Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 MAYIS 2007 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Festival ‘Geleceğin Seyircisine Doğru’ adlı forumla açıldı BU YILIN İLK DEĞERLENDİRMESİ Cannes 60 yaşında... VECDİ SAYAR CANNES Dünyanın en büyük film festivali Cannes, bu yıl 60. yaşını kutluyor. Dün gerçekleşen “Geleceğin Seyircisine Doğru” adlı forum ve Çinli yönetmen Wong KarWai’nin “Blueberry Nights” adlı filmiyle açılan festivale bu yıl 60. yıldönümü nedeniyle dünyanın dört bir köşesinden ünlü yönetmenler ve çok sayıda yıldız katılıyor. 60. yılın afişinde, bu coşkuyu havalara sıçrayarak yansıtan yönetmen ve oyuncular yer alıyor. Kimler yok ki bu çocuklar gibi zıplayan ünlülerin arasında: Pedro Almodovar, Jane Campion, Juliette Binoche, Gerard Depardieu… Hepsini saymaya kalksak yerimiz kalmayacak. Açılış gecesinin en önemli yıldızı, “My Blueberry Nights”la sinemaya adım atan ünlü şarkıcı Norah Jones idi. Tabii gecenin sunucusu Alman yıldız Diana Kruger, açılış gecesi gösterilen “Absurda” adlı kısa filmin yönetmeni David Lynch ve jüride yer alan ünlü isimlerle birlikte. Festivalin açılışını yapmak üzere sembolik bir çift seçilmişti, sessiz sinemadan bu yana yönetmenlik yapan 90 küsur yaşındaki Manuel de Oliver ve Batı’nın Doğu’ya ilişkin düşlerini simgeleyen Prenses ShuQi. Bu yıl başkanlığını İngiliz yönetmen Stephan Frears’in üstlendiği Cannes jürisinde Türkiye ilk kez temsil ediliyor. Cannes jürilerinde her yıl bir büyük yazara yer verilmesi gelenektir. Bu yıl bu onur Orhan Pamuk’un. Pamuk’un yanı sıra jüride İtalyan yönetmen Marco Bellochio, Moritanyalı yönetmen Abdurrahman Sissako, Kanadalı yönetmen Sarah Polley, Fransız sinemasının efsane oyuncusu Michel Piccoli ve birbirinden güzel ve yetenekli üç yıldız yer alıyor: HongKonglu Maggie Cheung, Avustralyalı Toni Colette, Portekizli Maria de Medeiros. Bu yıl, sinemamız açısından şanslı bir yıl. Resmi yarışmada Fatih Akın’ın yönettiği ve başrollerini Tuncel Kurtiz, Nurgül Yesilçay, Nursel Köse’nin paylaştığı “Yaşamın Kıyısında” (İngilizce adı “Cennetin Kıyısı”) adlı yapım yer alıyor. Bu film, Almanya’dan çok Türkiye’nin hanesine yazılacak desek yeridir. Çünkü, Cannes’da nicedir filmler ülkelerin adıyla değil, yönetmenlerin adıyla yarışıyor. Yani, Eurovision’a benzer bir yanı yok bu yarışmanın. PAMUK, AKIN VE KAPLANOĞLU “Yönetmenlerin On Beş Günü” adlı bölümde ise Semih Kaplanoğlu’nun “Yumurta” adlı filmi yer alıyor. Kaplanoğlu’nun ikinci bir başarısı daha var: Gerçekleştireceği üçlemenin ikincisi olan “Süt”le, genç yönetmenlerin çalışmalarının desteklendiği “Atölye” adlı bölüme kabul edilmiş. Çok az yönetmenin adı, aynı yıl festivalin iki bölümünde birden yer alma şansına kavuşur. Sinemamız, Pamuk, Akın ve Kaplanoğlu’nun yanı sıra film pazarında gösterilecek –ve bu yıl gerçekten de yüz akı yapımların yer aldığı bir seçki, “Uluslararası Köy” içinde yer alan Türkiye pavyonu ve “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” temasına odaklanan bir tanıtım kampanyasıyla 60. Cannes Film Festivali’nde etkin bir varlık göstermeye aday görünüyor. 26 Mayıs’ta Denys Arcand’in filmi ile kapanacak olan 60. festivalin en önemli etkinliklerinden biri, 20 Mayıs’ta gösterilecek “Herkesin Sineması Kendine” başlıklı montaj film. Dünyaca ünlü 33 yönetmenin çektiği 3’er dakikalık filmlerden oluşuyor. Cannes Film Festi Angelopoulos’tan Chen Kavali’nin açılış filmi ige’ye, Cronenberg’den Kiaros‘Blueberry tami’ye, Polanski’den MoretNights’ın oyuncu ti’ye uzanan muhteşem bir seçların Norah Joki. Resmi program içinde yer nes ve Jude Law alan “Belli Bir Bakış” ve resmi gösterime birlik program dışındaki öteki bölümte geldi. Açılış tö lerle (Yönetmenlerin On Beş Gürenini Alman yıl nü, Eleştirmenler Haftası, Cannes dız Diana KruKlasikleri, Dünyanın Bütün Sineger sundu. (AP) maları) birlikte 150’yi aşkın film var programda (Film Pazarı’nda gösterilecek yüzlerce filmi saymazsak). Gücümüz yettiğince size yansıtmaya çalışacağız bu görkemli şöleni. Açılış töreninden önce yapılan basın toplantısında en çok soru sorulan seçici kurul üyelerinden biri Orhan Pamuk oldu. ‘İfade özgürlüğü şampiyonu olarak mı buradasınız’ sorusuna Pamuk, “Hiç bir şeyin şampiyonu değilim. Bir yazar olarak buradayım. Cannes jürilerine bir yazar seçilmesi gelenektir” dedi. Pamuk, TürkiyeAB ilişkilerine ilişkin soruya da şöyle yanıt verdi: “Sarkozy’nin söyledikleri çok önemli değil çünkü Türkiye’nin AB serüveni devam edecektir” dedi. Ayrıntı Destek verilecek sinema filmleri açıklandı ANKARA (AA) Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Selahattin Ertaş, Sinema Destekleme Kurulu’nun 47 Mayıs tarihleri arasında bu yılın ilk değerlendirmesini yaptığını söyledi. Kurulda, “Uzun Metrajlı Kurgu Film” dalında başvurusu kabul edilen 77 filmin “Yapım Destekleri”, “İlk Yönetmen” ile “Yapım Sonrası Destek” olmak üzere üç kategoride değerlendirildiğini belirten Ertaş, 13 filme destek kararı alındığını bildirdi. Selahattin Ertaş, sinemaya destek için 2007 yılında ayrılan 5 milyon 740 bin YTL ’nin, 4 milyon YTL ’sinin bu uzun metrajlı filmler arasında paylaştırıldığını açıkladı. Ayrıca 2 filme de “Yapım Sonrası Destek” vereceklerini belirten Ertaş, bu yapımlara da geri ödemesiz toplam 67 bin YTL verileceğini söyledi. Selahattin Ertaş, kurulun geri kalan diğer filmlerden 17’sini İkinci Dönem Destekleme Kurulu toplantısında, ikinci dönem başvurularla birlikte tekrar değerlendirme kararı alındığını söyledi. ‘Süt’, ‘İlkbahar Senfonisi’, ‘Zeytin Dalı’, ‘Ulak’, ‘Firar’, ‘Beyaz HüzünSarıkamış’, ‘Cennet Sarayları’, ‘120’, ‘Büyük Oyun’, ‘Lüküs Hayat’ destek alacak uzun metrajlı filmler. İlk filmini gerçekleştirecek yönetmenlerin destek alan uzun metrajlı filmleri ise Özcan Alper’in ‘Sonbahar Ağıtı’, Yeni Nesil Film Yapım ve Reklam Şirketi’nin ‘Lodos’ adlı projesi, Ode Film ve 6 Sanat Üretim Eğitim Şirketi’nin ‘Çıngıraklı Top’, ‘Yapım Sonrası Destek’ bölümünde ise Rüzgâr Gülü Film Yapım’dan Mürvet İnci Taştan’ın ‘İsmini Melek Koydum’, Oyuncular Tiyatro Televizyon Reklamcılık Şirketi’nin ‘Fikret Bey’ adlı projesi destek alacak. ‘Düşün’ resmini yapmak... lerden aşağıya iniş sahne sanatlarını, sinemayı anımsatan bir düzende. Öyledir ihirli Flüt operasını bilir misiniz? ya, genelde inersiniz veya çıkarsınız, Mozart’ın o müthiş eserini… Gi sonuçta bir salona ulaşırsınız. Orada din bu kez de resmini görün. Bilge sahnede bir şeyler izleyeceksinizdir. SuAlkor’un Milli Reasürans’ta “Son de num müziğiyle, sesiyle size bir dünya rece estetik hazırlanmış, tam da ope yaşatacaktır. Alkor’un sergisi tıpkı böyraya atıfta bulunmuş!” dedirtecek alım le hazırlanmış. İlk karşılaştığınız resimlı sergisini görün. Görsel operayı izle ler operadan parçaları anımsatıyor. Olayin. Tamino’yla Pamino’nun öyküsünü yın içine girişinizi kolaylaştıran ve renklerin coşkusunda yaşayın. İnaşağıya indiğinizde yani “persanın yapısını avcunuzun içinde” dendiğindeki ana hazırBilge de eleyin. Kıvırın, bükün, atın lanıyorsunuz. Bakın merkötülükleri; iyilik için veriAlkor divenlerin ortasındaki ürlen savaşları düşleyin. Dinkütücü ejderha da sizi beksergileri bizleri leyin sihirli flütten karanlemekte. 3.88 cm’lik bohep alıp bir lık gecenin güneşe nasıl yuyla ve iki ucunda geriyenildiğini. yerlere limi körükleyen kırmızıBilge Alkor kendisi için götürmeleriyle sıyla nasıl da itici kılınmış! bakın ne diyor: “Düşler evİndiğinizde küçük salona unutulmaz reni çalışmalarımda önemgirin, kelebekleri sakın kaoldu. li bir izlek oldu.” Düşün resçırmayın. İçinizi rahatlatın. mini yapmak. Goya gibi, Fuss“Hayat bu değil mi? Sıkıntıli gibi hissetmek bu olsa gerek. Günnın ardından elbet bir rahatlalerce çalışmak, düşünmek, uykuda da di ma olacak ki, yaşayabilelim” deyin. dinmek, sonra birden bittiğine inan Bunlar Alkor’un sıkça kullandığı fotomak... Fırça darbelerinde sınır yok, resimlerden bazıları. Devamı büyük sarenkler şeffaf mı şeffaf, bazen de ağır mı, londa, tuval üzerine yağlıboya ve akriağdalı mı ağdalı, sıcaklar soğuklar hep likle yapılmış olanlarla birlikte sergisi oradalar. Püskürtmeler alabildiğince lenmiş. İlginçler, hoşlar, alımlılar. Hem kesintisiz. Dokular ritmik ya da düzen operayı gösteriyorlar hem de tıpkı büsiz. Özellikle karışık teknikte büyük bo yük boyutlu tuvallerdeki gibi plastikte yutlu olanlarla verilen uğraş, soyut dı estetiğin sınır tanımamazlığını. Görsel operayı sanırım siz de benim şavurumcu tavrın engellenemez etkilegibi bol bol alkışlayacaksınız. yiciliğini bağırmakta. (Sergi 1 Haziran’a kadar açık.) Milli Reasürans’a giriş ve merdivenÜMRAN BULUT S Redd mayıs konserleri ? Kültür Servisi Genç ve başarılı rock topluluğu Redd 17 Mayıs’ta Yeditepe Üniversitesi’ndeki konserinde üniversite öğrencileriyle bir araya gelecek. 22 Mayıs’ta Çanakkale Hayal Kahvesi’nde konser verecek olan Redd, 26 Mayıs’ta yine İstanbul’da bir başka okulda, İstanbul Okan Üniversitesi’nde genç izleyiciyinin karşısına çıkacak. Geçen günlerde “Dünya” adlı parçalarına çekilen video klipleriyle gündeme gelen topluluk, güçlü canlı yorumu, farklı şarkı sözleri ve tınısıyla dikkat çekiyor. Dot’un ‘İki Kişilik Bir Oyun’u yeniden sahnede Kültür Servisi Dot’un 5. oyunu olan ve ilk gösterimi İKSV 15. Uluslararası Tiyatro Festivali ve 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları’nda yapılan “İki Kişilik Bir Oyun” mayıs ayı süresince yeniden sahneleniyor. Metni Yekta Kopan, tasarım ve yönetimi Bülent Erkmen imzası taşıyan oyun daha sonra; “Uçta, Sınırda Avrupa ve Asya arasındaki Türkiye” konulu uluslararası festival için İtalya, Trent’e ve İKSV tarafından düzenlenen “Turkey Now” festivali için Amsterdam’a turneler yaptı. Eylül 2007’de Hamburg’da Das Schauspielhaus tarafından 5 Avrupa ülkesinin katılımıyla düzenlenecek “Projections of Europe Festivali”nde Turkiye’yi temsil etmek üzere seçildi. İlk 12 oyunda Yelda Reynaud ve Altay Özbek’in oynadığı oyunun İtalya, Amsterdam ve İstanbul gösterilerinin oyuncuları ise Melike Güner ve Altay Özbek. Oyun, hayat yolculuğunun hafıza koridorlarında ilerlemeye çalışan bir kadın ve bir erkeğin birbirlerine kavuşamamalarının, beraber olup, birlikte olamamalarının “şimdi ve burada”ki hikâyesini kuruyor. Oyun, 17, 18, 19, 24, 25, 26, 31 Mayıs, 1 ve 2 Haziran Perşembe, Cuma ve Cumartesi 21.00’de BİLSAR BİNASI’ında izlenebilir. Perşembe günleri oyun İngilizce simultane çeviri ile oynayacak. (0 212 251 45 45) Ashkenazy ve Onay Bilkent’te buluşuyor Kültür Servisi Büyük Rachmaninov yorumcusu piyanist ve şef Vladimir Ashkenazy, Rachmaninov yorumları tüm dünyada müzik eleştirmenlerinin beğenisiyle karşılanan devlet sanatçımız Gülsin Onay ile Bilkent Senfoni Orkestrası’nda buluşuyor. 19 Mayıs günü saat 20.00’de Bilkent Konser Salonu’nda yapılacak konserde piyanist Gülsin Onay, şef Vladimir Ashkenazy yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde Rachmaninov’un 3. Piyano Konçertosu’nu yorumlayacak. Konserde ayrıca Prokofiev’in 5. Senfonisi de seslendirilecek. Müzik kariyerine piyanist olarak başlayan Rus asıllı Vladimir Ashkenazy, dünyanın en önemli müzik merkezlerinde konserler verdi. Daha önce dört kez Grammy ödülü almış olan Ashkenazy, son olarak 1999 yılında En İyi Solist dalında Grammy kazandı. 1970’li yıllardan itibaren şefliğe ağırlık veren Ashkenazy, aralarında Kraliyet Filarmoni, Cleveland, Deutsches SymphonieOrchester Berlin ve Çek Filarmoni Orkestrası’nın da bulunduğu pek çok orkestranın birinci şefliğini ve müzik direktörlüğünü üstlendi. Bunların yanı sıra Berlin Filarmoni, Boston Senfoni, Concertgebouw gibi dünyanın en iyi orkestralarını yönetti. Halen İzlanda Senfoni Orkestrası Onursal Şefi, Avrupa Birliği Gençlik Orkestrası ve Tokyo NHK Senfoni Orkestrası Müzik Direktörü olan Ashkenazy, 2009 yılından itibaren de Sydney Senfoni Orkestrası’nın Birinci Şefi ve Sanat Danışmanı olarak görev yapacak. İkinci randevu ise 19 Mayıs’ta Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde Ankara’da. ‘İ ki Kişilik Bir Oyun’ mayıs ayında BİLSAR BİNASI’nda. Pete Doherty’den aykırı bir sergi LONDRA (AFP) İngiliz rock şarkıcısı Pete Doherty’nin bazılarını kendi kanını kullanarak yaptığı resim çalışmalarından oluşan sergisi Londra’da açıldı. Sanatçı, bazı kesimlerden tepki alan bu yöntemi izlemesinin te melinde içsel yoğunluğunu anlatmak olduğunu’ söyledi. Bbayshamples’in önde gelen üyesi için, resmin müzikle yakın akraba bir uğraş olduğu belirtilirken, sanatçı, yapıtlarına 45 bin pound gibi yüksek fiyatlar biçiyor. CUMHURİYET 14 K