24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Halk Bankası, kritik gelişmelerin yaşandığı dönemde, hiçbir şey olmamış gibi halka arz ediliyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Halkbank’ta özelleştirme inadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Halk Bankası’nda halka arz sürecinin planlandığı gibi yarın başlayacağını açıkladı. Kilci, “son siyasi gelişmelerin halka arzı etkilemeyeceğini” söylerken Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB), halka arzda 4 Mayıs’a kadar gelen taleplerin yeterli olmaması halinde iptal ya da erteleme kararı alacağı öğrenildi. Kilci, Halk Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ve İş Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü İlhami Koç ile birlikte, ÖİB’de Halk Bankası’nın bir kısmının hal Çifte Muhtıra Genelkurmay’ın muhtıra içeriğindeki açıklamasını katmıyorum. Tandoğan ve Çağlayan’da bir bir sayılmak için gelenlerden; ülkemiz, geleceğimiz için savundukları Cumhuriyet devrimleri kazanımlarına ilişkin tüm değerlerle “biz varız” diyenlerin, yoka sayılmalarının tepkisi ile meydanlardan muhtıra verenlerden, Erdoğan’ın söylemi ile cumhurun, halkın muhtıralarından söz ediyorum. Evet Tandoğan, siyasetsermaye, medya kirli çıkar sarmalında, kendine, kendi var olma bilincine, çıkarlarına, geleceğine yabancılaştırılmaya çalışılan, en azından seyirci rolüne uygun görülen halkımızın, kafasına dank ettikten, yumurta kapıya dayandıktan sonra harekete geçme refleksi, miladı idi. Üçlü çıkar sarmalı bu muhtırayı da es geçmek istediler, hele de AKP iktidarı bir daha yakalayamayacağı fırsatı kaçırmamanın hırsında, hafife almayı, nerede ise dalga geçmeyi yeğlediler. Tandoğan’da halkın verdiği muhtırayı, “Bindirilmiş kıtalar, AKP yönetimi istese çok daha büyük kalabalıklarla sokağa çıkar..” söylemleri ile es geçmeyi yeğlediler. Siyaseten, en yapılmaması gereken yanlışı, suçu işlediler; ülkemizdeki tüm meydanlara taşmış eylemleri 41 yıldır içinden izlemiş biri olarak, Tandoğan’da yaşadığım en etkin caydırıcı siyasi yönlendirmelerin uzağındaki halktan gelen karşı duruşu, gücü, yoka sayabilecekleri gafletin içine düştüler. Bilemem belki de ABD’nin BOP projesi için, AB’nin Türkiye’yi üye değil arka bahçede tutma sevdalılarının desteklerini, Cumhuriyet, laiklik, Atatürk devrimlerinin tam bilincinde olmasalar da tadına varmış, kaybetmek değil, yaşamak isteyen halkımızın caydırıcı gücünden daha önemli gördüler. Sosyal olaylar yanlışı affetmez.. Çağlayan’da Tandoğan’dan da çok daha kalabalık ve çok daha örgütsüz, hazırlıksız, işyerlerinden, ev komşuları ile anlaşarak gelenler, daha büyük ağırlıkla gençler ve kadınlar, kafayı en çok bu hafife alınmalarına takmışlardı. Araya Genelkurmay’ın muhtırasının girmiş olması, medyanın bu mitingi de yok sayması, halka duyurmaması, eylemi düzenleyen kadın örgütlerinin ne hazırlık için yeterli zamanlarının ne de kitleleri taşıyabilecek otobüs paralarının bile olmaması vız geldi. Ulaşımı felç İstanbul’da, birbirleriyle hiçbir örgüt çatısı altında buluşmamış bir çoğunluk da katılmış olarak, konuşmadan, haberleşmeden, milyonla sayılabilen insan, Çağlayan’da buluşmayı becerdiler. ??? “Tandoğan’da Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Bu kadınlara laf anlatamıyoruz. Hazırlıksız, örgütsüz, ya yeterli kalabalık oluşmaz, Tandoğan’daki halkın muhtıra gücü zayıflatılırsa..” diye içtenlikle kaygı duyan erkekler yanıldılar. Erkeklerden biraz daha geç tepki veren, ama çok daha inatçı, kararlı kadın gücünü, daha doğrusu analık güdüsünü, çocukları için kaygı duymanın anlam ve özveri gücünü hafife aldılar. Kendi adıma gazetenin önünden geçen yaşı beni de geçmiş kadının çocuk arabasında torunu, yanında kızı ya da gelini ile tek başına yürüdüklerini gördüğümde “Bu iş bitmiş” dedim. Meydanda rastladığım deneyimli birkaç siyasetçi, sosyal bilimciden, “halk ayaklanmış, bu iş bitmiş” anlamında vurgulamaları sıkça işittim. Halkın, Tandoğan muhtırasını hafife alma gafletini gösterenlerin kimilerinin ağzından, “AKP istese, daha da büyük kalabalıkları toplar. Ama cepheleşmeyi kışkırtıcı olacağı için yapmaz, yapmıyor” anlamında çıkışlar da oldu. Aslında çok da doğru bir saptama. Tarikatlardan, aşiretlerden, hele de ABD’den Türkiye’yi yönetme sevdasındaki ılımlı İslamın, banker Soros’la işbirliği içindeki liderinden desteği ile meydanlara gerçekten bindirilmiş çok daha kalabalık kıtalar çıkarılabilir. Ama yapmazlar, yapamazlar. Çünkü şeriatın, radikal İslamın ülkemiz için gerçekten ne kadar büyük tehdit oluşturduğunun dışavurumu, aynası olur. Meydanlarda takıyye için, siyasi nimetlerden pay verilerek vitrinde kullanılan AKP’li kravatlılar, çağdaş giyimliler azınlıkta kalırlar. Sadece gözleri açıkta kalmış radikal İslami kadın örgütlenmelerinden gelen kara çarşaflılar, türbanlılardan daha büyük kalabalıkları oluştururlar. Çünkü yoksulluğun patlattığı varoşlarda onlar çoğunluktalar. AKP’nin ipek markalı türbanlıları kadrolaşmada başrol oynasalar da, ekonominin kitleleri yoksullaştırma, yoksunlaştırmasına bağlı olarak çoğalmakta onların yanında büyük azınlıktalar. Halkın çifte muhtırası, hele de medyadan hesap sorması karşısında hızla çark etmeye çalışan, acele yeni reçeteler peşindeki sermaye, medya sözcülerinin sığındıkları yeni söylemlere gülmek mi ağlamak mı gerek kestiremiyorum; tabii ki akılcı, ülkemiz insanı için en geçerli tek çözüm yolu, sivil çözümde aranacak. Tabii ki AKP’nin, şimdiye kadar demokratik olduğunu savladıkları, şimdi çark ederek ne kadar antidemokratik olduğunu anlatmaya çalıştıkları Cumhurbaşkanlığı dayatmasından dönüş istemleri, çağrıları çok doğru. Tabii ki sivil çözüm reçetesi, halkın oyuna başvurma, önce seçim sonra Cumhurbaşkanlığı en akılcı çıkış yolu. Ama AKP’nin bu kadar inadın üstüne çark edememesi karşısında, Erdoğan hükümetine yardım etmek üzere, dudak büktükleri, anayasa, hukuka aykırı olduğunu savladıkları 367’ye, yani Anayasa Mahkemesi kararının AKP’nin oylamasını bozmasına, otomatik seçim yolunu açmasına sığınmaları acıklı bir ironi gibi... soner@cumhuriyet.com.tr Kilci: Bankanın halka arzı konusunda her şey planlandığı gibi işliyor. Bu konuda birtakım gelişmelere ilişkin değerlendirmeyi gerektirecek bir durum söz konusu değil. ka arzına ilişkin basın toplantısı düzenledi. ? ? Kilci’nin açıklamasına karşın ÖİB ‘B planı’ hazırladı. Talebin düşük gelmesi halinde, iptal ya da erteleme gündeme gelebilecek. sorularını yanıtlayan Kilci, Genelkurmay’ın kritik açıklamasının ve Cumhurbaşkanlığı tartışmaları ile birlikte ortaya çıkan siyasi gelişmelerin Halkbank’ın halka arz sürecine etkisi konusunda, “Halkbank’ın halka arzında işlemler önceden planlandığı gibi devam ediyor. Bu konuda, birtakım gelişmelere ilişkin değerlendirmeyi gerektirecek bir durum söz Halkbank’ta ‘B planı’ Kilci, yurtdışı kurumsal yatırımcıların taleplerinin toplanmasına halen devam edildiğini, 10 veya 11 Mayıs tarihlerinde banka hisselerinin İMKB’de işlem görmeye başlamasını hedeflediklerini söyledi. Koç da 23 yılda piyasaların ço ğunlukla uluslararası piyasalardaki gelişmeler nedeniyle dalgalandığını belirterek “Elbette ki içerdeki siyasi gelişmelerden de etkilenecektir, ancak uluslararası piyasalar şu an tarihi zirvelerinde. Tarihi zirvelerde olduğu için buralarda bir kâr realizasyonu olması gayet normaldir” diye konuştu. Toplantıdan sonra gazetecilerin konusu değil” diye konuştu. Kilci, “talebin düşük olması durumunda nasıl bir tutum izleyecekleri” yönündeki soruya ise “O zaman karar verilir” yanıtını verdi. Kilci’nin kamuoyu önündeki bu açıklamalarına karşılık, ÖİB’nin, olumsuz senaryoyu da öncelikli olarak hesaba kattığı öğrenildi. ÖİB, 24 Mayıs’ta gelecek taleplerini değerlendirecek. Talep yetersiz bulunursa, erteleme ya da iptal gündeme gelecek. ÖİB yetkililerinin, bu durumu da önemli bir olasılık olarak değerlendirdiği ifade edildi. Geçen yıl 25 ülkede 324 proje alıp yıllık iş hacmini 17.2 milyar dolara çıkardılar Türk inşaatçılar dünya üçüncüsü Dış açıkta mini fren Ekonomi Servisi Bu yılın mart ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracat yüzde 20 artarak 8 milyar 890 milyon dolar, ithalat yüzde 11.8 artışla 12 milyar 967 milyon dolar oldu. TÜİK’in açıkladığı ocakmart dönemi dış ticaret verilerine göre, dış ticaret açığı ise mart ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2.8 azalarak 4 milyar 76 milyon dolar olarak hesaplandı. Türkiye’nin ihracatı, bu yılın ilk üç ayında ise yüzde 24 artarak 23.1 milyar dolara, ithalatı ise yüzde 17.6 artarak 34.7 milyar dolara çıktı. Geçen yılın aynı döneminde 10.9 milyar dolar olan dış ticaret açığı, yüzde 6.4 artarak 11.6 milyar dolara yükseldi. Çelebi, DHMİ’ye dava açtı Ekonomi Servisi Antalya Havalimanı ihalesinden elenen Çelebi Hava Servisi, Ankara İdari Mahkemesi’ne başvurarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne (DHMİ) karşı ihalenin iptali için dava açtı. Açıklamada, “Komisyonu’a sunulan banka teminat mektubu metninde, vergi ve SSK prim borç bildirim yazılarında şartname hükümlerine göre uygunsuzluk olduğu iddiası ile ihaleden elenmemiz nedeniyle hakkımızı hukuki platformda aramaya başladık” denildi. ? Dünyanın en büyük 225 uluslararası müteahhitlik şirketi arasında, şirket sayısı 20’ye varan Türk inşaat sektörü, dünyada ABD ve Çin’den sonra 3. sıraya yükseldi. KONYA (AA) Geçen nin 1970 sonrasında 63 yıl 25 ülkede 324 proje ülkede 3 bin 600 projeyalan Türk inşaatçılarının le gerçekleştirdikleri iç yurtdışından alınan yıl hacmi, 2006’da toplam lık iş hacmi 12.7 milyar 85 milyar dolara ulaştı. Öte yandan, dünyadolara ulaştı. Sektör, bu rakamı 2007’de 15 mil nın en büyük 225 ulusyar dolara çıkarmayı he lararası müteahhitlik firması arasında firma sadefliyor. Konya Ticaret Odası yısı 20’ye ulaşan Türk tarafından hazırlanan inşaat sektörü, bu haliy“2006 Yılı İnşaat Sek le ABD ve Çin’den sontörü’’ adlı sektöre yöne ra üçüncü sıraya yüksellik raporuna göre, 400 di. Türk inşaatçılarının alt sektörü etkileyen iş yaptığı bölgelerin baTürkiye’nin en geniş şında Rusya, Kuzey Afsektörlerinden birisi rika, Ortadoğu ve Orta olan Türk inşaat sektörü, Asya ön plana çıkıyor. ülke dışında büyük pro Türk müteahhitlerinin jeler alarak 4 kıtada ken işlerinin yüzde 60’ı Rusdini kanıtlamayı başar ya, Katar, Kazakistan ve dı. Türk müteahhitleri Libya’da yapıldı. Türk şirketleri dünyanın her tarafında büyük projelere imza atıyor. TEİ, General Elektrik ile 2011 yılına kadar fiyat anlaşması yaptı ALFA’YA BORÇ Boeing ve Airbus’ı uçuracak CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Ülkelerin kalkınmalarında havacılık sektörü önemli rol oynuyor. Havacılık sektörü, diğer sanayi dallarının da gelişmesine katkıda bulunuyor. Havacılık sektöründe dünyada saygın bir yer edinen TEİ’nin temel hedefi 2020 yılında ana üretici olmak. ? Ticari tipi uçak motorlarının en yenilerinden biri GEnx’i üç farklı model olarak tasarladı. Üretilen motorlar Boeing’in 7478 ve 7878 uçakları ve Airbus’ın A350 uçağında kullanılacak. TEİ, General Elektrik ile 20072011 yıllarını kapsayan uzun dönem fiyat anlaşması imzaladı. TEİ, ticari tip uçak motorlarının en yenilerinden biri olan GEnx programına ait parçaların üretimi ile uzun dönem fiyat anlaşmasına varırken ayrıca GEnx motorunu üç farklı model olarak tasarladı. Modellerden ilki Boeing firmasının 7878 uçağına, ikincisi ise yine Boeing firmasının 7478 uçağına güç verecek. GEnx’in üçüncü modeli ise Ekonomi muhabirleri yeni oluşuma gidiyor Ekonomi Servisi Merkezi Ankara’da bulunan Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İstanbul Şubesi’nin dün yapılan genel kurulunda şubenin feshi yolunda karar alındı. İstanbul Sanayi Odası Meclis Salonu’nda gerçekleşen genel kurulda gündemdeki maddelerin oylanmasından sonra, bazı dernek üyelerinin “EMD İstanbul Şubesi’nin feshi ve fesih işlemlerinin mevcut yönetim kurulu tarafından tamamlanması” talebiyle verdikleri önerge oylandı. Oylamada 3 ret oyuna karşılık büyük çoğunluk fesih kararı yönünde oy kullandı. Ekonomi muhabirlerinin önümüzdeki günlerde genel merkezi İstanbul olan yeni bir dernek çatısında toplanacağı belirtiliyor. GEnx teknolojili motorlar yolcu uçaklarında kullanılıyor. 2010 yılı sonrasında hizmete girmesi beklenen Airbus firmasının A350 uçağında kullanılacak. TEİ Genel Müdürü Akın Duman, TEİ’nin dünyada dönen parçalarda “mükemmeliyet merkezi” olarak görüldüğüne dikkat çekerek “TEİ, bugün çoğunda tek kaynak olduğu 500’ün üzerinde parça üretmektedir. Aynı zamanda TEİ ülkemizdeki önemli bakım, oranım ve revizyon merkezlerinden birisidir” dedi. Duman, hedefleri şu şekilde anlattı: “TEİ, 2015’e gelindiğinde, başta Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her türlü sistem geliştirme ve modernizasyon ihtiyaçlarını karşılayan bir kaynak olacaktır. TEİ, uluslararası alanda ise uçak motoru modül tasarımcısı ve üretim merkezi duruma getirilecektir. Uçak Motoru Modül Tasarım Merkezi, 2020 yıllından itibaren de ana üretici olmak hedefimizdir.” pamukm?superonline.com Çukurova erken ödeyecek Ekonomi Servisi Çukurova Holding, Turkcell’de ortaklık için İngiliz Virjin adalarında Rus Alfa ile kurdukları Çukurova Telecom Holding’deki Çukurova hisselerinde Alfa’nın alacaklarına mahsuben herhangi bir işlem yapamayacağını, çünkü Virjin adalarındaki mahkemenin bu konuda Çukurova’nın lehine 25 Mayıs’a kadar bir tedbir kararı verdiğini duyurdu. Çukurova, Alfa’ya kalan 1.35 milyar dolar borcunun tamamını vadesinden önce ödemeyi planlıyor. Açıklamada, “Çukurova Telecom Holding’deki hisselere Alfa Grubu tarafından el konulması veya Turkcell Holding’in ve dolayısıyla Turkcell’in kontrolünün Alfa Grubu’na geçmesi söz konusu değildir” denildi. M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U Milyonlar olduk yine sel gibi aktık ve Çağlayan’ı bayram yerine çevirdik.. haykırdık, türküler söyledik. Yetti mi? Yetmedi, yetmemeli. Artık bu çağlayan, seçim sandığına demokrasi tokadı olarak gelmeli. Geçen seçimlerde on milyon civarında insan sandığa gitmedi. Bu durumda oy kullananların yüzde yirmi beşini alan parti Meclis’te üçte iki sandalyeye sahip olarak iktidar oldu. Buna demokrasinin cilvesi dedik. Ama suçu kendimizde aramadık. Şeçimde çalışmadık. Küçük olsun ama benim olsun diyerek birlik olmadık ve bu nedenle iktidar olan partinin aradan sıyrılmasına olanak ve şans verdik. Siyaset yapanlar ülkenin sorunlarının çözüm seçeneklerini halkın önüne koyamadılar. Halkın duygularına daha iyi hitap eden bu partiyle yarışamadık. Ama halk olarak hatamızı anladık, tehlikeyi gördük ve meydanlara koştuk. Sıra, siyaseti çözüm sanatı olarak kabullenip halkın karşısına çıkacaklarda.. Halkın önüne somut projelerle gelmek zorunda olanlarda.. Bize aşağıdaki soruların cevabını hazırlayarak gelmekle görevli olanlarda.. Artık içi boş nutuklar istemiyoruz. Halk Uyandı, Sıra Siyasetçilerde Küreselleşmenin gerçek yüzünü bize gösterecek misiniz? IMF’siz bir ekonomiyi yürütmeye inancınız olacak mı? İktisadi kalkınma planınız nedir? İşsizliği nasıl önleyeceksiniz? Açlığı erzak dağıtmadan nasıl ortadan kaldırmayı düşünüyorsunuz? Bir projeniz var mı? Yoksa meydanı yine erzak dağıtanlara, tevekkül ve kanaatkârlık tavsiye edenlere mi bırakacaksınız? Petrol Kanunu’nu ne yapacaksınız? Petrol aramalarını siz de mi yabancılara teslim edeceksiniz? Bor ve titanyum kaynaklarımızı ne yapacaksınız? Vergi kaçağını, kayıt dışı ekonomiyi nasıl önleyeceksiniz? Haksız servet transferlerinin önüne nasıl geçeceksiniz? Nereden buldun diyebilecek misiniz? Özelleştirmelerin istihdam ve katma değer yaratıcı olmasını sağlayacak neler yapacaksınız? Yabancılara neleri satacaksınız? Yabancılar Borsa’ya gelecekler mi? Yatırım yapacaklar mı? Yoksa bize kafa tutacaklar, siz de susacak mısınız? Kaynakların israfına nasıl bir önlem bulacaksınız? Siz de ihalelerde yandaşlara kıyak çekecek misiniz? Sizin sayenizde yeni zenginler türeyecek mi? Rüşveti önleyebilecek misiniz? Onurlu bir dış politika izleyebilecek misiniz? ABD ve AB’den vazgeçin, ilişkileri dondurun demiyoruz. Karşılıklı menfaat dengesine oturacak bir ilişki, ama boyun eğmeyen, her şeye evet demeyen bir anlayış içinde olabilecek misiniz? Kemalizmi daha ileriye götürebilecek misiniz? Mesela, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaracak mısınız? Kadın politikacı sayısını arttırmış olarak mı karşımıza geleceksiniz? Kemalizmin bir uygarlaşma, onurlu olma, tam bağımsızlığı gerçekleştirme olduğunu, bu düşüncelerin hiçbir zaman eskimeyeceğini insanlarımıza nasıl göstereceksiniz? Liderlik egolarınıza teslim olmadan ülke geleceğini kişisel tercihlere kurban etmemeyi başarabilecek misiniz? Seçim ba rajını ilk seçim sonrası düşürebilecek misiniz? Din kurumunu Batı’da olduğu gibi kişisel alana taşıyacak ne gibi projeniz var? Din eksenli tartışmalardan nasıl kurtulacağız? Biz, dinimizi kendimizde yaşayacak bir duruma nasıl gelebileceğiz. Kültür ve sanatı çağdaş düzeye getirmek için projeniz ne olacak? Biliyorsunuz, laiklik kültür ve sanatla korunabilir. Medyada tekelleşmeyi önleyici neler yapacaksınız? Yoksa siz de aynı şeyi yapacak, size yağ çekenlere gevşeyecek misiniz? Seçime, akşam yemeklerindeki sohbetlerle mi, yoksa sabahın şafağından başlayarak kapı kapı dolaşarak beklenti içinde olan halka koşarak mı hazırlanacaksınız? Bunları yapmazsanız, halkın karşısına onun heyecanını paylaşacak projelerle ve samimiyetle çıkmazsanız, çağlayanlar önce dere, sonra toprak olur ve der ki, “Bana düşeni yapıyorum, anlamıyorlar. Mesaj veriyorum, idrak etmiyorlar. O zaman ne yapayım, kime oy vereyim? Vereceğim parti yok ki...” deyip rest çekecek, sandığa yine gelmeyecek ve aynı oyuncular, aynı yerden, aynı golü size, bize atacaklar. İşte o zaman meydanlara da çıkamaz olacağız... CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle