05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2008 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER MERAMI daha iyi anlatabilmek için bile olsa, "trenden inmek" gibi az çok çağdaş sayılabilecek bir imgenin kullanıl- ması ilginçtir. Pe- kâlâ, inançlara daha uygun düşsün di- ye, "kervandan ayrılmak" sözü kullanı- labilirdi. Ama, şöyle ya da böyle, bu çeşit söz- lerin edilmeye başlanması iktidar parti- sinde uç vermiş olan dağılma eğilimle- rinin açık kanıtı sayılmalıdır. Şimdilik, "kimler, ne zaman iner" türünden soru- ları bir yana bırakıp Türk siyasal yaşa- mının başka dönemlerinde de görüien bu çeşit dağılma eğilimlerini biraz ir- delemek yararlı olabilir. Son zamanlarda laiklik karşıtı ve din ağırlıklı gruplaşmalarda Özal döne- minden beri sıkça görüien ortak bir özellikvar: Gruplaşmalarsonucu kuru- lan partilerde, asıl niteliği kamufle etmek için, inançları aynı ölçüde güçlü sayıl- mayan kişilere de kapı açıp onları par- lamentoya taşımak, bir çeşit takıyye ola- rak yararlı görülmekte. Ama, koşullar zorlaşıp işler çetinleşince o çeşit insanlan aynı parti içinde tutmak gitgide sorun ol- maya başlıyor. Süreç genellikle şöyle: Şimdi yaşan- makta olan durumda da görüldüğü gi- bi, partinin özünü oluşturan ve hataları yüzünden eleştirilmeye başlanan asıl çe- kirdek, kendi, tutarlılığını ve tutunmuş- luğunu sürdürebilmek için dışa karşı sert ve radikal bir söylem benimseme gere- ğini duyuyor. Bu söylem, çekirdeğin içi- ni ve yakın çevresini memnun etse de, aynı koyu inanca sahip olmadıkları hal- de vitrine konanları pek memnun etmez; AÇI MUMTAZ SOYSAL İnişler ve Çıkışlar çünkü onlar söy- lemin başlangıç- taki gibi ılımlı ve toparlayıcı kal- masını isterler. Baştakilerin söy- lemleri keskinleş- tikçe onların yal- nızlıkları, içe kapanışları artar. Ara sıra, grup toplantılarını "canlı" veren televiz- yon yayınlarında, "lider" kürsüde gürler ve salon alkıştan yıkılırken, onlan durgun, suskun, başı elleri arasında görürsünüz. "Ne işim varburada" diye düşünür hal- leri vardır. Süreçte asıl sorun, yönetim hataları- nın kapalı oturumlarda tartışılması- na, hafiften hafife suçlamalara ve hesap sorma kıpırtılarına sıra gelince başlar. 411 oyu arkasına alıp anayasa değiş- tirmekle övünürken yargıdan darbe yi- yen ve kapatılma olasılığıyla burun bu- runa gelen AKP'de şimdi yaşanan bu- dur. Dışa sızan haberlere göre, bugünkü sı- kıntılann geçen baharda ortaya çıkan "bi- rimizi cumhurbaşkanı seçme" sorunuy- la başladığına inananlar, "karizma "sına taptıkları Erdoğan'ın Gül-Arınç Ikill- since oyuna getirildiğini ve Gül'ü Çan- kaya'ya çıkarma uğruna bir yığın "mu- sibet"\e uğraşmak zorunda kaldıklarını ileri sürmektedirler. En tepede bu ko- nuyla ilgili olarak çok yüksek sesli tar- tışmaların yapıldığı bile söylenmekte. Laiklik karşıtı radikallikten doğduğu halde, 22 Temmuz listelerindeki vitrin de- ğişikliğiyle "merkez partisi" gibi görün- mek isteyen bir partinin, daha önceki benzer trenler gibi, yine raydan çıkmakta oluşu ibret verici değil mi? [email protected] Önleyici İletişim Denetlemesi Hailldİ Yaver AKTAN Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi H aberleşme özgürlüğünü ve haberleşmenin gizli- liğini düzenleyen Ana- yasa (nı.22/1) anılan öz- gürlüğün kısıtlı bir alan- da sınırlanabilcceğini öngörmektir. Gerçekten de Anayasanın 13. madde- sine göre özgürlüklerin "ancak kanunla sımrlanabileceği" hükmünden hare- ketle anayasa koyucu, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin ön- lenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarmın hak ve özgüıiükle- rinin komnnıası sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne gö- re verilmiş hâkim karan olmadıkça; yi- ne bu sebeplere bağlı olarak gecik- mesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılıranış nıerciin yazı- lı emri bulunnıadıkça; haberleşmenin engellenemeyeceğini ve gizliliğine dokunulamayacağını düzenlemiştir. ( m.22/2) Öte yandan Avmpa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin (AtHS) 8. maddesinin 1. fırkasına göre de "herkes özel ha- yatına, aile hayatına, komıtıına ve ha- berleşmesine saygı gösterilmesi hak- kımı sahipür." Maddenin 2. fıkrasın- da sınırlama sebepleri olarak ulusal gü- venlik, kamu güvenliği, ülkenin eko- nonıik refahı, dirlik ve düzenin ko- runınası, suç işlenmesinin önlenme- si, sağlığın veya ahlakın veya başka- larının hak ve özgürlüklerinin korun- ması sayılmaktadır. Hemen ifade edilmelidirki Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'ne (AİHM) göre özel hayat bütün unsurlanyla ta- nımlanamayacak ölçüde geniş bir kav- ramdır. Ancak, 16Aralık 1992 ta- rihli Niemietz - Almanya Davası'nda ifade edildiği üzere özel hayat, mah- remiyet hakkından da daha geniştir ve herkesin özgür olarak kişiliğini oluşturması ve geliştirmesini sağlayan bir alanı içerir. Ozel hayatı, bireyin ki- şisel hayatını istediği gibi yaşayacağı bir içalan'la kısıtlı tutmanın aşın sı- nırlama olacağını belirten AİHM, di- ğer insanlarla ilişki kunnak ve söz ko- nusu ilişkileri geliştirmek hakkının da bir ölçüde özel hayat kavramının içinde değerlendirilmesi gerektiğini kabul etmektedir. Genişlettiği bu ba- kış açısından hareketle telefon dinle- melerini özel hayatla ilişkilendiril- mekdir. 23 Kasım 1993 tarihli A- Fransa Davası'nda, Komisyon'un bir görüşmenin kamu çıkarını ilgilen- dirmesinin, görüşmenin özel olma özelliğini yitirmesine neden olmadığı biçimindeki gerekçesine mahkeme de katılmıştır. Kolluğa yasalarla suçu önleme gö- rev ve yetkisi verilmiştir. Buna göre kolluğun önleme yetkisi, suç işlen- mesini önlemek ve böylece olası teh- likelere karşı daha baştan önlem alın- masını sağlamaktır. Bu da suç işle- Turkıye nm Bankası ndan milyon karneye* milyon kitapİş Bankası, 1 milyon ilköğretim öğrencisine "Alice Harikalar Diyarmda" kitabı hediye ediyor. Haydi çocuklar, karnelerinizi İş Bankası şubelerine getirin, kitaplarmızı alın. ninceye kadarki evreyi kapsar. Bu ne- denle henüz bir suç işlenmeden, ha- berleşme özgürlüğünün özüne doku- nacak ölçüde önleme amaçlı denetle- me yapılması olanaksızdır. Çok sınır- lı bir alanda ve özgürlüğün özüne do- kunulmadan, birtakım bulguların var- hğı haHnde iletişim, önleme amaçh ola- rak denetlenebilmelidir. AtHM'nin benimsediği gereklilik ve toplumsal gereksinim bulunmalıdır kı andan denetleme yapılabilsin! Normatif düzenlemede, sınırlı suçlar yönünden kabul edilen iletişimin önleyici de- netlenmesinde kolluğun yaptığı çalış- ma sonucu istihbarat bilgilerinin de- ğerlendirilmesinde tehlike olasılığı- nın mevcudiyetinin nesnel verilcrle desteklenmcsi durumunda zorunlu toplumsal ihüyacın doğduğu kabul edilmelidir. Kuşkusuz ki bu da soruş- tumıa öncesini kapsar ve ileride adli dinleme gerekecek ise bunu önceleyen evrede önleme denetlenmcsi yapıla- bilecektir. İletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kay- da alınmasına ilişkin önleme denetle- mesine karai" verilirken yargıç veya yet- kili merci karannda, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının tüıoi, kullandığı telefon nu- maralan veya iletişim bağlantısını tes- pite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi ve tarih ve saatinin belirtilmesinin yanı sıra (Yönetmelik m.9/a-b-d) "tedbire başvurulmasını gerektiren nedenlerin" de (Yönetmelik m.9/c) açıklan- ması zorunluluğu bulunmak- tadır. Önleme amaçlı iletişimin denetlcnmesi tcdbirinde, ad- li denetlemedeki gibi başka yollardan kanıt elde edileme- mesi ölçütü aranmamakta ve bu husus haklı olarak elcşti- rilmekte ise de yargıç, tedbir karannı verirken, haberleş- me özgürlüğünc müdahalenin zoı-unlu ve toplumsal ihtiya- ca uygun olup olmadığını, öze dokunma yasağının ihlal edilip edilmeyeceğini göz önünde bulundurarak değer- lendirme yapmakla yüküm- lüdür. Denetleme karan veri- lirken ya da verilmiş karar onaylanırken özellikle Ana- yasanın 13. ve Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin 8. maddesinin öngördüğü öl- çütlcre uygunluğun yanında birey özgürlüğü ile suçun ön- lenmesindeki dengeye yani orantısallığa da özen göste- rilmelidir. tletişimin denetlenmesine elverişli suçlarla sınırlı ve de- netlemenin usul ve esaslanna göre hareket edilmemesi ha- linde elde edilecek bulgularm değerlendirilmesi olanaksız- dır. Bu nedenle yargıç karan zorunlu/gerekli olmakla bir- likte içerik olarak da düzen- lemelere uygun yeterlikte ol- malıdır. Kararda; kapsam genişle- miş, sırurlar aşümış, kanun/lar ve yönetmelikteki usul ve esaslara uyuhnamış ise adli dinleme evresine de geçile- meyecektir. Katalog suçlann dışına çıkılmış ya da kata- log suçlar kapsamında fakal yönetmeliğin öngördüğü sı- nırlayıcı/emredici kuralları aşümış ise yargıç karannın varlığının bir önemi bulun- mamalıdır. Yargıç karan ancak nor- matif alanın içinde kalmakla birlikte, düzenlemenin biçim ve esaslanna uygun olması halinde hukuki değer taşır. Düzenlemelerden, önleme amaçlı iletişimin denetlen- mesi aşamasında işlenmiş bir suç ve dolayısıyla şüpheli veya sanık yani kişi bulun- madığı için genel bir denet- leme olacağı aıılamı çık- makta ise de hukuk dcvlctin- de özgürlük lehinc yorum vc uygulama yapmak esas ol- duğundan denetlemenin yine belli kişilerle ilgili kabul edil- mesi kaçınılmazdır. Kaldı ki Yönetmelik de (m.9/a) "hak- kında tedbir uygulanacak ki- şinin kimliği "nden söz et- mektedir. Yargıtay da belirsiz kişileri kapsayacak biçimde karar verilemeyeceğini belirtmiştir. Gerçekten de 4.6.2008 tarih ve 2008/474 esas ve 2008/7160 sayıh iletişimin önleme amaçlı denetlenmesi alamndaki ilk kararda, 9. Ce- za Dairesi "amacı ne olıırsa olsun hiçbir kııruma, demo- kratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti 'ndeya- şayan insanlar şüpheli gö- rülerek ülke genelini kapsa- yacak şekilde" yetki verile- meyeceğini ve yargıcın da coğrafı alan sınırları dışında etkili olacak biçimde hüküm kuramayacağı içtihadını ver- miştir. CÜNEYT AKAUN BOUVAR'DAN CHAVEZ'E LATİN AMERİKA . Cüneyt Akalın; Lalin Amerika'daki siyasi gelipelere "mazlunı milletler" açısından bakarken bu uzak kıtanın Mustafa Kemal'i Simon Bolviar'ın ğeçmişte başlattığı bağımsızlık hareketinı giinümiizde ıiuğo Châvez'le sMrmesine antîemperyalist yorumlar getirlyor. SEVGİ ÖZEL DİLLERİDZDN r ' Sevgi Özel dilimizi kullanmadaki özensizliğin hem giiliinç hem de acıklı ğöriinlülerini belgeleriyle sergiliyor; aydınımsıları aydın sanmanın sonuçlarını irdeliyor. AlKİA, ALFA 19fll|-Ul|IUI UACİITIM Cumhuriyet Kitapları www.cumhuriyetkitaplari.com Prof Nurellin Mazhar Öklel Sokak No- 2 Şişli Tel: 0 212 343 72 74 tmmm M n k ı c Ankara Şube: Alalürk Bulvarı No: 125 Kal: 4 Bakanlıklar Tel: 0 312 419 50 20 IzmirŞube: H.Ziya Bulvarı 1352. Sokak No: 2/3 Pasaport Tel: 0232 441 1220 DİYESİ LİĞİ Cumhuriyet Kitapları etkinlikleri 11-I5 Haziran 2008 ÜMİT ZİLELİ •n: 15.30-17.00 Teşvikiye Mahallesi Akkavak Sokak Mıstık Parkı Nişantaşı - Şişli \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle