17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZİRAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Avrupa’nın batı ucunda, Portekiz’in başkentinde yüzyıl önceki İstanbul’dan görünümler sergileniyor 19 SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Bir Lizbon masalı... ? Sakıp Sabancı Müzesi’nin sürekli koleksiyonundan 38 tablonun yer aldığı Çağrışımları, Yolculukları ve Atmosferiyle İstanbul, Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonundan Tablolar başlıklı sergi, Lizbon’daki Gülbenkyan Vakfı Müzesi’nde açıldı. Sabancı Holding’in iletişim sponsorluğunda 26 Ağustos 2007 tarihine kadar açık kalacak olan sergide, Türk resminin 18501950 döneminden yapıtlar yer alıyor. EGEMEN BERKÖZ 35. Yılında Akbank Çocuk Tiyatrosu Kültür ve sanat dünyasında yetenek, genellikle çocuk yaşta kendini gösterir. Bu yolda “üstün yetenekli” çocukların ayrıcalığının da göz önünde tutulması gerekir. İşte bu nedenle kültür ve sanat alanında eğitim konusunun önemi ve değeri başlangıçta ne denli zorluk taşırsa, ana ve baba ile aileden gelecek desteğin nasıl olması gerektiği konusu da çoğu kez tartışmalı bir sorun yaratır. Başarılı bir hedefe varılabilmesi ise sadece yetenek açısından değil, toplumsal bir sorun olarak tüm ulusu içeren bir eğitim görevi sayılır. Bu konuda, ülkemizde de kültür ve sanat eğitiminin ve öğreniminin belirli ve yeterli bir çizgiye ulaşabilmesi, çok önemli toplumsal bir sorun olarak yer alır. Kültür ve sanat alanında tüm kolların kendine özgü uğraşları arasında Tiyatro’nun büyük önemi, yararı ve diğer sanat kollarının iletişimiyle bağlantısı kaçınılmazdır. Ülkemizde ulu önderimiz Atatürk’ün devrimsel ve aydınlık Türkiye Cumhuriyeti yolunda emek veren toplum ve eğitim kuruluşlarının biri ve 35 yıldır tüm gayreti ve çalışmaları ile ileriye dönük başarılara ulaşmakta olan Akbank Çocuk Tiyatrosu ile ilgilenmek gerekir... Kuruluşundan 35. yılına varan Akbank Çocuk Tiyatrosu’nun çalışmalarına katkıda bulunanlara, Cumhuriyet gazetemizin Sanata Bakış köşemizde yer vermeyi yararlı buldum. Alfabe sırasıyla: Ali Alpay, Ali Tura, Alpay İzer, Asu Büyüközçelik, Asiye Çeviker, Aşkın Ay, Ayla Aslancan, Ayşen Aktengiz, Barış Dinçel, Burcu Doğan, Bülent Kayabaş, Çetin İpekkaya, Coşkun Oskay, Deniz Noyan, Demircan Türkdoğan, Dolunay Soysert, Dilek Bale Grubu, Ebru Ayyıldız, Emel Çölgeçen, Emrah Erda, Enver Demirkan, Erbil Çeviker, Erdinç Çeviker, Erol Günaydın, Fatoş Günaydın, Gafur Asuner, Göksel Kortay, Gülen Andak, Gülay Baltacı, Güneş Nan, Günfer Feray, Halit Akçatepe, Hayrettin Arslan, Hüseyin Kutman, Işıl Kasapoğlu, İlhami Gürsev, İhsan Bilsev, Leyla Belli, Karima Gheres, Kerem Yılmazer, Mehmet Perves, Murat Ovalı, Mariella Rehrer, Melih Çardak, Nilgün Belgün, Nurdan Gür, Nahit Güvendi, Nüket Gök, Osman Şengezer, Özdemir Çiftçioğlu, Perran Kutman, Radife Baltaoğlu, Rahna Ersöz, Remzi İren, Sarp Aydınoğlu, Safi Demir, Semih Evin, Sevim Çavdar, Selim Naşit Özcan, Dr. Sami Hamdi Uçar, Selahattin Erener, Sevil Arı, Savaş Barutçu, Şahine Hatipoğlu, Sibel Altan, Suat Sungur, Ümit İlban, Tacettin Diker, Tanju Güneş, Turgay Noyan, Yüksel Gözen, Zeynep Tedü... Evet, kültüre ve sanata evet... Atatürk’ün önerdiği yolda, aydınlık Türkiyemiz için katkıda bulunmamız gerekiyor ise, uğraşmaktan yılmayacak, çalışacağız... Bugünkü köşemizde 35. yılını kutlayan tiyatro sanatçılarımıza özetle belirtmeye çalıştım. Tiyatro ile birlikte müzik, opera, bale, müzikaller ve daha nice kültür ve sanat olayına, toplumsal bir görev olarak katkıda bulunmanın önemini bir kez daha belirtiyorum. Tiyatro için 35. yılın yararına... Tam da Müzik Festivali’nin hızını aldığı günlerde İstanbul bırakılıp başka bir kente gidilir mi? Bu kent Lizbon olunca gidildi. Benim için bir büyülü kentti çünkü Lizbon… Antonio Tabucchi’nin ‘Sostiene Pereira’ adlı romanından, Pessoa’nın şiirlerinden, ama asıl Asaf Halet Çelebi’nin lise yıllarında okuduğum o ünlü şiirinden ötürü: ‘lizboa / boa / simsiyah saçlı kadın / mariyya / bir masal söyle bana / … / lizboa / ben bir şarkıyım / atlas denizlerinden geldim / …’ Sabancı Müzesi ekibi ve İstanbul basınından kalabalık bir toplulukla batıya doğru dört saat uçup iki saat sonra Lizbon’a konduğumuz bu yolculuğun asıl nedeni ise yaşamının ilk 13 yılını İstanbul’da, son 13 yılını Lizbon’da geçiren bir adamdı. Üsküdar’da doğup (1869) Lizbon’da ölen (1955) bu adam, uzun yaşamı boyunca petrol işlerinden çok para kazanmış ve bu parayı sanat yapıtları toplamaya yatırmıştı. Bugün Lizbon’da kendi adını taşıyan müzede sergilenen bu yapıtları tek tek kendi seçip alan ve özenle koruyan bu adam, Calouste Sarkis Gülbenkyan’dı. Aslında, Lizbon’a yerleşme öncesinde İstanbul’a gelmek istemiş ve bunun için adamları aracılığıyla nabız da yoklamıştı Gülbenkyan, ama İkinci Dünya Savaşı’nın o karışık günlerinde bu isteği kabul görmemişti. Sonuçta, Gülbenkyan Vakfı 1956’da, müzesi de 1969’da Lizbon’da kurulmuştu. Ve biz de işte, vakfın kuruluşunun 50. yılı kutlamalarının kapanış sergisi için Lizbon’daydık. Kutlamaların açılışının geçen yılın nisanmayıs aylarında, İstanbul’da Sabancı Müzesi’nde ‘Ayasofya’, Şevket Dağ, 1906. 250x180cm. Felix Ziem Üsküdar’da Selviler, ahşap üzerine yağlıboya, 84x64cm. Serginin girişinde yer alan Felix Ziem’in ‘Üsküdar’da Selviler’ adlı tablosunda siluet halinde Ayasofya görünüyor. Sergi alanında onun tam karşısındaki boşluktan bakınca ise Şevket Dağ’ın Ayasofya’nın içini betimlediği tablosu görülüyor. ‘Lizbon Gülbenkyan Müzesi’nden Başyapıtlarla Doğu’dan Batı’ya Kitap Sanatı ve Osmanlı Dünyasından Anılar’ başlıklı sergiyle yapıldığını da anımsatmalıyım. Sayın Nazan Ölçer’in açılış konuşmasında söylediği gibi ‘bir iadei ziyaret’ sayılabilecek olan ‘Çağrışımları, Yolculukları ve Atmosferiyle İstanbul, Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu’ndan Tablolar’ sergisi, geçen çarşamba günü Lizbon’da Gülbenkyan Müzesi’nde iki müzenin yetkilileriyle Türk ve Portekizli gazetecilerin katıldığı bir basın toplantısıyla açıldı. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, Gülbenkyan Vakfı Başkanı Rui Vilar ve Müze Müdürü Joao CastelBranco’nun konuşmalarının ardın dan sergi gezildi. Çağdaş Türk resminden örnekler Sergide Gülbenkyan’ın çocukluğunun İstanbul’undan görünümlerin yer alması anlamlıydı ve bilinçli bir seçimdi elbet. Ayvazovski, Zonaro gibi Batılı oryantalist ressamların yanı sıra Halil Paşa’dan Nazmi Ziya’ya, Hoca Ali Rıza’dan Avni Lifij’e, Osman Hamdi’den Şevket Dağ’a kadar, 19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın ilk yarısında yaşamış ve resim yapmış nerdeyse bütün önemli ressamlarımızı içermesiyle de, sergi, ilk kez bir Batı ülkesinde, çağdaş Türk resmini tanıtma işlevini üstleniyordu. Onlarla aynı yıllarda yaşamış ve belki de Paris’te aynı atölyelerde çalışmış Portekizli ressamların yapıtlarının da sergilenmesi ise, iki ülkenin Paris’te aynı yıllarda ve belki de aynı atölyelerde çalışmış ressamları arasındaki benzerlik ve farklılıkları görme olanağı veriyordu. Serginin açıldığı müze yapısı, Gülbenkyan Vakfı Merkezi’nin yalnızca bir bölümü. Vakıf merkezinde, Mısır, Yunan ve Roma’dan günümüze, resimden heykele, mobilyadan süs eşyalarına, el yazmalarından baskı kitaplara, İznik çinilerine.. yaklaşık 6000 yapıtın sergilendiği müzeden başka, konferans salonu, sanat kitaplığı, araştırma kitaplığı, bilimsel araştırma merkezi, toplantı odaları, yönetim yapıları, konser salonları ve açık hava tiyatrosu bulunuyor. Vakfın bir de düzenli konserler veren senfoni orkestrası ile korosu var. Birçok yapıdan oluşan merkez, Santa Gertrudes Parkı’nın içinde kurulmuş. Müzeye gelirken doğanın içinden geçtiğiniz gibi, müzeyi gezerken de bütün pencerelerde yemyeşil ağaçları, renk renk çiçekleriyle doğa hep karşınızda. Özellikle gösterdikleri konser salonunu ben de özellikle sona bıraktım. Salonun sahnesinin arkası baştan başa açılıp dev bir pencereye dönüşebiliyor. Örneğin, bir konserde Beethoven’in 9. Senfonisi’nin ‘Neşeye Övgü’ bölümü penceredeki doğa görünümü eşliğinde dinlenmiş. Kim olmak istemezdi o konserde! Ya dönüşte, yüzyıl önceki İstanbul’u, bugünkü İstanbul’u, parkın içine kültür merkezi ve müze yapan Portekizlileri ve her boş alana alışveriş merkezi ya da gökdelen diken İstanbul yönetimini düşünmeyi kim isterdi! Ah, Asaf Halet Çelebi, ah! Lal Laleç, Şeyhmus Diken, Mehmed Uzun, Tarık Günersel. Mehmed Uzun PEN üyesi ? Kültür Servisi Romancı Mehmed Uzun’a PEN üyelik kartı geçen günlerde dernek üyeleri ve başkan Tarık Günersel tarafından yapılan ziyaretle sunuldu. Kürtçe yazan Mehmed Uzun’u Diyarbakır’da ziyaret eden Tarık Günersel üyelik kartını sunarken yapılan duyuruda, PEN Türkiye Merkezi’nin yurttaki çok dilli edebiyatı temsil ettiği belirtildi. ESAS NO: 2005/273 KARAR NO: 2007/23 Hiroyuki Karino, Kiyomi Karino ve Kemal Varol vekilleri tarafından Ramazan Şahinoğlu, Özcan Vatansevdim, Koç Allianz Sigorta AŞ ve Ak Sigorta AŞ aleyhlerine açılan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizin 27/02/2007 tarih ve 2005/ 273 Esas 2007/ 23 Karar sayılı ilamıyla; 1 Davacılar vekilinin maddi tazminata yönelik talebi hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2 Davacılar vekilinin davalı Özcan Vatansevdim hakkındaki manevi tazminat talebinin REDDİNE, 3 Davacılar vekilinin davalı Ramazan Şahinoğlu hakkındaki manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE; a) Savva Karino için 1.000,00.YTL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan tahsili ile davacı Hiroyuki Karino’ya (çocuğu Savva Karino adına) verilmesine, b) Shiho Karino için 1.000,00.YTL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan tahsili ile davacı Hiroyuki Karino’ya (çocuğu Shiho Karino adına) verilmesine, c) Yui Karino için 1.000,00.YTL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan tahsili ile davacı Hiroyuki Karino’ya (çocuğu Yui Karino adına) verilmesine, d) Kiyomi Karino için 1.000,00.YTL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan tahsili ile davacı Kiyomi Karino’ya verilmesine, e) Hiroyuki Karino için 1.000,00.YTL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan tahsili ile davacı Hiroyuki Karino’ya verilmesine, f) Kemal Varol için 1.000,00.YTL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan tahsili ile davacı Kemal Varol’a verilmesine, 4 Alınması gerekli olan 324,00.YTL nispi karar harcından peşin olarak alınan 130,00.YTL’sının mahsubu ile noksan kalan 194,00.YTL karar harcının öncelikle davacılardan alınmasına, 5 Davacıları vekili temsil ettiğinden 720,00.YTL nispi vekalet ücretinin davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan alınarak davacılara verilmesine, 6 Davacıların bu dava nedeniyle karşılamak zorunda kaldığı 1l,20.YTL başvurma harcı, 324,00.YTL nispi karar harcı olmak üzere toplam: 335,20.YTL harç giderinin davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan alınarak davacılara verilmesine, 7 Davacıların bu dava nedeniyle yapmak zorunda kaldıkları 19,50.YTL posta masrafı ile 150,00.YTL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 169,50.YTL yargılama giderinin davalı Ramazan Şahinoğlu’ndan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş olup; işbu hükmün adresi tespit edilemeyen davalı ÖZCAN VATANSEVDİM’e “Arpa Emini Mahallesi, Pazar Tekke Sokak, No: 10, Fatih/İstanbul” adresinden tebliği ile; ilanın yayınlandığı tarihin 7 gün sonrasında 15 gün içersinde temyiz edilmediği takdirde HÜKMÜN KESİNLEŞECEĞİ hususu ilanen tebliğ olunur. 27/02/2007 (Basın: 32346) BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 19 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle