Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2007 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr D E R B İ O L AY L A R I Futbol Federasyonu Başkanvekili Affan Keçeci, olaylı derbiden sonra değerlendirme yaptı ‘Sorumlu yöneticiler’ Spor Servisi Futbol Federasyonu Başkanvekili Affan Keçeci, Galatasaray’la Fenerbahçe arasında oynanan derbi maçta yaşanan olayları tasvip etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Galatasaray Fenerbahçe derbisinde yaşananların üzücü olduğunu belirten Keçeci, “Meydana gelen olayları tasvip etmemiz mümkün olmadığı gibi federasyon bu konuda üzerine düşen görevi yasaların emrettiği şekilde yerine getirecektir” dedi. Karşılaşmada görevli 3 temsilci, 2 gözlemci ve 4 hakemin raporlarının doğrudan ilgili kurullara ulaştırıldığını vurgulayan Keçeci, “Hukuk Kurulu raporların dışında yayıncı kuruluştan da maçla ilgili tüm kasetleri istemiştir. Bantlar Hukuk Kurulu’na geldikten sonra konu Disiplin Kurulu’na intikal edecektir. Disiplin Kurulu da kararını verecek Pet şişenin faturası yok Spor Servisi G.Saray’la F.Bahçe arasında oynanan olaylı derbi maçının yankıları sürerken karşılaşma sırasında sahaya atılan pet şişe suları için satış fişi kesilmediği ortaya çıktı. Maçı izleyenler arasında yer alan İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Mehmet Koç, sahaya çok sayıda pet şişenin atılması üzerine denetim ekiplerine talimat vererek Ali Sami Yen Stadı’nın içindeki büfelerde satılan sular için belge düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmesini istedi. Koç’un talimatı üzerine harekete geçen İstanbul Vergi Dairesi denetim ekipleri, karşılaşma devam ederken yaptıkları incelemelerde stattaki büfelerin aynı firma tarafından işletildiğini ve sadece 3 adet su şişesi için fiş kesildiğini belirledi. Araştırmayı derinleştiren maliye ekipleri, maç akşamı stoklarında 6 bin su bulunan firmanın 4 bin 500’ünü sattığını tespit etti. Satıldığı halde fişi kesilmediği belirlenen 4 bin 497 suyla birlikte fişi verilmeyen diğer yiyecek ve içecekler için de firma hakkında cezai işlem yapıldı. İSVİÇRE FIRSAT BULDU sviçre basını, G.Saray’la F.Bahçe arsasında yapılan olaylı maça geniş yer verdi. Blick gazetesi ‘İstanbul’da futbol cehennemi’ başlığıyla verdiği haberde, “18. Dünya Kupası baraj maçındaki İsviçre sizleri selamlar. Olay futbol tarihine geçti. Ezeli rakibi F.Bahçe’ye tir. Bu karar üzerinde federasyonun bir yaptırım gücü yoktur. Ancak Disiplin Kurulu’nun verdiği karar konusunda taraflar Tahkim Kurulu’na başvurabilir” şeklinde konuştu. Futbol Federasyonu Yöne İ 21 yenilen G.Saraylı taraftarlarlar çılgına döndü. Türklerin barbarlığı yine meydana çıktı. Kulübe büyük zarar veren Sarı Kırmızılı holiganlar polisi de dövdü” diye yazdı. Gazete, G.Saray Teknik Direktörü Gerets’in “Bu resmen barbarlıktır” ifadesine yer verdi. tim Kurulu’nun bu konuda çok hassas olduğunu ve olaylardan üzüntü duyduğunu dile getiren Keçeci, şöyle devam etti: “Ali Sami Yen’de meydana gelen olayların adli birtakım suçlar içerdiği görülmektedir. Bunlar tamamen adlidir ve yetkili makam savcılıktır, polistir. Onlar da gerekeni yapmaktadır.” Keçeci, bu tür olayların yaşanmaması gerektiğini bildirerek şunları söyledi: “Ülke olarak bunlara layık değiliz ama maalesef oldu. Niye oldu? Taraftarların bu gerilimi bu şiddeti niye? Bunun irdelenmesi gerekir.” Affan Keçeci, statlarda gerilimin artmasındaki en önemli etkenlerden birinin kulüp yöneticileri olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “Bu gerilimin yaratılmasında bana göre en önemli etkenlerden biri sezon boyunca yetkili yöneticilerin vermiş olduğu demeçlerdir. Maç sonrası o tansiyon içinde kendilerine hâkim olamayıp ağızlarına geldiği gibi konuşmalarıyla onları izleyen birçok taraftarı yönlendirme durumuna girdiklerinden insanlar gerilmektedir.” Başkan Canaydın, derbi maçta yaşananların kesinlikle bir hata olduğunu söyledi Galatasaray özür diledi NEVZAT DİNDAR Türk futboluna kara bir leke olarak geçen derbiden sonra beklenen ‘özür’ geldi. Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, cumartesi günü oynanan derbi maçta yaşananların kesinlikle bir hata olduğunu kabul ederek “Şiddetle kınıyoruz, Türk spor kamuoyundan özür diliyoruz’’ dedi. Mecidiyeköy’deki kulüp binasında biri dışında tüm yönetim kurulu üyelerinin hazır bulunduğu basın toplantısında Canaydın, cumartesi akşamı maç öncesinde ve sonrasında gelişen olayların hepsini bildiklerini söyledi. Canaydın, “Televizyonlar yaşananları oldukça geniş bir şekilde yayımladı. Galatasaray Başkanı ve yönetim kurulu üyesi çalışma arkadaşlarım olarak bir futbol maçında, üstelik bu ülkenin ilk futbol kulübünün maçında bunların yaşanması hepimiz için çok büyük üzüntü kaynağıdır. Yaşananlar kesinlikle bir hatadır ve şiddetle kınıyoruz. Türk spor kamuoyundan da özür diliyoruz’’ diye konuştu. Bu olayların neden bu noktaya geldiğinin araştırılmasının ve sosyolojik olarak izah edilmesinin gerektiğini belirten Canaydın, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu olaylar bir patlamadır, münferit olay denemez, organizedir. Uzun zaman Türk futbolunda yaşananların sonucudur. Bu Galatasaray’ın sorunu değildir, sadece Galatasaray’a mal edilemez. Yaşanan şiddetin kaynakları vardır, toplumda şiddet nasıl çıkar araştırılmalıdır. Bu manzaradan herkes Galatasaray’ı, Galatasaray seyircisini suçlayarak kurtulamaz. Ama tartışmamız gereken bir şey vardır, bunu sadece biz değil, hepimiz yapmalıyız. Sadece bizim seyircimiz değil, diğer bütün seyircilerin yapması lazım. Sadece Galatasaray değil, diğer kulüpler, federasyon ve yetkili kurumlar, sadece onlar değil devlet kurumları, sadece biz yöneticiler değil medya da yapmalıdır.” Canaydın, futbolda adalet ve güven duygusunun artık yitirildiğini savunarak, “Sesini çıkaran imtiyazı kapıyor, kayırma, iltimas ve çifte standart bitmelidir’’ dedi. Canaydın, Mecidiyeköy’deki kulüp binasında düzenlediği basın toplantısında, bunları yıllardır ifa B A K K A L AY R I L D I G.Birliği’nde ilginç istifa SEVİL ARINAN ANKARA G.Birliği’nde Antalyaspor karşılaşması öncesi ‘antrenör depremi’ yaşandı. Teknik teknik direktör Mesut Bakkal, 63 maç takımın başında kaldıktan sonra görevinden istifa etti. Mesut Bakkal düzenlediği basın toplantısında, başkan İlhan Cavcav’ın yardımcıları konusunda kendisine teklif yaptığını ve bunu kabul etmeyerek istifa yolunu seçtiğini söyledi. Bakkal, “Yardımcılarımla çalışmamam beyan edildiği için istifa ettim. Böyle bir şeye izin vermem. Ekibimi kendim belirlerim. Bana ‘Onlarla çalışırsan seninle çalışmayız’ dediler. Ben de istifa kararı verdim” diye konuştu. Mesut Bakkal, yardımcıları Hayati Soydaş, Temur Atalay ve Turgay Keskin’in de görevi bıraktığını açıkladı. G.Birliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav ise “Mesut Bakkal’a ‘3 gün sonra istifa et, yoksa şaibe altında kalırız’ dedim. Teknik kadrosunu değiştirmesini istedim. Ancak bana adam bulamadığını söyledi. Ben de kendisine bazı isimler önerdim. ‘Ben böyle bir değişikliğe gidersem biterim’ dedi” açıklamasını yaptı. alatasaray’a geldiği günden beri ve bilhassa son dönem içinde devamlı olarak medyada hedef alınan bir başkan olduğunu vurgulayan Özhan Canaydın, spor yazarı Hıncal Uluç’un, Galatasaray seyircisi ve genel kurulunu etkilemek için devamlı bu yayınları yapmakta olduğunu savundu. G B ğunu bile bile, kulüplerine büyük ceza geleceğini bile bile, maçı maç olmaktan çıkardıklarına değinen Canaydın, şöyle devam etti: “Bu topluluk içinde eğitimli kesimler, kadınlar ve çocuklar vardı, çoğunluktaydılar. Eğer bunlara yüzeysel bakılacak olursa, yakın gelecekte bu şiddet çıtası daha yükseğe, diğer statlara da sıçrayacaktır. Cumartesi günü yaşananları hepimiz tekrar düşünmeliyiz. Hissettiklerimiz ne olursa olsun, yılların bize getirdiği birikimler ne kadar çok olursa olsun, o akşam yaşanan kötü görüntüleri asla ve asla yapmamalıyız. Bize yakışan, büyük Galatasaray taraftarına yakışan bu değildir. Dünyaya mal olan markalar bir günde oluşmaz, bir gecede de yok olmaz.’’ Hıncal Uluç’u hedef gösterdi Galatasaray’a geldiği günden beri ve bilhassa son dönem içinde devamlı olarak medyada hedef alınan bir başkan olduğunu vurgulayan Özhan Canaydın, spor yazarı Hıncal Uluç’un, G.Saray seyircisi ve genel kurulunu etkilemek için devamlı bu yayınları yapmakta olduğunu savundu. Önceki gün yapılan kulüp yönetim kurulu toplantısında bu konuyu uzun uzun konuşup, tartıştıklarını, kendi hatalarını da açık yüreklilikle ortaya koyduklarını belirten Canaydın, “Artık daha güçlü olduğumuzu hissediyoruz. G.Saray’ın haklarını daha güçlü olarak savunmak üzere hazırlanıyoruz. Önümüzdeki sezon bu sezondan farklı olacaktır’’ dedi. Galatasaray taraftarının, çok olumsuz bir örnekle Türk futbolunun tüm kesimlerine kendini sorgulama fırsatı verdiğini belirten Özhan Canaydın, “Buna biz de dahiliz. Şimdi hepimize düşen, büyük bir birliktelik enerjisiyle Galatasarayımızı getirildiği bu konumdan hızla çıkarmaktır. Biz bu sorumluluğu üstlenmeye hazırız’’ dedi. Galatasaray Kulübü’nün en büyük biriminin genel kurul olduğunu vurgulayan kulüp başkanı Canaydın, “Bu kurulun iradesini yönetim olarak başka güçlere bırakamayız. Bu olağan davranışımızla 2008 başında görevi devredeceğimiz yeni yönetimin önünü açacağız, onları rahatlatacağız ve büyük Galatasaray yoluna devam edecektir’’ diye konuştu. aşkan Canaydın’ın basın toplantısına yönetim kurulu üyeleri de katılarak birlik ve beraberlik örneği verdi. Bu arada toplantı yapılırken binanın önünde bulunan 10 kişilik taraftar grubu yöneticilere tepki gösterdiler. Başkan Canaydın’a “İstifa et” diye bağıran taraftarlar yönetici Fatih Gökşen’e de “Sahte G.Saraylılar istemiyoruz” dediler. de ettiklerini kaydederek, şöyle konuştu: “Bunu kimse üstüne alınmadı. Herkes buna seyirci kalıyor. Buradan herkese sesleniyorum, 19 Mayıs 2007’nin bir milat olmasını gerçekten istiyorsak, gerçeklere gözlerimizi kapatmaktan artık vazgeçmeliyiz. Futbola adalet ve eşitlik duygusu, istisnasız gelmelidir, kayırma, iltimas ve çifte standart artık bitmelidir. Aynı suça aynı ceza verilmelidir. Suçlar suçu işleyene göre azaltıp, çoğaltılmamalı, ödül haline getirilmemelidir. Medyamız bu yaşananlardan ders çıkarmalı, tiraj değirmenine su taşımamalıdır.’’ Derbi maçta Galatasaray seyircisinin, yaptıklarının suç oldu Kupa Milan’ın ATİNA (Cumhuriyet) 52. Avrupa Şampiyonlar Ligi Kupası Milan’ın... Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Olimpiyat Stadı’nda (OAKA) yapılan ve Alman hakem Herbelt Fandel’in yönettiği finalde Milan, Liverpool’u Inzaghi’nin golleriyle 21 yenerek 7. kez Avrupa’nın ‘1’ numarası oldu. 39’luk Maldini 11. finaline çıkarken 5. şampiyonluğunu yaşadı. Inzaghi’nin Şampiyonlar Ligi’nde 4 golü oldu. Kırmızı Beyazlılara ise Kuijt’in golü yetmedi. İngiliz temsilcisi 7. finalden eli boş dönmenin üzüntüsünü yaşadı. Milan ayrıca 2005’te İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda Liverpool’a kaptırdığı kupanın rövanşını da aldı. Galatasaray Fenerbahçe derbisi Galatasaray için felaket oldu. Maçın ilk anlarından itibaren sahaya atılmaya başlayan plastik su şişelerini, ilerleyen dakikalarda kırılmış koltuk parçaları ve meşaleler izledi. Bütün bunlar 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı günü oluyordu. Yapılanların spora da gençliği de yakışmadığı; halk deyişiyle delikanlılığa da sığmadığı ortada... Hatta yüce Atatürk’ün anısına saygısızlık olduğu da... Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu kazandığı bir hafta önce belli olmuştu. Hafta, Ali Sami Yen’de Galatasaraylılar Fenerlileri alkışlayacak mı, maç sonunda sahanın ortasına Sarı – Lacivertli bayrak dikilecek mi tartışmalarıyla geçti. Medyanın körüklediği gerilime yöneticiler de katılmakta gecikmediler. Ülkenin içinde bulunduğu bunalımlı toplumsal ve siyasal ortam nedeniyle zaten gerilmiş olan topluluklar söz konusuydu. Bu söylediklerimle bir mazeret bulmaya çalıştığım sanılmasın. Kısacası, hiçbir rezaletin mazereti olamaz. Ali Sami Yen’de yaşanan rezalet 12. oyuncunun kulübüne yaptığı, yapabileceği en büyük kötülüktür. 19 Mayıs günü 12. oyuncu Galatasaray’ a yakışmayacak davranışlarla Galatasaray’ın adına leke sürdü. Dilerseniz buna ek olarak öteki kötülükleri de sıralayalım. Taşkın seyirci maçı çığrından çıkardı; oynanamaz hale getirerek takımını bozdu ve belki de yenilmesine yol açtı. Zaten durumu hiç de parlak olmayan stada zarar verdi, koltukları parçaladı. Önümüzdeki sezon kulübün sahasının bilmem kaç maç için kapatılmasına; kulübün cezalara çarptırılmasına yol açtı. Parasal sıkışıklık içindeki kulüp şimdi bir de bu maddi zararları gidermek zorunda kalacak. Seyircinin öfke dolu tepkisi rakibe olduğu kadar kendi yöneticilerine de yönelikti. Ayrıca, çelişkili görünse de bölünmüşlük içinde, seyirci taşkınlıklarının arkasında kimi yönetici desteklerinin de aranması gerektiğini düşünmenin aşırı kuşkuculuk olmayacağını da belirtmeliyim. Bunca meşale, bunca su şişesi stada nasıl girer? Burada yönetici desteği yoksa ihmali de mi yok? Yapılanlar tek sözcükle Galatasaray’a ihanettir. Galatasaray’ ın tarihine, geçmişine, Galatasaray’ı Galatasaray yapan saygın değerlere ihanettir. Bir Galatasaraylı olarak, yapılanlardan utanç duydum. Bunların hoşgörülür, bağışlanır yanı yok. Yönetim Kurulu’nun şapkasını önüne koyup sağduyulu bir durum değerlendirmesi yapması gerekir. “Bu tür olaylar başka statlarda da oluyor” demek, bunları bir önceki maçta Fenerbahçe Stadı’nda yapılmış olan taşkınlıkların, Gerets’e, Mondragon’a yapılanların, Galatasaraylılara atılan sidik dolu plastik torbaların karşılığı olarak görmek kimseyi haklı çıkarmaz. Bu tür olaylar başka statlarda da olmamalı, Galatasaray ortamlarında hiç olmamalı. Her şeye karşın maçın hakemi Bülent Demirlek’in de yönetiminin övgüye değer olduğunu eklemek isterim. Gecikmeli müdahalesine karşın, gerilimi azaltıp denetleyerek daha da tatsız olaylara yol açmadan maçın tamamlanmasını sağladığı için. eposta : merkez@hasmimarlik.com.tr. faks : (0212) 211 34 20 COLA TURKA’DAN F.BAHÇE’YE TÖREN GÜNÜN İÇİNDEN Atatürk Olimpiyat Stadı, güneş panelleri aracılığıyla yılda 1.2 megawatt elektrik enerjisi üretecek. Turkcell Süper Lig’e çıkacak 3. takımın belirleneceği play off ilk turunda Malatyaspor’la karşılaşacak Altay’da futbolcular antrenmana çıkmadı. Türk Telekom Lig (A)’ya yükselme play off yarı final maçında Adana Demirspor, Alanyaspor’u penaltılarla 42 yenerek finale çıktı. Lig (B)’ye yükselme maçında (Gölcük Mersin B.Ş.Bld) hakemin attırmayı unuttuğu penaltı 15 gün sonra kullanılabildi. Sonuçta da Gölcük, finalde Alibeyköy’ün rakibi oldu. Türk Telekom, Voleybol Federasyonu’yla 3 yıllık sponsorluk anlaşması imzaladı. Dünya Voleybol Gençler Şampiyonası Elemeleri’nde Türkiye, ilk maçında Yunanistan’ı 30 yendi. İstanbul’da 5618118 kombinesini bilenler, 51 bin 396.44’er YTL kazandı. Cola Turka 100. yılında şampiyonluk sevincini yaşayan F.Bahçeli futbolcu ve yöneticileri üretimin gerçekleştiği Akyazı’daki Bella Gıda Fabrikası’nda ağırladı. Cola Turka’nın artık geleneksel hale getireceği şampiyonluğu kutlama pikniği öncesinde futbolcular Cola Turka’nın üretildiği fabrikayı gezdiler. F.Bahçe futbol takımı ile 5 yıllık reklam anlaşması olan Cola Turka şampiyon olan takım için düzenlediği piknikleri artık geleneksel hale getirdi. Sarı Lacivertli takımı ve yöneticileri önce Cola Turka’nın tesislerini gezdiler. Ardından şampiyonluk pastasını kestiler. (GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU) W I L L I A M S ’ TA N SÜRPRİZ VEDA CAN İŞBAKAN İstanbul Cup’ta Venus Williams sürprizi... Sony Ericsson WTA Tour kapsamında İstanbul’a şampiyon olmak için gelen ABD’li raket, Fransız Aravane Rezai’ye 6/4 ve 6/4’lük setlerle 20 yenilerek elendi. Franız raket, özellikle ‘backhand’leriyle sonuca gitti. Rezai, WTA dünya sıralamasında 22. sırada bulunan Williams’ın 2 sette birer kez servisini kırdı. Diğer sonuçlar: Patty Schnyder (İsviçre)Vania King (ABD): 20, Meghann Shaughness (ABD)Ekaterina Afinogenova (Rusya): 20, Agnieszka Radwanska (Polonya)Romina Aprandi (İtalya): 20, Catalina Castano (Kolombiya)Ekaterina Dzehalevich (Belarus): 21. GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL (Lig A ‘ya yükselme maçı Bursa Atatürk/17.00) GiresunMarmaris Belediye. Williams üzgündü. (Fotoğraf:SAMİ GÜREL) CUMHURİYET 18 K (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) GÖRÜŞ / DOĞAN HASOL Bunu Yapanlar Galatasaraylı Olamaz NEYMİŞ / ABDÜLKADİR YÜCELMAN Zico... Lig biter bitmez spor araştırmacıları geride kalan 34 haftanın analizini yaparken yılın onbirini de çıkaracaklar, yılın yöneticilerini de yılın kavgacılarını da. Bana göre süper ligin en centilmen adı Zico. Zico’nun futbolunu çıplak gözle izlemiş bir spor yazarı olarak Fenerbahçe’ye geldiği günden bugüne onun için “Futbol bilgisi yok, gitsin, gönderilsin’’ anlamında tek sözüm olmadı. Çünkü elim gitmedi, bilgisayarımın tuşları basmadı. Onun gerek takım gerek oyun kurgusunda hatalar yaptığını gördümse de; Zico değiştir artık şu adamı ya da buna benzer eleştirilerim sadece ekran karşısında oldu. Ama sivri uçlu kalemler Zico için neler yazmadılar ki... Hırpaladılar, eleştirdiler, otoritesi yok dediler, sözünü geçiremiyor dediler, futbol bilmiyor, futbolcunun iyisini kötüsünü fark etmiyor dediler, içlerindeki zehri sayfalarına döktüler. Hatta elleri kırılsın, kafasına taş bile attılar. Dünyanın en büyük futbolcularından birisi olan Zico, kendisi için yazılanları mutlaka tercüme ettirmiştir. Şimdi ise neler düşünüyordur acaba. Belki o da bizim gerzekliğimizi, futbol kültüründen yoksun oluşumuzu, Türk futbolunun gerçek yüzünü anılarına yazıyordur. Ne bileyim, belki ‘’Yazmaya bile değmez’’ diyordur. Ali Sami Yen’deki o korkunç geceden sonra verdiği demecinde bile fazla bir şey söylemedi, ‘’Didi ve Parreira’dan sonra ben de Fenerbahçe’yi şampiyon yaptım’’dan başka... Geçen gece Zico, atv’de Santra programına konuk oldu. Böyle bir şansı yakalamak bir gazeteci için büyük fırsattı. Ama soru sormanın da bir ustalık olduğuna bir kez daha inandım. Sorular tribündeki bir insanın soracağı kalitedeydi. Bana göre tek soru Ahmet Çakar’dan geldi. Çakar sezon boyunca medyanın sakız ettiği konuyu sordu: “Başkan Yıldırım veya bir yöneticiden takım ya da sistem konusunda baskı geldi mi?..’’ Zico açık yüreklilikle ‘’Ben herkesin fikrine saygı gösteririm, karşılıklı fikir alış verişine hiçbir zaman hayır demem, ama son söz benimdir’’ dedi... Ve bu arada Zico 3 oğlundan da maç sonraları eleştiriler geldiğini de söylemekten kaçınmadı. Zico 50 yılını futbola vermiş, içinden kenarından hep futbolla ilgilenmiş bir futbol fenomeni olarak Türk kamuoyuna 3 gazetecinin soruları ile daha aydınlatıcı mesajlar verebilirdi. Gece boyunca; ‘’Ben sahadaki işime bakarım, transfer benim işim değil. Ancak Tuncay ve Alex’in kalmasını isterim, onların vereceği karara da saygı gösteririrm’’ diye tekrar tekrar söylemesine rağmen saat sabahın 02.20’sinde Gürcan Zico’ya, Appiah’ın tazminatını sorunca, yahu Gürcan, sorulacak başka soru bulamadın mı dedim, TV’yi kapattım. Sonra gazeteleri okumaya başladım, bir haber ilgimi çekti. Cannes Film Festivali’nde meşhur rejisör Polanski, basın toplantısında gazetecilerin sorularına kızıp “Böyle boş ve zayıf sorular sormanız çok ayıp. Sinema dünyasında olup bitenlere karşı ilgisizsiniz’’ demiş, toplantıyı terk etmiş. Basın toplantısında Beşiktaşlı bir gazetecinin ‘’Babanız sağ mı’’ sorusuna, ‘’öldü’’ diyen Tigana’nın da sinirlenerek basın toplantısını terk ettiğini anımsadım. Ne demek istediğimi bilmem anlatabildim mi?..