Katalog

SAYFA CUMHURİYET HABERLERlN DEVAMI 5 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE 10 T U R K I Y E Istanbul PB 25 Sinop Edirne B 24 Adana PB 31 PB 28 Samsun B 26 Mersin PB 28 Kocaeli PB 27 Trabzon B 26 Diyarbakır B 34 Çanakkale PB 26 Giresun B 27 Şanlıurfa B 35 Izmir B 26 Ankara B 31 Mardin B Manisa B 29 Eskişehir B 28 Siirt B Aydın B 30 Konya PB 29 Hakkâri PB Denizli B 30 Sıvas 25 Van PB Zonguldak B 20 Antalya B 26 Kars PB Yurdun kuzey ve iç ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karade- niz'in iç kesimleri ile İç Anadolu'nun kuzeydo- ğusu kısa süreli sağa- nak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklığı Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde 2-4 derece artacak. DIS MERKEZLER Oslo B 29 Berlin PB 28 Helsinki J3 Stockholm B 28 Madrid 1_8 Budapeşte Y Y 26 24 Londra Y 19 Viyana A d Y l 20 Amsterdam Y 18 Belgrad Y 23 Brüksel Y J_8 Soyfa Y 23 Paris 19 Roma 25 Bonn B 21 Atina B 26 Münih 30 Zürih 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Sam PB PB Y B PB PB PB A B 18 29 27 42 22 36 28 36 36 0 Açık Bulutlu t Çok bulutlu fc YagmunT Kartı b Qök gürüttüiü GUNCEL CÜNEYTARCAYUKEk I Baştarafı 1. Sayfada Üçlii kararnameye gerek olmadan bu kuruma başkan atayabilme olanağı Başbakan'a verildi. Böylece 5 bin kişiyi dinleme olanağına sahip din- leme sisteminin denetimi Başbakan'a verildi ve "bu- rada çok özel bir cemaat kadrolaşması oluşturvldu". Baykal, emniyetteki cemaat kadrolaşmasının te- mel öğelerini açıkladı: "Emniyet Genel Müdüriüğü Istihbarat Daire Baş- kanlığı'nın başında eski Trabzon Emniyet Müdürü (Ramazan Akyürekj var. Teknik birimin başkanlı- ğında aynı cemaate mensup biri var. Bunları mah- keme kararından biliyoruz. Emniyet Istihbarat Daire Başkanlığı'na getirilen ki- şi, Yargıtay cemaat bağlantısı karannı onayladıktan sonra oraya atanmıştır. Ikisinin de cemaat bağlantısı mahkeme kararı ile netleşmiştir. Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne verilen cemaat kadrolaşması raporunda birinin 10'uncu, öbürünün 15. sıralarda adları geçiyor." Sonuç nedir? RTE, bilinçli olarak telekulak id- dialarının yoğunlaştığı sırada emniyette bu görevi yapan birimlerin başına "bir cemaate" bağlı kişile- ri getirdi. Şimdi Içişleri Bakanı ile çıkmış kamuoyu önüne, "Devlet dinlemez" diye nutuk atıyor. Oysa sözü edilen "bircemaatin" Fethullah Gü- ! }en cemaati olduğu herkesin dilinde. Dinci bir parti olmadığını her fırsatta açıklayan AKP eliyle devlet istihbaratı ve dinleme olanakları Gü- ; len cemaatinin elinde. Meğer kediye ciğer teslim edilmiş. • • • Iktidar, devlette cemaat yapılaşmasının nereye ka- dar uzandığını gözden kaçırmaya özen gösteriyor. ; Hükümetin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm ara- • cılığıyla duyurduğu önlem, güldürü sanatına mal- | zeme olacak nitelikte: Telefonda konuşmayın! Bu nasıl bir hükümet? Cemaate teslim ettiği dev- Jet istihbaratının kişileri, kurumları dinlemediğini sa- ; jvunuyor, ama içinde bulunduğumuz yüzyılda tek- '• jnik olanaklan göz ardı ederek özel telekulaklann sap- ' -•tanmasında aczini itiraf ediyor. Telekulak olaylarını engellemek için çıkarılan yasadaki yasaklayıcı veya önleyici önlemlerin uy- gulanmadığını görmezlikten geliyor. Dinleme olaylarının yasal olabilmesi için sapta- nan öğelerin her birinin mahkemeye başvuruda be- lirtilmesi gerektiğinden habersiz görünüyor. Örneğin "hakkında tedbir uygulanacak kişinin kim- liği, iletişim aracının türü, kullandığı telefon numa- ralan... tedbire başvurulmasını gerektiren neden- ler"... lakin, Emniyet Istihbarat Daire Başkanlığı'nın bu öğelerin hiçbirini yerine getirmeden, mahkemeye dinleme başvurusunda bulunduğu öne sürülüyor. Iktidar, içinden çıkılmaz sorunlann batağında. Gi- derek düşüyor. Ana muhalefet ise... Önder Sav ve işbirliği yap- tığı, para yatırdığı, ne ki siyasal ve mesleksel açı- dan etik dışı satışlarla güvendiği dağlara kar yağ- ıdıran kişilerle tarihinin en talihsiz günlerini yaşıyor. '•, Bireyler mi? Kime güvenerek geleceğe umutla ba- . kacağını kestirememenin şaşkınlığı içinde. Iktidar öyleyse ana muhalefet böyle! oÎKİ GÜN SÜRECEK Genelkurrnay'dan Ortadoğu sempoTyumu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel- J kurmay Başkanlığı'nca her yıl Harp Akademileri Komutanlığı'nda geleneksel olarak düzenlcnen scmpozyumun bu yılki bölümünde Ortadoğu tartışılacak. Açılış konuşmasını Genclkunnay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yapması beklenen sempozyunıa çok sayıda yabancı bilim adamı ve konuk katılacak. Sempozyum bu yıl "Ortadoğu: Belirsizlikler İçinde Geleceği ve Güvenh'k Sorunları" başlığmı taşıyor. Genel- kunnay Askeri Tarilı ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı koordinatörlüğünde Stratejik Araştmna ve Etüt Merkezi (SAREM) tarafından gerçek- leştirilecek sempozyum, 5-6 Haziran tarihlerin- deotaıaküzere.ikigünsürecek. Harp Akademileri Yerleşkesi'ndeki Atatürk f$arp Oyunu ve Simü- lasyon Merkezi KonferanS Salonu'nda yapılacak sempozyuma ABD, Rusya, Japonya ve Ortado- ğu ülkelerinden çok sayıda katılmıcı ve dinleyi- cinin katılması bekleniyor. EVLlLÎĞİN 3. GÜNÜNDE BASKI Türban takmayan eşe boşanma davası ANTALYA (Cumhuriyet) - Antalya'da bir yurttaşın türban takmadığı gerekçesiyle eşine bo- şanma davası açtığı ileri sürüldü. Antalya'da Birol Fırat-tlknur Deniz Fırat çif- tinin karşılıklı açtığı boşanma davasında ilginç iddialar ortaya atıldı. Birol Fırat, dilekçesinde, eşinin kadınlık görevlerini yerine getirmediği- ni, aylarca hasta yatan anncsinin yanma bile git- mediğini, yatağını ayırdığmı ileri sürdü. llknur Deniz Fırat ise mahkemeye sunduğu cevap di- lekçesinde "Evliliğin 3. gününden itibaren tür- ban takmam konusunda baskı yapmaya baş- ladı. 'Sen ne zaman örtüneccksin, scn ne zaman namaz kılacaksın?' diye sürekli baskı yaptı. Di- ni toplantılara götürnıek isteyince tartıştık. Bana tokat atınca evdcn aynlarak annemle- re geldim" dedi. Birol Fırat, eşinin tesettür ko- nusundaki iddialannı kabul etmedi. Sevgili okurlarım, size bugün Türkiye'nin artık bir demokra- si değil, bir polis devleti oldu- ğunu işaret eden son telekulak rezaletleriyle ilgili biryazı sunu- yorum. ••• Hariri, Türk Telekom'u şatın alan şirketin ana holdingini kuran, Lübnanlı bir politikacı ve işâçla- mıdır. Suudi Arabistan'ın desteğiyle uluslararası siyaset sahnesine çık- tı. Lübnan'a başbakan oldu. Suriye'nin ve Fransa'nın deste- ğini aldı. Gayrimenkul zenginiydi. Savaş sırasında yakılıp yıkılap ül- kenin yeniden inşası sırasgijjda servetine servet kattı. Başbakanlıktan düştü. Yeniden siyaset sahnesine çık- tığında, bu kez Amerika'nın des- teğini almıştı. Sonunda bir suikasta kurban gitti. Işte Türkiye'nin haberleşmesi şimdi bu zatın şirketinin derçeti- mindedir. ••• Goebbels, Hitler'in Propağan- da Bakanı'dır. Yahudi Soykırımı'nın bir nu- maralı sorumlusudur. Propaganda ve karşı propa- ganda sanatına büyük katkıları MEDYA NOTU EMREKONGAR Hariri, Goebbels, Ege Cansen ve Hakan Yavuz vardır. örneğin, Hitler'e suikast dü- zenlendiği haberleri üzerine, doğ- ru olan bu haberleri çürütmekle kalmamış, aslında doğru olan bu haberlerin kaynaklarını da yok eden çok ilginç bir yöntem kul- lanmıştır: önce bizzat kendi adamları ta- rafından haberi abartmış ve Hit- ler'in öldüğü dedikodusunu yay- mıştır. Bir süre Hitler'i kamuoyunun önüne çıkartmayıp öldüğü söy- lentisinin güçlenmesini sağla- mıştır. Sonra birdenbire Hitler'in bü- yük bir resmigeçitte sağ salim görünmesini sağlamış ve böy- lece sadece suikast haberini de- ğil, onunla bağlantılı olarak ken- di ürettiği ölüm haberini de ya- lanlamış ve asıl önemiisi, gerçek olan suikast haberini yayan kay-. nakların da güvenilirliğini yok etmiştir. ••• Ege Cansen, hayatını özel te- şebbüsün en büyük kuruluşların- da yönetici ve danışman olarak geçirmiş olan, çok değerli bir ik- tisat ve işletrfıe uzmanıdır. Girişim özgürlüğüne ve serbest piyasayayürekten inanır, Hürriyet gazetesinde köşe yazarıdır. 31 Mayıs 2008'de şöyle yazı- yordu: "Nasıl öluyor da Batılılar, ken- dilerine ençok benzeyen ulusal la- ikleri değil de, 'medeniyet çatış- masına' girdikleri Islamcılann par- tisi olanAKP'yi destekliyor? Cevap çok bâsittir. Çünkü onların amacı dünyayıyönetmektir. Buna Türki- ye de dahildir. Yabancı ülkelerini yönetebilmek için yerii bir ortağa Ihtiyaç vardır." ••• Hakan Yavuz Amerika'da ya- şayan bir öğretim üyesidir, Fet- hullah Gülen cemaatine yakınlı- ğıyla tanınır. Odatv.com'a şunları söyle- miştir: "...Okullar, finans kuruluşlan, medya kuruluşlan bunlar bir sis- temin parçalandır. Ama beni ra- hatsız eden, bu gücün nasıl kul- lanıldığı ve Islamı paketleme ola- yıdır. Ben buna biraz Islamsız Islam diyorum... Amaç Islamı global güçlerin ihtlyaçlanna, kapitalizme yakın hale getirmek... ...Dört tane dava var benim için önemli olan: Yücel Aşkın duruşması, Şemdinli davası, Ata- lar Operasyonu ve Sauna Ope- rasyonu. Şimdi de Ergenekon. Bu ilk dört davaya cemaat yb'n vermeye kalkıştı. Cemaatin basın organlannın bu davalarla ilgili yayınlanna bakın. Yücel Aşkın a ne iftiralaratıldı. Ergenekon'da bir yıldır insanlann dava açılmadan içeride tutulmasını izah edemi- yorum." • • • Bu dört ismin yaptıkları, yaz- dıklan, söyledikleri Türkiye'nin ne- den ve nasıl bir polis devletine dönüştürüldüğünün mekanizma- larını açıklamıyor mu? [email protected]; www.kongar.org Kene paııigi yayılıyor- > • . - ••. Hastalığın önümüzdeki günlerde Samsun-Çorum-Amasya-Tokat-Erzincan bölgelerinde yayılarak devam edeceğine dikkat çeken uzmanlar önlem alınması gerektiğini söylüyor CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Türkiye baharla birlikte Kınnı Kongo Kanamalı Atcşi (KKKA) ile sarsılmaya başladı. Bu yıl 19 kişi yaşamını yi- tirdi. Hastalığın artan boyutlarla bir süre daha devam edeceğini ön- gören uzmanlar, halkın yetcrli ve doğru bilgi ile eğitilmesinin yanı sıra büroki'atik idarenin de konu- nıuı ciddiyetini ka\rayarak gerckli yaygın önlemleri alması gerekti- ğini savunuyorlar. Ondokuz Ma- yıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fa- kültesi Klinik Bakteriyoloji ve En- feksiyon Hastalıklan Anabilim Dah Başkan Vekili Prof. Dr. Le- vent Doğancı, hastalığın Kızılır- mak, Yeşilınnak, Kelkit ve Ço- rum havzalannda (Samsun-Ço- rum-Amasya-Tokat-Erzincan) ya- yılarak devam edeceğini söyledi. Prof. Doğancı, Anadolu koyun ke- nesi ile buİaşan ve sadece insan- lan hastalandıran bu hastalıktan korunmak için kullanılabilecek aşı ve serumun bulunmamasına da dikkat çekti. Levent Doğancı, çögiı virüs hastalıklannda olduğu gjlJİ4KKKA haştalıgının da doğ- radan bir tedavisi ve etkili bir ila- .dımn bulunmadığmı söyledi. Erken tedavi gerekiyor Erken dönemde başlanılan des- tek tedavinin başanlı sonuç ver- diğini kaydeden Prof. Doğancı, keneden bulaşan KKKA hastalı- Gül Japonya'da Cumhurbaşkanı AbduIIah Gül, 4 günlük resmi ziyaret için gittiği Japonya'da resmi te- maslarına başlamadan önce gazetecilerle bir araya geldi. Tokyo Haneda Havalima- nı'nda Japonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Osomu Uno ve Türkiye'nin Tokyo Büyük- elçisi Sermet Atacanlı tarafından karşılanan Gül, Türkiyc'den Japonya'ya ilk kez devlet başkanı düzeyinde ziyaret gerçekleştirildiğine işaret ederek, özellikle ekonomi, yatırım ve turizm potansiyelini harekete geçirmek için bu ziyaretin yeni bir sayfa açacağını söyledi. Bir soru üzerine, Irak meselesinin de te- maslarında önemli yer tutacağını belirten Gül, Japonya'nuı Ortadoğu'daki bölgesel ko- nularla yakından ilgilendiğini ifade etti. Gül ile birlikte Japonya'ya giden eşi Hayrünni- sa Gül, Tokyo'daki Giglio Showa Tiyatro- su'nda Anadolu motifleriyle çağdaş dans fi- gürlerini birleştiren Shaman Dans Gru- bu'nun gösterisini izledi. (Fotoğaf: AA) ğının bilindiği gibi bahar aylannda sıkça rastlanan bir vaka olduğu- nu, son yıllarda daha sıkça du- yûlmaya başladığını, bahar-yaz dönemlerinde arnşgösterdiğj%YBV. ağırlıklı olarak keneler aracıiığrai bulaşan viriitik bir hastalık oldu- ğunu açıkladı. Kene temasmın önlenmesinin, özellikle kırsal kesimde çalışan ta- nm işçileri ve hayvancıhkla uğ- raşan vatandaşlanmız açısından tek önlem metodu olduğunu bil- diren OMÜ Tıp Fakültesi Öğre- tim Üyesi Prof. Dr. Levent Do- ,ğancı, Cumhuriyet'e yaphğı açık- lamasında, "Aİıııan önlemlere karşın kene ısırarak kan em- meye başlamış İse bu kenenin erken dönemde ve usulüne uy- gun olarak (örselenmeden, bir bürün olarak) deri üzerinden uzaklaştınlması, yaşamsal öne- nıe sahip bir korunma sağla- yabilir. Kenelerin ezilmemesi, üzerlerine herhangi bir kinı- yasal sürülmeden, duman ya da ısı gibi metotlar kullanılma- dan çıkartılması gereklidir" dedi. Hastalık bulgulanmn ateş, baş ve kas ağnlan, deride mor leke- ler, çeşitli yerlerden kanamalar şeklinde başladığını, bazı hasta- larda kusma bulunabileceğine, sırt ve bel ağnsı ile kan işeme, kan kusma veya dışkıda sindirilmiş ya da taze kan görülebileceğine dik- kat çeken Prof. Doğancı, "Böl- gemizde, tanııı ve hayvancıhkla uğraşan yurttaşlarımızın bu tür yakınmalarında en yakın sağlık örgütüne başvurması sağlanmah, gereksiz tanı ve gi- rişimlerden kaçınılmalı, has- talar bekletilmeden tedavi ve- rebilecek merkezlere ulaştırü- mahdır" dedi. Prof. Doğancı ge- çen yıl OMÜ Tıp Fakültesinde 'erken tanı alarak erken teda- vi edilen' hiçbir hastanın kaybc- dilmeyerek büyük bir başan sağ- landığını kaydetti. Anadolu'dan hemen her gün kene ısırması nedeniyle ölüm haberleri geliyor • . • • • . • KUTIII Kongo9 ya üç kurban daha SAMSUN- RİZE (Cumhuriyet) - Kır- sal kesimde paniğc ncden olan Kırım Kon- go Kanamalı Ateşi (KKKA) dün de 2 can aldı. Rize'de 20 gün önce ölen bir yurtta- şın yapılan tahlilindc KKKA'dan yaşamı- nı yitirdiği belirlendi. Çorunr da kene ısırması sonucu rahatsız- lanan 2 gün önce Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevkedilcn N.K (59) dün yaşamını yitirdi. Çorum'un Alaca'nın Akça köyündc önce- ki gün önce Yozgat Devlet Hastanesi'ne, ar- dından da Ankara Numune Hastanesi'ne sev- kedilen Keklik Kıhç (65) da yaşamını yitirdi. Yine Alaca ilçesinde, hayvanlarını otlatır- ken kene tarafından ısınlan ve kaldınldığı Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi'nde önceki gün yaşamını yitiren Osman Cenik'ten hastalık mikro- bunu kapüğı belirlenen ve aynı hastanede te- davi gören eşi 5 çocuk annesi Badegül Ce- nik'in de (35) tedavi gördüğü hastanede ha- yati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. Doğu Karadeniz'de de can kaybı Rize'nin Ikizdere ilçesinde yaşayan S.E'nin (65) de 20 gün önce yaşamını yi- tirmesinin ardından yapılan kan ömeklerinin incelemesinde, KKKA hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdiği belirlendi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Has- tanesi'nde tedavi gören S.E tüm müdahale- lere karşın kurtanlamamıştı. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY sslek dışına çıkarıldı. İç hukuk ğretmen soluğu AİHM'de aldı. • Baştarafı 1. SayJ mekte ısrar edince m yolları tükenince, iki ö Karar: - Öğretmenlerin meslekten atılması doğrudur. Kurallara uymamakta ısrar etmenin sonucu vardır. - öğretmenler din vo inanç özgürlüklerinin ihlal edil- diğini savunmuşlardır. Ancak gerçek bir anlamda tam tersidir; dini bir simgeyle öğretmenlik yapmak için da- yatmak, öteki kesimlore baskı niteligi taşımaktadır. - Mahkeme, daha önce Leyla Şahin davasında da bu yönde karar vermiştir. Önceki kararlarının de- vamlılığı doğaldır. - Dinsel simgelerin ağitim kurumları ve benzeror- tamlarda kullanılması, toplumsal çatışmaya neden ola- bilir. - Türkiye'deki yargılama sırasında iki öğretmenin ayrıca dinlenmemesi, usul hatasıdır. Ancak bu, ka- rarı etkilemez. - Öğretmenlerin ta::minat istemi yerinde değildir. ••• Yukarıda aktardığımz karar, AİHM'nin önceki yıl- larda aldığı kararların hem devamı hem de perçin- lenmesi anlamına geliyor. Bu kararla birlikte şu da söylenebilir: AİHM türban konus unda bir içtihat oluşturdu! Gelelim ders alması gerekenlere... Bize göre birinci sırada AB'nin Türkiye üzerine yo- rumlar yapan, rotalar çizen sorumluları var. Son iki ay içinde AB emsilcilerinden şu tür demeçler okuduk: "Biz AKP hükümetine türban konusunda sessiz ve derinden gidin dedik ama, dinlemediler. Bu konu da- ha yumuşak biçimde /e mutabakatla çözülmeli..." "Avrupa'da zaten hsr ülkenin kendine göre laiklik tarifi var. Türkiye de kmdi tarifiniyapabilir." "Laikliği topluma zorla dayatmak olmaz... Türki- ye'deki deneyim aynca önemli... Bakalım sonuçlan ne olacak!" Sanki Türkiye kobay, Müslüman bir ülkenin laiklik hassasiyetlerini nerecen dürtersek kaşırız, nereden dürtersek kanatırız deneyine girmişler, sonuçlara ba- kıyorlar! AB temsilcilerini AKP destekçiliği yapmadan ön- ce kendi kurumlarının «ararlarını iyi okumaya ve bun- lara saygı duymaya çîğırıyoruz. ••• Ikinci mesaj tabii ki AKP ve onun işbirlikçilerine... Şubat ayında anayasanın 10. ve 42. maddelerin- de yapılan değişikliklerjle türbanın üniversitelerde ser- best olmasını sağlamak istediler. Her iki değişikliğin gerekçesinde de, AKP'nin deyimiyle "başörtüsünün" adf^eçiyordu. 0 günlerde bizlerşunu söylemiştik: "En vahim yerden başlıyorsunuz. Üniversitede serbest olunca, lisedeki 'Ben niçin üniversiteye ka- dar bekleyeceğim' der, türban ister. Üniversiteden me- zun olan da 'Bu yaşa kadar inancımı böyle yaşadım, işe girince niçin degiştirecekmişim' der, devam eder... Kamu çalışanlanna dayayılır..." AKP de çıkışmıştı: "Siz çözümdenyanaldeğilsiniz... Toplumda gerginlik istıyorsunuz. Sadece universiteler için geçerli olacak bir uygulama bu... Devlet kurumlanyla ne ilgisi var!" Işte buyrun; AlHM'ye, başvuranlar öğrenci değil, öğ- retmen! AKP bundan ders alır Almaz... Durmak yok... Toplıjjmu yormaya devam! [email protected] SAĞLIK BAKANLIĞI: 'Kırsotda kapalı giysiler giyin' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Ba- kanhğı, Kınm Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından konnmak için, kırsal alan ziya- retlerinden dönülduğünde, kişilerin kendilerinin ve çocuklannın vücutlannı kene yönünden kont- rol etmesi, kene tespit edilmesi halinde ise kısa sürede cımbız veyı pens gibi uygun bir malze- meyle vücuda tutuııduğu en yakın kısmından tu- tularak çıkanhnası gerektiğini bildirdi. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıkla- mada, KKKA hasialığından korunma amacıyla şunlara dikkat edilmesi istendi: • Kırsal alan ziyaretlerinde mümkün olduğunca kapalı ve açık renkli giysi giyilmeli ve pantolon paçalan çorap için; alınmalıdır. • Kırsal alanlara gidildiğinde vücudun açıkta kalan kısımlanna cilde uygulanabilen böcek kovucu (repellent) ilaçlar sürülmelidir. • Kırsal alan ziy;retlerinden dönülduğünde ki- şiler kendilerinin ve çocuklannın vücutlannı kene yönünden koıtrol ehneli, kene tespit edil- mesi halinde kısa s ürede cımbız veya pens gibi uygun bir malzemeyle vücuda tutunduğu en ya- kın kısmından tutularak çıkanlmalıdır. • Kenenin çıkar ldığı yere alkol veya tcntür- diyot sürülmelidir. • Keneler kesinlide elle öldürülmemeli ve pat- latıhnamalıdır. • Vücuttan uzak • Kene tutunma ateş, baş ağnsı, bu aştınlan keneler çamaşır su- yu, alkol veya insçktisit içine atılarak öldürül- melidir. • Kenelerin vücuttan uzaklaştınlması amacıyla eter, kolonya ve g;ızyağı dökmek gibi yöntem- lere başvurulmamî lıdır. ı/yapışması söz konusu olur- sa, 10 gün süreyle takip edilmeli ve ani başlayan antı, kusma, ishal gibi belir- tilerin olması halin ie, en yakın sağlık kuruluşu- na müracaat edilm;lidir. Erken tanının konma- sı tedavi şansını arıracaktır.