Katalog

15 MAYIS 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER MEB, boş yöneticilik kadrolarına AKP’ye yakın duran EğitimBirSen üyelerini atadı 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Ölçüt tarikat bağlantısı ZEYNEP ŞAHİN Erzurum Mitingi... Erdoğan, cumartesi günü Erzurum’da yapılan mitingin kürsüsüne Başbakan olarak mı, yoksa AKP Genel Başkanı olarak mı çıktı ve konuştu? Ya da Erzurum’daki açık hava toplantısı, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’nce yörede oturan vatandaşlardan ev edinmek için başvurup, taksit bağlantılarını tamamlamış olanlara “anahtar”larının teslimi için düzenlenmiş bir tören miydi? Yoksa, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Seçimlerin Düzenlenmesine İlişkin Yasa uyarınca yaptığı ilk büyük toplantı mıydı? Medyamıza bakarsanız, ikinci olasılık daha ağır basıyor. Hem televizyonlarımızın Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül konuşurken yaptıkları canlı yayınlardaki sunumlardan, hem de pazar günkü gazete haberlerinden anlaşılması gereken de iktidar partisinin tıpkı DP gibi, seçim kampanyasını benim de baba memleketim olan bu serhat kentimizden, Erzurum’dan başlattığı. Hangisinden başlamalı ki? İyi ama, Erdoğan’ın konuştuğu kürsünün arkasını süsleyen fonda kocaman yazılarla yazılmış olan “TOKİ Anahtar Teslim Töreni” ve “Erzurum Büyükşehir Belediyesi” dövizlerinin bir siyasal parti mitinginde işleri ne? İktidar Partisi ve lideri, sadece Erzurum’dakilere değil, tüm seçmenlere “Bana oy verirseniz sizi de mesken sahibi yaparım” mesajını vermeyi amaçlayan bir platformda toplantı yaparak yasaları çiğnemiş olmuyor mu? TBMM’nin aldığı karar ile Türkiye bir genel seçim dönemine girmedi mi? O karar uyarınca her türlü toplantı ilçe seçim kurullarının denetiminde ve seçim yasalarının belirlediği ölçüler içerisinde yapılmayacak mı? İktidarda olsun ya da olmasınlar, tüm siyasal partiler ve yurttaşlar yasalar karşısında eşit bir yarış için yasaların koruyuculuğunda olmayacaklar mı? BÜ’den Pamuk’a fahri doktora ? İSTANBUL (AA) Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’a Boğaziçi Üniversitesi’nce (BÜ) fahri doktora unvanı verilerek cüppesi giydirildi. Üniversitede düzenlenen törende BÜ Rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Oğuz’un fahri doktora diplomasını sunduğu Pamuk, 40 yıl önce öğrenci olarak geldiği BÜ’den doktora almanın edebi hayatını şereflendirdiğini belirtti. Hikmetyar: Bin Ladin yaşıyor ? Dış Haberler Servisi Afganistan’ın eski başbakanlarından, Hizbi İslam örgütü lideri Gülbeddin Hikmetyar, El Kaide lideri Bin Ladin’in yaşadığını söyledi. İstihbaratlara göre El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in sağ olduğunu açıklayan Hikmetyar, Bin Ladin’in basına açıklama yapmayarak dikkatleri üzerine çekmediğini söyledi. Bin Ladin’den uzun süredir açıklama gelmemesi, öldüğü yolundaki söylentileri artırıyor. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), Danıştay’ın yürütmesini durdurduğu yönetici atamalarına ilişkin yönetmelik kapsamında, okullardaki boş yöneticilik kadrolarına, İslami kesimlere yakınlığıyla bilinen EğitimBirSen üyelerini atadığı öğrenildi. Din kültürü öğretmenlerinin ilköğretim ve Yatılı İlköğretim Bölge Okulları’na (YİBO) yönetici olarak atanması dikkat çekerken, EğitimBirSen üyelerinin ağırlıklı olarak ilköğretim okullarında yönetici kademesine getirildiği görüldü. Eğitimİş Genel Örgütlenme Sekreteri Hasan Kütük, “Gece yarısı operasyonlarıyla şeffaflıktan uzak atama yaptılar. Ölçütleri ise tarikat bağlantısı oldu” dedi. Danıştay’ın, “idareye sınırsız yetki verdiğine ve kamu görevine atamada esas alınacak 2 temel ilke olan kariyer ve liyakatı göz ardı ettiğine” dikkat çekerek yürütmesini durdurduğu, MEB Eğitim Kurumlarına Yönetici Atama Yönetmeliği çerçevesinde yapılan atamalar, amacın “siyasi kadro ‘Gece yarısı operasyonları yapıldı’ Çeşitli illerden alınan bilgiler de atamalarda izlenen yolun yurt genelinde aynı olduğunu gösterdi. Denizli, Eskişehir, Niğde, Kahramanmaraş ve İstanbul’daki eğitimciler, atamalardaki din kültürü öğretmeni sayısının önceki yıllardan fazla olduğuna, tüm atananlar içindeki ağırlığın ise EğitimBirSen üyelerine verildiğine işaret etti. Niğde’de 107, Kahramanmaraş’ta 131 atama yapıldığı belirtildi. Hasan Kütük de AKP hükümetinin iktidar süresinin dolmasına yakın, “yasa ve kuralları hiçe sayarak keyfi ve hızlı bir atama furyası” gerçekleştirdiğini vurguladı. “Atamalar gece yarısı operasyonlarıyla yapıldı” diyen Kütük, şunları söyledi: “Bu ülkenin başında ‘milli’ kelimesi bulunan iki bakanlığı var; biri Milli Eğitim Bakanlığı, diğeri Milli Savunma Balaşma” olduğu eleştirilerini akıllara getirdi. Eğitimİş il örgütlerinin derlediği atama listelerine göre, boş kadrolara yapılan atamalardaki ağırlığı AKP’ye ve İslami kesimlere yakınlığıyla bilinen EğitimBirSen üyesi öğretmenler oluşturdu. EğitimBirSen, üye sayısı bakımından Türkiye’nin 3. büyük kanlığı... Bu, söz konusu kurumların ne kadar önemli ve iktidarlara göre değişen bir yapıda olmaması gerektiğini gösteriyor. İktidarlar değişir, gelir, gider.. ama bir ülkenin eğitimi, ulusal nitelikte olmalıdır. Çünkü ülkenin geleceği eğitim politikalarıyla belirlenir. Ama MEB’in atamalarda dikkate aldığı ölçü tarikat bağlantısı oldu. İlköğretim okullarına yapılan atamalarda bunun belirginlik kazanması ise durumu daha da vahim hale getirdi. Yaptıkları atamaları ilan etme cesaretini bile gösteremediler. Çünkü gizli kapaklı hareket ettiler.” gün MEB’e yaptığı başvuruyla, kazanılmış hakların korunmasını istemişti. Atama listelerine göre de Adana’da atanan 124 müdürden 60’ı EğitimBirSen üyesi. Bunlar içinde, ilköğretim okulları ile YİBO’lara atananların ağırlığı dikkat çekiyor. Söz konusu 60 müdür atamasından 50’si ilköğretim okullarına eğitimci örgütlenmesi.. ancak Türk EğitimSen, EğitimSen, Eğitimİş ve Bağımsız Eğitimciler Sendikası’nın aksine, söz konusu yönetmeliği yargıya taşımamış, hatta eğitimcilerin sokaklara dökülerek tepki göstermesine karşın yönetmeliğe hiç “ses çıkarmamıştı”. Sadece, yönetmeliğin çıktığı yapıldı. Ayrıca, müdürlerin 6 tanesi din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmenleri arasından seçilirken, biri liseye diğerleri ise yine ilköğretim okullarına atandı. Müdür başyardımcılığı atamalarında da tablo değişmedi. Adana’daki 40 müdür başyardımcısından 12’si EğitimBirSen üyesi. Atananların 7’si din kültürü öğretmeni ve 3’ünün görev yeri YİBO’lar. Eğitimİş Adana Şube Başkanı İrfan Irmak ise 27 günde illerinde 131 okul müdürü, 40 müdür başyardımcısı ve 216 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 387 yönetici atandığını kaydetti. Irmak, “Atamalar hiçbir duyuru yapılmadan sonuçlandırıldı. Liyakat ve kariyer dikkate alınmadı. EğitimBirSen üyelerine atamada öncelik tanınarak hükümet yanlısı sendikaya destek olundu. İlk defa gereğinden fazla din kültürü öğretmeni yönetici olarak atandı” dedi. Parti mitingine bedava toplu taşıt! Pazar günkü gazeteler, bizim ekranlardan da gördüğümüz o halk kalabalığını miting alanına taşımak için Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin, kentteki toplu taşıma araçlarından gün boyunca ücret alınmamasına karar verdiğini duyuruyordu. Büyük ya da küçük bir belediyenin, bu yolda bir karar alması, ark üstünden bostan bağışlamaya kalkışması yasal mıdır? Yarın, Erzurum’da açık hava toplantıları yapacak öteki partiler de Büyükşehir Belediyesi’nden aynı yönde bir karar isteyince Sayın Başkan nasıl bir yanıt verecektir? Ya da, daha doğrusu cumartesi günkü toplu taşıma araçlarının bilet ücretlerini kendi cebinden ödemesi gerektiğini Belediye Başkanı’na kim hatırlatacaktır? Bu “kim” sorusu, elbette akıllara herkesten önce kentin en büyük mülki amiri olan Vali’yi getirse de, miting kürsüsünde AKP Genel Başkanı ve Başbakan’ın hemen yanında yer alan devletin valisinin, yasaların onaylamadığı bir eylemin sahibi olarak, elbette o hatırlatma olayında herkesten çok suskun kalması gerekmeyecek midir? ‘İlaç reklamı sağlığa tehdit’ Yurttaşların ilaç kullanma konusunda son derece savunmasız olduğunu vurgulayan uzmanlar, ilaç reklamlarının serbest bırakılması halinde halk sağlığının tehlikeye düşeceğini belirttiler ŞULE KÖKTÜRK RTÜK üyelerinin yenilenmesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda (RTÜK) görev süresi bitecek üyeleri belirlemek amacıyla çekilen kuradan AKP kontenjanından seçilen Başkan Zahid Akman ve İlhan Yerlikaya ile CHP kontenjanından seçilen Arif Merdol’un isimleri çıktı. Buna göre Akman, Merdol ve Yerlikaya’nın görev süresi 14 Temmuz’da sona erecek. OSTİM’den ziyaret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) OSTİM’li sanayici ve işadamları dün gazetemizi ziyaret ederek Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay ile görüştü. İç Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet Akyürek, OSTİM Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Güçlü öncülüğünde ziyarette bulunan işadamları, Cumhuriyet mitingleri, seçim süreci ve solda birleşme konularını konuştu. Akyürek, yurttaşın düzenlenen mitinglerle rejimi koruma kararlılığını ifade ettiğini söyledi. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, AKP’nin giderayak çıkarmaya çalıştığı “Ulusal İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu” yasa tasarısının, Türkiye’deki uluslararası ilaç şirketlerinin isteği ile gündeme geldiğini belirterek, tasarının yasalaşması durumunda ilaçta reklamın serbest kalacağını, bunun da ilacın pahalı ve halk sağlığını tehdit edecek düzeyde denetimsiz satılmasına neden olacağını söyledi. “14 Mayıs Eczacılık Günü”nde sorularımızı yanıtlayan Kaplan, Türkiye’de ucuz, jenerik, yerli ilaç üretilmesini, ilaç fiyatlarının Türkiye’de belirlenmesini ve belli hastalıklarda belli ilaçların kullanılmasını öneren “İlaç Kullanım Klavuzları” oluşturulmasını istediklerini vurgulayarak, çıkarılmaya çalışılan “Ulusal İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu” yasa tasarısı ile mücadele ettiklerini söyledi. Eczacılık alanındaki dönüşümün, pazarın yüzde 70’inde yabancı sermayeli, çokuluslu ilaç şirketlerinin hâkim olduğu Türkiye’de ilaç pazarını büyütmeyi amaçladığını belirten Kaplan, “Türkiye’nin 10 milyar dolar olan ilaç pazarını 16 milyar dolara, kişi başı ilaç harcamasını da 134 dolardan 250 dolara çıkartmak istediklerini” söyledi. Bir değil, kaç örnek.. Görülüyor ki Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarının ilk genel seçimine, yasal yasakları paldır küldür çiğneyerek girmektedir ve bu doğrultudaki öncülüğü de, bütün bir pişkinliği ile Başbakan üstlenmektedir. Yasakların çiğnenmesi, sadece Erzurum mitingi ile mi sınırlı? İstanbul’da büyük bulvarlardaki üst geçitlerin iki yanına asılmış, bedava mı yoksa paralı mı olduğu bilinmeyen o sözüm ona kent icraatlarından hemşerileri haberli kılan dövizler; ya da Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmayarak milletine hizmet için özveride bulunduğundan söz eden duyuru afişlerinin bir teki bile seçim yasakları var diye kaldırılmış değil ki? İlçe ve il seçim kurullarının bu konularda kendiliklerinden görev yapmalarını beklemek fazla iyimserlik sayılacaksa, o zaman muhalefetteki partilerin il ve ilçeler sorumlularından, yani parti örgütlerinden niçin harekete geçmediklerini öğrenmek biz seçmenlerin hakkı olmalıdır. İlaç reklamı yapılabilecek Yasa tasarısının bir başka handikapı ise OTS denilen reçetesiz satılabilen ilaçların reklamını serbest bırakması. Kaplan, ilacın reklamının serbest kalmasının, halk sağlığını tehlikeye sokacağını belirterek şöyle konuştu: “Türkiye’deki ilaçların yüzde 8090’ı reçeteli alınıyor. Ama bu ilaçlar reçetesiz alınabilecek. Reklamı yapıldığı zaman o ilacın etkileri abartılacak, yan etkileri de gözardı edilecek. İlaçlar reklam harcamaları üstüne konularak piyasaya sunulacak. Türkiye’deki, küçük ağrı kesici, antigribal, burun damlası, kulak damlası gibi 12 liralık ilaçlar artık reçetesiz olarak, daha pahalı satılabilecek.” Yasada eczacı ve eczaneden söz edilmediğini de belirten Kaplan, “Devletin denetim ve kontrolü ortadan kalktığı zaman, eczane ve eczanenin sorumluluğu zikredilmediği zaman geleceğe çok büyük bir kaygıyla bakıyoruz” diye konuştu. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Domaç: Eczaneler kapanmasın T ürk Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Domaç, eczacıların kurum ödemelerinin geç yapılması nedeniyle zor durumda olduklarını belirterek, “Geri ödemeler düzenli yapılmazsa eczaneler kapanabilir’’ dedi. Domaç, Eczacılık Günü dolayısıyla Türk Eczacılar Birliği Toplantı Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Mesleki sorunları çözmek için 29 bin eczacı olarak sürekli çaba harcadıklarını kaydeden Domaç, bilimsel eczacılığın 168. yılını kutladıklarını anımsattı. Domaç, geri ödemelerin ilgili kurumlar tarafından düzensiz yapılması halinde eczanelerin kapanabileceğini savundu. Adana’da da bilim sel eczacılığın 168. yıldönümünün kutlandığı, “14 Mayıs Eczacılık Günü”nde eczacılar Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Burada eczacılar adına açıklama yapan Adana Eczacı Odası Başkanı Burhanettin Bulut, “Eczacılık, kamu kurumlarının eczanelere geri ödemelerini zamanında yapmaması başta olmak üzere çeşitli konularda ciddi sıkıntılar yaşamaktadır” dedi. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan da sağlıkta dönüşüm sürecinde önemli kayıplar yaşandığını belirtti. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) SURİYELİ PROF. BASSAM TİBİ: Türkiye’nin farkı Kemalist devrimler İstanbul Haber Servisi Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) 2007 Kongresi İstanbul Hilton Otel’de devam ediyor. Kongre’nin dünkü ve önceki günkü oturumlarında Cumhuriyet mitingleri, “Karikatür krizi” ve “Papa’nın konuşmaları”nın basında yansımaları ele alındı. Kongrede konuşan Topkapı Sarayı Müze Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’de askeri yapının önemine değinerek “Ordu, Türkiye’de halen toplumda barışı sağlama rolünü elinde tutuyor. Türkiye’nin tek şansı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin laik bir eğitim alması ve daha sosyal demokratik yapıda olmasıdır” dedi. “Demokrasi bir pakttır” diyen Ortaylı, buna ulaşılabildiği takdirde ilerleme kaydedilebileceğini ifade etti. Almanya’daki Göttingen Üniversitesi’nden Bassam Tibi de kendi ülkesi Suriye ile Türkiye’yi karşılaştırarak “Bir zamanlar aynı birliğe sahip iki ülke arasında şimdilerde büyük farklar var. Bunun nedeni ise Kemalist devrimlerdir. Türkiye büyük yol kat etmiştir” ifadesini kullandı. Los Angeles Times’in Editörü Douglas Fratz ise Türkiye’de demokrasi içinde ordunun rolünün çok farklı olduğunu belirterek şu örneği verdi: “Devletin otobüs, yolcuların halk ve şoförün de politikacılar olduğu düşünülürse, askerlerin de bariyer olduğunu görürüz. Ordu, otobüsün sağa ya da sola gitmesini, yoldan çıkmasını önler.” Kongre’de konuşan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, “yeterince laik olmadıkları” gerekçesiyle okurlarının “elektronik posta taarruzu” altında kaldıklarını söyledi. ENTERNET / MEHMET SUCU TÜBİTAK tarafından geliştirilen Pardus her ne kadar kendi kurumunun tüm bilgisayarlarına yerleşemese de yaygınlaşmaya devam ediyor. Son olarak RTÜK de Pardus kullanmaya karar verdi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından geliştirilen ve TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) tarafından gerçekleştirilecek olan Sayısal Kayıt, Arşiv ve Analiz Sistemi (SKAAS), kullanıcı bilgisayarları ve sunucular için işletim sistemi tercihini Pardus yönünde kullandı. Kurulacak sistem ile Türkiye’de yayın yapan ulusal ve yerel 210 televizyon ve 860 radyo yayınını sayısal ortamda Pardus arşivleyecek... RTÜK tarafından geliştirilen ve TÜBİTAK UEKAE tarafından gerçekleştirilecek olan SKAAS ile ilgili sözleş mehmet?cumhuriyet.com.tr İki Güzel Haber me 21 Şubat 2007 tarihinde imzalanmıştı. Türkiye’de radyo ve televizyon yayıncılığı alanında karasal sayısal televizyon deneme yayınına geçilmesiyle başlayan teknolojik dönüşüme paralel olarak, RTÜK yayınları izlemekte ve kaydetmekte kullandığı teknik sistemi yenileyeceğini 2006 yılı başında ilan etmişti. RTÜK merkezinde halen eski teknoloji kullanılarak kaydedilen ve arşivlenen radyo ve televizyon yayınlarının bundan böyle yeni kurulacak SKAAS ile arşivlenip analiz edilecek. SKAAS Sistemi’nin devreye girmesiyle, Ankara’daki RTÜK merkezinde uydu, kablo ve karasal ortamdan alınan 100 televizyon ve 100 radyo yayını ile yurt çapındaki 258 il ve ilçeden yayın yapılan toplam 210 televizyon ve 860 radyo yayınının, yani tüm yayınların sayısal ortamda kayıt edilmesi, arşivlenmesi, izlenmesi ve analizi sağlanacbak. Bu güzel haberin ardından benim gibi sıradan bilgisayar kullanıcıları için daha da güzel bir haber. İlk Pardus kitabı çıktı. Pardus projesinin en önemli ürünü olan Pardus’un 2007.1 sürümünü anlatan kitap Seçkin Yayıncılık tarafından basıldı. 242 sayfalık kitapta Pardus kurulumu, internet bağlantısı, çokluortam araçları, ofis yazılımları ve diğer Pardus’a özel teknolojilerin kullanımı anlatılıyor. Görkem Çetin’in kaleme aldığı ve özellikle Pardus’a yeni başlayanlar için yazılmış kitap ile Pardus 2007.1 CD’si de veriliyor. Bu kitap ile birlikte artık pardusu nasıl kuracağım, nasıl kullanacağım gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalan ve bilgisayarcı olmayan biz faniler de bir özgür yazılım olan Pardus’u daha rahat kullanabileceğiz gibi görünüyor. Görkem Çetin’e bu nedenle büyük bir teşekkür borçluyuz. ??? “Neden Pardus” sorusunu hâlâ soranlara ise Pardusçuların ağzından şu 4 maddelik yanıt yeterli olacaktır herhalde. Ulusal bağımsızlık, güvenlik ve tasarruf amacıyla, kritik uygulamaların üzerinde çalışabileceği, açık ve standart bir veri yapısını destekleyen, güvenlik izlemesine imkân verecek şekilde kaynak kodu açık olan ve finansal yük oluşturmadan yaygınlaştırılabilecek bir işletim sistemine ge reksinim duyulmaktadır. Türkiye’nin bilgi teknolojileri konusundaki etkinliğinin katma değerli projelere yöneltilmesi, araştırma ve geliştirme ağırlıklı yüksek teknoloji üretimi yoluna gidilmesi gerekmektedir. Bunun bir yandan öncülü ve bir yandan da ürünü olarak yerel bilgi birikiminin, gerek teknolojik alanda ve gerekse iş süreçleri düzeyinde, sağlanması zorunluluğu vardır. Ülke gereklerine bağlı olarak teknolojik gelişmenin yönünü belirlemek, farklı alanların ağırlığını değiştirmek ve dolayısıyla söz konusu işletim sisteminin yol haritasına hâkim olmak tercih edilmektedir. Bu gereksinimlerden hareketle Linux temelli bir ulusal işletim sistemi dağıtımı oluşturma işine girilmesine karar verilmiştir. CUMHURİYET 07 K