24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B B 26 30 30 27 31 33 34 33 26 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB B B B B B 26 26 27 24 29 28 27 26 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B PB 33 32 32 34 30 33 26 22 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve az bulutlu, zamanla Marmara ile yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 1 ila 2 derece artarak tüm yurtta mevsim normalleri üzerinde seyredecek. Rüzgâr kuzey ve kuzeydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y B B Y Y Y Y B Y 10 14 13 17 18 15 13 18 22 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 20 21 25 18 25 27 23 27 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B A B A Y Y B A Y 21 23 18 27 22 19 21 31 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada gulayarak başyardımcısı kadar uzlaşmacı izlenim vermiyor. Başyardımcı ile patron, 1982 Anayasası’nın ilk dört maddesini “aynen” muhafaza ettiklerini sürekli yineleyerek taslağı savunuyorlar. Sanki taslak yeni bir anayasa ortaya çıkarmıyor da, 82 Anayasası’nın ilk dört maddesinde değişiklik yapmak isteyen bir girişimle ilgiliymiş gibi bir tavır sergiliyorlar. Anayasa tartışmalarının laiklik ve türban konuları üzerine oturtulmasından göründükleri kadar şikâyetçi değillerdir.Tersine laiklik ve türban tartışmalarına yeni anayasanın AKP temel görüşlerini gözlerden uzak tuttuğu ve üstüne örtü çektiği için ola ki olumlu gözle bakıyorlar. Anayasanın ilk dört maddesini değiştirmeye RTE’nin ve arkasında yürüyen 340 milletvekilinin gücü elbette yetmez. Bu gerçeğin bilincinde olacak kadar akla sahiptirler. ??? Ancak anayasal sorunlar ilk dört maddenin muhafaza edilmesiyle bitmiyor. Yıllar önce okullardan başladılar. Üniversiteleri İslamcıl kulvara almayı amaç edinen AKP, şimdi Atatürk devrimlerine sadık kalan üniversiteleri bu çizgiden çıkaracak kimi değişiklikleri yapabilmek için YÖK’e el atıyor. Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerine, görev alanına kısıtlamalar getiriyorlar. Bünyesinde tarikatçılara, laiklik karşıtı hareketlere asla izin vermeyen TSK’yi, laik Cumhuriyetin sağlam savunucusu olmaktan çıkarmayı hedef alan, örneğin Askeri Şura kararlarına yargı yolunu açmak gibi hükümleri yeni anayasa ile sağlıyorlar. Kısacası eğitimle oynuyor, askerle oynuyor ve yargıyla oynuyor. Temel hedefleri devlete kendilerine uygun bir biçimsellik vermek. Tartışma açılmayan bu hedeflerin sahipleri, örneğin üniversiteler neden sadece laikliğin korumasıyla uğraşıyorlar ve fakat taslakta YÖK’ü bugünkü konumundan koparacak yeni düzenlemelere, bununla bağlantılı olarak üniversitelere getirilmek istenen yeni düzenlemeye niçin karşı çıkmıyorlar? Eğitimle ilgili sendikalar neden suspus? Eğitim alanındaki yeni anayasanın olanak sağlayacağı olası yasal girişimlere karşı görüşlerini açıklamaktan niçin geri duruyorlar? ??? Başyardımcı patron’dan izinli mi acaba Ertuğrul Özkök’e verdiği demeçte tartışmalara bir mavi boncuk uzatıyor. “TBMM Başkanı bu metinleri alır, kendisi bir şey yapar, bir ‘uzlaşma platformu’ oluşturur” diyor. Önerdiği “uzlaşma platformu” nerede oluşturulacak? TBMM’de. AKP çoğunluğunun gölgesinde bir platform... Taslaktaki pek çok maddeye, örneğin yeşil ışık yaktığı türban dışında hangi maddelere olumlu veya olumsuz baktığı bilinmeyen MHP; örneğin askerin savunma dışında sorumluluk alanlarının daraltılması gibi konularda AKP’nin koşutunda. Başyardımcı’nın önerisi gerçekleşebilir mi gerçekleşemez mi, AKP’nin yeni bir oyunu mu değil mi, zaman gösterecek. Zaten bu platformu TBMM sınırları içinde oluşturmak yeterli değil. Bu davranış, AKP’nin yeni anayasayı geniş tartışma ortamından geçirdiğini içeren iddialarına destek olmaktan öteye anlam da taşımayabilir. TBMM bünyesinde parlamento dışındaki partiler, sendikalar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, hatta TSK gibi toplumsal öğelerden kurulu geniş katılımlı bir platformdan geçen bir anayasa bir “mutabakat” anayasası olabilir. Yoksa?.. Sadece TBMM’deki partilerin katılımıyla kurulacak bir platform, 340 milletvekili çoğunluğuna dayanarak AKP’nin istediği kıvamda bir anayasa yaratmasını önlemeye yetmeyecektir. Aldatıcı oyunlara, oyun kurucularına dikkat! Sıcak takibe Kürt engeli ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Anlaşmada sıkıntı yaşanması bir süre ara verilen görüşmeler, akşam saatlerinde yeniden başladı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile akşam yemeğinde bir araya gelen Irak İçişleri Bakanı Bolavi, metin üstünde tekrar büyük ölçüde uzlaşma sağlandığını, bazı pürüzlerin aşılması için de Bağdat’a danışmaları gerektiğini söyledi. Bakan Yardımcısı Halit ise yapılan görüşmelerin ardından anlaşmanın bugün iki ülke içişleri bakanları tarafından saat 11.00’de imzalanacağını belirtti. Art arda açıklama Görüşmelerin sürdüğü sırada, Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminden sert tepkiler geldi. Kürt yönetimi sözcüsü Cemal Abdullah tarafı olmadıkları bir anlaşmayı uygulamayacaklarını açıkladı. İmzalanacak bir anlaşmanın tüm tarafların onayını almış olması gerektiğini belirten Abdullah, “Anlaşma ayrıca Kürt bölgesindeki anayasal kurumlar tarafından da onaylanmalı. Eğer bu anlaşma tüm bu anayasal kurumların onayını almıyorsa biz buna karşı çıkarız.Tüm anayasal kurumların onaylamadığı bir anlaşma hayata geçirilemez. Herkesi ilgilendiren konularda, tüm taraflar masaya oturmalı. Burada bir kişi bir anlaşma imzalıyor ve biz içeriğini bile bilmiyoruz. Tarafı olmadığımız, muhatap alınmadığımız hiçbir anlaşmayı uygulamayız, uygulanmasına da izin vermeyiz” dedi. Kürt Parlamentosu Başkan Yardımcısı Kermal Kerküki de Türk ordusunun sınır ötesi operasyon düzenlemesine izin verecek bir maddenin bulunması halinde anlaşmaya karşı çıkacaklarını açıkladı. Kerküki, “Irak, Kürt özerk yönetiminin onayını almadan herhangi bir ül kenin ordusuna Kuzey Irak bölgesine girme veya Kuzey Irak bölgesinin sınır egemenliğini ihlal etme izni veremez” dedi. Kerküki, anayasaya göre Kürt parlamentosunun onayı olmadan Irak’ın böyle bir anlaşmaya imza atma yetkisinin de bulunmadığını söyledi. Kuzey Irak’taki Kürt yönetimine bağlı Peşmerge Güçleri sözcüsü Cebbar Yaver de “Irak, Kürdistan hükümetinin onayını almadan PKK konusunda Türkiye ile herhangi bir anlaşma imzalayamaz” açıklamasını yaptı. hakkı anlaşma dışına itilmiş oldu. Türk diplomatik kaynakları ise Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne göre Türkiye’nin sıcak takip hakkının her zaman saklı olduğunu öne sürdü. PKK’liler Irak’ta yargılanacak Anlaşmanın son halinde ise Irak ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı gerekli önlemlerin alınması taahhüt ediliyor. İki ülke terör örgütlerine karşı birlikte mücadele etme sözü veriyor. Metinde kırmızı bültenle aranan teröristler hakkında bilgi alışverişinde bulunulabilmesi için her iki ülkenin büyükelçiliklerinde irtibat bürosu oluşturulması benimsenirken teröristlerin Türkiye’ye iadesinin değil, bu ülkede tutuklanarak yargılanmasına ve uluslararası kurallar çerçevesinde teslim edilmesine de yer veriliyor. Sıcak takip çıkarıldı Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre akşam saatlerine kadar imzalanamayan anlaşmanın metninden sıcak takibe ilişkin kısım tamamen çıkarıldı. Bunun nedeninin ise Kürtlerin Nuri el Maliki üzerindeki baskıları olduğu ifade ediliyor. Böylece Türkiye’nin sıcak takip Bitlis’te mayın patlaması sonucu şehit olan Uzman Çavuş Ramazan Us ve Er Ali Kadıoğlu için Tatvan Askeri Hastanesi’nin önünde tören düzenlendi. Törene katılan bazı askerler gözyaşlarına boğuldu. (Fotoğraf: AA) Bitlis’te 2 şehit daha Yurt Haberleri Servisi Bitlis’te mayın patlaması sonucu 2 asker şehit oldu. Van’ın Çatak ilçesinde mayına basan 3 korucu yaralandı. Şırnak’ta 4 terörist öldürüldü. Bitlis merkeze bağlı Bölükyazı kırsalındaki Keleşevir Tepesi’nde, arama tarama faaliyetine katılan Denizli nüfusuna kayıtlı Uzman Çavuş Ramazan Us ile Osmaniye’nin Bahçe Köyü nüfusuna kayıtlı er Ali Kadıoğlu, mayın patlaması sonucu şehit düştü. Tatvan Askeri Hastanesi’nde düzenlenen törenin ardından şehitlerin cenazeleri memleketlerine gönderildi. Şehit Kadıoğlu’nun bugün memleketi Osmaniye’nin Bahçe ilçesinde toprağa verileceği bildirildi. Şehit Ramazan Us’un Denizli’nin Çal ilçesine bağlı Aşağıseyit Köyü’nde oturan babası Nazım Us, oğluyla önceki gün konuştuklarını belirterek “Sağlığının yerinde olduğunu, 45 gün sonra birliğine döneceğini söyledi’’ diye konuştu. Ramazan Us’un ağabeyi Binbaşı Hüseyin Us’un da Lübnan’daki Barış Gücü’nde görevli olduğu öğrenildi. Van’ın Çatak ilçesine bağlı Narlı Köyü kırsalında sürdürülen operasyona katılan geçici köy korucuları, PKK’liler tarafından araziye döşenen mayına bastı. Patlamada, 3 geçici köy korucusu yaralandı. Koruculardan 1’inin sağlık durumunun ciddi olduğu belirtildi. Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde çıkan çatışmada 4 terörist öldürüldü. Terör örgütünden kaçan bir terörist ise Şırnak’ın Silopi ilçesinde güvenlik güçlerine teslim oldu. veriyor? Demokrat Senatör Joe Biden. Bu öneriyi desteklediğini ilan eden kişiler arasında ilk dikkati çeken kim? Demokratlar’ın başkan aday adayı Senatör Hillary Clinton. Bugün iktidarda kim var? Cumhuriyetçiler. Tasarıya evet diyenlerin dağılımı nasıl? Hem Demokratlar’dan hem Cumhuriyetçiler’den destek var. Durum, başka soruya ve yoruma gerek kalmayacak kadar açık. Amerikan Başkanı değişse bile, Irak politikalarının özü değişmeyecek. Aslında bunda şaşılacak bir şey de yok... Kimi ülkelerde olduğu gibi her gelen iktidarın öncekileri silip “Büyük politikaları ben yarattım, küçüklere de destek attım” dediği bir ülke değil ABD! ??? Kararda, Irak’ın Şii, Sünni ve Kürt bölgesi olarak 3’e bölünmesi benimseniyor. Bir eki daha var: Gevşek federatif yapıda petrol gelirlerinin denetimi Bağdat’ta kalmalı. Neden? Bu da soru mu canım; ABD’nin petrol gelirinin aslan payını alması ve dağılmayı “kontrolünde” tutabilmesi için! Irak’ta bugün zaten 3’lü yapı var. Her yapının kendi içinde ayrıca parçalanma var. Güneyde Şiiler, İran’la büyük ölçüde birlikte hareket ediyor, ama arada ciddi farklılıkların olduğu da bir gerçek. Bağdat ve çevresine Sünniler hâkim. Ancak başkent yapısının doğası gereği, özellikle Şiilerin de ciddi nüfusa sahip olduğu bölgeler var. Kuzey şu aşamada bütün gibi görünse de ortak bir tavır havasından uzak duran Türkmenlerin durumu tartışma konusu olacak. Bütün bunlardan öte, Irak’taki toplumsal yapının en belirleyici unsuru aşiretler. Bu bölünmeden onlar nasıl etkilenecek? Soruyu değiştirerek sormak gerekirse; onların bundan maddimanevi payı olacak mı? İlk bakışta basit gibi görünen bu sorular ve sorunlar, Irak’ta parçalanan bölgelerin kendi içinde yeniden parçalanmasını da beraberinde getirebilir. ??? ABD’den bu haberler gelirken Ankara’daki gelişme de şuydu: İçişleri Bakanı Beşir Atalay’la Irak İçişleri Bakanı Cevad Bolani terörle mücadele konusunda bir anlaşmaya varmaya çalıştı. Bu anlaşma çalışmasına göre, Türkiye gerektiğinde sıcak takipte bulunabilecek. Bunun için Celal Talabani ile Mesud Barzani’nin izin vermesi gerekecek! Washington, Irak’ı paramparça etmek üzere planlarını hazırlamış bile... Daha önce de Irak Başbakanı El Maliki Ankara’ya gelmiş ve terörle mücadele için anlaşma yapma konusunda anlaşmaya varıldığı açıklanmıştı. Atalay’la Bolani arasında, anlaşmaya varma anlaşmasının anlaşmayla sonuçlanması için anlaşma yapılmış görünüyor! Bilmem anlaşıldı mı? ankcum?cumhuriyet.com.tr Eminönü’nde patlama: 1 ölü İstanbul Haber Servisi Eminönü’nde bir işyerinde meydana gelen patlama sonucu 1 kişi öldü, 1’i ağır 4 kişi yaralandı. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Hanlı, patlamanın gaz sıkışmasından kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Süleymaniye Camii’nin arkasından geçen Mimar Sinan Caddesi üzerindeki “Bulut Alüminyum” adlı dükkânda meydana gelen patlama sonucu işyerinin sahibi Ahmet Bulut (70), enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. 3 katlı binanın en alt katında kalan Bulut’un cesedi itfaiye ekiplerince çıkarıldı. Sokaktan geçerken fırlayan cam ve çerçeve parçaları yüzünden yaralanan Zergül Meydan, Refik Yıldırım, Erdinç Özdemir ve Ali Adem Utanmaz hastaneye kaldırıldı. Meydan’ın durumunun ağır olduğu bildirildi. Çok sayıda polis ve sağlık ekibi de olay yerine sevk edildi. Aynı sokakta bulunan diğer dükkân sahipleri, patlamaya dükkânda kullanılan kimyasal bir maddenin yol açmış olabileceğini söylediler. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Hanlı, patlamanın gaz sıkışmasından kaynaklanmış olabileceğini ifade etti. Hanlı, işyerinde çaydanlık üretildiğini belirterek “İşyerinin zemin katında üretim esnasında gaz sıkışması nedeniyle bir patlama meydana geldiğini değerlendiriyoruz’’ dedi. Patlamaya ilişkin incelemelerin sürdüğünü bildiren Hanlı, “İlk etapta bir bomba patlamasından söz edemeyiz’’ diye konuştu. BUSH’UN IRAK POLİTİKASINI ETKİLEYECEK RAPOR TAMAMLANDI KÜRTLERİN AVRUPALI ŞİRKETLERLE ANLAŞMASI RAHATSIZ ETTİ Türkiye yine yok sayıldı BAHADIR SELİM DİLEK ABD’nin ‘petrol’hesabı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’li Demokrat Senatör Joseph R. Biden’in önerisiyle Senato’dan geçen tasarıda, bir taraftan anayasasında yer aldığı şekliyle “Irak’ın bir federasyon olarak kalması” desteklenirken diğer taraftan da Irak Anayasası’nın 112 maddesine aykırı şekilde “petrolün denetiminin sadece Bağdat’ta olması” istendi. Bu durum, “ABD petrolün denetiminin sadece Bağdat’ta olmasını istiyorsa neden üniter yapı değil de Irak’ta federasyonu destekliyor” sorusunu da gündeme getirdi. ABD’li Cumhuriyetçilerin de destek verdiği tasarıyla Washington yönetimi Irak’ta federal yapı isteyen Kürtlere ve Şiilere “siyasi destek” mesajı verirken petrol politikası konusunda “Bağdat, çokuluslu şirketlerin çıkarını kollamak” uyarısında bulundu. Bu bağlamda gündeme gelen bir başka soru da “Madem ABD petrolün merkezi yönetim tarafından kontrol edilmesini istiyordu, anayasa hazırlanması sürecinde neden böyle bir düzenleme yapılmasını istemedi” oldu. Dönemin Irak’taki sivil temsilcisi Paul Bremer’in onayıyla, Irak Anayasası’nda ülkenin hidrokarbon rezervlerine ilişkin iki önemli maddeye yer verildi. 111. maddede, “Irak’ta bulunan petrol ve doğalgaz, çeşitli bölge ve vilayetlerde yaşayan bütün Irak halkının malıdır” yönünde bir düzenleme yapılmış olmasına karşın 112. maddenin birinci fıkrasında “Federal hükümet, petrol ve doğalgaz yönetimini bölge hükümetleri ve vilayetlerle birlikte yapar. Gelir, ülkede nüfus dağılımına göre adaletli bir şekilde dağıtılır...” ifadesine yer verildi. Bu ifadeden yola çıkan Kürt gruplar, yeni açılacak petrol kuyularının gelirlerinin kendilerinde olacağı varsayımıyla, “bölgesel Kürt yönetimi” olarak birçok uluslararası şirketle petrol çıkarma, işletme ve satma anlaşması yaptı. Kürtlerin Norveç kökenli DNO firması örneğinde olduğu gibi ABD şirketleri dışında özellikle Avrupalı şirketlerle uzun erimli petrol anlaşmaları yapmaya başlaması Washington yönetiminde rahatsızlık yarattı. Bu nedenle de Washington’da petrolün, Bağdat yönetiminin kontrolünde kalması görüşü ağırlık kazandı. Bunun için de parlamentoda bekleyen Petrol Yasası’nın çıkarılması için yoğun baskı kurdu. Ancak Kürt grupların muhalefetini aşamadı. ANKARA Türkiye, gelecek ay sonunda genişletilmiş Irak toplantısına hazırlanırken George W. Bush yönetiminin bundan sonra Irak’a ilişkin izlenecek politikalar konusunda büyük önem verdiği “PetraeusCrokcer” raporunda Türkiye yine yok sayıldı. Irak’taki son gelişmeleri ele alan ve önemli öneriler getirilen, Irak Çokuluslu Güçler Komutanı General David H. Petraeus ile ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Ryan Crokcer tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’den yalnızca bir kez söz edildi. 11 Eylül’de tamamlanan ve ABD Kongresi’ne hitaben hazırlanan 14 sayfalık raporda, Türkiye’ye sadece 12 sayfanın son paragrafındaki “Yıllardır ilk defa, Irak, petrolünü komşusu Türkiye ve Körfez üzerinden ihraç etmektedir” cümlesinde yer verildi. Raporda son gelişmeler bağlamında ise İran’dan tam 10 kez söz edilirken Suriye’nin ise dört kez adı geçti. “İran tarafından desteklenen özel grupların, başlarındaki kişiyi ve birçok liderini ele geçirerek radikal Şii milislere ve Irak’ta İran yanlısı operasyonların yürütülmesine destek veren Lübnan Hizbullahı’na karşı da başarılar elde ettik. Son 6 ayda radikal Şii milisleri de hedef alarak Lübnan Hizbullahı’nın komutanı da dahil olmak üzere yönetici ve savaşçılarının bir kısmını tutukladık” değerlendirmesinin de yapıldığı raporda, “Gü venlik kazanımlarını tehlikeye atmaksızın, asker sayısını direniş öncesi düzeye çekebiliriz” görüşüne yer verildi. Raporda, Irak’taki çatışma ortamına ilişkin olarak da şu önemli tespit yapıldı: “Mezhep savaşlarının en üst düzeyde yaşandığı aralık ayından beri tüm kategorilerdeki sivil ölümleri Irak genelinde yüzde 45 gibi ciddi bir oranda geriledi. Bağdat’ta bu oran yüzde 70’lere kadar çıktı. El Kaide’nin düzenlediği saldırılar, Bağdat dışındaki bölgelerde kayıp sayısının artmasına neden oldu. Irak’taki sivil ölümlerinin miktarı hâlâ çok yüksektir ve endişe yaratmaya devam etmektedir.” Siyasi tespitler... Irak’taki güncel sıkıntılara ilişkin “Iraklılar çok derin siyasi, ekonomik ve güvenlik badireleriyle karşı karşıyalar. Onların asıl merak ettiği, Irak’ın kim tarafından yönetildiğinden ziyade, Irak’ın nasıl bir ülke olacağı ve Irak’ın doğal kaynaklarının ne şekilde paylaştırılacağıdır” değerlendirmesinin yapıldığı raporda, petrol gelirleri konusunda ise “Iraklı bakanlıklar ve il meclisleri bu yıl Irak’ın petrol rezervini yatırım amaçlı kullanmada ilerleme kaydetmişlerdir. 2007 hükümet bütçesinden 10 milyar dolarlık (Irak’ın beklenen petrol ihraç gelirinin yaklaşık üçte biri) bir meblağ sermaye yatırımına ayrıldı. 3 milyar doların üzerinde bir meblağ, harcamalar için illere ve Kürt bölgesine ayrıldı” denildi. Ankara memnun... Söz konusu tasarının ABD Senatosu’ndan geçmesi, Ankara’da memnuniyet yarattı. Diplomatik kaynaklar, “Bizim muhatabımız Bağdat yönetimidir. Biz başından bu yana Irak’ın zenginliklerinin Irak halkının bütünü tarafından paylaşılması gerektiğini savunuyoruz. Petrolün denetimi Bağdat yönetiminde olursa, doğal olarak Irak halkının tümünün oluşturmuş olduğu bir yönetim ile petrol gelirleri tüm Irak halkına adaletli biçimde dağıtılabilir” değerlendirmesini yaptı. Baget, Rahmi Koç’un elinde ? Baştarafı 1. Sayfada Anımsanacağı üzere, Fatma Ayazlar, geçen yılki “özel konser”le sağlanan bursu kazanan genç müzisyendi. Ardından sahneye gelen konuk şef Rahmi Koç hem Vivaldi’nin Dört Mevsim’inin üç bölümünü başarıyla çaldırdı, hem de sürekli alkışlar üzerine bis yaptı. Koç’un kendine güveni ve orkestrayı yönetişindeki rahatlığı etkileyiciydi. Bu yıl sağlanan bursla genç fagot sanatçısı Burak Özdemir Berlin Sanat Üniversitesi Yüksek Müzik Okulu’nda yüksek lisans eğitimi alacak. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle