29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZ ÇİZGİNİN BITIYOR! Turhan Selçuk DARISI şu ampul yüzünöen sadece Iklirri ceğil. vücudunun kimyası bozulmak üzere olar TÜRKÎYE'mizin başına... Maganda düğünde: 1 çocuk öldü, lOyaralı ADAJNA (Cumhuriyet) - Adana'da önceki gece so- kakta yapılan düğün sırasında dayısı N.E'nin pom- palı av tüfeğiyle sağa sola ateş açması sonucu ya- ralanan 11 kişiden 6 yaşındaki Salınuıı Eren adlı çocuk yaşamını yitirdi. Anadolu Mahallesi'nde meydaııa gelen olayda ha- lıcılık yapan N.E, eniştesinin kardeşi Recep Eren'in sokakta yapılan düğününe katıldı. Gclin ve dama- dın yakınlan düğünde eğlenirken N.E, kendisine ait pompalı tüfeği alarak düğün evinin üçüncü katına çıktı. tddiaya göre silahı rutukluk yapan N.E, nam- luyu aşağı indirip tüfeği kontrol etmek istedi. Tü- fek bıı sırada art arda iki kez ateş alınca aşağıda eğ- lenenlerden 11 kişi çcşitli yerlerinden yaralandı. Adana'daki çeşitli hastanelere götürülerek tedavi- ye alman yaralılardan durumu ağır olan Salman Eren, devlet hastanesinde yaşamını yitirdi. Gözaltına alı- nan zanlının cep telefonunda yapılan incelemede, te- rör örgütü PKK'nin sempatizanı olduğu belirlendi. Ampul'un artık sonu geldi! Çünkü iklime zarar verdiği içtn Avrupa kıtasında yasaklanıyor. AB, bu tarihi kararı ile Avustralya'nın izinden gitmiş olacak. Alman basınmdan FRANKFURTER RUNDSCHAU GAZETESİ (19.06.2008) Kadıköy Meydanı'nda 'Doğal zenginlikler elektrik santrallanyla yok edilmek yerine turizme açılsın' sesleri yükseldi 'Vadime dokımma' mitingi Ucuz ekmek için uzun kuyruk • ESKİŞEHİR - (Cumhuriyet) Eskişehir'de ekmek fiyatlanna yüzde 25 oranmda zam yapılması yurttaşların Büyükşehir Beledıyesi'nce üretilcn halk ekmcğe ilgisini arttırdı. Ekmek fıyatıııın 65 YKr'ye çıkması üzerine dar gelirli yurttaşlar 25 YKr'den satılan halk ekınekten alabilmek için ekmek büfeleri önünde uzun kuyruklaroluşturdu. Zorla tahsilata 60 gözaltı I İstuııbul Habcr Servisi - tstanbul'da, işlettikleri eğlcnce ycrlerinde gelen hesaba itiraz edenlerden zorla tahsilat yaptıklan ileri sürülen 60 kişi gözaltına alındı. Sivil ekipler tarafmdan Şişli ve Beyoğlu'nda yaklaşık 1 yıldır takip edilen eğlence mekânlanna yönelik dün akşam eşzamanlı olarak operasyon düzenlendi. Operasyonda işlettikleri mekânlannda hesaba itiraz edenlere zor kullanarak tahsilat yapan 60 kişi gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Yunanîstan'da deprem f ırtınası • ATİNA (AA) - Yunanistan'da 24 saatte, merkez üsleri Mora Yanmadası'nın güneyindeki Methoni kenti açıklan olan, büyüklükleri Richtcr ölçeğine göre 4.7 ile 5.9 arasında değişen çok sayıda deprem meydana geldiği bildirildi. Atiııa Yerbilimleri Enstitüsü yetkilıleri, Atina'nm yaklaşık 235 km. güneybatısında önceki gün ve dün meydana gelen 5 depremin yanı sıra 50 kadar hafıf şiddette sarsmtı daha meydana geldiğini de açıkladılar. Tarihi köprüye koruma • İstanbul Haber Servisi - Büyükçekmece'deki Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü'ne bazı kişilerce zarar verillmesi üzerine, Büyükçekmece Belediyesi tarihi köprünün korunması için güvenlik görevlisi bulundurma kararı aldı. Büyükçekmece Bclcdiye Başkanlığı'dan yapılan yazılı açıklamada bir süre önce restore edilen Kültürpark'taki 550 yıllık tarihi köprünün üzerindeki bölümlcre yazılar yazıldığı, üsfündeki pirinç kitabelerin çalındığı ifade edilerek, "Köprüye daha önce de zarar verilmiş, zarar verenler polis ekiplerince yakalanarak haklannda yasal işlem yapıldı. Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü üzerinde bundan sonra 24 saat güvenlik görevlisi bulundurma karan aldık" denildi. Kumar operasyonu: 19 gözaltı • tstanbul Haber Servisi - Şişli Halaskârgazi'de bir apartmanda kumar oynandığı tespit edilen adrese operasyon düzenleyen polis ekipleri, 5'i kadın 19 kişiyi gözaltına aldı. Kumarhane olarak kullanılan ycrdc arama yapan polis ekipleri, 9 adet bilgisayar, 3 adet poker masası ve çok sayıda oyun pulu ile oyun kâğıtlarına el koydu. • Hopa, Borçka, Şavşat, Arhavi, Fındıkh, Ardeşen, Çamlıhemşin, Hemşiıı, Çayeli ve lkizdere'den çok sayıda dernek ve platformun katıldığı "Vadime Dokunma" mitingi dün Kadıköy'de yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirildi. İstanbul Haber Servisi - Doğu Kara- deniz'de Abu Çağlayan, Anlı, Fırtına, Hemşin, Senöz, Çataldere, Papart ve lkiz- dere üzerinde inşaatına başlanan hidro- elektrik santrallar dün Kadıköy Meyda- nı'nda protesto edildi. Barajlann Doğu Ka- radeniz'in doğal zenginliğüıe zarar vere- ceğine dikkat çcken çcvreciler, bölgelcri- nin turistik açıdan geliştirilmesini istediler. Hopa, Borçka, Şavşat, Arhavi, Fındık- lı, Ardeşen, Çamlıhemşin, Hemşin, Çayeli ve lkizdere'den çok sayıda dernek ve platformun katıldığı "Vadime Dokuıımu" mitingi dün Kadıköy'de yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirildi. CfNEVREKATÜAMr Doga Derneği, TEMA ve Doğal Haya- tı Koruma Vakfrnın da destek verdiği mi- tingde konuşan lkizdere Derneği Başka- nı Kadem Ekşi, 2 aydır bölgelcrindc de- vam eden baraj inşaatlanna ve henüz ya- pımına başlanmayan projelere karşı kam- panya yürüttüklerini söyledi. Rize'de çok büyük bir çevre katliamı yaşandığını dile getiren Ekşi, "Türkiye, yaban lıa- yatın, biyolojik çeşitliliğin korunması ile m* *• v'3 .:- - ^ s. Jfr -A t t ffŞff, S S ^ tftzent. VtVt a YOK OLMÂ, • # Katılımcılar horon teperek baraj projelerini protesto ettiler. (VEDAT AR1K) şeceğiııe, biyoçeşitliligin yok olacağına dikkat çckildiğini anımsattı. gili bircok uluslurarası sözlcşmcye ta- raf. Bu sözieşmelerin imzalannıasının hiçbir anlamı yok mu? Bölgemizde ha- zırlanan ÇED raporları ile çcvrc tah- ribatı yaratıldı. Idare mahkemelerinde baraj projelerinin yürütmesinin dur- duı ıılıııası istemiyle açılan onlarca da- vanıız var" diye konuşru. Söz konusu derelerin bölgenin tarihi vc kültürel değeri olduğunıı ifade eden Ekşi, Doğu Karadeniz'in Bakanlar Kurulu ka- ran ile turizm alanı ilan edildiğini ve bu yönde geliştirilmesi gerektiğini vurgula- dı. Ekşi, baraj projeleri ile ilgili üniversi- teler tarafindan hazırlanan raporlarda da ba- rajların yapılması halinde vadinin çölle- cENNET YOK EDİLMESİN' Eylemcilerin "Vadime dokunmayın" yazılı tişörtler ile katıldığı mitingde "lkiz- dere Vadisi HES'lere kurban edile- mez", "lkizdere turizmle kalkınacak", "Vadimize dokunmayın, sabrımızı ta- şırmayın", "Kafkas arısı elektrik sev- miyor, yaşamak istiyor", "Dünyanın cenneti lkizdere Vadisi yok edilmesin" döviz ve pankartları taşındı. Katılımcılar Karadeniz müziği eşliğinde horon teperek baraj projelerini protesto ettiler. Konya Ovası'nda 4 çöl fldimi' Araştırmalar bölgenin metrekareye 323 milimetre olan yağış ortalamasının son üç yılda kritik miktar olan 250 milimetreye indiğini ortaya çıkardı KONYA (AA) - Uzun yıllar yağış ortalaması 323 milimetre olan Konya'nın son 3 yıldaki ortalaması çöl iklimi yağış sının olan 250 milimetreye yaklaştı. Hollanda fınnası Grow Group B.V. ile Türk or- taklann bir araya gelme- siyle Antalya'da kurulan Grovv Fide Üretim ve Ti- caret AŞ'nin Yönetim Ku- rulu Başkanı Dr. Hasan Ünal, Türkiye'nin tanmsal üretimde kendi kendine yeten 7 ülkedcn biriyken artık tarımda ithalat yap- mak zorunda olan bir ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'de çiftçiye yö- nclik tanmsal destckleme- lerin yeterli olmadığını ifa- de eden Ünal, Türk tan- mını bckleyen en büyük tehlikenin küresel iklim değişikliği ve kuraklık ol- duğunu vurguladı. Ünal, ta- nmsal kuraklığın Türki- ye'de en fazla etkili oldu- ğu yer olan Konya'da ya- şanan sorunla ilgili firma olarak detaylı araştırma yaptıklannı bildirdi. Araştımıaya göre, Kon- ya'nııı uzun yıllar yağış ortalamasının mctrekareye 323 milimetre olduğunu ancak son 3 yılda yağışın daha da azaldığını dile ge- tiren Ünal, şunlan kaydet- ti: "Bu yağış miktarı, son 3 yılın ortalamasında 285 milimetreye düştü, çöl iklimi yağış sının olan 250 milimetreye yaklaştı. Çünkü, dünyada metre- kareye 250 milimetrenin altında düşen yağış, o bölgenin çöl olduğunu gösteriyor. Yağışların bundan sonra da azalma eğilimini sürdüreceği tah- min ediliyor. Tek çare özellikle tanmsal uygu- lamalarda su tasarrufu yapmak. Çünkü DSİ ve- rilerine göre Türkiye'de tüketilen suyun büyük bölümü tarım alanların- da kullanüıyor." PORSUK ÇAYI SUYA HASRET Kütahya 'da yaklaşık iki haftadır hava sıcakhklarının mevsim nor- malleri üzerin- de seyretmesi ve yağış olma- ması nedeniyle Porsıık Ça- yı 'ııdaki su se- viyesi düştü. (Fotoğraf: AA) DANIŞTAY'DAN, EFEM ÇUKURU'NDA ALTIN ARAMAYA İZİN YOK ANKARA (ANKA) - Damştay ldari Dava Daireleri Kurulu, lz- mir 'in Menderes ilçesinde bulunan Efem Çukııru Köyii 'nde Kanada- h Eldorado Gold'a altın çıkarması için verilen kamulaştırma izninin yürütmesini durdurdu. Bakanlar Kurulu 'nun verdiği kamulaştır- ma izninin yürütmesinin durdu- rulması ve iptali için Efem Çuku- ru köyünde yaşayan Mtıstafa Öz- demir dava açtı. Damştay 6. Dai- resi, yürütmenin durdurulması ta- lebini reddetti. Kararın temyiz in- celemesini yapan Damştay ldari Dava Daireleri Kurulu, yürütme- nin durdurulması talebinin kabu- lüne karar verdi. Bu kararın ar- dmdan kamulaştırma izninin iptali esastan göriişülecek. AYDINLANMA EMRE KONGAR Laîklik Bir Yaşam Biçimi midir? Yargıtay Başsavcısı "Laiklik bir yaşam biçimi- dir" diyor. AKP, "Hayır laiklik bir yaşam biçimi değildir" di- ye itiraz ediyor. Hüzün verici bir durum! Hüzün verici bir durum, çünkü Türkiye'yi altı yıl- dır yönetenlerin dünya görüşü, felsefi yaklaşımı, siyaset anlayışı ve tabii bilgi düzeyi hakkmda in- sanı umutsuzluğa sürüklüyor. ••• Insanların "yaşam biçimi", içinde yaşadıkları toplumsal yapı tarafindan belirlenir. Toplumsal yapıyı belirleyen ana öğe ise, üre- tim ilişkileridir. Demek ki esas olarak "yaşam biçimi", üretim ilişkileri tarafindan belirlenir. Orneğin köleci toplurnda, insanların, işlerini sa- hip oldukları kölelere yaptırmaları doğaldır. Örneğın feodal tarım toplumlarında, ağanın toprağa ve onun üstündeki bütün varlıklara sahip olması, köylülerin onun için üretim yapması doğaldır. Orneğin kapitalist endüstriyel toplumlarda, işçilerin ücret karşılığında serbestçe çalışmaları ve kazandıkları parayı istedikleri gibi harcamala- rı esastır. • •• Hiçbir toplumda bütün bireyler homojen nite- lik taşıyan tekdüze bir "yaşam biçimini" pay- laşmaz. Üretim ilişkilerinin belirlediği "yaşam biçimi", sadece din, dil, ırk, milliyet, mezhep, yani manevi kültür bakımından çeşitlilikler göster- mekle kalmaz, bireyin özgürlük alanlannda da fark- lılaşır. Ama bütün bu çeşitlilikler ve farklılaşmalar, esas olarak üretim ilişkilerinin belirlediği toplumsal yapının egemen "yaşam biçimini" ortadan kal- dırmaz. * • • Ayrıca, "yaşam biçiminin" temel belirleyicisi olan üretim ilişkileri dahi her toplumda tekdüze değildir: Her toplumda egemen üretim ilişkisinin yanında, eski üretim ilişkilerinin kalıntıları ve gelecek üre- tim ilişkilerinin filizleri, yani farklı "yaşam biçim- leri" vardır. • • • Işte "bir yaşam biçimi olarak laiklik", kapitalist endüstriyel kent toplumlarının özelliklerinden bi- ridir... Aynen dinselliğin veya dinciliğin, feodal tarım toplumlarının "bir yaşam biçimi" özelliği olma- sı gibi. ••• Her üretim biçimi kendi siyasal rejimini de ya- ratır. Kapitalist endüstriyel üretim biçimi, zaman içinde laiklik, demokrasi, insan hakları ve hu- kuk devleti çizgisinde geiişmiştir. • • • Birey açısından, laik bir toplumdaki laiklik her- kes için zorunlu bir yaşam biçimi midir? Kuşkusuz hayır! Aynen demokratik bir toplumda demokrasinin, bireylerin zorunlu yaşam biçimi olmaması gibi. Doğal olarak, demokratik bir toplumda birey- ler kendi özel yaşamlarında demokrat da olabi- lir, otoriter veya totaliter de... Laik bir toplumda laık de olabilir, dinci veya ale- ist de... Buradaki ince nokta, laikliğin de aynen de- mokrasi gibi, bireysel tutum ve davranışların dışın- da ve ötesinde "toplumsal ve siyasal bir yaşam biçimi" oluşturmasıdır. Sorun kahvaltıda ne yendiği, ne tür müzik din- lendiği değil, insanların ortak etkileşim alanla- rındaki (yani kamu alanındaki) egemen ilişkile- rinin niteliğidir. Hiç kuşkusuz, bu açıdan laiklik de, aynen de- mokrasi gibi, toplumsal ve siyasal bir yaşam biçimidir. Tabii birey olarak demokrat olmayanlarla de- mokratik bir rejimi yürütmek ne denli güçse, la- ik olmayanlarla da laik bir rejimi sürdürmek o den- li zordur. [email protected]; www.kongar.org DURSUN AKÇAM KÜLTÜR VE SANAT GÜNLERİ 'EtkinlikArdahan 'ın rönesansı' SELDA GUNEYSU ARDAHAN - Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfi'nca, Cilavuz Köy Enstitüsü mezunu eği- timci-yazar Dursun Akçam'ın fıkir ve düşünce- lerini yaşatmak amacıyla bu yıl 4'üncüsü düzen- lenen "Dursun Akçam Kültür ve Sanat Gün- leri" dün sona erdi. Etkinliğin son gününde, "Dursun Akçam Kültürevfnin Ardahan kültürel yaşamındaki yeri, eleştiri ve öneriler" ile "Edebiyahmızda ve eleştiri ortamımızda halk kültürünün ye- ri" konulu oturumlar düzenlendi. Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Medi- ne Sivri, "Eleştiri kültürünün temelinde halk kültürü çok önemli. Çünkü halk kültürüyle beslenemeyen bir kişi, geçmişini de bilemez" dedi. Öğretim üycleri, Ardahanlılan bir araya getiren etkinlik hakkmdaki düşüncelerini Cum- huriyet'le paylaştı. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Haluk Erdem, etkinliğin bir "düşünce sofrası" olduğunu dile getirdi. Er- dem, "Gerçek halk kültürüyle yoğrulmuş bir kimliğin insanlara katkısını çok iyi özetliyor Akçam'ın yaşantısı..." değerlendirmesini yaptı. MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Firdevs Gümüşoğlu, etkinliği "Ardahan'ın Rönesansı" olarak nitelendirdi. Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Makal da "Etkinlik, Doğu Anadolu Bölgesi'nin bir kültür meşalesi" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle