25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 KASIM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Mustafa Kemal ve Türkiye Cumhuriyeti sizce ne anlama gelir? Alevilerin Cumhuriyete bakışı na- sıldır? Pazar günü Ankara Sıhhiye Alanı’nı dolduran on binlerce insan şöyle sesleniyordu: “Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı!” Alevi Bektaşi Federasyonu’nun önderliğinde toplanan on binler, zorunlu din dersleri ve Diya- net’in kaldırılmasını, Sıvas’taki Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesini istiyorlardı. Bir de cemevlerinin “ibadethane” olmasını! Aleviler bu istemlerinde haksız mıydı? Her semte, her mahalleye, neredeyse her so- kağa cami yapıldığı bir dönemde bu istekleri sı- radandı Alevi yurttaşlarımızın. Sağcı, gerici-faşist siyasal oluşumlara destek ve- ren bazı Alevi kuruluşları bu mitingi durdurmak için her türlü faşizan açıklamaları yaptılar... Üstelik “Atatürkçülük” adına! Alevi kültürünü yasaklamak isteyen düşüncenin simgesi AKP’yi bazı Aleviler “demokrasi ve öz- gürlüklerin” odak noktası sanıyorlar. Üç-dört Aleviyi milletvekili yapan AKP, Alevile- rin hiçbir istemini bugüne dek yerine getirmedi. Sıvas katliamının hesabının sorulmadığı, za- manaşımından eli kanlı katillerin ortalıkta dolaştı- ğı bugünlerde Ankara’da yapılan mitinge karşı çı- kanlar, kendi çıkarları peşinde değil mi? Aleviler Laik Demokratik Cumhuriyet’e ve Ay- dınlanma Devrimi’ne sımsıkı bağlıdırlar! Aleviler çağdaş ve uygardır. Gerici-faşist eğitime karşı çıkan Aleviler, Atatürk devrimlerini korur ve kollar! Bugün Türkiye’de şeriata bütçe ayrılıyor, zo- runlu din dersleriyle insan hakları, din ve vicdan öz- gürlüğü çiğneniyor. Ali Balkız’ın belirttiği gibi laik devlet dine ya- tırım yapmaz ama yapıyor! Üstelik camileri bir si- yasi partinin karargâhı haline getiriyor! Türkiye’de yüzlerce Cem ve Kültür Evi var. Ne geçmişteki siyasal iktidarlar ne de bugün AKP buraları yasal görüyor. Bugün Alevi köylerine cami yapılıyor devlet ta- rafından, cemevi değil! Amaç nedir burada? Alevi inancını yok etmek! Alevilerin istekleri öyle fazla değil. Başta belirttiğim gibi ayrımcılığa karşı eşit yurt- taşlık hakkı... İstenilen bu! İnanç olgusu kişiye özeldir. Devlet hiçbir inancı des- teklemez, para vermez. Eşitlik ve özgürlük böyle sağ- lanır. Türkiye’de “laiklik” kavramı sadece anayasada kal- dı. Zorunlu din dersleri bunun kanıtı değil mi? Dini örgütleyen bir anlayış bugün Güneydoğu’da tarikat şeyhleri ve şıhlarıyla yerel seçimlere ha- zırlanıyor. Özellikle Fethullahçılar güçlendikçe güç- leniyor, Başbakan Tayyip Bey bile bu durumdan ra- hatsız oluyor. Din siyasette araç olarak kullanılıyor! Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmak, Ay- dınlanma Devrimi’ni savunmak neredeyse suç öğe- sini oluşturuyor. İnsani istemlerle alanları dolduran Alevileri “Mark- sist” ve “ayrımcı” olarak suçlayan bazı Aleviler, dün değindiğim gibi “AKP kayığında”lar ve işleri tıkırında. AKP’nin eşitlik ve özgürlük anlayışının olmadığı- nı tüm Aleviler görmelidir... Çünkü Aleviler gerici-faşist değil, solcudur, sos- yalisttir, aydınlanmacıdır! Her şey 12 Eylül sonrası başladı... Zorunlu din dersleri konuldu... Tarikat şeyhlerinin dernekleri vakıflaştırıldı... Kenan Paşa ve arkadaşları Alevilere “komünist” gözüyle baktı, en çok Tuncelili Aleviler bundan za- rar gördü. Fethullahçı Zaman gazetesi, Alevi örgütlerinin dü- zenlediği Ankara mitingine katılanları kışkırtmaya yö- nelik yayın yaptı. Neydi manşet haber, anımsatayım: “Sıvas’ı ve Gazi’yi planlayan eller yeni oyun pe- şinde!” Altında bir fotoğraf: “Önce Kürtler şimdi Aleviler tahrik ediliyor!” Fethullahçıların amacı ne? Çok açık: “Mitingi kışkırtıcılara teslim etmek.” Aleviler bu oyuna gelmedi!.. Aleviler ne istiyordu? Hepsini mitingdeki konuş- macılar açıkladı!.. Gazi olaylarını “devlet içinde örgütlü silahlı güç” yapmadı mı? Madımak’ı yobazlar yakmadı mı? Kenan Paşa’nın solcuları, Kemalistleri “vatan hai- ni komünist” olarak görmesi olağandı... Alevi bir bilim insanı ise 12 Eylül darbesinden 28 yıl sonra Ankara’da toplanan “can”ları Marksist- ayrımcı olarak nitelendirdi. Üstelik bu nitelendirmeyi Atatürkçülük adına yaptı. Alevilerin içine sızan kimi “Alevi maskeli” kişiler, Aleviliği asimile etmek, onları parçalamak için çok çaba harcadılar... Bazı bölünmeler geçmişte yaşandı! Aleviler Atatürk devrimlerinin, çağdaşlığın sim- gesidir ve çığlıklarına kulak verilmelidir. Cemevlerinin yasallaştırılması bu denli zor mudur? Alevi köylerine cami yaptırmanın amacı nedir? İki soruya yanıt bekliyorum! POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Aleviler Ne İstiyor?.. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Hükümetin çõkardõğõ 5747 sayõlõ “Bü- yükşehir Belediye Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Ka- nun”un Anayasa Mahkemesi tarafõndan kõsmen onaylanmasõnõn ardõndan, Ma- nisa’daki bazõ yerel yöneticiler, yasanõn uygulanmasõnõn ertelenmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu. 16 başkanõn ilçe seçim kuruluna ver- dikleri dilekçelerde, yasalar uyarõnca mart ayõnda gerçekleştirilecek yerel se- çimin başlangõç tarihinin 1 Ocak 2009 ol- duğuna dikkat çekilirken “Anayasanın 67. maddesinde ‘Seçim kanunlarõnda ya- põlan değişiklikler, yürürlüğe girdiği ta- rihten itibaren 1 yõl içinde yapõlacak se- çimlerde uygulanmaz.’ 5747 sayılı yasa da bu kapsamdadır. Bu nedenle Ana- yasa Mahkemesi’nin onay kararının ertelenmesini arz ederiz” denildi. Başbakanlık 6 gazetecinin akreditasyonunu yenilemedi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakanlõk Basõn Merkezi, Başbakan Tayyip Erdoğan’õ izle- yen bazõ gazetecilere yasak getirdi. Başbakanlõk Basõn Merkezi, bir süre önce gazete, televizyon ve ha- ber ajanslarõna verilen Başbakanlõk muhabiri tanõtõm kartlarõnõ yenile- mek için kurumlardan görevlendi- rilecek muhabirlerin isimlerini is- temişti. Başvurularõn alõnmasõ ve kartlarõn basõmõnõn tamamlanmasõ- nõn ardõndan eskileriyle değiştiril- mesi için muhabirlere çağrõda bu- lunuldu. Ancak kartlarõnõ almaya gi- den altõ gazeteci beklemedikleri bir yanõtla karşõlaştõ. Görevliler bu ga- zetecilere kart verilmeyeceğini söy- ledi. Başvurduklarõ halde kartlarõ ve- rilmeyen gazetecilerle kurumlarõ şöyle: Hasan Tüfekçi-Turan Yıl- maz (Hürriyet), Abdullah Karakuş (Milliyet), Fatma Çözen (Star Tel- evizyonu), Ali Ekber Ertürk (Ak- şam), Sultan Özer (Evrensel). Uygulamanõn yaşama geçmesiy- le birlikte yasak getirilen muhabir- ler önceki günkü Bakanlar Kurulu toplantõsõnõ da izleyemedi. 5 medya kurumu bu muhabirlerin yerine baş- ka muhabirler görevlendirmek du- rumunda kaldõ. Basõn Merkezi’nin 6 gazeteciye akreditasyon kartõ ver- memesinde gazetecilerin Başbakan aleyhine yazdõklarõ haberlerin etki- li olduğu öğrenildi. Başbakanlõk yetkilileri, yasağõn gazetelere değil, gazetecilere getirildiğini ifade etti. Ayrõca kararla, eskiden sarõ basõn kartõ karşõlõğõ verilen “Geçici Baş- bakanlık Kartı” da iptal edildi. Bu durumda Başbakanlõk’ta yapõlan toplantõlarõ sadece Başbakanlõk kar- tõ olan muhabirler izleyebilecekler. Sarõ basõn kartõ olsa bile eğer Baş- bakanlõk kartõ yoksa gazeteciler Başbakanlõk’a alõnmayacak. Gazeteci örgütleri kınadı Avrupa Gazeteciler Birliği Tür- kiye Temsilciliği, Haber-Sen, Çağ- daş Gazeteciler Derneği, Diploma- si Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Foto Muha- birleri Derneği, Parlamento Muha- birleri Derneği, Profesyonel Haber Kameramanlarõ Derneği, Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneği, Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti Ankara Temsilciliği, Türkiye Gazeteciler Sendikasõ’ndan oluşan G-9 gazete- ciler platformundan yapõlan yazõlõ açõklamada “Bu uygulama, mu- halif haberler yapan ve sorularıyla Başbakan’ı rahatsız eden mes- lektaşlarımızın hedef alınmasın- dan başka bir şey değildir” denil- di. Açõklamada, kent dõşõ gezileri sa- dece Başbakanlõk basõn kartõ veri- lenlerin izleyebileceğine ilişkin uy- gulama da eleştirilerek, “Demo- kratik rejimlerde görülmeyecek bu tür uygulamalara son veril- mesi” istendi. Açõklamada, “Mes- lektaşlarımıza dönük uygulama- ları hepimizi hedef almış sayaca- ğımızı ilan ediyoruz” denildi. CHP’li Hüsnü Çöllü de Erdo- ğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdi- ği soru önergesinde akreditasyon uy- gulamasõnõn gerekçelerini sordu. Baykal, Erdoğan’õn ‘Ham meyve yenmez’ sözlerine tepki gösterdi, ‘olgunlaştõrma’nõn nasõl olacağõnõ sordu ‘Anayasayõ yiyecekler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, grup toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada aramõzdan ayrõlõşõnõn 70. yõlõnda Ata- türk’ün ülke çapõnda büyük coşkuyla anõldõğõnõ vurgularken “Bu 10 Kasım’da Atatürk bir başka sahiplenildi. Bu, onun eserine saldıranların toplum tarafından çok iyi kavrandığı- nı gösteriyor” dedi. Bu sözler üzerine salondaki milletvekilleri ve partililer kendisini ayakta alkõşladõ. Baykal’õn gündemdeki konularla ilgili değerlen- dirmeleri de şöyle: ABD seçimleri: Bu seçimle, Irak’a ya- põlan saldõrõnõn yanlõş olduğu tescil edilmiş- tir. Büyük devletler de hata yapabiliyor. Biz CHP’yi bu yanlõş harekete karõşma du- rumundan uzak tut- mayõ başardõk. Ame- rika’da şimdi bu ko- nuda bir pişmanlõk var, Türkiye’yi bu noktadan uzak tut- mayõ başardõk. Washington’dan Ergenekon tepkisi: Nihayet sanõklar hâkim karşõsõnda ifade verme noktasõna geldi. Bu tab- lo dünyadaki hukuk standartlarõ açõ- sõndan iftihar edilecek bir tablo değil. Bu davanõn hukuki değil, siyasi oldu- ğunu başõndan beri söylüyorum. Ame- rikan Kongresi’nde, Ergenekon so- ruşturmasõ uluslararasõ standartlara uymuyor, diye görüş dile getiriliyor. Bunu memnuniyetle gördüm. Bu de- ğerlendirme AB’den önce, ABD’den geliyor. Bu hukuk sürecinin bu konu- larda hassas olan AB tarafõndan da ta- kip edilmesini, değerlendirilmesini bek- lerdik. Sayõn Eruygur’un sağlõk durumu ile ilgili haberler çok üzücü, bu davanõn şimdiden bir kurbanõ haline geldiğini gö- rüyoruz. Bir dram, trajedi yaşanõyor. Ergenekon eprisi: Devletin zirvesinde Ergenekon’un çok doğru teşhis edildiğini memnuniyetle gö- rüyorum. Bu gözlem ve teşhis doğru ama tatbikat, uygulama 1.5 yõldõr insanlarõn şereflerinin, onurlarõnõn, sağlõklarõnõn ayaklar altõna alõndõğõ gerçeğidir. Bir yanda şakalar yapõlõyor, öte yanda bu acõ gerçek işlemeye devam ediyor. Bu da bizim õstõrabõmõzdõr. Umudumuz, bu hukuk skandalõnõn hukuk çerçevesine çekilmesidir. Çek-git diyemezsin: Terör, Başbakan’a “buraya gelme” diye talimat verir hale geldi. Bu tablonun sorumlusu bizzat Başbakan’dõr. Şimdi bir başka yanlõşa düşüyor, çek-git deme noktasõna geliyor. Sen kim oluyorsun, anayasada böyle bir yetki mi var? Kim- se gitmeyecek, sen görevi- ni yapacaksõn, yapamaz- san sen çekip gideceksin. Başbakan’a sorulara devam Kemal Kılıçdaroğlu Türk Telekom’u anlattõ. Asõl buzdağõ suyun al- tõnda duruyor. Bu kadar yanlõşlõğõn bilinçsiz ol- mayacağõna Kõlõçdaroğ- lu’nun aklõ yatmõyor. Bu kadar tezghâh olmaz. Şim- di bir de Sabah-atv satõşõn- da Katar Şeyhi’nin imtiyazlõ ortak olduğunu öğrendik. Başbakan, ba- na cevap vermeyeceğini söylüyor. Ama ben soru sormaya devam ede- ceğim. Bu benim görevim. Gelsin be- raber TV’ye çõkõp tartõşalõm. Ham meyve: Başbakan anayasa değişikliği iste- yenlere, ham meyve yenmez, diyor. Anayasanõn yenmesi söz konusu! Kim olgunlaştõrõlacak, ne pişirilecek, yargõ mõ, medya mõ hazõrlanacak? Söz konu- su olan anayasada dokunulmazlõklarõn kaldõrõlmasõ değil; laikliğin değiştirilmesi, anayasada azõnlõk yaratacak gediklerin açõlmasõdõr muradlarõ. Anayasaya baktım: Başbakan, aynaya baksõn, dedi. Bak- tõm. Şanlõ şerefli Türkiye Cumhuriyeti ta- rihini gördüm, Atatürk’ü gördüm. Hiçbir leke, ah- laksõzlõk, vatana ihanet görmedim. Sen bir aynaya bak, desem üstesinden gelebilir mi? Nereden bak- maya başlayacak? Hikmetyar’õn dizinin dibinden baş- layarak, Deniz Feneri’ne kadar gelirsin. İŞKENCENİN ARTTIĞINA DİKKAT ÇEKİLDİ CHP: Polis şiddeti araştırılsın ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP, polisin uyguladõğõ şiddetin nedenleri ile işkence, kö- tü muamele ve orantõsõz güç kul- lanõmõna karşõ alõnacak önlemlerin belirlenmesi amacõyla Meclis araş- tõrmasõ açõlmasõnõ istedi. CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve arkadaşlarõnca TBMM Başkanlõğõ’na sunulan önergenin gerekçesinde, insan haklarõnõn ta- nõnmasõ, korunmasõ ve geliştiril- mesinin, demokrasinin vazgeçil- mez unsurlarõndan biri olduğu be- lirtildi. Emniyet birimlerinin, gö- revleri sõrasõnda uyguladõklarõ kö- tü muamele, işkence ve orantõsõz güç kullanõmõ nedeniyle sõkõntõlar yaşandõğõ, en temel hak olan yaşam hakkõnõn ihlal edildiği ifade edilen gerekçede, son dönemde, polisin orantõsõz güç kullanmasõna iliş- kin olaylarda önemli artõş olduğu kaydedildi. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 MESLEK ÖRGÜTLERİ KEYFİ YASAĞA TEPKİ GÖSTERDİ Baykal, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un boş G-3 kovanõ toplayan Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek’e “Aman dikkat et, Ergenekon’dan içeri girersin” diye takõlmasõyla ilgili olarak “Devletin zirvesinde Ergenekon’un çok doğru teşhis edildiğini görüyorum ama uygulama 1.5 yõldõr insanlarõn şereflerinin, sağlõklarõnõn ayaklar altõna alõnmakta olduğu gerçeğidir” değerlendirmesini yaptõ. Baykal, anayasa değişikliği isteklerine “Ham meyve yenmez” karşõlõğõnõ veren Erdoğan’a “Demek ki anayasanõn yenmesi söz konusu” diye tepki gösterdi. Kapatılan belediyelere umutışığı YSK’ye başvuru
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle