15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI A A A A A A A A B 33 39 36 35 39 41 43 39 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB B B B B A 28 29 28 28 33 32 31 26 40 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A B B PB 40 33 37 40 35 35 32 26 21 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Sıcaklık mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edecek. Rüzgâr genellikle kuzey, Kıyı Ege’de Kuzeybatı Marmara’nın batısında Güneybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 21 Helsinki PB 20 Stockholm PB 22 Londra Y 20 Amsterdam Y 18 Brüksel Y 18 Paris Y 20 Bonn Y 24 Münih Y 26 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y PB PB B A Y 27 36 29 30 39 37 27 32 24 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y Y PB PB PB Y PB A A 22 35 28 40 26 34 24 40 41 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu 22 Temmuz’da Ne Çözülecek? ? Baştarafı 1. Sayfada ce içerde cepheleştiler, sonra iç güçler birbirine düşmanlaştığından parçalandılar. Aynı oyun Türkiye’de oynanıyor. Cepheleşmeyi, AKP özellikle sürdürüyor, hiçbir iç güçle müzakere, anlaşma, uzlaşmaya yanaşmıyor. AKP’nin Cumhurbaşkanı, YÖK, Üniversiteler, Yargıtay, Danıştay,Anayasa Mahkemesi, Ordu, vb. ile çatışması da oyunun bir parçasıdır. İktidar partisi 22 Temmuz seçimiyle ülke ve devlet çapında duruma tümüyle egemen olacağını sanıyor. Hayal kuruyor. ABD, Ortadoğu projesi kapsamında AKP ile oynuyor. Türkiye bu tuzağa düşmeyecektir. Ordu kurmaya hazırlanan Barzani ve Talabani’nin güçleri içinde PKK’liler de var GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Askerin Irak kaygısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Irak’ın giderek çözümsüzlüğe sürüklendiği, terör örgütünün lojistik desteğinin yüzde yüzünü buradan sağladığı, yakın gelecekte Türkiye’nin hiç müdahil olamayacağı bir dönemin başlayabileceği görüşünde. TSK’ye göre, ordu kurma aşamasındaki Barzani ve Talabani’nin güçleri içinde 1700 kadar PKK mensubu var. Terör örgütünün dağ kadrosunun yüzde 1518’i de Irak vatandaşı. Cumhuriyet, TSK’nin “Irak’ta Mevcut Durum ve Alınması Gereken Önlemler” başlıklı raporuna ulaştı. Raporda, Irak’ın bugünkü durumu ve geleceği satır başlarıyla şöyle aktarılıyor: ? Irak’ın bütünü ve özellikle kuzeyi, Türkiye açısından tam bir çözümsüzlüğe gidiyor. ? Gelişmeler, uluslararası hukuk kurallarıyla çözümlenecek bir zeminden kayıyor. ? Türkmenlerin tümüyle yok sayıldığı bir yakın gelecek planlanıyor. ? Bu sürecin devamında değil diplomasinin, askeri çözümün de imkânsız olacağı bir durum meydana gelebilir. ? Irak’ın kuzeyindeki bugünkü durum devam edemez. Raporda, terör örgütünün Irak’taki durumu da şöyle ayrıntılandırıldı: PEŞMERGELER YASAL STATÜ KAZANDI Haber Merkezi Iraklı Kürtlerin silahlı gücü peşmergeler, yasal statü kazandı. Irak savunma ve içişleri bakanlıklarıyla Ulusal Güvenlik Konseyi peşmergelere, yasal statü sağlayan anlaşmayı kabul etti. Bakanlık ve konsey yetkilileri, K. Irak’ın Süleymaniye kentinde Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesud Barzani ve peşmerge komutanlarıyla bir araya geldi. Irak askeri heyeti, peşmergelere ‘Kürdistan Bölgesi Savunma Kuvvetleri’ statüsü tanındığını açıkladı. Peşmergelerin Irak güvenlik güçleri ve çokuluslu güçlerle koordinasyonu, mali bütçesi ve askeri malzemelerin temini üzerinde de anlaşma sağlandı. ? PKK, hiçbir sorun yaşamadan varlığını sürdürüyor. Büyümeye ve Irak’ın kuzeyindeki yerel güçlerle bütünleşmeye devam ediyor. ? Terör örgütünün lojistik desteğinin yüzde yüzü Irak’tan sağlanıyor. Buradaki kendisi açısından elverişli ortam örgütün başka bir lojistik destek sahası aramasını gereksiz kılıyor. ? Terör örgütü bütün terör eğitimini Irak’ın kuzeyinde yapıyor. ? KDP ve KYB ayrı bir düzenli ordu kurma arayışı içinde. Bunun hazırlıkları sürüyor. Halen KDP güçlerinin 1200’ü, KYB güçlerinin de 500’ü terör örgütünden ayrılıp buraya gelmiş kişilerden oluşuyor. Barzani ve Talabani iyi niyetli olsaydı bu kişiler arasında Türkiye’de teröre bulaşmış olanları iade edebilirdi. Bunu yapmadığı gibi ordusuna katıyor. ? Irak’ın kuzeyindeki bu durumun yanında terör örgütünün dağ kadrosundaki Iraklı sayısı da dikkat çekici. Terör örgütünün dağ kadrosunun yüzde 1518’i Irak vatandaşlarından oluşuyor. ? Yukarıdaki iki madde yan yana konduğunda sorunun çok ciddi bir boyut kazandığı ortaya çıkıyor. Konvoyda kaza: 1 ölü, 4 yaralı C ‘Psikolojik savaş çok yoğun’ Raporda, BarzaniTalabani bölgesinden Kuzey Irak değil, sürekli Irak’ın kuzeyi diye söz edilmesi dikkat çekiyor. Raporda, Türk ordusunun durumuna ve Irak’taki gelişmelere ilişkin olarak çok yoğun bir psikolojik savaşın da yürütülmekte olduğuna vurgu yapılıyor. ? ANTALYA (AA) Antalya’nın Akseki ilçesinde seçim çalışmalarını yürüten Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in Akseki’den İbradı ilçesine gidişi sırasında, Manavgat İlçe Teşkilatı üyelerinin bulunduğu otomobil, Akşahap köyü Çamlıyokuş mevkisinde uçuruma devrildi. Kazada, otomobilde bulunan Selahattin Uçar öldü, Ebubekir Aytar, milletvekili aday adayı ve İlçe Başkan Yardımcısı Hasan Güngör, Mustafa Bulut ve Ömer Şahin yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Hasan Güngör ile Mustafa Bulut’un durumlarının ağır olduğu bildirildi. Raporun bu bölümündeki değerlendirmeler şöyle: ? Dünyanın hiçbir terör örgütü PKK kadar uluslararası destek almıyor. Irak’taki gidiş önlenemezse AB’nin terör örgütüne verdiği destek daha da yoğunlaşacak. Böylesine etkili destek sürerken Türkiye’ye ‘önce içini hallet’ denilmesi psikolojik olarak da başarısızlığa ve yalnızlığa itilmesi sonucunu getirecektir. ? Gerek dışarıda, gerekse içeride sürekli ‘Irak’ın kuzeyine askeri müdahale yanlıştır’ tezi işlenerek böyle bir şeyin olmayacağı görüşü öne çıkıyor ve terör örgütü bundan olağanüstü manevi güç elde ediyor. ‘Türkiye bize dokunamayacak’ duygusuyla hareket ediyor. ? Türkiye’nin hiçbir koşulda Irak’ın kuzeyine müdahale edemeyeceği görüşü sadece terör örgütünü değil, Barzani ve Talabani’yi de densizleştiriyor. Bu gruplar “Artık önümüzde hiçbir engel kalmadı,Türk ordusu da kesinlikle müdahale edemeyecek” görüşünü yayıyor. Raporda, bütün bu durum saptamalarının ardından, Irak’ın kuzeyindeki bugünkü durumun kabul edilemeyeceği, Türkiye’nin buna seyirci kalamayacağı vurgulanıyor. Alanya Eskişehir Alanya’da yapılan açık lise sınavlarına yüzlerce türbanlı öğrencinin alındığı bildirildi. Eskişehir’de ise türbanlı öğrenciler Milli Eğitim Şube Müdürü’nün talimatıyla sınava girdi. Türbanlı öğrenciler açık lise sınavına alındı GÜRSU KUNT/ CAN HACIOĞLU “Bu kadar hassas konularda takdir edersiniz ki bilgilerin tümünü medyayla paylaşamıyoruz. Şunu söyleyebilirim; gereken tüm diplomatik girişimleri yapıyoruz. Irak Başbakanı Maliki’yi davet ettik...” Arkadaşlarımız, “bu görüşmeden bir şey çıkar mı” diye sorunca Başbakan şu karşılığı veriyor: “Maliki’yle görüşeceğiz. ABD Büyükelçisi’yle görüşüldü. Kendisine gereken şeyler söylendi. Şimdi Washington’dan cevap bekliyoruz. Ondan sonra ben Başkan Bush’u arayacağım. Daha sonra çıkacak sonuca göre atmamız gereken adımlar konusunda kararlarımızı alıp harekete geçeriz.” Başbakan yine soru üzerine Genelkurmay Başkanı ile görüşmesini salt bir iadei ziyaret olarak sunuyor. Gelişmelerin merkezine ABD Büyükelçisi’yle görüşmesini koyuyor. Elçiye söylenmiş, o da Washington’a söyleyecek, oradan yanıt gelecek, duruma göre hareket edilecek. Bunun Türkçesi şudur: “Ben ABD istemeden terörle mücadelede bir adım dahi atmam!” ??? Başbakan’ın bu tutumuna karşılık, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’taki gelişmeler konusunda çok ciddi kaygılar içinde olduğu anlaşılıyor. Irak’ın, Türkiye’nin içindeki terörist sayısını dahi bilmeyen, birbirine katıp karıştıran Başbakan’ın doğal olarak bu kaygıları dikkate alması zor! TSK, Irak’taki bugünkü durumun yakın gelecekte, geri dönülemez bir noktaya gelmesinden endişe ediyor. Irak’ta, BarzaniTalabani ile PKK neredeyse iç içe girmiş durumda. ABD de çıkarını bu durumun sürmesinde görüyor. Böyle bir tablo karşısında ABD’nin Erdoğan’a vereceği yanıt ne olabilir? Şu olabilir; ne yapılması gerektiğini değil, ne yapılmaması gerektiğini söyler. O da şu: “Irak’a müdahale ile terör çözülmez...” Konunun bu yanını ayrıca sütuna yatırmak gerekiyor. Dikkat çekici temel durum şu; Erdoğan, terörle mücadele için Ankara’da devlet kurumlarıyla değil, ABD ile koordinasyonu öne çıkarıyor! Bu tutumu, Cumhurbaşkanı’na ve Genelkurmay Başkanı’na rağmen ABD ile terörle mücadele koordinatörlüğü oluşturduğu geçen ağustos ayından bu yana kamuoyuna açık biçimde de sürdürdüğü görülüyor. ??? Başbakan nasıl, 11. Cumhurbaşkanının seçimi sürecinde ‘ben ne dersem o’, ‘ben karar veririm’ mantığıyla hareket edip kendisini ve Türkiye’yi zor duruma soktuysa, terörle mücadelede de aynı tutumu benimsemiş görünüyor. Üstelik, bu konuda yapılacak hatalar ‘zor duruma sokma’ sözcüğünden çok daha öte olumsuzluklara neden olabilir. Bunu bir felaket senaryosu yazma anlamında vurgulamıyoruz, o bizim işimiz değil... AKP, terörü sıfır noktasından aldı, ulusal ve uluslararası alanda karşımıza çıkan birinci sorun haline getirdi. Şimdi bunun hesabını vermek yerine daha tehlikeli yöntemlere başvuruyor. Sorunun çözümü için ‘ben ne dersem o’, ‘ben karar veririm’ yaklaşımını benimsiyor. Erdoğan’ın 22 Temmuz’u da dikkate alarak sürdürdüğü bu tutumu, terör örgütünü ve destekçilerini doğal olarak cesaretlendiriyor. Sözümüz Erdoğan’dan içeri... Siyasi tarihimizde oy almayı terörle mücadelenin önüne koyan ya da terör eksenli konuları oy almanın bir aracı haline getiren partiler olmuştur... Oy da almışlardır... Ama iktidar olamamışlardır! ankcum?cumhuriyet.com.tr ANTALYA/ ESKİŞEHİR Antalya’nın Alanya ilçesinde dün yapılan Açıköğretim Lisesi 2. Dönem Sınavı’na çok sayıda türbanlı öğrencinin girmesine izin verildi. Eskişehir’de Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Özcan’ın emri ile açık lise sınavlarına türbanlı öğrenciler alındı. Milli Eğitim Müdürü Ertuğrul Dindar, Öğretmen Evi’nde düzenlenen törende iki türbanlı öğretmene “Teşekkür Plaketi” verdi. EğitimSen Alanya Şube Başkanı Kemal Göl, Alanya’da yapılan sınava yüzlerce türbanlı öğrencinin girdiğini, başı açık sadece 50 öğrenci bulunduğunu söyledi. Bu öğrencilerin Süleymancılara ait yurtlardan otobüslerle getirildiğini belirten Göl, “Bu, yasaya aykırı bir durum. Gerici yapılanmanın bir göstergesi.Alanya’da bilinçli olarak yapılıyor” dedi. Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Köseoğlu ise öğrencilerin kılık kıyafetlerine müdahale etme yetkilerinin bulunmadığını savundu. Alanya Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Ramazan Katkıcı da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gelen yazıda konuyla ilgili bir madde olmadığı için kız öğrencilerin türbanla sınav salonuna alındıklarını söyledi. Eskişehir’de de Olgunlaşma Enstitüsü ve Ticaret Meslek Lisesi’ndeki sınava türbanlı öğrenciler alınmadı. Ancak daha sonra Milli Eğitim Şube Müdürü Özcan’ın talimatı ile öğrencilerin sınava türbanla girmelerine izin verildi. Milli Eğitim Müdürü Ertuğrul Dindar ise KalDer tarafından düzenlenen Ulusal Kalite Ödülü Yarışması’nda “Başarı Ödülü” alan Avukat Mail Büyükerman Anaokulu öğretmenlerine “Teşekkür Plaketi” verdi. Dindar’ın ödüllendirdiği öğretmenlerden ikisinin türbanlı olması dikkat çekti. Tören sırasında Dindar, öğretmenlere hiçbir uyarıda bulunmazken töreni izleyen bazı eğitimciler, “Bu öğretmenler çalıştıkları okulda kılık kıyafet yönetmeliğine nasıl uyacak?” diye tepki gösterdiler. Yabancı Dil Sınavı yapıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversitelerin yabancı dille ilgili bölümlerinde okumak isteyen 39 bin 263 adayın katıldığı Yabancı Dil Sınavı (YDS) yapıldı. YDS, devlet üniversitesi rektörlüklerinin bulunduğu 40 il merkezi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da 120 bina ve 1302 salonda dün gerçekleştirildi. Sınavın soru ve yanıtları dün saat 14.30’dan itibaren ÖSYM’nin “http://www. osym.gov.tr’’ internet adresinde yayımlandı. YDS sonuçlarının, ÖSS sonuçları ile birlikte temmuzun son haftasında açıklanması bekleniyor. Antalya’da faciadan dönüldü ? ANTALYA (AA) Antalya’da Kaleiçi Yat Limanı’ndan günlük gezinti düzenleyen Samurai4 adlı teknede, tura çıkmasından yaklaşık 1 saat sonra, Adonis Otel açıklarında yangın çıktı. Teknedeki 63 yolcu, mürettebatın yardım çağrısı üzerine, diğer tekneler tarafından kurtarılarak yat limanına götürüldü. Çoğu yabancı olan yolculardan paniğe kapılanlara sağlık ekiplerince müdahale edildi. Yangın, Ortadoğu Liman İşletmeleri’ne bağlı bir römorkör tarafından söndürüldü. Yanan tekne diğer tekne ve yatların yardımıyla Kaleiçi Yat Limanı açıklarına çekildi. Türmen’in görev süresi uzayabilir ? Baştarafı 1. Sayfada gıcı olarak görev süreniz kasım ayında sona eriyor. Aylar önce AKP hükümetinin sizin yerinize şeriatçılıktan şaibeli, hatta sabıkası bulunduğu söylenen bir kişi dahil olmak üzere kendi yandaşları oldukları iddia edilen üç isimlik bir listeyi mahkemeye gönderdiği öğrenilmişti. Sonraki süreç nasıl gelişti? TÜRMEN Benim gibi 20 yargıcın görev süresi bu kasımda bitiyor. İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki değişiklikler protokollerle yapılıyor. Sözleşmede değişiklik yapan 14 sayılı protokol var. Bu protokoldeki bir hüküm şöyle diyor: “Süresi biten yargıçların görev süresi bu protokol yürürlüğe girdiği tarihte iki yıl uzatılır.” Bu protokol sözleşmeye taraf bütün devletler (46 devlet) tarafından onaylandı. Bir istisnası var. O da Rusya Federasyonu. Rusya Federasyonu da onaylarsa protokol yürürlüğe girecek. O zaman da benim görev sürem otomatikman iki yıl uzayacak. Peki, diyelim ki Rusya Federasyonu onaylamadı ve protokol yürürlüğe girmedi. O zaman ne olur? O zaman eski sözleşme yürürlükte kalacak. Ve o sözleşme gereğince benim altı yıllığına yeniden seçilme hakkım var. Yani hükümet beni aday gösterirse altı yıl için yeniden seçilebilirim. Her devlet üç aday gösterir. O üç aday arasından en çok oy alan Avrupa Parlamenter Asamblesi seçer. Ama bu durumda sizin adınız listede yok… Ben yokum. Ben epeyce yıldır orada görev yapıyorum. Denebilir ki: “Tamam.. bu vatandaş orada yeteri kadar oturdu. Onun yerine başka biri gelsin.” Bu da son derece normal bir düşünce. Üstelik isimlerin şaibeli olduğu söyleniyor… O, hükümetin problemi. Ama esas olarak bir problem varsa o da galiba şuradan kaynaklanıyor: Hükümet önce oradaki delegasyona bir liste gönderdi. O ilk listede ben vardım. Demek ki hükümet içinde benim o göreve devam etmemi uygun gören birileri var. O liste verildikten sonra birtakım basında benim seçilmemem gerektiği yolunda yayınlar, haberler yapıldı. Bu yayınlara gerekçe olarak da bazı davalarda kullandığım oylar gösterildi. Türban davasında kullandığınız oy gibi mi? O gazeteler öyle yazdı. Onun üzerine hükümet o listeyi geri çekti. Ardından yeni bir üç isim verdi. Beni listeden çıkardı. Demek ki bu yayınlar dolayısıyla böyle oldu, diye düşündüm. Buradaki asıl problem şu: Benim devam edip etmemem sorun değil. Ama bir hâkimin verdiği oydan, karardan dolayı bu şekilde cezalandırılması doğrusu çok düşündürücü. Böyle bir davranış ne hukukun üstünlüğü ne de yargı bağımsızlığıyla bağdaşır. Başbakan ve hükümet sürekli olarak yargı bağımsızlığından hukukun üstünlüğünden söz ediyor. O zaman yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü kendi işlerine yaradığı noktaya kadar mı geçerli? Hukuku işinize geldiği zaman kullanılan işinize gelmediği zaman kullanılmayan bir araç olarak görüyorsanız bunlar tabii mümkündür. İşinize gelmediği zaman rafa koyarsınız, işinize geldiğinde raftan indirirsiniz. İşiniz bitince tekrar rafa koyarsınız. Hukuku böyle bir şey olarak görüyorsanız her şey mümkündür. Ama hukukta mümkün değildir. Çünkü hukuk çok daha farklıdır. Hukuk objektiftir, herkes için geçerlidir ve siyasi mülahazalara yer bırakmayan bir alandır. Mesele benim görevime devam edip etmemem ya da orada kalıp kalmamam değildir. Esas mesele budur. Ortada yargıç bağımsızlığıyla bağdaşmayan, hukuka uymayan bir davranış vardır. Bunca yıldır AİHM’de başarılı, bağımsız bir yargıç olarak tanınıyorsunuz. Böyle bir vefa dışı davranışı nasıl karşılıyorsunuz? O da o kadar önemli değil. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Başka birileri gelir görev yapar. Ama başka birileri ne kadar iyi yapar? O da ayrı bir konu. İyi de.. tarikatçı, şeriatçı oldukları, haklarında dava dosyaları bulunduğu söylenen o isimlerden başka isimler bulamadılar mı? İsimler üzerinden konuşmak istemem. Ama tercihler hangi kriterlere göre yapılıyor? O isimlere bakarak çıkarabiliyorsunuz. Anlaşılan başka hukuk dışı kriterler var. Onlara göre davranılıyor, herhalde. ‘İncirlik Üssü eşkıya yatağıdır’ ? ADANA (AA) İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, dün partisinin seçim çalışmaları kapsamında Adana’da Uğur Mumcu Meydanı’nda gerçekleştirilen “Mehmetçik’in katili ABD, İncirlik’e el konulsun” mitingine katıldı. Perinçek, Türkiye’nin, 1945’ten beri ABD’nin dayattığı “Atatürk devrimlerini yok etme ve cumhuriyeti katletme” programıyla çökertilmeye çalışıldığını söyledi. “İncirlik Üssü bir eşkıya yatağıdır” diyen Doğu Perinçek, “Ortadoğu’daki kardeşlerimiz İncirlik’ten kalkan uçaklarla bombalanıyor. İncirlik’e el koyacağız” diye konuştu. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle