Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIZI
Sıvas kıyımından 15 yı-1 sonra 'unutmak' mı 'yüzleşmek' mi tartışılıyor
îslamcılann senaryosuAradan on beş yıl gcçmcsinc karşın, ts-
lamcı kesim, Sıvas olayını çarpıtmak içiıı
hâlâ yeni senaryolar üretmekten gcri dıu-
muyor. Dincilerin bu topluöldürünıü
lıaklı göstennek içiıı en sık kullandıkla-
n argüman, "Başbağlar katliann"dıı.
Bu kanlı olay, Sıvas kıyımından üç giin
sonra, 5 Tenımuz 1993 tarihinde, Er-
zincan'ın Eğiıı ilçesine bağlı bir Türknıen
köyü olan Başbağlar'da, PKK örgütün-
ce gerçeklcştirilmiş ve saldırıda 33 ma-
sum yurttaşımız yaşamını yitirmiştir.
Sıvas cankırımının acısını yüreklerinde
taşıyan insanlann "Başbağlar katlia-
mı"nı onaylamalan düşünülebilir mi? Öl-
dürümler arasında yan tutmak, ölenlerin
kimliğine bakarak ayınmcılık yapmak,
insanlık dışı bir yaklaşımdır. Cana kıy-
nıanııı mazereti ve gcrckçesi olamaz!
Böylcykcn, Sıvas olayının karşısma iki-
de bir "Başbağlar"in çıkarılması ve
devrimcilerin, kıyımlar arasında tercilı
yapıyonnuş gibi gösterilmesi iyi niyet-
li bir tutum değildir.
Köktendinci basının son yıllardaki
boy hedeflerindcn biri de, Sıvas cankı-
nmından şans cseri kurtulan halk nıüzi-
ği sanatçısı ve bağlama virtüözii Arif
Sağ'dır. Aziz Nesin'in ölümünden son-
ra, hedef tahtasuıa şimdi bu kişi otur-
tulmuştur. Madımak Oteli'nde, aralannda
Mulılis Akarsu'riun da bulunduğu en az
iki kişinin Arif Sağ'ın tabancasından çı-
kan kurşunlarla öldüğü savı, özellikle in-
tcmet ortamında el altından yaygınlaş-
tırılmaya çalışılıyor. Amaç bcllidir: Ka-
falarda soru imi yaratarak olayı karart-
mak! Ne var ki, 37 kişinin ölümüylc so-
nuçlanan "Sıvas cankırımı"nın şeriat-
çı bir ayaklanma girişimi olduğu gcrçe-
ğini bu tür düzmece haberlerle değiştir-
mek olanaklı değil... Güneşi balçıkla sı-
vama ve mızrağı çuvala sığdınna çaba-
ları, bugiine dcğin olduğu gi-
bi bundan sonra da sonuç
vemıeyecektir.
Kanlı Sıvas kıyımından
on beş yıl sonra bile "2
Temmuz"u hâlâ "bayram"
ilan edcbilecek tıynette in-
sanlar varbu ülkede!
Sıvas kıyımını "Şanh Sı-
vas kıyamı!" diye alkışla-
yanlar ise bu topluöldürü-
mün hesabını bir gün mut-
laka vcreeeklerdir. Çünkü,
insanlığa karşı işlenen suçlarda zama-
naşımı yoktur...
Arif Sağ: 'Madımak,
devlet senaryosuydu'
Bağlama sanatçısı Arif Sağ'a görc,
Madımak Oteli'nin yakılması, "Türki-
ye'deki irticanın boyutunu görmek is-
teyenlerce tezgâhlanmış bir devlet se-
naryosu". Iş Bankası Kültür Yayınla-
rı arasında çıkan "Muhalif Bağlama"
adlı kitapta Sıvas olaylan konusunda
önemli açıklamalarda bulunan Sağ, Ma-
dımak olayında tek suçlunun lıüküm
giyen 33 sanık olmadığını belirterek
şunlan söylüyor:
"(')nhır sadece saptanan, yargılanan
ve ınahkûm olanlar... Gerçek suçlular
nerede? Bu olaya göz yumanlar, yan-
gına körükle gidenler, müdahale et-
meyenler nerede? En az yargılanıp
idanıa ınahkûm olanlar kadar suçlu-
lar onlar da. Belki devlcti yönetenler
o gün olaya ciddi baksalardı, bugiin 37
insanın acısı yaşanmayacaktı." (1)
Devleti yönetenlerin Sıvas olaylanna
seyirci kaldıklannın altmı çizen Arif Sağ,
yaşananlan şöyle değerlendiriyor: "Di-
yorum ki, devlet, irtica diye bir yapı-
dan giderek rahatsızlanmaya başladı.
Aıııa buna rağmen irtica diye bir ge-
lişıne vardı Türkiye'de. lrticacıların işi
nereye kadar götüreceğini görmek
isteyenler bu senaryoyu hayata ge-
çirdiler; ama fatura çok ağır ve acı ol-
du." (2)
İktidar, 'Madımak
Müzesi'ne karşı!
Sıvas'taki Madımak Oteli, yangın-
dan sonra onarılarak yeniden açıldı.
Otelin giriş katı ise kebapçı salonu ya-
pıldı! İnsanlann cayır cayır yanarak can
vcrdiği bir mekânda kebap yenebilir
mi? Madımak'ta on beş yıl önce yaşa-
nanlan bile gölgede bırakacak bir bar-
barlık bu!
İnsanlık, bu ayıba seyirci kalamazdı.
Nitekim, Madımak Oteli'nin "Barış ve
Dostluk Müzesi"ne dönüştürülmesi
için, Alcvi kuruluşlan ve çcşitli demo-
laatik kitle örgütleri ortak bir kampan-
ya başlattı. "Madımak Oteli'nin. barış
ve kardeşlik adına kültür merkezi ve
nıüze olmasını istiyoruz" çağnsı her ye-
re ulaştı. Bu amaçla yurtiçinde vc Avrupa
ülkelerindc on binlerce imza toplandı. Sa-
nat ve yazın insanlan da bu girişime güc-
lü destek veriyor. Son dönemdc, dc-
ğişik siyasal partilere mensup mil-
lervekillerinin de Madımak'm mü-
zeye dönüştürülmesi tasanmma sıcak
baktıklanm gözlüyoraz. Ne var ki,
CHP lstanbul Milletvekili Berhan
Şimşek'in bu konııda Mcclis Baş-
kanhğı'na sunduğu yasa önerisi, ge-
çen dönem AKP milletvekillcrinin
oylanyla reddedildi. AKP hüküme-
ti, kamuoyunda güçlenen uzlaşma
arayışına karşın, "halk arasında
kin ve nefret duygularını körükler"
diyerek bu isteğe karşı çıkıyor. Konuy-
la doğrudan ilgili Kültür ve Turiznı Ba-
kanı Ertuğrul Günay da gülünç gerck-
çeler ileri sürerek işi yokuşa sürüyor. Gü-
nay'a göre, Türkiye Cumhuriyeti Kültür
Bakanlığı'mn, Madımak Oteli'ni ka-
mulaştırmaya yetecek parası yokmuş!
"Sosyal demokrat" kökenli bir bakanın
içtenlikten yoksun bu tutumu, sanat
çevrelerinde tepkiyle karşılanıyor.
Oysa 1993 yılında Almanya'nm So-
lingen kasabasında ırkçıların ateşe ver-
dikleri ev, olaydan hemen sonra yerel yö-
netimce müzc yapılmıştı. Dahası var:
Kundaklama sonucu aynı aileden beş
yurttaşımızın yanarak öldüğü üzücü ola-
yın yıldönümlerindc Türk ve Almanlar
bir araya gelerek bu ortak acıyı paylaşı-
yorlar. Törenlere her yıl Şolingen Be-
lediyesi yöneticilerinin yanı sıra Alman
devlet adamlan da katılarak topluma
dostluk ve banş ilctileri veriyorlar. Ar-
tık gelenekselleşen bu törenler, Alman-
ya'da ırkçıhğa, yabancı düşmanlığına
karşı ortak savaşımm simgesi durumu-
na gelmiş bulunuyor. Yabancı bir ülke-
nin yıuttaşlanımza ve onlann acısına gös-
terdiği saygıyı, kendi hükümetimizin
ve Kültür Bakanı'mızın göstenııemesi
gerçekten düşündürücüdür.
Sıvas 'tasuçüstüyakalandılar
Bugün ateşli 'demokrasi' savunuculuğn yapan kimiyazar ve kurumlann, 15 yıl önce Sıvas kıyımı
konusunda sergiledikleri acınası tutum geçekten ibret vericidir. Bellek unutsa da arşivler unutmadı
* "Aziz Nesin 'in ay-
lardır süregeîen konuş-
maları, 'Şeytan Ayetleri'
ve gazetesinin yayın po-
litikası, halkta birikime
neden olmuştur, Bu tah-
rikler sonucunda, cuma
namazından sonra başla-
yan eylemler, aslında
planlı olmayan ve halkın
organize edilmemiş ge-
neî bir lepkisidir." (Maz-
lum-Der, 3 Temmuz
1993)
* "Olayın abartılarak
Batı basımna yansıtıla-
cağından eminiz, Sı-
vas'taki katliamın mün-
ferit ve kendine özgüşart-
lar içinde geliştiği unu-
tıılarak, köktendinci akım-
larda bir tırmanış olarak
gösterilmesi de mümkün-
dür. " (TVazlı llıcak, 7er-
cüman, 4 Temmuz 1993)
* "Sıvas 'ta halk, 'Din
elden gidiyor' diye ayak-
lanmamıştır, Türkiye 'de
dinin bir yere gittiği yok
ki. Gündemde kalmak için
çırpınan, gazetesini oku-
van olmadığmdan orada
"burada sova mrisen Sal- Sıvas ta kul yığınına donuşen Madımak onunde yurttaşlar yıtırdıklerı yakınlarına aıt anıları aradılar.
man Riişdi 'nin bile 'hır-
sızlama vavın vapmak'Ja suçladığı bir eskimiş şöhret
var... " (İVletin Toker, Milliyet, 4 Temmuz 1993)
* "Halkta bir 'hazırlanmışlık' olmasa, Aziz Nesin 'in
Pir Sultan Abdal Şenlikleri 'nde söylediği birkaç mü-
nasebetsiz cünıle, bu kadar tepkiyeyol açmazdı. Nilıayet
'beyin daınarlannm kireçlendiği' izleniınini veren, öte
yandan da bir 'hırs-ıpiri' ileyanıp tutuşan birinin he-
zeyanlan olarak değerlendirilir biterdi. " (Oktay Ek-
şi, Hürriyet, 4 Temmuz 1993)
* "Aziz Nesin 'in hassasiyet yaratan. tahriklere va-
ran sözleri, karşı tahrikle birleşiyor ve hepimizi ciddi
şekilde endişelendiren bu sonuç ortaya çıkıyor. 'Şey-
tan Ayetleri 'nin basılması, dinle ilgili sözler, televiz-
yonlarda Alevilerle ilgili ifadeler ve daha başka ömekler
yan vana dizildiğinde, patlamaya hazır bir dokıı orta-
ya çıkıyor." (Ertuğrul Özkök, Hürriyet, 4 Temmuz
1993)
* "Bu kitabın (Şeytan Ayetleri) yayımlanmasını is-
temezdim. Aziz Nesin son zamanlarda, 'Türk milleti ap-
taldır... Ben dinsizim, Allahsızım'gibi laflar etti. Şu hoş-
görüsüz oriamda bunlan söylemesi bence yanlıştı. "
(Enıin Çölaşan, Hürriyet, 4 Temmuz 1993)
* "lnançlara dil uzatan ve bu ülkede kan dökülme-
sinin provokasyonunu yapan gazete ve başyazarı Aziz
Nesin 'in benzer olaylara çanak tutmasına seyirci mi
kalmacak, yoksa bu konuda yeni yasal düzenlemeler dii-
şünülecekmi?" (Cengiz Çandar, Sabah, 4 Temmuz
1993)
* "Komedi yazarı Aziz Nesin, diin en rahat uykıı-
sumı uyumuş olmahdır. Nihayet arzulan gerçekleşmis,
35 kişinin ölümüyle amaçlanan büyük bir olay çıkar-
mayı başarmıştır. " (Yalçın Özer, Türkiye, 4 Temmuz
1993)
* "Sıvas olaylarımn müsebbibi, Pir Sultan Abdal 'ı
anma adı altında tahrik kıtalannm bölgeye gelınesine
izin veren vetkililer ile mukaddes kitabımıza dil uzatan
yazar Aziz Nesin 'dir. Yaptığı iş, jikirlerini açıklamak
değil, tahrike vesile olacak bir şekilde kutsal değerle-
rimize taarruzdur... "(Sebahattin Onkibar, Türkiye,
4 Temmuz 1993)
* Aziz Nesin adlı kart budala! Eski TKP'lileri
Mao 'cularla birleştirerek çıkardığın opaçavra gaze-
te, üstelik valan yazan, devrimci geçinen gazeteyle ne
yapmak istiyorsım? Ölnıek istiyorsan, git bir köşede
yalnız öl. Başkalannın da başını belaya sokma!"
(Engin Ardıç, Interstar televizyonundaki yorumundan,
4 Temmuz 1993)
* "Bu memleketin yüzde 99 'u Müslüman. Tamam mı?
Kendi inançsızhğına saygı isteyeceksin, ama yaşadığın
toplumun inançlanna hiç mi hiç saygı göstermeyeceksin.
Tamam olmayan yanı, önce burası... Buna. 'Müslüman
mahallesinde salyangoz satmak' derler Adam sattır-
mıvor, zorla mı?" (Tayyar Şafak, Tercüman, 5
Temmuz 1993).
* "Aziz Nesin gittikçe sapıtıp, milletimize hakaret-
ten sonra bir de 'Şeytan Ayetleri 'ni vesile ederek gü-
ya laikJiği vefikir hürrivetini denemek adına Peygamber
Efendimiz 'e, Kuranıkeriın 'e saldırdıkça, 'Biri çıkıp bu
adamı vuıacak, bazı malum çevreler de onu basm ve
fıkir şehidi ilan edecekler, ona yananm' demişimdir. Sı-
vas 'taki acı olaylann asıl tahrikçisi o olduğu halde, şim-
di 'mağdur kahraman' olursa gene yananm!" (Alte-
mur Kılıç, Türkiye, 6 Temmuz 1993)
MED CEZÎR
MEHMET FARAÇ
Şeriat Gardiyanları!
Ülkeyi kaosa götüren hü-
kümetin başarısızlıklarını
örtmekle görevli medya-
nın Ümraniye soruşturmasının son
aşamasıyla ilgili yayınlan, rejimi hedef
alan psikolojik hareketin boyutlannı an-
latıyor. Tıpkı başyazarımız llhan Sel-
çuk'un gözaltına alınması sürecinde
olduğu gibi nedense gizli kalması
gereken bilgiler, güvenlik birimlerince
yine salt dinci medyaya sızdınlıyor! Ta-
rafsız gazetelerin kuşkuyla baktığı
iddialar ve belge müsveddeleri, top-
lumu ürküten bir soruşturma süre-
cinde AKP'nin dümen sularında iftira
bayrağına dönüşüyor!
Iktidarın sesi Star, Yeni Şafak ve Bu-
gün gazeteleri ile AKP'ye yamanan
Sabah "kozmik belge" safsatasıyla fo-
tokopiyle çoğaltılmış iddiaları dün
manşet yaptılar! Hatta Star ve Sabah,
"7 Temmuz'da kaos plam" diye aynı
başlığı bile kullandılar! Bunlahn kale-
me aldığı iddialara göre, "7 Tem-
muz'da 40 ilde eşzamanlı izinsiz mi-
tingleryapılacakmış\" Efendim, "Bu es-
nada birileri kitlelere ateş açacak-
mış\" Hatta "önemli kişilere suikast-
lar düzenlenerek, kaos büyütülecek ve
hükümet istifaya zorlanacakmışl."
Ne senaryo ama?.. Kurtlar Vadisi
özentisi acemi senaristler bilinçaltın-
daki travmalarını yüzlerine gözlerine
bulaştırmışlar! "Ümraniye'de 27 tane
el bombasını bir gecekonduya kim
sakladıysa, Sinan Aygün'ün ofisine
Glock'u da o sakladı" diye yazama-
yanlar, ulusu, Cumhuriyet mitingleri
düzenleyen Atatürkçülerin, kuşkulu bir
tabanca ve bayatlamış el bombalanyla
darbe yapacağına inandırmaya çalı-
şıyorlar!
Ne demiş önceki günkü The Guardi-
an gazetesi?.. "Türkiye'nin sendeleyen
siyasi sistemi çöküşe ilerliyor\.." Şeri-
at gardiyanları medya etiğine biraz
saygılı olsalar, Guardian'ın başlığından
ders alıp siyaseti kaosa dönüştüren-
lerle dinci darbecilerin peşine düşer-
ler! Evet Türkiye'de birileri gerçekten
darbe hazırlığında! Ama onlar kesin-
likle laikler ve Atatürkçüler değil!
Faturayı Temize
* "Ömründe işi gücü
bir milletin dinine, ima-
nma, haysiyet ve şerefi-
ne küfretmek olan bir
adamın salına salına or-
talıkta gezip insanlan
bövlesine tahrik etmesi-
ne dünyanın hiçbir ye-
rinde izin verilemez. (...)
Pir Sultan Abdal, nıu-
annit (inatçı) bir Türk ve
Osmanlı düşmam. Onu
kalkıyor 'Halk ozanı',
'mutasavvıf şair' diye
gösterip, adına şenlik-
ler düzenliyoruz. Sonra,
her yanı ile ne olduğu
belli Aziz Nesin 7 getirip
orada konuşturuvoruz..."
(Prof. Dr. Ayhan Son-
gar, Türkiye, 6 Temmuz
1993)
* "Milletin değerle-
rine bu kadar sövülünce
olacağı bu. Toplumun
tepkisi, inançlann bü-
yüklüğüyle orantılı olu-
yor. (...) Kim ne derse
desin, bu 36 ölümlü olay-
ların bir tek sorumlusu
var, o da Aziz Nesin... "
(Emin Pazarcı, Tercü-
man, 6 Temmuz 1993)
* "Böyle giderse, bun-
lar Sıvaslıyı on mislisi ile
lstanbul da karşılarında göreceklerdir. Bu Allahsız ve
dinsiz kişiler, böyle giderse Hz. Ali 'nin Zülfikar 'ını (kes-
kin kılıcım) karşılarında bulacaklardır. " (Sadık Al-
bayrak / Başbakan Erdoğan'ın dünürü, Milli Gazete,
6 Temmuz 1993)
* "İnsanlann öldüriilmesini onaylamak mümkün de-
ğil. Ancak, bu olaylan hazırlayan sebepleri ve şartla-
rı da göz önünde bulıındurmak gerekir. Aziz Nesin 'in
Müslümanlara yönelik sözlerini kabul etmek mümkün
de^il. " (Abdurrahman Dilipak. Millivet, 6 Temmuz
1993)
* "Nasırı acımadığı aman Allah 'm adını ağızlan-
na almayanlar, sırfentelektüel gösteri yapmak uğru-
na bir dinbilimci kesilip saçma sapan ve hiçbir bilim-
sel dayanağı olmayan gevezelikleri 'laiklik adına' ses-
lendiriyor. Nüjüsunun yüzde 99 'u Müslüman olan bir
ülkede, 'îslam tehlikesi' gibi bir sloganın laiklik kav-
ramına verebileceği zararlar hiç hesap edilmiyor. "
(Mehmet Barlas, Sabah, 15 Temmuz 1993)
* "... Sıvas 'm, bazılannın ısrarla iddia ettiklerigi-
bi bir 'şeriat provası' olduğunu düşünmüvonım. "
(Ruşen Çakır, Birikiın, Temmuz 1993)
* "Din, özellikle bizim loplumumuzda çok hassas bir
konu. Bu toplum içinde, özellikle 'dinci' denilen bir top-
lum içinde, 'Ben dinsizim, ben ateistim' demek bence
yanlış. " (Nurseli İdiz, tiyatro sanatçısı)
(1) MuhalifBağlama-AhfSağ Kitahı, Şenay Kalkan, Türkiye
tş Bankası Kültür Yaymları, lstanbul, 2004. (2) a.g.y.
SÜRECEK
:.,;••,
Onder Sav'a
suc duyurusu
Vatan gazetesi 28 Haziran'da, Kent-
bank'a Zekeriya Tenıizel'in elkoyduğu
iddiasını manşet yaptı! lç sayfada ise Te-
mizel'in hem 3 Mart 2001'de BDDK baş-
kanlığuıdan istifa ettiğini hem 9 Temmuz
2001 'de görevde olduğunu yazarak gaf
yaptı! Bu hatasını küçük puntolarla
yazılmış bir özürle geçiştirmesi ise etik
olnıadı! Sözcü gazetesinin dünkü sayı-
sıııda. "yürekli vatanseverlere" başlıklı bildiriye ise tepki geldi. TYS'den
Mehri Zat ile kadın kuruluşlarından Nazan Moroğlu vc İnci Beşpınar, bil-
diriden haberlerinin olmadığını söylediler. AKP'ye muhalefet eden iki ga-
zetenin de şu karanlık ortanıda dikkatli olması gerekiyor.
Rastlantı Zaman'ı!
llginç değil mi? Son gözaltılarla ilgi-
li kararın 29 Haziran'da alındığı açık-
landı. 30 Haziran'da istihbaratçılarla
ilişkilendirilen bir cemaatin yayın or-
ganı durup dururken "Sarıkız ve Ayı-
şığı Meclis'e geliyor" diye manşet at-
tı! Ne ilginçtir ki operasyonun yapıl-
dığı 1 Temmuz günü de, Zaman ga-
zetesinin manşetinde, "Imzalar ta-
mamlandı, Sarıkızhaftaya Meclis'te"
başlığı yer aldı! Bir tek o değil adı Fet-
hullahçıya çıkmış Taraf adlı ordu
düşmanı gazete de, ne rastlantıdır ki
operasyon günü "Ergenekon'un Kurt-
lar konseyi" başlığıyla piyasaya çık-
tı! Hatta bu mevkute "Ergenekon
suç örgütünü yöneten 12 kişilik şû-
ra"dan bile söz etti! Bitmedi; iktida-
rın yıldızı Star gazetesi de tam ope-
rasyon günü "Isyana teşvik ve darbe
hazırhğından ağır ceza" başlığıyla
savcılığın 8 milyon sayfa (!) belge in-
celeyerek 1350 sayfalık iddianame-
yi hazırladığını duyurdu! Evet bunla-
rın hepsi rastlantı! Tam Zaman'lı,
tam Taraf'lı ve 5 yıldızlı rastlantı!
Peki, Ne Olacak?
Peki, darbe hikâyelerinin tefrika
edildiği ortam neyi hedefliyor? Ye-
niçağ yazarı Sabahattin Önkibar
dün bu soruya, "Çirkin psikolojik ha-
rekât ve karalamanın amacı 'ben
battım, bari onları da ba-
muştu:
"Kapatma davası birhesabın gö-
rüleceği mutlak bir fınal olacak ve ye-
ni bir süreç başlayacaktır. Bu yeni
sürecin adı da cebenvtluğa karşı hu-
kukun ve vicdanın zaferi
tırayım ya da onları bu i i 3 } \ m i T H olacaktır. Buraya notdüşü-
şekilde hedef alır ve vu-1 • ' • • >• ,i ,• V . I yOrum, kaydedin; AKP'nin
ruşursam demokrasi kahramanı sı-
fatıyla imajımı diri tutarım hesabın-
dan başka bir şey değildir" şeklin-
de çok doğru bir yanıt vermişti. An-
cak ikinci bir soru daha vardı? Pe-
ki, bundan sonra ne olacaktı? Ön-
kibar, şu yanıtıyla, milyonların
"aminnn..."ve "inşallahhh..." diye-
ceği bir duaya da tercüman ol-
kapatılması kesindir. Abdullah
Gül'ün durumu da tartışmaya açı-
lacaktır. Tayyip Erdoğan 5 yıl içinde
bırakın bağımsız milletvekilliğine
aday, mahalle azalığına bile aday
olamayacak, yani önü kesilecektir.
Kapatılma davası ile kasalardaki
yolsuzluk dosyaları deşifre edilecek
ve hesap günü başlayacaktır."
KİM NEYAIDI?
(( llitler'i ulusunun başına belâ
tıedenler, benzer üsluptaki tu-
tuklamaları seyreden korkaklardı.
Darbe örgütleyen insanlar varsa
yakalanna yapışmak adaletin gör-
evi. Ama suçlama bu mu, yoksa
laik rejimle kavgalı iktidar, muha-
lif gördüğü herkesi 'darbeci' suç-
laması ile tasfıye etme plam mı yü-
rütüyor? Iktidann estirdiği terörha-
vası bakarsınız TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu'nu veya bir başka
şahsiyeti, Erdoğan'ın alternatifi
olarak karşımıza çıkarır. Çünkü Er-
doğan umut vaat etmiyor, kavgayı
temsil ediyorY'
Güngör Mengi, Vatan
(( f\eldiler, Genel Yayın Müdürü-
Kjlmüzü aldılar ve gittiler. Atatürk
sevgisi nedeniyle hedef olduğu-
nu bildiğimiz Ufuk Büyükçele-
bi... Bu götürülüşün ardından
ağızlarından salyalar aka aka ze-
hirlerini kusan alçaklar, satılmış
ruhlarının önlerindeki engellerin
asla yıkılmayacağını göreceklerdir.
Bu vatan satıcıları, mütareke ta-
cirleri ceplerine döşenen fon hor-
tumları gereği Cumhuriyet'in il-
kelerine saldırırken, yerleştirildik-
leri köşelerde milletin milli yapısı-
nı ustaca boşaltabilmektedirler. Iş-
te en büyük tehlike budur!"
Behiç Kılıç, Tercüman
po'yu bile boyle
götürmediler ^ L
2 Temmuz 2008
Haşemacının Giz'iL
Başlarında CIA pa-
tentli takke taşıyanlar
apartmedreselerde
nurlu militan yetiştiriyor! Daha 8
yıl öncesine kadar sokaklarda satır ve
Takarov'larla katliam yapanlar Gü-
neydoğu kentlerinde, siyasallaşma
takıyyesiyle kıyama hazırla- ?
cesaretiyle Cumhuriyetin rövanşını al-
maya çalışıyor! Eteğinin iki yakasın-
daki haşema ve pompalı tüfek rek-
lamıyla beslenen irtaca odağı bir
gazete ise çarşamba günü utanma-
dan "Cumhuriyet Ergenekon üssü"
diye gazetemize çamur atabildi! Dün
ise "Darbeci rektörleri korku
nıyor! Şeyh kucağında büyü- |//i11 i [ ^ sardı" diye Nakşi uşağı olma-
yen devşirmeler, devlet kasa-
sından türetilen gazetelerde iktidarın
rezaletlerini örtbas ediyor! Atatürk,
laiklik ve demokrasi düşmanı gerici
medya tarikatların desteğinde rejimi
hedefliyor! Sefalet içindeki halkı
kömür ve pirinç takıyyesiyle sandık-
lara aktaran iktidar, yüzde 47'nin
makta direnen rektörleri hedef
gösterdi! Peki, sözde Yahudi ve Ma-
son düşmanı (!) olan bu gazete,
ABD'nin en büyük Yahudi örgütü olan
Anti Defamition Leagua'nın (ADL)
direktörü Abraham H. Foxman'ın
önceki gün Tayyip Erdoğan'la gö-
rüşmesini okurlarından niye gizledi?
e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr
-f