23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Sendika uçuş sürelerinde planlama, dinlenme ve sınırlamayla ilgili düzenlemeleri güvenceye almak istiyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER THY’ de sorun ‘güvenlik’ ? Grev kararı alınan THY’de Havaİş Sendikası, yapılacak zammın oranından çok uçuş güvenliğini de çok yakından ilgilendiren talepler üzerinde duruyor. Bunların arasında, yönetmeliklerle belirlenen uçuş sürelerinin planlanması, sınırlanması ve güvence altına alınması var. Ekonomi Servisi THY’de 16 Mart’tan bu yana sürdürülen ve dün grev aşamasına gelen toplu iş görüşmelerinde uçuş personeli için yaşamsal önem taşıyan maddeler üzerinde duruluyor. THY yönetiminin görüşmeyi bile kabul etmediği maddelerin başında yönetmeliklerle belirlenen uçuş sürelerinin planlanması, sınırlanması ve güvence altına alınması var. Toplusözleşmede uyuşmazlık maddesi olarak kalan 105. madde özetle; uçuş planlarında adaletli bir dağılım ve şeffaflık talebi, dinlenme sürelerinin Avrupa ülkelerindeki standartlara çekilmesi, aylık konaklamalı uçuşların 15 günü geçmemesi isteğini içeriyor. Buna göre, uçuş süresinin haftada 30, ayda 100, 3 ayda 250 yerine 100, 3 aylıkla 300 yerine 250 sınırlamasını öngörüyor. Keyfi uygulamaların önüne geçmek ve uçuş güvenliğinin sağlanması amacıyla bu konuda ısrarlı olduklarını belirten Havaİş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin, “İşveren bunları görüşmeye yanaşmıyor. Biz güvence altına alınmasını istiyoruz” dedi. Ayrıca 4 bin kişilik kapsam dışı personel için sosyal hak arayışında olduklarını dile getiren Ayçin, idari katta da “politik ayrımcılık” nedeniyle ciddi ücret farklılıkları bulunduğunu ve bunun önüne geçmek istediklerini kaydetti. Yangın Var!.. Sabah gözlerimizi açar açmaz, haber kanallarında arka arkaya yangın görüntüleri ile karşı karşıya kalmak, uyanmaya, aymaya çalışmak nasıl bir duygu? Çoğu bir gün öncesinden söndürülememiş orman, tarla, yerleşim bölgeleri yangınları. Yenileri de eklenmiş. Her bir yangın haberinin satır arasında, nedeninin belli olmadığının yanında birkaç yerden birden çıktığı vurgulaması sıkışmış. Yetmiyor, hava raporu haberlerinde rüzgâr ve nem oranı düşüklüğü bağlantılı yangın alarmı veriliyor.. Birinin olsun kasıtlı, kasıtsız çıkaranının yakalandığını duydunuz mu? O kadar çabuk alışıp kanıksıyoruz ki, birkaç yerden birden çıkan yangınların odağının sorgulanması bile gündemden düştü gibi. Zaten yanan orman metrekaresi, ağaç sayısı ile ilgili haberlerde boyut algılaması yoksunuyuz. Zaman zaman gözümüzün önüne gelen çıplak, kahverengi topraklar görüntüsü ile içimiz sarsılıyor. Kimi çevre örgütlerinin yanan ormanlara ağaç dikimi için, telefon mesajlı yardım kampanyaları, insanın içini daha bir yakıyor, hüzünlendiriyor. Ağaçların, taze ormanların toplu yanışını izlerken, ne kadar da cılız, çaresiz bir çığlık duygusu veriyor. Hele de önceki yıllardan, bir önceki yıldan yanan ormanların yerinde maden işletme ruhsatlarının verildiği, yeni yerleşim alanlarına açılma planları, af, daha doğrusu orman alanlarının yağmalanması yasalarından söz edildiği haberleri de sıraya dizilince... Zaten geceyi zor geçirmiş, nemli sıcakla uyanmışsınız. Musluktan hâlâ su aktığını görebilmenin sevincini kursağınızda, suyu kısıtlı kullanma çabasında, yıkadığınız meyve, sebze suları ile saksılarınızı sularken, bir başka şom ağızlı haber geliyor; kent kent barajlarda kalmış su düzeyini, yükseklik ve metreküpünü, hızla geriye doğru sayıyor... Kurumuş göllerden, çatlamış topraklardan görüntüler ekiyle, musluklardan su yerine tıss sesinin geleceği günlerin karabasanı çöküyor... İdareli balkon çiçeklerinin suyunu verirken, komşunuz sizin daha iyi bildiğinizi varsayarak soru yöneltiyor: “Pazar günü kesinti başlıyormuş, doğru mu? Eski sıcak su kazanlarımız da yok. Büyük kovalar alsak, nereye koyacağız? Bu sıcakta, susuz nasıl yaşayacağız, uykularım kaçıyor..” diyor. Önce niye pazar sorusuna takılıyorum. Komşum seçimi anımsatıyor. Eskiden su seviyesi barajlarda bu kadar düşmeden kesintilerin gündeme geldiğini unutmamış. Bunların seçim uğruna daha kötü bir tabloya kadar beklediklerini, sonra da uygulamanın çok daha acımasız olacağını düşünüyor. Çok haklı olduğunu görsem de sabah sabah bu karabasanı düşünmek bile istemiyorum. ??? Evin içine sığınmaya çalışırken, her sabah yeni haberlerle canlanan terör karabasanı, Ortadoğu iç savaşının yeni kanlı cinayetleri hortlak gibi beynimize kazınıyorlar. Araya yeni sıcak haber olarak, mayın patlamasında iki şehit daha ekleniyor. Gece uyuklarken en son iki şehidin cenaze haberini izlememiş miydik? Hani Başbakan Erdoğan, seçim kampanyası cinneti içinde, “Benim iktidarımda daha az şehit oldu” demişti ya... Bir önceki dönemin yoğun sıcak savaşının durması, Apo’nun teslim edilmesinin arkasından, iktidarı göreceli barış, terör ortamında teslim aldığını yok saymıştı ya. Haberler sil baştan kanlı terörün nasıl tırmanmakta olduğunun belgesi gibi. Üstelik bu kez ABD, AB silahları, pusulu mayınlı tuzakları ile boy gösteriyor. AKP’nin seçim öncesi terörün duraksaması, ABD’nin AKP’yi desteklemek adına birkaç teröristi teslim etmesi, Kuzey Irak’tan kimi jestlerin gelmesi düşleri suya düşmüş. ErdoğanGül ikilisi seçim beklentilerinin düş kırıklığında, seçmene dönük ABD, Kuzey Irak eleştirilerini ağırlaştırmaya çalışıyorlar. Gelin görün ki söylemde sertleşmiş eleştirilerin içeriğinde, kararlı bir dış politikanın eseri yok. Mayınlı, tuzaklı şehit haberleri sadece bu nedenle bile içinizi daha bir ağır sızlatıyor. Cenaze kaldıran ailelerin görüntülerini görmemek üzere sabah işe çıkma hazırlıklarına yoğunlaşmaya çalışıyorsunuz. Tam kahvaltı için masaya oturmuşken, bu kez Irak’tan yeni terör, iç savaş, kanlı çatışmaların haber ve görüntüleri geliyor. Kanıksama mı, ölümle yaşam arasındaki çatışma, yaşama güdüsü mü? Hiç gerçek yanıtını veremedim. Ama çok özel anlar dışında, genel olarak herkeste yaşam güdüsünün ağır bastığı, bu kanlı görüntüler, ölüm haberleri arasında bile hiç kimsenin yemek yemekten vazgeçmediği, herkesin özel deneyimi ile sabit. Ne yazık ki evlerde haber izlemek ile yemek yemek zorunda olduğumuz saatler hep çakışır. Kansız bir haber saati olmadığına göre de... Boşuna çevremizde, “Haber izlemiyorum, gazete okumuyorum” diyen dostlar sayısında patlama olmuyor. Yine de haberlerden kaçsak da kaçmasak da, aklımıza düşen her konuda içimizden “Yangın var” diye bağırdığımız şu günlerde, en büyük yangının sonucunu, oyumuzu atacağımız sandık gösterecek. Daha doğrusu ülkemiz, geleceğimiz, çocuklarımız için gidiş yolunun, çizgisinin yönünü çizecek... ‘Teklif kabul edilemez, kararı asıyoruz’ Havaİş Genel Başkanı Atilay Ayçin, işverenin, sendikanın daha önce reddettiği 4 Temmuz’daki teklifi yeniden ortaya getirmeye çalıştığını, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Ayçin, 20 Temmuz’da kararı asmaktan başka çareleri kalmadığını ifade ederek “Cuma günü saat 12.30’da THY Genel Müdürlüğü’nde, saat 14.30’da da THY Teknik AŞ B Kapısı eski hangarda, grev kararını üyelerimizin katılımıyla işverene tebliğ ederek yürürlüğe koyacağız” diye konuştu. ‘Grev ertelenirse havaalanını dar ederiz’ Ayçin, grevin turizm sezonunda bu uygulamanın yapılması konusunda bazı haksız eleştirilerle karşılaştıklarını belirterek “Sorunu mutlaka grevle çözmek gibi bir düşünce taşımıyoruz” dedi. Grev kararını yasal sürecin gerektirdiği en kısa zamanda uygulamak istediklerini vurgulayan Ayçin, “Onlar kendi çıkarlarını düşünerek yaz sezonunu atlatmaya çalışıyorlar. Uyarıyoruz, sakın yasadışı siyasi bir tercihle, kararla grevi erteleme yoluna gitmesinler. Havaalanını onlara dar ederiz” dedi. ve yılda 900 saatle sınırlandırılması isteniyor. Batı’daki sınırlara yaklaşılması için bu madde sadece aylıkta 110 Boeing Konya’ da yatırım yeri arıyor KONYA (AA) Boeing, tamir ve bakım hizmeti satın almak üzere 100 kişilik bakım merkezi kurmak için, Konya’da görüşmeler yapıyor. Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Boeing’in Avustralyalı yetkililerinin, Konya’nın sanayi alt yapısını incelemek ve bilgi almak amacıyla kente geldiğini söyledi. Büyükhelvacıgil, Boeing Tedarik Destek Koordinatörü Scott Franklin ve ABS ILS Koordinatorü Tony Larcombe’nin, Konyalı sanayicilerle bir araya geldiğini anlattı. Merkez, fazla parayı ‘emecek’ ? Piyasadaki para fazlası son günlerde 812 milyar YTL’ye kadar yükselince Merkez Bankası “likidite senedi” çıkarmaya karar verdi. İlki 32 gün vadeli olarak ihraç edilecek likidite senetlerindeki günlük değişim oranları Resmi Gazete’de ilan edilecek. Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB), piyasadaki fazla likiditenin son günlerde 812 milyar YTL aralığına yükselmesi nedeniyle, likidite senetlerinin ihraç edilmesine karar verdi. İlk likidite senedi 20 Temmuz’da 32 gün vadeli olarak ihraç edilecek. İlk ihale bugün yapılacak. Vade tarihi 21 Ağustos 2007’de dolacak ihracın tutarı en fazla nominal 1 milyar YTL olacak. TCMB, gerekli görürse likidite senedi ihraç işlemlerine devam edecek. TCMB, likidite senetlerine ilişkin usul ve esasları 5 Ekim 2006 tarihli tebliğ ile düzenlemişti. Normalde TCMB, piyasadaki fazla likiditeyi, bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası’ndaki YTL depo işlemleri ve İMKB RepoTers Repo Pazarı’ndaki ters repo işlemleriyle ve gecelik vadede çekiyor. Ancak gecelik vadeli işlemlerle çekilen fazla likidite artınca, sistemin etkinliğini korumak için, mevcut para politikası araçlarına ek olarak likidite senetlerinin ihraç edilmesine karar verildi. Likidite senetleri, kıymetli evrak niteliğinde olacak. Fiziki senet Merkez Bankası’nda saklanacak. Devlet iç borçlanma senetlerinde olduğu gibi, likidite senetlerinin gösterge niteliğindeki günlük değerleri de Resmi Gazete’de ve internet sitesinde ilan edilecek. TAV , Havaş’ın tümünün peşinde Ekonomi Servisi TAV Havalimanları Holding AŞ, Park Enerji Yatırım Holding’in yüzde 40’ına sahip olduğu Havaalanları Yer Hizmetleri AŞ (HAVAŞ) hisselerini almak için görüşmelere başladığını duyurdu. TAV’dan İMKB’ye gönderilen açıklamada, TAV’ın, sermayesine yüzde 60 oranında iştirak ettiği HAVAŞ’ın, Park Enerji Yatırım Holding’e ait toplam 18 milyon YTL nominal değerdeki 18 milyon adet hisselerinin tamamını (HAVAŞ sermayesinin yüzde 40’ı) satın almak üzere görüşmelere başladığı bildirildi. Konuyla ilgili tüm aşamalarda kamuoyuna bilgi verileceği kaydedildi. Sürdürülebilir enerjide kaynak bol, proje az Deloitte’un “Sürdürülebilir Enerji Yatırım Değişimi ya da İklim Değişimi” raporuna göre bu alanda yatırım yapmak isteyen fonlara sunulan her 100 projeden sadece 10’u desteklenecek kalitede bulunuyor. Gelişmekte olan bazı ülkelerde bu alanda istikrarlı politikalar uygulanmaması ve lisanslama prosedürlerinin yeterince şeffaf olmaması da projelere ilişkin risk algılamalarını artırıyor. Raporda, sürdürülebilir enerji alanında yatırım yapmak isteyen fonların yeterince iyi projeler bulamadıkları, bulup desteklediklerinin hepsinden de umulan sonuçları alamadıkları belirtildi. soner@cumhuriyet.com.tr İSTANBUL BAROSU ‘84. YILINDA LOZAN ANDLAŞMASI’ AÇILIŞ KONUŞMASI Av. Kazım KOLCUOĞLU İstanbul Barosu Başkanı OTURUM BAŞKANI Av. Hüseyin ÖZBEK İstanbul Barosu Genel Sekreteri KONUŞMACILAR? Prof. Dr. Mümtaz SOYSAL Eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Sevin TOLUNER İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Umumi Hukuku Ana Bilim Dalı E. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel ÖZEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Öğretim Üyesi Taner BAYTOK Emekli Büyükelçi Tarih: 20 Temmuz 2007 Cuma, Saat: 14.00 18.00 Yer: İstanbul Barosu Orhan Apaydın Konferans Salonu, İstiklal Cad. Baro Han, Beyoğlu İSTANBUL PA N E L ACI KAYBIMIZ Milli Eğitim Müdürlerinden Enver Öztürk ile Eğitimci Rukiye Öztürk’ün oğuları, merhum Teoman Öztürk, Aylin Öztürk, “MR deneyimli, İstanb ulAvr upa yakasında, tam zamanlı çalışacak RADYOLOJİ UZMANI arıyor uz. guncel ? gunceltip.com, Tel: 0532 422 22 34 0533 766 30 96, Faks: 0212 523 22 78” Oktay ve Eser Üğünç’ün kardeşleri, Elif, Aslı ve Selçuk’un amcaları, Ayşe ve Ali’nin dayıları, Zeynep Çınar’ın babası Yük. İnş. Mühendisi İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2002/704 DAVALI: TURGAY ERDOĞAN Davacı TC Ziraat Bankası AŞ vekili tarafından, davalı Turgay Erdoğan aleyhini açılan Alacak davasının yapılan yargılamasında; Mahkememiz dosyası 03.07.2007 tarihinde, davacı vekili tarafından takip edilmeyip HUMK’nin 409. maddesi gereğince İşlemden Kaldırılmasına karar verilmiş olup, davacı vekilinin 12.07.2007 havale tarihli yenileme dilekçesi ile yenilenmiş bulunduğundan; Duruşma Günü: 25/10/2007 günü, saat: 10.30’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde HUMK’nin 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Yenileme Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 12.07.2007 (Basın: 38965) Erdağ Öztürk’ü kaybettik. Cenazesi bugün (19.07.2007) ikindi namazını takiben Selamiçeşme Camii’nden kaldırılacaktır. Öztürk Ailesi İngilizce’yi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster Univesity ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, konuşma, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık. İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview) hazırlık. Acıbadem/İstanbul 0536 225 07 80 CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle