22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr 11 KAVŞAK OZGEN ACAR AKP Kapatılırsa AB Uyeliği Yatap!' Pazartesi akşamı Isveç Büyükel- çisi Christer Asp, aralarında Türk kökenli iki milletvekilinin de bu- lunduğu, Isveç parlamento heyeti onuruna bir resmi kabul daveti ver- di. Heyet, Ankara'da Türk meslek- taşları ile de görüştü. Bir heyet üyesi, kısa bir bilgi no- tu dağıttı. Notta, Isveç'in Türki- ye'nin AB üyeliğini desteklediği, "temel sorunlann insan hakları, de- mokrasi ve hukuk yönetimi olduğu" vurgulandıktan sonra "yasal siyasal partilerin, bir anayasal soruna dö- nüştürülmesinden duyulan üzüntü- den" söz ediliyordu. Ardından da "Yargıtay Başsavcısı'nın bu girişi- minin Türkiye'nin AB üyeliğini ve gündemdeki reformlan geciktirecek bir tehlike olarak görüldüğü" söz- leriyle de aba altından sopa gös- teriliyordu. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın neden AKP'nin ka- patma davasının hemen ardından Isveç'e gittiğini yazdığımız için bu konuya yeniden girecek değiliz. Başka bir konuya, ilginç bir rast- lantıya değineceğiz! 25 Nisan Bakû'da Nobel'in Evi Isveçli bir milletvekili ile konuşurken, heyetin Azer- baycan'da bir binanın açılış töreninden Ankara'ya geldi- ğini öğrendim. Kendisine yö- nelttiğim "Yoksa Nobel Kar- deşlerin evi mi" biçimindeki sorumu, "Evet, nereden bi- liyorsunuz" sorusuyla yanıt- ladı. Yalnızca tahmin etmiş- tim. 25 Nisan'da Bakû'da ye- niden açılan bu evin öykü- sünü, bir başka 25 Nisan öyküsü ile birlikte aktaralım. Dinamiti keşfeden, bugün dünyanın en onurlu "Nobel Ödülü"nün kurucusu Alfred'in kardeşi Robert Nobel (1829- 96) ile başlar ilk öykü. Robert, altı kardeşin en büyüğü idi. Amerikan petrolü- ı nü Finlandiya'ya; Balkanlar'daki, Anadolu'daki ce- viz ağaçlarını tüfek dipçiği yapılması için Rus Çarı'na satan uluslararası bir işadamı idi. Ce- viz ağacı avını sür- dürmek için gittiği Azerbaycan'da "neft"\n, "pefra/"ün ticari amaçlarla üretilebilecek bo- yutta zengin ya- taklarının varlığını görmüştü. Robert, kardeşi Ludvig'i de Ba- kû'ya çağırarak petrol işine so- yundu. Kurduğu Robert Nobel Alfred Nobel Villa Petrolea Nobel'in kuyuları rol tüketimi artmıştı. Alfred'in de katılımı ile Nobel kardeşler Rus Çarı ile ilişkilerini daha da geliştirirlerken, "American Standard Oil Company Of New York" da Osmanlı paza- rını ele geçirmişti. Bu şirketin başında "Karun gibi zengin" denilen John Rockefeller var- dı. John, Amerikan petrolünü Rusya'ya satmada Robert'ın en büyük rakibi idi. 1910'larda Henry Ford da piyasaya yeni model arabala- nnı sürüyordu. Ticaret gemileri de "fueloil"e dönmüşlerdi. Pet- rol, bugün olduğu gibi o gün de para, zenginlik için önem- li birfırsat demekti. Rockefel- ler kardeşler ile Nobel kar- —ı deşler dünya petrol pazarını paylaşmış gibiydiler. Nobel kardeş- ler 1884'te Ba- kû'da, 1920'ye kadar kullanacak- ları şato görü- nümlü "Villa Pet- rolea" adlı konut- larını inşa ettiler. Yönetici lojman- ları, okul, hastane ve tiyatrosu ile bu- rası yaşanır bir or- tama kavuşturul- du. Iskandinav- ya'dan pek çok mühendis, kimya- ger ve uzman ge- tirtilerek "Nobel Imparatorluğu" kuruldu. "Branobel" adlı şirketle ilk kuyusu- nu açtıktan bir yıl sonra 1877'de bir buharlı gemi ile ilk petrol satışını ger- çekleştirdi. Bu olay dünyada "pet- rol çağı" diyebileceğimiz bir döne- mi başlattı. Insanlargazyağı ile ay- dınlanıyor, ısınıyor, bazı tesisleri çalıştırıyorlardı. 20. yüzyılın başına doğru, ABD donanmasını "kömür-buhar" yerine "fueloil" ile yüzdürmeye geçince pet- 1920'den sonra yıkıntıya dönüşen bu evle bağlantılı olarak "Nobel Im- paratorluğu" Bakû'da birkaç yıl önce bir kültürel miras vakfı kurdu. Vakıf, bu binayı onardı. Bina, Nobeller'in müzesi olmakla kalmadı; konuk oda- ları, uluslararası kongre ve konser sa- lonlan, yemek odaları, antikalar ve es- ki resimler ile bir Ingiliz kulübü gibi dü- zenlendi. 25 Nisan'da Isveç heyetinin de katılımıyla törenle açıldı. 25 Nisan'da 'Şafak Ayini' Gelelim öteki 25 Nisan'a... Orta- doğu'da, Kafkaslar'da, Balkan- lar'da, Kuzey Afrika'da petrol ya- takları üzerine yan gelip yatan Os- manlı, o yıllarda borçlandıkça borç- lanıyor, sıcak suda yıkanmış yün ku- maş gibi çekip duruyordu. 1914 yılı.. Enver Paşa, Ruslara karşı ayaklanacak Türklerden me- det umuyor, 90 bin kişinin yaşamı- nı Kafkaslar'da yok ediyordu. Rus- lar ise Boğazlara el koyup Akdeniz'in sıcak sularına inmek istiyorlardı. Ingilizler de Karadeniz'e çıkıp Kaf- kas petrollerinden daha fazla pay al- ma peşindeydiler. 1905'te Rusya'da çiftçiler ile işçi- lerin toplumsal adaletsizliğe tepki ola- rak ayaklanmaları Rus Ça- n'nın tahtını sallıyordu. Ekim 1917'de Bolşevik Ihtilali, Rus Çarlığı'na nokta koydu; komünist yönetim de 1920'de Azeri petrolünü devletleştirirken Nobel kar- deşlerin "Villa Petrolea"s\- na el koydu. Kafkasya petrolü uzan- tılı uluslararası çıkar sava- şı Karadeniz'e kaydı. İki Al- man zırhlısı "Goeben (Ya- vuz)" ve "Breslau (Midi Anzak töreni Boğaz- lardan geçerek Don Kişot'un yel de- ğirmenlerine saldırdığı gibi Kara- deniz'de Rus limanlarını bombala- ması her şeyin üzerine tüy dikti. Ba- bıâli, iki zırhlının Osmanlı'ya ait ol- duğunu söyleyerek Alfred'in "Kaf- kasya'da petrol, kan ve siyasa bir- birine karışık" dediği petrol savaşı- nın içinde kendisini buldu. Donanmasını petrole geçirme uğ- raşında olan Ingiliz Bahriye Nazırı VVinston Churchill, bazı Fransız sa- vaş gemilerinin yanı sıra, binlerce mil ötede, kısaca "Anzak" denilen, Avus- tralya ve Yeni Zelanda'dan da aske- ri birlikleri alarak 1915'te Çanakkale Boğazı'na yığdı. Churchill'in bir ge- rekçesi de Bolşeviklere karşı Rus Çarı'na yardıma gitmek idi. St. Pe- tersburg'daki Çar'a, Kuzey Deni- zi'nden yardım etmek yerine, tüm Ak- deniz'i geçip Boğazlardan Karadeniz'e çıktıktan sonra kuzeye çıkmanın as- keri mantıkla izahı olabilir miydi? 19O3'te 12 küçük Ingiliz şirketinin petrol çıkardığı Azerbaycan'da 1912'de Ingiliz-Hollanda ortaklığı olan Shell şirketi, bir başka Avrupalı ünlü zengin aile olan "Rotschild Banka- s;"nın "Mazut" adlı şirketinin yüzde 80'ini almıştı. Ingilizlerin Azeri petro- lündeki çıkarlarının arttığı günlerde, Churchill'in donanmasının Çanakka- le'de boy göstermesi boşuna değildi. 25 Nisan 1915'te Anzakların sabah 5.30'da yaptığı saldırıyı 57. Alay püs- kürttü, 8 bin 709 Avustralyalı, 2 bin 701 Yeni Zelandalı asker öldü. Pasi- fik Denizi'nin askerleri Karadeniz ve Hazer Denizi'nde Ingilizlerin çıkar sa- vaşına kurban gittiler. Işte 25 Nisan 2008'de yine o kur- banların torunları "Şafak Ayini"ne bir borazanın sesi ile başlarlarken, aynı gün Bakû'da da Nobeller'in görkem- li "Petrol Villar"\ yeniden açılıyordu. 3 bin 250 yıl öncesinin ta- rihi Çanakkale'de tekrar- landı. Sözde "Güzel He- len'i" kaçıran Troia Kralı Priamus'un küçük oğlu Pa- ris'in elinden kurtarmak için Yunan donanması da Ça- nakkale girişindeki bu ken- ti kuşatmıştı. Çanakkale Boğazı'nın rüzgârını gö- nence dönüştüren Troialı- lar, o zamanki yelkenli teknelerin yıl— da ancak 2-3 ay geçebilmelerinden yararlanıp zenginleşmişlerdi. Afga- nistan'dan kalay, Kıbrıs'tan ve Kara- deniz'den bakır yüklü yelkenliler bo- ğazdan geçerken, Troia'ya bir çeşit gümrük vergisi bırakıyorlardı. Yu- nanlar Helen'i kurtarmak için değil, bu gönenç kaynağı için Troia'yı kuşat- tıklarında Ahileus, Paris'in ağabeyi Hektor'u öldürmüştü. Çanakkale Savaşı'nın zaferiyle ün- lenen Mustafa Kemal, "Bugün Hek- tor'un intikamını aldık" demekle ye- tinmemiş, 25 Nisan kurbanları için de şöyle konuşmuştu: "(...) Bu memle- ketin topraklan üstünde kanlannı dö- ken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sü- kûn içinde uyuyunuz. SizlerMehmet- çiklerleyan yana, koyun koyunasınız. (...) Evlatlannız bizim bağnmızdadır- lar. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlannı verdikten sonra artık bizim evlatlanmız olmuştur." Dikkat ettiniz mi şu günlerde Kaf- kaslar yine karışıyor? Orada ne var? Elmek: oacar@superonline.com Faks:0312.442 79 90 Görev tamamlanalı 5 yıl oldu Bush, 1 Mayıs 2003'teki tarihi konuşmasında, 'Irak işgalinin başanyla tamamlandığını' ilan etmişti. Direniş ve çatışmalar dinmezken Bush'un sözcüleri, o konuşmanın yanlış olduğunu kabul ediyor Dış Haberler Servisi - ABD Baş- kanı George W. Bush'un bundan 5 yıl önce USS Abraham Lincoln sa- vaş gemisindc Irak savaşının "ba- şanyla tamamlandığını" ilan etmesi hâlâ hatırlanıyor. Bush'un sözcüsü Dana Perino, ABD Başkanı'nın 1 Mayıs 2003'te, arkasında "görev tamamlandı" yazılı bir pankart ol- duğu halde yaptığı konuşmanın yan- lış olduğunu kabul etti. Medyanın her yıl 1 Mayıs günü, Bush'un, Bağdat'ın düşmesinden 21 gün sonra yaptığı bu konuşmaya rağnıen Irak'ta çatışma- lann devam ettiğini vui"guladığını ha- tırlatan Perino, "Kesinlikle, o pan- kartta yeterince sarih olmamanın bedelini ödedik" dedi. Beyaz Saray sözcüsü, pankartta kastedilenin, "Bu gemide görev yü- rüten denizciler için görev ta- mamlandı" olduğunu savundu. 'Metinden çıkanlması istenmiş ABD ve tngiltere'nin Irak işgali 20 Mart 2003'te başlamış ve başkent Bağdat, 9 Nisan 2003'te düşmüştü. Iş- galin başuıdan bu yana hayatını kay- beden ABD askeri sayısı 4 bini aştı. Bush'un yardımcıları, konuşmada "görevin tamamlandığına" dair bir ifadenin ohnadığını, yalnızca "Ana çatışma operasyonlarının sona er- diğinden ve 11 Eylül 2001 "de baş- layan terörle savaşın Irak ayağımn zaferle $onuçlandığından" söz edil- diğini savunmuştu. Eski ABD Sa- vunma Bakanı ve Irak işgalinin mi- marlanndan Donald Rumsfeld ise "savaşın bittiğine" dair ifadelerin ko- nuşma metninden çıkarılması için Beyaz Saray'a yaptığı başvurulann yanıtsız kaldığını açıklamıştı. Bush, 5 Haziran 2003'te Katar'daki Amerikan askerlerine hitap ederken Kan vegöçyaşıdinmiyor Irak'ın başkenti Bağdat'ta Amerikan devriye askerlerine yönelik bombalı saldırı hedefini şaşırınca, en az 9 Iraklı sivil öldü, aralarında bir kız çocuğunun da bulunduğu 26 kişi yaralandı. 2 milyona . yakın nüfuslu Sadr semtinde Mukteda el Sadr'a bağlı milisler ile çoğunluğu diğer Şii gruplara iiye Irak güvenlik güçleri arasında nisan ayı boyunca devam eden çatışmalarda ölenlerin sayısının 500'e yaklaştığı belirtildi. Ölenlerin kaçının nıilis, güvenlik görevlisi ve sivil olduğu ise bilinmiyor. (Fotoğraf: AP) de, "Amerika sizi vahim bir tehdi- di ortadan kaldırmak ve baskı al- tındaki bir halkı özgürleştirmeklc görevlendirdi ve bu görev tamam- landı" diye konuşmuştu. Beyaz Sa- ray sözcüleri, bu konuşmada kaste- dilenin de, Irak'ın eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'ın devrilmesi ol- duğunu öne sürmüştü. "görev ta- mamlandı" paııkaıtmın Beyaz Saray yetkilileri tarafından mı, yoksa ge- mideki askerler tarafından mı hazır- landığı sorusu da uzun süre Amerikan medyasını meşgul etmişti. KÜRT YÖNETİMİ İLE İLK TEMAS ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, 2003 yılından bu yana mesafeli durduğu Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi ile ilk üst düzey teması gerçekleştirdi. Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu ile Türkiye'nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik, günübirlik ziyaret için dün özel bir uçakla Bağdat'a gitti. Güvenlik gerekçesiyle ziyarete ilişkin bütün ayrıntılar son dakikaya kadar gizli tutuldu. Türk heyeti, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Başbakan Nuri el Maliki, Meclis Başkanı Mahmud Meşhedani'nin yanı sıra, Kürt yönetiminin Başbakanı Neçirvan Barzani ile bir araya geldi. Türk heyetinin, başbakanlann başkanlığında stratejik diyalog mekanizması kurulması önerisine, El Maliki olumlu yanıt verdi. Türk berber Boğday'a ölüm cezası tebliğ edildi, temyiz süreci başladı Kral GüPün ricasını duymadı G ül, "Allah'a küfrettiği" gerekçesiyle idama mahkûm edilen Boğday için, Suudi Arabistan Krah'na rica mektubu yazmasına rağmen değişen bir şcy olmadı. Tür- kiye, Kral Abdullah'a 'Dev- let Şeref Madalyası1 vermiş, Gül ayağına gitmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Suudi Arabıstan'cla ber- berlik yaptığı sırada Mısırlı iş- yeri komşusuyla kavga ederken "Allah'a küfrettiği" iddiasıyla yaklaşık 13 aydır rııtuklu bulu- nan ve hakkında idam cezası ve- rilen Sabri Boğday'm idam ka- ran kendisine dün tebliğ edilir- ken, Türkiye'nin kısa bir süre önce Devlet Madalyası verdiği Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud'un, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iki hafta önce yazdığı "rica" mektubunu da görmez- den geldiği ortaya çıktı. Oysa Gül, Ankara ziyareti sırasında Türkiye'nin geleneksel protokol geleneklerini zorlayıp kaldığı otelde kralın ayağına gitmişti. Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Türkiye'nin Riyad Büyükelçisi Naci Koru, Boğ- day hakkında vcrilen ölüm ce- zası karannın imza sürecinin dün tamamlandığını ve ölüm cezasının Boğday'a tebliğ edildiğini söyledi. Temyiz süreci başladı Bundan sonra 1 aylık temyiz sürecinin başladığını dile geti- ren Koru, Türkiye'nin avukat- larının konuyu yakından takıp ettiğini, Gül ile Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'ın da devrede olduğunu belirtti. Ko- ru, Gül'ün iki hafta önce kra- la bir mektup yazdığını da di- le gctirdi ve bundan sonraki sürece ilişkin bilgi verdi. 1 ay- lık temyiz süresi içinde Türki- ye'nin avukatları başvuruda bulunacak. Eğer temyiz kara- rı da ölüm cezasının infazı yö- nünde olursa bu kez yüksek mahkemeye başvuru yapıla- cak. Yüksek mahkemc de ka- rarı onarsa bu kez dosya kra- lın önüne gidecek. Büyükelçi Koru'nun verdiği bilgiye göre sürecin her aşamasında kralın devreye girip Boğday'ı affet- me yetkisi buJunuyor. Ancak Ankara'ya ziyareti sı- rasında Türkiye'nin devlet ma- dalyası verip "onurlandırdı- ğı", Cumhurbaşkam'nın ayağı- na giderek "jest yaptığı" ve Başbakan ile birlikte fotoğraf çcktirdiği Kral Abdullah bin Abdülaziz, Gül'ün yazdığı "ri- ca" nıektubunun üzerinden iki hafta gcçmiş olmasına karşın, affetme yctkisini kullanmadı. ABD BAŞKANI VAZGEÇtRMlŞ Atom bombası Çin 7 teğetgeçmiş Dış Haberler Servisi - 2. Dünya Savaşı'nda Japonya'ya iki adet atom bombası atan ABD Hava Kuvvetleri'nin 1958'de Tayvan yüzündcn yaşanan krizde Çin'e nükleer bomba atmayı planladığı ancak bunun dönemin ABD Başkanı Dwight Eisenhower tarafından engellendiği ortaya çıktı. ABD Hava Kuvvetleri'nin yeni açıklanan belgelcrinde, siyasi danışmanlann atom bombasının radyoaktif etkisi ncdeniyle tehlike oluşturduğunu kabul etmesi sonucu planın uygulanmaktan vazgeçildiği bildirildi. Belgelerc göre, Hava Kuvvetleri ilk başta Çin'deki havaalanlanna 10-15 kiloton nükleer bomba atmayı planladılar, ancak Eisenhower Çin güçlerine karşı ilk başta konvansiyonel bomba kullanılması talimatı verince, bundan vazgeçildi. Carrefour misillemesi Çin'de, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları kapsamında yapılan meşale koşusunun Paris aya- ğında düzenlenen Tibet yanlısı ve Çin karşıtı gösteriler nedeniyle Fransa kar- şıtı tepkiler büyüyor. Ülkenin çcşitli kentlerinde bulunan ünlü Fransız süper- market zinciri Carrefour mağazaları önüııde toplanan ve Çin bayrakları taşı- yan yüzlerce ÇinU, Carrefour ve Tibet'in bağımsızlığı aley hindc sloganlar ata- rak Pekin Olimpiyatları'na yönelik desteklerini ifade etti. (Fotoğraf: AP) ABD. El Kaide'yi Somali'de vurdu Dış Haberler Servisi - ABD, Somali'de El Kaide örgütünün bu ülkedeki lidcrınin evini hedef aldığı bir hava saldırısı düzenledi. Somali'deki Şeriat Mahkemeleri hareketinin askeri kanadı El Şebab örgütünün sözcüsü, örgütün lideri Aden Haşi Ayro ile bir liderlerinin daha aralannda bulunduğu 11 kişinin öldüğünü, 6 kişinin de yaralandığını bildırdı. Sözcü, öldürülenlerden birinin de Ayro'nun erkek kardeşi olduğunu duyurdu. Görgii tanıkları da Somali'nin orta kesimindeki Dusamaberb kentindc düzenlenen saldırıda, bir Amerikan uçağının Ayro'nun evini vurduğunu söyledıler. Füzeyle vurulan evin ve çevredeki binalann tamamen tahrip olduğu da öğrenildi. Somalili yetkililere göre, 1990'h yıllarda Afganistan'da eğitim gören Ayro, El Kaide'nin Somali'deki hücresinin lideriydi. Haşimî Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Tank Haşimi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin iyi niyet mesajını getirdi. Haşimi'nin Ankara'daki temaslannda Dışişleri Bakanı Ali Babacan'm açıkladığı, ilişkileri geliştirmeye yönelik "stratejik diyalog mekanizması", terörle mücadele ve PKK'ye yönelik olarak atılacak adımlar gündeme geldi. Clinton'ı BM'ye şikâyet ettiler • Dış Haberler Servisi - Tahran yönetimi, ABD'de Demokrat başkan adaylanndan senatör Hillary Clinton'ı, lran'la ilgili sözleri yüzünden BM'ye şikâyet etti. Clinton, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, "Israü'e nükleer saldın düzenlemesi halinde. ABD'nin tran'ı tamamen yok edebileceğini" söylemişti. tran, Clinton'ın sözlerini "sorumsuz ve kışkııtıcı" olarak nitelendirdi. Dügiin alayına saldırı • BAĞDAT (AA) - Irak'ın başkenti Bağdat'ın kuzeydoğusunda 30 kişinin öldüğü çifte intihar saldırısının, bir düğün alayını hedef aldığı bildirildi. Polis, Balad Ruz kasabasmdaki kalabalık bir çarşıda düğün için toplananlann arasına kanşan iki intihar saldırganımn, üzerlerine bağladıklan bombalan peş peşe infılak ettirdiğini, 65 kişinin yaralandığı saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle