22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK ekonoml@cumhuriyet.com.tr SESAksaray Şubesi 'ndenprotesto lstanbul Haber Servisi - Sağhk ve Sosyal Hiz- met Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi üyeleri, yemeklerin yüzde 50 parah hale geti- rilmesini Haseki Eğitim ve Araştırma Hasta- nesi'nin bahçesindeprotesto ettiler. Hastane- nin yemekhanesinden dün yemek yemedikleri- ni belirten SES üyeleri, AKP hükümeü ve Ma- liye Bakanlığı 'm uyardıklarını vurgulayarak "Maliye Bakanlığı, yataklı tedavi kurumlann- da çahşanlardan yemek ücreü almması ile il- giliyazısını geri çeksin " dediler. Açıklama ya- pan Hüseyin Fidanboy, Maliye Bakanlığı 'mn yataklı tedavi kıırumlarında çahşanlardan ye- mek ücretinin ahnmasını istemesi ile ilgili olarak, "Enflasyon hedefleri yüzde 4 diyerek maaşımıza yüzde 4 zanı yapılırken, enflasyon yüzde 10 'u aştı. Elektrikten suya, ulasımdan do- ğalgaza kadarzonmlu tüketim maddelerine her gün zam yağıyor. Tüm bunlar yetmezmis gibi bir de isyerlerinde çahşırken yediğinnz yeme- ğin parasının ödenmesi istenivor" dedi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) Belediye-îş greve hazırlanıyor İstanbui Haber Servisi - Türk-lş 'e bağlı Tür- kiye Belediyeler ve Genel Hizmetler îşçileri Sen- dikası (Belediye-Iş) üyesi yaklaşık 1000 kişi, îs- tanbul Büyük§ehir Belediyesi (İBB) ile Gazios- manpaşa, Bayrampasa, Zeytinburnu, Ümrani- ye, Üsküdar ve Adalar Belediyeleri 'yle beş ay- dıryürütülen toplu iş sözleşme- si görüşmelerinin tıkanmasını protesto etti. Belediye-lş Sendi- kası lstanbul 1 No 'lu Şube Baş- kanı Mehmet Aşkın, beledivele- rin 2008-2010 dönemi için yüz- de 8 'lik zam öngöriisünü kabul etmediklerini belirterek "Anlaş- ma sağlanamazsa, 10 bin üve- mizle greve çıkabiliriz " dedi. Türk-fş Bölge Başkanı Faruk Bünikkucak, Linı- ter-lş Sendikası Genel Sekreteri Kamber Say- gıh 'mn yam sıra Deri-Jş, Tez-Koop-Iş, Tüm-Bel Sen ve Sağlık-îş Sendikası 'ndan çok sayıda tem- silci kitlesel protesto gösterisine destek verdi. Tuzla'daki iş kazalarma dikkat çekmek isteyen yazar, aydın ve demokratik kitle örgütleri: Sözün bittiği yerdeyiz Son söz 16 Haziran'da söylenecek • 16 Haziran'da Tuzla'da yapılacak greve katılacaklarmı belirten aydın ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, son sözün meydanlarda söyleneceğini ifade ettiler. İstanbui Haber Servisi - Tuzla'da yaşanan iş ka- zalanna dikkat çekmek için dün Taksim Hill Otel'de basın açıklaması gerçek- leştirildi. Çok sayıda aydın, yazar, gazeteci, sanatçı vc demokratik kitle örgütü temsilcilcrinin kaüldığı top- lantıda, grup adma açıkla- mayı okuyan oyuncu Meh- met Ali Alabora, Tuz- la'nın insanlann adlan, ha- yalleri, yaşamlan yerine ölüm sayılarıyla gündeme geldiğini ifede ederek, "Bizler AKP iktidarın- dan tersane patronluğu yapan değil, ölümlerin olmayacağına ikna ede- EMEK DÜNYASI cek sözler duymak is- tiyoruz. Anaların, ba- balann, eşlerin feryadını duyun! Limter-lş ve işçi- lerin sesini duyun!" dedi. DİSK Genel Başkanı Süleynıan Çelebi de DlSK'in ve Limter-lş'in yıllardır yasadışı çalışma koşullanna karşı ve iş gü- venliğine yönelik müca- dele yürüttüğünü belirtti. CHP PM üyesi Berhan Şinışek de Türkiye'de faa- liyet göstcrcn şirkctlcre yönelik verdiği istatistiki bilgilere göre 44 tersanede 20 binden fazla işçinin ça- lıştığını, 350 iş kazası ol- duğunu belirtti. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA olc Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde faaliyet gösteren Astaş Aslan Tersanecilik Denizcilik Şirketi 5 gün süreyle kapatıldı. İstanbui Va- liliği'nden yapılan açıklamada, "Tersanede yüksekten düşme, elektrik kaçağı, LPG ve basınçlı tüplerin patlama riski tespit edi- lerek ilgili komisyonca 4857 sayılı İş Kanunu ve buna bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetıneliği'nin ilgili hükümlerine göre eksik- liklerin giderilmesi çahşması yapmak üzere 5 günlük süre ile kapatılmasına karar verilmiştir" dcnildi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) GÖRÜŞ DR. NOYAN UMRUK İşsizlik Sigortası Fonu ve Sendikalar Birçok ülkede, sosyal güvenlik sistem- leri kapsamında, işini kaybeden işçiye ge- lir sağlamak amacıyla işsizlik sigortası oluş- turulmuştur. Ülkemizde de 1999 yılında ya- sayla yürürlüğe giren işsizlik sigortası, zo- runlu bir sigorta olup katılım işçinin ira- desine bağlı değildir. Işveren de işçiyi bu sigorta kapsamına alıp almama gibi bir hak ve yetkiye sahip değildir. Herhangi bir kast ve kusuru olmaksızın işini kaybeden işçi- ye, yasada belirtilen şartları taşıması ha- linde işsizlik ödeneği sağlanır. İşsizlik si- gortasının amacı işsizliği önlemek veya azaltmak değildir. Amaç, işsiz kalınan sürede, geçici olarak işçinin gelir kaybını telafi etmektir. Işçi ücretlerinden yapılan kesintiler, işveren ve devlet tarafından öde- nen katkı payları bir fonda biriktirilir ve iş- sizlik ödeneği almaya hak kazanan işçi- ye buradan ödemede bulunulur. Bazı Avrupa ülkelerinde ise işsizlik si- gortası gönüllü bir uygulamadır. Gönüllü bir işsizlik sigortası olan Ghent Sistemi, Belçika, Isveç, Danimarka ve Finlandiya'da uygulanmaktadır. Devletçe desteklenen bu sistem, sigorta fonlarına dayanmasına rağmen sendikaların yönetim ve deneti- mi altındadır. Burada işsizlik sigortasından yararlanmak için sendikaya üye olma şartı aranmasa da, Ghent sistemi sendi- ka üyeliğini teşvik unsuru olmaktadır. Bu durumda, sendikalar sadece çalışan ke- simin haklannı koruyan ve savunan bir ör- gütlenme biçimi olmaktan çıkıp çalışma yaşamı içinde işsiz kalan kesimi de çatı- ları altına alırlar. Doğal olarak, işsizlik si- gorta ve fonlarının sendikaların yöneti- minde olması sendikalar arası rekabeti de arttınr. Bu süreç, sendikaların, 'sosyal part- ner' olarak kurumsal, işlevsel vedetop- lumsal anlamda güç kazanmasına yol açar. Türkiye'de, Mart 2008 itibarıyla işsiz- lik fonu 32.7 milyar YTL'dir. Işverenler, bu fonun kendi inisiyatiflerine bırakılması durumunda, yapacakları yatırımlarla yeni istihdam alanları yaratarak işsizliği azalt- mada etkin rol oynayacaklarını ileri sürü- yorlar. GAP'a kaynak aktaramayan hü- kümetse, fonda biriken meblağ ile GAP su- lama sistemini tamamlayarak, bölgede 3.8 milyon kişiye istihdam olanağı yarataca- ğı söylemini kullanıyor. Sendikalar, fondan GAP'a kaynak aktarılmasına razı olma- yacaklarını belirtmekle yetiniyorlar. Avru- pa ülkelerinde işsizlik fonu, işsizlerin ha- yatlarını idame ettirmelerini sağlarken Türkiye'de fonun ne şekilde kullanılaca- ğı konusunda, siyasal iktidarla sosyal ta- raflar arasında çatışma yaşanıyor. Siyasi iktidar ve işverenler, işsizliği azaltma söy- lemini kullanarak pastaya el koyma yarı- şında. Siyasi iktidar, çıkardığı yasayla bu yanşta ön almış durumda. Yasa, fonun 7.8 milyar YTL'lik bölümünün GAP sulama sis- temi yatırımlarında kullanılmasını öngö- rüyor. "Yağma Hasan'ın böreğine", ya sen- dikalar... OLEYİS grevi 164. gününde Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) bün- yesindeki otel, restoran ve kantinler- de çalışan Türkiye Otel Lokanta ve Eğ- lence Yerleri îşçileri Sendikası (OLE- YİS) üyesi işçilerin başlattığı grevde 164. güne girildi. Üç yıldır nıaaşlarda iyileştirme yapıl- madığı ve 1.5 yıldır fazla mesai alama- dıklan için greve çıkan işçilcr, her türlü zorluğa göğüs geriyor. Grevin çok zor koşullarda sürdürül- düğünü anlatan OLEYİS Bölge Temsil- cisi Barış Aşan, üniversite yönetiminin toplusözleşme imzalamaması üzcrine greve çıktıklarını, yönetimin sendikaya değil kendilerine karşı olduğunu hatırla- tarak şu bilgileri verdi: "Valilik olaya müdahil oldıı. grevci işçilerin durması gereken yerde dur- malanna bile izin verilmiyor. Rektör, yerel basına grev gözcüsü arkadaşla- ra yemek verildiğini anlahyor, oysa ya- sal olarak olması gereken bu uygula- ma bile burada söz konusu değil. Rektörlüğün yasadışı işçi çalışnrarak grev kırıcılığı yaptığına dair açtığımız davayı kazandık. Ayrıca 16 kişinin iş- ten atılmasıyla ilgili olarak da açılan işe iadc davasını kazandık. Ancak rek- törlük yine de geri adını atımyor..." Irgatçocuğa tatil deyok ENVER HAYKIR SEYDİŞEHtR - Yaz aylarınm gelmesiyle birlik- te yüzlerce çocuk, eğitim yılını tamamlamadan tar- lalarda çalışmaya başladı. Konya'nın Beyşchir ilçe- sinin köylerindc oturan ve Seydişchir'in Gökhüyük köyündc pancar tarlasında işçi olarak çalışan Turgut Saraç (13) bu çocuklardan biri. Saraç, "Aileme yar- dını etmek zorundayım. Yoksa aç kalırız" dedi. Beyşehir'e bağlı Karaali Beldesi llköğretim Oku- lu 6. sınıfinda okuyan Turgut Saraç, okullar tatile gir- nıeden tarlada çalışmaya başladı. Saraç, en büyük ha- yalinin doktor olmak olduğunu söyledi. Ağabeyi Mu- hammet (18) ve ablası Kevser'in (15) de tarlada ol- duğunu anlatan Turgut, "Annem ve babamla bir- likte hep burada çalışıyoruz. Ashnda ben tarıııı işi- ni sevmiyorum ama paraya ihtiyacımız var. Okulda derslerim iyiydi. Önümüzdcki günlerde Seviye Belirleme Smavı'na gireceğim, hedefim dok- tor olmak. Ailenıi bu durumlardan kurtarmak is- tiyorum" dedi. Hiçbir sosyal gü- venceleri olmadığını belirten baba Enes (40) vc annc Fatma Saraç (40) ise maddi olanak- sızlıklar dolayısıyla çocuklarını okutamamaktan yakındılar. Sa- raç çifti, "Diğer iki çocuğu- muzu okutamadık. Bu çocuğu okutmaya çalışacağız" diye konuştu. YÜRÜMEDEni ÇAPA İLE TANIŞIR... Bir başkadır ırgat çocuğunun yaşamı. Kimi tarlada açar dünyaya gözlerini, kimi olumsuz koşulların kurbanı olur ayııı tarlada. Yürümeye başlarken ta- nışır çapayla, sulamayla, pamuk toplamayla. Oku- la zamanında başlayamaz. Okula gitse eğitimini sürdüremez. Yaşıtlan okuluna tanı devam ederken o yarıda bırakmak zorundadır. Çünkü ailesinc kat- kıda bulunmak üzere onlarla birlikte çahşacağı tar- laya gitmesi gerekir. Sabahın erken saatlerinde git- tikleri tarlada anne, baba ve diğer büyükleriyle bir- likte çalışan ırgat çocukları "Biz de tatil yapmak, denize girmek, yaylaya çıkmak, oynayıp, eğlenmek ve dinlcnmck istiyoı ıız, ama durumumuz iyi değil" diyorlar. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) Şeker-lş 'ten eleştiri Şeker-Iş Sendikası Türkiye Sanayici ve lşadamlan Derneği (TÜSİAD) tarafından 7 Mayıs 2008 tarihinde yayımlanan "Türki- ye'de Tarım ve Gıda: Gelişmeler, Poli- tikalar ve Öneriler" isimli bir raporu mer- cck altına aldı. Şeker-lş Sendikası Başka- nı İsa Gök imzasıyla açıklanan rapora ilişkin görüşlerde, "Raporda Türldye'de- ki pancar tarımı ve şeker sektörü ile di- ğer bazı ülkelerdeki şeker sektörleri karşılaştırmalı olarak değerlendirihniş- tir. Ancak sektörün sınırlı ve liberal bir bakışla değerlendirilmesi üzüntüyle kar- şılanmıştır" görüşüne yer verildi. Sendikanın rapora ilişkini eleştirilerini şöyle özetlemek mümkün: • Raporda Türkiye ve dünya şeker pi- yasası fıyatlar açısından karşılaştınlırken dünya şeker fiyatlarının kamış şekerine göre belirlendiği göz ardı edilmiştir. Halbuki Türkiye'nin pancar şekeri üreten ülkelerle karşılaştınlması halinde, uzun zamandır AB ortalamasına çok yakın, ortalamanın az üstünde bir fiyat scviyesini koruduğu göz- lenecektir. • Öte yandan fiyatlar karşılaştınlırken maliyet unsurlan göz ardı edilmiştir. Tür- kiye'deki pancar çiftçisinin desteklenen ve korunan AB ve ABD'li çiftçilere göre 3 - 5 kat yüksek girdi maliyetlerine mahkûm bırakıldığından söz edilmemiştir. ^ Türkiye dünyada pancar şekeri sektö- rünü desteklemeyen tek ülke durumunda iken, sektörün bütçe üzerindeki yükünden balısedilmiştir. • AB ve ABD'de çiftçilere ve sektöre yö- nelik desteklerle maliyetlerin düşük tutul- duğu, çiftçi başma ortalama 1.670 Avro des- tek sağlandığı, ülkemizde ise bu rakamın 142 Avro'da kaldığı unutulmuştur. • AB'de şeker fabrikalarında koopera- tiflerin payı yüzde 60'lara, Fransa'da yüz- de 65'lere yükselirken, ABD'de tüm şeker fabrikalan kooperatiflere aitken, Türki- ye'de şeker fabrikalarımn özelleştirilmele- ri gereği üzerinde durulmuştur. İngiltere'de tankerşoförlerigrevegidecek lngiltere'de akaryakıt tankeri sürücülerinin 4 günlük greve hazırlanması, otomobil sa- hipleıinde paniğe yol açtı. Unite adlı sen- dikanın üyesi olan ve Shell şirketi için ça- lışan yaklaşık 500 tanker sürücüsünün üc- ret anlaşmazlığı nedeniyle yapmaya hazır- landığı grevin "son dakika" görüşmeleriyle önlenmesine de çahşılıyor. Sendika,.üyelerinin halen 32 bin sterlin olan yılhk ücretlerinin 36 bin sterline çıkanlmasuu istiyor. Cuma günü başlaması planlanan gre- vin önlenememesi halinde, bu durumun ln- giltere'deki her 10 akaryakıt istasyonundan bi- rini etkilemesi bekleniyor. Hükümet ise oto- mobil sürücülerinin paniğe kapılmamasını ve panikle akaryakıt almaya yönelmemesini is- tedi. Başbakan Gordon Brown'ın sözcüsü, akar- yakıt sıkıntısı çekilmemesi için bütün hazır- lıklann yapıldığmı bildirdi. Sendika ile Shell arasında uzlaşmaya varıla- maması halinde cuma günü 06.00'da başla- yacak grev, 17 Haziran Sah günü aynı saat- te sona erecek. GEÇMİŞTEN GELECEGE ORHAN ERİNÇ Bilim Diyop ki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılması is- temiyle açılan dava ve sıkmabaşı (türban) bir araç olarak kullanarak laiklik ilkesini anayasa deği- şikliğiyle delme girişimine "dur" denilmesi yeni bi- limsel(!) önerileri de gündeme getirdi. Bir bölümü, söylenecek sözlerin hukuksal de- ğeri olmadığını görenlerin "We şiş yansın ne ke- bap" deyişini yansıtan önerileriydi. Anayasa Mahkemesi'ne kızanlar ise, sureti hak- tan görünerek, mahkemeyi benzer yeni girişim- lerini engellemeyecek bir konuma getirmeyi amaçlayan önerilerini politika pazanna sürmek- te gecikmediler. Medya çoğunluğu da, meslek ilkelerini yok say- mayı bile yeğleyerek koroya katılmış durumda. Her konuda uzman olduğuna inananların var ol- duğu bir ortamda bugün sözü bilime bırakmak en doğru yaklaşım gibi geliyor. Prof. Dr. Yaşar Gürbüz, gençlik yıllarımızın genç ve seçkin asistanlarından biriydi. Yıllar sonra yeni bir bilimsel çahşması daha ya- yımlandı. (Siyasal Sosyoloji - Filiz Kitabevi / Mart 2008). Geiin kitabın "Sonuç" bölümündeki bazı pa- ragrafları birlikte okuyalım: ••• "(...) Gerçekten de yeryüzünde yazılı olmayan hiçbir şey yoktur. O nedenle, hangi konuda olur- sa olsun, başanlı olunmak isteniyorsa okumak, çok okumak gerekir. Pozitif bilimler alanında insanlar bunun gereğini bir ölçüde anlarlar ama, sosyal bi- limlere gelince iş değişir. Genel kanı, sosyal alan- da olaylar ve olguların varlığı, fakat bilimin yok- luğudur. Onun için bizim memleketimizde herkes sosyolog, herkes politologdur. Hele politikacıla- rımız sadece sosyolog, politolog değil fakat her biri aynı zamanda bir anayasa hukuku uzmanıdır da. Kamu hukuku alanında bile bilgiye gerek ol- madığını, aklı çalışan herkesin kamu hukukçusu sayılabileceğini düşünen zihniyetle başanlı olmaya imkân olmadığı açıktır. ••• örneğin bizdeki adaletsiz seçim sisteminin sonucu olarak seçmen kitlesinden elde ettiği oy yüzdesinden çok daha kabarık bir yüzdeyle ya- sama organında temsil edilen partiler, özellikle ik- tidar partileri, çoğunluklarına dayanarak istedik- leri politikaları uygulayabilecekleri kanısındadırlar. Çünkü akıllarındaki imaj, demokrasinin çoğunlu- ğun yönetimi olduğudur. Parlamentoda çoğun- luğa sahip olan, onlara göre, bütün istediklerini gerçekleştirebilir. Oysa siyaset bilimi, bizde olduğu gibi, aldıkla- n oy oranlanndan daha büyük oranlarta paıiamento çoğunluğunu ele geçiren partilerin, hele diğerle- rinden radikal farklılık gösteren birgörüşün tem- silcileriyseler, kendi görüşlerini biryana bırakıp sa- dece rutin yönetsel kararlar almalan gerektiğini söyler. Siyaset bilimi, aksi davranışlann, yani kendi ra- dikal görüşleri doğrultusunda yasama ve idarey- le ilgili kararlar almaya kalkışmalarınm ülkede bü- yük huzursuzluklara ve çalkantılara yol açacağı- nı ve bunun ülkeyi birkaos ortamına götüreceğini belirtir. ••• Bugün de ABD tarafından ülkemiz için biçilen, adını "llımlı Islam" (soft Islam) koyduklan bir modelin laik Türkiye Cumhuriyeti'nde herhangi bir iktidar tarafından yavaş da olsa uygulamaya ko- nulmak istenmesi, siyaset bilimi ve siyasal sos- yoloji açısından son derece tehlikeli bir davranıştır. Kaldı ki böyle bir iktidar nüfusun çoğunluğunu ya- nına alsa bile, Türkiye'nin değişmez anayasal dü- zeninin değişmesi anlamına gelecek böyle birgi- rişimde bulunamaz, bulunmamalıdır." • • • 2008'in mart ayında yayımlandığına göre da- ha önce yazıldığı belli olan kitap, Türkiye'de bi- limsellikten uzak biryaklaşımın egemen kılınmaya çalışıldığını da ortaya koyuyor. oerinc@cumhuriyet.com.tr ŞIŞII BELEDİYESİ KİTAP ŞENLİĞİ 14 Haziran Cumartesi Saat: 14.00 -18.00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle