Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
kultur@cumhuriyet.com.tr
HAFTANIN SANAT ÇİZELGESİ
ANKARA
Küçük Tiyatro’da, “Küçük
Bir Mucize” adlõ çocuk oyunu 2
ve 3 Aralõk’ta saat 11.00’de, “Pinti Hamit” 2-7
Aralõk tarihleri arasõnda, cumartesi günleri saat
15.00 ve 20.00’de, pazar günleri saat 15.00’te,
diğer günlerde de saat 20.00’de. (0 312 311 11 69)
Akün Sahnesi’nde, “Fosforlu Cevriye” 2-7
Aralõk tarihleri arasõnda cumartesi günleri saat
15.00 ve 20.00’de, pazar günleri saat 15.00’te,
diğer günlerde de saat 20.00’de. (0 312 427 19 71)
Altındağ Tiyatrosu’nda, “Kõrmõzõ Başlõklõ
Kõz” adlõ çocuk oyunu, 26, 27 ve 30 Kasõm’da saat
11.00’de, “Ayyar Hamza” 25 Kasõm - 7 Aralõk
tarihleri arasõnda, cumartesi günleri saat 15.00 ve
20.00’de, pazar günleri saat 15.00’te, diğer
günlerde de saat 20.00’de. (0 312 316 59 02)
Stüdyo Sahnesi’nde, “Bir Delinin Hatõra
Defteri” 25 ve 28 Kasõm’da, 2 ve 5 Aralõk’ta saat
20.00’de. (0 312 397 30 24)
İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde,
“Giordano Bruno” 29 Kasõm’a dek saat 20.00’de,
“Kanlõ Nigar” 3, 4 ve 6 Aralõk’ta saat 20.00’de.
(0 312 346 03 55)
Oda Tiyatrosu’nda, “Japon Kuklasõ” 29
Kasõm’a dek saat 18.30’da, “Hüzzam” 2-6 Aralõk
tarihleri arasõnda saat 18.30’da. (0 312 311 11 69)
Çayyolu 125. Yıl Sahnesi’nde, “Genç
Osman” 2-7 Aralõk tarihleri arasõnda,
cumartesi günleri saat 15.00 ve
20.00’de, pazar günleri saat 15.00’te,
diğer günlerde de saat 20.00’de.
(0 312 240 00 91)
Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, “Töre”
cumartesi - pazar günleri saat 15.30’da, “Devir Taş
Devri” adlõ çocuk oyunu cumartesi - pazar günleri
saat 13.00’te. (0 312 417 76 76)
Ekin Sanat Merkezi’nde, Canlar Tiyatrosu
tarafõndan hazõrlanan “Yangõn Yeri Maraş” adlõ
oyun, 28 Kasõm’da saat 20.00’de.
(0 312 419 56 56)
İZMİR
İzmir Devlet Tiyatrosu’nun “Bir Daha Çal
Sam” adlõ oyunu Konak Sahnesi’nde 25 -30 Kasõm
tarihleri arasõnda saat 20.30’da, cuma ve cumartesi
saat 14.00’te, “Üçkâğõt” adlõ oyunu Karşõyaka
Ragõp Haykõr Sahnesi’nde, ‘Misafir’ adlõ oyunu
27 - 30 Kasõm tarihleri arasõnda saat 20.30’da cuma
ve cumartesi saat 15.00’te.
(0 232 483 50 35 - 369 64 87)
ADANA
Büyükşehir Belediye Tiyatrosu
rejisörlüğünü Ali Hürol’un yaptõğõ, ‘Bit Yeniği’adlõ
iki perdelik oyunu, salõ, çarşamba ve cumartesi
günleri 20.00’de ABB Şehir Tiyatrosu’nda
sahneliyor. (0 322 455 38 33)
ANKARA
Feyza İlkyaz - resim - 28 Kasõm’a
dek - Ziraat Bankasõ Kuğulu Sanat
Galerisi’nde. (0 312 466 05 40)
Mustafa Ata - resim - 29 Kasõm’a dek -
Helikon Sanat Galerisi’nde. (0 312 441 78 01)
Nadide Akdeniz - resim - 29 Kasõm’a dek -
Nurol Sanat Galerisi’nde. (0 312 468 86 70)
Hüseyin Macar - resim - 29 Kasõm’a dek -
Bude Sanat Galerisi’nde. (0 312 418 18 81)
Ankara Beyaz Sanat Karması - karma
resim - 30 Kasõm’a dek - Ankara Beyaz Sanat’ta.
(0 312 439 64 20)
Hülya Koçulu - resim - 30 Kasõm’a dek -
Karaca Sanat Galerisi’nde. (0 312 468 42 02)
Eren Eyüboğlu - resim - 30 Kasõm’a dek -
IC Sanat Galerisi’nde. (0 312 417 82 64)
Haluk Topaloğlu - resim - 30 Kasõm’a dek -
Hacettepe Üniversitesi Ahmet Göğüş Sanat
Galerisi’nde. (0 312 305 12 72)
Turgut Akan - resim - 3 Aralõk’a dek - Medya
Sanat Galerisi’nde. (0 312 428 39 55)
Bedri Baykam - resim - 4 Aralõk’a dek -
Galeri Artist’te. (0 312 439 21 21)
Dilek Alkan Özdemir - seramik - 4 Aralõk’a
dek - Anadolu Ajansõ Genel Müdürlüğü Sanat
Galerisi’nde. (0 312 231 70 00)
Yaprak Berkkan - resim - 5 Aralõk’a dek -
Valör Resim Galerisi’nde. (0 312 442 00 72)
Orhan Algök - heykel - 6 Aralõk’a dek - Sevgi
Sanat Galerisi’nde. (0 312 441 26 34)
Tomris Çavdar - kolaj - 7 Aralõk’a dek -
Cumhuriyet Gazetesi Sanat Galerisi’nde.
(0 312 442 30 50)
Vezhdi Rashidov&Vadim Rashidov -
resim - 15 Aralõk’a dek - Armoni Sanat
Galerisi’nde. (0 312 440 43 24)
1955 - 2008 - heykel - 17 Aralõk’a
dek - Galeri Nev’de. (0 312 437 93 90)
Savaş Dinçel’i Anma Sergisi -
karikatür - 19 Aralõk’a dek - Nezih
Danyal Karikatür Vakfõ Galerisi’nde.
(0 312 229 84 83)
İZMİR
İş Bankasõ’nõn “Bir Kumbara Öyküsü” -sergisi-
14 Aralõk’a dek İş Bankasõ İzmir Sanat
Galerisi’nde. (0 232 482 09 09)
Adnan Turani’nin - resim sergisi - 21 Kasõm’a
dek Atölye Akademist Galeri ve Stüdyo’da.
(0 232 464 50 94)
Hatice Aydoğan’õn resim sergisi 22 Kasõm’a dek
İzmir Devlet Resim Heykel Müzesi’nde.
(0 232 482 03 93)
Pierre Cornuel’in illüstrasyon sergisi
29 Kasõm’a dek Fransõz Kültür Merkezi’nde.
(0 232 463 69 79)
Temür Köran’õn resim sergisi 19 Aralõk’a dek
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfõ Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi’nde. (0 232 422 65 32)
ADANA
Ahmet Yeşil’in 13. Kare Uluslararasõ Sanat
Festivali kapsamõnda 75. Yõl Sanat Galerisi’ndeki
sergisi 5 Aralõk gününe dek izlenime açõk.
(0 322 455 38 33)
MERSİN
Ressam Naime’nin yağlõboya resim sergisi
4 Aralõk tarihine dek İSK Teoman Ünüsan
Galerisi’nde izlenebilecek. (0 324 238 10 88)
Senem Karal’õn ‘Senem’in pimpirleri’ adlõ
yağlõboya resim sergisi 4 Aralõk gününe dek, İSK
M. İlhan/A. Uğural Sanat Galerisi’nde görülebilir.
(0 324 238 10 88)
ANKARA
CSO Konser Salonu’nda,
Cumhurbaşkanlõğõ Senfoni
Orkestrasõ’nõn şef Rengim
Gökmen’in yönetiminde vereceği “Ernst
Pretorius’u Anma Konseri”, 28 Kasõm’da saat
20.00’de. (0 312 309 13 43)
BSO Konser Salonu’nda, Bilkent Senfoni
Orkestrasõ’nõn şef Işõn Metin yönetiminde
vereceği “Eğitim Konseri” 28 Kasõm’da saat
20.00’de. (0 312 290 22 82)
İZMİR
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nõn şef
Yalçõn İbrahimov yönetimindeki konseri -
28 Kasõm saat 20.00’de İsmet İnönü Kültür
Merkezi’nde. (0 232 441 09 02)
MERSİN
Mersin Devlet Opera ve Balesi bugün
20.00’de ‘Çanakkale’de Zaman’ adlõ müzikli
oyunu sahneleyecek. Çarşamba günü 20.00’de G.
Verdi’nin, ‘La Traviata’ operasõ, perşembe günü
20.00’de ise ‘Ayõn Etkinliği’yle sahne
alacak olan MDOB sanatçõlarõ,
cumartesi günü 20.00’de ‘Ballade’ ve
‘Requiem’ adlõ konserlerle
sanatseverlerin karşõsõna çõkacak.
(0 324 238 37 52)
ADANA
Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nõn,
28-29 Kasõm tarihlerindeki ‘‘Hacõ Sabancõ’yõ
Anma’’ konserlerini Şef Emin Güven Yaşlõçam
yönetecek. Perihan Nayõrtan (soprano) ve Gökhan
Koç’un (bariton) solistlik yapacağõ, ÇDSO
sanatçõlarõnõn eşlik edeceği konserlerde, G. Verdi,
P. Mascagni, M. Mussorgski ve P. İ.
Çaykovski’nin eserleri seslendirilecek.
Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’ndaki konserler
cuma 20.00, Cumartesi 11.00’de gerçekleşecek.
(0 322 454 50 18)
Çukurova Müzik Dostları Derneği’nin
bugün saat 20.00’deki konuğu Mersin
Üniversitesi Akademik Oda Orkestrasõ. Sabancõ
Kültür Merkezi’ndeki konserde ünlü bestecilerin
eserleri seslendirilecek. (0 505 257 02 07)
ANKARA
Milli Kütüphane’de,
Vehbi Koç Ankara
Araştõrmalarõ Merkezi ve
Milli Kütüphane Başkanlõğõ
tarafõndan düzenlenen ve
yazar Mustafa Şerif
Onaran’õn şiirler üzerine
yorum yaptõğõ, tiyatro
oyuncusu Rüştü Asyalõ’nõn
şiirler okuduğu “Şiir
Günleri” çerçevesinde
gerçekleştirilen “Şair
Sultanlar” müzikli özel
programõ, 28 Kasõm’da saat
16.00’da. (0 312 212 62 00)
ANKARA
Ankara Opera
Sahnesi’nde, “Manon
Lescaut” 26 Kasõm’da
ve 3, 22 Aralõk’ta saat
20.00’de, “Çalõkuşu” 27 Kasõm’da saat 20.00’de, “MDT Kõş”
29 Kasõm’da saat 20.00’de. “Aşk-õ Memnu” 1 Aralõk’ta saat
20.00’de, “Giselle” 4 ve 18 Aralõk’ta saat 20.00’de,
“4. Murat” 6 Aralõk’ta saat 14.00’te, 15 Aralõk’ta saat
20.00’de, “BDT - Töre” 6 Aralõk’ta saat 20.00’de, 20
Aralõk’ta saat 14.00’te, “Bin Kalp Atõşõ” 13 Aralõk’ta saat
14.00’te, 29 Aralõk’ta saat 20.00’de, “Cosi Fan Tutte”
20, 24 Aralõk’ta saat 20.00’de, “Anna Karenina”
27 Aralõk’ta saat 20.00’de. (0 312 324 68 01)
Operet Sahnesi’nde, “Rita - Susanna’nõn Sõrrõ”
30 Kasõm’da saat 14.00’te, “Öylesine Bir Dinleti” yarõn
ve 16, 23, 30 Aralõk’ta saat 20.00’de, “Ayhan Baran
Konseri” 2 Aralõk’ta saat 20.00’de, 21 Aralõk’ta saat
20.00’de. (0 312 324 68 01)
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2008 PAZARTESİ
12 KÜLTÜR
CMYB
C M Y B
Sanatõn insanõn toplumsallaşmasõnda asla başka bir şey tarafõndan doldurulamayacak bir yeri var
Kriz günlerinde sanat
Bize de uğrar mõ uğramaz mõ, etkiler
mi etkilemez mi derken, sonunda eko-
nomik kriz gelip gündemin başköşesi-
ne çöreklendi. Basõnda ve televiz-
yonlarõn haber bültenlerinde derhal bir
‘kriz başlığı’ oluştu. Felaket senaryo-
larõ hayatõmõzõn bir parçasõ oldu, sokakta
da başlõca sohbet konusu haline geldi.
Konunun ekonomik yanõnõ, piyasalarõn
niye batõp niye çõktõğõnõ, borsa en-
dekslerinin bir demeçle nasõl sõçrayõp
bir başka demeçle nasõl Sisyphos’un ka-
yasõ gibi tepeden aşağõ tekerlendiğini
ayrõntõlarõyla anlamam da, anlatmam da
olanaksõz. Ama iyi anladõğõm bir şey
var: Sistemin bu çõlgõn dansõ içinde dün-
yanõn tüm kapitalist devletleri büyük
bankalarõ, uluslararasõ dev kuruluşlarõ
kurtarma çarelerini düşünürken, kaya
her zamanki gibi yine bizim tepemize
inecek ve onu düştüğü yerden kaldõrõp
tekrar yokuş yukarõ taşõma konusundaki
acõlõ gayret yine bizlerden beklenecek.
Peki, bu arada sanatõn ve sanat ku-
rumlarõnõn başõna neler gelecek?
Sanatın yeri
Sorularõn havada uçuştuğunu görür
gibiyim: İşsizlik her gün artarken sa-
natõn durumunu tartõşmanõn anlamõ var
mõ? İnsanlar evlerine nasõl ekmek gö-
türeceklerini düşünürken sanat ku-
rumlarõnõn başõna neler geleceği kimi
niye ilgilendirsin?
Bu tür yanlõş sorularõn iki temel ne-
deni var: 1) Siyasetin ve genelde top-
lumun sanata bakõşõnda ciddi bir eroz-
yon ve araçsallaştõrma yaklaşõmõ söz
konusu; bu durum, ‘sanatsızlaşan bir
toplum’ yaratõyor; 2) Sanatõn kendi-
ni tanõmlayõşõnda, piyasa kurallarõna ve
‘yeni dünya düzeni’nin düşünsel yan-
sõmalarõna uyum sağlama kaygõsõndan
kaynaklanan ciddi bir sapma ve değer
yitimi söz konusu; bu durum, ‘top-
lumdan ve toplumsallıktan giderek
uzaklaşan bir sanat’ yaratõyor.
Oysa sanatõn insan denen varlõğõn
kültürel oluşumunda, toplumsallaş-
masõnda ve bireysel yaratõcõlõğõnda
asla başka bir şey tarafõndan dolduru-
lamayacak bir yeri var.
Sanat ve eğitim
Bu etki insan yaşamõnõn iki ayrõ ev-
resinde, hem çocukluk hem yetişkinlik
dönemlerinde sürdüğü için ayrõ bir
öneme sahip. Çocuğun kişiliğinin ge-
lişme döneminde, özellikle de eğitim
süreci içinde gerektiğince yer verilen
sanat etkinlikleri düşünen, sorgula-
yan, yaratõcõ bireylerin oluşmasõnda bü-
yük bir pay sahibi oluyor. Yetişkin in-
sanda ise tüketim toplumu kalõplarõnõn
dõşõna bir an için de olsa çõkmayõ, ev-
rene, dünyaya ve insana farklõ bir yer-
den, farklõ bir gözle bakmayõ sağlaya-
bildiği oranda, sanatõn ‘eğitim-olu-
şum’ sürecine katkõsõ sürüyor. Top-
lumsal yaşamda barõşõn, uzlaşõ kültü-
rünün, hoşgörünün, farklõlõklarõ bir
zenginlik olarak kabul etme yönelişi-
nin, ancak daha ‘sanatlı bir toplum’
çerçevesinde öne çõkabileceği görülü-
yor.
Bugün siyasette, toplumun genelin-
de, hatta doğrudan sanat dünyasõnda sa-
natsal etkinliği kendi içinde bir amaç
olarak değil, kõsa vadede getiri sağla-
nabilecek bir araç olarak görme eğili-
mi ağõr basõyor. Sanata medya, özellikle
de televizyon üzerinden bakan siyase-
tin ve siyasetçinin ‘popüler’ sanatçõ-
larla bir araya gelip güler yüzlü fo-
toğraflar çektirdiklerine, onlarõ özellikle
seçim dönemlerinde partilerine üye
kaydedip aday gösterdiklerine, siyasi
parti mitinglerinin açõk hava konser-
lerine dönüştüğüne sõk sõk tanõk ol-
muşsunuzdur. Peki, şu memlekette
bugüne kadar bir siyasetçinin çõkõp da
Türkiye’de kültür-sanata ayrõlan büt-
çeyi şu oranda arttõracağõm diye oy is-
tediğini gördünüz mü hiç? Tam tersi-
ne, her kriz döneminde ilk kesintiler, ilk
tasarruf tedbirleri kültür-sanat ve ya-
yõncõlõk sektörlerini vurur, ‘vazgeçi-
lebilecekler listesi’nin ilk sõralarõnda
hep bu kalemler yer alõr.
Bu konuda öncelikle siyaset kuru-
munu eleştirmek pek yersiz sayõlmasa
da, sadece ona yüklenmek biraz an-
lamsõz olur tabii... Eğitimi ve eğitim ku-
rumlarõ politikasõnõ belirleyen siya-
setçiler olduğuna göre, ‘sanatsızlaşan
bir toplum’un sorumluluğunda da en
büyük payõn onlara ait olmasõ doğal.
Ama, ya onlara oy verenler? Onlarda,
yani toplumun genelinde daha fazla sa-
nat yönünde bir talep var mõ? Sanatla,
her evin başköşesine kurulmuş be-
yazcam dõşõnda buluşma, onu hem
kendi hayatõnõn, hem de çocuklarõnõn
eğitiminin bir parçasõ yapma yönünde
bir istek, bu yönde siyaset sõnõfõna bir
baskõ var mõ? Ya sanatõn içinde olup da
yaptõklarõ işin toplumsal niteliğini sa-
dece ‘popülerleşme’ ekseninde ta-
nõmlayanlar? Sanata bakõşõn erozyona
uğramasõnda, sanatçõlarõn yaptõklarõ
işi ‘tüketilen bir mal’ olarak görme-
ye başlamasõnõn, insana ve topluma da-
ir bir şeyler söyleme, çağõna tanõklõk et-
me özelliklerini giderek budamasõnõn,
bu nedenle sanatõn toplumsal sahnede
söz hakkõnõ giderek yitirmesinin hiç pa-
yõ yok mu?
Sisyphos’un kayasõnõn tepeden aşa-
ğõ tekerlenip üstümüze düşmesi için,
önce zavallõ Sisyphos tarafõndan ora-
ya kadar çõkarõlmasõ gerekiyor. Hiçbir
kriz de gökten düşer gibi inmiyor te-
pemize. Oyunun kendisinde bir yan-
lõşlõk var. Brecht’in dediği gibi, ilk gö-
rünen gerçeğe aldanmamak, onun ar-
kasõna bakmayõ bilmek gerek.
Sanat bize kriz günlerinde derhal kul-
lanõlacak sihirli reçeteler öneremez
gerçi -siyasetin ve ekonomi yönetim-
lerinin de hem bizde hem de dünyada
neyi ne kadar önleyebildikleri de gö-
rüldü ya, hadi neyse!- ama bu krize baş-
ka bir gözle bakma, dünyayõ, toplumu
ve insanõ farklõ bir açõdan görme, oyu-
nun dõşõna biraz olsun çõkma olanağõ
vereceğine kuşkum yok.
Kriz günlerinde de sanatsõz kalmayõn,
kalmayalõm.
aemelmesci@yahoo.fr
Hiçbir kriz
gökten düşer gibi
inmiyor tepemize.
Oyunun kendisinde
bir yanlõşlõk var.
Brecht’in (yanda)
dediği gibi, ilk
görünen gerçeğe
aldanmamak, onun
arkasõna bakmayõ
bilmek gerek.
Gökşin Sipahioğlu’nun sergisi, 2 Aralõk’a dek Notre Dame de Sion Lisesi Sergi Salonu’nda
‘Grand Turc’ten Mayõs 1968YILDIZ ÇELİK
Dünyanõn ilk fotoğraf ajansõ SI-
PA’nõnkurucusu,Fransõzlarõn‘Grand
Turc’ dediği gazeteci Gökşin Sipa-
hioğlu’nun ‘Mayıs 1968: Fotoğraf-
larla Tarih’ başlõklõ fotoğraf sergisi,
Notre Dame De Sion Lisesi Sergi Sa-
lonu’nda izleyicisiyle buluşuyor.
Sergide, Sipahioğlu’nun bu yõl
Moskova, Barcelona ve Perpignan’da
da sergilenen, Paris’teki 1968 öğren-
ci olaylarõnõ bir yabancõ gazetecinin
gözünden yansõttõğõ siyah-beyaz fo-
toğraflarõ yer alõyor. Salonda 400 fo-
toğraftan oluşan bir saydam gösteri-
si de sürekli olarak dönüyor.
Paris’de iki yõlda bir düzenlenen
“Mois de la Photo” (Fotoğraf Ayõ)
çerçevesinde, ‘Maison Europeenne
delaPhotograhie’dede(AvrupaFo-
toğraf Evi) şu anda 36 fotoğraftan
oluşan bir Sipahioğlu sergisi sür-
mekte.TürkiyeParisBüyükelçisiOs-
man Korutürk ile Sipahioğlu’nun
yetiştirdiği Fransõz ve Türk Foto
muhabirlerinin de katõlõmõyla açõlan
sergide, bazõlarõ ilk kez renkli görü-
len fotoğraflar arasõnda, sanatçõnõn
1962’deki ‘Füze Krizi’ sõrasõnda
Küba’ya girmeyi başaran tek Batõlõ
gazeteci olarak yaptõğõ röportaj, Pa-
ris 1968 öğrenci olaylarõ ve Çin’de
Kültür Devrimi sõrasõnda çektiği fo-
toğraflarõ yer alõyor.
Sergiyle eşzamanlõ olarak ‘Editi-
on de l’Oeil’ Yayõnevi Sipahioğlu
için‘LesCarnetsdelaCreation’di-
zisinde bir kitapçõk yayõmladõ.
Fransõz Kültür Bakanõ’nõn 2003’te
‘Sanat ve Edebiyat’, dönemin Cum-
hurbaşkanõ Jacques Chirac’õn
2007’de ‘Chevalier de la Legion
d’Honneur’ nişanlarõ verdiği Sipa-
hioğlu’nun İstanbul’daki sergisi 2
Aralõk’a kadar açõk.
Sergide, Gökşin Sipahioğlu’nun Paris’teki 1968 öğrenci olay-
larını bir yabancı gazetecinin gözünden yansıttığı siyah-beyaz
fotoğrafları yer alıyor.
PERA FEST ETKİNLİKLERİ
Eleştirinin iki
ustasına selam
ZEYNEP ALTAY
Pera Fest etkinlikleri
kapsamõnda önceki
akşam Yapõ Kredi
Kültür Sanat
Merkezi’nde
“Eleştirinin iki ustası
Fethi Naci ve Mehmet
H. Doğan” başlõklõ bir
söyleşi yapõldõ. Dünya
Gazetesi Kitap Eki
yönetmeni Faruk
Şüyun’un yönettiği
söyleşiye eleştirmen
Ahmet Oktay,
gazetemiz Kitap Eki
yönetmeni Turhan
Günay ve Şiir Atlasõ
sayfasõnõ yöneten Prof.
Dr. Cevat Çapan
katõldõ.
Ustalarõ büyük bir
saygõ ve özlemle anan
katõlõmcõlar, onlarõn
dürüstlüğünü, düşünce
namusunu,
çalõşkanlõğõnõ anõlarla
dile getirdiler. Fethi
Naci’nin roman,
Mehmet H. Doğan’õn
şiirde yoğunlaşan
eleştirmenliklerinde
ortak ölçütün dostlukla
eleştirmenliği
karõştõrmamalarõ
olduğunda birleştiler.
Fethi Naci’nin siyasi
yeterliliğinin de üst
düzeyde olduğunu, tüm
renkleriyle yaşamla
buluşan eleştiriyi,
Marksist eleştiriyi
başlattõğõnõ belirtirken,
o güne kadar Ataç’tan
başka kalem oynatan
yokken Fethi Naci’nin
eleştiri yazdõğõnõ ve
Ataç’õn da ona saygõ
gösterdiğini
anõmsattõlar. Cevat
Çapan, “Yaşamla
özdeşleşmiş eleştiri
geleneğini başlatan
Fethi Naci,
edebiyatımızın okura
ulaşmasında,
sorgulayan okur
kazanmasında öncü
oldu” saptamasõnõ
yaparken, Ahmet
Oktay “Biz burada
onları sevgi ve
saygıyla anıyoruz.
Eleştiriyi dışta
bırakıyorum” diye
konuşuyordu. Söyleşi,
Ahmet Oktay’õn
Adorno’dan
alõntõladõğõ “Yanlış
hayat doğru
yaşanmaz” sözü ve
Turhan Günay’õn
okuduğu, Fethi
Naci’nin bir kitabõna
ad olan “Dünya
Dedikleri Bir
Gölgeliktir”
türküsüyle noktalandõ.
Pera Fest 2008
etkinliklerinde yarõn
Pera Müzesi’nde saat
19.00’da yapõlacak
“Kültürümüzün
Belleği Metin And”
başlõklõ söyleşiye Prof.
Özdemir Nutku, Prof.
Sevda Şener, Ayşegül
Sönmez ve yazarõmõz
Zeynep Oral
katõlacak. İtalyan
Kültür Merkezi’nde
21.00’de ise ‘Cihat
Aşkın Ensemble’
konseri var.
www.perafest.com
Eskişehir Belediyesi Şehir Operasõ
‘Yusuf ile Züleyha’ ile sezonu açtõ
CAN HACIOĞLU
ESKİŞEHİR - Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Şe-
hir Operasõ 2008-2009 sezonunu İzmir Devlet Ope-
ra ve Balesi’nin sahnelediği ‘Yusuf ile Züleyha’ ope-
rasõ ile açtõ. İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafõndan
sahnelenen operaya Büyükşehir Belediyesi Senfoni Or-
kestrasõ Şef Ercan Yenal yönetiminde eşlik etti.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sa-
rayõ’nda iki akşam sahnelenen operanõn ilk gösterimini
izleyen Büyükşehir Belediye Başkanõ Prof. Dr. Yılmaz
Büyükerşen Eskişehir’in Türkiye’de operaya sahip 6.
kent olduğunu hatõrlatarak “Türk operasından seçkin
bir örneği hep birlikte izledik. Halkımızın kültür sa-
nat etkinliklerine ilgisi olağanüstü. Ankara, İstan-
bul, İzmir, Antalya ve Mersin’de yaşayanlar sade-
ce o kentlerin opera ve bale temsillerini izleyebi-
lirken, Eskişehirliler 5 kentin etkinliklerini de izleme
şansı buluyorlar. Kültür Bakanlığı’na ve Devlet Ope-
ra ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne teşekkür borç-
luyuz. Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı
Şan Bölümü de mezunlar veriyor. Umarım bir gün
Eskişehir, Anadolu Üniversitesi mezunlarından
kurulu kendi operasına da sahip olacaktır” dedi.
‘Yusuf ile Züleyha’ operasını İzmir Devlet Ope-
ra ve Balesi sahneledi.