01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2008 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Öğretmenler ve TBMM Eğitimime daha ilkokuldan Galatasaray Li- sesi’nde başladığım için, çocukluk ve genç- lik yıllarım, Türk ve Fransız öğretmenlerle geçti. İçlerinde öyleleri vardı ki, onları hep minnet ve şükranla anmışımdır. Geçenlerde, Galatasaray Eğitim Vakfı Baş- kanı olarak camiaya çok şey vermiş olan İnan Ağabey (Kıraç), okulun efsanevi müdü- rü Behçet Gücer hakkında şunları söylü- yordu: - Behçet Bey Fransa’dan en iyi öğretmen- leri getiriyordu. Bu arada çocukların herhan- gi bir kıyaslamada, olumsuz bir izlenim edin- memeleri için, yerli öğretmenleri de büyük ti- tizlikle seçerdi. Patron lakabıyla maruf Behçet Bey, seçi- minde başarılı olmuş olmalı ki, Türk öğret- menlerimizin, başarı konusunda Fransız mes- lektaşlarından hiç de kalır yanları yoktu. Bunlar arasında büyük bir benzerlik vardı. Aslında, ister Fransız olsunlar ister Türk, her iki öğretmen grubu da, kendilerine emanet edileni yüceltmek misyonunu yüklenmişlerdi. Onlara emanet edilmiş olan Cumhuriyetti. Fransızlar “Cumhuriyeti, papazın yerine öğ- retmeni, kilisenin yerine okulu geçirerek kurup sağlamlaştırdıklarını” söylemektedirler. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ise, Cumhuriyet nesillerini öğret- menlerin yetiştireceğini söylüyor ve onlardan fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür kuşaklar ye- tiştirmelerini istiyordu. Atatürk’ün eğitim ordusunun sivil askerle- ri olan Cumhuriyet öğretmenlerini tanıdım, on- ların öğrencisi oldum. Ama benim öğrencilik yaşamım da daha çok, Cevat Fehmi Baş- kut’un, Paydos’unun sahnelendiği dönemde geçmişti. Sahnelenmek sözcüğünü her iki anlamda da kullanıyorum. Gerçekten, Türkiye’de sahne- lenme rekorları kırmış olan Paydos ilk kez İs- tanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelendiğinde ben daha ilkokul öğrencisiydim ve bir öğret- men çocuğu olarak, oyunu büyük bir heyecanla izlemiştim. Öte yandan da yaşamda öğret- menlere karşı aynı oyun sahneleniyordu. Çok partili rejime geçiş, piyasa ekonomisi- nin kurallarının ufaktan ufaktan boy gösterme dönemine giriş ile birlikte, öğretmenin yerinin kutsallığını yitirdiğini, ideallerin yerini “frigi- daire”in aldığını, paranın egemen değer ol- masına doğru hızlı adımların atıldığını görü- yorduk. Tabii bir ilkokul öğrencisi olarak, öğretme- nin kasten geriye itildiğini, öğretmeni Aydınlanmanın öncüsü olarak gören düze- nin, fikri hür vicdanı hür, irfanı hür kuşakları hiç mi hiç hissetmediğini, tam bir berraklıkla gö- remiyordum ama hissetmiyor da değildim. Kasaba eşrafının, türedilerin, hamervah hö- düklerin (bu tanımlamalarla halkı küçümsedi- ğimi düşünenler olursa, Türk halkı ile bu sıfatları özleştirerek asıl küçümseme fiilini işleyenlerin onlar olduğunu söylemeliyim) öğretmeni itip kakmaları o günlerden sonra da sürüp gitti. Gazi Meclisimiz, (1. Meclis) o günlerde ve onu izleyen dönemde bir süre daha bu sıfatı- na uygun olarak, “Gazi’nin öğretmenlerini” el üstünde tutmuştu. Sonrası için aynı şeyi söylemek mümkün de- ğil. Ama 24 Kasım 2008 Öğretmenler Günü’nde, illerin öğretmen temsilcilerini Meclis Başkanı adına kabul eden, Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’nun dünkü konuşması, doğrusu ya içi- mizi ısıttı. Cumhuriyette eğitimin özellikle genç kızla- rımızın eğitiminin önemini vurgulayan Mumcu, konuşmasının bir yerinde şunları söylüyor: “....Saygıdeğer öğretmenlerim, Bizleri yetiştirip bugünlere taşımış öğret- [email protected] CHP milletvekili Arat, istifayõ düşünmediğini ve konuyu parti içinde tartõşmaya devam edeceğini söyledi Çarşaf atõşmasõ sürüyor HALUK KOÇ: CHP’liler biatetmez, sorgular CEMİL CİĞERİM SAMSUN - CHP’nin 32. Kurul- tayõ’nda genel başkanlõğa aday olan Samsun Milletvekili Haluk Koç, CHP tabanõnõn kendilerine dikte ettirilen fikirleri kabullenmeyeceğini söyledi. Koç, “CHP’liler hiçbir zaman kendilerine verilen ilke ve fikirlerle yönlendirilen insan- lar olmamışlardır. Eleştirirler, biat etmezler, sorgular, tepeden inecek her şeye ‘evet’ diyecek in- san değildirler” dedi. Çarşamba’da düzenlenen parti toplantõsõnda konuşan Koç, genel başkanlõğa macera olsun diye aday olmadõğõnõ ifade ederek “Siyasetin parti içerisinde özgürleştirilmesi arayışı elbette benim de kişisel öz- lemimdi, ama tek başına yola çık- madım. Partiyi yıkacak, zarar verecek eylemlerin önderliğini yapmadım. CHP’nin ahlakından da hiçbir zaman ayrılmadım. Ya- şadığımız olayları sineye çektim” diye konuştu. CHP’nin herkesi kucaklamasõ ge- rektiğini vurgulayan Koç, “Parti- mizin, ülke gerçeklerini görerek; köylünün sıkıntılarıyla, esnafın so- runlarıyla ilgilenerek bunlara çö- züm önerileri de getirecek bir parti olması için uğraşacak hak- kı kendimde hâlâ görüyorum. ‘Ortak akõl’ diyorum. Herkesle kucaklaşmak istiyorum. Kimsenin partiye küsmeye, uzak durmaya hakkı yoktur” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP’de “çarşaf açılımı” tar- tõşmasõ büyürken bu açõlõma tepki gösteren İstanbul Milletvekili Nec- la Arat “istifayı düşünmediği- ni” söyledi. Arat, “Bizim seçme- nimiz sessiz kalır, ama sessiz to- kat atar” uyarõsõnda bulundu. CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal’õn İstanbul’da kara çarşaflõ ka- dõnlara parti rozeti takmasõyla baş- layan süreçte parti içinde tartõşma- lar yaşanõyor. İstanbul Milletveki- li Necla Arat, bu açõlõma tepki gösterirken İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin ile atõşmalarõ sürü- yor. Arat, Tekin’in kendisini “tom- baladan seçildiler” diye suçlama- sõna sert tepki gösterdi. Tekin’in “En kısa zamanda Necla Ha- nım’la İstanbul’da üyemiz olan türbanlı, çarşaflı kadınları bir araya getireceğim” sözlerine de Arat, “İl başkanının böyle bir zahmete girmesine gerek yok. 15 yıl öncesinden beri bu kadın- larla barış, karşılıklı sevgi saygı içinde çalışan biriyim. Ben doğ- rudan çarşaflı kadını hedef al- mıyorum, bunun arka planında- ki politik gösteri ve tartışılmadan, karar mekanizmalarından geç- meden empoze edilmesi beni ra- hatsız ediyor. Biz yıllar yılı bu ka- dınlarla çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. İl başkanımız, benim görüşlerimin Başbakan’la para- lel olduğunu söylüyor. Bunu da şiddetle reddediyorum. Partinin genel felsefesine, geleneklerine, tarihine aykırı bir durumla ilgi- li görüşlerimi ifade ediyorum” karşõlõğõnõ verdi. Konunun parti tabanõnda tartõşma yarattõğõnõ vur- gulayan Arat, “Olmasa iyiydi. Ben bu işin uzamasını istemiyo- rum, kendi aramızda halledelim istiyordum. Ama günlerdir beni gündeme getiriyor arkadaşlar. Ben de cevap hakkımı kullanı- rım. Milletin oyunu aldım, mil- letin büyük kısmı bu konuda ko- nuşulmasını istiyor. Bu konuyu ilk parti meclisi toplantısında konuşacağız” dedi. Arat, “İstifayı düşünüyor mu- sunuz” sorusuna “Hayır, düşün- müyorum. Yarın (bugün) grup- ta genel başkanı bir kez daha din- lemek istiyorum. Birlikte konuş- mamız ve birlikte çözüm bul- mamız gerektiği düşüncesiyle hareket edeceğim. Arkadaşlarla konuşacağım, tartacağım” yanõ- tõnõ verdi. Arat, CHP’li kadõn mil- letvekillerinin tavrõ nedeniyle “ha- yal kırıklığına uğradığını” söy- lerken “Bizim seçmenimiz sessiz kalır, ama sessiz tokat atar” uya- rõsõnda bulundu. Baykal’õn İstanbul’da kara çarşaflõ kadõnlara parti rozeti takmasõyla başlayan süreçte parti içinde tartõşmalar yaşanõyor. Bu görüntüleri eleştiren İstanbul Milletvekili Necla Arat diğer kadõn vekillerin tavrõ nedeniyle hayal kõrõklõğõ yaşarken, ‘‘Ben doğrudan çarşaflõ kadõnõ hedef almõyorum, bunun arka planõndaki politik gösteri ve tartõşõlmadan, karar mekanizmalarõndan geçmeden empoze edilmesi beni rahatsõz ediyor’’ diyerek tartõşmayõ sürdüreceğinin mesajõnõ verdi. BU HAFTA DÜZENLENECEK TÖRENLE CHP’YE KATILMASI BEKLENİYOR Karayalçın SHP’den istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin Ankara belediye başkan ada- yõ olmaya hazõrlanan SHP Genel Baş- kanõ Murat Karayalçın, dün bu süre- ci resmen başlatarak partisinden istifa etti. Karayalçõn’õn bu hafta genel mer- kezde düzenlenecek törenle CHP’ye üye olmasõ bekleniyor. SHP Parti Meclisi’nin hafta sonu ya- põlan toplantõsõnda Karayalçõn’õn aday- lõğõ onaylandõ. SHP Genel Sekreteri Uğur Cilasun, “Genel başkanımızın, Ankara büyükşehir belediye başkan adaylığı, partimizin hedef küçültme- si anlamına gelmemektedir. Tam ter- sine, somut kazanımlardan hız alarak yeni atılımlar yapabilme olanağı or- taya çıkacaktır” dedi. Karayalçõn, gelinen noktayla ilgili ola- rak “Arkadaşlarımın adaylığım ko- nusunda desteğini aldım. PM’de iki arkadaşımızın karşı oyu oldu. Süre- ci başlatıyorum” dedi. Karayalçõn, ortak çalõşmanõn nasõl yürütüleceğinin belirlenmesi için CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal ve Genel Sekreter Önder Sav’la görüşeceğini bil- dirdi. Karayalçõn dün bir süre önce TÜRMOB Genel Başkanlõğõ’na seçilen Masum Türker’i ziyaret ederek başa- rõ dileklerini aktardõ. Türker, Karayal- çõn’a “Sizin Ankara Büyükşehir Be- lediye Başkanlığı için aday olmanız çağdaş, demokrat herkes için sevin- diricidir” dedi. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Karayalçõn, “Bugün itibarıyla SHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılıyorum” açõklamasõnõ yaptõ. Karayalçõn, CHP’ye ne zaman geçeceğine yönelik soru üzerine, sürecin başladõğõnõ ve önü- müzdeki günlerde tamamlanacağõnõ söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başka- nõ Melih Gökçek’in kendisini canlõ ya- yõnda tartõşmaya davet ettiğinin anõm- satõlmasõ üzerine Karayalçõn, “Ben 2004’te bu tartışmanın olmasını is- temiştim, ama Sayın Gökçek tercih et- memişti. Herhalde bir bildiği vardır. Bunu değerlendirmek lazım” karşõlõ- ğõnõ verdi. CHP’nin bugünkü grup toplantõsõnda da partiye katõlõmlar olacak. Eski ba- kanlardan Ercan Karakaş ile sanatçõ Arif Sağ ve bazõ belediye başkanlarõ bu- gün törenle CHP’ye katõlacak.Murat Karayalçın PARTİ MECLİSİ VİZE VERDİ DSP, Sarıgül’e kapıları açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Parti Meclisi (PM), yerel seçimlerde yine aynõ bölgeden aday göstermeyi planladõğõ Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarıgül’e dönüş yolunu açtõ. DSP PM, daha önce partiden ayrõlan Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarõgül’ün partiye dönüş başvurusunu dünkü toplantõsõnda değerlendirdi. Toplantõda Sarõgül, DSP kurucularõndan ve eski MYK üyesi Halil Derici, eski DSP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Dursun Ali Sönmez ve eski milletvekili Prof. Dr. Gökhan Çapoğlu’nun partiye dönüş istekleri kabul edildi. DSP, Sarõgül’ü yine Şişli’den belediye başkanlõğõna aday gösterecek. Toplantõda ayrõca Masum Türker’den boşalan genel sekreterliğe İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız getirildi. menlerimize şükranla- rımı sunuyor, aramız- dan ayrılanları rahmet- le anıyorum. Siz öğretmenlerimi- zin layık olduğu insan- ca yaşama düzeyini sunmak, eğitim siste- minin Başöğretmeni- mizin bize hedef olarak gösterdiği düzeyde ol- masını sağlamak TBMM’nin önde gelen görevlerinden biridir. Bu görevin yerine ge- tirilmesinde kusur var- sa ben Meclis adına özür diliyorum; ama bu eksik ve kusurların aşıl- masında inanıyorum ki, Yüce Meclis gereken çabayı gösterecektir. Bunun takipçisi olaca- ğımdan emin olabilir- siniz...” Gerçekten de, öğ- retmenlerin yasama- nın ağzından bunları duymaya ihtiyacı vardı. Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’nun ağ- zına sağlık. Herhalde dün bu ko- nuşmayı izleyen öğ- retmenler, öğrencileri Mumcu ile iftihar et- mişlerdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle