Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
[email protected]
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2008 ÇARŞAMBA
12 KÜLTÜR
CMYB
C M Y B
DEFNE GÖLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Çürüme
“Çürüyen bir şeyler var Danimarka Krallığı’nda”
Shakespeare, Hamlet oyununda bu dizeyi yazalı dört
yüz yıl geçti.
Hamlet, kral olan babasını öldürüp tahta geçen ve
annesiyle evlenen amcasıyla hesaplaşma içinde olan
Danimarka prensidir.
O zamandan beri, yozlaşmanın ve kötü kokuların or-
taya çıktığı dönemlerde akla gelen ilk sözlerdendir bu
ünlü replik.
Eskiden yaygın satışlı gazetelerin üçüncü sayfa ha-
berleri arasında kendine yer bulan cinayet, tecavüz vb.
suçlar artık birinci sayfalara taşındı.
Her gün yeni yeni tecavüz, öldürme olayları.
Kızlarını öldüren babalar, tarlalarda bulunan çocuk
cesetleri...
Toplumca bir çıldırma sürecine mi girdik?
Akılla, sağduyuyla açıklamanın mümkün olmadığı
olaylar birbirini izliyor.
Oysa on yıllardır ülkemizi yönetenlerin dillerinden düş-
meyen bir söz var: Toplumca hızla kalkındığımız.
Böyle mi oluyor kalkınma?
Hele son altı yılın iktidarı değil mi sürekli sayılar ve-
rip, ülkenin nasıl katlanarak büyüdüğünü, geliştiğini an-
latan?
Böyle mi oluyor katlanarak büyümek?
Bankalar, büyük sanayi şirketleri kârlı yıllar geçirdikleri
zaman ülke kalkınmış oluyor. Sayıların dili böyle söy-
lüyor.
Ya insanlar? Onların kalkınması kapılarına bırakılan
birkaç torba kömür, bir paket makarna, bir paket çay-
la mı oluyor?
Bir devletin insanına bakışı bu olabilir mi?
“Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür” demişti,
çağdaş devletimizin kurucusu.
Bu söz, çağdaş düşünce ve davranış biçimlerinin ül-
ke ve yurttaş hayatlarının her alanında yaygınlaşma-
sı, egemen olması anlamına gelir.
Makarna yiyip, çay içerek evinde oturan işsiz güç-
süz, cahil insanlardan değil; çalışan, üreten, okuyan,
bilinçli insanlardan oluşan bir toplum anlamına gelir.
Çağdaş tiyatromuzun kurucusu Muhsin Ertuğrul,
tiyatroların kentlere, kasabalara, mahallelere dek yay-
gınlaşması gerektiğini savunurken, tiyatronun yalnız-
ca sahnedeki oyunun izlendiği bir yer değil, aynı za-
manda insanların bir arada yaşama kültürlerinin oluş-
tuğu bir alan olduğunu, bu nedenle toplumun çağ-
daşlaşmasında birincil önemde bir eğitim ortamı ol-
duğunu söylemişti.
Temel soruyu bir kez daha soralım:
Yöneticilerinin her gün ne kadar kalkındığını anlat-
tıkları bir ülkenin görünümü müdür, tecavüzler, çocuk
cesetleri, işsizler ordusu?
Dolarla söylenen sayılar mıdır ülkenin varsıllığını yan-
sıtan, yoksa basılan kitap sayısı, okunan gazete sayı-
sı, görülen oyun sayısı, ortalama öğrenim yılı mıdır?
Bir ülkenin, insanlarını tecavüzcü, katil, dolandırıcı,
rüşvetçi, sahtekâr, soyguncu olmaktan kurtarabildiği
zaman ancak, kalkınmış olduğunu da söyleyebilme hak-
kı doğar.
[email protected]
ANTALYA MURATPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NDAN
Mülkiyeti Belediyemize ait Güzeloba Mahallesi 10552 ada 11, 12, 13, 14 parseller ihale şartnamesi esaslarõ doğrultusunda 2886 sayõlõ yasanõn 45. maddesine göre
açõk teklif usulü ile satõlmak üzere ihaleye çõkarõlmõştõr.
S.NO MAHALLE ADA/PARSEL ALANI CİNSİ MUHAMMEN GEÇİCİ PARSELİN
BEDEL TEMİNAT İŞGAL DURUMU
1 Güzeloba 10552/11 567 M2 Arsa 82.215-YTL+KDV 2.470-YTL. PARSEL BOŞ
2 Güzeloba 10552/12 511 M2 Arsa 71.540-YTL+KDV 2.150-YTL. PARSEL BOŞ
3 Güzeloba 10552/13 489 M2 Arsa 68.460- YTL+KDV 2.060-YTL. PARSEL BOŞ
4 Güzeloba 10552/14 485 M2 Arsa 67.900-YTL+KDV 2.040-YTL. PARSEL BOŞ
- İhale 25.11.2008 tarihinde saat 13.30’da Belediye Encümeni huzurunda Belediye Encümen Toplantõ Salonu’nda yapõlacaktõr.
- İsteklilerde aranan şartlar, özel şartlar ve belgeler ihale şartnamesinde açõklamalõ olarak yazõlõdõr. - Satõşa çõkarõlan taşõnmaz mal üzerinde mevcut muhtesatlara iliş-
kin doğabilecek haklarõ, (muhtesat, ağaç bedelleri vb.) bedeller satõn alan tarafõndan ödenecektir. (İhale şartnamesi madde 10) - İhaleye katõlacaklarõn geçici teminatõ
ihale günü saat 13.30’a kadar Belediye veznesine yatõrmalarõ gerekmektedir. - İhale şartnamesi Belediyemiz Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nden 150-YTL bedel
karşõlõğõnda temin edilir. - İhaleye katõlacak isteklilerin ihale şartnamesinde istenilen belgelerle birlikte anõlan gün ve saatte Encümen Toplantõ Salonu’nda hazõr bu-
lunmalarõ şarttõr. Basõn: 59804
İZMİR AHKÂMI ŞAHSİYE 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ
SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN
GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI
DOSYA NO: 2008/29 Satõş
Mahkemece satõşõna karar verilen ve İİK hükümlerine göre satõşõ yapõlacak olan taşõnmaz;
İzmir ili, Buca ilçesi, Buca 1. Bölge Tapu Sicil Md, Kocatepe Mahallesi, 216 Ada, 20 Parsel, yine 216 Ada 21 parsel ve 216 Ada
22 Parsellerin tevhid edildikten sonra, tek bir parsel olarak tescil edilen yeni kayõt olan İzmir ili, Buca İlçesi, Buca 1. Bölge Tapu Si-
cil Md., Kocatepe Mahallesi, Ada No: 216, Parsel No: 23, Cilt:121, Sayfa: 11979 da kayõtlõ, 243.00-m2 yüzölçümlü iki adet kâgir
ev ve arsa nitelikli taşõnmaz vasfõnda olup, taşõnmaz Kocatepe Mah, 216 Ada, 23 Parsel Erdem Cad. ile 180 sokağõn birleştiği köşe-
de Buca/İZMİR adresindedir.Taşõnmaz üzerinde, eski 20 parselde takriben 90 yõllõk yõğma yapõ tarzõnda yapõlmõş üstü kiremit örtü-
lü kâgir ev vasõflõ 102,00-m2 alanlõ bina bulunmaktadõr.Taşõnmazõn girişinde hol, 2 oda, mutfak, banyo ve tuvaleti bulunmaktadõr.
Binanõn arka cephesinde bahçesi vardõr. Bahçede odun-kömürlük vardõr, ekonomik değeri yoktur. Eski 22 parselde kâgir ev vasõflõ
yaklaşõk 66,00-m2 alanlõ yõkõlmõş bina olup arsa vasfõndadõr. Eski 21 parselde 75,00-m2’ik arsa vardõr.Taşõnmaz üzerinde başka bir
yapõ yoktur. Taşmmazm tamamõ 243m2 olup bunun 102m2’si ev olarak geriye kalan 141,00m2’si arsa olarak değerlendirilmiştir. Be-
lediye hizmetlerinden yararlanmaktadõr. İmar Durumu: 20,21,22 Parsellerin tevhid edildikten sonra, ayrõk (ikiz) nizamda, 5 katlõ in-
şaata (ticaret ve konut yapõlabilir) müsaadelidir. MUHAMMEN BEDELİ: 376.650,00 YTL SATIŞ ŞARTLARI: TAŞINMAZIN
İHALESİ İZMİR AHKÂM-I ŞAHSİYE DÖRDÜNCÜ SULH HUKUK MAHKEMESİ KALEMİNDE YAPILACAKTIR. Taşõn-
mazõn 1. İhalesi: 19.01.2009 günü saat: 14.00-14.15 arasõndadõr.
Birinci artõrõmda taşõnmaz masraflarõ ile birlikte muhammen bedelin %60’õnõ bulmaz veya alõcõsõ çõkmaz ise taşõnmazõn aynõ yer
ve saatte 10 gün sonra ikinci ihalesi yapõlacaktõr. Taşõnmazõn 2. İhalesi: 29.01.2009 günü saat: 14.00-14.15 arasõndadõr. İkinci artõ-
rõmda taşõnmaz masraflarõ ile birlikte muhammen bedelinin %40’nõn altõnda satõlmayacaktõr. Satõşa girenler %20 Nakdi teminatla-
rõnõ Vakõfbank Adliye Şubesine yatõrmak zorundadõr. Bakiye satõş bedelinden başkaca damga resmi, alõm harcõ, KDV alõcõya aittir.
Satõşa girenler şartnameyi okumuş ve kapsamõnõ aynen kabul etmiş sayõlõrlar, şartnamenin ilan tarihinden itibaren herkese açõktõr. İlan
olunur. 23.10.2008 (Basõn: 59412)
Ü
lkemizdeki nice klasik müzik, opera,
bale ve caz festivalinin yanõ sõra An-
talya’da dokuz yõldõr düzenlenen bir
de piyano festivali var. Bu festivalin özellikle-
ri “piyano” gibi bir konuda odaklaşmasõ ve An-
talya gibi turistik bir konumda yer almasõ. Do-
kuz yõldõr gerek içerik, gerekse katõlõmcõ ko-
nusunda giderek büyük gelişmeler gösterdi. Hem
sonbahar turistlerinin odak noktasõ olabildi, hem
de yerli Antalya halkõnõn sahip çõktõğõ bir etkinlik
halini aldõ.
Fazıl Say gibi dünyaya sesimizi duyuran bir
besteci-piyanistin sanat danõşmanlõğõnda, Ka-
dir Dursun’un koordinatörlüğünde gerçekleşen
konserler program ve içerik açõsõndan da her yõl
katlanarak zenginleşti. Önümüzdeki yõl kutla-
nacak olan onuncusuna dünyanõn dev isimleri
katõlacak. Festivalin başõndan beri karakteri olan
özelliklerinden birisi nice ünlü sanatçõyõ ağõr-
lasa da genç yetenekleri, parlayan solistleri göz
ardõ etmemesi. Bir başka özelliği, Fazõl’õ ve ni-
ce piyanistimizi yetiştiren, Ankara’daki evleri-
ni, yaşamlarõnõ onlara adamõş hocalarõ Kamu-
ran ve Selçuk Gündemir’i her yõl onurlandõr-
masõ.
Sadece açõlõşõna katõlabildiğim bu yõlki et-
kinliklerin her birisini dinleyebilmek isterdim:
Gençliklerine karşõn ünlenmiş piyanistlerden Li-
se de la Salle’den Scarlattileri, Sa Chen’den
Mussorsgy’yi; Hüseyin Sermet’ten Schubert
Sonatõ, Ivo Pogoreliç’ten Chopin Sonatõ; artõk
festivalin yerleşik orkestrasõ haline gelen Spi-
vakov’un Moskova Virtüozleri’nden Şnitke
yapõtlarõnõ duymak isterdim. Ve Chano Do-
minguez ve Gonzalo Rubalcaba ile piyanonun
değişik boyutlarõnõ, bambaşka renklerini yaşa-
mak isterdim.
MÜZİK İÇ DÜNYAMIZIN
ZENGİNLİĞİ
Açõlõş konserinin iki sürprizi vardõ: Birinci-
si Belediye Başkanõ Menderes Türel’in or-
kestranõn önünde yer almasõ ve Fa minör
Bach konçertosunun ağõr bölümünü seslendir-
mesiydi. Doğal heyecan sonundaki takõlmalar-
la süren dinletinin verdiği mesajlar çok değer-
liydi: Müzik insanlarõn iç dünyasõnõn zenginli-
ğidir. Müziğin o tõlsõmlõ dünyasõndan zevk al-
mak için mutlaka meslekten müzisyen olmak ge-
rekmez. İsmet İnönü’nün onca ağõr görevleri
arasõnda konservatuvara giderek Zirkin’den vi-
yolonsel dersi almasõ bunun en güzel örneğidir.
Programõn devamõnda dinlediğimiz Fazõl’õn
rapsodik ve dramatik yapõtõ 3. Piyano Konçer-
tosu’nu 2004 yõlõnda yine Gürer Aykal yöne-
timinde Borusan Orkestrasõ Türkiye’de ilk kez
yorumlamõştõ. Dünya prömiyeriyse 2002’de
Paris’te Eliahu İnbal yönetiminde yapõlmõş ve
Fazõl’õ dünyanõn doruklarõna taşõmõştõ. Yine Âşõk
Veysel’in “Kara Toprağı” etrafõnda dönen ça-
lõşma bir film müziğinin dramatizmi içinde Ana-
dolu topraklarõndan 11 Eylül terörüne dek uza-
nõyor. Salkõm sesler, aleotorik (raslamsal) de-
yişler, minimalist kurgular ve orkestradaki di-
ğer çalgõ gruplarõyla piyanonun tõnõ birliği ara-
yõşõ, bu çalõşmayõ hem Fazõl’a özgü kõlõyor, hem
de çağdaş ölçütlere açõyor. Yapõtõ iyi tanõyan Gü-
rer Aykal, zorlu orkestra yazõsõnõ da, Beetho-
ven’in Korolu Fantezisi’ni de Antalya Devlet
Opera ve Bale Orkestrasõ’nõn üyelerine başarõyla
çaldõrttõ. Konserlerin baştacõ olan Beethoven’in
Korolu Fantezi’sini Fazõl’õn yaratõcõ solistliğinde
dinledik.
Açõlõş gecesinin ikinci sürprizi ise konser son-
rasõnda verilen coşkulu kutlama partisiydi. Fa-
zõl tekrar piyanosunun başõndaydõ. Zuhal Ol-
cay’õn şansonlarõna eşlik etti; parlak kemancõ-
mõz Atilla Aldemir’le ve usta perküsyonistimiz
Burhan Öcal ile müzik söyleşileri yaptõ. Ge-
cenin geç saatlerine dek süren bu coşkuda ar-
tõk klasik müziğin sõnõrlarõ aşõlmõş, dünya mü-
ziğine doğru bir yolculuğa çõkõlmõştõ.
www.evinilyasoglu.com
Festival 2009’daki 10. yõlõnda dünyanõn büyük piyano ustalarõnõ ağõrlayacak
Antalya’nõn piyano festivali
ARİF DAMAR
2008 Eylül ayõ ve bu ayõ
da kapsayan edebiyat der-
gilerinden: Afrodisyas Sa-
nat, Akatalpa, Andõz, Alaz,
Az Edebiyat, Berfin Ba-
har, Denizsuyukâsesi, De-
liler Teknesi, Dize, Ev-
rensel Kültür, Forum Ede-
biyat, Hayal, H. Gösteri,
Kitap-lõk, Lâcivert, Patika,
Sanat Cephesi, Sanat ve
Hayat, Sincan İstasyonu,
Sözcükler, Şarköy Sanat,
Şiir Sanatõ, Taflan, Tavõr,
Tay, Varlõk, Yasakmeyve,
Yazõlõkaya ve Yedi İk-
lim’de yer alan şiirleri
okudum, inceledim.
Ve Deliler Teknesi der-
gisinde yayõmlanan Ünal
Ersözlü’nün “Yeryüzü
Baladı” adlõ şiirini Ayõn
Şiiri olarak değerlendir-
dim. Ersözlü şiirini “Di-
lâra İçin” yazdõğõnõ
belirtiyor. Bu görüldü-
ğü gibi bir aşk şiiri. As-
lõnda Dilâra eşidir. Ama
buna karşõn hâlâ sevgilisi.
İşte bu çok güzel. “Sevgi-
line kavuşamazsın bu
aşk olur” diyen Âşık
Veysel’i yanõltõyor şair.
1959 doğumlu, yani 49
yaşõnda olan Ünal genel-
likle genç şairlerimizden
sayõlõyor. İlk kitabõ “Ok-
yanusun Not Defterin-
den” 1997’de yayõmlan-
mõş, ikinci kitabõ “Gidi-
yorum Adım Unutuluş
Olsun Diye” de. Demek
ki ilk iki kitabõnõ da 38 ya-
şõnda yayõmlamõş oluyor.
Sanõrõm bu kitaplardaki
şiirler daha önce dergiler-
de çõkmõş olmalõ. Ünal
Ersözlü şiir çalõşmalarõna
geç mi başladõ, yoksa ki-
taplarõn yayõnõ mõ geç ol-
du, bi-
lemiyorum. Şairin “Ay-
rılık ve Aşk” başlõklõ şii-
rinde şöyle bir dize görü-
yoruz: “Gerçek aşk ne-
den inkâr eder mülkiye-
ti”. Bu dizesini çok sev-
dim. Ayrõca bu dize şairin
dünya görüşünü de yansõ-
tõyor bana kalõrsa. Yani
Ünal’õn sosyalist düşün-
ceyi paylaştõğõ ve Marksist
kitaplar okuduğu anlaşõlõ-
yor. Eşi Dilara Hanõm’õ ta-
nõdõm. İnanõlmayacak bir
incelikte, 35 yaşõnda ol-
masõna karşõn en fazla 25
yaşõnda görünen olağan-
üstü güzel bir genç hanõm.
Ünal Ersözlü de ona layõk
bir şiir kaleme almõş. On-
lara sonsuz mutluluklar
diliyorum.
Yeryüzü düştür; insan
ancak özünden
büyür
Umut seyyah herkese,
sevdan kutsal, yüceltir
Renkler evsiz, döşektir sessiz, güzel
sin, iyi
Kalbin şüphesiz, çõkarõz, sevgi
patikasõ...
Yeryüzü kuyu; çaresiz ben, sen,
arzulayan
Dudaklarõn, hatõrlama türbesinde
yarõm
Sevmek can, nar kõrmõzõ ruhumuzda
çoğalan
İnsan bir nefes kadardõr, ölümü
çağõran...
Yeryüzü kuştur; göçmen saçlarõ
kanatlanõr
Gün biter, sonsuzu öper emanet
yõldõzlar
Bu atardamar, bu şahlanõş, verdiğin
õşõk
Sihirbazdõr kül, hiçlik tufanõndan
süzülür...
Yeryüzü ova; başaklar sarõ sessizlikte
Sõrlanan varoluş, kurnaz iç sõkõntõlarõ
Borç aldõm sõzõm, sõzlayan
tutunamamayõ
Belleğimde tenin, sus-
turdu tüm bu dünyayõ...
Yeryüzü sestir; insan,
susuzlukta öğrenen
Efkarlõ göl, üzgün õrmak, zincirlenen
yaprak
Yerçekiminde okşanan, nağmeli
fesleğen
Şimdinin kasõrgasõnda, muhteşemsin
aynam..
Yeryüzü hüzün; tanõktõr buruk
gökyüzünün
Yelkenlerinde, savrulan biçare
ömürler
Çõlgõn çekiç, rüzgar savaş, boşlukta
örümcek
Doğarken yitirilir, aslen bütün
zaferler...
Yeryüzü aşktõr; insan mutlak aşk ile
erir
Aşk; parçasõz, bütün, uçsuz bucaksõz,
delidir
Ve kamburlaşõr kalbim, büyüsünde
koynunun
Yumuşak sabõrla, saflõğõnda
masumluğun...
(Bu yeryüzünde; yüzünden düşerim
belki de..
Senin gövdene; ellerimi tut,
kurtarõrsõn...)
PORTRE/ÜNAL ERSÖZLÜ
1959 Ankara doğumlu Ünal
Ersözlü, Ege Üniversite-
si Ziraat Fakültesi’nde
sürdürdüğü yükseköğre-
nimini, 12 Eylül askeri
darbesi nedeniyle son sõ-
nõftayken yarõda bõrak-
mak zorunda kaldõ. Darbe
sonrasõnda 141. maddeden
yargõlandõ, 3 buçuk yõl si-
yasi tutuklu ve hükümlü
olarak çeşitli cezaevlerin-
de kaldõ. Gazeteciliğe Ye-
ni Gündem’de muhabir
olarak başladõ, daha son-
ra İzmir Yeni Asõr, Sabah
ve Ateş gazetelerinde, Ka-
nal-E, Kanal Ege, İzmir -
TV gibi televizyon kuru-
luşlarõnda yazar, yönetici,
yayõncõ, televizyoncu ola-
rak sürdürdü
Sönmez’e Romanya’dan ödül
Kültür Servisi - Yönetmen Necati Sönmez’in
‘İbret Olsun Diye’ adlõ filmi, Romanya’da
düzenlenen DocumFest-Uluslararasõ Belgesel
Film Festivali’nde 28 kişinin katõldõğõ ‘yaratõcõ
belgesel’ dalõnda özel mansiyon ödülü kazandõ.
Türkiye’deki ölüm cezalarõna ilişkin yaşanmõş
olaylarõ ve mahkûmlarõn son mektuplarõnõ
insanõ bir bakõş açõsõyla ele alan belgesel, ZeZe
Film’in yapõmcõlõğõnda Kültür ve Turizm
Bakanlõğõ’nõn desteğiyle hazõrlanmõştõ.
Yeryüzü Baladı
Dilâra için‘Dilâra İçin’ bir aşk şiiri