29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DIŞ BASININ YORUMU 7 TESAV Başkanı Erol Tuncer, seçimleri yönlendiren etkenleri sıraladı: DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Erdoğan Kürtlerle diyalog kuracak’ Dış Haberler Servisi 22 Temmuz seçimlerinin dış basındaki yankıları sürerken gazetelerde yapılan yorumlarda seçim sonuçlarının hem Türkiye piyasaları hem de yabancı yatırımcılar için olumlu olduğu vurgulanıyor. Sonuçların ABTürkiye ilişkileri ve Kuzey Irak’a olası operasyon üzerindeki etkileri de ele alınan konular arasında. Financial Times Muhalefet anlatamadı FIRAT KOZOK CHP’de Kaynatılmak İstenilen Kazan Deniz Baykal, CHP’nin seçimlerde aldığı sonucun yenilgi olduğunu düşünmüyor ve istifa etmesini, hatta politikayı bırakmasını isteyenlerin önerilerini kabul etmeyerek, genel başkanlık görevini sürdüreceğini söylüyor. Dün yaptığı basın toplantısı, bir gün önce kendisine bu yönde yapıldığı bazı gazetelerde yer alan Süleyman Demirel ağırlıklı telkin haberlerini doğrular şekilde geçti. CHP Genel Başkanı, partisinin 22 Temmuz’da 1 milyon 200 bin yeni oy aldığını söyledi ve AKP’deki büyük oy artışını da merkez sağdaki çöküşün sonucuna bağladı. Söylediklerinin tümü yanlış değildir. Ama eksiklikler çoktur. Sosyal demokrat bir partinin genel başkanı, AKP’nin oylarındaki artışta, iktidar partisinin icraatlarında “fakir fukara”yı hedef alarak özellikle sağlık alanında tam seçimler öncesinde uygulanan destekleri görmezden gelmiştir. Bunun gibi, AKP’li yerel yönetimlerin bir süreden beri yoksul kesime yönelik belki de bazılarımızın iane olarak nitelendireceği yardımların da, geniş halk kesimleri ile iktidar arasında bir gönül bağı iletişimi oluşturduğunun da dikkate alınmadığı anlaşılmıştır. Parti Doğu ve Güneydoğu’daki eski ve geleneksel kalelerini terk etmekle yetinmemiş,16 ilde adeta silindiğini ortaya çıkartan bir sonuçla karşılaşılmıştır. Seçim sonuçlarını gösteren haritalara bakılırsa CHPDSP güç birliği, Batı Anadolu ve Trakya bölgesinde, o da daha çok kıyı ve sınır illerinde başarılıdır. İngiliz Financial Times gazetesinde “seçmenin, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ordu ile AKP arasındaki gerginlikteki kararını gösterdiği ve Türk halkının kesinlikle demokrasiden yana oy kullandığı” yorumu yapıldı. “AKP’nin Avrupa’daki Hıristiyan Demokratlarla benzerliğine” dikkat çekilen yazıda “Erdoğan’ın reformlarını sürdürebilmesi için TBMM’deki Kemalist ve milliyetçilerle uzlaşması gerektiği, bunun da kolay olmayacağı” ifade edildi. The Guardian The Guardian gazetesinde “seçimin Erdoğan’a ordunun Kuzey Irak’a operasyon yapma isteğine direnme hakkı kazandırdığı, Erdoğan’ın Kürtlerle diyalog kuracağı” yorumu yapıldı. The Independent gazetesi de “Kuzey Irak’ta PKK ile savaşı seçim propagandalarının merkezine yerleştiren laik ve milliyetçilerin seçmenden onay alamadıkları” yorumunu yaptı. Fransız Le Figaro ANKARA Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı Erol Tuncer, 22 Temmuz seçimlerinden oyunu artırarak çıkan AKP’nin, 2004’te güçlendiği yerel yönetimleri iyi kullandığını söyledi. Partinin Doğu ve Güneydoğu’da etnik milliyetçiliğe karşı dini öne çıkardığına işaret eden Tuncer, iktidarın cumhurbaşkanlığı seçiminde “mağduriyeti” iyi anlattığını, buna karşın muhalefetin, iktidarın “beceriksizliğini” anlatamadığını söyledi. Muhalefet partilerinin günlük polemiklerle oy kaybettiğine değinen Tuncer, “Karnı aç insan yüksek politika izleyemez” diye konuştu. Erol Tuncer, 22 Temmuz seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablo hakkında şu değerlendirmeleri yaptı: ? AKP oyunu düzenli olarak artırıyor. 2002’deki oyu 34.3 iken, bu 2004 yerel seçimlerinde 41.7’ye yükseldi, bugün de 46.7’ye çıktı. Ancak biz seçim analizlerini yaparken, 2004’ü hep atladık. Diğer siyasi partiler de bunu ciddiye almadı. Yerel seçimlerde yerel yönetimlerin büyük bölümü AKP’ye geçti. Bunlar, hizmet üretmede, halkla ilişki kurmada, partinin oylarını artırmada ve oyları sandığa taşımada önemli güç merkezleri. AKP bunlardan iyi yararlandı. ? AKP örgütünün çok farklı çalıştığı anlaşılmaktadır. Örgütlerin temel görevi toplumun görüşlerini partiye iletmektir, partinin politikalarını, programını topluma anlatmaktır. Sonuçta partiyi büyütme görevi vardır. Ancak CHP’deki örgütlerin temel işle MHP 39 ilde milletvekili çıkaramadı. Buralar da ülkenin ortasından bir ip çektiğinizde sağında kalan bölgeler. CHP’nin oy aldığı yerlere baktığımızda buralar gelişmiş yöreler, geliri yüksek, eğitimi yüksek, yaş düzeyi yüksek yerler. ‘Karnı aç insan yüksek politika izleyemez’ vi, parti içi iktidarı ayakta tutmaktır. Seçimler öncesine kadar yaşanan sürede AKP örgütlerinin iyi çalıştığı görülüyor. Seçimler yalnızca kampanyadaki çalışmalarla kazanılmıyor. Bu dönemler sadece hasat derleme zamanıdır. ‘Muhalefet günlük polemiklere girdi’ ? İktidar partisinin bir avantajı daha vardı. Bu da yerel yönetimlerde ve hükümetteki hizmetleriydi. Bu hizmetlerde, yolsuzluklar başta olmak üzere birçok olumsuzluklar olabilir ama toplum onlarla değil, üretilmiş hizmetlerle meşguldür. Başbakan bunları anlatarak puanını artırdı. Muhalefet ise yalnızca eleştirerek, öneri sunmayarak olumsuz muhalefet örneği verdi. Seçim kampanyası günlük pole miklere indirildi, bu da muhalefetin kaybı oldu. ? Cumhurbaşkanı seçiminin sonuçsuz kalmasının ardından AKP mağdur olduğu iddiasıyla toplumun karşısına çıktı. Bu iddiasını yansıtmada da başarılı oldu. Yılbaşından bu yana yapılmış olan yoklamalarda AKP’nin oyu yüzde 40’ı aşamıyordu. Ancak kampanya ile birlikte birdenbire arttı. Muhalefet, iktidarın Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki beceriksizliğini anlatabilirdi. ? Toplum şu ya da bu şekilde AKP’ye güven duydu. Çok ilginçtir, AKP her kesimden ve her coğrafyadan oy aldı. Zenginden de, orta gelirliden de, yoksuldan da. Gücü Anadolu’ya homojen bir şekilde yayıldı. İktidar partisi yalnızca 1 ilde milletvekili çıkaramadı. Oysa CHP 34, ? Çok iyi incelenmesi gereken bir şey daha var. Toplumun bir belirli değişim yaşadığı, değer yargılarının değiştiği kesin. Bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Toplumu okumak lazım. Karnı aç insanın oturup yüksek politika izleyecek hali olmuyor. Bu iktidar gücüdür. İktidarların bu tür yardımlarını eleştirdiğiniz zaman, haksızlığını, yasadışı olduğunu, seçimlere özgü bir şey olduğunu anlattığınız zaman puanınız da gidebiliyor. ? Güneydoğu ve Doğu’da geçen dönem 13 ilde DEHAP birinci parti iken, şimdi onun yerine giren bağımsız adayların oylarına baktığımız zaman Doğu ve Güneydoğu’da bu sayı 6 ile inmiş bulunuyor. Yani bu kesim 7 ilde birinciliği yitirmiş durumda. Bu durum aslında Türkiye’nin hayrınadır. Çünkü etnik temele dayalı siyaset, her zaman bölünmeyi yansıtır. Ancak burada sosyal demokratlara önemli bir ödev düşüyor. Sosyal demokratlar, bu yörelerdeki gücünü artırmak zorundadır. Ancak ortaya çıkan tablo sosyal demokrat partiler açısından üzüntü verici bir durumdur. Siz görevinizi yapamazsanız bu sefer de dini duyguları öne çıkartarak birileri gelip oraları kapatabiliyor. Merkez sağa ağırlıklı adaylar CHP yönetimi, belki de merkez sağdaki çökme olasılığını gördüğü için, bu kesimin önemli bazı isimlerini aday listelerinin en başına koyarak 22 Temmuz seçimlerine katılırken, kendisinin geleneksel dünya görüşünü anlatan söylemlere sırtını dönmüş, yine o görüşlerin öğretisi ve uygulaması ile uğraşan genç isimlerle listelerini güçlendirmeyi de düşünmemiştir. Baykal ve arkadaşlarının söylemleri, son dönemlerde ülkemizde bazı çevrelerin istemlerini de doğrularcasına, ”sol” ve “sağ”ın artık çökmüş olduğu görüşünü esas alıyordu. Ecevit’in CHP programına yerleştirdiği demokratik sol bir parti olma savını unutmuş görünen seçim kampanyasına DSP’nin sağladığı katkı da, dünkü basın toplantısında bir kez bile dile getirilmedi. CHP Genel Başkanı, o kampanyanın başarılı olması için bir dizi kurum ve kişiden esirgemediği teşekkür konuşması sırasında DSP yönetiminin seçimlere girmeme kararı ile sağladığı desteği hesaba almadı... O 1 milyon 200 bin oyun bile sanki sadece kendisinin tırnakları ile kazıyarak kazanıldığını ima eder şekilde konuştu. DTP’li Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde süreci tıkamayacaklarını söyledi Fransız Le Figaro gazetesi, “Türk işadamlarına göre son beş yılda AKP’nin ekonomi karnesinin iyi olduğunu’’ yazarken Liberation gazetesi de borsanın rekor seviyede yükselişe geçmesi ve dövizin düşmesine geniş yer vererek iş dünyasının seçim sonuçlarından memnun olduğu yorumunu yaptı. Alman Bild ‘Çözüm üreten taraf olacağız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Desteklediği 23 bağımsız adayla yüzde 10’luk ülke barajını aşıp parlamentoya giren Demokratik Toplum Partisi (DTP), Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’ye “destek” mesajı verdi. Şırnak’tan bağımsız milletvekili seçilen DTP’li Hasip Kaplan, Cumhurbaşkanlığı seçimi, hükümet kuruluşu dahil, kendilerinin “tıkayan değil, çözüm üreten taraf” olacaklarını söyledi. Seçimlerden hemen sonra “gerilim siyaseti yapmayacakları” açıklaması yapan DTP’li bağımsızlar, kilit konumda oldukları Cumhurbaşkanlığı seçimi için 367’nin sağlanması konusunda AKP’ye destek mesajı veriyor. Seçim sonuçlarını ve bundan sonra izleyecekleri politika konusunda Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Hasip Kaplan, bağımsız aday olmanın dezavantaj olmasına rağmen iyi bir sonuç aldıklarını kaydederek bunun dışında halkın, AKP’ye yüzde 46 oranında oy vererek bir anlamda “ırkçı, savaş kışkırtıcısı, darbe yanlısı anlayışlara karşı olduğunu, AB sürecinin işlemesi gerektiği mesajını verdiğini” savundu. Seçmenin ana muhalefet görevini aslında kendilerine yüklediğini kaydeden Kaplan, “Biz bu süreçte uzlaşma sağlanması konusunda olumlu rol oynayacağımızı düşünüyoruz. Gerilim politikası değil, uzlaşma, diyalog politikası izleyeceğiz” dedi. Kaplan, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki tavırlarının ise “yapıcı” olacağını belirterek “Biz tıkayan olmayacağız, çözüm üreten taraf olacağız” görüşünü dile getirdi. Muş’tan bağımsız milletvekili se Yine ‘CHP = İç çekişme’ mi? Görevinden ayrılmayacağını söylemiş olsa da bazı eski dostlarının da katkıları ile CHP’de kendisi aleyhine kaynatılmak istenilen kazan, Baykal’ın başını ağrıtacaktır. Kaldı ki seçimlerin kesin sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu’nca ilan edilmesinden beş gün sonra yeni TBMM toplanacak ve milletvekillerinin ant içmelerini, parlamentoda grubu bulunan partilerin kendi yöneticilerini belirleme çalışması izleyecektir. Bu aşama sırasında CHP listeleri ile parlamentoya gelmiş olan 13 DSP’li milletvekilinin durumu ne olacaktır? Ankara Milletvekili ve eski DSP Meclis Grubu Başkan Vekili Emrehan Halıcı, dün bu sorunun yanıtını “diplomatik nezaket gereği ve Baykal’a ayıp olmaması için CHP’deki misafirlik dönemlerini bir süre daha uzatmayı düşündüklerini” söyleyerek vermişti. İki partinin seçimde yaptığı resmi olamayan güç birliğinin amacı, ülke sorunlarına birlikte çözüm bulmak isteminden geliyordu. Seçimler sonuçlandı. Bu güç birliği bundan sonra iki partinin milletvekillerinin ülkenin temel bazı sorunlarında da parlamentoda dirsek temasını sürdürmeleri şeklinde sürebilir. Ancak CHP’liler, Meclis’te grup sahibi bir parti olarak, o grubun yöneticilerini seçerken, kapalı kapılar arkasında kalmak isteyeceklerdir. O kapalı kapılar arkasında bugün medyaya da yansıyan seçim sonrası tartışmalar ele alınabilecektir. DSP’li “konuk”ların bir tür “ayak altında” dolaşmalarını, bu kez ev sahibi olanlar hoş görmeyecek; ama bunu da açıktan dile getiremeyecektir. Bu nedenle CHP Grubu’na 112’lik vitrinini düzeltme fırsatını tanımalı ve DSP’li milletvekilleri, bence fazla ayak sürtmeden parlamento çalışmalarını sürdürecekleri bir ortak büroyu oluşturmalıdırlar. Ülkenin onca sorunu var. O sorunlar için yurttaşlar elbette parlamentonun tümünden çözüm bekleyecektir. DSP’li parlamenterler, bu beklentileri yanıtlamada öteki üyelere göre ön almalı, yerel seçimler için kendi seçmenlerini hazırlamanın yöntemlerini ve sorumluluklarını belirlemelidirler. Alman Bild gazetesi “Erdoğan’ın seçim zaferinden sonra politikacılar Türkiye’nin AB’ye daha hızlı bir şekilde girmesini talep ediyorlar’’ başlığıyla bir habere yer verdi. Die Welt gazetesindeki bir yorumda “Geçen birkaç yılda olağanüstü bir modernleşme atağı yaşayan orta sınıf, tartışmaya yer bırakmayacak açıklıkla Erdoğan’ın partisini tercih etti’’ ifadesi kullanıldı. Frankfurter Rundschau gazetesi, ‘’Erdoğan’ın zaferi Papa’yı sevindirdi Avrupa için olabilecek en iyi sonuç’’ başlığıyla verdiği haberde, Erdoğan ve AKP’yi “karanlık güç’’ olarak gösterme çabalarının başarısızlıkla sonuçlandığını yazdı. Il Sole 24 Ore TUNCEL CEZAEVİNDEN ÇIKTI İtalya’nın en önemli ekonomi gazetesi Il Sole 24 Ore, “Piyasalarda Erdoğan bayramı” ifadesini kullandı. Gazetede, bağımsızların Meclis’e girmeyi başarmaları “Kürtlerin de bir sesi olacak” başlığıyla duyuruldu. La Stampa gazetesinde, “İki çehreli Türkiye” başlığıyla yayımlanan başyazıdaysa yeni Meclis’te CHP ve MHP’nin AKP karşısında fren işlevi görebileceğine değinildi. “Türkiye üzerinde kurtlar gölgesi” başlıklı haberdeyse DTP kökenli bağımsızlarla MHP’li milletvekilleri arasında Meclis’te gerilim olmasının da ihtimal dahilinde olduğu belirtildi. Yasadışı örgüte üye olduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili Sebahat Tuncel, dokunulmazlık hakkı kazanınca Gebze Cezaevi’nden çıktı. Tuncel, İl Seçim Kurulu’ndan seçildiğine ilişkin mazbatanın alınmasının ardından tahliye edildi. Tuncel’i karşılamaya DTP yöneticileri, İstanbul 1. Bölge Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi gitti. Tuncel, konvoy eşliğinde İstanbul Esenler’deki evine geldi. oluştuğunu kaydetti. Sakık, “Niye kavga edelim? Bu ülkenin vatandaşları değil miyiz’’ diye sordu. ‘Bu ülkenin rengiyiz’ çilen Sırrı Sakık ise “Türkiye’yi özgürleştirmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını’’ belirtti. “MHP ile DTP’nin Meclis’te olacağı ve kavgalar yaşanacağına’’ yönelik söylemlerin anımsatılması üzerine Sakık, bu talihsiz açıklamaların, seçim meydanlarında kaldığını ifade etti. Sakık, herkesle, bütün partilerle diyalog kuracaklarını belirterek kendi partilerinin de MHP’nin de medeni insanlardan Bağımsız Siirt Milletvekili Osman Özçelik de “MHP ve DTP’li bir Meclis’in nasıl olacağı’’ sorusuna, “Bence iyi olacak. Biz de onlar da bu ülkenin bir rengiyiz” diye karşılık verdi. Özçelik, MHP’nin an layışına karşı olduklarını ancak düşüncelerini ifade etmelerinde bir engel görmediklerini söyledi. Osman Özçelik, demokratik tartışmaların yaşanabileceğini ama bunların düşmanlığa varacak düzeyde olmayacağını vurguladı. Özçelik, Meclis çalışmaya başlar başlamaz partilerine geri döneceklerini ve Meclis Başkanlığı’na başvurarak DTP grubunu oluşturacaklarını bildirdi. Fotoğraf: AA Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net KADER eşit sayıda bakan istedi ? İstanbul Haber Servisi Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) Genel Başkanı Avukat Hülya Gülbahar, “Eşit sayıda kadın bakan istiyoruz’’ dedi. Siyasi partilerde kadınlara “vitrin’’ olarak yer vermenin Türkiye’nin bir geleneği olduğunu belirten Gülbahar, siyasi partiler açısından bu geleneğin hâlâ kırılamadığını savundu. Gülbahar, “Liderlerin oturup tekrar düşünmesi gerekiyor’’ diye konuştu. Gümrüklerdeki oylar Hakkâri’yi karıştırdı İldeki dağılıma itiraz eden AKP, kazandıkları sandalye sayısının 2’ye çıkarılmasını istedi. Seçildiği açıklanan bağımsız aday Suvağcı ise gümrüklerdeki oyların Türkiye genelinde parti oylarına yansıtılması gerektiğini ve ili etkilemeyeceğini savundu Haber Merkezi Gümrük kapılarındaki oyların, Türkiye genelindeki oylara yansıtılmasının ardından AKP, Hakkâri’de milletvekili dağılımına itiraz etti. AKP, Hakkâri’de çıkardıkları milletvekili sayısının 1 değil, 2 olması gerektiğini ileri sürdü. Edinilen bilgiye göre, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), gümrük kapılarında kullanılan geçerli oyları Türkiye genelinde geçerli oy sayısına yansıtması, Hakkâri’de itirazlara neden oldu. Hakkâri İl Seçim Kurulu’na itiraz eden AKP yetkilileri, gümrük kapılarındaki oyların Türkiye geneline eklenmesiyle bu ilde çıkardıkları milletvekili sayısının, 1’den 2’ye çıkacağını iddia ettiler. AKP’liler, ilde milletvekili seçilen bağımsız aday Sabahattin Suvağcı’nın milletvekili seçilemeyeceğini, onun yerine kendi listesinde ikinci sırada bulunan Abdulmuttalip Özbek’in milletvekili seçildiğini öne sürdüler. Hakkâri’den milletvekili seçilen bağımsız aday Sabahattin Suvağcı, Hakkâri İl Seçim Kurulu kanalıyla YSK’ye gönderdiği itirazında, gümrük kapılarındaki oyların Türkiye genelinde parti oyuna yansıyacağını, ili ve adayı etkilemeyeceğini belirtti. YSK’nin açıkladığı geçici seçim sonuçlarına göre, Hakkâri’de oyların yüzde 33.3’ünü alan AKP’nin, toplam 29 bin 292 oyu bulunuyor. Gümrük kapılarındaki oyların yansıtılması sonrasında, AKP’nin oyu 29 bin 497’ye çıkıyor. Hakkâri’den oyların yüzde 16.7’sini alan Sabahattin Suvağcı’nın 14 bin 677 oyu bulunuyor. Gümrük kapılarındaki oylar, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Yasası uyarınca Türkiye genelinde kullanılan toplam geçerli oy sayısına ekleniyor. ‘Sandıklar kayıp’ iddiası ise MHP’liler ile bağımsız aday İbrahim Ayhan, İl Seçim Kurulu’na itirazda bulundu. Ayhan, toplam sandık ile açılanların arasında 17 sandık fark bulunduğunu öne sürdü. Kahramanmaraş ve İstanbul’da itirazlar Şanlıurfa’da önce seçilemediği açıklanan bağımsız aday Seyit Eyyüpoğlu’nun son sandıklar da açılınca 26 bin 809 oy alarak bağımsız milletvekili seçildiği açıklandı. Sandıkların sayımının tamamlanmasının ardından AKP Kahramanmaraş İl Başkanı Atıf Şirikçi, Pazarcık, Elbistan, Andırın, Türkoğlu ve Afşin ilçelerinde bazı sandıklarda tutanakların birleştirilmediğini ve parti görevlilerinin tespit ettiği rakamlarla sonuçların farklı çıktığını ve ilçe seçim kurullarına itirazda bulunduklarını söyledi. Şirikçi, 8 milletvekili çıkaran Kahramanmaraş’ta 7. milletvekilliğini “600 oy farkla CHP’ye kaptırdıklarını’’ belirtti. Sistemdeki hatalar nedeniyle binlerce yurttaşın oy kullanamadığı İstanbul genelinde, toplam 63 ilçe seçim kuruluna itirazlar yapıldı. Seçimlerde CHP İstanbul 1. Bölge’den milletvekili adayı olan Mustafa Zengin, Ümraniye ve Kadıköy ilçe seçim kurullarına, sandıktan çıkan oyların yanlış sayıldığı ve sandık seçim sonuçlarını içeren örnek 87 tutanaklarının sisteme girilmesinde hata yapıldığı gerekçesiyle itiraz başvurusu yaptı. MHP Tuzla İlçe Başkanlığı da Tuzla İlçe Seçim Kurulu’na pusulalara birkaç kere mühür vurulduğu gerekçesiyle itiraz etti. Türk bayrağını indirdiler ? İstanbul Haber Servisi Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndaki Türk bayrağını gönderden indirdiği için gözaltına alındıktan sonra Beyoğlu Adliyesi’ne gönderilen Abdullah G’nin, cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alındı. Abdullah G, sevk edildiği mahkemece, “Bayrak Kanunu’na muhalefet etmek’’ ve “Polise mukavemet etmek’’ suçlarından tutuklandı. Kars’ta deprem: 4.1 ? İSTANBUL (AA) Kars’ta, 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden yapılan açıklamaya göre saat 22.31’de, merkez üssü DoğruyolArpaçay olan 4.1 büyüklüğünde deprem kaydedildi. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle