03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2008 PAZAR CUMHÜRİYET SAYFA 17 Vizesiz Ali Ihsan Koç: "Amerikalılar, yaralı polisimizi konsolosluk binasına almaz tabii; polisin vizesi yoktu kü' Elektronik posta: [email protected] www.denizsom.com Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 - Iddianame basın toplantısıyla açıklanacakmış., "Arkasından da kokteylimiz var!" a <u Û U B «0 OKS birincisi tarladan çıkmış. Anadolu toprağı bu, ne eksen yetişir. İmralı M. Alpaslan Yener: "Çok daha büyük terörist başları yakalandığına göre Imralı'nın boşaltılması yakındır!" Gözaltı Ahmet önen: "AKP'den ayrılıp yeni parti kurmayı düşünen Abdüllatif Şener gözaltına alınırsa hiç şaşırmayın!" ÇİVİ genellikle ya bir şeyi bir yere veya iki şeyi birbirine tutturmak için çakılır! Deyim olarak yüklendiği anlamın ötesinde eğer "çivisi çıkmış"sa birbirine tutturulan şeyleri artık bir arada tutamazsınız; dağılır gider! Umarım Türkiye'nin çivisi çıkmaz! Çivi nasıl çıkar? Demokrasiyi istediği durağa geldiği zaman ineceği bir tramvay olarak gören çevrelerde ve işbirliği sonucu o çevrelerden beslenenlerde bir darbe iddiasıdır almış başını gidiyor. Bir grup emekli general, darbe planlamış. Hayır, generaller emekli olmadan önce görev başındayken darbe planlamış. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilml Özkök. dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek tarafından yazıldığı iddia edilen darbe günlüklerine gönderme yapıp teyit de Çivi edemeyeceğini tekzip de edemeyeceğini söylemiş. islamcı iktidarı devirmek için darbe günlükleri yazan Deniz Kuvvetleri Komutanı ise bir taraftan da İslamcı iktidarın başındaki kişiden yani devireceği kişiden, karısının arsası için fazladan istimlak parası almış ve hatta çocuğunu şirkette işe yerleştirmiş. Fakat bu arada ABD'nin casusluk örgütü CIA'dan Ankara'ya Milli Istihbarat Teşkilatı'na gönderildiği bildirilen bir belgeye göre, darbe planladığı iddia edilen dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, aslında dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi özkök'e suikast planlamış. Milli Istihbarat Teşkilatı hemen Başbakanlığı uyarmış. Kırmızı alarm üzerine devreye Içişleri Bakanlığı girmiş. Tarikatçılar tarafından ele geçirildiği iddia edilen Emniyet Genel Müdürlüğü Istihbarat Daire Başkanlığı duruma el koymuş ve suikast girişimi durdurulmuş. Suikast önlenir önlenmez Hilmi Özkök, Şener Eruygur'a "Şener ayıp ettin, beni niye öldürecektin" demiş. Çivi çıktı, çıkacak! Sanki medya için her sabah "turfanda belge pazarı" kuruluyor. Sanki yerli yabancı istihbarat örgütlerinin gizli açık ajanları, Türkiye'nin çivisini çıkartmaya soyunan kim varsa herkes, kendi çapında elindeki malı tezgâha koyuyor; erken gelen manşetlik malı götürüyor. Çivi çiviyi söker hesabıyla bir ülkenin çivisi elbirliği ile çıkarılıyor! Kayıp Ibrahim Ormancı: "Ücretli, alım gücünü kaybetmiş. ~" Insanlar yakında, hayal güçlerini de kaybedecek, inanın!" SESSİZ SEDASIZ (!) Korku imparatorluğu ve yuıtseverler YARATILMAK istenen "korku imparatorluğu" her geçen gün biraz daha yaygınlaşırken Dr. Okan Öztürk diyor ki: "Şunu çok iyi bilmek gerekiyor ki Türkiye Cumhuriyeti bu halkın omuzlarında ve içsel mekanizmaları ile kuruldu. Kurtuluşta ve kuruluşta asla Amerika ve Avrupa'nın (şimdi yardım alanlar gibi) yardımı olmadı. O zaman bizim arkamızda olmayanların şimdi arkamızdaymış gibi görülmesine bizi inandıracağını sanan zavallılar ilerde tarihte ne adla anılacaklarını düşünseler iyi olur." Uğur Seten'in de bir çift sözü var: "Türban deyince zıplayan, etnik kimlik deyince feryat eden sözde özgürlükçü liboşlardan, Soros çocuklarından ve AB-D'Iİ sömürge valilerinden; şehit Mehmet'lerimizin i cenazelerinde olduğu gibi hiç ses çıkmıyor. Oysa hukuk, adalet ve demokrasi gün gelir herkese lazım olur. Türkiye Cumhuriyeti hazımsızlığından dolayı beyin travması ve bağırsak düğümlenmesi yaşayanlar şunu iyi bilmelidir ki; Iran-Suriye batağına çekilmek üzere Türkiye'ye karşı psikolojik taarruzdan operasyonel taarruza geçtiği açıkça görülen Pentagon-Brüksel ortak hattının kontrolünde yürütülen yurtsever avını yargı ve hukuk mutlaka durduracaktır. Emperyalizmin sümüklü, sümüksüz, takunyalı, takunyasız bütün uşakları kaybedecektir." ÇED KÖŞESI OKTAY EKİNCİ TOKI'den 'CÜa'Iı arsalar! "tstanbul, Ankara, lzmir, Es- kişehir, Antalya, Muğla, Bod- runı.. her tarafta bu rür arsala- nnıı/ var. CHalayıp satacağız.." Sözün sahibi herhangi bir em- lak komisyoncusu ya da arazi spekülatörü değil; adımn önünde "Başbakanlık" yazan "Toplu Konut ldaresi"nin (TOKİ) Baş- kanı! Okuduğumdan beri karşılaştı- ğım her uznıana soruyorum; "- Hocanı, arsayı 'cilalayıp satmak' ne demek?" "- Şehircilikte böyle bir tanını yok; argoda 'imarsız arsalara yapılaşma hakkı' vermenin ya da 'olanları arttırma'nın karşılığı olmau." Erdoğan Bayraktar açıkla- nıasını şöyle sürdürüyor; "Çanakkale'den Hatay Kör- fezi'ne kadar tüm sahil ban- dında Maliye Bakanlığı'ndan 20 dolayında yer istedik; yok sa- tacağına inanıyoruz. lçerdekilcr de alabilir tabii..." TOKİ Başkanı'nın "içerdeki- ler" dediği "biz"ler.. yani Tüık va- tandaşlan! Çünkü niyet, ashnda "yaban- cılara mülksatışr... Yeni yasaya göre TOKl'ye dev- redilen Hazine arazileri artık sa- TOKl'nin işi Hazine arazilcri- ni pazarlamaksa eğer, yıllardır bıuıun hayaliyle yanıp tutıışan ar- sa ve arazi mafyasının günahı neydi? Üstelik her şeyin özelleş- tirildiği bir dönemde, verin kamu arazilerini emlak şirketlerine, ba- km TOKİ mi daha becerikli, on- lar nıı? 'Rejim'e darbe Hedef "her yeri" satmak... dece toplu konut projeleri için kullanılnıayacak; "her türlü amaç" için pazarlanabilecek. Başbakanlığın "toplu konut"(!) kurmaylan da yabancılan "yağlı müşteri" olarak görmüş olacak ki Ege ve Akdeniz kıyılanndaki el- de kalan tüm kamu alanlannı "ci- lalı" -affedersiniz- "imarlı" par- seller haline getirerek satacaklar. Bayraktar diyor ki; "Çok bol para geleceğini tahmin ediyo- ruz..." (Milliyet-07 Temmuz 2008) Komisyoncu kafası Vaktiyle "imar yetkilerini be- lediye mi yoksa hükümet ıhi kullanmalı" tartışmaları yapılır- ken, ünlü bir "emlakçiler kralı" demişti ki; "Bu iş sonunda bize kalır; iyisi mi şimdiden imar rantını en iyi bilenler olarak bırakın komisyonculara.. ba- kın nasıl paralar kazanılıyor..." Gün gelip de TOKl'nin bile "aynı anlayış"la yetkilendirilip, yönetileceğini asla tahmin ede- mediğimiz için, adama bir küf- retmediğimiz kalmıştı. Ancak yanılmışız! "Kara-mizah" bir yana, Bay- raktar'ın açıklamalan tam bir skandal. Planlama biliminden çev- rc haklanna kadar tüm çağdaş imar ilkelerinin açıkça çiğnendi- ği; üstelik doğrudan devlet eliyle yeni bir talan furyası... Anayasa'daki "Kıyılar ulusun ortak mahdır" ilkesini yaşama geçirebilmek için, hemen tüm çevre planlannda "toplum yara- rına korunacak alanlar" olarak aynlan, eldeki yegâne kamusal arazileri oluşturan Hazine alanla- nnın, ister "dışandaki" ister "içe- rideki" müşterilere parsellene- rek satılması, doğayla birlikte "rejim"c de "darbe" değil midir? Ne Başbakanlığın, ne de TO- Kl'nin, böylesine bir "yurda kar- şı suç"a bulaşhnlmasına kinısenin hakkı yoktur; olmamalıdır... Kimsenin, ne Başbakanlığı, ne de TOKl'yi, böylesine bir "yurda karşı suç"a bulaş- tıımaya hakkı yoktur; ol- mamalıdır... Başta üniversitelerin mi- marlık fakülteleri ve özel- liklc "şehircilik bölümleri" olnıak üzere, ülkenin ulus yaranna imannda "fikrf" ve "etik" sorumlulukları olan tüm kurumlar, bu "cilalı talan"ı engellemek için tüm yasal ve demokratik yollara başvurmak zorundadır- lar... 'İmar dosyası'nda... Sanki içiınize doğmuş gibi, Ka- nal B'deki İmar Dosyası'nda da bu gece "rant oyunlan" konusunu ele ahyoruz. Saat 23.00'te başlayacak prog- ramda, Orman Mühendisleri Oda- sı lstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Uçkun Geray, çevre sömürü- sünde "etik" değerlerini yitirmiş uzmanların da payı olduğunu anımsatıyor... Gazeteci-yazar Yalçın Bayer, kentlerdcn kırsala doğru yaygın- laşan talanm, belediyelerdeki oku- muş yazmış insanlarca gerçek- leştirilen "imar oyunlan"yla sür- düğünü açıklıyor... Edremit Körfezi'ndeki çevre duyarlılığının simge isimlerindcn mimar Mehmet Akif Öznal da Kaz Dağı'yla birlikte ülkenin her bölgesindeki madencilik tahriba- tmın çokuluslu şirketlere "tesli- miyef'in ürünü olduğunu vurgu- luyor. [email protected] KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ÇİZGlLİK KÂMİL MASARACl [email protected] H A R B l SEMİH POROY Çizerimiz Semih Poroy yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine ara vermiştir (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYARÖZKAN www.junkidz.com SENIN DIŞLERIN IİYEÖYLE$İVRİ?NI JSE YARIYOR? DARWİNHAKLIYMIŞ.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 13 Tenunuz www.mumtaz-arikan. com YORK FELC OLDUL 19J?'DE 8UGÜN, A8D'NİN EN BÜYÜK KGNTİ NEW yoüK, ÖfJEMU BİK ELEK7Rİ/C AKIZASI NEPENİYLE KARANUIO» KALDI. G£Ce SAAT Z1.3Q 'OA BAÇLAYIP, 2S S/Vtr SÜRECEK OCAM KESİAITİ StRASINOA, RADYODA KDNUŞMA YAPAN SELEOİYE BAÇtAM', FltZSAT£>Üf- KÜNLERİNİN ÇEVREYİ YA6MAlADtĞlW,ÇOK SAYIC* VHHGlti İHBARI ALINPI6INI, YOLCULARIN METROPA KAPAU KAU>lğlNI SÖYLEMİÇTİ. BİR SÜGE SONÇA, O GECE, /'KİS/fJ MAĞA2AN/N SOYULOU&U, OÖBT YÜZPEU f"AZLA yANG/N ÇIKnĞI VE ÜÇS/N SB- kiZYÛZ fdÇİNİM SUÇÜS7V yAKALANIP TvnjHLAM- PIGI AÇIKlAUACAKTI. TECAVÛZ OLAYLARI İÇİN RAKAM VERÎLAABMEICLB BİRUHTE, POKUZ AY SONRA OOĞUM OGANIUIN ÇOK AKTTIİI SAPTA- NACAfCTl!. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Bu mudur? İstenen, özlenen bu mudur? Bu ülkenin insanlarının yüreklerine korku sal- mak, Türkiye'yi bir 'korku cumhuriyeti'ne dönüş- türmek! Bu mudur? Insanları tutuklamak, insanları ne için tutuk- landıklarını bilmeden aylarca demir parmaklık- lar ardında tutmak, taş duvarlar arasında ölü- me terk etmek! Bu mudur? Bu mudur, 'hukukun üstünlüğü'nden anladı- ğınız sizin? Adam suçlu değil sanık, kansere yakalanmış, ölüyor, değil 'delil karartmak', yürüyecek, elini kolunu hareket ettirecek, konuşacak, düşüne- cek durumda bile değil artık, yine de 'içerde' tut- makta direnmek! Bu mudur? Bu mudur, 'insan hakları'ndan anladığınız si- zin? • • • Haftalardır iktidar yanlısı basına 'birileh' ta- rafından bilgi/belge servisi yapılıyor. Bunlara da- yanarak yandaş basın dehşet senaryoları üre- tiyor. Henüz iddianamesi bile ortada olmayan bir davanın sanıkları peşinen suçlu ilan ediliyor. Bu mudur? Bu mudur, 'basın ahlakı'ndan anladığınız si- zin? Ali Bayramoğlu, 8 Temmuz 2008 tarihli Ye- ni Şafak'ta, "Kimi gazeteciler attıkları ve attırdıklan 'Genç subaylar rahatsız' gibi manşetlerle ordu içindeki müdahaleci grubun 'lojistik-medyatik destek kolu' gibi faaliyetgösteriyorlardı" diye ya- zıyor. Manşet, gazetemiz Cumhuriyet'in, manşeti at- tıran da arkadaşımız Mustafa Balbay. Bayra- moğlu, 'teröristlik'ten gözaltına alınan Bal- bay'ın serbest bırakılmasını içine sindirememiş, yazıyor. Bu mudur? Bu mudur, 'gazetecilik'ten anladığınız sizin? Iktidara şakşakçılık, savcılara muhbirlik yap- mak! Bu mudur? • • • llhan Selçuk gözaltına alınıyor, bunlarda bir sevinç, Mustafa Balbay 'terör' suçlamasıyla göz- altına alınıyor, bir alkış, salıverildiklerinde de öy- le bir öfkeleniyorlar ki, sormayın... Bu mudur? İnsan, Cumhuriyet gazetesine, Cumhuriyet- çilere sataşmadan önce birdurup düşünür, on- ca yazarını, Uğur Mumcu'sunu, Ahmet Taner Kışlalı sını, Bahriye Üçok'unu, Cavit Orhan Tü- tengil'ini Muammer Aksoy'unu teröre kurban vermiş bir gazete terör yandaşı olabilir mi, on- ca yazan darbe dönemlerinin askeri mahke- melerince tutuklanmış, işkence görmüş, ceza almış, hapis yatmış, sürgün yaşamış bir gaze- tenin yazarları darbeye, darbecilere destek verirler mi, diye Sanrılar mı görüyorsunuz? Yanılsamalarla mı sarmalanmışsınız? Sizin köşe yazarlığından, 'düşün adamı' ol- maktan anladığınız, iktidar odaklarına sırtınızı da- yayıp Cumhuriyet'e, Cumhuriyet'in özgürlükçü, laik, demokrat, yurtsever yazarlarına karşı ya- lanlar üretmek, kin kusmak mıdır? Bu mudur? • • • Ne kadar süreceği bilinmez, ama bu devir mutlaka bir yerde sona erecektir. O gün geldi- ğinde bu müfteriler, muhbirler hangi yüzle insan içine çıkacaklardır? Bir merak konusudur. ww.denizkavukcuoglu.blogspot.com [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 1/ Rize'nin -| Ayder Yayla- „ sı yakınında bir şelale. 2/ 3 Bön, görgü- 4 süz ve yete- c neksiz kim- se... Bir t ü r " yabanmersini. 7 3/ Pokerdc her g oyuncu tara- Q fmdan ortaya " konan para... Dinscl bayramlardan bir önceki gün. 4/ No- tada durak işareti... Myanmar'm (Bir- manya) para birimi. 5/ Aİcya balığına ve- rilen bir başka ad... lnsanın düşünme yeteneklcrinin tü- mü. 6/ İyi bir şeye erişme durumu... "Yetmedi mi sustuğun / Artık — bayraklarla / Söz büyümeli" (F. H. Dağlarca). II Tropikal bölgelerde yaşayan iri gagalı bir kuş... Temcl, esas. 8/ Osmanlılarda gece bekçi- si... Diyarbakır'm eski adı. 9/ Kayseri'nin Yah- yah ilçesinde, "Aladağlar Ulusal Parkr'nda yer alan, doğal güzelliğiyle tanınmış şelaleler. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde bir kaplıca... Yağmur suyunun biriktiği çukur yer. 2/ Canlı ve değişik renklerle dokunmuş, büyük kareli bir ku- maş... Üstün bir yetkinin gücünü simgeleyen değnek. 3/ Hiç emek vermeden ele geçirilen şey... Büyük iplik çilesi. 4/ Belirti... Sakarya ilin- de bir ilçe. 5/ Bir zaman birimi... Çin ve Japon- ya'dan tüm dünyaya yayılmış bir strateji oyunu. 6/ Bir burç adı... Evrensel alıcı olan kan grubu. II Bir çokluğu oluşturan varlıklann her biri... Göz- leri görmeyen. 8/ Doku teli... Uzun tüylü bir kö- pek cinsi. 9/ Vücutta biriken azotlu madde... "Acele, ivedi" anlamında yerel bir sözcük.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle