Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2008 PAZARTESİ 10 JLfl!5> dishab@cumhuriyet.com.tr Burada nükleer enerji geçim kaynağı Tricastin nükleer santrahndaki iki kazanın ardından her şey kontrol altında yorumu yapıldı. Ama santral bölgesinde halk musluk suyu içilmemesi yönünde uyarılıyor. RA PHAEL ZANOTTİ K afede masalan temizleyen Jacqucs adlı genç konuşuyor: "O halde? Ben doğnıa biiyüme buralıyım. Bana hiçbir şey olmadı. Bence her şey kontrol altında." Ama er ya da geç olacak. Tricastin nükleer santralmda kazanın yaşandığı Bollene ile ayni bölgede Lapalud, Pierrelatte, Saint-Paul-Trois Chateaux, Fransız taşrasında küçük şehirler. Bu kentlerin sakinleri 27 yıldır nükleer santralın iki bacasının gölgesi altında yaşıyor. Geçtiğimiz 23 Temmuz'da santralın soğutuculanndan birinde meydana geleıı kazaya kadar bir sorun yoktu. Anıa Fransa'da ikisi Tricastin'de olmak üzere üç kaza olunca gözler Tricastin santralının bulunduğu Bollene ve çevresine yöneldi. Güvenlik teklemeye başladı. Bollene'de hiç kinıse santraldaki kaza hakkında konuşmuyor. Bollene'de yüzlerce aile nükleer enerji sayesinde karnını doyuruyor. 1.200 işçi ekmek kazanıyor. Bu bölgede alternatif iş olanağı da yok. Ya sigoıtasız, geçici sözleşmeli işçilik ya da tarım işçiliği.. Tarım burada halcn çok önemli bir geçim kaynağı. Bu nedenle kazanın ardından en sert tcpki boşuna tannı sektöründen gelmedi. Tricastin'de sendika başkanlığı yapan Henri Bour, "Ürünlerimizin isınini değiştirmek zorunda kalacağız. Nükleer santralda birbiri ardı sıra meydana gelen kaza, ürettiğimiz şarap açısından önemli bir imaj kaybı oldu" diye konuşuyor. Nükleer santralın enformasyon komisyonuna başkanlık eden Didier Guillaume ise olayı şöyle anlattı: "Bizim sakinlerimi/in çoğu kazanç kapısı olduğundan nükleer encrjidcn yana ama bu kişiler ve personel güvende olduklarını bilmeli. Geçtiğimiz 7 Temmuz'da reaktörlerden birinde uranyum sızıııtısı olduğu zaman, yetkililer ilgili güvenlik birimlcrini ertesi gün habcrdar ctti. Yaklaşık iki hafta sonra 23 Temmuz'da sirenler tekrar çaldı. Bu kez hemen harekete geçildi. Dördüncü reaktördcn sızan bir miktar radyoaktif madde işçilere bulaştı. Etkilenen işçiler derhal revire kaldırıldı. İsyeri hekimi 129 işçiyi sağlık kontrolündcn geçirdi, 92 işçiye kobalt 58 maddesinin az miktarda bulaştığı saptandı. Ertesi sabah bu 92 işçi, yeniden işbaşı yaptı." Dün paydos saatinde santralda görevli bir işçi isminin geçmemesi koşuluyla şu bilgileri verdi: "Bi/.lcrv sağlık açısından bir sorun olmaması gerekir, insan sağlığını tehdit edebilecek düzcyc ulaşmak için en azından beş kere radyoaktif sızıntıyu maruz kalınması gerekir denildi." Fransa'da en etkili sendikalardan biri olan Cgt'nin Tricastin temsilcisi Virginie Neuamayer, nükleer santralda kısa aralarla meydana gelen kaza hakkında şu yorumda bulundu: "Işçilerin maruz kaldığı nükleer madde miktarının az ya da çok olduğunu tartışmak anlamsız. Sorun, radyoaktif maddenin işçilere bulaşmış olması. Biz kazanın dinamiği hakkında bilgi istiyoruz. Son yıllarda işçilcrin yaşamını tehlikeye atan, ucuz işgücü ve acımasız çalışma koşullarına tanıklık ediyoruz. Bizim açımızdan bu türden olaylar araştırma konusu yapılmalı ve incelcnmeli." Bir başka sendika temsilcisi Nicolas Joacquin ise, "Nükleer santralda çalışan herkese sağlam bir gelecek garantisi verilmeli. Elbette nükleer santralların yakın çevresinde ikamet eden halka da. Yetkililerin dediği gibi her şey kontrol altına alınmış ise neden Tricastin nükleer santrah bölgesindeki yerleşim birimlerinde halka musluk suyu içilmemesi yönünde broşür dağıtılıyor" diye sordu. İtalyancadan çeviren Aslı Kayabal (La Stampa 25,07) renîn çocuksu Bartholomeos'un Ukrayna gezisine Rusya 'dan tepkiKonstantinopolis üzerinden Avrupah kimliği ALEKSANDJR SOLDATOV S adece Kiev sokaklannı dolaşıp reklam panolanna ve tclevizyon ekranlanna bakmak bile, ekümenik patriğin Kiev ziyaretinin Ukjrayna yönetimi tarafından bir ölüm kalım sorunu olarak görüldüğünü anlamak için yeterli. Her yer, Fener Patriği'nin gelişini bildiren afışlerle dolu. Elektrik direklerine dc Fener Patrikhanesi'nin bayrakları asılrruş. Afışlerde, "Ukrayna, Ekümenik Patriği karşılıyor" yazılı ki, bu ziyaretten artık çocukların bile haberi var. Ama gel gelelim, Kicv'deki etkinliklere Fener Patriği'nin dışında, Ukrayna'daki en büyük dini teşkilatın başı olan Moskova Patriği II. Aleksey'in de geleceğini sadece sınırlı bir kitle biliyor. Işin ilginci, Doğu Slavlarının Hıristiyanhğı kabulünün 1020'nci yıldönümü kutlamalarmı ilk düşüncn Moskova kilisesiydi. Fakat kutlama ayinlcrine Fener Patriği'nin başkanlık edeceğini öğrendiği zaman Moskova Patrikhanesi kıyameti kopardı; "Bu olamaz, biz onu davet etmedik, burası bizim ruhani toprağımız" diye. Moskova, Kiev'e gelmeyi planlayan bazı kiliseleri bundan • Asyalı-Rus kimliğinden sıynlarak Avrupah olduğunu göstermeye çalışan Ukrayna, Batı'ya NATO ve AB'ııin henüz kapalı olan dar kapıları yerine Fener Patrikhanesi'nin kapılarından ginneyi amaçlıyor. Patriklıanesi'nin aşamalı olarak Ukrayna'yı kendi alanına dahil etmesi konusunda bazı noktalar karara bağlandı. Fener, tabii ki bunu aşamalı olarak gerçckleştirecek diplomatik tecrübeye sahip durumda. Kiev ziyareti sırasında Fener Patriği'nin Ukrayna'daki "ayrıhkçı" kiliselerin liderleri ile resmi görüşmesi olmayacak. Fakat artık yol haritası belirlenmiş durumda ve bu şartlarda Moskova artık sürece engel olacak güce sahip değil. Devlet Başkanı Yuşçenko'nun da bizzat söylediği gibi, 1020'nci yıldönümü kutlamaları, Ukrayna'nın Asyalı-Rus kimliğine değil, Avrupah kimliğine sahip olduğunu gösterecek. Rusya, kilise savaşını kaybederek, Ukrayna karşısında dış politikada bir yenilgi daha alıyor. Ukrayna ise Batı'ya, henüz kendisine kapalı olan NATO ve AB'nin dar kapılanndan değil, Fener Patrikhanesi'nin Bizans desenleri ile süslü geniş kapılanndan geçerek giriyor. Rusçadan çeviren: Deniz Berktay, (Gazeta 24, Ukrayna, 25 Temmuz 2008) Moskova Patriği II. Aleksey. vazgeçinneyi başardıysa da, gelişmelerin tamamen önüne geçmesi mümkün olmadı. Moskova Patrikhanesi, Fener Patrikhanesi'nin Ukrayna'daki "ayrıhkçı" kiliseler ile Istanbul'da yaptığı görüşmeleri de duyurdu. Söz konusu görüşmelerde, Fener İSTANBUL 10. (TAŞINMAZ SATIŞ) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Dosya No: 2008/10 tzale-i Şuyu Ortaklığın giderilmcsine ilişkin, aşağıda tapu kaydi. kıymcti. satış gün ve saali ve önemli özellikleri ile satış şaıtları belirtilen; lstanbul ili, Beşiktaş ilçesi. Arnavulköy Mahallesi, Amavutköy'e giden yol üzerinde İETT Blokları Yolu sokakta, Hareket Sitesi'nde kâin, 84 pafia. 1328 ada, 1 parsel sayılı, 4 blok 40 meskenli kârgir apartmanlardan 6. blokta 2. katta IO/38S arsa paylı, 5 bağ. böl. nolu meskenin tanıamı. lstanbul 10. lcra Müdürlüğü'nde izale-i şü- yu ve açık arttırtna sureliylc satılarak paraya çevrilccektir. 1İK 127. Md. GÖRE SAT1Ş İLAN1N1N TEBLlöl: Adresleri tapuda kayıllı olmayan ve olan alakadarlara işbu satış ilanı tcbliö vcrine kaim olmak üzere ilanen teblığ olu- nur. 1- SATILACAK TAŞINMAZ1N TAPU KAYD1: Boğaziçi Geri Görünüm ve Elkilenme Bölgesi Nâzım Imar Planı, 10.12.1993 onanlı, 1/1000 ölçckli Boğaziçi Geri Görünüm ve Etkilcnme Bölgesi Uygulama imar Planı vc 21.11.1972 onanlı, Mcv/ü Inıar Planı'nda kısmen H: 6.50 mt. iıtiiada "siluet" alamnda, kısmen de H: 15.50 mt, irtifada "konut" alanında kaldığı belirtilmektedir. 3- TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU ve EVSAF1: Satışa konıı taşmmaz: tstanbul ili, Beşiktaş ilçesi. Arnavutköy Mahallesi, Kültür Mahallesi mevkii, Arnavutköy'e giden yol üzerinde İETT Bloklan Yolu sokakta, İETT Harckct Sitesi'nde kâin, 84 pafta, 1328 ada. 1 parsel sayılı. 4 blok 40 meskenli kârgir apartmanda 5 kapı numaralı, 6. blokta 2. kat 10/388 arsa paylı, 5 bag. böl. nolu meskenin tamamıdır. Mczkûr dairc; bodrum kaH zemin kat+4 normal katlı. betonarme karkas sistemdc, ayrık nizamda ikinei sinıfmalzeme ve işçilikle inşaedilmiş, katlarmda ikişer daircli. doğalgaz tesısatlı, lakribi 30 yıllık kârgir apartmanda 2. nor- mal katta apartnıan girişine göre sol tarafta yer almakta olup, 2. kat 5 bağ. böl. vc kapı nolu daire: girişte antre (hol) üzerinde mutfak, WC ve salon, koridot üzerinde 3 yatak odası ile banyodan ibaret. mutfak ve salonu balkonlu daircnin, mutfak balkonu kapatılarak mutfağa dahil cdilmiş. salon balkonu doğrama ile kapatılmış haldeki dairede ıslak hacimlcri seramik döşcmeli, salon ve oda zeminleri suni tıalı kaplamalı, salon duvaıiarı mat saten boyalı. oda duvarlan plastik badanalı. salon ve oda tavanlan vc göbek- lcri kartonpiyer kaplamalı, mutfakta ahşap laminat dolaplar, baııyoda gömme küvct, hillon lavabo vc duş tcsisatı mcvcut, duvarlan tavana kadar fayans kaplı, dairenin iç kapıları ahşap doğramalı yağlıboyalı, penccrcleri PVC doğ- ramalı ve ısıcamlı, daire dış kapısı ahşap mobilyalı çelik konstrüksiyonlu, elektrik, su ve doğalgaz yakıtlı kombi sistemli kat kalorifer tesisatı bulunan, hissedar Bcyhan Çapan istimalındeki dairenin brüt alanı takribi: 98.80 m2 ka- dardır. 4- TAPU KAYD1NDA BEYANLAR HANESİ: Bcyanlar hanesinde 21.08.1978 tarihli yönetmı planı ile bu parsel lehine 1300-80 parsel aleyhine pis su kanalizasyon irtıfak hakkı mevcuttur. 5- TAKDİR OLUNAN K1YMETİ: 6. blok 2. kat 5 nolu dairenin tamamımn arsa payı ve yapı değeri olarak bugünkü kıymetinin: 350 OOO.-YTL'sinc (Üç yüz clli bin YTL) mütehammil olacaÇı kanaatine vanlmıştır, kıynıel takdir edilmiştir. 6- SATIŞ ŞARTLAR1: Yukanda açık tapu kaydı, imar vc haliha/.ır durumu ve kıvmeti belirtilen taşmmazın; 1. Satışı: 12 EYLÜL 2008 CUMA günü; a- lstanbul ili. Beşiktaş ilçesi, Arnavulköy Mahallesi, Arnavutköy'e giden yol üzerinde. İETT Bloklan Yolu sokakta, Hareket Sitesi'nde kain, 84 pafta, 1328 ada, I parsel sayılı, 4 blok 40 meskenli kârgir apartmanlardan 6. blok- ta, 2. katta 10/388 arsa paylı. 5 bağ. böl. nolu meskenin tanıamı, saat 14.00 - 14.15 saatlcri arasında. lstanbul 10. lcra Müdürlüğü'nde açık arttınna surctiylc yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetin %60'ını ve rüçhanll alacaklılar varsa alacakları mecmuunıı vc satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, 2. Satış; 22 EYLÜL 2008 PAZARTESİ günü. aynı yer ve saatlerde lstanbul 10. lcra Müdürlüğü'nde ikinei arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edUmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kal- mak üzere arttınna ilanmda göstcrilen müddct sonunda en çok arttırana ihale edilecektir, Şu kadar ki, arttınna bedelinin malın tahınin cdilcn kıymetinin %40'ını bulması vc salış isleyenin alacağına rüçhanı olan alacakların topla- mından iazla olması ve bundan başka, paraya çevinne ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazınidır. Böyle la/la bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. » a- Arttınnaya iştirak edeeeklerin. lahmin cdilcn kıymetin ve alaeağa mahsuben iştirak edeceklerin kcndindcn önccki sırada bulunan alacaklılann alacagının, (muhammen bedelin %20'siyle sınırlı olarakI %20'si nispctinde pey akçesi (nakit memleket parası) veya bu miktar kadar milli bir bankanm "şartsız, kesin vc sürcsiz" tcminat mektubunu venneleri lazımdır. Yabancı para kurunda günlük değişimler olması ve 805 sayılı Kanun'un 1. maddcsine göre "döviz" lcminat olarak kabul edilmcz. b- Satış peşin para ilcdir. alıcı istediğindeıı 10 giinii geçmemek üzere mclıil vcrilcbilir, ihalcyc itiraz vaki olması halinde dahi. (alacağına tekabül eden satış bcdelini ınüşleri sıfalıyla ödenıekte inıtina suretiylc alaeaklıya ihale ya- pı Inıamış olması şartı ile) satış bcdeli nakteıı icra veznesine yatınlır (md. 134/4). Tcllaliyc rcsını, ihale puhı. tapu harç vc masrafları ile katına dcğcr vergısi (150 m2'yc kadar olan net nıeskenlerde %1, mesken olmasına rağmcn iş- yeri olarak kullanılnıış daırelerde. metruk durumda olan binalarda, tarla, bina, han, otcl vc arsalarda..%18 olarak KDV müşteriden tahsıl edılır), tahliye ve teslim giderleri öncelikle müşlcri tarafında ödenir. Birikmiş emlak vergisi, cezalan vc ferileri ile, tellaliye ve Japu satım lıareı satış bedelinden müşteriye ıade cdilır. c- İhalcyc iştirak edcnlerin, icra salış dosyası. tapu kaydı. şartname, ilan vc tebligatlan incelcmck surcliyle ihaleye katıldığını kabul ettıği. Satılacak taşınınazın lapu kaydında varsa; taşmmazın bütünlcyiei parçalarının (MK md. 684, 862), taşınmazm eklenlilerinin (MY md. 686, 862), hukuki semerelerinin (MK md. 879). taşınmazın birleştirifmesi durumunun (MK md. 859), IİK 128. md. göre taşınmaz mükellefiyetlerimn (intifa hakkı MK m. 794, otıınna hakkı MK m. 823, üsl hakkı MK nı. 834. kaynak hakkı MK m. 837. irtifak hakları MK m. 838. kaydi hayatla ölünceye kadar bakına akdi BK m, 507)... mükellefiyetlcri nazara aldığı kabul edilir. c- lpotck sahibi alacaklılaıla, diğcr ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindekı haklarını, hususiylc faiz ve masrafa dair olan iddialannı, dayanağı belgclcr ile on beş gün içinde dairemizc bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirdc hakla- rı tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. f- İhalcyc katılıp, daha sonra ıhalc bcdelini yatınnanıak surctiyle ihalenin feshinc scbcp olan tüın alıcılar ve kefılleri. teklif ettikleri bedcl ile son ihale bedcli arasındakı farktan vc diğcr zararlardan vc ayrıca satış bedelini yatır- , ması için verilcn 10. gün sonundan itıbaren. temerrilt faizinden müteselsilen mcsul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi vc ayrıca hükme hacet kalmaksızın Daircmizcc tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelin- den alınacaktır. g- Şartname, ilan tarihindcn itibaren herkcsin görcbilnıcsi için daircdc açık olup, tebligat pul masrafı vcrildiği takdirde istcyen alıeıya birönıeği göndcrilcbilir. n- Satışa işlirak cdenlerin, şartnamcyi gönnüş ve münderecatıııı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/10 Izalc-i Şüyu sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvunnalan ilan olunur. 06/06/2008 *(lc. If. K 126) *(*) llgililcr tabirinc irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 41435 DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ AKP, İş Gezileni' ya da Serap Görmenin Dayanılmaz Çekiciligi Dış basında tek sütunla da olsa söz edilme- mesine karşın, pireyi deve yapma alışkanlığındaki yandaş medyanın AKP'nin son günlerdeki dış po- litikaya ilişkin girişimleriyle uluslararası oyuncu- lar arasında yer aldığı izlenimi yaratılmasına yö- nelik çabaları, gerçeklerin ortaya çıkmasıyla bir kez daha boşa gitmiş görünmektedir. Geçen haftaki yazımızda değindiğimiz ABD, AB ve Iran arasındaki ünlü nükleer krizle ilgili otuzyıl- dan bu yana ilk kez Cenevre'de gerçekleşen doğ- rudan görüşmelerde Türkiye'nin 'arabuluculuğu' masalı da bunlardan biri. Zira daha işin başında ABD yetkilileri Ankara'nın bu konudaki rolünün ara- buluculuk değil, sadece -ne demekse- 'kolay- laştırıcılık' olduğunu açıklamışlardır. Nitekim, Dı- şişleri Bakanı Babacan New York'a uçmadan ön- ce bunu doğrulamak zorunda kalmıştır. Her zaman bekleneni vermese de arabulucu- luğun kendine özgü bazı kriterleri mevcuttur. Her şeyden önce, arabuluculuk rolüne soyunan ülkenin bölgede ve dünyada ekonomik ve politik ağırlı- ğı bulunması; bağımsız, barışçı, özellikle de ta- rafsız politikalarıyla uluslararası alanda saygın ko- numa sahip olması gerekmektedir. ••• AKP'nin beş yıllık iktidarında izlediği dış poli- tikaya bakıldığında yukarda sözü edilen kriterle- ri görmek yazık ki, olası değildir. Zira, ABD'ye ve AB'ye bir dediklerini iki etmeyecek ölçüde ba- ğımlıdır. Ayrıca onların bölge ve dünyada sür- dürdükleri politikalann da her zaman yanında yer almaktadır. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin de önde gelen yapı taşlarından biridir. islamlaştırma girişimleri Avrupa Birliği Türkiye'nin tam üyeliğine ne denli şaşı baksa da Fransa Cumhurbaşkanı Sar- kozy'nin önce geri çevirdiği Akdeniz Birliği da- vetini, ani birdönüşle kabul ederek her şeye kar- şın AB'nin sadık bir müttefiki olduğunu kanıtla- mıştır. Yine ve doğal olarak, bu iki büyük toplu- luğun çeşitli uluslararası baskı kuruluşlarının di- rektiflerini de harfiyen yerine getirmekte, Hamas dahil, şeriatın geçerli olduğu Islam dünyasına giz- lemediği özel yakınlığın yanı sıra üçüncü ülkelerle olan ilişkilerini de ABD ve AB'ye koşut biçimde sürdürmektedir. Karşılığında tek istediği laik devleti rafa kaldı- rarak iktidarının biricik dayanağı İslamlaştırma gi- rişimlerine göz yumulması, bu yöndeki girişimleri yüzünden zora düştüğünde, imtiyazlı ortaklarının kendisine politik destek saglamalarıdır. ••• AKP'nin pratik zekâ ürünü dış politikasının ikin- ei ülkelerle çeşitli alanları kapsayan ekonomik ve politik ilişkilerinde 'çayı görmeden paçaları sıva- mak' kendi kendine gelin güvey olmak, son günlerin moda deyişiyle 'Kasaptaki et mutfağa gir- meden soğan doğramaya kalkışmak' oldukça sık rastlanan alışkanlıkları arasındadır. Son Irak seferi bu tür yaklaşımların çarpıcı bir örneğini oluşturmaktadır. Gidilmiş, en yüksek dü- zeyde yapılan görüşmelerden sonra hacmi 25 mil- yar doları aşan geniş kapsamlı ekonomik işbirli- ği anlaşmaları imzalanmıştır. Ayrıca siyasi alan- da da önemli gelişmelerin, Barzani ile olan so- runlarda da belli bir yumuşamanın sağlandığı ifa- de edilmiştir. Ancak madalyonun öbür yüzü pek parlak görünmemektedir. Bir kez Barzani ile iliş- kilerde sorun, tam tersine artma eğilimindedir. ABD, Irak'ta kalıcı Güney sınırlarımıza yakın bölgelerde terör es- kisi gibi sürmektedir. Kuzey Kürt bölgesel yöne- timi Türkmenleri devre dışı bırakmaya yönelik 're- ferandum' isteğini yinelemekte, bunun yapılma- ması halinde anayasayı tanımayacağını ileri sü- rerek, ülkenin bölüneceği tehdidini savurmakta- dır. Ayrıca ülkeye barış gelmiş de değildir. Etnik ve dinsel çatışmalar ve işgalciye direnç tüm hı- zıylâ sürmekte, ABD'nin muhtemel başkan Oba- ma'nın on altı ay sürede gerçekleşeceğini söy- lediği asker çekmenin nasıl, ne zaman, ne kadar olacağını kimse bilmemektedir. Görünen o ki ABD Irak'ta daha uzun yıllar kalıcıdır. Irak halkının giderek yoksullaşmasına karşın VVashington'un uzmanlarca trilyonlarca doları bulduğu söylenen masraflarını çıkarıp kâra geç- meden Irak'tan çekip gideceğine kimse ihtimal vermemektedir. VVashington bu konuda sihirli for- mül peşindedir: Gider gibi yapıp, kuyulardaki pet- rolün son damlası tükenmeden, gitmemek! Ni- tekim Irak hükümetinin reddetmesine karşın ora- da kalacak askerleri ve personeli için sömürge dö- nemlerinde bile görülmeyen ayrıcalık ve doku- nulmazlık taleplerinde ısrar etmesi Irak'ı terk et- me niyetinde olmadığını kanıtlamaktadır. ••• Bir de bütün bunlara ülkenin içinde debelenip durduğu ve bizzat işgalcinin de katıldığı yolsuz- lukları eklemek gerekiyor. 18 Haziran 08'de cid- di Le Monde gazetesinin de geniş yer verdiği ha- berde, '2003'ten bu yana ülkenin yeniden yapı- lanmasına ayrılan 23 milyar doların nasıl ortadan kaybolduğunun öyküsü anlatılıyor. Yolsuzluğa 70 Amerikan şirketinin, dahası bakanlara kadar çok sayıda resmi görevlinin de karıştığı ifade ediliyor. Yolsuzlukların boyutu hayal edilemiyor Transparency International'a göre yolsuzluk ko- nusunda Irak, Birmanya ve Somali'den sonra üçüncü sıradadır. Sünni vekillerden Abdül Raz- zak'a göre 'yolsuzlukların boyutu hayal edilmesi olanaksız büyüklüktedir.' 2007 Ekim ayında Ame- rikan Temsilciler Meclisi'nin bir komisyonunda ifa- de veren Irak'ın yeniden yapılanmasından sorumlu genel müfettişe göre: "Yolsuzluğa bazı hükümet üyeleri de kanşmışlardır. O kadar ki Başbakan Ma- liki 33 bakanı ve yüksek düzeydeki görevliler hak- kında kendisinin onayı olmadan soruşturma açıl- masını yasaklayarak 48 yolsuzluk araştırmasının ört- bas edilmesini sağlamıştır." Bütün bu karmaşaya bakıldığında, yanıtlanması gereken soru şudur: AKP yönetiminin Irak'la şu anda 5 milyar olduğu ileri sürülen ticaret hacmi- nin son anlaşmalarla 25 milyar dolar gibi ciddi bo- yutlara ulaşacağı savı inandırıcı olabilir mi? Yok- sa her zaman olduğu gibi serap mı görmektedir!