Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 MAYIS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
1 MAYIS
Siyasetçiler, emekçilere yönelik müdahale tarzının demokrasiyle bağdaşmadığını vurguladı
Taşizm uygulaması'İstanbul Haber Servisi- 1 Ma-
yıs lşçi Bayramı'nı Taksim Mey-
danı'nda kutlamak isteyen emek-
çilere yönelik polis saldı-
nsı milletvekilleri ve si-
yasetçilerin sert tepki-
sine neden oldu. Uygu-
lamanın bir faşizm
olduğunu savunan
milletvekilleri, yurt-
taşlara yönelik sal-
dın yapanlann he-
sap vereceğini söylediler. Po-
lisin sert tutumunu değerlendi-
ren milletvekillerinin görüş-
lere özetle şöyle:
CHP İstanbul Millet-
vekili Çetin Soysal:
Emekçilere yönelik bu
saldın demokrasiyi içine
sindiremeyenlerin saldı-
nsı. Yasakçı anlayışın de-
mokrasi ile bağdaşmaya-
cağmı burada bir kez da-
'SAVAŞTA BİLE KULLANILMASI YASAK'
Polis müdahalelerini gcrek DİSK binasında, gerekse CHP'nin
Şişli binası önünde sıcak bir şekilde yaşayan siyasetçilerden CHP
Manisa Milletvekili Şahin Mengü, "Polisin DİSK binası içine
sıktığı biber gazının Cenevre Konvansiyonu'na göre savaşlar-
da kullanümasının bile yasak olduğunu*' söyledi. lstanbul'un
dünkü halini "Beyrut gibi" sözleriyle dcğerlendiren ve bombalan
atanlann yargılanması gerektiğini söyleycn Mengü, DİSK binası-
na saldın sırasında yaşadıklarını telelefonla şöylc anlattı: "Burası
çok kalabalık. Abluka sürüyor. Partili arkadaşımız Mehmet
Ali Özpolat biber gazından etkilendi. tki saattir ambulans
bekliyoruz. Biber gazının etkisiyle kustunı. Çok sayıda CHP
ve DSP'li milletvekili var. Burada bir vahşet yaşanıyor.
ha gördük. Bana dahi saldın gerçek-
leştirildi. Emekçilere bu faşizan sal-
dınnın hesabını verecekler.
CHP İstanbul Milletvekili Meh-
met Sevigen: Bu vahşet sıkıyöne-
tiın günlerinı anımsatıyor. Işçisinden
korkan Başbakan ve lçişlcri Baka-
nı olur nıu? lstanbul'da bir savaş
alannı venlmiş. tnsan bunu düşnıa-
nına yapmaz. Bu saldıralann hesa-
bı TBMM'de somlacak.
ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk
Uras: Ben arkadaşların ' 1 Mayıs
polis bayramı'nı kutladım. Çünkü
burada emniyetten başka kimse yok.
Emekçilerden korkmamak gerek.
tşgal altındaki tstanbul bile 1 Ma-
yıs'ı kutlamıştı. Bir kere daha hü-
kümet demokrasi sınavında sınıfta
kaldı, yüzüne gözüne bulaştırdı.
DTP Mardin Milletvekili Ahmet
Türk: Vali ve Emniyet Müdürü,
yıllardır kabaran beceriksiz sicille-
rine biryenısini daha ekledilcr. tçiş-
leri Bakanı dcrhal istifa etmelidir.
İstanbul Valisi ve Emniyet Müdü-
rü derhal görevden alınmalıdır.
Baro: Polis suç işledi
İstanbul Barosu'ndan yapılan
açıklamada, TCK'nin 256. madde-
sinde yer alan suçun işlendiği be-
lirtilerek "Söz konusu hükünı ge-
reğince de güvenlik güçlerine yö-
nelik olarak kasten yaralama hii-
künılerinin uygulanma olanağı
doğnıuştur. Bu konunun takip-
çisi olacağız" denildi.
HALKPERİŞANOLDU
îktidara
büyük
tepki
İstanbul Haber Servisi - Hükümetin
1 Mayıs işçi bayrammın Taksim Meyda-
nı'nda kutlanmasına izin vermemesi,
yetkililerin yaptığı açıklamalarla ortanıı
germesinin ardından düıı kentte yaşa-
nan kaos, esnafı ve yurttaşı perişan etti.
Yurttaş işine gidemedi, esnaf siftah ya-
pamadı, gergin saatler yaşamasına neden
oldu. Siyasi iktidara tepki gösteren böl-
ge esnafı, olayların sorumlusunun "siya-
si iktidar" olduğunu belirtti. Yurttaşlar
özetle şu görüşleri dile getirdiler:
Nail Çelebi: Polisin attığı gaz bom-
basından çok etkilendik. Bizi mahvetti.
Hükümet 1 Mayıs'uı Taksim'de kutlan-
masına izin verseydi, bu kadar sorun ya-
şamayacaktık. 1 Mayıs resmi tatil olma-
dı da ne oldu? Dükkânlar yine kapalı, yi-
ne zarar ettik. Böyle şey olamaz.
Hasan Yurtgil: Uzun yıllardır Istan-
bul'dayım. Böyle bir olay görmedim.
Korkudan dükkânlannıızın kepenkleri-
ni açamadık. Bizim zararuruzı kim kar-
şılayacak?
Mustafa Taras: Bugünü kutlamak is-
teyen kişiler emekçiler, işçiler ama dev-
letin politikası onlara düşman gibi dav-
ranıp savaş alanına çevirdi etrafi. Her iki
tarafda bu devletinyurttaşı değil mi? Böy-
le bir şey.plamaz.
Ayşe Özgil: Polisin attığı biber gazı-
na mamz kaldım. Caddeden çıkmaya
çalıştım ancak çıkış yok, her yerde olay
var. Böyle mi engellenecek yurttaşlan-
mız? Polis yurttaşlan provoke ediyor,
başka kişiler değil.
Mustafa Aydın: Şişli'de 10 yıldır
ayakkabıcıük yapıyorum. Böyle bir şey
görmedim. Polisin bu sert tavrının kesiıı-
likle onaylanmaması gerektiğini düşünü-
yorum. Sonuçta insanlar yalnızca bay-
ramı kutlamak istiyorlar.
Metin Ersoy: Taksim'i 1 Mayıs kut-
lamalanna açmalan gerekirdi. Taksim,
işçilere yasaklanmasaydı bugün bu man-
zara ile karşılaşmayacaktık.
Nermin Bal: Bugün yapüanlarla yurt-
taşlar zarar gördü. Bu İcadar insana ya-
zık değil mi? Keşke bıraksalardı iste-
yenler Taksim'e yürüseydi. Bu ne biçim
demokrasi?
Hasibe Mengir: Bu olaylar neden
oluyor? Devlet neden işçilere, demok-
ratik kesimlere zarar veriyor. Taksim'e
çıkmanın nc zararı olurdu, tüm bunlar
AKP zihııiyetinin bir ürünüdür.
Bütün dünyaşölenle kutluyor, bizdeyse neredeyse kan gövdeyi götürüyor
Bu neyin provası?
ORHANBURSALI
Evet, dün yaşadıklanmız neyin pro-
vası?
Bütün dünya 1 Mayıs'ı banş içinde
ve şölenle kutluyor, bizde ise nere-
deyse kan gövdeyi götürüyor! Gaz
maskeli özel kuvvetler, gaz maskeli ga-
zeteciler; polisin gaz bombalan nede-
niyle maskeli dolaşmak zorunda ka-
lan yurttaşlar... Gazetemiz binası çev-
resinde, gösterici kovalayan polisle-
rin bitmek bilmez turlan! Bina içinde
nefes alamıyoruz! Büyük bir kıııle
göstericilcre inen kalkan uzun cop-
lar... Göstericiler Taksim'e sokulma-
dı ama Emniyet Müdürü'nün Tak-
sim'e muzafFerane girişini seyrediyo-
ruz! Gözlerimiz, yamııda, "lstanbul
Sıkıyönetim Komutan;" Vali Bcy'i
anyor! Vali Bey, "kr— yönetimi"nde,
Ankara'ya "TaKsim Sa\ aııması hak-
kında bılgi veriyor olsa gerek!
Hükümet, dün çok başanlı bir "Tak-
sim'e girilmez, Taksim geçilmez!"
provası yaptı! Plan çok ıyiydi: Toplu-
luklara ycriide ve anında müdahale!
"Hafi ...üdafaa", Taksim'e çıkan bü-
tün sokak başlannda kurulurken, "sat-
hı müdafaa" ise Taksim'e ulaşılabile-
cek bütünbölgelerde "sokak", "semt",
"mahalle" düzeyinde uygulandı. Ya-
ni, "nerede bir topluluk görüle, tez
dağıtıla, gerekirsc başı ezile!"..
Bu plan çerçevcsinde, DİSK, lider-
leri ve önündekı 100 kadar çoğu genç
insan da bina önünde hapsedildi!
Sabah 6.30'da yola çıkmışım, ken-
dini bir an önce "karşıya" atmaya ça-
lışan otomobil seli içinde akıp gelmi-
şinı Şişli'ye, gazeteye! Sendika Baş-
kanı'nın ılan etliği yürüyüşe katılaca-
Taksim'e çıkan yollarda görevli trafik polisleri de şiddet uyguladı.
ğım ve izlenimlerimi yazacağım! Ama
30 metre ötedeki binaya ulaşamadım!
Gaz maskeli uzaylı yaratıklar, "hare-
kef'e izin vcnniyor. DİSK önüne çı-
kan sokakta bekleşiyoruz. Gazeteciler,
gençler, kızlar, kadınlar.. derken, önün-
de durduğumuz apartmanın girişine
"yürüyüş liderleri" geliyorbirbir.. Çe-
lebi, Budak, KESK'liler ve TTB Baş-
kanı Gürsoy... Şişli Belediye Başka-
nı Sarıgül ve DSP lideri Sezer de...
Apartmaıı giriş merdivenlerinde yap-
tıklan "meşveref'te, anlaşılan, Tak-
sim'e yürümeme karan alıyorlar!
Dün lstanbul'un merkezi, sankı bir
Filistin-Israil savaşı yaşadı! "Silahlı
kuvvetler", "sivil düşman kuvvet-
ler"e nefes aldımıadı!
Dün hükümet, bir prova yaptı!
Neym provası diye sormayın! Ben,
ıktidann, içgüdü ile uygulanıaya koy-
duğu, bir "gelecek lasaıınn" olarak,
"dinci diktatoryası"nın provasıru his-
settim! Dinci siyaset, kendisinden ön-
ce Türkiye'yi 60 yıldır yöneten ne ka-
dar sağcı iktidar varsa hepsini solladı
ve özgürlük, demokrasi ve emek düş-
manı yüzünü, 1 Mayıs'ta bir kez da-
ha tescilledi.
Iktidann İstanbul temsilciliği de bu-
nu "mükemmel" uyguladı! Merkezi ve
yerel olarak, iyi bir deneyim kazandı-
lar! Öyle ki Çalışma Bakanı bile so-
nuçtan çok memnun ve Taksim'in ebe-
di olarak böyle gösterilere kapalı oldu-
ğunun artık anlaşıldığmı söyledi!
Çelik'ler, Erdoğan'lar, Gül'ler,
Içişleri Bakanlan.... Sizlerenindeso-
nunda, şöyle veya böyle ama mutla-
ka gideceksiniz, Taksim de cnınde so-
nuııda 1 Mayıs'uı olacak!
"Ayaktakum", o alanı yüz binler ola-
rak yeniden dolduracak!... Alıa, bunu
şurada yazıyorum!
MED CEZİR
MEHMET FARAÇ
Mudanya'da Karanlık Bir Gece'!..
" Islamcı basın Hüseyin
Üzmez olayının şokunu ya-
şamaya devam ediyor! Bu şok-
la olsa gerek, kuma gömdükleri
başlarını bu işin içinden nasıl.çıkarı-
rız diye çabalıyorlar. Gökhan Özcan,
dünkü Yeni Şafak'ta, "Ahlakkimin sorunu"
başlıklı yazısında, lafı nasıl dolandınrım di-
ye kıvranıp durmuştu. Özcan'a göre,
"Müslümanlann ahlak konusunda birdu-
yarsızlıkyaşıyorolmasıkabuledilemez"d\[
Hatta Yeni Şafak yazarı daha da ileri gi-
derek, "ortaya çıkan heryüz kızartıcı ha-
disede Müslümanlan ahlakgösterisiyap-
maya davet etmenin ciddiyetten uzak"
olduğunu buyurmuştu! Özcan, "Medya-
tikşahsiyetlerin söylediklerinasılkendile-
rini bağlıyorsa, kusurlan da kendilerini
bağlıyor" derken küçücük kızlann tuza-
ğa düşürülmesinde inanç sömürüsünün
etken olmasını sorgulayamamıştı! Bu da
yetmemiş, "Islamcımedya diyebirşeyyok.
Müslümanlann değeherine saygı göste-
renler ve göstermeyenler var" diyerek
kendileri dışındakileri din düşmanı gös-
termeye çalışmıştı.
Yalnızo değil. Milli Gazete yazarı Mah-
mut Toptaş da dünkü yazısında neden-
se önce Islamın ilk dönemlerindeki bazı
SAVUNMASI Mliı
nayaiiM
. ifeİRİİIİ
"iftira" öykülerine değinmiş sonra da sö-
zü tuhaf bir yaklaşımla Üzmez olayına
getirmişti:
"Farz edelim ki çağdaş eğitimden aldı-
ğı bilgi, Islam kültüründen milyonlarca faz-
la olan Hüseyin Üzmez'in ifade ettiği gibi
bu birkomplo ve bugüne kadarmaddiyar-
dım yaptığı aileye birileh paravererekya-
lan yere iftira attırdılar ve geçici de olsa
tutuklattırdılar. Hüseyin Üzmez'e düşen
görev, bu aileye yine de uzaktan hem de
çok uzaktan yardıma devam etmesidiri."
Ahlak, inanç, fazilet konusunda hiç
susmayan Milli Gazete yazarı Mehmet
Şevket Eygi'nin dünkü yazısını okuyan-
lar ise adını vermeden Üzmez'i nasıl sa-
hiplenmeyeçalıştığını göımüşlerdi. Eygi'ye
göre Islam "Dört duvar arasında utana-
ra/c işlenen gizli günahlann araştınlması-
na izin vemiez"miş!. "Insanlann gizli gü-
nahlanna karşı 'karanlık gece' gibi olmak
Islam tasavvufunun kurallanndan Mfymiş!
"BirMüslüman, agresifdinsizlerin pençe-
sine düşünce ona saldırmakvicdanlı Müs-
lümanlara yakışmaz"m\şl Eygi'nin yaz-
dıkları, gerici basının Üzmez olayı karşı-
sında neden sustuğunu anlatmaya yeti-
yor! Ne de olsa tasavvufun gereğini ya-
pıyorlar!
AKP destekçisi Stargazetesinin dün-
kü manşeti "bu nc yanıan çelişki"
dcdirtecek cinstendi!.. Star, rejimi
sarsan, Alcvilere aynmcılık yapan,
sendikaI mücadeleyiengeUeyen, mu-
haliflerini partiden atan, türban bö-
lücülüğü, içkiyasağıve dinci kadro-
laşmayla özgürlükleri lıedef alan bir
partiye kapatnıa davası açıldığını unutııyor! AKP'nin ön savunmasını öz-
gürlükle ilişkilendircn medya stan, Holfyvvood kaldıı ıııııııı hak ediyor.
Koru'ya Sızan Komünist!..
Sabahattin Önkibar, dünkü Yeni
çağ'da da Ikinci Cumhuriyetçi-dind it-
tifakıyla ılgıli ilginç ilişkileri deşifre etme-
yi sürdürdü:
"Ali Bayramoğlu fakülte günlerinde
Bağdat Caddesi'nde süs köpeği gezdi-
ren, lümpen bir komünistti.
Bizonuogünlerde adamye- | i H \\
rine bile koymazdık. Derken B J L I L L ı
kapağı Fehmi Koru'ya atması ile kulvar
değiştirerek ikinci cumhuriyetçi oldu ve
biranda önemli adam sınıfına sokuldu.
Peki M, Koru'ya nasıl mı sızdı? Fehmi
köylünıhlu vekomplekslidir. llahiyatme
zunu olmasına rağmen misafir gazeteci
statüsü ile birkaç hafta Harvard'a takıldı
ve bunu bütün Türkiye'ye Harvard me-
zunuyum diye sundu. Fehmi 9O'lı yılla-
nn başında önce Özal yakınlığını kulla-
narak Yavuz Gökmen'/e arkadaşlıkkur-
du ve kompleks açığını onunla kapattı.
O ölünce Cengiz ÇandarVa
M i T M sürdürdü bunu. Ama Çan-
dar, Fehmi'yi iyi tanıyınca
salladı onu. Boşta kalan Fehmi bu sefer,
o günlerde Sezen Aksu flörtü ile gün-
demdeolan Bayramoğlu'na kapağı at-
û. Ogün bugün FehmiileBayramoğlu'nun
yoldaşlığı sürüyor. Muhafazakârlarda bu
fotoğrafa kutsiyetler atfedlyor."
L KIMNEYAZDI'
İ((|Xarşımızda, seçim zamanı 'taban' di-
i V y e yücelrtiği kitleyi, istediğini al-
dıktan sonra 'ayak' diye aşağılayabi-
len birkarakterdurmaktadır! Dileğimiz
ve duamız, bugün ödeyeceğimiz be-
delin korku duymak ve kendimizi eve
hapsetmekle sınırlı kalmasıdır. Kötü
şöyler olursa, yani kıyamet yaşarsak
bir kez daha anlayacağızkL.Sadece
emek dünyasında değil ülkenin yö-
netiminde de ayaklar baş olmuştur!"
Güngör Mengi, Vatan
U"T"ürkiye'nin en ünlü meydanını, maç
I gecesi fanatizme, yılbaşı gecesi al-
kolizme açıp bayram günü emekçiye
kapatmak, okullarolmadan maarif yö-
netmeye benzer ki, 'Ben senle baş
edemiyorum' diyerek provokatöre tes-
lim olmak anlamı taşır."
Can Dündar, Milliyet
" D ırakın şimdi 1 Mayıs'ı, 3 Mayıs'ı, 5
D Mayıs'ı... Taksim'e çıksanız ne olur,
Aksaray'a gitseniz ne değişir? Devrim
mi yapacaksınız, ölenleri geri mi ge-
tireceksiniz? 'Yarakaşımaktan' ve 'yü-
rek soğutmaktan' öte neye yaraya-
cak eyleminiz?"
Engin Ardıç, Sabah
geleneğimizde,
göreneğimizde ve di-
nimizde olmamasına rağ-
men, bazı aileler, göğsü-
nü gere gere, Noel Baba-
lı, çam ağaçlı davetler ve-
rip, Hz. Isa'nın doğum gü-
nünü kutlayabiliyor. Ama,
Hz. Muhammed'in Kutlu
Doğum Haftası'nda, ilahi
okuyan birkaç kız başını
örttü mü, kıyamet kopuyor.
Hoşa gitsin diye, acaba
ilahileri Noel Baba kıyafe-
tiyle mi okusalar?"
Nazlı llıcak, Sabah
" A KP'nintakıyye yaptığı söylenirhep.
#\Eğer takıyye yapıyorsa bence bu-
nu 'şeriat' için yapmıyor, ruhundaki o
gizli '12 Eylülcülüğü' saklamak için
yapıyor. Çünkü her kriz anında ilk tep-
kisi aynı 12 Eylül gibi yasaklamak olu-
yor."
Ahmet Altan, Taraf
11Q 01. maddeyi tümüyle kaldırma im-
O kânını da harcadı siyasi iktidar. Pe-
ki, Başbakan'ın Kürt meselesindeas-
kerle yarışan tavrını, sert üslubunu na-
sıl açıklamalı? AKP adeta bir yalnızlık
arayış içinde. Endişemiz odur ki, bu
anlamsız politikanın faturası sadece Er-
doğan'a ve partisine değil, tüm top-
luma, tüm ülkeye çıkacaktır."
Ali Bayramoğlu, Yeni Şafak
" O u n a s l
' ^'r
güvenlik? Devletin gü-
D venliği... Temel hak ve özgürlükle-
ri gözetmeyen bir güvenlik... Demok-
rasiyi gözetmeyen bir güvenlik... Her
şeye 'güvenlik' açısından bakan ama
'demokrasi' açısından bakmayan gü-
venlik..."
Mehmet Altan, Star
Vakîtln Bahçesîndeki Kalaşnikof!
Özellikle Atatürkçülere kin
kusmayı bir misyon haline
getiren Vakit gazetesi, Hü-
seyin Üzmez olayında Islam
inancına hiç de uymayan, utanç
verici birtutum sergilerken ciddi çe-
lişkilerdeyaşıyor! Önceki gün gazetenin
yayın kurulundan yapılan "Ne yanlışa sa-
hip çıkanz, ne de komploya boyun eğeriz"
başlıklı açıklama bile bu gazetenin ikiyüz-
lü tavrını göstermeye yetiyor. Açık-
lamadaki şu satırlar ise çok dikkat
çekiyor:
Evrensel hukukta, suçun şah-
siliği ilkesi esastır. Fail kim ise, eylem se-
bebiyle sadece o suçlanabilir."
Bazen yanlış adamlar da doğruyu söy-
leyebiliyor!.. Ama bu gerçek, yakınları su-
ça kanştı diye Atatürkçü gazetecileri fotoğ-
raflarıyla iftira yağmuruna tutan Vakit'i ev-
rensel hukuk hayranı yapamıyor! Aynı za-
manda, "Bizim ölçümüz, fasıklardan gelen
habere itibaretmemektir" diyenler bir sa-
pıklıktan gelen tufanı neden bertaraf etme-
ye çalışıyor! Vakitçiler, Tarsus'ta Hizbul-
lah'ın cinayetlerini namus meselesi diye per-
delemeye çalıştıklannı niçin unutuyor! "Biz;
duruşunu, güvenilirliğinitüm kamuoyu nez-
dinde ispatetmiş birgazeteyiz" demek ise
Vakit'in hedef göstermesi yüzünden öldü-
rülen aydınlann kemiklerini şızlatıyor! Med-
ya Vakit'in iddia ettiği gibi Üzmez olayıyla
mütedeyyin insanlan karalamıyor,
14 yaşındaki birçocuğayapılan ah-
laksızlığı ve arkasındaki inanç sö-
mürüsünü sorguluyor. Vakit'in "lna~
nanlann yüz akı" iddiasında bulunabilme-
si için arşivindeki sayfaları ahlak, merha-
met ve vicdan süzgecinden geçirmesi ge-
rekiyor! Vakitçiler, Uzmez'le ilgili açıklama-
da, gazetelerınin bahçesine atılan Kalaş-
nikof üzerinden 28 Şubat'a vurgu yapıyor!
Ancak onlar, o silahı gerçekte kimlerin at-
tığını çok iyi biliyor!
eposta: mfaracCacumhuriyet.com.tr