01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İSTANBUL/ADANA (Cum- huriyet) - Kadõn kuruluşlarõnca kadõna yönelik şiddetin arttõğõnõ, yarattõğõ olumsuz ve kalõcõ so- nuçlarõn da aynõ oranda büyüdü- ğü açõklandõ. 2006 tarihli Başba- kanlõk genelgesi başta olmak üzere olumlu yöndeki tüm hu- kuksal düzenlemelerin yaşama geçirilmesi, uygulamalarõnõn sağ- lanmasõ ve sonuçlarõnõn denet- lenmesi istendi. Türkiye Psikiyatri Derneği Ge- nel Başkanõ Dr. Şeref Özer, Tür- kiye Psikiyatri Derneği MYK Üyesi ve Basõn Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya ve Türkiye Psikiyatri Derneği Mer- kez Yönetim Kurulu adõna yapõ- lan ortak açõklamada, 25 Kasõm “Kadına Yönelik Şiddete Kar- şı Uluslararası Dayanışma Gü- nü”nde, kadõna yönelik sorunla- rõn arttõğõna dikkat çekilerek, hu- kuksal düzenlemelerin hayata geçirilmesi istendi. İnsan Haklarõ Derneği, Türki- ye Barolar Birliği, çok sayõda ka- dõn kuruluşu ve çeşitli siyasi par- tilerin kadõn kollarõnca destekle- nen Uluslararasõ Af Örgütü’nün başlattõğõ kampanyyla kadõnlarõn temel haklarõna sahip olmasõ he- defleniyor. ‘Kadına Yönelik Şiddete Son’ kampanyasõnda AKP hükümetine “Türkiye’de kadınlar; ihtiyaçları karşıla- yacak standartta ‘Sõğõnma Evi’ açılması için ödenek ayrılarak kadına yönelik şiddeti engelle- me konusunda adım atılması- nı, şiddete uğrayan kadınlara rapor edebilmeleri için, yeter- li bilgi ve ulaşım noktası sağla- masını, acil yardım hatları ku- rulmasını, polis ve jandarmanın aile içi şiddet rapor edildiği anda acil ve etkili bir biçimde harekete geçmeleri konusunda zorunlu eğitim almalarını, ak- si taktirde cezalandırılmaları- nın sağlanmasını bekliyor.” CMYB C M Y B 25 KASIM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Başbakan’ın Resti... Hindistan gezisini sürdüren Erdoğan’ın, partisinin yerel seçimlerdeki iddiasını somut- laştırmak amacı ile, 29 Mart akşamı sandık- lardan ikinci parti olarak çıktıkları takdirde Başbakanlığı bırakacağını söylediğini bildiren gazeteler, 22 Temmuz’dan önce de, “Tek ba- şına iktidar olmazsa çekileceğim” dediğini ha- tırlatıyorlar. Her ikisi de seçmenler için uyarı amacına yö- nelik olan bu meydan okumalar arasında önemli farklar var. Erdoğan, genel seçimlerde hedefi AKP’nin tek başına iktidar olması ola- rak belirlemişti. 29 Mart’ta sandıktan il genel meclisleri ve belediye başkanlarını belirleyecek oylar çı- kacak. Başbakan, oyların toplamının öteki partileri geçmiş olmasını şimdiden kendi zaferi olarak görmek, göstermek istiyor. Benim kendisine önerim ise, daha önce koy- duğu çıtadan vazgeçmemesi. Yani 22 Tem- muz’da AKP’nin aldığı yüzde 47 oranındaki oy- dan bir eksik almaması. AKP’nin genel se- çimlerde aldığı oy yüzdesini, 29 Mart il genel meclis seçimlerinde tutturamazsa ne yapa- cağını da bugünden söylemesi. Dünyayı saran ve ülkemizde de, kendisinin önceleri bizi et- kilemeyeceği tahminlerini yapmasına, daha sonra da teğet geçeceğini söylemesine yol açan ekonomik krize karşın, Erdoğan’ın AKP’si, yerel seçimlerden yine de birinci parti olarak çıkacak. Kafaları dağınık liderlerin partileri Kafaları dağınık liderlerin güdümündeki mu- halefet partileri, daha önce kazandıkları mev- zileri koruyabilirlerse, o sonuçları başarı olarak kutlayacaklar. Aralarında güç birliği yapmak şöyle dursun, CHP ile DSP örgütlerini daha şim- diden birbirlerine düşürmeyi amaçlayan kısır gö- rüşlü yöneticilerin belirleyeceği seçim strate- jileri, iktidar partisine ne yazık ki peşin avantaj sağlıyor. Ana muhalefet partisinin sözcülüğünü de üstlenen genel saymanının verdiği demeçler ile DSP Genel Başkanı’nın hafta sonunda yap- tığı konuşma, iki parti arasında köprülerin atıl- masını isteyenlerin ekmeğine yağ sürecektir. Hürriyet gazetesinde Fatih Çekirge’ye dün, yerel seçimlerde partisinin alacağı oy, geçen seçim sonuçlarından bir oy bile azalırsa görevini bırakacağını söyleyen Zeki Sezer, 30 Mart sa- bahı umarım ABD’nin önceki Başbakanı Bush’un girdiği depresyonu geçirmez. DSP’de muhalefet hareketi Dün toplanan DSP Parti Meclisi’nde, Şişli Be- lediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile üç eski DSP’linin yeniden üyelik isteklerinin benim- senmesine karşın, DSP Genel Merkezi’nde 23 yıllık tarihinde ilk kez, muhalefet hareketi ser- gilendi. Masum Türker’den boşalan genel se- kreterlik için Sezer’in aday gösterdiği Süleyman Yağız’ın karşısında parti örgütünde çalışkan- lığı ile anılan Mecit Şekercioğlu da aday oldu. Pazar günü düzenlenen kuruluş yıldönümü kutlama etkinliğine DSP’nin Kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit gibi katılmayanlar arasında adı geçen Şekercioğlu bu son daki- kada katıldığı seçim için 7 oy aldı. Ancak pa- zar günkü kutlama töreninde beş milletvekili- nin yanı sıra Yılmaz Büyükerşen’in de bu- lunmaması, Genel Başkan’a görevini bırakması için 30 Mart’ı beklemesine gerek olmadığı anlamında bir çağrı olarak da yorumlandı. Rahşan Ecevit gibi, Büyükerşen ve partili beş milletvekilinin de yerel seçimlerde cumhuriyetçi partilerin liste birliği yapmanın gerekli olduğu- na inandıkları; Eskişehir ve Ordu’da böyle bir birlikteliğin sağlanacağı belirtiliyor. DSP’nin eski Genel Sekreteri Masum Tür- ker’in de, dün kendisini ziyaret eden Murat Ka- rayalçın’a söylediği “Ankara Büyükşehir Be- lediye Başkanlığı’na aday olmanız, çağdaş ve demokrat herkes için sevindiricidir” söz- leri, tabanda her cumhuriyetçi için ülke gene- linde 29 Mart için uygulanacak yol haritası ola- rak görülmelidir. ENTERNET / MEHMET SUCU Bilişim’08 (25. Bilişim Kurultayı), “Yakınsama” sloganıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş’in açılışını yaptığı et- kinlikte “İletişim Teknolojileri Gü- nü”nde, “İletişim Teknolojilerinin Eko- nomik Verimliliğe Etkileri” değerlen- dirildi ve “Mobil Devlet Uygulamala- rı Örnekleri” anlatıldı. Bilişim 08’de “İnternete Sansür” olarak adlandırılan 5651’in 1 yılı da de- ğerlendirildi. Bekleneceği gibi he- men herkes interneti sansürlemenin olanaksızlığını ve yanlışlığını yeni baştan anlattı. Türkiye’den erişimi engellenen si- telerin bir kitaba kızıp kütüphaneyi yakmaktan farksız olduğu dile getirildi. Doç. Dr. Mustafa Akgül, Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, Yrd. Doç. Dr. Leyla Keser Berber ve avukat Nihat Karslı’nın katıldığı “İnternet Yönetişiminde İnsan Hak- ları” başlıklı oturum çok verimli bil- giler almamıza vesile oldu. Yine oturum başkanlığını Prof. Dr. Eşref Adalı’nın yaptığı bilişim suçla- rı oturumuna Yargıtay 11. Ceza Dai- resi Üyesi Sedat Bakıcı, Dr. Hakan Kızılaslan, Dr. Nuri Temür ve Av. Gökhan Gökçe katıldı. Bu oturum da benzer şekilde sansür yasası üzerin- de yoğunlaşarak tamamlandı. Ayrıca TBD Onursal Başkanı Prof. Dr. Aydın Köksal’ın da konuşmacı ol- duğu “Matematiksel Bilgisayar Dili: Türkçe” oturumda, bilgisayar diliyle Türkçe arasındaki yakın ilişki irdelendi. Türkçenin ne kadar zengin bir oldu- ğunu örnekleriyle anlatan TBD’nin onursal başkanı Aydın Köksal dilimi- zin ne kadar matematiğe yatkın ol- duğunu anlattı. Prof. Aydın Köksal ay- nı zamanda Türkçeye “bilgisayar” kelimesini kazandıran isim. Prof. Aydın Köksal’ın yönettiği Ma- tematiksel Bilgisayar Dili: Türkçe otu- rumunda konuşan Çetin Çetintürk ise bu ilişkinin nasıl kurgulandığını ve matematiksel çözümlemeler saye- sinde Türkçe konuşulanları yazıya dönüştüren programların çalışma prensibini anlattı. Bir diğer önemli oturum da “Bili- şimde Örgütlenme” başlığını taşı- yordu. Füsun Nebil moderatörlü- ğündeki Panelde, CHP Milletvekili Os- man Coşkunoğlu, Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı‘ndan Sadet- tin Akyıl, Global Union’dan Lorenzo de Santis, sendika avukatları Gök- han Candoğan ve Serkan Merci- mek ile eski IBM çalışanı Nedim Akay yer aldılar. CHP milletvekili Osman Coşku- noğlu, “Bilişimde personelin yatırım olarak görülmesi” gerektiğini söyledi. IBM’deki sendikal hareketleri des- teklediğini belirten Coşkunoğlu, örnek olarak ekonomi alanında Dünya’nın en liberal kürsülerinden birisi olan Chi- cago Üniversitesi ekonomi bölü- münden Gary Becker’in nobel ödü- lü aldığı çalışmasını şöyle özetledi: “Bir fakir ailenin çocuğunu okula göndermek yerine çalıştırmak zo- runda kalıyor. Oysa devlet bu aileyi çocuğu okula göndermesi için süb- vanse ederse, o ülke daha çabuk kal- kınıyor.” [email protected] Bilişim ’08 Ergenekon davasõnõn 18. oturumunda Yõldõz, belgeleri sicil amirinden aldõğõnõ söyledi AKP’liler vekillerini fişlemiş HATİCE TUNCER HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnõn 18. otu- rumunda çapraz sorgusu yapõ- lan tutuklu sanõk, Siyasi Eko- nomik Sosyal Araştõrmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi’nin (SESAR) Başkanõ İsmail Yıl- dız, AKP’li milletvekillerini fişleme niteliğindeki belgeyi, AKP yöneticilerinin verdiğini ileri sürdü. Yõldõz, Ankara’da ABD diplomatlarõyla AKP Ge- nel Sekreteri İdris Naim Şa- hin’i görüştürdüğünü iddia et- ti. Karaciğer rahatsõzlõğõ nede- niyle tahliye edilen Ayşe Asu- man Özdemir, çapraz sorgu- su sõrasõnda fenalaştõ. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nce Silivri Ceza- evi’ndeki duruşma salonunda görülen davaya sanõklarõn sor- gu ve savunmalarõyla devam ediliyor. Tutuklu sanõk İsmail Yõldõz’õn avukatõ Dursun Yas- sıkaya, müvekkilli hakkõnda yazõlarõ nedeniyle 60’a yakõn dava açõldõğõnõ, üçünün Yargõ- tay’da olduğunu belirtti. Yõl- dõz’õn Ankara’da yargõlanma- sõna neden olan yazõlarõnõn bu davaya da konu edildiğini söy- leyen Yassõkaya, “Acaba idda makamı duygularından arın- mış mıdır? Bu soruşturma ne kadar adildir? İnsanlara ana- yasal görevlerini anlatmanın neresi suçtur?” diye sordu. Bu davanõn siyasi bir dava oldu- ğunu, müvekkilinin neyle suç- landõğõnõ bilmediğini ifade ede- rek, “Müvekkilim 17 ayını cezaevinde geçirdi. Eşinin hamile olduğunu içerde öğ- rendi. İddia edilen gizli bel- gelerin ne olduğunu öğren- dikten sonra savunma yap- mak istiyoruz” dedi. Tutuklu sanõk İsmail Yõldõz, geçen otu- rumdaki açõklamalarõnõn bazõ medya organlarõnda yanlõş yo- rumlandõğõnõ belirterek, Ay- dın Doğan ile iş görüşmesi yapmasõna karşõn danõşman- lõk hizmeti vermediğini ifade et- ti. Gözaltõna alõnõrken bilgisa- yarõnõn kopyasõnõn kendisine verilmediğini söyleyen Yõldõz, “Benim hiç görmediğim ama bilgisayarımdan çıktığı söy- lenen belgeler var. Bunları kabul etmiyorum. Mesela Özel Kuvveler Komutanlı- ğı’na ait sunumlar...” dedi. Kendisinde, İran ve Irak’la il- gili devletin çok gizli belgele- rinin bulunmasõnõn amacõ so- rulunca Yõldõz, “Ben bu bel- gelerden haberdar değilim” dedi. Yõldõz, “Görüştüğünüz yabancı devlet temsilcileri kimdir? Hangi tarihte ne amaçla görüştünüz” yönün- deki sorulara karşõlõk, ABD Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarõ John Kunstadter ve Büyükelçi Eric Edelman ile görüştüğünü söyledi. Yõldõz, “Kunstadter, ‘AKP ile ciddi sorun yaşõyoruz, görüşemiyo- ruz’ dedi. Bu nedenle görüş- meye tanıdığım olan İdris Naim Şahin’i de çağırdım. Toplantıda Türk Amerikan ilişkileri konuşuldu” dedi. Görüşmenin suç oluşturmaya- cağõnõ savunan Yõldõz, Cü- neyd Zapsu’nun da kamusal görevi olmamasõna karşõn da- nõşman olarak bu tür bir çok gö- rüşme yaptõğõnõ söyledi. ‘Akbil belgeleri’ Cumhuriyet Savcõsõ Nihat Taşkın, “Aralamarda ele ge- çen ve iki devlet arasında sa- vaşa neden olabilecek olan gizli belgeler sizde ne arı- yor? Yabancı devlet temsil- cileri ile de görüştüğünüzü söylediniz” deyince Yõldõz, “Ele geçirilen belgeler, Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki Akbil soruşturmasının bel- geleri. Ben o belgeleri mah- kemeye sunmadım ve inter- nette yayınlamadım. Kendi ofisimde bir ülke büyük elçi- liği üst düzey görevlisi tara- fından tehdit edildiğini söy- ledim. Üniter yapıyı, anaya- sal düzeni savundum, ılımlı islamı reddettim. Belge alış verişim olsaydı mahkeme hu- zurunda olmazdım” dedi. ‘Bilirkişi bilir’ Savcõ Taşkõn’õn Yõldõz’a AKP’li milletvekili ve bakan- larõ fişleme niteliğindeki belgeyi hangi kurum adõna hazõrladõğõ- nõ sormasõ, Yõldõz’õn avukatõnõn tepkisine neden olurken belge- yi kendisine AKP’nin verdiği- ni söyleyen Yõldõz, soruya “Benden yorum yapmam is- tendi. Zaten o tür bir belgeyi SESAR’ın alt yapısının ha- zırlaması mümkün değil. O bilgileri ancak o milletvekil- lerinin sicil amiri olan bile- bilir” yanõtõnõ verdi. Taşkõn da “Bu gibi belgeler parti içi operasyonlarda mı kullanılır ” diye sordu. Savcõ Taşkõn’a “AKP içindeki dengelerden haberiniz var mı” diye soran Yõldõz, “Ben o belgeyi 4 tane genel başkan yardımcısından aldım. Ben AKP’nin bağır- saklarını dışarı çıkarmak için huzurunuzda bulunmuyo- rum. O dosya AKP’li millet- vekillerinin analiz edildiği dosyadır. Ancak o milletve- killerinin sicil amiri olan ge- nel başkan danışmanları ta- rafından bilinir” dedi. Belge- nen Erdoğan ve Abdullah Gül arasõndaki gerginlik sonrasõ ya- põlan bir analiz çalõşmasõ olarak kendisine verildiğini ileri süren Yõldõz, AKP’nin Erdoğan, Gül, Bülent Arınç ve Abdullatif Şener yani dört eş genel baş- kanlõk sistemi üzerine kurul- duğunu söyledi. Yõldõz, “Han- gi milletvekilinin, hangi genel başkana yakın olduğu bilgi- leri, SESAR’ın değil, ilgili partinin ilgi duyduğu bilgi- lerdir” dedi. Parti içi dediko- dularõn, Ankara’daki sohbetle- rin suç isnadõ olamayacağõnõ söyleyen Yõldõz, “Ankara’ya gitseydi dava açılmazdı” diye konuştu. Hükümet üzerine git- menin her zaman halkõ silahlõ isyana tahrik olmayacağõnõ ifa- de eden Yõldõz, “Canı yanan eşek atı geçermiş. Canı yanan biziz. Hükümetin icraatları bizi etkiler. Hakaret kastı ile iktidara yüklenmedim. Dü- şünce kuruluşları Deniz Fe- neri gibidir. Devletim ve mil- letimin karaya oturmaması için yapması gerekenleri or- taya koydum” dedi. P E T R O L B O R U H A T T I Yangõnõ PKK çõkardõ ADNAN AVUKA MARDİN - BO- TAŞ Kerkük-Yu- murtalõk petrol boru hattõnõn Mardin’in Midyat ve Nusaybin ilçelerinin yakõnla- rõndan geçen bölü- mündeki yangõnõn, terör örgütü PKK’nin sabotajõ ne- deniyle çõktõğõ belir- lendi. Boru hattõnõn Nu- saybin’in Taşköy ve Midyat’õn Yayvante- pe köylerinin yakõn- larõndan geçen bölü- münde 3 gün önce çõkan yangõn, BO- TAŞ, Mardin ve Midyat belediyeleri ile jandarma ekiple- rinin çalõşmalarõ so- nucunda dün akşam tamamen söndürül- dü. Yangõnõn söndü- rülmesinin ardõndan boru hattõndaki ona- rõm çalõşmalarõ ta- mamlandõ. Yetkililer, yangõ- nõn PKK’nin sabotajõ sonucu çõktõğõnõ be- lirterek, “Boru hat- tındaki yangın sa- botaj sonucu mey- dana gelmiş. Çalış- malar kısa sürede tamamlandı ve bo- ru hattına petrol yeniden verilmeye başlandı” dedi. Kadõna yönelik şiddet artõyor Şiddetli lodos nedeniyle Silivri Cezaevi önündeki naklen yayın çadırları yıkıldı. Bakanlıktan Ergenekon açıklaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada, Ergenekon davasõ da dahil olmak üzere bağõmsõz yargõ tarafõndan yürütülen soruşturma ve davalara, Bakan, Bakanlõk Müsteşarõ ve diğer Bakanlõk görevlilerinin hukuk sõnõrlarõ içinde hareket etme noktasõnda büyük hassasiyet gösterdiği kaydedildi. Açõklamada, “Söz konusu dava da dahil olmak üzere bağõmsõz yargõ tarafõndan yürütülen soruşturma ve davalara herhangi bir şekilde müdahale etmek kesinlikle söz konusu değildir” denildi. Adliye önünde yaylım ateşi: 2 yaralı KAYSERİ (Cumhuriyet) - Kayseri Adliyesi önünde iki kardeş silahla yaralandõ. Ahmet C. Kayseri Adliyesi önünde, daha önce aralarõnda anlaşmazlõk bulunan Yuşa ve Bahtiyar P. adlõ kardeşlere tabanca ile 5 el ateş etti. Ahmet C. olaydan sonra kaçmak isterken bölgede devriye gezen polis ekibi tarafõndan yakalandõ. Ayaklarõ ve bacaklarõndan yaralanan Yuşa ve Bahtiyar P. Kayseri Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ. Olayla ilgili soruşturma başlatõldõğõ bildirildi. 2 terörist öldürüldü AĞRI (Cumhuriyet) - Ağrõ’da, Binbaşõ Süleyman Can’õn şehit edildiği Sinekli Yaylasõ’nda 2 terörist öldürüldü. Binbaşõ Can’õn 5 gün önce şehit edildiği Sinekli Yaylasõ kõrsalõnda teröristlerle güvenlik güçleri arasõnda önceki akşam çatõşma meydana geldi. Çatõşmada, 2 terörist öldürüldü. Ağrõ Devlet Hastanesi’nin morguna kaldõrõlan cesetlerden birinin üzerinden Muzaffer G. adõna düzenlenmiş kimlik çõktõğõ belirtildi. Bölgede operasyonlarõn sürdürüldüğü bildirildi. 360 kilo esrar ele geçirildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakõr’da, 360 kilogram esrar ele geçirildi. Valilikten yapõlan yazõlõ açõklamada, Diyarbakõr İl Jandarma Komutanlõğõ Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 4 gün önce Lice ilçesine bağlõ Ortaç köyüne operasyon düzenlendiği bildirildi. Operasyonda, toplam 360 kilogram esrar ele geçirildiği belirtildi. Soruşturmanõn sürdürüldüğü kaydedildi. Tolon Adli Tõp’ta sağlõk kontrolünden geçirildi İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan emekli Orge- neral Hurşit Tolon, Adli Tõp Kurumu’nda dün sağlõk kontrolünden geçirildi. Orgene- ral Tolon’un avukatõ İlkay Sezer, basõn mensuplarõnõn sorularõna yönelik yaptõğõ açõklamada, müvekkili ile ilgili geçen haf- ta nöbetçi İstanbul Ağõr Ceza Mahkeme- si’ne, tahliye talebini içeren bir dilekçe verdiklerini anlattõ. Bu dilekçede sağlõk se- bebiyle bir tahliye istemediklerini kayde- den avukat Sezer, ancak Tolon’un geçmiş- ten gelen sağlõk sorunlarõnõ, 15 kiloya ya- kõn kilo kaybõnõ da dilekçede belirttiklerini ifade etti. Sezer, nöbetçi mahkemenin de tahliye istemine ilişkin karar vermeden ön- ce Tolon’u Adli Tõp Kurumu’na sevk etti- ğini açõkladõ. Avukat Sezer, Tolon’un iş- lemlerinin tamamlanmadõğõnõ dile getire- rek Adli Tõp Kurumu’nca genel bir sağlõk taramasõndan geçirilmesine başlanan mü- vekkilinin önümüzdeki günlerde de sağlõk kontrolüne götürülebileceğini bildirdi. Asuman Özdemir hastanelik Karaciğer rahatsõz- lõğõ nedeniyle tutuklu bulunduğu Gebze Ceza- evi’nden Temmuz ayõnda tahliye edilen Ayşe Asuman Özdemir, raporlu olduğu halde, tutuklu sanõk Gazi Gü- der’in avukatõ Özbay Demirel’in talebinin mahkemece kabul edil- mesinin ardõndan dün ilk kez duruşmaya gel- di. Özdemir’in avukatõ Zeki Hacı İbrahimoğ- lu, müvekkilinin polis tarafõndan sürekli duruş- maya gelmesi için evin- de ve telefonda rahatsõz edildiğini belirterek, “Doktor kesinlikle gö- türmeyin dedi. Hatta orada ölebilir dedi. Karaciğer nakli bekli- yor” dedi. Kimlik tespi- ti yapõlan Özdemir, “fı- sıltı” gibi çõkan çok kõ- sõk bir sesle sorularõ ya- nõtladõ. Konuşanlarõ güçlükle anladõğõ gözlenen Özde- mir “İki avukatım dün akşam geldi. Suçlama- ları söyledi. Benim kod adım yok. Ben Çerkezim. ‘Tammade’ Çerkesçe yol gösteren demektir. İddianame- de maid diye İngilizce yazılmış” dedi. Özde- mir, mahkeme Başkanõ Köksal Şengün tarafõn- dan okunan 2 sayfalõk yazõlõ savunmasõnda, hakkõndaki suçlamalarõ reddetti. Çapraz sorgu sõrasõnda fenalaşan Öz- demir duruşma salonun- dan çõkarõldõ, İlk müda- halesi, duruşma salonu- nun önüne getirilen am- bulansta yapõlan Özde- mir daha sonra Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Hurşit Tolon. Kadõn kuruluşlarõnõn Türkiye genelinde yürüttüğü kampanyada, AKP hükümetinden kadõna yönelik şiddetin sona ermesi için etkin bir politika izlemesi isteniyor. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle