19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2007 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B PB 31 31 30 31 34 36 38 39 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y PB PB B PB B 29 30 29 28 34 33 32 31 35 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B A A B B B Y 35 35 39 39 39 39 30 27 26 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve kuzeybatı kesimleri parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları, Doğu Anadolu’nun kuzedoğusu ile Artvin çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta biraz artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 20 Helsinki PB 20 Stockholm PB 23 Londra PB 24 Amsterdam B 24 Brüksel B 25 Paris B 26 Bonn B 25 Münih B 23 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B Y Y PB B PB 24 28 40 24 24 31 28 31 26 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB PB A PB Y B B B 20 36 30 39 31 31 32 34 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada RTE, yeni AKP milletvekillerine konuşurken yüzde 47 ile gerideki yüzde 53’ü değerlendirdi. Dedi ki, “AKP’yi yüzde 47’ye sıkıştırıp öbür taraftan ‘yüzde 53’ü ne yapacaksınız?’ diye yeni bir bazı yorumlar getiriyor. Maalesef bunlar hesap da bilmiyor. Bu seçimde yüzde 84 oy kullanılmıştır. AKP bu kullanılan oyun yüzde 47’sini almıştır. Eğer yüzde 100 üzerinden hesabı yapacaksanız, AKP’nin aldığı oy yüzde 55.4’tür”. İşte böylece 26 Temmuz’da Güncel’de yayımlanan “Ya yüzde 53?” yazısı da yanıtlanmış oluyor. Sıtkı Ergüney adındaki okurumuz yazının yayımlandığı gün gönderdiği email’de şöyle diyordu: “22 Temmuz’da maç bitti. AKP’den geri kalan yüzde 53 mü? O da giderek geriliyor, tükeniyor. Hatırlayalım: Erbakan’lı Milli Görüş de yüzde 1 oy almış ve Ecevit’in ‘hoşgörüsü’ ile ‘tarihi yanılgı’ bu da Ecevit’in deyimi yıkılmış, CHPMSP koalisyonu kurulmuştu. O tarihte bizler yüzde 99’duk. Aradan geçen otuz beş yılda yüzde 53’e düştük, onlar yüzde 47’ye yükseldi. Hem de dört buçuk yılda toplumun her kesiminin ‘şikâyetçi olduğu’ söylenen RTE hükümetinden sonra! Ulus niteliğinden, kimliğinden ümmete geçişin kanıtıdır”. Toplumdaki gelişmeler, RTE’nin yüzde 47’yi bir darbede yüzde 55.4’lere çıkaran sahibine özgü hesap, Ilımlı İslam’ı yüzde 47’den yüzde 99’a çıkarmayı hedef aldığını gösteriyor. ??? Seçimlerde cemaatlerin oynadığı rol, yazılı ve görsel medya tarafından göz ardı ediliyor. Örneğin skandalla sonuçlanan DYPANAVATAN birleşmesindeki gizemli noktaları açıklamaya çalışan yazı dizilerinin birinde (4 Ağustos 2007, Hürriyet) büyütülen bölümler arasına sıkıştırılan dikkat çekici “bilgi”, özellikle 22 Temmuz’da olanca ağırlığını AKP lehine koyduğuna inandığımız Fethullah Gülen’in sağda birleşmeyi nasıl baltaladığını içeriyor. Şunlar yazılı: “…Aynı süreçte (DYP önde gidenlerinden) Celal Adan’ın da ABD’ye gittiği ortaya çıktı. Geziden sonra 31 Mayıs’taki ilk buluşmada Ağar, Mumcu’ya ilginç bir soru yöneltti: ‘Celal’i ABD’ye gönderdim. Ya grup toplantısında ne dedin ki, Sayın Gülen (Fethullah), ‘Erkan Bey bizi çok incitti’ demiş. Çok kırgın.’ Cemaatlerin ekonomik yapılarını eleştirdim.. Neyse; cumartesi günü onların Matematik Olimpiyatı’na gidiyorum. Biraz toparlayıp çiçek atacağım…” Bu satırlar, “Hoca’nın (Fethullah Gülen’in) gömlekçisine benim için 4 gömlek ısmarlayan” ve bunları “iyi ilişkileri” olan Gülen’in gazetesi Zaman’ın Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın aldığını yazan, Mehmet Ağar’a ayrı bir değer biçen Ertuğrul Özkök’ün gazetesinde yayımlandı. ??? Fethullah Gülen’in 22 Temmuz’da AKP adına faal olduğunu gösteren kanıtlara kim bilir daha neler çıkacak bir başkası daha eklendi. DP’den aday olan, Gülen’e yakınlığıyla bilinen sosyolog ve yayın organları kadrosunda bulunan yazar Nevval Sevindi dünkü Milliyet’te açıkladı: “… Seçim kararı alındığında bana cemaat ‘DP’ye girme, AKP daha garanti olur’ dedi. Cemaatle aramda bu nedenle sorunlar oldu. Cemaat AKP’yi destekledi…” Bu bilgiler, açıklamalar yalnız Fethullah Gülen’in ağırlığını AKP lehine koyduğunu gösteren açık işaretler… Ne var ki, seçimleri etkileyen sadece Gülen ve cemaati değil; kim bilir kaç cemaat, tarikat “dinsiz” diye suçladıkları CHP yerine AKP’yi, Gülen peşinde koşan Ağar gibi nicelerini destekledi. Hiç kuşku yok; cemaatler ve tarikatlar önemli ölçüde ağırlıklarını AKP lehine kullandılar. ??? İçimizdeki dünya bu. Ya dışımızdaki? Demokrat Parti’nin Kasım 2008’de seçimleri kazanırsa Dışişleri Bakanı olabileceğinden söz edilen Richard Holbrooke, şöyle konuşuyor: “…11 Eylül’den beri ABD, dünyanın her yerinde ılımlı İslami demokrasi istiyoruz diyor. İşte, sadece iki tane var. Türkiye ve Malezya. Türkler çok dramatik bir seçim yaptı. Ilımlı bir Müslüman parti, meşruiyetlerini Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ten alan ünlü milliyetçi partileri mağlup etti... Ben de bunu kuvvetle destekliyorum…” Ne zaman Arap ülkelerine benzeriz beklentisinde olan içeridekilerle aynı hedefte bir araya geldikleri dışardakilerin eteklerinde ziller çalıyor. Kına yaksınlar! Her toplum layık olduğu yönetimi bulur deyip oturacak mıyız? ‘Türkiye ılımlı İslam ülkesi’ ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY lar” dedi. Irak sınırında bir Kürt devleti kurulması ihtimaline ilişkin olarak ise Holbrooke’un değerlendirmesi, “Bunu kabul etmeyeceklerini söylüyorlar. Türklere olan saygıma rağmen,Türklerin neler hissettiklerini söyleyeceğim. Amerikan politikasının Türklerin ‘Siz Amerikalılar ölmelisiniz ki biz de kendimizi iyi hissedelim’ demelerine göre temellendirilebileceğini düşünmüyorum” şeklinde oldu. Holbrooke’un yorumları tepkilere yol açarken, CHP Genel Baş kan Yardımcısı Öymen “Talihsiz bir açıklama” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin bir İslam ülkesi değil, laik demokratik bir Cumhuriyet olduğunu vurgulayan Öymen, “Laik demokratik bir ülkeyi başkaları istedi diye İslam devleti haline getiremeyiz.Amerikalılar çeşitli toplantılarda da radikal İslamın yerine ılımlı İslam modelinden yararlanmak istediklerini her fırsatta söylüyorlar. Biz de kendilerine bunun kabul edilemez olduğunu anlatıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, halkının çoğunluğu Müslüman olan laik bir ülkedir. Birilerinin dediği gibi bir ılımlı İslam ülkesi değildir” dedi. CHP’li Kemal Anadol ise açıklamayı, “Büyük Ortadoğu Projesi’nin tekrarını ifade eden bir beyan” olarak değerlendirdi. ‘AKP’ye desteğin kaynağı’ Anadol, “Büyük Ortadoğu Projesi’ne destek veren AKP’ye gösterilen müsamahayı aşan güç katkısının da bu beyana göre değerlendirilmesi gerekir” dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, “Çoğunluğu Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti 60 yıldır demokratik hayatı içine sindirmiş bir ülkedir. Kendilerine göre ılım lı İslam adını telaffuz edenler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, milletini iyi anlamamış demektir” diye konuştu. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türkel Yılmaz ise “Aslında baştan beri oynanan oyun bu. 11 Eylül saldırılarından değil, 1990’lardan bu yana süren bir oyun” dedi. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu da AKP’ye ABD desteğinin kaynağında ılımlı İslamın yattığını belirterek “Böyle bir amaç için AKP destekleniyor. Bu bir siyasal tabirdir ve Amerikan ürünüdür ” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda yeni bir ‘Kürtçe yemin krizi’yaşanmadı Sezer ve komutanlar katılmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu 23. yasama dönemine dün başlarken bağımsız seçildikten sonra DTP grubunu oluşturan milletvekillerinin ant içme töreninde anayasadaki metne sadık kalması ile yeni bir “Kürtçe yemin krizi” yaşanması engellenmiş oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin metne sadık kalan DTP’lileri alkışlaması dikkati çekti. Milletvekillerinin ant içme törenine Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve kuvvet komutanları katılmazken CHP listelerinden seçilen DSP’lilerin partilerine dönmesi nedeniyle yeni dönemin ilk gününde TBMM’de 4 grup ve 5 parti temsil edilmiş oldu. TBMM Genel Kurulu, 23. yasama döneminin ilk birleşimi için dün “en yaşlı üye” sıfatıyla Geçici Başkan Şükrü Elekdağ tarafından açıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, İstanbul’dan MHP milletvekili seçildikten sonra trafik kazasında yaşamını yitiren Cihat Özönder için saygı duruşunda bulunuldu. Elekdağ, daha sonra yaptığı açış konuşmasında, milletvekillerini kutladı. İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras için TBMM’deki yemin töreninden önce ÖDP’nin Maltepe’deki genel merkezi önünde tören düzenlendi. Uras buradaki konuşmasında “Ne mutlu solcuyum, demokratım, devrimciyim ve sosyalistim diyene’’ dedi. (AA) dürdü: “Sayın Başbakan’ın kutuplaşmanın geride bırakılması gerektiğine ilişkin sözleri de son derece gerçekçi ve isabetli ifadeler. Önümüzdeki dönemde yeni bir sayfa açarak Meclis içinde ve dışında siyasi yaşamımıza, ılımlı, ölçülü, olgun, uzlaşıcı ve uzlaştırıcı bir nitelik kazandırmadan etkin ve verimli bir çalışma ortamı yaratamayız.Tüm partilerin bu anlayışla hareket etmeleri gereklidir. Ancak, bu hususta iktidarın özel bir sorumluluğunun olduğu gözden kaçırılmamalıdır.’’ Daha sonra da milletvekili ant içme töreni başladı. Ant içme töreni sırasında il sırası Ankara’ya geldiğinde, Geçici Başkan Şükrü Elekdağ milletvekillerini, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhu için 1 dakikalık saygı duruşuna’’ çağırdı. 1991’de SHP listesinden Meclis’e giren 18 HEP’li arasındaki Leyla Zana’nın yol açtığı “Kürtçe yemin krizi” yinelenmedi. Ant içmek için kürsüye çıkan ilk DTP’li olan Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın heyecanlı olması dikkat çekti. Ata metne sadık kalırken heyecandan dili sürçtü. Ancak, Elekdağ yeniden okutma gereği duymadı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de grubundan milletvekilleri dışında sadece DTP’li Ata ve aynı ilden milletvekili olan Bengi Yıldız’ı alkışlaması dikkati çekti. TBMM’nin ilk gününde sandalye dağılımı da şöyle oldu: AKP 341, CHP 99, MHP 70, DTP 20, DSP 13, bağımsız: 6, boş 1. Erdoğan’ın konuşmasına vurgu Elekdağ, 22 Temmuz seçimlerinde temsil oranının yüzde 85’e erişmesi ve yeni Meclis’in seçmen tabanını kucaklamış olmasının da Türk demokrasisi için bir övünç kaynağı olduğunu vurguladı. Elekdağ, şunları söyledi: “Belirtilmesi gereken bir husus da 22 Temmuz gecesi seçimlerin ilk sonuçlarının alınmasını takiben Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalardır. Bu açıklamaların içerdiği mesajlar, ülkemizde istikrar ve huzur ortamının devamının ön şartını oluşturmaları açısından fevkalade önemlidir.’’ Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından iki alıntıyı okuyan Elekdağ sözlerini şöyle sür Türk’ün Bahçeli’nin elini sıkması yemin törenine damgasını vurdu yaratıcıları, her biri tek tek tuğla gibi birbirine kenetlenen katılımcıları... O büyük Bayrak Devrimi’nin coşkusunu yaşayanlar seçim sonuçlarından sonra bir dizi sorgulama yaptılar, belki de büyük bir yalnızlık duygusu içine girdiler. Dışarıdan başlayıp içe doğru gelelim... O büyük mitinglere dünyanın kaç ülkesi sevindi? Ya da soruyu daha doğru ve gerçekçi bir biçimle şöyle soralım: Küresel aktörlerin kaçı o mitinglere olumlu gözle baktı? Sanırım hiçbiri. Neden baksınlar ki? Milyonlar sokağa çıkmış haykırıyor: Bağımsız Türkiye! Ne demek bağımsız Türkiye? Olur mu öyle şey?.. Biz tam, kendimize göre hükümeti bulmuşken, Türkiye’yi büyük bir pazar haline getirmeyi başarmışken, “önce Türkiye” diyecek “önce ülkenin bağımsızlığı” diyecek örgütlü yığınlar da ne oluyor?.. Bu duygularla; aylarca o mitinglerin Türkiye’yi yansıtmadığını anlatmanın yollarını aradılar. ??? Medyamıza geçelim... Atatürk’ün, cumhuriyet değerlerinin damgasını taşıyan o mitinglerin birincisine, kendisini sözünü ettiğimiz değerlere bire bir adamış birkaç yayın organı dışında hangi medya hak ettiği haber değerini verdi? Hiçbiri! İkincisinden itibaren, toplumun da tepkisiyle naklen yayımlamaya başladılar. Benimseyerek mi? Kesinlikle hayır... Bir örnekle anlatalım; büyük mitinglerden biri... Kanalların tümü naklen yayımlıyor. Stüdyolarına da o mitingi yorumlayacak bazı kişiler koymuşlar. Önce dakikalarca mitingden görüntüler yayımlanıyor; milyonlar sahnede... Sonra da stüdyodaki konuklarla şunları işlediler: “Bu mitingler olur ama, önemsizdir...” “Halk böyle bağırır ama, bir şey ifade etmez...” Daha neler... Bir bakıma, naklen yayınla milyonları yansıttılar, stüdyodaki konuklarla o milyonları sıfırla çarpmanın yollarını aradılar. Kim ne derse desin, seçim sonuçları ne olursa olsun; o milyonlar Türkiye’nin gerçeğidir, yakın tarihimizdeki yerini almıştır. Gerekirse yeniden yapılır... ??? Türkiye’deki baskın medya yapısının nasıl oluştuğu dikkate alınırsa; mitinglere yaklaşımın kimleri, neleri temsil ettiğini de ortaya koyar. Şu gerçeği hiçbir zaman unutmamak gerekiyor: Çok büyük bir güç bile, yalnızlaştıkça güçsüzleşir! Türkiye’de, Atatürk’ü, Atatürkçüleri yalnızlaştırmak istiyorlar. Başta da vurguladığımız gibi; bu yeni bir durum değil. Atatürk, daha yaşarken yalnızlaştırılmak istenmedi mi? Evet... O, temel çözüm olarak, halkta, halkın içinde çoğalmayı ve inandığı doğrulardan hiç dönmeyerek mücadele etmeyi yeğledi. Yaşam biçimi haline getirdiği bu davranışı, kendisini sevmeyen dönemin uluslararası aktörlerinin bile takdirini topladı. Bugün de benzer bir tablonun içindeyiz... Atatürk’ün şu sözü ne güzel: “Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyecek, kimseden yardım istemeyeceksin. Kimseyi aldatmayacaksın. Ülken için gerçek ideal ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Seni yoldan çevirmeye çalışacaktır. Bunlara direneceksin. Önüne sonsuz engeller yığılacaktır. Kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Başardıktan sonra sana büyüksün diyenlere, güleceksin.” Başarı, başarıya inananlarındır. Yılgın Türklerin, çılgın Türkler olacağı günler de vardır! ankcum?cumhuriyet.com.tr DTP’den MHP’ye ilk gün jesti TÜREY KÖSE/AYŞE SAYIN BAYKAL’DAN ELEŞTİRİ DTP’Lİ AHMET TÜRK ‘PKK’yi kınasam ne etkim olur ki?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP’de genel başkan olması beklenen Ahmet Türk, PKK’yi kınaması durumunda herhangi bir etkisinin olmayacağına işaret ederek “Kınıyorum, terörist, dediğim zaman benim etkim ne kadar olur?” dedi. DTP’li Türk NTV’ye yaptığı açıklamada, operasyonlar, inkâr ve imha politikalarının sonuç olmadığının görüldüğünü, milliyetçi dalgaya karşı halkın kardeşleşmesini sağlayacak projeler üretmek gerektiğini ifade etti. DTP’nin değişip değişmediğine ilişkin bir soru üzerine Türk, şunları kaydetti: “Yaşadığı süreç insanı değiştirir. Bakış tarzı, sorunlara bakış değişir. Tabii ki değişmek, koşullara göre yenilenmek sorumluluğumuz var. Şu andaki pozisyonumuz diyalog, uzlayışı arayışı. Çözümü şiddetle, silahta aramıyoruz. Çatışmanın bitmesi gerekir diyoruz.” ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda 23. dönem dün başlarken; ant içme törenine, DTP Mardin Milletvekili Ahmet Türk’ün, hemen yanındaki sıranın başında oturan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanına giderek elini sıkması görüntüleri damgasını vurdu. MHP ve DTP milletvekilleri genel kurul salonunda yan yana sıralarda otururken ilk günde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler öncesindeki “Meclis’te kavga ederler” sözlerini tekzip eden görüntüler sergilediler. TBMM Genel Kurulu dün 23. döneme başlarken ilk günden bazı notlar şöyle: Baykal’dan 7. kez yemin CHP Grubu ant içme töreninden önce saat 13.00’te toplandı. Grup toplantısında kısa bir konuşma yapan CHP lideri Deniz Baykal, “Zor bir döneme giriyoruz. Dışarıdan biçimlendirme gayretleri var. Bazı güç odakları ılımlı İslamı yerleştirmek için çaba gösteriyor. Güçler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik girişimler olabilir.Anayasa değişikliği tartışmalarının al tında bu yatıyor. CHP’ye bu dönemde çok önemli bir görev düşüyor” mesajını verdi. Baykal daha sonra kuliste gazetecilerle sohbet ederken “7. kez yemin ediyorum. İlk seferinde Türkiye’nin zamanını alıyorum diye müthiş bir heyecan, telaş içindeydim. Şimdi arkadaşlara, ‘Telaşa gerek yok, sakin olun’ diye öğüt veriyorum” dedi. Meclis’te dün merakla beklenen ve en çok ilgi görenler, 13 yıl sonra TBMM’de yeniden temsil olanağı bulan DTP’lilerdi. 13 yıl sonra yeniden parlamentoya dönen Sırrı Sakık, DEP milletvekili olarak Meclis’te gözaltına alınmalarına göndermede bulunarak “13 yıl önce, burada 3 gece geçirmiştik. Şimdi burada barışı sağlayacağız” dedi. Kulislerde, kadınların geçen döneme göre yoğunluğu dikkat çekti. CHP Adana Milletvekili Gaye Erbatur genel kurula göğsünde 6 ok bulunan beyaz tayyörle katıldı. Genel kurula ilk gelen lider, MHP lideri Bahçeli oldu. Bu arada, DTP’li Ahmet Türk yerinden kalkarak hemen yanındaki sıranın başında oturan Bahçeli’nin yanına gitti ve elini sıktı. Aysel Tuğluk, Hasip Kaplan ve Sırrı Sakık da Bahçeli’nin elini sıktı. Ahmet Türk, daha sonra kuliste Bahçeli ile tokalaşmasıyla ilgili olarak “Fikirlerimiz farklı olabilir ama aynı çatının altında çalışacağız. Medeni insanlarız, ilişkilerimiz olacak’’ dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bir ara kulise çıkarak çay içti. Bahçeli, bir gazetecinin, “DTP’li Ahmet Türk ile tokalaşmanız birinci sayfaya fotoğraf olacak’’ sözleri üzerine gülümseyerek başını salladı. Localar doldu Töreni izlemek isteyen milletvekili yakınları, izleyici sıralarına sığmayınca zaman zaman tartışmalar yaşandı. Polisler, yemin sırası geçen milletvekillerinin yakınlarını localardan çıkarırken boşalan yerlere yeni izleyici aldı. Başbakan Erdoğan, ant içmek için kürsüye çıkarken tüm AKP grubu ayağa kalkarak kendisini alkışladı. Erdoğan’ın ant içmesini izlemek için kuliste bekleyen CHP lideri Baykal da içeri girerek kendisini alkışladı. Yemin töreni sırasında AKP’li Şevket Gürsoy “Ant içerim” yerine “Söz veririm” deyince, geçici başkan Şükrü Elekdağ kendisini uyardı ve yeniden ant içme sini istedi. AKP Ankara Milletvekili Burhan Kayatürk de andı yanlış okuyunca Elekdağ üç kez tekrarlattı. AKP Bingöl Milletvekili Yusuf Coşkun, “ülküsünden’’ sözcüğünü ‘’içgüdüsünden’’ diye okuyunca andı tekrarlamak zorunda kaldı. Gazetecilerin en çok ilgi gösterdiği milletvekili, cezaevindeyken milletvekili seçilen DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel oldu. Tuncel, verilen aradan sonra 2. oturumda DTP’li arkadaşı Ayla Akat Ata ile birlikte geçici başkanlık divanında yerini aldı. Ant içerken metne sadık kalan Tuncel’i MHP’liler ile Bakanlar Kurulu sıralarında yer alan kabine üyeleri de alkışladı. Erdoğan, Meclis’ten ayrılırken DTP ve MHP’li milletvekillerinin tokalaşmasını “Temennimiz odur ki Türkiye, daha ileri bir demokrasiyi, Meclis çatımız altında yaşasın, teneffüs etsin. Özellikle bölücü terör örgütü noktasındaki hassasiyeti, parlamento çatısı altındaki bütün partilerimizin ortak olarak göstermesi lazım’’diye konuştu. Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı için uzlaşma söz konusu olacak mı” sorusuna ise “Hayırlısı olur” karşılığını verdi. ‘Başbakan biraz matematik çalışsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yüzde 84 katılımda yüzde 46.7 almışsak yüzde 100 hesaplandığında bu oyumuz yüzde 55.4 olur” sözlerine “Bu hesap yanlış. Onların alacağı oy oranı yine aynı olurdu. Sadece onun değil bizim de oy oranımız aynı kalırdı. Devletin hesaplarını da böyle yapıyorlarsa yandık. Başbakan’ın biraz matematik çalışması lazım” diye tepki gösterdi. Baykal, DSP’lilerin ayrılmasıyla ilgili olarak da “Her ayrılık hüzün vericidir” dedi. Baykal, ant içme töreni sürerken kulise çıkarak gazetecilerle sohbet etti. Baykal, DTP’li Ahmet Türk’ün yemin töreni sırasında MHP lideri Bahçeli ile tokalaşmasının ve askerlerin yemin törenine gelmemelerinin anımsatılması üzerine, şu görüşleri dile getirdi: “Var olan kuşkuları, tereddütleri en kısa zamanda aşmak gerekir. Devletin kurumları bir milli temsil tablosu içinde olmalı. Bu olay göstermelik bir olay olmamalı. İçtenlikle hepimizin sahiplenmesi gerekir. Herhangi bir güvensizlik umutsuzluk, tereddüt, gerilim olmamalı. Bunların sağlanması gerekiyor. DTP’lilerin bu tavırlarının önemi yok. Önemli olan, terör karşısındaki duruşlarıdır. Herkes bu yeni başlangıcı içtenlikle sahiplenmeli.” CHP lideri Baykal, TBMM Başkanlığı seçimlerinde aday çıkarıp çıkarmayacakları sorusuna da “Üzerinde uzlaşılacak bir aday çıkarılması durumunda destek verebiliriz” yanıtını verdi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle