Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ 10 ERGENEKON IDDIANAMESI SÎROZ TESHISIKONMUŞTU Hukukçular, Ergenekon davasında en az bin duruşma yapılacağını vurguluyor Dava yıllarca sürecekOzdemir 'in tedavisine başlandı SİBEL BAHÇETEPE Ergenekon operasyonu kapsanıında gözal- tına alınarak tutuklanan, cezaevindeyken si- roza yakalanan ve geçen hafta taliliye edilen Ayşe Asuman Özdemir'iıı (53) tedavisi için tahlil vc tctkiklcrine lstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlandı. Cezavindeyken hekimlerin karaciğer nakli yapılması yönün- de raporlar verdıği Özdemir'in tedavi seyri- nin yapılan tahlil ve tetkik sonuçlanna göre yönleneceği, bunun da 1 -2 hafta içinde so- nuçlanacağı belirtiliyor. "Örgüt üyesi olmak ve yargıyı etki al- tına almak" suçlarından yaklaşık 10 ay önce tutuklanan ve bir ay önce siroz teşhisi konulan Özdemir'in cezaevindeyken kar- nında 35 kilo su birikmiş, tedavisine daha rahat devam edebilmek için 18 Temrnuz Cuma akşamı turuksuz yargılanmak iizere serbest bırakılmıştı. Çengelköy'deki evinde dinlenen Özdemir'in eşi Özcan Özdemir, eşinin tahliye olduktan sonra kendisini da- ha iyi hissettiğini, kamındaki su miktannda azalmalar yaşandığım belirterek "Tahiiye edildikten sonra morali biraz düzeldi. Psikolojik destek, hastalığında çok öııeıuli. Evde bol bol meyve viyor. Ceza- cvindcki gibi her gün ilaç alımyor. Ne zaınan. ne kadar ilaç alacağı daha dü- zenli hale gcldi, kendini daha iyi hissedi- yor" dedi. Önceki gün lstanbul Üniversite- si Tıp Fakültesi'ne giderek tahlil ve tetkik- leri yaptırdıklannı anımsatan Özdemir, he- kimlerin tüm sonuçlan inceledikten sonra karaciğer nakli için sıraya gireceklerini ve tedavinin seyrinin belirleneceğini söyledi. SHP LlDERt KARAYALÇIN: Biz davaların yargıçlarıyız TEKÎRDAĞ (Cumhuriyet) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Türkiye'nin AKP'yi kapatma davası ve Ergenekon soruş- tunnasına kilitlendiğini belirterek "Her iki davanın da Türkiye'nin geleceği ve uzun yıllar sonrası için kaygı vereceğini görüyo- rııııı. Biz bu davanın ne savcısı, ne avuka- tıyız. Biz davanın sosyal demokratlar, Ata- türkçüler olarak yargıçlarıyız" dedi. Kırklareli ve Tekirdağ'da çeşitli etkinlikle- re katılan Karayalçın, Tckirdağ Sanayi ve Ti- caret Odası'nda düzenlenen toplantıda Türki- ye'nin zor bir dönemden geçtigini anlattı. Ül- kenin AKP kapatma davası vc Ergenekon so- ruşturmasına kiiitlendiğini vurgıılayan Kara- yalçın, "Davalar hakkında konuşmayı doğ- ru bulmuyorum. Biz bu davanın ne savcı- sı, ne avukatıyız. Biz bu davanın sosyal de- mokratlar, Atatürkçüler olarak yargıçla- rıyız. Türkiye siyaseti çökmüştür. tç kav- gaları dışarıya, uluslarası platfornılara ta- şınmıştır. Çöken siyaset, yargının da eteği- ne yapışmış, adaleti de çökcr hale getir- miştir" diye konuştu. AKP'nin kapatılması durumunda kasım aymda erken seçime gidileceğini söyleyen Karayalçın, bunun sorunların çözümünc kat- kı sağlamayacağını savıındu. KONYA'DAKİ OPERASYON 8 kişi serbest bırakıldı BARIŞ YAMAN KONYA - Konya Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 5 kentte düzenlediği eşzamanh operasyonda gözaltına ahnan 27 kişiden 8'i savcılık tarafından serbest bırakıldı. Serbest kalanlardan Ulusal Kanal Reklam Müdürü Nuran Gökdemir, "Bu, vatanını sevenle- rin yıldırılmak, bastırılmak ve yok edil- mek istendiği bir operasyondur" dedi. Ergenekon soruştunnasıyla bağlantılı ol- duğu belirtilen operasyonda çarşamba günü çeşitli kentlerde gözaltına ahnan 26 kişi Konya'da sorguya alındı. Operasyon kap- sammda önceki gün akşam saatlerinde Ko- caeli'de de bir kişi gözaltına alındı. Terörle Mücadele Şubesi'ndeki sorgulannın ardın- dan savcıhğa sevk edilen Ulusal Kanal Reklam Koordinatörü Nuran Gökdemir (47), Milli Çözünı dcrgisi yazan Mevlüt Songur (27), Mehmet Adlandıgil (25), Ali Aykut Akdağ (31), Tankut Alp Altın- soy (27), Vicdan Uçarer (27), Ahmet Ta- rım (27), Mehmet Sıtmapınar (26) ser- best bırakıldı. 19 zanlırun ise sorgulannın tamamlanmasının ardından bugün Adana Adliyesi'ne sevk edilecekleri belirtildi. Haber Merkezi - lstanbul 13. Ağır Ccza Mahkenıesi, Ergenekon soruşturmasının iddianamesini dün kabul etti. Hukukçular, ilk duruşma tarihi 20 Ekim 2008 olarak açıkla- nan dava için ortalama bin duruşma yapılacağı ve davanın en iyimser tahminle 20 yılda sonuçlanabilcceği değerlendirmesini yaptı. Yaklaşık 2 bin 500 sayfahk id- dianame ile 86 sanığın yargılandı- ğı Ergenekon davasının seyri CMK'nin (Ceza Muhakemesi Ka- nunu) "Duruşmanın başlaması" başlıklı 191. maddesinin, 3. fıkra- sının a, b, c, d bentlcri, 2. "Du- ruşmada okunması zorunlu bel- ge ve tutanaklar" başlıklı 209. maddesinin 1. fıkrası, 3. "Delille- rin tartışünıası" başlıklı 216. mad- desinin 1, 2, 3. bentlerinde düzen- lenen mahkemenin uymakla yü- künılü olduğu yargılamaya ilişkin emredici usul hükümlerine göre şöyle gelişecek: Once sanıklann tek tek kimlik tes- pitleri yapılacak, ardından iddia- name bütünüyle okunacak. Ardın- En İyimser t a h m i n : 20 yil Ekli delillerin de biıieşmesiyle davada yaklaşık 300 bin sayfa yazılı belge okunup tartışılacak. Normal bir insanın bir saatte 30 sayfa, 10 saatte 300 sayfayı yüksek sesle okuyabileceği tahminini yapan hukukçuların hesaplamalanna göre mahkeme, bir günde 10 saat okuyarak duruşma yaparsa, ilk sekiz duruşma yalnızca iddianamenin okunması ile geçirilecek. îyimser bir tahminle sonraki sekiz duruşmada da tanıklarm dinlenilnıesi bitebilecek. Hukukçular, ilk duruşma tarihi 20 Ekim 2008 olarak açıklanan davanın en iyimser tahminle 20 yılda sonuçlanabileceği değerlendirmesini yapıyor. dan delillerin okunmasına, davaya müdahil olarak katılanlar, savcılık, sanıklar ve avukatlannın okuııan her bir delile ilişkin ayrı ayn görüş bil- dinneleri, yine bu kişilerin sunmak istedikleri yeni delillerin toplanması, okunması ve tartışılması yapıla- cak. Aynı zamanda tanıklarm din- lenilmesi işlemi yapılacak. Sırada ek iddianame var Bütün deliller toplamp, okunup tartışıldıktan sonra, önce savcılık makamının ve davaya müdahil ola- rak katılacaklann esas hakkındaki görüşü sunulacak, bundan sonra da sıra sanıklara ve avukatlarına gele- cek. Sanıklar ve avukatlan ayn ay- n savunmalannı hazırlayacak ve mahkemeye sunacak. Bu arada, haklannda henüz dava açılmarruş ve fakat aynı somşturma nedeniyle çoğu tutuklu bulunanlar hakkında yeni bir iddianame (ya da ek iddia- name) davaya dahil edilecek. ilk aşa- mada 86 samk için 2 bin 455 sayfa iddianame bütünüyle okunacak. 441 klasörden oluşan ekli delil- lerin de birleşmesiyle davada yak- laşık 300 bin sayfa yazılı belge oku- nup tartışılacak, bu işlemin ardından davayla ilgili olmayanlar ayıkla- nacak. Davada taraf olanlann ken- dilerinin sunacaklan yeni tanıklar dinlenecek, yeni belgeler toplana- cak, tartışılacak. Bu işlemler bit- tikten sonra da mahkemece bir ka- rar verilecek. Bir yılda 100 duruşma Normal bir insanın bir saatte 30 sayfa, 10 saatte 300 sayfayı yüksek sesle okuyabileceği tahminini yapan hukukçulann hesaplamalanna gö- re mahkeme, bir günde 10 saat okuyarak duruşma yaparsa, ilk se- kiz duruşma yalnızca iddianamenin okunması ile geçirilecek. İyimser bir tahminle sonraki sekiz duruşmada da tanıklann dinlenilmesi bitebile- cek. 441 klasörden oluşan iddiana- menin eki delillerden oluşan yak- laşık 220 bin sayfa yazılı belge de okunup tartışılacak.Tartışılacak bel- ge sayısı 300 bin olarak alındığın- da günde (bir duruşmada) en fazla 300 sayfa okunabilecek. Buna gö- re en az bin duruşma duruşma ya- pılacak. Tatil ve bayram günleri ile diğer yüzlerce dava için yapılması gereken duruşmalar çıkanldığın- da mahkemece, Ergenekon davası için bir yılda en çok 100 duruşma yapılabilecek. Hesaplamalara göre mahkeme, olağanüstü bir çabayla çahşsa bile en erken 10-12 yılda ka- rar verme aşamasma gelecek. Temyîze gldlHrse... Bu arada, yargılamayı yapan hâ- kimlerin, zorunlu olarak -emeklilik, yer değişikliği vb. nedenlerle- bir- çok kez değişeceğinin altını çizen hukukçular, karann temyize gitmesi halinde ise aynı işlemlerin bir kez daha tekrarlanacağmı söyledi. Bu durumda ise davanın kesin sonucu en iyi olasıhkla 20 yılda belli ola- bilecek. | NINDA ENlL CARANTİüf W „. ^ 9H H M H ^Bk,. 1^ İJk ı 1 1 o •• •• Onsel: Savcı Oz, hasmane tutumunu belli etti İP Genel Başkanı Yardımcısı Erkan Önsel, lstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün "gö-revini kötüye kullandığı" gerekçesiyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı'na telgraf gönderdi. Taksim'deki Galatasaray Postanesi önünde bir araya gelen İP üye- leri adına basın açıklamasını yapan Erkan Önsel, "23 Temmuz Çarşamba günü atv ana haber bülteninde görev alan bir muhabir, canlı yayında Savcı Öz ile görüştüğünü ve Öz'ün kendisine 'Ergenekon soruş- turmalarının merkezinde Ulusal Kanal vc İP bulunu- yor' dediğini aktardı. Bu açıklama itiraf niteliğinde- dir. Zekeriya Öz, İP'ye ve Ulusal Kanal'a olan hasma- ne tutumunu ortaya koymuştur" dedi. Öz'ün gör- evinden bir an önce alınması gerektiğini savunan Er- kan Önsel, "Öz'ii, 11 Mart 2008 tarihinden itibaren 3 kez Yüksek Kurul'a şikâyet ettik. Kendisi son açıkla- ması ile şikâyetlerimizin haklılığını yoruma gerek bı- rakmayacak biçimde kanıtlamıştır" diye konuştu. 'Sezer suikast listesinde' Ergenekon iddianamesinde örgütün suikast listesi hazırladığı ileri sürüldü. lddianamede örgütün suikast yapılacağı id- dia edilen listede 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, emekli Orgeneral Şener Eruygur, CHP lideri Deniz Baykal, Yargıtay'da üst dü- zey bir yönetici, Ahmet Türk, Osman Baydemir, Seba- hat Tuncel, Fehmi Koru, Orhan Pamuk ve Aydın Do- ğan da bulunuyor. lddianamede, Danıştay saldınsı ve YÖK Başkanı olduğu dönemde Erdoğan Teziç'e saldın- nın da benzerlik gösterdiği de iddia edildi. lddianamede "Örgütün kısa süre içerisinde gerçekleştirdiği ve ger- çekleştirmeyi planladığı eylemlere bakıldığında amaç- larına ulaşmak için gözlerini ne kadar kararttıkları, acımasızca kanlı eylemlerine ne şekilde devam ettikle- ri, Danıştay saldınsı ile elde edemedikleri kaos ve anarşi ortamını Yargıtay saldınsı ve NATO saldınlan ile yaratmayı amaçladıklan görülmüştür" denildi. Dört aşamalı strateji Örgütün, birinci aşama 'Hazırhk', ikinci aşama 'Örgüt- lenme', üçüncü aşama 'Eylem', dördüncü aşama olarak da 'tç savaş' stratejisi benimsediği iddia edildi. îddia- namede son yıllarda Türk-Kürt çatışması çıkarmaya yö- nelik toplu gösteri yürüyüşleri, bayrak eylemleri, şehit cenazelerindeki provokatif eylemlerin de bu örgüt tara- fından organize edildiğinin anlaşıldığı öne sürüldü. Gaziy de Küçük talimatı lddianamede, 9 No'lu gizli tanık ifadesinde: "1995 yıün- da ilimiz Gaziosmanpaşa ilçesi Gazi Mahallesi'nde meydana gelen kahvehane tarama ve adaııı öldür- - me olaylarının bizzat Veli Küçük'ün talimatı ile gerçekleştirildiğini, Hablemitoğlu'nun öldürülmesi olayının yine Veli Küçük'ün talimatı ile yapıldığı- nı" beyan ettiği ifadelerine yer verildi. 'Hukuk devletinin önündeki engel' Faili meçhul cinayetlerle aydınların katledildiği ve ülkenin kaosa ve güvensizlik ortamına sürüklenmek istendiği iddia edilerek, örgütün ülkede hukuk devleti olmanın önünde daima bir engel olduğu öne sürüldü lstanbul Haber Servisi - İddianamenin ikin- ci bölümünde, örgütün yapısı, amaçlan ve ör- gütlenmesi anlahldı. örgütün uzun yıllardır Tür- kiye'de faaliyet gösterdiği, 1999'da reorgani- zasyona ihtiyaç duyularak, sivil unsurlann ör- güt içerisinde yer almasına çahşılmaya başlan- dığı iddia edildi. NATO'nun komünizmle mü- cadele amacıyla birçok ülkede kurduğu bu lür örgütlerin, zaman içerisinde amaçlannın dışına çıktığı ve bircr terör örgütüne dönüştükleri öne sürüldü. lddianamede "Ergenekon terör örgütü uzun yıllardır sürdürdüğü faaliyetlerle ül- kemizin bir 'mafya' ve 'terör cennetine' dö- nüşmesine neden olmuştur. Bazen bir maf- ya liderinin yaptığı eylem ve açıklamalarla hükümetlerin düşürülebildiği, bazen de bir terör örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerle ciddi kaosların yaşandığı ülke olmamıza se- bebiyet vermiştir" denildi. Susurlukta kısmen aralandı' lddianamede, faili meçhul cinayetlerle, ye- tişmiş insanlann, aydınlann katledildiği ve ül- kenin kaosa, karanlığa ve güvensizlik ortamı- na sürüklenmek istendiği iddia edilerek, örgü- tün ülkede hukuk devleti olmanın önünde dai- ma bir engel teşkil ettiği öne sürüldü. "Bunca eyleme karşın, örgütün gizli ve hücre yapı- lanması, eylemlerin profesyoneüiği ve kamu kurumlarındaki yapüanma ve ilişkileri sa- yesinde eylemlerin Ergenekon terör örgütü bağlantısının deşifre edilmesi daima engel- lenmiştir" denilerek, Susuıluk kazasında bu ör- gütün kısmen aralandığı ididasına yer verildi. Ör- gütün o dönemdeki gücü nedeniyle soruştur- malann yeterince derinleştirilemediği ifade edilerek, örgütün amaçlan doğrultusunda ka- ranlık eylemlerine devam ettiği anlatıldı. Devlet kurumları ile irtibatlı lddianamede örgütün devlet kurumlannda cid- di bir şekilde irtibatlannın olduğunun ortada ol- duğu anlahlarak, "Bu nedenle örgüte yönelik başlatüan bir çahşmayı anında öğrendikle- ı i gibi kendilerine yönelik çalışma yapan ki- şi ya da kurumları yıpratmak, yıldırmak ve buskı altına almak için anında örgütün her türlü imkân ve taktiklerini seferber ettikle- ri görülmüştür" denildi. Mafya yapılanması- nın başına, risk nedeniyle kamu görevlisi yeri- ne sivil bir şahsın getirilmesinin uygun görül- düğü anlatılarak, şüphelilerin kendi aralanndaki konuşnıalannda derin devlet adına çalıştıklan- nı hiç çekinnıeden söyledikleri ifade edildi. Er- genekon üyelerinin "devletin gerçek sahiple- rinin kendileri olduğu, tüm yöneticilerin hain olduğu, anayasal kurallann devletin gü- venh" yönetilmesine yetmeyeceği, bu sebeb- lerle Ergenekon gibi bir derin oluşumun dev- leti perde arkasından yönetmesinin zorunlu olduğu"na inandıklan iddia edildi. 'Naylon terör grupları' lddianamede örgütün devleti yönetcnlerin ita- at etmelerini sağlamak amacıyla şok suikastlar düzenlemek gibi tavizsiz ve acımasız kurallan olduğu savunulaı-ak, örgütün nihai hedefinin "ik- tidar olmak" olduğu vurgulandı. Amaca ula- şabilmek için naylon terör gruplan oluşturula- rak terör dünyasına yön verilmek istendiği vurgulanarak, yakalanan veya operasyon ama- cına aykm hareket eden herhangi bir ajanı öl- dürmcnin kabul edildiği anlatıldı. Iddianameye göre yapı; "belirlenen amaçlar etrafında üç- ten fazla kişi bir araya geliyor, hiyerarşik gö- rev dağüımı yapılıyor, gizliliğin esas alıııdı- ğı iş bölümü ile faaliyet alanlanmn sorum- luluklan önceden tespit ediliyor, yapılan iş bö- lümü çerçevesinde görevli guruplar faaliyet alanlarına ilişkin raporlar sunuyorlar, plan- ların hayata geçirildiği, profesyonel tam bir örgütlenme" olarak değerlendiriliyor. lddianamede örgütün amaçlanna ulaşabilmek için medyada söz sahibi olmayı ve bu alanda da hâkimiyet kurabilmek için televizyon kanalla- n edinip, örgütün amaçlan doğrultusunda ya- pacaklan yayınlarla örgütün gizli ve illegal amaç- lannı perdelemeyi hedefledikleri iddia edildi. Tamamı deşffre olmadı' örgütün yargı, emniyet, sağlık, istihbarat, or- du, medya, camiler, tarikatlar arasına sızma stra- tejileri geliştirdiği anlatılarak, örgütün üst dü- zey sorumlulannın tespitinin ve tamamen deşifre edilmesinin mümkün olmadığı savunuldu. Ör- güt tarafından işlendiği şüphesini oluşturan bazı geçmiş tarihli önemli suçlann soruşturul- masının uzun zaman alacağı öne sürüldü. Darbe önlendi' örgütün, oluşturulan atmosferde hükümetin yıkılması için ortam oluşturduğu, faillerin ya- kalanmasıyla da eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığı vurgulandı. Son tutuklanan şüpheliler Şe- ner Eruygur, Hasan Atilla Uğur ve Hurşit Tolon'dan elde edilen Yakamoz, Ayışıgı, El- diven gibi örgütsel içerikli dokümanlarda dar- benin nasıl yapılacağını sivil toplum kuruluş- lanrun Milli Güçbirliği çatısı altında çeşitli plat- formlarda birleştirip, amaçlanna uygun olarak yönlendirme çalışmalan yaptıklan öne sürüldü.