28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkİş sendikacıları destekleyecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkİş, 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak milletvekili genel seçiminde işçi, sendikacı ve sendika uzmanı adayları etkin şekilde destekleyeceğini bildirdi. Türkİş’ten yapılan yazılı açıklamada, Türkİş Yönetim Kurulu’nun, çalışanların hak ve taleplerinin TBMM çatısı altında savunulması, sendikal hareketin güncel sorunlarının takibi ve parlamento çatısı altında etkin bir mücadelenin yürütülmesi amacıyla seçimlerde hangi siyasi partiden olursa olsun işçi, sendikacı ve sendika uzmanı adayları etkin şekilde destekleme kararı aldığı kaydedildi. 7 23 Nisan’ın ardından 19 Mayıs’ta da tepki çeken tartışmalı davranışlar sergilendi DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Aşındırma girişimleri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusal bayramların özünü yıpratma çabası, 23 Nisan’ın ardından 19 Mayıs’ta da belirgin şekilde kendini gösterdi. Spor bayramında spor gösterisi sunulmazken, kimi okullar Atatürk posteri ve bayrak asmadı. Ankara Anakent Belediyesi 19 Mayıs günü saat 19.30’da “Seul Günleri”ni kutladı, Adana’da ise gençler ilahili tiyatro gösterisi sundu. Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, amacın bayramı sabote etmek olduğunun altını çizdi. AKP hükümeti ile birlikte ortaya çıkan, ulusal bayramların yıpratılmasına ve özünün aşındırılmasına yönelik girişimler son olarak 19 Mayıs’ta kendini gösterdi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kutlu Doğum Haftası ile kesiştirilerek yurt genelinde dini etkinliklerin gerçekleştirildiği bir havaya bürünmeye çalışılırken okullarda ya da belediyelerin organizasyonuyla kutlama programları düzenlenmişti. Bu tav Sandığa 60 Gün Kala... Çayı görmeden paçaları sıvamanın elbette gereği yok. Ancak seçmenin iradesini belgeleyecek olan oyların sandıklara atılması gününe 60 gün kala, iktidar değişikliğinin öncü belirtileri de ortaya çıkmaya başlıyor. Nasıl mı? Öncelikle, Tandoğan’dan Samsun’a kadar uzanan görkemli kitle eylemleri ile. O mitinglerde toplananlar, ortalama iki aya yakın bir süreden beri kime oy vereceklerini değil ama; kime ve niçin oy vermeyeceklerini anlatmaya çalıştılar. O çalışma, öncelikle 26 yıldan beri sandık başına gittiği zaman, soldaki partiler arasında tercih yapmak zorunda kalmaktan bıkan seçmenlere, 22 Temmuz için “ohh” dedirtti. Sol partiler elbette CHP ve DSP ile sınırlı değildir. Özellikle SHP’nin de o birliktelik içinde yer almasını bekleyen önemli sayıda seçmen bulunuyordu. Ana partinin buna, bu sefer için sıcak bakmayışının, anlaşılabilir nedeni, CHP Genel Başkanı’nın Parti Meclisi’nin geçen hafta yaptığı toplantısındaki konuşmasında yer alıyor. Baykal, 22 Temmuz akşamı sandıktan ikiden fazla partinin barajı aşarak parlamentoda yer alacağını gördüğü için, bugün sayıları 150 olan CHP’li milletvekillerinin bir bölümünün aday listelerinde yer alamayabileceğini söyleyerek, arkadaşlarından özveri istiyordu. Yani, 22 Temmuz’da oylar, bölünecek ve ikiden çok partinin milletvekili çıkarmasını sağlayacaktı. ? Başkentteki 19 Mayıs’ın kutlamalarında, okullar hiçbir sportif gösteri yapmadı. Eğitimciler, diğer yılların aksine bu sene stadyumun Atatürk posteri ve bayraklarla süslenmediğine de dikkat çekti. ra yönelik tepkiler sürerken 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın kutlamalarına da istenmeyen unsurlar hâkim oldu. Başkentteki törende, adında spor geçen ve kızlı erkekli grupların sunduğu sportif gösterilerin simgeleştiği 19 Mayıs’ın kutlamalarında, okullar hiçbir sportif gösteri yapmadı. Spor adına yapılan tek etkinlik, Türkkuşu’nun paraşüt atlayışı oldu. de “Seul Günleri”ni kutladı. Belediyenin organizasyonuyla, 19 Mayıs saat 19.30’da Sincan Harikalar Diyarı’nda “Seul Kültür Grupları Gösterisi” gerçekleştirildi. Tunceli’deki kutlamada Tarım İl Müdürü Abdülkadir Yaşarımlıgöz’ün eşi Gülşen Yaşarımlıgöz, Tokat’ta ise Demokratlar Birliği Derneği’nin Başkanı Nurten Dal türbanıyla protokolde yer aldı. Mersin’de iki ilköğretim okuluna Atatürk posteri ve bayrak asılmadı. Kimi törenlerde kız öğrenciler şort yerine eşofmanla gösteri yaptı, kimi gösterilerde kız öğrencilerin etek boyu ayak bileklerine kadar uzandı. Adana’da Özgeren Fen ve Anadolu Liseleri öğrencileri “Bir Hilal Uğruna” Gökçek’ten ‘Seul Günleri’ Eğitimciler, diğer yılların aksine bu sene stadyumun Atatürk posteri ve bayraklarla süslenmediğine de dikkat çekti. Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi ise Kurtuluş Savaşı’nın başladığı günün yıldönümün Gerginlik sonrası ilk buluşma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay açıklamasının ardından hükümetle özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi ve anayasa değişiklik paketi konusunda ters düşen TÜSİAD, yarın Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ağırlayacak. Erdoğan, derneğin, İstanbul Swiss Otel’de düzenleyeceği “Ekonomi Politikaları” konulu toplantısına katılacak. Erdoğan’ın toplantıda bir de konuşma yapması bekleniyor. isimli tiyatro oyununu sahneye koydu. AKP hükümetiyle birlikte ulusal bayramların özünden uzaklaştırılması çabasının belirginleştiğine işaret eden Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli ise “Çanakkale Zaferi’ni Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadan hurafelere dayandırmaya çalışılanlar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Kutlu Doğum Haftası’nın gölgesinde bırakmak isteyenler, bu tutum ve davranışlarını 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda da sergilemişlerdir. Haremselamlık uygulamaları, Kıyafet Devrimi’ne karşı olan tutum ve davranışlar, kutlama saatlerine denk getirilen başka programlarla bu büyük bayramı sabote etmeye çalışmışlardır” dedi. Adıbelli, ulusal uyanışın, ulusal bayramları amacından saptırmaya çalışanlara inat, Türk halkının ulusal değerlerine, ulusal bayramlarına sahip çıktığını dünya âleme gösterdiğini vurguladı. Baykal, iktidarın değişmesini bekliyor Ancak CHP Genel Başkanı’nın dün yaptığı açıklamada, 22 Temmuz akşamı iktidarın değişeceğinden söz etmesi, önemlidir. Öylelikle CHP Genel Başkanı’nın çıtayı yükselttiğini öğrenmek, yarışta bu partiye oy verecek olan seçmenlere de moral yükleyecektir. Benzer bir başka moral paketi de orta sağ için AnavatanDYP birleşmesinden doğacak olan DP çatısı altında toplanacak seçmenler için geçerli olacaktır. Bu iki oluşumun AKP’de giderek daha da büyümesini beklediğim sıkıntı havasının ilk işaretini “35 sloganı ezberleyip meydanlara çıkarak ulusalcılıktan söz etmenin samimi bir tutum olmadığını” iddia eden Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik vermiş: “Yarasalar aydınlıkta dolaşmak istemezmiş. Gözleri kamaşırmış, AKP’nin hizmetleri de bazılarını rahatsız ediyormuş.” Bugünkü iktidar partisini yönetenler ya da onun kapısından geçerek devletin en üst düzeyinde görev yapmak şansını kazanmış olanların 3 Kasım 2002 seçimlerinde, demokrasi için gözyaşı ve alınteri dökmeden bir yerlere tırmandığı biliniyor. Ama bu defa halkın hem de sivil toplum örgütleri kanalı ile kendi kendilerini örgütleyerek meydanlara egemen olmaya başlaması karşısında görev kartında “Milli Eğitim Bakanı” yazılı bir politikacının milyonlarca vatandaşı için “yarasa” yakıştırması yapmasına yol açabiliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 3 Kasım 2002’de yakaladığı “kolaycılık” o gün işbaşında bulunan koalisyon hükümetinin, başta dış güçler olmak üzere bildiğimiz çevreler tarafından “Kartaca” muamelesine tabi tutulmuş olmasıydı. Kartaca’nın yıkılmasını isteyen koro, Ecevit’in hâlâ aydınlanamayan, nasıl ve hangi nedenler ile birdenbire hastalanmış olmasının da yol açtığı panik ile iktidar seçeneğini takıyye ustası Erdoğan’ın partisinde bulacağını sandı. O gün alınan AKP oyları, bu yanılmanın ürünüydü. AKP SUÇLANIYOR Rüşvet iddialarına soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun “Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bazı milletvekillerine rüşvet teklif edildiği” iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturmayı başsavcılığın parlamenter suçları soruşturma bürosu yürütüyor. Başsavcılık, Baykal ve Mumcu’nun, “Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bazı milletvekillerine rüşvet teklif edildiği” iddialarıyla ilgili basında yer alan haberler üzerine resen soruşturma başlattı. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün seçilebilmesi ve 367 krizini aşabilmek amacıyla muhalif ve bağımsız milletvekillerinin ilk tur oylamaya katılmalarına yönelik rüşvet teklif edildiği iddia edilmişti. Arınç’a pankartlı protesto ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, ilçeyi ziyareti sırasında CHP (Manisa) Turgutlu İlçe Örgütü tarafından parti binasına asılan pankartla protesto edildi. “TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclis’te AKP sözcüsü gibi konuşuyorsun, Manisa’da Sümerbank vurgununda neden susuyorsun” sözlerinin yazılı olduğu pankartla ilgili konuşan CHP İlçe Başkanı Veli Gülay, “Her konuda AKP sözcüsü gibi davranan Arınç, mademki ‘usta pehlivan’ öyleyse Sümerbank vurgunu konusunda neden susuyor?” dedi. ABD’de yaşayan Türkler, Cumhuriyet Mitingleri’nin devamı olarak Washington’da laiklik mitingi düzenledi. Beyaz Saray önünde miting YILMAZ POLAT Başbakan’ın arkadaşı... Baykal, gelişmeleri “Geldiğimiz noktada çok üzüntü verici şeyler oluyor. Dün gece Başbakan’ın en yakın arkadaşlarından, Türkiye’nin yakından tanıdığı işadamı bizim bir milletvekilimizi arayarak maddi manevi ne istenirse yapmaya hazırım dediğini gördüm” sözleriyle değerlendirmişti. Mumcu da milletvekillerine yönelik rüşvet girişimleri olduğunu söylemişti. WASHINGTON ABD’deki Türkler, Türk asıllı Amerikalılar ve Türkiye’nin Amerikalı dostları, Türkiye’deki Cumhuriyet yürüyüşlerinin devamı olarak Beyaz Saray’ın önünde laiklik mitingi yaptı. Çok sayıda Türk bayrağının taşındığı, kırmızı beyaz ve Atatürk tişörtleriyle yaklaşık bin kişi Beyaz Saray’ın karşısındaki Başkanlık Parkı olarak bilinen Lafayette Park’ta, onuncu yıl marşı eşliğinde “Cumhuriyete sahip çıkacağız. Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attı. Gösteri, pazar günü Amerika’nın çeşitli bölgelerinden Beyaz Saray’ı gezmeye gelen Amerikalı turistlerle çok sayıda yabancı turistin ilgisini çekti. Gösteriyi düzenleyenler arasında olan Ata İstar, Washington’da birçok miting izlediğini ancak ilk kez böylesine anlamlı ve görkemli bir mitinge şahit olduğunu söyledi. İs tar, amaçlarının Türkiye’nin çağdaş cumhuriyet ve laiklik değerlerine ABD’nin de dikkatini çekmek olduğunu bildirdi. Çok sayıda Atatürk tişörtlü gencin katıldığı mitingi izleyen Amerikalı bir turist “Söylenenler umarım Bush yönetiminin dikkatini çeker” dedi. Mitinge katılanlar Beyaz Saray’ın önünde 2 saat süren toplantıdan sonra konvoy oluşturarak Washington’ın popüler meydanı “Dupont Circle”a yürüdü. Tek partili iktidar olasılığı rüyada kaldı... Seçimlere 60 gün kala, kesin olarak söylenilebilecek olan, iktidar partisinin 3 Kasım 2006’daki oyu artık rüyasında bile göremeyeceğidir. Bu gerçeği hesaplamanın telaşı ile AKP , bir kısım sözde “aydın”larımızın da desteği ile hızlı bir liste makyajı için kolları sıvamış olmalıdır. İsimlerini okudukça, “Onlar da mı?..” diyebileceğiniz, kimilerini eski partilerinin rozetleri ile anımsadığımız; kimilerini ölmüş babalarının hatıralarına nasıl hesap vereceklerini düşüneceğiniz o “manken milletvekili” aday adaylarının günah çıkarma seansları için Erdoğan’ın telefon başında olduğu, sözde yansız ve tarafsız bir işadamları grubunun da görev üstlendiklerini biliyoruz. Hangi partinin ne kadar oyu kendi sandıklarına taşıyacağının hesabını yapmak için, zaman henüz çok erkendir. Kampanya başlamalı, partilerin adayları yörelerinin ya da ülke genelinin sevilen bilinen kişileri arasından belirlenmeli, iktidar için ayakları yere basan çözüm reçeteleri sıralanmalıdır. 22 Temmuz’un bir değişim seçimi olacağını bilen muhalefet partileri, 23 Temmuz sabahı oluşabilecek yeni koalisyon iktidarı için ortak sloganlarının “Sabık Başbakan Erdoğan” olabileceğini unutmamalıdırlar. İlahili oyuna valilik incelemesi ? ADANA (Cumhuriyet) Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Özel Burç Okulları’ndan Özgören Fen ve Anadolu Liseleri’nin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı tören ve kutlamalarıyla aynı saatte düzenlediği tiyatro etkinliği hakkında Adana Valiliği inceleme başlattı. Türk bayrağı ve Atatürk resminin bulunmadığı salonda tiyatro oyunu için hazırlanan müziklerin de ilahilerden seçildiği etkinlikle ilgili inceleme talimatı verdiğini söyleyen Adana Valisi İlhan Atış, gerekli işlemlerin yapılacağını kaydetti. Gazetemizi arayan okul müdürü, Mahmut Açıl ise iddiaları yalanladı. Yargıtay’da kavgalı ayrılık Başsavcı Ok’un veda toplantısında yönetimi suçlayan açıklamalarına tepki gösteren Başkan Arslan ‘Emekliliğinde kendisini sorgulamalı’ derken Ok da ‘Doğrular kimileri için şaşırtıcıdır’ diye konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanı Osman Arslan, dün emekli olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok’a sert eleştiriler yöneltti. Yargıtay Yasası Değişiklik Tasarısı ile Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin kapatılmasına ilişkin tavrı nedeniyle Yargıtay yönetimini suçlayan Ok’a yanıt veren Arslan, “Sayın Nuri Ok’un emekliye ayrılırken, sanal ve kurgu gerçeklerle hareket ederek yaptığı mutat olmayan konuşma, hayret ve üzüntüyle karşılanmıştır. Emekliliğinde kendisini sorgulaması ve nerelerde yanlış yaptığını düşünmesi gerekmektedir” dedi. Ok ise Arslan’ın açıklamalarını “Doğrular kimileri için şaşırtıcıdır” sözleriyle değerlendirdi. Yargıtay Başkanı Arslan, yaptığı açıklamada, Ok’un, emekliliği nedeniyle 18 Mayıs’ta düzenlenen veda toplantısında, Yargıtay yönetimiyle ilgili “gerçeği yansıtmayan’’ beyanlarda bulunulduğunu belirtti. Söz konusu konuşmada gündeme getirilen Yargıtay yönetimine ilişkin konuların, Yargıtay Birinci Başkanı’na iletilmediğini ve ilgili kurullara da başvuruda bulunulmadığını ifade eden Arslan, “Emekliye ayrılan bir kişinin bu biçimde konuşma yapması teamüllere aykırı olduğu gibi, meslek onur, vakar ve saygınlığına da uygun düşmemektedir’’ dedi. Arslan, Yargıtay ve Adalet Bakanlığı tarafından kurulan komisyonlarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın durumunu ağırlaştıran veya iddia edildiği gibi hâkimlerin vesayetini öngören hiçbir düzenlemeye yer verilmediğini belirtti. Nuri Ok, Arslan’ın değerlendirmelerine ilişkin olarak “Doğrular kimileri için şaşırtıcıdır. Belki de değerlendirmelerin sarsıcı etkisi altında kalmıştır. Gerçekleri söyledik. Değerlendirecek olan kamuoyudur” diye konuştu. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net ‘Halk seçsin’ askıya alınabilir AKP anayasa için formül arıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin veto edilme olasılığına karşın, yeni formüller üzerinde duruyor. AKP’nin cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini askıya alıp yalnızca seçimlerin 5 yıldan 4 yıla düşürülmesi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için toplantı yetersayısını 184 olarak düzenleyen maddeleri Meclis’ten çıkarabileceği dile getiriliyor. Sezer’in, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği paketini veto edeceği yönündeki beklentilerin artması üzerine AKP, paketi bölme formülü üzerinde duruyor. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini düzenleyen maddelerin askıya alınmasıyla AKP’nin, seçimlerin 4 yıla düşürülmesi ve Meclis’teki tüm toplantı ve seçimlerde toplantı yetersayısının 184 olarak belirlenmesine ilişkin maddeleri ayrı bir paket olarak Meclis’ten geçirebileceği belirtiliyor. AKP, bu düzenlemelere CHP’nin de destek verebileceği hesabını yapıyor. AKP, paketin bu biçimde geçirilmesi durumunda Sezer’in vetosuna takılmayacağını düşünüyor. AKP’nin askıya alınan maddeleri ise genel seçimlerde yeniden tek başına iktidara gelmesi durumunda Meclis gündemine taşıyabileceği kaydediliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, göreve başlaması dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet savcılarıyla birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. (AA) ENTERNET / MEHMET SUCU 12 Eylül 1980 sabahı uyanan Türkiye, siyasi partilerini göremedi. Sadece siyasi partilerini değil sendikalarını, derneklerini, hatta gazetelerinin de büyük kısmını göremedi. Ve Türkiye o tarihten itibaren “çağdaşlaşmaya” başladı. Toplum mühendislerinin gerçekleştirmeyi akıllarına koyduğu bu “çağdaşlaşma (!)” projesi hâlâ devam ediyor. 1980 senesinde yerinden oynayan Türk siyasetinin taşları 2007 yılında hâlâ yerine oturmuş değil. 12 Eylül günü parçalanan yapı, bugünlerde birleşme sancılarını yaşıyor. DYP Anavatan ile, CHP ise DSP ile birleşme bütünleşme çabalarını sürdürüyor. Bıçak kemiğe dayanana kadar se mehmet?cumhuriyet.com.tr Belleklerimiz Törpüleniyor sini çıkarmayan insanlar, bu sistemin artık kendi yaşam alanlarına dokunmaya başladığını görünce Tandoğan’da, Çağlayan’da, İzmir’de, Samsun’da alanlara aktı. Ne arıyordu, ne istiyordu bu insanlar? Galiba kırılmış, parçalanmış, lidersiz kalmış bir topluluğun isyan çığlığıydı bu. 1980’den beri oluşturulmaya çalışılan apolitik, derinliği olmayan, köşe dönücü, kolaycı, hazırlopçu yeni kuşaklar yetiştirme hevesinde olanlara bir yanıttı bu. 12 Eylül’ü gerçekleştiren toplum mühendislerinin, cuntacıların, darbecilerin (adına her ne derseniz deyin) istediklerinin gerçekleşmesine az kaldı. Türkiye onların istediği, biçimlendirdiği şekilde gelişti. İmam hatip liseleri eğitimin temel taşı yapılmak isteniyor. Düşünmeyen, hareket etmeyen gençler yetişiyor. Değerlerimiz aşındırılıyor. Toplumsal belleğimiz yok ediliyor. Çağdaşlaşma adı altında dayatılan küreselleşme artık yaşantımıza el uzatmaya başladı. Bir dönemin en çok karşı çıkılan iki kavramı emperyalizm ve kapitalizm, artık birlikte tek kelime ile ifade ediliyor ve toplumun her kesimi tarafından benimsenmeye zorlanıyor: Bu kelime küreselleşme. Vahşi kapitalizm ile emperyalizmin yeni adı küreselleşme, değerlerimizi hızla aşındırıyor. Türkiye’de dürüst insan olmak artık önemli bir özellik haline geldi. Aslında dürüst olmak, insanın doğasının gereği değil midir? Hatta bir gereklilik değil midir? Belleklerimiz hızla aşındırılıyor “Demokrasi bir tramvaydır, gideceğim yere kadar gider sonra inerim,” “Camiler kışlamız, minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz,” “Elhamdülillah şeriatçıyız,” “Yılbaşına karşıyım,” “Ben tekkeye değil dergâha gittim,” “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok,” “Sadece imamlar resmi nikâh kıysın,” “Ben Millet Meclisi’nin de dua ile açılmasından yanayım,” “Ben İstanbul’un imamıyım,” “Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür,” “Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır” diyen siyasetçiler, üç beş sene sonra karşımıza geçip oy istiyorlar ve iktidar olabiliyorlar. Küreselleşmenin bize biçtiği rol, adım adım belleğimize böyle kazınıyor. Ama şimdi ufak bir umut yeşerdi. Küreselleşmenin ılımlı İslam devleti projesine karşı sessiz yığınlar meydanlara aktı ve bu gidişe bir dur deme gayreti içindeler. Haydi bu umudu hep beraber büyütelim... CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle