Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B A A A A B 33 39 35 35 40 40 42 39 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B PB PB B B B B A 27 29 27 27 33 33 30 28 38 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A Y Y Y 36 33 36 38 33 34 28 22 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Anadolu’nun doğusu aralıksız sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurt genelinde 2 ila 4 derece artacak. Rüzgâr kuzey ve kuzeydoğu yönlerden orta, yurdun kuzeybatı, iç ve doğu kesimlerde yer yer kuvvetli olarak esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 20 Helsinki Y 17 Stockholm Y 23 Londra Y 22 Amsterdam Y 22 Brüksel Y 24 Paris PB 24 Bonn Y 25 Münih Y 27 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB PB B B B B B 28 40 32 33 39 36 27 32 30 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB PB PB B B B A A 26 34 32 44 28 38 14 36 37 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Neredeyse kısa yoldan aile boyu zengin olamayan muhalefet liderlerine “Cebindeki para kadar konuş” diyecek. Bu mantıktan yola çıkarsak seçimde bir parti yüzde 18, iktidar partisi yüzde 36 oy aldı ise, örneğin RTE 60 dakika konuşuyorsa, muhalefet liderleri, Baykal veya Bahçeli yarısı kadar, ancak 30 dakika konuşabilecek! Durup durup oğlunun aldığı “gemiciği”, eşine armağan edilen 35 bin dolarlık takıyı, kolundaki kaç dolar olduğu bilinmeyen saati, her biri 1 milyon dolar fiyat biçilen beş adet villaya nasıl sahip olduğunu.. kaynağını soruşturmadan irdelemek ne kadar anlamsız, ne kadar fuzuli bir çaba. Ne evladı “gemiciği” alabilmek için milyonlarca doları nereden sağladığını, ne de baba menkul ve gayrimenkulü nasıl edindiğini açıklamak zorunda. İleriyi gören bir siyasetçi RTE. İktidara gelir gelmez ilk işi Maliye Bakanlığı sırasında Zekeriya Temizel’in çıkardığı “Nereden Buldun” yasasını ortadan kaldırmak oldu. Ne yazık ki, muhalefetin seçim bildirgelerinde Nereden Buldun yasasını tekrar yaşama geçireceğini vaat eden bir paragrafa, bir satıra rastlanmıyor. Amaç; İstanbul’da yerleşik fincancı katırlarını ürkütmemek! Kimi babaların akşamdan sabaha trilyoner olan yetenekli çocuklarından veya babaların üçbeş milyarlık maaştan trilyonlara varan serveti üzerinde sadece konuşmak, yazmak.. ve Nereden Buldun yasasından yoksun olarak dokunulmazlıkları kaldırmakla.. yolsuzlukların üzerine gitmek zor, hatta bir yerde olanaksız. ??? Güngör Uras soruyor: “Neden Batı ülkelerinin hemen tamamında devletlerin vatandaşlarına ve hatta kendi ülkesindeki yabancılara ‘Nereden Buldun?’ diye sorma hakkı var da bizde bu yok?” Yok, zira bu ülkede 1983’ten beri “Köşeyi dön de nasıl dönersen dön” ve “Benim memurun işini bilir” diye bir “liberal anlayış” egemen ve bu anlayışı ortadan kaldırmak bir yana, gelen geçen hükümetler daha da palazlanmasına göz yumdu. Bürokrasiden aldığı maaşla geçinen bir politikacı çocuğunun veya çocuklarının 50 milyon dolarlık varlıklara sahip olduklarını yazıyor, durmadan söylüyor, eleştiriyor ve fakat araştırma bu servete nasıl sahip olduğuna dayanınca, pusulası bozuk kaptanın gemiyi karaya oturtmasına “deniz bitti” diye bulduğu gerekçeye benzer bir bahane ile “Nereden buldun demeye yasal yetkimiz yok” deyip, işin içinden sıyrılıyoruz. Sonra? Siyasetçinin oğlu babasından menkul gücü, siyaseti servet avcılığı için kullanan siyasetçi vurdukça vuruyor… Zenginin parası züğürdün çenesini yorar hesabı söylemekle, yazmakla yetiniyor, kısa zamanda edinilen servetin kaynağını soramıyor, yargı nereden bulduğunu kanıtlayamayanların yakasına yapışamıyor. Tabii yazılanlar söylenenler ne kadar gerçek olsa dedikodu olmaktan öteye bir değer taşımıyor. ??? Ülkenin ve insanların gerçek sorunlarını örten gürültülü, patırtılı, küfürle karışık bir propaganda döneminin sonlarına geldik. RTE’nin kimi söylemlerindeki saptırmaların üzerine gidilmeyen, gerçeği aramayan bir seçim dönemi yaşadık. Bireylerin güncel yaşamlarını, ülkenin iç ve PKK vesilesiyle K. Irak dışında hiç değinilmeyen dış politika sorunlarını bırakalım bir yana; RTE’nin örneğin demokratik rejimi doğrudan ilgilendiren konulardaki söylemlerinde de gerçek payı ne kadardır diye araştırma zahmetine girmedik. Siyasetini ve bilinen katı dinci kimliğini aklamak, kimi zaman gerçekleri yansıtan hakkındaki eleştirileri silmek için RTE, doğruları içermeyen açıklamalar yapıyor. Bir meydan konuşmasında ülkedeki laiklikle bağlantılı duyarlılığa hak verdiğini, hatta laiklik konusunda neredeyse savunucuları kadar duyarlı olduğunu kanıtlamaya girişti. Parti programında yer alan laiklik bölümünün, laikliği tarif eden anayasadaki maddenin aynısı olduğunu söyledi. Oysa parti programında laikliğin demokrasinin vazgeçilmez koşulu, din ve vicdan hürriyetinin güvencesi olduğunu gösteren klasik kimi satırlar var. Laikliği yadsımaz görünerek laikliğin içini boşaltanlara özgü ifadeler. Seçim bildirgesinde sadece anayasanın 2. maddesinin gerekçesine atıfta bulunarak yazılan satırlarla RTE’nin söylediği gibi temel yasadaki laiklik tarifini yapan madde aynı değil. Birkaç yıl önce bir 23 Nisan’da yoldaşı Bülent Arınç’ın laikliğin anayasadaki tarifini yeniden yapmanın zorunlu olduğunu öne süren açıklamasına aynen katıldığını aynı gün bir demeçle açıklayan RTE ile… …kimi güçleri ürkütmemek için bugün anayasadaki ifadeyi aynen benimsediğini söyleyen RTE, aynı adam! Al birini vur ötekine! PKK’den ele geçirilen silahların Irak’ta güvenlik güçlerine hibe edildiği belirlendi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Binlerce ABD silahı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü, Irak’tan Türkiye’ye kaçak yollardan sokulan silahlardan 1252’sinin ABD’nin Irak güvenlik güçlerine hibe ettiği silahlardan olduğunu belgeledi. NTV’nin haberine göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nca yürütülen silah soruşturmasında önemli bulgulara ulaşıldı. Ağırlıklı olarak Türkiye’ye Irak üzerinden sokulan ve PKK’den ele geçirilen silahlar üzerinde yapılan araştırmada, ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı Amerikan Hava Kuvvetleri Özel İstihbarat birimi ile de işbirliği yapıldı. Araştırmalar devam ederken 7 Temmuz’da Mardin’de yapılan bir operasyonda yakalanan bir kişi, ABD’nin Irak güvenlik birimlerine hibe ettiği silahları iki yıldır kaçak yollardan Türkiye’ye soktuğunu itiraf etti. Bu kişinin sattığı silahla ocak ayında İzmir’de bir polisin şehit edildiği de belirlendi. Yaklaşık 400 bin silah kayıp Walter marka tabancanın, ABD tarafından Almanya’dan satın alınarak Irak’a gönderildiği seri numarasının takibi sonucu kanıtlan dı. Soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre, Türkiye’de ele geçirilen silahlardan 1086 Glock, 4 Bumar, 124 Walter ve 38 Sig Sauer marka silahın, ABD’nin Irak güvenlik birimlerine hibe ettiği silahlardan olduğu kesin olarak kanıtlandı. Dosyada, Türkiye’ye kaçak olarak sokulan silahların yüzde 52’sinin Irak ve Suriye’den girdiği belirtildi. Dosyada Irak’ın yeniden yapılandırılması genel müfettişliğince ABD Senatosu’na sunulan rapora da yer verildi. Raporda, Irak’ta hibe edilen yaklaşık 500 bin silahtan sadece 12 bininin kaydına rastlandığı belirtiliyor. Mayın tuzağı: 2 şehit ? Baştarafı 1. Sayfada araçta bulunan askerlerden Yozgat nüfusuna kayıtlı er Sefa Aslan ile Sıvas nüfusuna kayıtlı er Serdar Şimşek şehit olurken 6’sı da yaralandı. Yaralı askerler askeri hastaneye kaldırılırken şehitlerin cenazeleri Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’ndaki törenin ardından memleketlerine gönderildi. Cenaze töreninde Unakıtan’a tepki Şırnak’ta önceki gün PKK’lilerle girdiği çatışmada şehit olan er Murat Tuzsuz için Eskişehir’de Reşadiye Camisi’nde tören düzenlendi. Törene 1. Taktik Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Bilgin Balanlı, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, CHP milletvekili adayı Tayfun İçli ile diğer CHP ve MHP milletvekili adaylarının yanı sıra binlerce kişi katıldı. Kalabalık kitle “Devleti bölmeye çapulcuların gücü yetmez” ve “Vatan sağ olsun” yazılı dövizler açarken şehit askerin babası Hasan Tuzsuz, annesi Mualla Tuzsuz ve 17 yaşındaki kardeşi Metin ile 6 yaşındaki kardeşi Furkan Tuzsuz gözyaşlarına boğuldu. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın da törene katılacağının bildirilmesi üzerine çevik kuvvet ekipleri cami çevresinde olağanüstü önlemler aldı. Cami avlusundaki Emniyet Müdürü Savaş Yücel ile yapılan telefon görüşmesinden sonra Unakıtan, Vali Kadir Çalışıcı ve AKP’nin ikinci sıra milletvekili adayı Murat Mercan ile birlikte camiye girdi. Unakıtan’ın cenazeye katıldığını gören binlerce kişi, “Tayyip oğlunu da askere gönder”, “Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP”, “Asker yatmadı, vatanı satmadı” diye sloganlar attı. Bunun üzerine Unakıtan, Murat Mercan ile birlikte töreni terk etmek zorunda kaldı. Şehit er Murat Tuzsuz’un cenaze törenine katılan Maliye Bakanı Unakıtan, seçim bölgesi olan Eskişehir’de protesto edildi. Unakıtan töreni terk etmek zorunda kaldı. (AA) PKK YÖNETİCİSİ RIZA ALTUN’UN SERBEST BIRAKILMASI Türkiye, Avusturya’yı kınadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avusturya’nın terör örgütünün lider kadrosunda yer alan Rıza Altun’u serbest bırakarak Irak’a göndermesi üzerine, Avusturya’nın Ankara Büyekelçiliği Maslahatgüzarı Christian Steiner Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de “Ayıp etti” diyerek tepki gösterdi. Edinilen bilgiye göre, Steiner’e, terör örgütü lider kadrosu içinde yer alan Altun’un 2002 yılından bu yana Interpol kırmızı bülteniyle, aynı zamanda Fransa tarafından hakkında düzenlenmiş Avrupa tutuklama müzekkeresiyle arandığı anımsatıldı. Görüşmede, Altun’un 13 Temmuz günü çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmasından duyulan üzüntü dile getirildi ve Avusturya’nın tutumunun kabul edilemeyeceği Steiner’in dikkatine sunuldu. Ankara tarafından konuyla ilgili ülkeler nezdinde girişimlerin sürdürüleceği öğrenildi. Fransa’da geçen şubat ayında yakalanan ve bu ülkede tutuksuz yargılanmaya devam eden Ali kod adlı Rıza Altun isimli terörist, bu ay başında da Avusturya’da yakalandı ve 13 Temmuz’da hâkim önüne çıkarıldı. Duruşma sonunda serbest bırakılan terörist, aynı gün uçakla Viyana’dan Erbil’e gönderildi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de terörist Rıza Altun’u ülkesinde barındıran ve uçakla Irak’a gönderen Avusturya’yı kınadıklarını söyledi. Arınç’ı protesto edenlere soruşturma Öte yandan geçen ay Şırnak’ta devriye dolaştığı sırada aracının mayına çarpması sonucu şehit olan Yarbay Melih Gülova’nın Manisa’daki cenaze törenine katılan TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, kendisini protesto edenlerle ilgili yaptığı şikayet üzerine Manisa Cumhuriyet Savcılığı, 3 yurttaş hakkında soruşturma başlattı. şilik helikopterle Ankara’dan havalandık. 45 dakika sonra Bolu’dayız. Köroğlu Dağları’nın hemen üstünden uçmanın zevkine diyecek yok. Çam ağaçlarının dik duruşu miting alanı insanları kadar güzel... Bolu’da kalkınmadan sosyal yaşama kadar her yol tek adrese çıkıyor: İzzet Baysal... Üniversite kente canlılık katmış, başka canlılık yok! Miting alanının hemen ötesindeki esnafla konuşuyoruz, soruyoruz: Bolu’ya son yıllarda yapılmış istihdam getirici bir yatırım var mı? Yanıt: Yatırımı bir kenara bırakın, mevcutlar dahi korunamadı... Bolu’da CHP’nin rakibi siyasi partilerden çok camilerde ve yurtlarda örgütlü tarikatlar, cemaatler... CHP’li bir genç anlatıyor: Mahalledeki gençlere partiye gidelim, dedim. Abilerimiz izin vermez, dediler. Kendi abileri sandım, meğer eğitim yeri olarak kullandıkları camideki ağabeyleriymiş... ??? Bursa’da mitinglerin meydanı Fomara’da CHP’nin iktidara geleceğine inanmış partililer vardı. Alanda, sıradan yurttaştan çok partinin kadroları dikkati çekiyordu. Mitingi biraz kenardan izleyen devlet memurlarıyla Bursa’yı konuştuk... Biri şu saptamayı yaptı: Bursa’nın varoşları aç insanlarla dolu... Adamın işi yok gücü yok, evi yok barkı yok. Oyunu AKP’ye vereceğini söylüyor... Neden diyorum; paketler, diyor... Yemek paketi verenler, AKP iktidardan giderse bunu da bulamazsın, diyormuş... Geçmişteki seçim dönemlerinin klasiği kaçak kat çıkmalar Bursa’da da yaygın... Nilüfer’in CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Bozbey anlatıyor: Adamlar, ver parayı çık katı, diyor. Bu Bursa’ya ihanettir. Marmara depremini yaşayalı kaç yıl oldu? İnsanlar bunu unutmuş, parası neyse verip kaçak kat çıkıyor. Miting alanının dış çeperinde CHP’nin eski Kütahya Milletvekili Nizamettin Çoban’la karşılaştık. Çoban, 1977 seçimlerinde Meclis’e gelmişti. CHP, 30 yıldır Kütahya’dan milletvekili çıkaramıyor. Çoban, “Bu kez tamam. Kesin milletvekili çıkarıyoruz” dedi. Yazarım dedim, yaz dedi. Seçim gecesi ararım dedim, ara dedi! ??? 3 Kasım 2002 seçimlerinde Bolu’da AKP 30 kazanmıştı. Bursa’da AKP 12, CHP 4 milletvekili çıkarmıştı. Bolu esnafı “Bu kez AKP, CHP, MHP birer milletvekili alır” diyor. Bursa’da da CHP’nin milletvekili sayısını arttıracağı, MHP’nin 23 milletvekili çıkaracağı konuşuluyor. Yukarıdaki olasılıklar pek çok ilde öne çıkıyor. AKP, eski oy oranına ulaşsa bile MHP barajı geçeceği için milletvekili sayısı düşüyor. Türkiye’de 85 seçim çevresi olduğuna göre bu tablodan bir partinin tartışmasız üstünlükle çıkması zor. Bolu, Bursa gözlemlerinin sevindirici yanlarından biri de şuydu: CHP ile DSP tabanda buluşmuş... Bolu’da şapkası CHP, önlüğü DSP bir partiliyle selamlaştım. Akçakoca ilçesinden Tufan Albayrak... “Eğitim işini çözemezsek, işimiz daha da zorlaşacak” diyor. Tufan kardeş bizi ille de Akçakoca’ya davet etti. Ankara’da kendimize gelebilirsek, Akçakoca’ya da geleceğiz! Yeniden altını çizelim: Karşıda Türkiye’yi karanlığa sürükleyecek bir zihniyet varken; çıkış, CHP’nin sandıktan güçlü çıkmasıdır... Bütün gücü bu merkezde birleştirmek gerekiyor. ankcum?cumhuriyet.com.tr 1989 yılında, bir hâkime hakaret ettiği için mahkum olduğu ve cezaevinde yattığı ortaya çıktı Erdoğan’ın geçmişi ak değil BERİVAN TAPAN / HÜSEYİN KIVANÇ İstanbul’da 1989’daki yerel seçimlerde Refah Partisi’nden (RP) Beyoğlu Belediye Başkan adayı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İlçe Seçim Kurulu Başkanı olan hâkim Nazmi Özcan’ı alkollü olmakla suçlayarak, zorla adli tabibe götürmeye kalkıştı. Hakkında hâkime hakaret ve Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Kanunu’na muhalefet suçlarından dava açılan Erdoğan, tutuklanacağını anlayınca mahkemeden kaçtı. Hakkında tutuklama kararı çıkartılan ve 27 gün boyunca aranan Erdoğan, mahkemeye geldiği gün tutuklanarak cezaevine gönderildi. Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 1989/952 esas numaralı dava dosyasına göre 26 Mart 1989’da yapılan yerel seçimlerde Refah Partililer, oylarının az çıkması üzerine Beyoğlu’ndaki 84 numaralı sandığa itiraz etti. Bunun üzerine Beyoğlu İkinci İlçe Seçim Kurulu, bu sandıktaki sayım işlemini yeniledi. Oylar yine aynı çıktı. Ancak bu sırada oy sayımının yapıldığı yere gelen Erdoğan, İlçe Seçim Kurulu Başkanı olan Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Özcan’a “Şu haline bak, sarhoşsun, adalet kimlere kalmış, seni adli tıbba sevk ettireceğim, süründüreceğim” diyerek hakaret etti. Bununla da kalmayan Erdoğan, Özcan’ı zorla adli tabibe götürmeye çalıştı. Bunun üzerine aralarında Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi Kalem Müdürü Soner Kalkan’ın da bulunduğu ilçe seçim kurulu üyeleri tutanak tuttu ve Erdoğan’ın hâkim Özcan’a hakaretin yanı sıra “cebir ve şiddetle görevlerini yerine getirmeye” de engel olduğunu belirtiler. Tutanak da o sırada odada olan başkomiser Rasim Şimşek’in de görevlerine engel olduğunu ifade ettiler. betçi savcıya ifade veren Erdoğan, “Hâkim Nazmi Özcan’ın alkollü olduğunu hissettim” dedi. Ancak hakaret etmediğini savundu. Savcılık, Erdoğan’ın tutuklanması için Nöbetçi 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. Tutuklanacağını anlayan Erdoğan, yanında görevli polislerin bulunmasına karşın mahkemenin bekleme salonundan kaçtı. Bunun üzerine hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Ancak Erdoğan bir türlü yakalanmadı. İlk duruşmanın yapıldığı 27 Nisan 1989 günü Erdoğan, avukatları, daha sonra Adalet Bakanlığı yapacak olan Şevket Kazan, halen İstanbul Bağcılar Belediye Başkanı olan Feyzullah Kıyıklık, Kuran kursları ve imam hatipli velilere sözcülük yapan Orhan Töz, daha sonra AKP Tokat milletvekili olan Zeyit Aslan, Ali Oğuz ve Yunus Can ile birlikte mahkemeye geldi. Erdoğan, savcılık ifadesinin aksine mahkemede, “Bazı arkadaşlarım seçim kurulunda bir takım çalışmalar olduğunu ancak kurul başkanının alkollü olması nedeniyle çalışmaların sağlıklı olmadığını söylemeleri üzerine, ben saat 07.15 sularında kurulun bulunduğu okula geldim. Kendisine ‘Sen sarhoşsun’ demedim” diye konuştu. Duruşma sonunda Erdoğan, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yedi gün sonra yapılan duruşmada ise Erdoğan kefaletle serbest bırakıldı. Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sonunda Erdoğan, Özcan’a “hakaret etmek” suçundan TCK’nın 266 maddesi uyarınca 6 ay hapis ve 20 bin lira para cezasına çarptırıldı. “İyi hal indirimi” uygulamayan mahkeme, hapis cezasını para cezasına çevirdi. Erdoğan’ın cezası “bir daha suç işlemeyeceğine kanaat” getirilerek ertelendi. BİR KİŞİ AĞIR YARALANDI 1. KOŞU: F: Marianne (8), P: Süveydiye (4), PP: Erdemay (6), S: Jefry (2). 2. KOŞU: F: Zello (18), P: Asalet Hanım (7), PP: Sarıyıldız (4), S: Haberinolsun (2). 3. KOŞU: F: Citadel (6), P: Mae West (8), PP: Loves Time (7), S: Acartay (2). 4. KOŞU: F: Zafer (5), P: Şekerbey (4), PP: Cihaner (7), S: Kurtbaş (3). 5. KOŞU: F: Demirberk (5), P: Algök (6), PP: Özenbaş (9), S: Bejmerhan (10). 6. KOŞU: F: Alsancaklı (2), P: Batur (9), PP: Nijinska (11), S: Kahraman Denizci (4). 7. KOŞU: F: Özgüner (7), P: Gökçeada (2), PP: Hafin (9), S: Dilbahar (1). 8. KOŞU: F: Serengeti (13), P: Without Risk (15), PP: ALTILI GANYAN Yatağan Gülü (2), S: Tatlı 6 5 5 2 7 13 cadım (4). 9. KOŞU: F:, P: 8 4 6 15 , PP: , S: 7 7 9 2 Günün İkilisi: 6. Koşu: 2/9. 4 Çifte Bahis: 1. Çifte: 8/18. 3 3 10 Yine rögar ihmali İstanbul Haber Servisi Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yapılan çalışma sırasında kapağı açık bırakılan rögara düşen bir kişi ağır yaralandı. İstiklal Caddesi’ndeki bir pasaja gelen Erdoğan Çaltepe (59) adlı yurttaş, çalışma esnasında kapağı açık bırakılan rögarı fark edemeyerek içeri düştü. Çaltepe, yaklaşık 3 metre derinliğindeki rögardan itfaiye ekiplerinin yardımı ile çıkarılarak Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Çaltepe’nin durumunun ağır olduğu öğrenilirken olayla ilgili olarak rögarda çalışan 2 kişi, ifadeleri alınmak üzere Taksim polis merkezine götürüldü. Rögar kapağının açık bırakılmasına karşın herhangi bir uyarı levhasının bulunmadığı ileri sürüldü. İstanbul Şirinevler’de 28 Şubat 2007 tarihinde Dilara D. adlı küçük kız çocuğu da annesi ile birlikte okuldan dönerken İSKİ’nin kanalizasyon çalışması sırasında üzerini kartonla örttüğü rögar kapağından düşerek yaşamını yitirmişti. Temyize gitmedi Mahkeme, Erdoğan’la birlikte yargılanan ve beraat eden Başkomiser Rasim Şimşek’in neden olduğu yargılama masrafının Erdoğan’dan alınmasına karar verdi. Davanın müdahil avukatlarından Ali Rıza Dizdar, Erdoğan’ın Yargıtay yolu açık olmasına karşın temyize gitmediğini ve kararın kesinleştiğini belirtti. Mahkemeden kaçtı Şikâyet üzerine, Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Ancak Erdoğan bir türlü ifade vermeye gelmedi. Bunun üzerine Erdoğan polisler nezaretinde 31 Mart 1989’da Beyoğlu Adliyesi’ne getirildi. Nö 1. KOŞU: F:Galetto Sun (1), P: Ozanhan (4), PP: Torpilli (8), S: Elifs Girl (5). 2. KOŞU: F:Doruk (2), P: Meliko (9), PP: Başkurt (3), S: Bozkır (4). 3. KOŞU: F:John Carew (1), P: Sound Of Success (8), PP: Bikini (6), S: Aragel (4). 4. KOŞU: F:Balımsultan (2), P: Polatım (5), PP: Korkutay (6), S: Korkutbaba (7). 5. KOŞU: F:Sea Shell (1), P: Last Diana (4), PP: Ilgazlım (2), S: Dorubey (5). 6. KOŞU: F:Gönüllü (2), P:Yeşiltepeli (4), PP: Maço (3), S: Çekice (5). 7 . KOŞU: F:Birgican (2), P: Menşure (1), PP: Günal (4), S: Güllale (5). ALTILI GANYAN 8. KOŞU: F:Karabacak (9), P: Esin Hanım (7), PP: 1 2 1 2 2 9 Maryolen (11), S: Beauty 8 5 4 4 7 Angel (3). Günün İkilisi: 7. Koşu: 2/1. 6 6 2 3 11 3 Çifte Bahis: 4. Çifte: 2/2. 4 7 5 CUMHURİYET 08 K