02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 KASIM 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yoksulluk... Yüzü kavruk, zayıf bir adam. Gözlerinin içinde bir karamsarlık... Havalar soğumaya başlayınca kömürler kam- yonlara yüklenmiş, mahalleye gelmiş. Burası Ankara’da bir ilçe... Mahalle muhtarı, AKP’ye oy vermeyen aileleri saptamış... Onlara kö- mür dağıtmıyor. Kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar çığlık çığlığa... Doğalgaz kullanan AKP yandaşlarına tonlarca kömür veriliyor, onlar da kömürleri düşük değerle, soba yakan ailelere satıyor. Kasım ayının sonuna geldik neredeyse. On gün sonra kış kendini iyice gösterecek. Erkeklerin çoğu işsiz. Gençler üniversite mezu- nu ama iş bulamıyor. Bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız... İşten çıkarmalar sürüyor. Kayseri’den Adana’ya, İstanbul’dan Antalya’ya, Denizli’den İzmir’e dek fabrikalar, küçük işletmeler kapılarına kilit vuruyor. K. Maraş ve Gaziantep’te 10 bini aşkın tekstil iş- çisi işten atılıyor, Türkiye genelinde bu sayı 75 bi- ne ulaşıyor. Başbakan Tayyip Bey, “Küresel kriz Türkiye’ye te- ğet” geçecek dedi ama sonunda ağzından bakla- yı çıkardı: “Küresel krizin esintisi, dalgası bizi 2009 yılı ba- şında etkileyecek ve ilk altı ay böyle geçecek!” Kasımpaşalı başbakanımız, “racon kesmeyi” se- viyor, delikanlılığı siyasetin vazgeçilmez simgesi ola- rak görüyor! Aslında işin farkında! Türkiye IMF’nin kapısında bekliyor... Biliyorsunuz 29 Mart 2009’da yerel seçimler ya- pılacak. AKP Türkiye’de “sadaka toplumu” yarattı. Kö- mür, gıda yardımı, olmadı yeşil kart, her ay Fak-Fuk- Fon’dan 100 YTL yardım. AKP giderek oy yitiriyor. AKP’nin karşısında bir sol parti olsa başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte yerel seçimleri alacak. Ayakları yere basan bir sol parti. ABD emperya- lizmine kafa tutacak, küresel ekonomi masalını din- lemeyecek. Firmalar ne olacak Türkiye’de? Yılda 1.5 milyar dolar getiren Denizli’deki teks- til fabrikaları kapanıyor, bazıları işçi çıkarıyor. Trakya’da da durum aynı! Küresel ekonomik krizin Türkiye’ye teğet geçti- ği filan yok. 40 gün sonra Türkiye’nin nasıl sarsıla- cağı, işçi çıkarmalarının dev şirketlerde başlayacağını “cümle âlem” biliyor. Beyaz ve mavi yakalılar işten atılmaya başlandı zaten! Kapitalizm çöküyor! Filozof ve ekonomist Francis Fukuyama “Tari- hin Sonu” adını taşıyan kitabında ne diyordu anım- sayalım: “Mücadele bitmiş, kapitalizm ve liberal demokrasi sosyalizmi yenmiştir.” Bir dönem küresel ekonomiyi, liberal demokra- siyi savunan, Bush’u her koşulda destekleyen Fu- kuyama, ABD seçimlerinde oyunu Obama’ya ver- di. Fukuyama şimdi şöyle diyor: “ABD eskisi gibi çekici bir ekonomik model ol- mayacak. Sanayileşmiş ülkeler ‘ABD kim oluyor da ekonomimizi nasıl yöneteceğimiz hakkında bize ders veriyor’ diyecekler.” Belli ki canı bir hayli yanmış Fukuyama’nın... Yanmış yanmasına da hâlâ “Liberal demokra- sinin rakibi yok” demekten de geri kalmıyor... Çin modelini eleştiriyor, Rusya’nın “ulusal gu- rurla” uğraştığını düşünüyor; Venezüella’da Hugo Chavez’i popülist olarak tanımlıyor. Türkiye onun için hiç önemli değil... IMF kapısında bekleyen Türkiye, küresel ekono- miyi savunan bir siyasal iktidar... Bilmem izlediniz mi televizyonlarda Zonguldak’ta yaşananları... Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na 3 bin işçi alı- nacak... Başvuru ise 30 bin... İşçiler tombaladan çı- kıyor... Kazananlar sevinçten havaya uçuyor... Türkiye IMF’den kurtulmalı... Ekonomist değilim ama bazı gerçekler ortada... Benim ülkemde dünyanın en iyi elması, portakalı, kavunu, karpuzu, vişnesi, kirazı, domatesi, biberi, satsuması yetişir; yağı, tereyağı, peyniri üretilir. Tüm bu ürünler nedense Brezilya’dan, Kana- da’dan, Suriye’den, Lübnan’dan, Hollanda’dan, ABD’den ithal edilir. Ekonomi biraz küçültülür, halk biraz yoksullaşır, çok sayıda ithal mal gelmez, döviz borçları ödenir! Zor mudur bu? Sosyalizmin öldüğünü sananlar, gözlerini açıp bak- malı bazı Güney Amerika ülkelerine... Türkiye’ye uy- gun ekonomik model orada... Kapitalizm olduğu sürece sosyalizm ölmeye- cek, yaşayacaktır! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Toptan Ürdün’de AMMAN (AA) - Ürdün Kralõ Abdullah, TBMM Başkanõ Köksal Toptan’õ kabul ederek bir süre görüştü. Kral Abdullah’õn özel ikametgâhõnda gerçekleşen kabul, yaklaşõk yarõm saat sürdü. Köksal Toptan, Ürdün’deki resmi temaslarõna, Temsilciler Meclisi’ni ziyaret ederek başladõ. Meclis Başkanõ Abdel Hadi Macali, Toptan’õ meclise gelişinde törenle karşõladõ. Macali ve Toptan, bir süre baş başa görüştükten sonra, heyetler arasõ görüşmeler yapõldõ ve iki ülke meclisleri arasõnda her düzeyde işbirliğini öngören bir protokol imzalandõ. Toptan, Ürdün Başbakanõ Nadir Dahabi’yi de ziyaret etti. AP’den DTP’ye ‘terör’ mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Parlamentosu (AP) Dõş İlişkiler Komisyonu Başkan Yardõmcõsõ Hannes Swoboda, DTP’ye “terörle arana mesafe koy” uyarõsõnda bulundu. TBMM’de çeşitli temaslarda bulunan Swobada, DTP temsilcilerine “Kürt sorunu ile terorizm arasõnda çok net ve kesin çizgi çekmelerini, Öcalan ile aralarõna mesafe koymalarõnõ” her zaman söylediklerini ifade etti. ‘Kürt edebiyatı’ bölümü istemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, “Kürt Dili ve Edebiyatõ” bölümü açõlmasõna ilişkin yasa önerisini dün TBMM Başkanlõğõ’na sundu. Yasa önerisiyle ilgili bilgi vermek için Meclis’te basõn toplantõsõ düzenleyen Özçelik, Türkiye’de 15- 20 milyon, İran’da 12-15 milyon, Irak’ta da 5 milyon dolayõnda Kürt yaşadõğõnõ belirterek Kürtçenin Kurmanci, Sorani ve Dimilki olmak üzere 3 lehçeye sahip olduğunu bildirdi. Kuzey Irak’ta halen 3 üniversitede Kürtçe eğitim verildiğini belirten Özçelik, Lozan Antlaşmasõ ve anayasanõn da Kürtçenin kullanõmõna olanak sağladõğõnõ ileri sürdü. Erdoğan gezisini tamamladı BANGALORE (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan’da Bilişim Teknolojileri Merkezi CYBERCITY’yi ve Hindistan Uzay Araştõrmalarõ Teşkilatõ Uydu Merkezi’ni ziyaret etti. Burada günün anõsõna ağaç diken Erdoğan ve beraberindeki bakanlar, daha sonra merkezde incelemelerde bulundu. Hindistan’daki temaslarõnõ tamamlayan Başbakan Erdoğan ve beraberindekileri, Bangalore Havaalanõ‘ndan Türk büyükelçiliği yetkilileri ile Hintli yetkililer uğurladõ. KALBİMİZDESİN AV. TURAN TAMAR (1925-2003) SENDEN 5 SANİYE AYRILMADIK Kİ 5 YILDIR… ARAMIZDAN AYRILIŞININ 5’İNCİ YILINDA; “SENİ ÖZLEMLE ANIYORUZ” DİYELİM!... AYLÂ MÜGE-DEFNE YASEMİN ‘Tehditleoyalmahesabõ’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yerel seçimlere yaklaşõldõkça siyasi partiler arasõndaki rekabet de artõyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Se- çimde partim ikinci olursa liderliği bı- rakırım” açõklamasõ tartõşma yarattõ. CHP, “Yüzde 47’nin altında oy alırsa bıraksın” derken; MHP, Erdoğan’õ teh- ditle oy almaya çalõşmakla suçladõ. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, AKP’nin yerel seçimde ikinci olmasõ du- rumunda liderliği bõrakacağõ yönünde- ki açõklamasõ da tartõşma yarattõ. Baş- bakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Erdo- ğan’õn açõklamalarõnõn anõmsatõlmasõ üzerine, Batõ demokrasilerinde seçimi kaybedenin gittiğini belirterek “Seçimi kaybeden gittiği için de orada hücre yenilenmesi çok kolay oluyor. Bizde bu geleneği bir türlü oturtamadık. Otur- tamadığımız için de zaman zaman de- mokrasi yolunda bazı yol kazalarına uğruyoruz” dedi. “Bu muhalefete mesaj mı, kaybeden gitsin mi diyorsunuz” sorusu üzerine Çiçek, kimseye mesaj vermediğini, de- mokratik bir kuralõ ifade etmeye çalõş- tõğõnõ söyledi. Çiçek, “Türkiye’de ge- riye dönüp baktığımızda bir kısım an- tidemokratik gelişmelerin gerekçele- rinden biri olarak bunu görüyoruz. Hep askeri müdahalelerden sonra böyle bir durumla karşı karşıya kal- dı. 58 yıl sonra artık kimse iktidar de- ğişimini başka yollardan aramamalı, demokratik usullerle insanlar seçil- meli, iktidarlar böyle belirlenmeli. Bunun da yolu kaybedinin gitmesin- den geçiyor” diye konuştu. Bu arada seçim öncesi transferlere hõz veren AKP’ye DP’li Elazõğ Belediye Başkanõ Süleyman Selmanoğlu ve 100 partilinin katõlõmõ bugün gerçekleşe- cek. “Yüzde 47’den az alırsa bıraksın” CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, Erdoğan’õn sözleriyle ilgili olarak, “Baş- bakan’ın aklı fikri seçimde. Bu söz- lerin anlamlı olabilmesi için demesi la- zım ki; 2007 seçiminden daha az oy alırsam istifa ederim. Bu bir şov, meydan okuma, gündemi değiştirme girişimi. Türkiye’nin gündemi kriz. Ama Başbakan krizi seyrediyor. Tac Mahal’de turistik gezi yapıyor. Res- mi gezisi bitti, Hindistan’da turistik gezi bölümüne geçti” dedi. ‘Horoz dövüşünde yokuz’ MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise Başbakan Erdoğan’õn, söz- lerini “tehditle oy alma hesabı” olarak nitelendirdi. Başbakan’õn yaklaşõmõnõn sağlõklõ bir psikolojiyi yansõtmadõğõnõ be- lirten Şandõr, “Olgun bir demokrasi inancının yansıması değil. Dolayısıy- la Başbakan’ın bu yöndeki açıkla- malarını tasvip etmiyoruz. MHP ola- rak da böyle bir açıklamayı muhatap almıyoruz” dedi. Kendilerinin böyle bir anlamsõz “horoz dövüşü, inatlaşmay- la halka meydan okuma” yöntemine itibar etmediklerini belirten Şandõr, “Bu ben merkezli siyasetin dışa vurumu- dur. Yani birinci parti olmazsan ya- pacağın başka hizmet yok mudur? As- lında Başbakan halka, ‘Bana mec- bursunuz, mahkûmsunuz’ diyor” görü- şünü dile getirdi. DTP’li Osman Özçelik, Erdoğan’õn genel seçimlerdeki vaatlerini yerine ge- tirmediğini belirterek “Başbakan’ın ba- şarısız olduğu ortadadır. Tayyip Er- doğan ve AKP, mirasyedi gibi halkın kaynaklarını özelleştirdiler. Bölge va- lileri, partinin il başkanı, kayma- kamları, ilçe başkanı, askeri birlik ko- mutanları, bunların organizasyonla- rı ile halkı AKP’ye yönlendiriyorlar. AKP’nin alacağı oylar, anasının ak sü- tü gibi helal olmayacaktır” görüşünü savundu. Bölgedeki gerginliklerin seçi- me kadar sürüp sürmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Özçelik, “Gerginliğin ta- raftarı değiliz. Çalışmalarımız Baş- bakan’ı geriyorsa, çalışmalarımızı sürdüreceğiz, Başbakan’ı germeye devam edeceğiz” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ‘Seçimde partim ikinci olursa liderliği bõrakõrõm’ açõklamasõna CHP, ‘Yüzde 47’nin altõnda kalõrsa bõraksõn’ derken, MHP’den ‘Tehditle oy alma hesabõ’ değerlendirmesi geldi. Alevi temsilcileri, Cumhurbaşkanõ ve Başbakan’la görüşme taleplerine yanõt alamadõlar ‘Açılım’ var randevu yok FIRAT KOZOK ANKARA - 6 yõldõr görmezden geldi- ği Alevilerin taleplerini yaklaşan yerel seçimler öncesinde anõmsayan hükümet, sözde “Alevi açılımını” Alevi örgütleriy- le paylaşmaktan kaçõnõyor. Cumhurbaş- kanõ Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendileriyle görüşme talebinde bulunan Alevi Bektaşi Federas- yonu (ABF) temsilcilerine randevu ver- medi. TBMM Başkanõ Köksal Toptan ise örgüt temsilcileriyle 28 Kasõm’da gö- rüşecek. Hükümetin Alevi açõlõmõna ilişkin Ale- vilerin yaklaşõmlarõ da netleşmeye başla- dõ. Bu çerçevede Alevi Bektaşi Federas- yonu yönetim kurulu, önceki gün yaptõğõ toplantõda açõlõmda yer alan başlõklarõ masaya yatõrdõ. ‘Dedelere maaş istemiyoruz’ Açõlõmda yer alan Alevi dedelerine ma- aş bağlanmasõ konusunda yapõlan tartõş- malarõn ardõndan, hükümetten bu konuda herhangi bir adõm atõlmamasõnõn istenme- si kararlaştõrõldõ. “Dedelere maaş istemi- yoruz. Para işinin elimizde yangın çı- kartacağına inanıyoruz” diyen ABF Genel Başkanõ Ali Balkız, Alevi dedele- rinin tarih boyunca devletten hiç para al- madõğõnõ söyleyerek şöyle konuştu: “Alevi dedeleri, ‘Devlet gölge etmesin yeter’ diye düşünür. Çünkü dede, hür- riyetine düşkündür. Hiçbir kanun, yö- netmelik, kendisini sınırlasın istemez. O, yolun kurallarına bağlıdır. Onun için dededen memur olmaz. Halihazır- da zaten cemevlerimiz, ihtiyacı olan dedelere hakullah kabilinde güçlerince ödeme yapabiliyorlar. Ama bu vergi ve hizmet eşitsizliğinin, adaletsizliğinin düzeltilmesi anlamında kurullarımıza, cemevlerimize harcamak üzere genel bütçeden bir pay ayrılmasını, ödenek ayrılmasını daha doğru buluyoruz.” Federasyon, hükümet kanadõndan ge- len Madõmak’la ilgili “Müze değil, kü- tüphane yapalım” önerisine de karşõ çõkma kararõ aldõ. Hükümetle önümüzde- ki günlerde görüşebileceklerini ümit et- tiklerini söyleyen Balkõz, “Olumlu so- nuçlar alabileceğimize dair ümidimizi korumak istiyoruz” diye konuştu. ‘Herkes katkı yapmalı’ Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek ise 81 ilden gelen öğretmen temsilcilerini Başbakanlõk Yeni Bina’da kabulünün ar- dõndan “Alevilerle ilgili yeni açılım ko- nusunda bir karar alındı mı? Sayın Reha Çamuroğlu ile sizin bazı temasla- rınız oldu. Bu konuda nasıl bir yol ha- ritası izlenecek” sorusu üzerine, Çamu- roğlu’nun AKP milletvekili olduğunu ve çeşitli vesilelerle kendisiyle görüştüğünü söyledi. Çiçek, şöyle devam etti: “Bu noktada iyi niyetliyiz. Devlet Bakanı Mustafa Said Yazõcõoğlu arkadaşımız bu konunun koordinatörü olarak bir çabanın, bir çalışmanın gayreti içeri- sinde. Bu tip konular Meclis’te bir aritmetik çoğunluk meselesi değildir. Herkesin yapabileceği olumlu, pozitif değerlendirmelerin, katkıların olduğu- na ve olacağına inanıyoruz.” Hükümetin Alevi açõlõmõna ilişkin çalõşmalar yapan ABF yönetim kurulu açõlõmda yer alan başlõklarõ masaya yatõrdõ. A N K A R A / İ S T A N B U L (Cumhuriyet) - Tutuklu Hü- kümlü Aileleri Yardõmlaşma Der- neği (TAYAD), F tipi cezaevle- rinde 10 saatlik sohbet hakkõnõn uygulanmadõğõnõ belirterek Ada- let Bakanõ Mehmet Ali Şahin ile görüşmek istedi. Bakan Şahin ile görüştürülmeyen 115 TAYAD üyesi Abdi İpekçi Parkõ’nda açlõk grevine başladõ. Abdi İpekçi Parkõ’nda 3 gündür eylem yapan TAYAD’lõlar adõna okunan basõn açõklamasõnda, Ada- let Bakanlõğõ’nõn 22 Ocak 2007 ta- rihinde çõkardõğõ genelge nede- niyle ölüm oruçlarõna ve oturma eylemlerine ara verildiği belirti- lerek genelgenin “Yer yok, per- sonel yok” gibi gerekçelerle uy- gulanmadõğõ belirtildi. Sohbet hakkõnõn uygulanmasõ istemiyle 3 gündür açlõk grevi ve oturma ey- lemi yapõldõğõ anõmsatõlan açõk- lamada, genelgenin bir an önce uygulanmasõ istendi. TAYAD üyeleri İstanbul’da da gazetemizi ziyaret ederek hapis- hanelerdeki tutuklu ve hükümlü- lerin sorunlarõnõ dile getirdi. TA- YAD sözcüsü Mehmet Güvel, F tipi cezaevlerindeki ölüm oruçla- rõnda 122 kişinin hayatõ pahasõna elde ettiği sohbet hakkõnõn çeşit- li bahaneler üretilerek uygulan- madõğõnõ belirterek “Çok ağır bedeller sonucu kazanılan bir hakkın uygulanmasını istiyo- ruz’’ dedi. Güvel, şöyle konuştu: “Şu anda başlattığımız açlık grevinin sorumlusu Adalet Ba- kanlığı ve AKP iktidarıdır. Ken- di yasasına uymamak, söz verip de tutmamak, bir şeyin zulüm olduğunu kabul etmesine rağ- men bu zulmü yapmaya de- vam etmek hangi anlayışın han- gi ahlakın ürünüdür. Sohbet hakkının uygulanması istemi- mizi iletmek için Türkiye’nin dört bir yanından Abdi İpekçi Parkı’na geldik, ancak ne yazık ki kabul edilmiyoruz. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile görüştürülmememiz nedeniyle açlık grevi eylemine başladık. İs- teklerimiz yerine getirilmezse cezaevlerinde tekrar ölüm oruç- ları başlayabilir. Biz bundan korkuyoruz.” TAYAD’lılaraçlıkgrevinde F tipi cezaevlerinde 10 saatlik sohbet hakkının uygulanmadığını belirten ve bu nedenle Adalet Bakanı’yla görüşmek isteyen TAYAD üyeleri, bakanla görüştürülmeyince açlık grevine başladılar. Akreditasyon davasõ Türkiye Gazeteciler Sendikasõ, akreditasyonu iptal edilerek Başbakanõ takip etmesi engellenen Sultan Özer için yürütmeyi durdurma davasõ açtõ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye Gazeteciler Sendikasõ (TGS) Ankara Şube Baş- kanlõğõ, Başbakanlõk Ba- sõn Merkezi’nin bazõ ga- zetecilerin akreditasyo- nunu yenilememesine ilişkin, gazeteci Sultan Özer adõna yürütmeyi durdurma istemiyle Böl- ge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. TGS Ankara Şube Başkanõ Turgut Dede- oğlu, gazeteci Özer ve TGS üyeleriyle Bölge İdare Mahkemesi önünde yaptõğõ açõklamada, akre- ditasyon iptalinin, “sade- ce gazetecileri meslek- lerini yapmaktan alı- koymadığını, aynı za- manda halkın bilgilen- me hakkını da yok say- dığını” söyledi. Başba- kanlõk’õn “kurallara uy- madı” diye akreditas- yonlarõ iptal ettiğini sa- vunan Dedeoğlu, hukuk devletinde herkesin kar- şõsõndakine tahammül et- mesi ve gazeteciler ile gazetecilerden ağzõ ya- nanlarõn haklarõnõ yargõ yoluyla aramalarõ gerek- tiğini kaydetti. Dedeoğlu, “Siyasiler de asker-sivil bürokrasi de medyanın halk adı- na bekçilik yaptığını unutmamalı. Yalan yanlış, abartılı haberci- lik anlayışına verilecek en etkili cevap, bu tür haberleri yapanları tehditle, baskıyla, san- sürleyerek, boykot çağ- rıları yaparak, akredi- tasyon uygulayarak sindirip, yok etmek de- ğildir” dedi. Basõn özgürlüğünden taviz vermeyeceklerini ifade eden Dedeoğlu, “Bugün, hukuk devleti- ne olan güvenimiz so- nucu, Başbakanlık Ba- sın Merkezi’nin yanlış uygulamasını gazeteci Sultan Özer adına İda- re Mahkemesi’ne taşı- yoruz” diye konuştu. Gazeteci Sultan Özer de, “hak gaspıyla karşı karşıya kaldığını” ifade etti. Kendisinin de aralarõn- da bulunduğu 7 gazeteci- nin akreditasyonunun Başbakanlõk tarafõndan yenilenmediğini anlatan Özer, bu durumun, çok keyfi ve sansür biçimin- de bir engellenme oldu- ğunu söyledi. F tipi cezaevlerinde 10 saatlik sohbet hakkõnõn uygulanmadõğõ belirtildi Erdoğan’õn sözlerine CHP, MHP ve AKP’den farklõ değerlendirmeler ve yorumlar geldi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle