Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHÜRİYET 28 MAYIS 2008 ÇARŞAMBA
HABERLER
Prof. Dr. Mardin'in tartışmaya yol açan tezlerine, Sosyoloji Derneği Başkanı Gökçe'den yanıt
' Cumhuriyet bir felsefedir'
ZEYNEP ŞAHİN
ANKARA - Sosyoloji Demeği
Başkanı Prof. Dr. Birsen Gökçe,
meslektaşı Prof. Dr. Şerif Mardin'in
"Cumhuriyette iyi, güzel, doğru
arayışı olmadığı" eleştirisine sert çı-
karak "Cumhuriyet başh başına bir
felsefedir. Atatürk de başarüı bir as-
ker ve devlet adamı olmasının ya-
nında, iyi bir sosyologdur. Toplu-
nıun geleceğini gelişigüzel planla-
madı; gelmiş geçnıiş iktidarlann ha-
taları bizi bugünkü duruma getir-
di" dedi.
Prof. Dr. Şerif Mardin'in, "Cum-
huriyette iyi, doğru ve güzel hak-
kında çok derine giden bir düşün-
ce yok. Bizim Cumhuriyet öğreti-
mizde, iyi, doğru ve güzeli derinli-
• Prof. Dr. Birsen Gökçe, "Atatürk başarılı bir asker ve devlet adamı olmasınm yanında, iyi bir
sosyologdur. Toplumun geleceğini gelişigüzel planlamadı. Ama 50'lerden sonra askeri müdahalelerle
ve özellikle 80'den sonra Atatürk ilkeleri karşıtı görüşlerle bu yıpratılmıştır" açıklamasını yaptı.
ğine araştıralım diye bir şey yok"
yorumu ve bunun lslami düşünce tar-
zında ve Osmanh'daki yaşamda ol-
duğunu savunması tepkiyle karşılan-
dı. Mardin'in yorumlannı değerlen-
diren Sosyoloji Demeği Başkanı Prof.
Dr. Birsen Gökçe, "Buna katılmak
mümkün değil. Cumhuriyet zaten
kendisi başlı başına bir felsefedir"
dedi. Prof. Dr. Gökçe, Atatürk'ün
başanlı bir asker ve devlet adamı ol-
masının yanı sıra iyi bir "sosyolog" ol-
duğunu vurgulayarak "Çünkü uzun
vadeli toplumsal planları çok iyi
yapmıştır. Gerçekten de uzun yıllar
bu planlar uygulanmıştır. Ama
50'lerden sonra askeri müdahale-
lerle ve özellikle 80'den sonra Ata-
türk ilkeleri karşıtı görüşlerle bu
yıpratılmıştır" dedi.
'Köy okulları kapândf
Gelmiş geçnıiş iktidarlann hatala-
nndan Cumhuriyetin sorumlu tutula-
mayacağınm altını çizen sosyolog
Gökçe, AKP iktidanna işaret ederek
"Bugün de aym durum devam edi-
yor, Cumhuriyete sahip çıkılmı-
yor, zedeleniyor. Ama bu, Atatürk
felsefesinin, Cumhuriyetin yenildi-
ğini göstermez" dedi.
Şerif Mardin'in iyi, doğru ve güzel
arayışının Cumhuriyette yer almadı-
ğını savunurken Avrupa'da bulun-
duğunu söylediğini, bunun pirini de
Kant olarak gösterdiğini belirten
Gökçe, "Bu isiııı de, diğerleri de za-
ten eğitim sistemi içinde hep öğre-
tildi. Biz lisede Kant'la ilgili ödev ha-
zırlardık, Atatürk'ün de okuduğu
isimlerdendi. Durkheim'ın kitapla-
rım, altını çizerek okuyabilecek bir
kafa, bu toplumun geleceğini geli-
şigüzel planlamadı. Ama iktidarla-
nn etkisiyle eğitim-öğretim, ders ki-
tapları yavaş yavaş değiştirildi ve
bugünlere geldik" diye konuştu.
Prof. Gökçe, 1968'de Devlet Plan-
lama Teşkilatı tarafından bir "mo-
dernleşme eğilimi" araştuması yap-
tınldığına ve kendisinin de öğrenci-
leriyle birlikte alan çalışmasında yer
aldığına dikkat çekerek şunları kay-
detti: "Bu araştırma muhtar, öğ-
retmen, imam ve bekçinin köyler-
de kilit kişiler olduğunu gösterdi.
Uzun yıllar da böyleydi. Ama cid-
di iç göçle birlikte köylerin boşal-
ması, köy okullarının da boşal-
masını, kapısına kilit vurulmasını
beraberinde getirdi. Muhtarlar
da zaten kent içinde güçlerini yi-
tirdiler, bekçiler kaldırıldı. Ama
imamlar güç kaybetmedi, gide-
rek arttı. Camiler kapanmadı, sü-
rekli yenileri açıldı. Yani bu süreçte
öğretmen güçsüz duruma düşü-
rüldü, etkisini kaybetti."
2 ÎŞÇÎYE MEZAR OLMUŞTU
Selah
Tersanesi
yeniden açıldı
• Limter-lş işçilerin öfkesini
dindirmek için jet hızıyla tersane açıp
kapatmanın çözüm olmadığını açıkladı.
tstanbul Haber Ser-
visi - Sık sık "iş kazala-
rınm" yaşandığı Tuzla
tersaneler havzasmda, iki
işçinin ölümünün ardın-
dan süresiz olarak kapa-
tılan Selah Tersanesi, ara-
dan 1 hafta bile geçmeden
tekrai" açıldı. Tersanenin
"işçilerin öfkesini din-
dirmek için jet hızıyla
kapatdıp açılmasımn"
lıiçbir sorunu çözmediği-
ne dikkat çeken DlSK'e
bağlı Liman Tersane Ge-
mi Yapım ve Onanm îş-
çileri Sendikası (Limter-
lş), tersanelerdeki ölüm-
lerin durması için 16 Ha-
ziran'da gerçekleştire-
cekleri grevin öneminin
' bir kez daha ortaya çıktı-
ğını bildirdi.
9 Mayıs'ta meydana
gelen patlamada Izzet
Güder, 17 Mayıs'taki
kazada da Deniz Kaşı-
keman adlı işçilerin ölü-
münün yaşandığı Selah
Makina ve Gemicilik
Endüstri ve Ticaret
AŞ'nin faaliyetleri, 21
Mayıs Salı gunü "ek-
; siklikler giderilene ka-
dar" durdurulmuştu.
Geçen cuma günü Ça-
lışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanlığı müfettişle-
ri tersanede inceleme
yapmış ve tersanenin ek-
sikliklerinin giderildiği-
ne karar vermişti. Bu
kararın ardından önceki
akşanı saatlerinde mühür
sökülerek tersane yeni-
den açıldı. lşçiler, 6 gün
süreyle kapatılan tersa-
neye dün sabahtan itiba-
ren girmeye başladı.
Limter-lş'ten yapılan
yazılı açıklamada, "vur-
dumduymazlığın de-
vam etmesi" eleştirildi.
Açıklamada şu sorulara
yer verildi:
"İstanbul Valisi Mu-
ammer Güler'e soruyo-
ruz; Selah Tersane-
si'nde işçiler artık daha
mı güvenle çalışacak-
lar? Tersane işçilerinin
hangi talebi kabul oldu?
Tersane kapatmak çö-
züm oldu mu? Sanayi
Bakanı Zafer Çağlayan'a
soruyoruz; iş cinayet-
lerinin sebebini dış güç-
lerin oyunları olarak
gören Çağlayan, Selah
Tersanesi'nin jet hızıy-
la açılışını hangi güçle-
rin oyunu olarak yo-
rumluyor? tşçilerin eği-
timsizliğine vurgu ya-
pan bakan, 1 haftada
kaç işçiyi eğitimden ge-
çirdi? Yurtdışı sipariş-
leri iptal olmasm diye
daha kaç işçinin ölü-
müne göz yumacak?
Tersane patronlarma
soruyoruz; iş cinayet-
lerinin sorumlusunun
MİT olduğunu ve poli-
sin her şeyden haberdar
olduğunu iddia eden
Desan Tersanesi ortağı
Cengiz Kaptanoğlu, ger-
çeklerin açığa çıkması
için ne yaptı? Yoksa es-
ld AKP milletvekili olan
Kaptanoğlu'nun tek
amacı, polisiye bir se-
naryo yazarak kendi ih-
malkârhklarının üstünü
örtmek mi?"
Açıklamada, bu ka-
patma karannm göster-
melik olduğunun ortaya
çıktığı vurgulanarak
"Hiçbir tersanenin ka-
patılmasından yana de-
ğiliz, çünkü kapatma
çözüm değildir. Bizler,
iş güvenliği için gerek-
li tedbirlerin alınması-
nı ve işçilerin insanca
yaşama koşullarına ka-
vuşmasını istiyoruz.
Keyfi uygulamalara
karşı gereken cevabı
16 Haziran'da yapa-
cağımız grevle verece-
ğiz" denildi.
Dernek üyeleri Anıtkabir'de, Atatürk'ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu. (NECATİ SAVAŞ)
27 Mayıs Devrimi'nin 48. yıldönümü nedeniyle Ata'ya ziyaret
4
Ülke onursuz hale getirildP
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 27
Mayıs Milli Devrim Derneği üyeleri, 27
Mayıs Devrimi'nin 48. yıldönümü nede-
niyle derneğin genel başkanı Hüseyin
Avni Güler başkanlığında dün Anıtkabir'i
ziyaret etti.
Heyette, 27 Mayıs Milli Devrim Demeği
tkinci Başkanı İhsan Aygün ve Tüm Öğ-
retinı Üyeleri Demeği (TÜMÖD) Genel
Sekreteri Suay Karaman da vardı.
Demek üyeleri Anıtkabir'de, Atatürk'ün
mozolesine çelenk bırakarak, saygı duru-
şunda bulundu. 27 Mayıs Milli Devrim
Demeği Genel Başkanı Hüseyin Avni
Güler daha sonra Anıtkabir Özel Defteri'ni
imzaladı. Güler deftere şünlan yazdı:
"Yüce Atatürk, 27 Mayıs Devri-
mi'nin 48. yılında yiııe huzurunuzda-
yız. Türkiyemiz beş buçuk yıldır şe-
riatın işgali altında. Kalpazanhktan
bile dosyası bulunan Başbakan, yasa-
ma ve yürütmeyi kontrol altına almış,
yargıyı da emrine almak için çaba
içinde. Diktaya gidiyoruz. Kendisinin
Çankaya'ya çıkardığı kişinin de 'Kayıp
Trilyon' davasından dosyası var. Ûl-
kemizi onursuz hale getirdiler. Askere
düşman bir iktidar dünyada görül-
ıııüş müdür? Emrin üzerine biz dev-
rimciler, gene iktidar olacağız. Anıt-
kabir'den başka anıt mezar bırakma-
yacağız. AB ve Gümrük Birliği'nden çı-
kacağız. Eğitim ve sağlığı parasız ya-
pacağız. Dokunulmazhklar kaldırıla-
cak. Modern Köy Enstitüleri'ni yeniden
açacak, gereği kadar imam hatip oku-
lu bırakacağız. Eğitimde devrim ya-
parak, dershaneleri kaldıracağız. 3
Kasım 2002'den başlayan bütün ata-
maları iptal edeceğiz. Fethullah okul-
larını Milli Eğitim'e bağlayacağız. Sa-
tüan, peşkeş çekilen riııemli kuruluşla-
rı geri alacağız. Sorumluların burun-
larından fitil fıtil getireceğiz."
Hüseyin Avni Güler başkanlığındaki
üyeler daha sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin
Ikinci Cumhurbaşkanı lsmet tnönü'nün
gömütüne de çelenk bıraktı.
Çelebi, AKP'nin hazırladığı sendikalar ve toplusözleşme yasa teklifini değerlendirdi
' 12 Eylül zihniyeti korunuyor'
İstanbul Haber Servisi - Türkiye
Devrimci Işçi Sendikalan Konfederas-
yonu (DtSK) Genel Başkanı Süleyman
Çelebi, AKP'nin hazırladığı sendikalar
ve toplusözleşme yasa tekfınin, "sendi-
kal hak ve özgürlükleri geliştirmekten
çok 12 Eylül'ün yasakçı zihniyetini ko-
rumaya yönelik" olduğunu vurgulaya-
rak, Türkiye'de demokratik bir sendikal
yaşamın hayata geçmesi için sürdür-
düİderi mücadeleye aynı kararhlıkla de-
vam edeceklerini bildirdi.
Çelebi, önceki gün gerçekleştirilen
DİSK Başkanlar Kurulu toplantısının
sonuçlannı açıkladı. Şişli'deki DtSK
Genel Merkezi'nde düzenlenen basın
toplantısında konuşan Çelebi, hüküme-
tin hazırladığı ve TBMM'de görüşül-
mesine başlanacak olan 2821 sayılı Sen-
dikalar Yasası ve 2822 sayılı Toplu tş
Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'nda
değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tek-
lifini değerlendirdi. Çelebi, 12 Eylül dö-
neminin uzantısı olan ve emeği tutsak
alan 2821 ve 2822 sayılı yasalann Tür-
• DÎSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi
yasa teklifini, "Sendikal hak ve
özgürlükleri geliştirmekten çok 12
Eylül'ün yasakçı zihniyetini korumaya
yönelik" sözleriyle yorumladı.
• Süleyman Çelebi, Türkiye'de
demokratik bir sendikal yaşamın hayata
geçmesi için mücadele edeceklerini
bildirdi. Çelebi, "Teklif, işçilerde hayal
kırıklığı yarattı" yorumunu yaptı.
kiye için utanç kaynağı olduğuna dikkat
çekerek, "Ancak bu yasalarda yapıl-
mak istenen değişikliklerle ilgili olarak
bir grup AKP milletvekili tarafından
sunulan yasa teklifi, ülkemiz sendikal
hareketinde ve örgütlenme beklentisi
içinde olan işçilerde hayal kırıklığı
yarattı" yorumunu yaptı.
Söz konusu yasa teklifiyle, sendikala-
ra üyelikte ve istifada noter şartınrn kal-
dmlmasının olumlıı ama yetersiz oldu-
ğunu anlatan DİSK Genel Başkanı Çe-
lebi, "tş kolu barajını kaldınyorum di-
yerek başka barajlar getirmek, diğer
taleplerimize ve ILO sözleşmelerine ay-
kırı sorunları görmezden gelmek, 'gü-
nü kurtarmaya' yönelik yetersiz dü-
zenlemelerdir" dedi.
Çelebi, yasa teklifıne yönelik eleştiri-
lerini şöyle özetledi:
"Hâlâ belge-bilgi eksikliğine daya-
narak sendika kapatmayı öngören; iş-
kollarını objektif standartlara göre
değil, sendikaların öznel durumlanna
|
göre beürleyen; sendikal hak ve öz-
gürlüklerin kullammını engelleyen
barajları koruyan ve yıllardır süren
yetki uyuşmazhklarına çözüm getir-
meyen bir yasa, reform olarak nite-
lendirilemez. Örgütlenme özgürlüğü
önündeki engellerin kaldırılması, top-
lusözleşme ve grev haklarının tam ta-
nınması olmak üzere 3 temel konu bi-
zim en önemli taieplerimiz."
Diğer sendikalara eleştiri
Toplantıda gazetecilerin sorulannı da
yanıtlayan Süleyman Çelebi, "yasa tek-
lifine karşı diğer sendika ve konfede-
rasyonlarla ortak bir mücadele içinde
olup olıııayacaklarına" yönelik bir so-
ruya şu yamtı verdi:
"Bu konuların bugüne dek askıda
kalmasına, bazı sendika ve konfede-
rasyonların tavrı neden oldu. Bazı
konularda onlardan aynı duyarlılığı
göremiyoruz. Irade konusunda ta-
mam ama, ortak mücadele hattını bu-
güne dek öremedik."
AVRUPA
GURAY OZ
Şu Golden Horn'un
Yaptığı
Golden Horn (Altın Boynuz) otelinin başına ge-
lene bakın siz!
Sen gel Alman parlamenterlere içki ver, şarap
sun, Tim'e birayı Arjantin bardakta ikram et, "Sen
Türksün" diye Alman milletvekili Dilek Kolat'tan
bir kadeh rakıyı esirge.
Olur mu? Olmaz!
Konu manşetlere taşınınca Eminönü Belediye-
si'nden başlayarak devlet ricaline kadar bir telaş,
bir telaş, hiç sormayın. Hem de şu hassas gün-
lerde, AKP'nin takıyyesinin tartışıldığı, kapatma
iddianamesinin benzer örneklerle dolu olduğu
günlerde yapılır mı bu?
Ceza anında geliyor.
*••
Yok, anında gelmiyor.
Önce büyükkent belediyesinin başı "ne var, ne
olmuş" havasında bir çevirme harekâtına girişi-
yor
"Işletmeci turistlere vermiş. Türklere vermi-
yormuş. Bu işletmecilerin kendi içinde yaptığı
bir uygulama. Zaten o bölge turizm bölgesi. Al-
kol var, yok. Insanlar yaşamını sürdürüyor za-
ten. Bunlar bizi ilgilendirmiyor."
Sonra azıcık tehdit:
"Türkiye'de neler oluyor diye beyinleri ve zi-
hinleri bulandırmanın hiçbir anlamı yok. Man-
şete taşımak hiç hoş değil. Bu ülke hepimizin;
verdikleri zararın bir ucu kendilerine de doku-
nur."
Sonra yukarıya çıkıyoruz.
Başbakan müstehzi bir edayla konuyu halledi-
yor:
"Kendi densizliği, yarın gereği yapılacak."
Yapılıyor. Oteli üç günlüğüne kapatıyorlar.
Neden kapatıyorlar?
"Sen neden Dilek Kolat'a içki vermedin?" di-
ye değil, "Almanlara, Tim'e neden içki verdin?"
diye kapatıyorlar. Adı güzel Golden Horn neye
uğradığını şaşırıyor. Her şeyini, çatısını, terasını
ecnebiye göre dizayn etmiş bu yıldızı belirsiz, "Biz
AKP'liyiz" diyen otel şimdi ne yapsın?
•••
AKP'nin "ricat" harekâtı sırıtıyor.
Ünlü sosyolog da durumun resmini kendi ha-
linceçekip, imamların öğretmenleri yendiğini ifşa
edince, her türlü "rejime rücu" kapıları kapanı-
yor.
öğretmen imama nasıl dirensin? Zaten kıt ka-
naat geçiniyor, Golden Horn erbabı ile, devletin
imamı ile nasıl uğraşsın?
Uğraşmak, "maaşına yüzde kırk zam yapıl-
mış, ama yine de söz dinlemeyen" yargıca ka-
lıyor.
AKP zevatında bir tuhaf hamlık var. Dillerini tu-
tamıyorlar. Sırlarını saklayamıyorlar. Yüreklerin-
deki kini, öfkeyi, sempatiyi, hileyi, hurdayı çabu-
cak ifşa ediyorlar. İktidar olmanın verdiği yük-
seklik duygusuna çabuk kapılıyorlar.
Uçuyorlar.
Bu nedenle Maliye Bakanı, YÖK Başkanı için
"Hele bir dediğimizi yapmasın da görsün" di-
yebiliyor.
Bu nedenle belediye başkanı "Zararın ucu
kendilerine de dokunur" tehdidini savurabiliyor.
Bu nedenle otel kapatma işlerine Başbakan
doğrudan müdahildir. "Yarın gereği yapılacak"
diye celalleniyor.
•••
Ama Türkiye'nin hali artık öyle yamalarla, son
güne sıkıştırılmış boya badana işleriyle, içki mu-
habbetleriyle gizlenemeyecek kadar ortadadır.
Toplumsal alan boydan boya dine teslimdir. Av-
rupa hemen hemen kandırılmış (bir de şu Dilek su
sıkmasaydı), projenin asıl sahibi ABD ile birkaç ko-
nu dışında ayrılık kalmamıştır.
Yendi mi, yenmedi mi bilmiyorum, ama imam
öğretmeni yendiğinden emindir. Sıra yargıcı
yenmekte, ideolojik direnişleri alt etmekte, sınıf
pozisyonlarını sağlam tutmakta, sol hazır tasfiye
edilmişken, iktidarı 1950'de yitirmiş Kemalizme
son darbeyi indirmektedir.
Eğer arkasındaki aydınlanma felsefesini, sola
açık yüzünü, Cumhuriyet kuruculuğunu, bağım-
sızlıkçılığını, çağdaşlık niyetini, Jakobenliğini unu-
tursanız...
Zaten pek sığ bir şeydir bu Kemalizm!
Sosyolog da öyle söylemedi mi?
e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr
INTERNET ÜZERİNDEN KAMPANYA
GazetedBanu
Avar'a destek
tstanbul Haber Ser-
visi - Gazeteci Banu
Avar'ın "Sınırlar Ara-
sında" programının
TRT tarafından yayın-
dan kaldınlmasına yö-
nelik tepkiler büyüyor.
banuavaradestek@gma-
il.com adresine bini aş-
kın mail göndererek
Avar'a destek verenler
programın kaldınlması
ile Türkiye'nin bağım-
sızhğı, bütünlüğü, ege-
menliği ve Cumhuriyet
Devrimi'nin sansüre uğ-
radığına dikkat çektiler.
Banu Avar'a mail ve
telefon ile destek veren-
ler 30 Mayıs Cuma gü-
nü saat 11.00'de Türki-
ye Gazeteciler Cemiye-
ti'nde bir araya gelecek.
"Dünyaya Türkçe ba-
kan gazeteciler sustu-
rulmasın!" kampanya-
sı kapsamında gelen bin-
lerce destek mektubu ile
ilgili açıklama yapacak
olan Avar'ın katılacağı
toplantıya birçok gaze-
teden yazar, akademis-
yen ve sivil toplum ör-
gütü destek verecek.
Avar'a mail ve telefon
ile ulaşarak destek veren
isimler arasında Prof.
Dr. Yaşar Nuri Öz-
türk, Prof. Dr. Mümtaz
Soysal, Saadettin Tan-
tan, CHP İstanbul ll
Başkanı Gürsel Tekin,
Prof. Dr. Erol Manisa-
h, ADD, Tüm Öğretim
Üyeleri Demeği, Cum-
huriyet Kadınlan Der-
neği, Engelliler Fede-
rasyonu ve CUMOK'lar
da bulunuyor. Avar'a
destek verenler, prog-
ramın yayından kaldı-
rılması ile TRT'nin ku-
ruluş amacmın dışına
çıktığını belirterek,
TRT'nin hükümetin ya-
yın organı haline geldi-
ğinin birkez daha tescil-
lendiğini kaydettiler.