Katalog

20 HAZİRAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Üzüntü Mustafa Gürmeriç: “Arınç; üzme tatlı canını; imam bayıldı, yap patlıcanını!” BEYİN jimnastiği yapmak moda olduğuna ve senaryo yazmak parayla olmadığına göre, bizim de elimiz armut toplamıyor herhalde. Maksat, memlekete ve millete hizmet olsun, zihinler açık tutulsun: AKP Siirt Milletvekili RTE, seçim mitinginde konuşurken kürsüde düşüp bayılır. Korumalardan biri elindeki balyozu sallayarak kalabalığı dağıtır ve bir başka koruma da RTE’ye soğan koklatarak ayılmasına yardımcı olur. Ancak daha sonra doktorlar, RTE’nin şekerinin düştüğünü açıklar. Bu durumda şeker pancarı üreticisinin tepkisi ne olur; soğan üreticileri şeker pancarı karşısında haklarının yendiğini düşünürse ne olur? AKP Manisa Milletvekili BA, şeye gider ve orada şey yapmaya başlar. Bu sırada kaldırımda toplananlar BA’ya slogan atarak büyük sevgi ve şey gösterisinde bulunurlar. Ne var ki yandaki Kasapta sünnet yapmışlar... “Hazır kıymada damping var!” PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Ya ğ m u r E k i m ABD’li general Kürtlere gözdağı vermiş. Senaryo olarak mı? Beşlik Erkan Bilgiç: “Medya babası; katrilyonluk borcu silinince, Başbakan’a çanak sorular soran çanakçı beşlerine beşi bir yerde takmalı!” kahvede otururken uyuklayan AKP Aydın Milletvekili AK, sevgi gösterisinin şeyi ile irkilerek uyanır. Bu durumda AK, kahveci çırağına fıkra anlatırsa ne olur; BA şeyini şey etmezse veya daha sonra şey ederse daha mı iyi olur? AKP İstanbul Milletvekili KU, villasının bahçesinde tavuk beslemektedir. Komşular kümesin pisliğinden rahatsız olur ve yapılan şikâyet sonunda kümesin kaçak olduğu anlaşılır. Bu durumda kaçak kümes yıkılıp yerine üç katlı yeni bir kümes yapılırsa ve RTE’nin oğlu da gemi alıp açık denizlere açılırsa mısırlara ne olur? AKP Kayseri Milletvekili AG, köşke aday gösterilir. Fakat RTE attan düştüğü için yarışlar iptal edilir. Bu durumda altılı ganyan için yatırılan Senaryolar bahis paraları ile mahkemeye kurşun sıkılırsa ne olur? AKP İstanbul Milletvekili AA, Diyarbakır uçağından inip olay yerine gider. Boş kovanlara bakar. Yeteri kadar baktıktan sonra gerekli incelemenin başlatıldığını açıklar. Bu durumda inceleme gerekli mi olur? AKP Van Milletvekili HÇ, ilkokul öğretmenlerini mahalle camisinde toplar. Birlikte öğle namazı kılarlar. Cemaatten biri ikindi namazının okulda kılınmasını ister ve ders saatleri yeniden düzenlenir. Bu durumda öğrenciler sahura kalkmazsa ne olur? ABD Başkanı GWB, RTE’ye telefon eder. RTE telefonu açar ancak bir arkadaşının GWB’nin sesini taklit ederek kendisine şaka yaptığını zanneder ve her söylenene “No” der. ABD, Türkiye’yi bombalar. Bu durumda, stratejik ortaklık bozulmazsa ne olur, borsa yükselir mi? Tarih Her Sabah Yeniden Başlar Yazılmaya Emeğin en yüce değer sayıldığı, insanın insan tarafından sömürülmediği bir barış dünyası, farklı renklerden, ırklardan, dinlerden, dillerden bir kardeş bahçesi… Sınırsız, özgür… Böyle bir dünya değil miydi, düşlediğimiz, özlediğimiz, kurmayı umut ettiğimiz? Olmadı, yenildik. Kıyımlardan geçtik. Ömürlerimizi darağaçlarında, yıllarımızı demir parmaklıklar ardında, sürgünlerde bıraktık. İhanetler gördük, büyük ihanetler… Yenilgimizi, ölümlerimizi, yiten yıllarımızı, uğradığımız ihanetleri ‘tarihin sonu’ ilan ettiler. Duyulmuş en büyük yalandı, ama inananlar da çıktı bu en uzun kuyruklu yalana, belki korktuklarından, belki de böylesi işlerine geldiğinden inandılar, döndüler. ??? Nasıl inanılabilirdi bu yalana, tarihin sonunun geldiğine? Üstelik de tam tersine, yeniden başlıyordu tarih, onların sonunu ilan ettikleri yerde, o noktada. Hem hamam aynı, tas aynıyken nasıl inanılabilirdi bu safsatalara. Öyle değil mi? Yozlukları ve yozlaşmalarıyla, Karl Marks’ın, Friedrich Engels’in kemiklerini mezarlarında ters döndüren ‘reel sosyalizm’ çürüyüp çökmüş, yıkılmışken, dünya tek kutuplu bir avlağa dönüşmüş, emperyalizm ‘küreselleşip’ insanlık üzerinde eskisinden çok daha acımasız, çok daha ölümcül bir sömürü sultası, kendi çıkarına yeni bir dünya düzeni kurmuşken… ??? Emperyalizm hiç bu kadar çıplaklaşmamış, ölümcül yüzünü hiç bu kadar açık göstermemişti, Vietnam’da batağa saplandığından bu yana. İşte yalanlarla, dolanlarla işgal edilen, kan gölüne çevrilen komşumuz Irak, birbirine düşürülen her soydan, her inançtan Iraklılar, bitmeyen, bitirilmek istenmeyen ölümler… Her şey o kadar ortada ki! Ne var ki emperyalizme karşı olmak yetmiyor tek başına kurtuluş için, özgürleşmek, özgür yaşamak için; Iraklıların da, bizim de, dünya insanlığının da gerçeği bu, aynı. Emperyalizmden kurtulabilmek için kapitalizmi yenmek gerekiyor önce, kapitalizmi yenerek emeği özgürleştirmek gerekiyor. ??? Kapitalizme karşı savaşım vermeden, emeği özgürleştirmeden insan da, ülke de kurtulamaz, demokrasi de kurulamaz. O barış dünyası, o sınırsız kardeş bahçesi hiç gerçekleşemez. Bu acılı dünyada tek başımıza kalsak da ütopyalarımızdan, başka bir dünyaya dair hayallerimizden vazgeçmeyelim, derim ben. Unutmayalım ki, tarih her sabah yeniden yazılır. Sonu yoktur tarihin, insanlık yaşadıkça da gelmeyecektir sonu. ??? 22 Temmuz günü sandık başına gittiğimizde, oyumuzu kullanırken düşünelim: Kim, kimler kurtuluşa, özgürlüğe, barış dünyasına, kardeş bahçesine dair ütopyamızı, hayallerimizi paylaşıyor? Kim, kimler bir insanlık suçu olan emperyalizme, onun zemini olan kapitalizme karşı savaşımı öngörüyor? Kim, kimler emeğin özgürlüğünden, emeğin kurtuluşundan, insanın insanı sömürmediği bir dünyadan yana? Gerisi lafı güzaf, inanın bana. (eposta: dkavukcuoglu?superonline.com) Bulmaca SESSİZ SEDASIZ (!) Turistik otellerde içki verilmiyor AKP iktidarında tesettür otellerinde yaşanan patlamadan sonra buyurun, İstanbul’daki turistik otellerden bir görüntü. Turizm yayıncısı Ekin Grubu araştırmış: İstanbul’da alkollü içki servisi yapmayan turistik işletme belgeli otellerin sayısı giderek artıyor. Sultanahmet, Sirkeci ve Taksim gibi İstanbul’un turizm bölgelerindeki kimi oteller, farklı gerekçelerle alkollü içki servisi yapmıyor. Alkollü içki servisi yapmayan otel yöneticilerinden bazıları bunu “prensip meselesi” olarak açıklıyor bazıları da “müşterinin sağlığını düşündükleri” için alkollü içki Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Muhsin Salman: “Başbakan’ın oğlu neden askere gitmedi? A) Celp gelmediği için. B) Reşit olmadığı için. C) Trene binmekten korktuğu için. D) Çürük domates sayıldığı için. Doğru yanıt: Elif lam mim!” Fakülte Akif Kökçe: “Her ile bir üniversiteye hiç gerek yok. Yurdumun tüm kahveleri işsizlik fakültesi oldu!” servisi yapmadıklarını söylüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan turistik işletme belgesi almış, bir otelin, içki servisi yapmaması söz konusu olamaz. Çünkü, turistik otelde bar bulunması zorunlu. Aksi halde turistik işletme belgeli otel olamaz. İstanbul’daki Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Timur Bayındır da “Bakanlığa şikâyet edildiğinde bu oteller kapatılır” diyor. Ama kimi kime şikâyet edeceksiniz... Hangi “imam”, içki servisi yapmıyor diye hangi oteli kapatabilir ki! Politik(acı)lara karşı ağrı kesici çözüm değil. Ameliyat lazım, ameliyat! ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr ‘Zorlu’nun Mimari Yarışması! “Yatırım” denince sadece ve çevreye saygılı” projelerle “emlak pazarı”nın anlaşıldığı birlikte anıldı... Ne var ki şimdi aynı mimarıyağma düzeninde, “Vestel” adeta “yüz akı”mız bir çağdaş mız, İstanbul için “kenti ve çev“üretim”i simgeliyor... Her ye reyi yadsıyan” sonuçlar yaratri binalarla dolduran pazarlama maya aday bir mimarlık yarışcı “iş” dünyamızda, bize ait bir masını yönetiyor. Hem de yine “teknoloji markamız” yüreği Ağa Han birikimleri nedeniyle kendisini 2005’teki Dünya Mimize su serpiyor... Bu nedenle aynı grubun İstan marlık Kongresi’ne “başkan” bul’da Karayolları’ndan satın al yapan Mimarlar Odası’nın endığı arazideki “imar hırsı”nı da gellemek istediği bir imar cinabiraz “hayret”le izliyoruz... Sı yetine “önderlik” ederek... radan yapsatçıların “imar ran Suçlar Zinciri tı oyunları”nı eşsiz Boğaziçi Peki Zorlu’nun peşin “800 sırtlarına reva görmek, zarif Vestel’lerle de gelişen çağdaşlı milyon dolar” verdiği ve şimdi dünya mimarlarına da “yarışın” ğımıza yakışmıyor... Nitekim arsanın ihalesini Su denen mahkemelik imar koşuludiler yerine Zorlu kazandığın ları neler? Meslek odalarının dada, kamuoyundaki “sevinç”in va dilekçesinden özetleyelim: 1 Arsa “Boğaziçi sit alanedeni de aynı “yerli imaj” değil miydi? O kadar ki, meslek nı”nda kalmasına rağmen, ihaodalarının “Bu imar kuralla leye esas imar planı değişiklirıyla İstanbul’a karşı suç işle ğinde “Koruma Kurulu onayı” yok... necek” demele2 Plan değirine bile aldıran şikliğinin, Boğaolmadı... ziçi’nin bütünü Hatta İETT gözetilmeden arazisini alan parsel ölçeğinde Suudiler, “imayapılması ve rı davalı” diyeBüyükşehir Berek ihale bedelilediye Meclini ödemezken, si’nden “karar Zorlu’nun “ayYasadışılığın “yer tarifi”!.. alınmadan” nı durumonaylanması yada”ki mahkemelik arsa için parayı “peşin” ödemesi adeta kut salara aykırı. 3 Sadece “ticaret ve kültür” sandı... Hele Kadir Topbaş’ın kendi amacıyla yapılaşmaya açılan ardeyişiyle bu “keş” parayı gö sada “rezidans” tanımıyla “sarünce “Zorlu devlete güveni tılık daire”ler öngörmek, üst yor” demesi ne kadar hazindi!.. planlarla çelişiyor. 4 Boğaziçi etkilenme bölgeTürkiye’nin krallık değil, “hukuk devleti” olduğunu; “satış sinde yasa “en çok 15 m.” yükbedelini belirleyen imar koşul sekliğe (5 kat) izin verirken, larını yargılayan mahke Zorlu’ya 85m’lik (28 kat) olame”nin saygınlığını anımsatan nak sağlanıyor... 5 Bu koşullarla tasarlanacak bile olmadı... her yapı, Boğaziçi peyzajını yaAğa Han’ın Mimarı salara aykırı olarak tahrip edeceİşte böylesi bir süreçte dava ği gibi, bölgenin zaten “yeterlık olan imar kurallarıyla şimdi siz” olan “altyapı”sına da çözüde “mimarlık yarışması” açı mü olanaksız yükler getireceklıyor... Mimarlar Odası ve diğer tir... İşte bütün bunlara yargının ne “davacı” odalarımızın “kente karşı suç” saydıkları yapılaş diyeceği beklenmeden ilan edimayla “dünya mimarları”ndan len mimarlık yarışmasına ise kimler katılabilecek biliyor muproje teklifleri isteniyor. Adına “Zorlu Center” denen sunuz? İlana göre “benzer” korant tesislerine ait “Mimarlık nularda “uluslararası ödül” alve Kentsel Tasarım Yarışması mış mimarlar; bu ödülleri veren Yeterlilik Çağrısı”nda, başvu jürilerde üye olanlar... Böylesine devasa suç projeleruların mimar Suha Özkan’a yapılması isteniyor... (Gazete riyle “küreselleşen” mimarımız var mı; anımsayamadık... İlanda ler17 Haziran 2007) Tıpkı Zorlu’nun sanayide “tanımlanan” yabancılara TürVestel’le kazandığı saygınlık gi kiye’de yargı kararlarının esas bi, Özkan da mimarlıktaki “ta olduğunu bildirmek ise Uluslanınmış kimliği”ni ünlü Ağa rarası Mimarlar Birliği’ne Han Ödülleri’nin genel sekre (UIA) düşüyor. Nitekim Özkan’ın da katıldıterliğinde edindi. Ödüllerin amacı, özellikle İslam ülkelerin ğı UIA’nın 2005 İstanbul bildirdeki günümüz mimarlığının, ta gesinde; “Kentler, hukuka ayrihsel ve kültürel derinliklere kırı projelerin tehdidinden saygılı bir çağdaşlıkla gelişme kurtarılmalıdır...” denmemiş sini özendirmek. Bu nedenle miydi? Özkan’ın adı da yıllarca “kente ekinci?cumhuriyet.com.tr ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Haziran www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Antalya 1 Körfezi boyunca uzanan 2 bölgenin an 3 tik dönemlerdeki adı. 2/ 4 Başörtüsü... 5 Kars’ın doğu 6 sundaki ünlü 7 eskiçağ kenti. 3/ At arabası 8 nın tekerleği 9 ne geçirilen 1 2 3 4 5 6 7 8 9 demir çember... Bir 1 T U Z L AMA A kentin, yapının, ma2 A A L D O Ğ A L kinenin çeşitli böS A lümlerini gösteren 3 B U R G A Z EMA R E T çizim. 4/ Isparta’nın 4 A F K U T U bir ilçesi... Adları sı 5 S E U L S E S M İ R fat yapan bir yapım 6 K L A eki. 5/ İlaç.... Gazete 7 O T A M A K ve derginin baskı sa 8 A R İ F A N E yısı. 6/ Dil... “Ak 9 A T E Ş K Ü N K şam, yine akşam, yine akşam / Göllerde bu bir kamış olsam” (Ahmet Haşim). 7/ Kırmızı renkli bir çeşit yabankazı... Güney Afrika Cumhuriyeti’nin plaka imi. 8/ Gözleri görmeyen... Büyük makamdaki kimseleri hoş sözlerle, fıkra ve öykülerle eğlendiren kimse. 9/ İstenilen nitelikleri taşıyan... Değerli bir kahve cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Şeftali ile yapılan dondurmaya benzer bir tatlı. 2/ Daha iyi ürün elde etmek için bir ağaçtan başka bir ağaca dal nakletme... ABD’de, plajlarıyla ünlü bir kent. 3/ Anlam... Maroken eşya yapımında ve modacılıkta kullanılan, deri taklidi sentetik malzeme. 4/ Karmaşık geometrik şekillerin ortak adı. 5/ Kalın bükülmüş sicim... Mızrak ya da süngünün sivri ucu. 6/ İç Anadolu’nun bazı yörelerinde alçıtaşı ve jips içeren oluşuklara verilen yerel ad... Havadaki su buharı. 7/ “Altın tabakta var / Oğlan anama yalvar” (Türkü)... Şöhret... Bir nota. 8/ Ağrı kesici. 9/ Küçük erkek kardeş... Genelev işleten kadın. CUMHURİYET 17 K