22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15TEMMUZ2008SALI CUMHURİYET SAYFA 17 N R U Q e•51) ıa Özkök'e yeni unvan: Eskimeyen Genelkurmay Başkanı! Temiz T. Doğan özdinç: "Senin elin temiz mi diye sormuşlar... Neyi tutturacaksınız demiş!" D E N İ Z S O M Elektronik posta: denizsotn@cumhuriyet.com.tr www.denlzsom.com Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 - Kasaptaki ete soğan doğramazmış... "Seni gidi köftehor, seni!" Arsen Aydın Türkaydın: "jfpK "Ankara'nın L, suyunda rastlanan arsenik, Ergenekoncuların işi olmasın!" İmtiyaz m M. Alpaslan Yener: "Hiçbir demokraside muhalefet ediyorum diye suç işleme imtiyazı tanınamaz; bu imtiyaz sadece iktidara mahsustur!" Tiyatro Jı Ö. Naci Soykan: | "Rumelihisarı j[ Açık Hava Tiyatrosu'nda Kuran okuma etkinliği düzenleniyor. Namaz saatleri dışında camilerde de tiyatro oynansın; binlerce cami boş duruyor!" BEKLENEN iddianamede yer alan iddialar, gizli tanıkların da kimliği dikkate alınarak saklı tutulmak kaydıyla fakat öte yandan kamuoyunu tatmin etmek için bazı teknik hususlar aşağıdaki şekilde açıklanmıştır. Madde 1: Görev başındaki hükümetin icraatlarını eleştirmek, darbe girişiminde bulunmakla eşdeğerdir. Hükümet eleştirilemez. Istikrarın tek teminatı olan hükümeti eleştirmek hem demokrasiden vazgeçmek hem de dinden çıkmak anlamına gelir. Madde 2: Hükümeti eleştirme girişiminde bulunmak silahlı örgüt kurmayı düşünmekten farksız bir düşünce tarzıdır. Dolayısıyla silahlı örgüt kurmayı düşünmek, halkı hükümete karşı silahlı isyana teşvik etmektir. Madde 3: Silahlı isyan örgütünün kuruluş sermayesi olarak kullandığı silahlar, Açıklama gecekonduda bulunan seri numaraları tutanakta yazılı yirmi yedi adet el bombasıdır. El bombaları, elde patlamasın diye gizli tutulan ek tutanakla imha edilmiştir. Madde 4: Silahlı isyan örgütü aynı zamanda terör örgütüdür. Bu örgüt, klasik anlamdaki terör örgütü değildir. Avrupa kapısındaki ve Amerika kıyısındaki çağdaşlık dikkate alınara postmodern terör örgütü olarak algılanmalıdır. Madde 5: Halen şüpheli olarak adı geçen kişiler aslında birer teröristtir. Fakat bunları dağdaki terörist gibi düşünmek yanlıştır; bunlar kentli teröristtir ve çağdaş kılıkta dolaşırlar, örneğin takım elbise giyer, kravat takar, sinekkaydı tıraş olurlar. Madde 6: Haklarında dava açılacak şüpheli teröristlerin, silahlı terör örgütünün kurucu üyesi olup olmalarına bakılmaksızın halkı silahlı isyana teşvik etmiş olmaları bakımından kasaptaki ete soğan doğrama girişimi nedeniyle cezalandırılmaları kaçınılmazdır. Madde 7: Hükümeti cebir ve şiddet yoluyla devirmeyi düşünenlerin cebirden sonra geometriye başvurmaları söz konusu olduğu için olay matematiksel yönden de ayrı bir soruşturma konusu yapılacaktır. Madde 8: Iddianame bu kadar değildir. Ek iddianame birkaç yıl içinde hazırlanacaktır ve bundan sonraki açıklamaların hükümet tarafından medyaya iliştirilmiş gazetecilerce yapılması yolunda kanun hükmünde kararname yayımlanacaktır. SESSÎZ SEDASIZ ( £?CĞf£XİG!/A/'/A/ I J Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saldırmak! İSTANBUL Barosu Genel Sekreteri avukat Hüseyin Özbek yaşanmakta olan son olaylar ışığında bazı saptamalarda bulunuyor: "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal yapısına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içindeki anayasal statüsüne, Türk milletinin bilinçaltında yaşattığı ordu algısına yönelik stratejik saldırı kampanyası hız kesmeksizin sürüyor. Atlantik ötesindeki ana karargâhta oluşturulan stratejiye AB'nin de sıcak baktığı anlaşılıyor... Emperyalist sistemin bitmez tükenmez istemlerine karşı ulusal çıkarlar gereği direnme Batı jargonunda çözümsüzlükte ayak direme ve reform karşıtlığı olarak tanımlanmaktadır. Çözümsüzlük yerine teslimiyeti iktidarda kalmanın amentüsü belleyip, sözlüklerinden ulusal onur, bağımsızlık, özgürlük kelimelerini çoktandır silmiş olanlarca Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı sürdürülen kampanya geleceğin tarihçilerince nasıl değerlendirilecek dersiniz? Psikolojik operasyonlarla, kesintisiz kampanyalarla halkın gözündeki itibarı örselenmek istenen, darbeci, ekonomik ve demokratik gelişmenin baş engeli olarak suçlanıp sindihlmeye çalışılan Türk Silahlı Kuvvetleri, kışlasına hapsettikten sonra, Kıbrıs'ta, Ege'de, Güneydoğu'da, Kuzey Irak'ta emperyalist sistemin istediği her türlü çözüme(!) toptan kabul sözü vermiş olanların acelesi olduğu anlaşılıyor!" Terör Her Yerde PERİHAN ERGUN Yıllardır her gün PKK, geç- mişte de Hizbullah terörüyle toprağa verdiğimiz şehitleri- mizin acılarıyla sızlanıp duru- yor, TSK'ye de borçluluk du- yuyoruz. Doğu Anadolu'nun günahsız halkının acılarını bizler de yaşarken, büyük kentlerdeki bombalı saldırıla- rın korkularına da düşüyoruz. Üç dört gün önce gene Bey- tüşşebap'ta operasyon sıra- sında PKK kurşunuyla bir eri- mizi, Tunceli kırsalında da biri astsubay, öteki er iki as- kerimizi mayın patlamasıyla şehit verdik. Doğu'daki terör olayları yetmezcesine, geçen hafta ortasında gene El-Kai- de'nin uyuyan hücrelerinden dört kişi uyandırılarak, Sarı- yer'deki kale misali korunan ABD Başkonsolosluğu'na şa- şırtıcı ve dehşet verici terörist bir saldırıya kalkıştılar. ABD'li korumacılar hemen binanın içine girerek, korumacı Türk polisini kulübesinde yapa- yalnız bıraktılar. Tanımı belirtilen arabadan inen üç kişi, izleyenleri çok korkutan bir görüntüyle, ku- lübeyi yaylım ateşine tuttular. O sırada çekicide görevli iki polis -ki birisi daha on beş gün önce göreve başlamış- dayanamayıp koruma görev- li arkadaşlarının yardımına koşarken, ikisi de yaralanıyor. Rize kökenli koruma polisi Nedim Çalık dışarıya fırlaya- rak üzerine yağan kurşunlara aldırmaksızın üç teröristi öl- dürüyor. Ne yazık ki hasta- neye götürülen ağır yaralı iki polisimizi de orada şehit ve- riyoruz. Burada acı olan bir gerçek de, yaralı polisleri- mizden birinin, konsolosluk görevlilerinden içeriye alınıp korunmasını istemesine kar- şın ABD korumacılarının on- lara seyirci kalmasıdır. Ana babalarının, yakınlarının, yurt- taşların bu kahraman polis- lerimizin şehadetiyle yürekleri yanarken Bush'la sefirinin methiyelerle başsağlığı dile- meleri ne yazar!.. Emperyalistlerce teröre bu- laştırılan birçoğu gibi bu ka- tiller de kentin en yoksul yö- resinde hemşerilik bağlarıyla yaşıyorlar. Eğitimsiz ve çok fakirler. Örneğin Erhan Kar- gın ilkokuldan sonra okula gi- dememiş. Babasımn ölü- münden sonra bunalıma gir- miş. El Kaide'nin oltasına ta- kılmış. Üç kez Afganistan'a gi- dip eğitim alıp çarpışmış. Iş- te toplumun eğitimden ve yaşam koşullarının ekono- mik güvencesinden yoksun- luğun bir canlı örneği daha. Bir ulusa çağdaş ve demokrat diyebilmemiz için başta bu sorunlar çözülebilmelidir. Devlet üretici olmalı; zırai ve sanayi kalkınmayla da insan- larını eğitimsiz, işsiz ve aş- sızlıktan kurtarmalıdır. laney- le bu iş yürümez, Herhalde AKP'nin kurucu üyesi, eski Başbakan Yar- dımcısı, 22 Temmuz seçim- lerinde adaylıktan çekilen Ab- düllatif Şener, bu nedenler le 11 Temmuz günlü MKYK toplantısına son kez katılarak istifasını verme kararını al- mıştır. Toplantıdan çıkışında kendisine, bu karara Başba- kan'ın ne dediği sorulduğun- da, "Çok nezaketle karşıladı, hayırlı olsun dedi. Gerçekte si- yaseti nezaketle yürütmek, nazik olmak şarttır" dedi. Bu- nu izlerken yol arkadaşı eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın bu kurala uymada eski dostundan ders alması- nı diledim. Geçenlerde Erge- nekon soruşturması hakkın- da kendisine değerlendirme- si sorulan Arınç, "Bağırsak- lardaki pislikler boşaltılıyor" cevabını verdiğinde midem bulandı. Partisinde en üst makamlara oturtulmuş bir si- yasetçinin kenar mahalleler- deki eğitimsiz küfürbazlarca bile böyle bir cevabın ola- naksızlığını düşündüm. Toplumumuzun büyük der- di olan terorizmi lanetlerken 1 Temmuz'daki tutuklamalarda serbest bırakılanların anlat- tıklarını izlerken içim karardı, yaşama sevincimi yitirdim. Mustafa Balbay salıverili- şinden iki saat sonra taraflı gazetelerde, gizlenmesi ge- reken cevaplarının çarpıtıla- rak yayımlandığını görünce, savunma güdüsüyle ART'de, olanları ve psikolojik sıkıntı- lannı özetledi. Aynı günde tutuklanan Erol Mütercimler de korkutucu bunalımlara düştüğü bekleme saatlerinde mealen, "Kendi- mi köşeye sıkıştırılmış ha- mamböceği sandım" diye SKY-Türk'te açıkladı. Soruş- turmanın servis edildiği ga- zetede, binbaşıyken emekli olduğu bilinirken, kendisini aşağılayıcı birtanımla -ihraç edildi- denmesini de lanetle kınadı. Aynı günlerde, 11 ay önce darbecilerin finansörü oldu- ğu savıyla tutuklanan Kud- dusi Okkır, ölümünden dört gün önce sedye içinde ceset görüntüsünde eşine teslim edildi. İçeriye alınırken hiçbir sağlık sorunu olmayan Ok- kır'ın bilinçsiz, boş bakışları hiç aklımdan çıkmıyor. Is- tanbul Barosu'nda siroz ve epilepsiden raporu bulunan Av. A. Asuman Özdemir'in de akıbetinden endişe edil- diği açıklanınca, bir kurban daha mı, diye düşündüm. Bu ve daha birçok örnek de terörle örtüşmüyor mu? Ya- şam hakkı, hukukun üstün- lüğünün önkoşulu değil mi? Meclis'te insan haklarından sorumlu komisyonun baş- kanı nerelerde? Ç İ Z G İ L İ K K.ÂMİL MASARACI kamilmasaraci@mynet.com Kâmil Masarcı yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine bir süre ara vermiştir. HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİ1S . . _ hetiyatrosu@mynet.com İbblANAME'yi OKUYORUM.. I 11 1 I I I I I JLJ X I !- (ÇÖPLUK ÇOCUKLARI) TAYTAR ÖZKAN www.junkidz. com / ESKİDEN ' İNSANLAR FARKLI RENKLERDC OLDUKLARI İÇİN KAVCA EDERLERMİŞ? HEY SEN ORDAKI SARI KAFA, SÖYLE O KARA KAFAYAKESSİNfU CÜRÜLTÜYÜÜ OTOBİ1STEKİLER JO?M4L r/R6f?/v(: k__urgenc@yahoo.com •t\ olsn har/... TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAN 75 7VIIHIIHZ www.mumtaz-arikan. com "PENİSİLİN" BULUNUYOR.. 1326'DESUGÜN, ISKOÇYALI BAIOlBRİypLOG Dr. ALEXANDEH FLEMIN6 PENİSİLİNİ BUL- DU. FLEMING, ÇEŞİTLİ ABAÇT/RM4LAR YAPARKEN, BİR RASLANTI SOMUCU "PENICILLUM NOTATUM"ADU KÜFMANTAZ. LARININ "COCCUS"'(<OK) CİHSİ BAKTERİ- LEeİN ÇOSALMASlNI EN6EU£l>ita.ERİMİ GÖRMÜŞTÜ. FLEMlNS, BU MİÜFMANrARlAfUH- OAN £U>£ ETTİĞİ İLACA "PENİSILİN"ADINI VERDİ. KOK CİNSİ 8AtCTERİLE/2İM NEOEhJ OL OUGU UASTAL/KL4İÎDA BU İLAC ÇGK £>/". Dr ALEXANOER. FLEMING 194S'T£yy E>1MCJL4R/ /=LOf?EY YE CHA/N'LE BİRLİK- TE, ÎLK NOBEL T/P ÖPÜLÜA/Ü ALAYA HAK AZAMACAKTI Kahraman Gazilerimizin Tedavi ve Rehabilitasyonları İçin TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI T.C. Ziraat Bankası Ankara Kızılay Ş. 39025990-5002 YTL Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr GÖRÜŞ BEDRI BAYKAM İddianame: Devlet ve Hükümet Farkı Üzerine Sayın Başsavcı Aykut Cengiz Engin'in "iddianame" hakkındaki basın açıklamasını dinledim. Neyin "suç", ne- yin "demokrasi" olduğunun tamarnen özel yorumlara bağ- lı olduğu görülen ülkemizde, ikinci bir ernre kadar dü- şünmek yasaklanmadığına göre, beynimden geçenleri si- zinle paylaşayım. Başsavcının haklı olarak "gizlilik" kapsamı çerçevesinde yalnız değindiği bilinen "iddialar" var. Bunlar arasında kul- lanılan ve "terör" tanımlarnası kapsamına alınıp medya- da yankılanan çeşitli deyimler var: "Azmettirmek", "iti- bannı zedelemek", "halkı silahlı isyana teşvik etmek", "Dev- let otoritesini zaafa uğratmak", "Devlet itibarını zedele- mek" ... Şimdi, bu ülkenin değerli hukukçuları benden çok da- ha iyi bilirler. Iddianarneyi içeriğiyle beraber hiçbirimiz oku- madık. Ama "terör örgütü" üstünden "devlete karşı isyana teşvik" ve "itibarzedelemesi" konulannı da, şu ayrırnı net olarak yapmak gerekmez mi? Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti ve onun başında olan iktidar, aynı şeyler mi? Devlet, yapısı, felsefesi, itibarı üzerine kurulduğu zemin ile ikti- dardaki parti ve onu temsil edenler her zaman aynı ke- feye oturtulabilir mi? Beynimizi sansürsüz olarak açarsak şöyle bir durum çıkıyor ortaya: AKP kapatma davası ve Sn. Başsavcı Yal- çınkaya'nın iddialarına bakarsak, AKP, Türkiye Cum- huriyeti Devleti'nin temel niteliklerini yok edip, ülkeyi bir "şeriat devleti"ne geçirme peşinde olduğu suçlarnasıy- la karşı karşıya. Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda ne karar alacağını beraber göreceğiz. Daha önce Erdoğan'ın da üyesi olduğu bazı partilerin, aynı "şehatçılık" gerek- çesiyle kapatıldığını hatırlarsak ve şayet aynı sonuç or- taya çıkarsa, o zaman nasıl bir durumla karşı karşıya ka- lacağız, ben bir vatandaş olarak merak ediyorum. Şöy- le ki, şayet bu iktidarın, bu devletin temel niteliklerine, on- lan yok etmek üzere saldırdığı, Anayasa Mahkemesi'nce saptanırsa, o zaman bu hükümete karşı "darbe" girişi- minde bulunmakla suçlanan insanlar, o eylem suçlamaları kapsamında, "devlete karşı terör örgütü kurmak"\a suç- lanabilecekler mi? Yani ortaya çıkacak tabloda, Anaya- sa Mahkemesi'ne göre "T.C. Devleti'nin temel nitelikle- rinin en önemlilerini yok etmek isteyen bir hükümef'e kar- şı gelerek, tam tersine o devleti yok edecek fiili darbe- ye karşı duruyor duruma gelmiş olmayacaklar mı? Ya- ni teorik olarak, ortaya atfedilen suçlamalar tabii ki yine var olacak, ama bunlar kanıma göre o andaki hüküme- te karşı ele alınabilecek, devlete karşı değil. Çünkü adı geçen kişiler, Anayasa Mahkemesi'ne göre suç işleyen bir hükümete yönelik, benzer gerekçelerle yasadışı bir ey- lem yapmışlarsa, "silahlı kalkışmadan" suçlanabilecek- ler ama devlete karşı kanımca herhalde terör ve itibar ze- delemesi yapıyor olamayacaklar. Çünkü aynı kişiler, ben- ce bu mantıkla o devlete karşı, o iktidarın neden oldu- ğu yıkımlardan onu korumak için, "terör örgütü" kuruyor olamazlar! Suçlarının niteliği, o olasılıkta aynı kalmaz, de- ğişir mi? Işte bu teknik soru aklıma takıldı... Gelelim yine ortada gezdirilen suçlarla ılgıli yorumla- ra: Dünkü Cumhuriyet'te Ibrahim Yıldız'ın yazısı, "Om- raniye bombalan" ve "Cumhuhyet'e atılan bombalar" ara- sındaki seri numaraları ilişkisinin basın tarafından iddia edilenin aksine, doğru olmadığını ortaya koydu. Ben şah- sen Cumhuriyet ve Danıştay saldırılarıyla Ergenekon kap- samında ortaya atılan iddialar arasında nasıl bir ilişki ola- bileceğini hiçbir zaman anlayamadım. Iddianamenin bu konularda neler söyleyeceğini ilgiyle bekliyorum. Ya- ni Danıştay'ın tescilli katili "Ben bu işi türban gerekçesiyle yaptım, nereden çıkarıyorsunuz bu iddiaları?" diye ifade verirken ve tüm neden-sonuç ilişkileri buna işaret eder- ken, acaba hangi veriler üzerine bu iddia ortaya atılabildi? Yine ortada gezdirilen ve son derece anti-dernokra- tik gerekçelere işaret eden başka veriler ise AKP kapatma davası veya Ergenekon davası dışında tamamen de- mokratik bireysel haklar ve basın özgürlüğü çerçevesinde ele alınacak kavramlar: Medyada en çok dolaşan "suç" tanımlamalarından biri de "halkı sokağa dökmek"\ İyi de, bir hatırlatma yapalım: Bu söyledikleri zaten de- mokrasinin tanımı değil mi? Izni alınmış bir mitinge hal kı çağırmanın neresi suç? Suçsa o mitinge niye izin ver- din? Yoksa iktidara karşı mitinglerin yasak olduğu ka- palı anti-demokratik bir rejime mi geçtik? Ya da uygu- lamak istenen terör tanımlamalanna bakarsak "devlet oto- ritesini zaafa uğratmak", "isyana teşvik etmek", "devlet itibannı zedelemek" gibi tamamen muğlak kavramlara ba- kıp, her eleştirel makalenin veya telefon konuşmasının(!) bu yönde değerlendirilebileceği birortam, açık-demokratik bir rejim olabilir mi? O zaman çıkar dersiniz ki, "Demo- kratik haklar askıya ahnmıştır, hükümeti eleştiremezsiniz, bu halkı isyana teşvik ve darbeciliğe girer", biz de başı- mızın çaresine nasıl bakacağımızı düşünürüz. AmaTür- kiye'de artık, parlamentodan yargıya, basından kitle ör- gütlerine kadar, herkes demokratik ve özgür birtoplum olup olmadığımız konusunda, lafı gevelemeden düşün- cesini ortaya koymalı ve ortamımız bu gülünç çelişkile- ri yaşamamalıdır. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: l/EI,ayak veyüz- -| de kızartı ve şiş- „ melerle kendini gösteren bir hasta- 3 lık. 2/ Doıımuş lav 4 akıntılanyla kaplı /- alan... Boğaza ya da badenıciklere " yerleşen ve anjin 7 tiirü hastalıklara o neden olan mik- _ rop. 3/ Dolma" yapmak için hazırlanan kanşım... Çok iri ve ze- hirsizbiryılan... Akıl. 4/ Çeşitli renkte çiçckler açan, kokıılu bir süs bit- kisi. 5/ Katışıksız, saf... Ödenti. 6/ Tabaklanmış deri... Dört Halife'nin sonuncusu. 7/ Avuç içi... Gerekcn ilgiyi gösternıe- me, boşlama. 8/ Dökülcn tohumlarla eıtesi yıl çıkan tahıl... Bir nota. 9/ Tehlike işareti... tşycri olarak kullanılan birkaç katlı yapı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kuşbaşı doğranmış koyuıı eti ve yufkayla yapılan bir tür kebap. 2/ Kıl elek... Köpek ve inekleıe yedirilmek için un ve kepeklc hazırlanan yiyecek. 3/ "Doğar — mi- delerden nur topu ihtilaller" (F. N. Çamlıbel)... "Sığla yağı" da denilen ve günlük ağacından elde edilen özsu. 4/ Hindistan'a özgü, hörgüçlü bir sığır cinsi... Utanç duyma. 5/ Kendi kendine cinsel doyum sağlama. 6/ El dokuması yünden yapılan üst giyeccöi... Alan ölçüsü hektarın kısa yazılışı. II Kuzu sesi... iyi yetişmiş, de- ğcıii kimse. 8/ Iskambilde koz... Akdeniz Bölgesi'nde bir akarsu. 9/ Güçlü ve beyaz bir ışık vererck yanan hid- rokarbonlu bir gaz. 1 2 3 4 5 6 I 8 9 1 S u r L E G t: N • 2 E S R A R •r A T 3 K •A İM T 2 A G ö K 0 V A •t: L D F • 7R 0" N T] 6 H E • TD A ü T • 7 A M T L A Z •N U 8 N T T T L T K | R 9 • IA] "Kİ •Aİ T]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle