05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Gerçek M. Alpaslan Yener: "CIA'nın verdiği istihbaratla Türkiye'de bir suikastın önlendiği yazılıyor. Sadece olay yalanlanıyor; hiçbir makam CIA'nın memlekette at oynattığını yalanlamıyor." Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60www.denizsom.comElektronik posta: [email protected] - RTE pankart toplattırmış... "Koleksiyon yapıyordur!" AKP, Iran'laABD arasında arabulucuymuş. Dışta arabulucu, içte arabozucu! Kehanet llker Çamkır: "Demokrasi taraftarı bir gazetede yazan fevkalade güvenilir bir kâhinin kehanetine göre, üç vakte kadar Türkiye'de nüfusun yüzde 53'ü gözaltına alınacaktır." ORTAK Akıl Hareketi diye ortaya çıkan bir "platform" var. Bir yandan yeni bir anayasa istiyorlar öte yandan "darbeye hayır" toplantıları düzenliyorlar. islamcı AKP iktidarı ile akrabalık ve ahbaplık bağı olan medya tarafından da "demokrasi havarisi" olarak niteleniyorlar. Kim bunlar diye baktığınızda dernek, vakıf, birlik adı altından Naşkibendisini, Nurcusunu, Fethullahçısını bilumum tarikatları, cemaatleri ve yeşil sermayeyi bir arada görüyorsunuz. Işte bir kısmı: Darüsselam Vakfı. Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı. Furkan Eğitim Hizmet Derneği. Memur- Sen. Suffa Vakfı. Hak-lş. Ribat Eğitim Vakfı. Müstakil Sanayici ve Iş Adamları Derneği. Imam Hatip Eğitimine Destek Derneği. Vatan Için Can Verenler Federasyonu. Insani Yardım Vakfı. Islam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği. Kim bunlar? Mazlum-Der Genel Merkezi. Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi. Ensar Vakfı. Dünya Ehli Beyt Vakfı. llim Yayma Cemiyeti. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı. Hekimler Birliği Vakfı. Anadolu Aslanları Işadamları Derneği. Hukukçular Derneği. Sağlık-Sen. Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı. Insan ve Medeniyet Hareketi. Divan Araştırma ve Eğitim Derneği. Birlik Vakfı. Genç Işadamları Vakfı. Hayat ve Soysal Yardımlaşma Vakfı. Büyük Selçuklu Vakfı. Ecza-Bir Derneği. Demokrat Hanımlar Derneği. Insan Hakları ve Özgürlükleri Derneği. Demokrat Hukukçular Derneği. Diyanet-Sen. Tüketiciler Birliği. Öğretmen-Sen. Iktisadi Girişim ve Iş Ahlakı Derneği. Filistin Dayanışma Derneği. Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı. Sağlık Elemanları Vakfı. Türkiye Imam Hatipliler Vakfı. Tüm llahiyat Fakülteleri Yüksek Islam Mezunları Derneği. Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği. llim Yayma Vakfı. Hayrat Vakfı. Hamidiye Vakfı. Isra Uluslararası Dayanışma ve Yardım Derneği. Islami llimler Araştırma Vakfı. Hayır Kapısı Muhtaçlara Yardım Derneği. Hayra Hizmet Vakfı. Güzide llim ve Kültür Vakfı. Imam Hatip Liseleri Aile Birlikleri. Insani Yaşam Derneği. Irşad Dayanışma Vakfı. Saadet Vakfı. Gülistan Çevre Vakfı. Gaye Vakfı. Imam Hatip Lisesi Mezunları Derneği. Yeşilay Derneği. Şefkat Vakfı. Betül Hanımlar Derneği. Büyük Anadolu Vakfı. Din Görevlileri Vakfı. Ahlak, Kültür ve Çevre Derneği. Seyyid Burhanettin llim Vakfı. Saygı Işık Işgüden: "Diyanet, Selefi cemaatini, cumhuriyete saygısızlıkla suçluyor. Yanılıyor; bütün cemaatler cumhuriyet için bir dakikalık saygı duruşuna hazırdır." SESSİZ SEDASIZ (!) A&% &/ZZ./Aİ ZAftVW/MfZXA <P OA £3/ aSSSyA &S£ŞfAyLA£2J tŞ/KP/P £3£Z ^//)iCV S3k f ( 1 Açık beyin içîn beyin jimnastiği İSLAMCI iktidar partisi AKP'nin oyları ile Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül'ün karısı türbanlı başbayan Hayrünnisa Gül The Times gazetesinin "sarışın" ve başı açık kadın muhabiri ile konuştu ya... Sarışın gazetecinin bir sorusunu yanıtlarken "Ben başımı örtüyorum beynimi değil" dedi ya... Deniz Banoğlu da bu laf üzerine birilerinin çıkıp çok güzel hareketler eşliğinde beyin jimnastiği yapabileceğini söylüyor: "Beynini değil başını örtmek ne demekse; o zaman kadınlar için şu soruları sorabiliriz: Beyni örtülü değilse, neden başını örtüyor? Beyni açık olanın (içinde akıl olduğunu düşünürsek) başının da açık olması gerekmez mi? Aynı beyin jimnastiğini erkekler için de yapabiliriz: Erkeklerin başları açık olduğuna göre acaba onların beyinleri mi örtülü? Erkeklerin beyinleri örtülü değilse bu durumda onların başları niye açık?" Yüksek Yerilim Hattı [email protected] Parayı veren kanunu koyuyor... Yasaları pazar belirliyor: Pi-yasa! ÇED KÖŞESt OKTAY EKtNCİ Kentler 'Düzen'in Aynasıdır! Mimarlık öğrencisiyken "ya- şanıı kavrama"mızı sağlayan güzel bir söz vardı; "Kentler dü- zenin aynasıdır"... Nedense zamanla söylennıez oldu... Oysa varoşlardaki gccekon- dular ile merkezdeki gökdclen- ler, kenti samıalayan yoksulluk ile kenti sömüren bir varsıllığın simgeleri değil de nedir?... "Eş- /aıuanlı" yaygınlaşmalan da aynı dengesizliğin "artarak" sürdüğünü göstenniyor mu?.. Son zamanlarda isc varoşlar cn pahalı villa siteleriyle doldıı. Halta en görkemli "çağdaş. ko- ııaklar" ormanlarda, su havza- lannda gecekondulaıla yan ya- na... Yani, gelecek kuşaklar adına sözde "imara yasak"Ianmış araziler, barınma amaçlı kaçak konutlarla "yaşama" amaçlı ka- çak sitelerin "komşu" oldukla- rı ortak iıışaat alanları... Sitelcr. komşulanna karşı et- raflannı sur duvarlanyla çevir- mişler; kapılarında "sivil silah- lı kuvvetler" ve adım başı gö- zetleme kameraları.. Komşu gecekonduların isc böyle bir dertleri olmasa da ar- tık başka bir "korku"lan var; şu kentler, lıiç bu kadar açık ve se- çik "düzenin aynası" olma- mışlardı... 'Sahte pa/ar'lar Bu tarihsel aynada binlerce yıllık "alışveriş kültürü"müzün öldürülmesi de var... Sahipsiz kalan cski çarşılar. si- yasi koruma altındaki dev alış- veriş merkezlerine karşı "yaşa- nıa savaşı n ndalar... Geleneksel pazarlanmizı yok eden "tüketim hangarlan"nda, herkesin ho- şuna gitsin diye "sahte pazar yerleri" bile düzenlemeye baş- ladılar... Halkın "beslenme parası"nı çarşıdaki tanıdık esnafa değil, ınega marketlerin adını bıle bil- mediği küresel şirketlerine ver- mcsi için seferberlik halinde- ler. Pazar günlcri çarşı pazar kapalı, aına süpermarketler "hal- kın hi/melinde"!.. Işte böylesi bir kent yaşamı. "soygun ekonomisi"ne bağlı bir düzenin aynası değil midir? 'Tarihimsi" 1 projeler Gelelim tarihi kent dokulan- na... Eski evler ve tarihi sokaklar, yıllardıren "muhafazakâr" si- yasetlerin en yı- kıcı imar politi- kalanyla yok edj- lerek apartman- lara dönüştürül- düler. Bir sem- tin, 30-40 yıl Ayrıcalıklı rant denıokrasisinin aynasıdır... arayla çekilmiş iki fotoğrafi, kül- yeni "kentsel döniişüm" yasa- sı..amansız ve acımasız. Evler "mortgage pazarı"nın "TO- Kİ arsaları"na dönüşürken, sa- kinleri de dağbaşındaki "sürgün blokları"na gönderiliyorlar... 'Uzay'la komşuluk! Böylesi bir "kentsel deği- şim"in gökdelenleıi de birâlem! Artık "şirketlere ofis" amaç- lı değil, adına "rezidans" denen "ayrıcalıklı konut"lar için yük- seliyorlar... Kente en tepeden ba- kabilmek, lıatta bir rezidans rek- lamındaki deyişle "uzayla kom- şu olmak", doruklara çıkan imar rantının yarattığı yeni zenginlik kültürü... Parası olanlara kentin istediği yerinde yükselme özgürlüğü "demokrasi"nin (!) de göster- gesi sayılıyor... Kente zarar veren bu şımank kulelere şehircilik hukuku adına "dava açnıak" ise imardaki eşi görülmemiş bir "adaletsiz'Miği toplum adına sorgulamak oldu- ğundan, yakmda "Ergenekon"a bile girebilir... Böylesi bir "kalkınma"(!) görüntüsü, her yönüyle "yağma düzeni"nden başka hangi or- tamda görülebilir? Denebilir ki tür ve uygarhk düşmanı bir dü- zenin adeta "dev aynası" gibi- dir... Bu "vahşi" rant saldırısın- dan, korumacılann onca baskı ve tehditleri göğüsleyerek büyük özverilerle kurtarabildikleri elde kalan son dokulan ise şimdi de "turistik dekor" projeleriyle tarihten siliyorlar... Kimlcr mi? Birincisi, tarihi evlerimızde yine "biz"lerin yaşaması ge- rektiğini kavrayamayan sözde modern kafalar... lkineisi de kültürel birikimlerle iç içe ya- şamayı, "toplunıu kimliksiz- lcştirerek" sömürmenin engeli gören, kökü dışanda anlayış- lar.. Bunlar, "yandaş" semıaycle- riyle ve "özgür"(!) tasarım düş- künü mimarlarla birlikte, son kalan eski kent dokulannı in- sanlanndan da arındırarak, "ta- rihimsi" dekoılu "rant proje- leri"ne kıırban ediyorlar... Bıınun "neyin aynası" oldu- ğunu ise sormayın; çünkü yanı- tını "edep dahilinde" vertnek mümkün değil... [email protected] KİM KİME 1)1 JM DUMA BEHIÇAK [email protected] yözdt HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILGİN [email protected] BENZETMEK GİBÎ OLMASIN AMA!.. POLÎttSL. VAAY, ÖEMEK POLtS ÖEVLETt I l 1 i l I .1 (ÇÖPLUK ÇOCÜKLAKI) TAYYARÖZKAN www.junkidz. com ESKİULN İNSANLAİ SINIIUARINI KORUAAAK KABA CÜCE BAŞVURUR LARMIS.. TARİHTK BUGÜN MÜMTAZARIKAM 23 Tenuuuz www.mumtaz-arikan. com AHMET KUTSI TECER rAZAR /IHMEr KUTSf J. UZUN Y/Ct-ı4/e, ö 136? '/>£ 8UGÜN, reCER.,66 MİLLÎ £GtriM _ DS BULUNAN TEC.BK, 1342-46 PÖNEMİMOE D£ Mit-L£TVE/CIİ-LİĞl yAPMlÇri. $iie.LERİNl HECE V£Z.Nİyi-E Y42AM OZAN, DUYGuSAL caıe/Aj y/iNi st&A ULUSAL OEĞiNMİŞTt. DAHA SONRA YAZPIĞI OYUNLAB- DA İSE ULUS/ILUĞI ÖA/ PP4MA rfLMtşn. OUUAI £M ÖMEMLİ YÖNLEie.<NDEN BİRİ C>£ FOLKL.O& ÛaS&İNE YAPnĞ/ O4L./ÇMALAieC>f- HALK OYUfiJLA&l VE ŞilRLEfZİYLE ILGİLİ ARAŞ- T(RMALAGf, SCI Ğ KARAKOÇAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN SAYI: 2008/119 Davacı TEİAŞ vekili Av. Leyla Demirant tarafından, davalılar aleyhine açılan irtifa hakkı verilmesi davasmın verılen ara kararı geregınce, Elazığ ili. Karakoçan ilçesi. Doğanoğlu köyü nüfusuna kayıtlı davahlar REFİKA YALÇIN. ŞÜKRÜ GÜNEBAKAN, DOÛAN GÜNEBAKAN. Cevahir Yalçın mirasçıları FETTAH YALÇIN. PAKİZE YALÇIN. MERYEM YALÇIN. BESİME YALÇIN, SEHER YALÇIN ŞÜKRÜ YALÇIN SELMA YALÇIN, ŞONGÛL YALÇIN, SELAM YALÇIN, MEHMET YALÇIN, TUBA YALÇIN, KEMAL GÜNEBAKAN, KUDRET GÜNEBAKAN. HAMİT GÜNEBAKAN. MEHMET GÜNEBAKAN, RAMAZAN GÜNEBAKAN'ın tüm aramalara rağmen adresiniıı bulunmadığı gibi adresi dc lespit edilemediğinden tebligat yerine geçerli olmak ü/ere adı geçene davada ve duruşma girnünden habcrdaı cdilmesi bakımından 7201 sayılı tebli- gaı kanununun 28 ve 29 teblıgat tüzüğünün -17 ve 50 maddeleri gereğince, yenileme dilekçcsi ve duaışma gününün adına ilanen tebligal yapılmasına karar verilmiş olmakla, duruşma güıni olan 22.10.2008 giinü, mahkememizde lıazır bulunmanız veya bir vekil ile temsil ettirmeniz gerektiği, aksı tak- dirde yargılamaya yokluğunuzda devam edilerek hüküm verileceği davaya ilişkin tüm savunma ve delillerini leblığ tarihinden itibaren 10 güıı içinde mahkemeye yazılı olarak bildinııelerinin gerektiği davalılara ilanen lebliğ olunur.20.06.2008 (Basın: 37951) PANO DEIVIZ KAVUKÇUOGLU Darbe, Demokrasi ve Sol Üzerine Ergenekon davası, AKP iktidarına yakın kesim- ler tarafından toplumu 'demokratlar' ve 'darbeciler' olarak ikiye bölmek doğrultusunda başarılı bir bi- çimde kullanıldı. Öyle ki, siyasal yaşama demokrasi dışı hiçbir müdahaleyi hiçbir zaman düşünmemiş, fakat soruşturma sürecinde kamuoyuna yansıyan uygulama, önlem ve yöntemleri çeşitli açılardan içi- ne sindiremeyen, eleştiren insanlar 'darbecilik ça- muru' üzerlerine sıçrar korkusundan suskun kalı- yorlar. Son haftalarda sosyalistler de bu demokrasi- darbe ikilemine çekilmek isteniyor. Oysa sosya- listlerin, temel amacı kapitalist düzeni egemenler adı- na güvenceye almak olan bir askeri darbeye yan- daş olabileceklerini düşünmenin akıl dışı bir davranış olduğunu medyadaki en geri zekâlı AKP sözcüle- ri de biliyorlar. Fakat amaçları, sosyalizmi farklı bir yoldan bu ikileme çekmek olduğundan sosyalist- lerin laiklik konusundaki duyarlıklarına yükleniyor- lar. Ne var ki tüm bunlar sonuçsuz kalmaya mah- kûmdur, çünkü laikliğin 'demokrasinin olmazsa ol- mazı' olduğunu bilen hiçbir sosyalist, eğer aklını yi- tirmemişse ya da yoldan çıkmamışsa, AKP'nin ya- nında saf tutmaz. Bundan, "Sosyalistlerin darbecileri desteklediği anlamı çıkar mı" sorusuna yanıtımız do- ğal ki 'hayır'd\r. Bu ülkede askeri darbelerin en büyük mağdurları solcular olmuştur. 12 Mart, 12 Eylül zindanlarında en yoğun işkenceleri onlar görmüşler, en yaygın tu- tuklamaları onlar yaşamışlar, en uzun hapis ceza- larına onlar çarptırılmışlar, en fazla canı da onlar yi- tirmişlerdir. AKP sözcülerinin ileri sürdüklerinin tam tersine darbelere en kesin kararlılıkla karşı çı- kanlar onlardır. Dolayısıyla sosyalistleri darbecilerin yanında göstermeye çalışmak boş bir çabadır. • • • Türkiye'de darbe olasılıklarının kökünün kazın- masını en fazla arzu edenler sosyalistlerdir. Susurluk Olayı'na ilişkin olarak 'Aydınlık İçin Bir Dakika Ka- ranlık' gibi yaygın kampanyalar başlatanlar da yi- ne onlar olmuştur. Ne var ki birkaç polis cezalan- dırılarak olayın üstü örtülmüş, esas suçluların üze- rine gidilmemiştir. 12 Eylül darbecilerinin yargı önüne çıkarılmalarını mümkün kılacak anayasa değişikliği talebi de sosyalistlerden gelmiştir. Ne var ki bugün 'demokrasi havarisi' kesilen AKP iktidarı anayasa değişikliği konusunda toplumu aylarca oya- lamış, sonunda dağ fare doğurmuştur. Doğan fa- renin de ömrü uzun olmamış, çıkartılan 'türban ya- sası' Anayasa Mahkemesi'nden geri dönmüş, ana- yasayı baştan sona değiştirme düşüncesi uyuma- ya bırakılmıştır. Tek başına bu olay bile AKP ikti- darının demokrasi konusundaki samimiyetsizliğini ortaya koymaktadır. AKP yandaşları, sosyalistler- den, ne olduğu rneçhul bir davada taraf olmaları- nı istemekte, bunu da, 'Susurluk'a o zaman karşı çı- kanlarbugün Ergenekon'a neden karşı çıkmıyorlar' sorusuyla formüle etmektedirler. Eğer Ergenekon bir darbe örgütlenmesi ise, gerçekten de böyle bir örgütlenrne varsa buna elbette karşı çıkılacaktır, fa- kat bugüne kadarki gelişmeler yalnızca sosyalist- lerde değil, aklı başında hiç kimsede ortada mü- dahale edilmesi gereken ciddi bir olay olduğu iz- lenimini uyandırmıyor. • • • Bu hayhuy içinde kendisini 'liberal' olarak ta- nımlayan bir kesimin giderek AKP iktidarına daha fazla yakınlaştığı görülüyor. Bu kesimden salt li- berallerin davranışlarını anlayabiliyorum. Fakat bir de "Biz hâlâ sosyaiistiz!" diyen, izledikleri liberal çiz- giyi sol/sosyalist sözcükleriyle tanımlayan bir kesim daha var. Bunlann ise bu süreçte neden çağcıl Mark- sist eleştirel düşünürlerden ya da sosyalist siya- setçilerden değil de, önerileri toplumun geneli için her zaman sınırlı kalmaya mahkûm burjuva düşü- nürlerden esinlendiklerini anlamakta zorlanıyorum. Bu konu üzerinde daha ayrıntılı duracağız, şimdi- lik ABD Komünist Partisi Başkanı Sam VVebb'den bir cümle alıntılamakla yetinelim: "Bizim sosyalizm vizyonumuz değer ve ölçüler açısından temel biri- kimleri içermelidir. Bunların en önemlileri sosyal da- yanışma, eşitlik, barışçılık, ekonomik adalet, sö- mürünün ortadan kaldınlması, demokrasi, başkalanna saygı, bireysel özgürlükler ve yurttaş hakları, karar- lılık ve enternasyonalizmdir. Bu değerler gelişigüzel seçilmiş olmayıp çalışan insanların savaşımlanndan ve sosyal gelişimin gereksinimlerinden ortaya çık- mıştır." Demek istediğimiz sosyalizmde 'demokrasi' ve 'bi* reysel özgürlük' kavramlarının bizim 'solcu liberal- lerimizin' ya da 'liberal solculanmızın' özgün buluşları olmadığıdır. www.denizkavukcuoglukitaplari.blogspot.com [email protected] BULMACA SEDATYAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 3 4 1/ Balıkesir ilinde -| bir şelale. 2/ Muğ- _ la'nın bir ilçesi... Er- *- genekon'dan çıkış- 3 lannda Göktürklere A yol göstcrdiğine ina- nılan dişi kurt. 3/ ^ "Gülen gözlerinin 6 ınanası—"(Şarkı)... y Kısa yazı. 4/ Vaşak denilen hayvanın 8 ufakbırtiirü... Hin- 9 dulann kutsal kitabı. 5/ Bclirme, ortaya çıkma. 6/ Bir gıda nıaddesi... Ba- yağı, sıradan. II Yinelenen dize. 8/ Dende sinirler bo- yunca birtakım ağnlı fıs- kelerin dökülmesiyle belı- ren bir hastalık... Kimliği belırlenemeyen uzay ci- sinılerinc verilen ad. 9/ Henüz mayalanmamış üzüm suyu... Ayak direme. YUKARIDAN AŞAĞrYA: 1/ Yalova ilinde bir şelale. 2/ Hisse, pay... Uzun bacakli ve çekik kannlı bir av köpeği. 3/ Topu düşman ateşinden koruyan zırhlı bölme... lyice yanarak ateş durunnma gel- nıiş könıür ya da odun parçası. 4/ Japonlara özgü çiçek dü- zenleme sanatı. 5/ Bir ilimiz... Sıvas'ın bir ilçesi. 6/ Notada1 durak işarcti... Boru içindeki bir akışkanın akışını dur- durmaya ya da serbest bırakmaya yarayan aygıt. 7/ Dok- sanüç Harbi'nde Erzunım'da Ruslara karşı kahramanhğıyla tanınmış Türk kadını. 8/ Derialtında bulıman, yuvarlak ve ele gclcbilen lezyon... Bir nota. 9/ Asya'da bir ülke...' lışlık, gaf.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle