Katalog

1 MAYIS 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 24 yıldır başkentin ilkyazlarını seslendiren şenlik gümüş yılını göremeyecek mi? Ankara Festivali tehlikede EGEMEN BERKÖZ ALİ GÜNEY’İN DESTEĞİYLE GÖREVE ATANDI 24. Ankara Müzik Festivali dün akşam Gürel Aykal yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası’nın özel Saygun konseriyle sona erdi. 4 Nisan’da başlayıp dört hafta süren festivalin üçüncü haftasında hem birbirinden ilginç dört Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın özel ve festival dışı konseriyle birlikte beş konser izledim, hem de festivali düzenleyen Sevda ve Cenap And Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başman’la festival üzerine konuşma olanağı buldum. ‘Beyaz’ dünya anlasın diye… Tiyatrooyunevi’nden ‘Tol’ ? Kültür Servisi Tiyatrooyunevi, Murat Uyurkulak’ın aynı adlı romanından Mahir Günşiray’ın uyarlayıp yönettiği “Tol” adlı oyunu 4 Mayıs Cuma günü saat 20.30, 5 Mayıs Cumartesi günü saat 20.30 ve 6 Mayıs Pazar günü saat 16.00’da son kez oynuyor. Oyunda 68 kuşağı şair, 12 Eylül kuşağı Yusuf ’u Türkiye’nin yakın siyahi tarihinden hikâyelerle yolculuğa çıkarıyor. Acıklı olduğu kadar komik, eleştirel olduğu kadar yandaş, hüzünlü olduğu kadar ümitli olmayı hissettiren oyunun sahne tasarımını Claude Leon, müzik ve ses tasarımını Ümit Kıvanç, ışık tasarımını Yüksel Aymaz, yönetmen yardımcılığını ise Ayça Damgacı yapıyor. Oyunda Mahir Günşiray ve Güven İnce rol alıyorlar. Pavarotti’yi sevmeyen bir müdür daha... FIRAT KOZOK İlk akşam MEB Şura Salonu’nda izlediğim Amerikan Sweet Honey in the Rock (‘Kayadaki Tatlı Bal’ anlamına gelen adları bir ilahinin sözlerinden alınmış) topluluğu, beş ‘siyah’ kadın şarkıcı ile bir ‘beyaz’ kadın anlatıcıdan kurulu. Blues’dan Afrika halk şarkılarına, Zenci kilise müziğine kadar pek çok türde şarkılar söylediler. Şarkılarını ‘beyaz’ anlatıcının anında işitme engelli diline çevirmesinin nedeni barış, insan hakları, vb.. iletilerini ‘beyaz’ dünya daha iyi anlasın diyeydi belki de… Ertesi gün izlediğim iki dinleti birbirinden güzeldi. Şura Salonu’nda 16.00’daki dinletide Mehmet Okonşar, Schubert’in son iki piyano sonatını olağanüstü yumuşak ve duyarlı çaldı. Dinletiden sonra, Okonşar’ı yakından izleyenler, neden daha çok çalmadığını soruyorlardı birbirlerine. Ünlü İtalyan kemancı Uto Ughi’nin Resim Heykel Müzesi Salonu’nda 19.00’da başlayan dinletisi ise tam bir ‘İtalyan usulü’ ustalık gösterisiydi. Ughi, kendisine piyanoda eşlik eden Antonio Specchi ile birlikte, Ankaralılara gerçek bir müzik şöleni verdi. Bazı müzikseverlerin dinle ? 24. Ankara Müzik Festivali’nde Alman Yaylı Çalgılar Çocuk Orkestrası ‘Das Junge Streichorchester’in eşliğinde dinlediğimiz 9 yaşındaki Berfin Aksu, çalışı ve duruşuyla gelecek için umut verdi. Festivali düzenleyen Sevda ve Cenap And Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başman ise festivalin geleceğinden umutsuzdu. ti sonrası tartıştığıysa ünlü sanatçının Guarneri (1744) ve Stradivari (1701, ‘Kreutzer’) kemanlarından hangisiyle çaldığıydı. Başman’ın düşündürücü sözleri… Üçüncü haftanın üçüncü günü ve Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’ndan üç gün sonra Alman Yaylı Çalgılar Çocuk Orkestrası ‘Das Junge Streichorchester’i dinlemek de ilginçti elbet. Bizim bir yıllık çocuk senfoni orkestramızın 1991’de kurulmuş Alman orkestrasından hiç aşağı kalmadığını, hatta daha iyi olduğunu görmek ve geleceğin bir büyük kemancısının (Berfin Aksu, 9 yaşında) doğuşuna tanık olmak mutluluk vericiydi. Kuğulu Park’ın karşısındaki And Evi’nde görüştüğümüz Sayın Mehmet Başman’ın söyledikleriyse düşündürücüydü. Sayın Başman festivalin geleceği konusunda umutsuzdu ve gelecek yıl belki de yapamayacaklarını söylüyordu. Çünkü bugüne dek festivale parasal katkıda bulunarak destek olan kuruluşlar, daha doğrusu bu kuruluşların sahibi ya da yöneticisi olan işadamları son zamanlarda ülkenin tepelerinde esen rüzgârlara göre yön değiştirmeye ve “bazıları”nın pek hoşlanmadığı ya da hoşlanmadığını “düşündükleri” çoksesli müziğe (klasik Batı müziğine, operaya, baleye) destek vermekten kaçınmaya başlamışlardı. Ve bu durumda da, bu parasal katkılar olmadan, vakfın gücünün festivali sürdürmeye yetmesi olanaksızdı. ANKARA Pavarotti dinleyen koro sanatçılarını “vatan hainliği” yapmakla suçlayan Ankara Radyosu Çoksesli Koro huzursuz Müzikler Müdürü Ergin Erenoğlu’nun görevden alınmasından sonra yerine, Topgül’ün, kurumdaki hizmeti 6 yıl atanma koşullarına sahip olmadığı hal olmasına ve gerekli koşulları taşımamade TRT Genel Müdür Vekili Ali Gü sına karşın müdürlüğe atanması, Çokney’in hemşerisi Senem Aypar Top sesli Müzik Korosu’nda da huzursuzgül atandı. Topgül, Çoksesli Müzikler luk yarattı. Koro sanatçıları, daha önce Müdürü Ergin Erenoğlu’na skandal yaşanan sorunlar nedeniyle korodan bir sözleri nedeniyle destek vermişti. Ay sanatçının müdürlüğe atanmasının doğrıca Erenoğlu’nu protesto eden kurum ru olmadığını belirterek “Çoksesli Müçalışanlarını da “üç beş çapulcu” ola zikler Müdürlüğü sadece sanatçılarrak nitelendirmişti. TRT Genel Müdür dan ibaret değil, bu nedenle herkesi Vekili Ali Güney, kendisi gibi Düzceli kapsayacak bir atama olan Topgül’ü, atanyapılmalıydı. Bir proma şartlarını taşımadüktörün atanması en ? Pavarotti dinleyen koro dığı halde müdürlüğe doğru tercih olurdu” disanatçılarını “vatan atadı. yor. Sanatçılar, “Müdürhainliği” yapmakla 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’nın suçlayan Ankara Radyosu lüğe illa bir sanatçı ata68’inci maddesine gö Çoksesli Müzikler Müdürü nacaksa yıllarını bu müziğe vermiş, denere 1 ve 2’inci dereceli Ergin Erenoğlu’nun yimli, birikimli çok sagörevlere atanabilmek yıda kişi vardı. Bu atagörevden alınmasından için en az 10 yıl kamu mayla Ali Güney bizden sonra yerine, atanma hizmetinde çalışmış olmak gerekiyor. Se koşullarına sahip olmadığı intikam alıyor” diye denem Aypar Topgül’ün halde TRT Genel Müdür ğerlendiriyor. Sanatçılar, Senem Ayatandığı müdürlük Vekili Ali Güney’in par Topgül’ün kuruma kadrosu da 2. dereceli hemşerisi Senem Aypar sanatçı olarak alınması görevler arasında yer Topgül atandı. ile ilgili sınav konusunda alıyor, ancak 6 Kasım da çeşitli iddialar ortaya 2001’den itibaren atıldığını belirtiyorlar. TRT’de kadrolu olarak çalışan Topgül’ün toplam kıdemi 10 yılı bulmuyor. Sanatçılar, “alto” sese gereksinim olBu nedenle Güney’in Topgül’ü tedviren madığı halde baraj puanı 70 olan sınavda 71 puan alarak yedek listede yer alan atama yoluna gittiği belirtiliyor. Ancak Senem Aypar Topgül’ün du Topgül’ün kadroya alındığını ileri sürürumu tedviren atama şartlarına da uy yorlar. Senem Aypar Topgül, koro sanatmuyor. Atamalarla ilgili uygulamaları çılarını Pavarotti dinledikleri için “vadüzenleyen 99 sayılı Devlet Memurları tan hainliği” ile suçlayan Çoksesli MüYasası Genel Tebliği’nde bir göreve ted zikler Müdürü Ergin Erenoğlu’na desviren atama yapılabilmesi için o göre tek vermiş ve 30 Ocak 2006 tarihinde ve asaleten ya da vekâleten atanacak ko yapılan basın açıklamasına katılanlara şullara sahip kimsenin olmaması koşu da “üç beş çapulcu” dediği için kurulu aranıyor. Oysa Ankara Radyosu Çok ma şikâyet edilmişti. sesli Müzikler Müdürlüğü’nde müdürlük kadrosuna atanma koşullarına sahip onlarca kişi bulunuyor. Üniversitede sergi heyecanı ? ADANA(Cumhuriyet Bürosu) Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na bağlı Güzel Sanatlar Bölümü’nde seçmeli olarak resim, süsleme sanatları ve deri el sanatları dersi alan öğrenciler sergi açtı. Mithat Özsan Amfisi Fuayesi’nde açılan ve üniversite öğrencilerinin deri, süsleme ve el sanatı ürünlerinin tanıtıldığı serginin açılışına katılan ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, “Üniversitemizde seçmeli ders alan öğrencilerimize bölüm derslerinin dışında da yeteneklerini geliştirebilecek alanlarda eğitim verebilmek bizi mutlu ediyor. Bunun sonucunu birlikte görüyoruz. Çalışmalar gerçekten harika olmuş. Öğrencilerimiz mezun olduklarında bir iş sahibi olarak üniversiteden ayrılacaklar. Başka bir iş sahibi olsalar dahi böyle ürünler yapıp satarak da para kazanma şansları olacak” dedi. Sergi, 5 Mayıs’a dek görülebilecek. Koçani Orkestar İstanbul’da Kültür Servisi Usta yönetmen Emir Kusturica’nın “Underground” ve “Çingeneler Zamanı” filmlerinde Gregon Bregoviç’le birlikte çalışan ve dünya çapında bir üne kavuşan Makedonyalı Çingene grubu “Koçani Orkestar”, 4 Mayıs Cuma günü saat 21.30’da Garajistanbul’da coşkulu bir konser verecek. Adını Makedonya’nın Koçani şehrinden alan, Makedonyalı Roman Nefesli Çalgılar Orkestrası “Koçani Orkestar” Çingene müziğini dünya müzik listelerine taşıyan bir topluluk olarak tanınıyor. Trompetçi Neat Veliov’un kurduğu Koçani Orkestar’da Türk ve Bulgar ritimlerini, muhteşem Doğu tarzı soloları bir arada bulmak mümkün. Topluluğun ilk albümü 1994 yılında Fransa’da “MacedoKoçani Orkestar, 4 Mayıs akşamı saat 21.30’da garajistanbul’da. nia Koçani Orkestar” adıyla ‘Long Distance’ şirketi tarafından yayımlandı. İkinci albüm ise 1997’de Belçika’da Dünya Roman müziğinin önde gelen müzik firmalarından “Crammed Discs” tarafından “L’orient Est Rouge” adıyla çıktı. Koçani Orkestar’ın üçüncü albümü ‘Gypsy Mambo’ ve diğer albümleri 1999’da Türk şirket Yeni Dünya Müzik etiketiyle Türkiye’de de yayımlandı. Diğer albümleri gibi “Gypsy Mambo” da Fransız FNAC, Almanya WOM Müzik mağazalarında “Dünya Müziği” dalında “en iyi satan ilk 10 albüm” arasında yer aldı. Topluluğun dördüncü albümü “Cigance”de, 2003 yılında Almanya’da Plaene Records tarafından yayımlandı. Albüm Türkiye’de ise yine Yeni Dünya Müzik etiketiyle müzikseverlere ulaştı. (0 212 244 44 99) Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HACER AKAN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.MARİY ESGİCİ CUMHURİYET 15 K