24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 MAYIS 2007 PERŞEMBE 6 HABERLER İBB Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nün ilginç gerekçesi; sürücüler için tahrik unsuru olur PERŞEMBE ORHAN BURSALI Mayo reklamına yine yasak İstanbul Haber Servisi Kom, Nelson, AyYıldız ve Zeki Triko’nun da aralarında bulunduğu Türkiye’nin önemli mayo firmalarının mayobikini tanıtımları için hazırladıkları afişler ahlak kurallarına aykırı bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kentsel Tasarım Müdürlüğü, firmaların reklamlarını, “Şoförler fotoğraflara bakıp kaza yapar, tahrik unsuru olur” gerekçesiyle İstanbul’daki panolara astırmıyor. Mayo üreten firmalara dalga geçer gibi “Elbise reklamı asabilirsiniz” deniliyor. Mayo firmaları, 2007 mayobikini modellerinin tanıtımı için birçok ünlü mankenle fotoğraf çekimi yaptı. Hazırlanan afişleri, kiraladıkları reklam panoları ile kent merkezindeki büyük binaların ön yüzlerine asmak istediler. Belediye görevlileri ise izin alınmadığı gerekçesiyle afişleri indirdi. İBB Kentsel Tasarım Müdürlüğü, izin için başvuran firmalara, “Afişler ahlak kurallarına aykırı görüntüler oluşturur, tahrik unsuru olur. Trafik kazalarına neden olur” yanıtını verdi. Firmaların kendi binalarına bile bu afişlerin asılmasına izin verilmedi. İstanbul’daki panoları belediyeden ihaleyle alıp kiraya veren ajanslar da firmalara, “Belediye bu tür afişler istemiyor” diyerek mayo reklamı alamayacaklarını bildirdiler. ‘Ahlaka aykırı dediler’ Nelson mayo firması sahibi Moris Eskinazi, “Biz fotoğraflarımızı dükkânların vitrinlerine, duvarlarına asıyorduk. Ancak belediyeden memurlar gelip bunu engellediler. İzin almanız gerek dediler. Ortak pazara girebilmek için savaşıyoruz ancak engellemelerle karşılaşıyoruz” diye konuştu. En kapalı mayo fotoğraflarının bile asılmadığını kaydeden Eski Seçim Kestirimi ve Sahte Demokrasi Başbakan’ın beğendiğim tarafı tutarlılığıdır: Ben laikim demiyor. Devlet laik olur, kişiler olmaz, diye bir laf uyduruyor! Dinci (dinsel düzen yanlısı) olmayan birinin aklına böyle bir ayırım gelmez! Erdoğan “Dine karşı laik değilim” diye açıkça da belirtiyor! Erdoğan’ı dinleyen yabancı gazeteci dostum, “Başbakanınız özünde laik biri değil. Dinci düzene inanan bir başbakanın uygulamalarının dinci karakter taşımayacağını ileri sürmek komik olur!” yorumunda bulundu! Zaten sorun burada. 4.5 yıllık uygulamalarından ülkemiz insanının algıladığı mesaj bu. Ancak Erdoğan, duvara çivilenmiş bir tablo gibi; sabit. Ülkede son bir ay içinde hiçbir şey olmamış, en az beş milyon insan alanları doldurmamış! Siyasetçi olarak çıkartacağı hiçbir sonuç yok! Duvardan manzarayı seyrediyor! Demokrasi havariliğine soyunuyor ve mazlumu oynuyor! Erdoğan’ın demokrasi anlayışının özünü, görüşlerini ülkeye dayatmak niteliği taşıdığını anlamamak için, ülkem aydını olmak gerek! Erdoğan, Cumhurbaşkanı dayatmasını gerçekleştiremeyince, ülkem aydını da demokrasi havarisini bulmuş oldu! ??? Başbakan, dünkü konuşmasında demokrasi güreşçisi olarak alanlara çıkacağının işaretini verdi. Seçim sandığında patlama beklentisi içinde! Taraftarı basın, güdümlü anket sonuçlarını yayımlamaya başladı! Buna göre AKP oylarını yüzde 40’lara çıkartmış! İşin tuhafı, AKP karşıtı bazı kesimlerde de AKP’nin oylarını arttırabileceği korkusu var! Bunu anlamakta zorlanıyorum. Ortamı, siyasal durumu ve halkın tepkisini doğru değerlendirememeye veya AKP’nin yarattığı büyük öfkeyi doğru görememeye yoruyorum. Bence AKP, ortalama 10 puan oy kaybedecek! AKP yüzde 2425’lerde tutunabilirse, büyük bir başarı! Yüzde 20’lere inme olasılığı yüksek. CHP’nin seçimlerden birinci parti olarak çıkma olasılığını çok yüksek görüyorum. Beş parçalı bir Meclis’e gidiyoruz! CHP, AKP, DYP, MHP ve bağımsız Kürt milletvekilleri! DYP, MHP ve hatta az da olsa CHP’den AKP’ye giden oylar önemli ölçüde geri dönecek. Burada, Genç Parti bu kestirimde yanıltıcı bir rol oynayabilir ve DYP veya MHP’nin önünü kesebilir mi? Ama sanmıyorum! AKP, Kürtlerden aldığı oyları Kürt milletvekillerine geri verecek. Bu, yüzde 34 oy kaybı demek! İktidarda yıpranma payı, en az yüzde 5! Karadeniz dahil tarım alanlarında işini aşını kaybederek göç eden ortalama 2.5 milyon insan.. iş bulamayanlar.. sandığa yansıyacak. Geçen seçimde oy kullanmayan seçmenin önemli bir kesiminin de AKP’ye karşı olacağını varsaymak yanlış olmaz. “Demokrasi havariliği”nin, AKP’yi kurtarmayacağını göreceğiz! Alanları dolduran Cumhuriyetin insanlarını ve demokrasinin ana savunma güçlerini seçim hesaplarına dahil etmeyen bütün hesaplar yanlış sonuç verir. Bir o kadar, alanlara gitmeyen, ortada göremediğimiz kitleler vardır. Ve bu milyonların, çevrelerindeki etki alanlarını da ayrıca düşünmeliyiz! ??? AKP’nin ana seçim gücü ne yazık ki ABD ve Avrupa’daki çevreler! Türkiye için ne acı! AKP, Erdoğan, Babacan, Gül.. hepsi Amerika’nın adamları rolünde! Erdoğan ve AKP’nin önde gelenleri, Körfez Savaşı’na keşke katılabilseydik diyecek kadar, Amerika’nın bölge ve dünya stratejik planlarında dama taşı rolünü benimsemiş bir siyasal düşünceye sahip! Buradan çıkarı iki yönlü: Birincisi, ABD’nin desteği ile iktidara yamanmak, ikincisi yine ABD’nin (ve AB’nin) desteği ile dinsel etkinin çok daha belirlediği ve dönüştürdüğü bir devlet ve ülke yapısı oluşturmak, demokrasi söylemini bu amaçla kullanmak... Burada, AKP’nin “demokrasi=ordunun etkisini sıfırlamak” olduğu biçimindeki düşünce denklemi çerçevesinde, liberal çevrelerden ve ülkem aydınlarından da gerekli desteği sağlıyor! Ne yazık ki bu demokrasi sahtekârlığını veya düzenbazlığını ortaya çıkartacak, bilimsel, sosyal, siyasi araştırmalar eksik. Bilimde üretemeyen, bilim kültürüne sahip olmayan çevrenin, AKP’nin bu sahte demokrasi anlayışını benimsemesi, şaşırtıcı mı bulunmalı? Ama sanırım ülke halkım, ülkem aydınında olmayan “bilimsel sezi”si ile bu işi çözecek ve demokrasiyi kurtaracak! Zeki Triko’ya ait Atatürk Havalimanı’nda bulunan dünyaca ünlü top model Adriana Karembeu’nun bikinili fotoğrafı, 2003’te poşetle kapatılmıştı. Mayolu fotoğraflar yasaklanırken Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nün izin verdiği türbanlı kadınların poz verdiği giyim kuşam fotoğrafları tüm İstanbul sokaklarını doldurdu. nazi, “Bize ahlaka aykırı resimler asıyorsunuz dediler” diye konuştu. ‘Elbise fotoğrafı kullanın’ Kom’un Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Anıç, ilk olarak 2005’te kendi binalarının üzerine mayo veya bikinili bir poster asmak istediklerini söyledi. Anıç, şöyle devam etti: “Bunun için dilekçe ile başvuru yaptık. Ancak Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nde dilekçemiz işleme konmadı. Şule adlı başörtülü bir hanımın izni gerekiyordu. Bu tarz mayo ve bikinili görsellerin binaların üzerine asılamayacağını söyledi ve bize örnek olarak takım elbise, gömlek gibi örtülü kıyafetlerin asılabileceği belirtildi.” Anıç, 2006’da da Kentsel Tasarım’a gittiklerini ancak uygulamada bir değişikliğin olmadığını gördüklerini ifade ederek “Bu nedenle 2007’de böyle bir teşebbüste bulunmadık” dedi. Zeki Triko’nun sahibi Zeki Başeskioğlu, 1988’de İzmir Kız Lisesi’nin karşısındaki panolarının indirilmesi ile açıkhava reklamlarında engellenmeye başladıklarını kaydetti. Yine 1997’de İstanbul’da billboard’larda yer alamadıklarını söyleyen Başeskioğlu, o dönemde “Güneşi Özledik” kampanyaları ile tepkilerini duyurmaya çalıştıklarını anımsattı. Başeskioğlu, bu dönemden sonra hiçbir açıkhava reklamı yapamadıklarını dile getirdi. ‘Sansürcü bir yaklaşım’ Bersay İletişim ve Danışmanlık Hizmetleri sahibi Ali Saydam “Seçim öncesinde Türkiye’nin İran’a döndürülmesine ilişkin endişe yaratmak kendi aleyhlerindedir. Türban, içki, mayo gibi konular AKP’nin zayıf noktalarıdır. İBB bu konuda belirsizlik yaratmıştır” diye konuştu. İBB Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Kemal Akar da, “Bu olay sansürcü bir yaklaşımdır. Yasaların suç saymadığı, toplum reddetmediği sürece bu konuda tasarrufta bulunmak marjinal bir keyfiyettir” dedi. Belediyeden ilginç savunma İBB’den yapılan açıklamada, belediyenin özellikle mayo reklamları ile ilgili yasaklayıcı ve kısıtlayıcı bir kararı bulunmadığı belirtilerek, “Kentsel Tasarım Müdürlüğü, Reklam İlan ve Tanıtım Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde İstanbul genelinde kent estetiği ve kent siluetini dikkate alarak değerlendirme yapmakla yükümlüdür. Haberde bahsi geçen firmaların İBB bu yıl içinde müracatları olmamıştır” denildi. Açıklamada, AyYıldız firmasının talebinin uygun bulunduğu ve 20062007 takvim yılı süresince geçerli olduğu ifade edilerek, Sunset’in geçen yıl Mayıs ayında Boyner’e ait bina cephesine konulmak üzere yaptığı müracaatının da olumlu bulunduğu kaydedildi. Erdoğan’la başladı Tayyip Erdoğan’ın İBB Başkanı olduğu dönemlerde başlayan bu yaklaşım AKP’nin yönetime gelmesiyle hız kazandı. Zeki Triko, Erdoğan döneminde mayolu afişlerinin asılmasına izin verilmeyince Atatürk’ün Florya’da denize girerken çekilmiş fotoğrafını afiş haline getirip ‘Güneşi Özledik’ sloganıyla billboard’lara astırmıştı. Sunset Swimwear firmasının Boyner Mağazaları’nın Bakırköy şubesinin dış cephesinde bulunan afişi geçen yıl indirilmek istendi. Tepki üzerine zabıta ekipleri afişi indiremedi. Kutlu Doğum Haftası Öğrencilere yarışma dayatması ? Uşak’ta okullara gönderilen yazıda, öğrenci ve öğretmenlerin düzenlenen Arif Nihat Asya ve Nurullah Genç Şiirlerini Okuma Yarışması’na katılmalarının zorunlu tutulduğu kaydedildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Uşak Milli Eğitim Müdürlüğü’nce okullara gönderilen yazıda, öğrenci ve öğretmenlerin Kutlu Doğum Haftası kapsamında düzenlenen Arif Nihat Asya ve Nurullah Genç Şiirlerini Okuma Yarışması’na katılmalarının zorunlu tutulduğu kaydedildi. ADD Uşak Şube Başkanı Ercan Uzun, il milli eğitim müdürlüğünün 23 Nisan etkinliklerini geri planda bırakmak için Kutlu Doğum Haftası’nı öne çıkardığını belirterek bu kapsamda 1622 Nisan tarihleri arasında lise ve dengi okul öğrencileri arasında şiir okuma yarışması düzenlediğini vurguladı. Uzun, “Uşak Milli Eğitim Müdürü adına Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Gerik’in imzasını taşıyan ve bizim belirlediğimiz 19 liseye gönderilen yazıyla, öğrencilerin yarışmaya katılması için okul müdürlerine emir verilmiştir” dedi. Okullara Mehmet Gerik imzasıyla gönderilen söz konusu yazıda özetle şöyle denildi: “Hz. Peygamberi Anma ve Peygambere Saygı Haftası kutlamaları kapsamında ilimiz merkez lise ve dengi okul öğrencileri arasında düzenlenecek olan Arif Nihat Asya’nın ‘Naat’ adlı şiirini okuma ve Nurullah Genç’in ‘Yağmur’ isimli şiirini okuma yarışması, ilimiz Anadolu Kız Meslek ve Kız Meslek Lisesi Salonu’nda 10 Nisan 2007 tarihinde saat 14.00’te yapılacaktır. Yarışmaya katılacak öğrencilerin salonda hazır bulundurulması hususunda gereğini rica ederim.” Meclis’te ‘mayın’ tartışması 17 yeni üniversite açılmasına ilişkin tasarının görüşmeleri sırasında CHP’li Altay’ın ‘MEB eğitime mayın döşüyor’ şeklindeki sözlerine Bakan Hüseyin Çelik tepki gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, 17 yeni üniversite kurulmasına ilişkin yasa tasarısı görüşülürken AKP ve CHP’liler arasında tartışma yaşandı. CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, “Türkiye’nin bir tarafında teröristler devletin üniter yapısına mayın döşüyor, bir yandan da Milli Eğitim Bakanlığı eğitime mayın döşüyor” dedi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Altay’a tepki göstererek “Bizim döşediğimiz mayın, 100 bin derslik midir, 250 bin kız çocuğunu okula getirmek midir” diye konuştu. TBMM Genel Kurulu’nda, dün 17 yeni üniversite kurulmasına ilişkin yasa tasarısı üzerindeki görüşmelere devam edildi. Terör örgütü PKK’nin döşediği mayının patlaması sonucu şehit olan teğmene Allah’tan rahmet dileyen Altay, “Türkiye’nin bir tarafında teröristler devletin üniter yapısına mayın döşüyor, bir yandan da Milli Eğitim Bakanlığı eğitime mayın döşüyor. Bu kabul edilemez. Okullarımızda yeni ve tehlikeli süreç yaşanıyor. Laik eğitim sürecini dinamitleyecek etkinliklerle karşı karşıyayız’’ diye konuştu. Çelik: Üslubu yadırgıyorum Altay’ın eleştirilerini yanıtlayan Çelik, terör örgütünün faaliyetlerinin herkes tarafından lanetlendiğine dikkati çekerek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın faaliyetleri ile terör örgütünün faaliyetleri arasında benzerlik kurmanın bir milletvekiline yakışmayacağını ifade etti. Çelik, “Bizim döşediğimiz mayın, 100 bin derslik midir, okullara gönderdiğimiz 550 bin bilgisayar mıdır, 250 bin kız çocuğunu okula getirmek midir, bilim, sanat merkezlerini yaymak mıdır, 7 vakıf, 32 devlet üniversitesi açmak mıdır? Milli Eğitim Bakanlığı’nın faaliyetlerinin başka faaliyetlerle kıyaslanmasındaki üslubu yadırgıyorum. Bir öğretmen, bir öğrenci yanlış yaparsa, bunun gerekleri yapılır. ‘Laik eğitim elden gidiyor’ demek yakışıksızdır. Bizi kurumlarla kavgalı göstermeye çalışmak anlayış farkından kaynaklanmaktadır. Milletle kavga edenler, gelip burada hesap vermelidir’’ dedi. Üniversitenin folklor grubunun türbanlı peşmerge kıyafetleri şaşkınlık yarattı ‘Boğaziçi’nde türbanlı gösteri ? Meksika ve Türkiye obursali?cumhuriyet.com.tr. 19 MAYIS HAZIRLIKLARI kültürünün tanıtıldığı gecede, sahneye çıkan Boğaziçi Üniversitesi Folklor Grubu’nun, peşmerge kıyafetlerine benzer kostümlerle program yapması, eski mezunların tepkisine neden oldu. İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Üniversitesi’nde, “türban”a geçen yıldan başlayarak yerleşke içinde ve derslerde göz yumulması ve hoşgörüyle karşılanmasından sonra şimdi de Meksika ve Türkiye kültürünün (Meksika Hümanist Entegrasyon Merkez Üniversitesi) tanıtıldığı gecede, sahneye çıkan Boğaziçi Üniversitesi Folklor Grubu’nun, peşmerge kıyafetlerine benzer kostümlerle program yapması, eski mezunların tepkisine neden oldu. Sembolik Nevruz ateşinden atlayan öğrenciler Kürtçe şarkılarla halay çekerken okulun orkestrasındaki bir türbanlı da gitar çaldı. Slayt gösterisinde ise “türban” eylemi gerçekleştirildi. Eylemde, ağzı bandajlı, başı türbanlı bir kız, “Okuma hakkımı istiyorum” yazısı ile yer aldı. Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, gösteriyle ilgili, “savunma gerektirecek bir konu olmadığı” gerek Provalarda harem selamlık uygulama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Altındağ Kaymakamlığı’nın resmi yazısının, kız ve erkek öğrencilerin 19 Mayıs provalarını ayrı yaptıklarını ortaya koyduğuna dikkat çekti. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün akşam 17 yeni üniversite kurulmasına ilişkin tasarı görüşülürken kürsüye çıkan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Altındağ Kaymakamlığı’nın Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı provaları ile ilgili olarak ilçe milli eğitim müdürlüğüne gönderdiği yazıyı okudu. Yazıda “Provaların saati, tarihi, yeri, çalışma grupları: 2/5/2007; saat 09.0010.00 arası kız gösteri grubu, 2/5/2007; 11.0012.00 arası erkek gösteri grubu. 4/5/2007, saat 09.0010.00 arası kız gösteri grubu; 4/5/2007; 11.0012.00 arası erkek gösteri grubu” denilerek ayrı çalışma saatleri konduğuna dikkat çeken İnce, “Provalarda bile kız çocukları ile erkek çocuklarını aynı stadyuma almıyorsunuz. Böyle bir şey olamaz. Biz bu çocukları aynı yerde okutmak istiyoruz ki karma eğitimi bu ülkeye Mustafa Necati 1926’da getirdi, siz 2007’de karma eğitimden vazgeçiyorsunuz, Sayın Bakan. Bence bunun hesabını vereceksiniz. Bu, çok ilginçtir. Çocukların provalarda bile aynı stadyumda yan yana gelmelerini engelliyorsunuz.” dedi. Geçen yıl 26 Nisan Çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesi Uçaksavar Kampusu’nda çekilen türbanlı öğrenci fotoğrafı. çesiyle açıklama yapmadı. Adını vermek istemeyen bir üniversite yetkilisi, folklor kulübünün normal gösterisi olduğunu ve sorun görmediklerini söyledi. Mezunlar tepki gösterdi Geçen yıl da 26 Nisan Çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesi Uçaksavar Kampusu’nda çektiğimiz fotoğraflarda da laik eğitimle bağdaşmayan “türban’’lı öğrencilerin görüntüleri, eski mezunlarda şaşkınlık yaratmıştı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Bu yıl da festivalde türbanlı genç kız gitar çalarak gösteri yaptı. (Fotoğraf: Hürriyet ) dayız’’ değerlendirmesini yapmışlardı. Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü (BÜFK) basında çıkan haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada, BÜ’nün farklılığını ve başarısını özgürlükçü ortamından güç alarak sürdürdüğü belirtilerek, “Folklor Kulübü’nün çalışmaları da bu geleneğin bir parçası olup kapsayıcı, barışçıl ve bütünleştiricidir. 1991’den bu yana aynı dramaturjiyle seyirci karşısına çıkan BÜFK’nin bu kadar gündemde olmasının tesadüf olmadığının farkındayız” denildi. üniversite yönetiminin “laik eğitimle’’ bağdaşmayan uygulamalara göz yumduğunu, “türbanlı öğrencilerin’’ okula rahatça girip çıktığını ve çeşitli tarikatların propagandasını yaptığını, üniversitenin bu çağdışı tutumunu onaylamadıklarını vurgulamışlardı. Eski mezun veliler de gazetemizi arayarak, “Biz ilk kez yeni rektör Prof. Dr. Ayşe Soysal döneminde bu uygulamalara rastlıyoruz. Sayın rektörden bir açıklama bekliyoruz. Bu üniversite, eğitimi ile ön plana çıkardı. Şaşkın durum CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle