Katalog

21 NİSAN 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 15 Stockholm B B B B B B B B B 18 19 23 22 25 25 25 24 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B B B B B B 14 20 16 15 18 20 18 14 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B B 23 21 17 20 16 16 10 8 7 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; tüm yurtta hissedilir derecede artacak, Rüzgâr batı ve güneybatı yönlerden hafif, arasıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B K B B B B B B B 8 4 9 20 17 17 21 16 21 Yağmurlu Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B B B B B Y Y B 14 18 24 16 21 22 18 19 23 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K Y B Y Y B B B A 7 26 18 28 11 29 18 31 24 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Artık kulağında telefon, elinde kalem medyamın önde gidenleri, eşi türbanlı olmadığı için Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e, “şaşırtıcı karar” dedi ya RTE; bir hanımı, çocuklardan sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’yu Çankaya’ya çıkaran yorumhaber karışımı yazılar döktürmeye başladılar. Türbansız eşli birini Çankaya’ya göndermekse amaç; bizden önermek bekâr bir milletvekilini cumhurbaşkanı seçmek zamana zemine uygun düşer. Bırakalım RTE’yi bir yana düşünsün dursun, son gelişmelere göz atalım: İstanbul’da oturup Ankara’nın nabzını tutan kalemler ağız birliği ederek Çankaya’ya çıkmayacağını yazdıklarına göre; Cumhurbaşkanlığı’ndan vazgeçmiş! Satır aralarında kaybolup giden nihayet gerçekçi yorumlar; AKP’de ve tabii RTE’deki “hava değişimini” Cumhurbaşkanı Sezer’le Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın son konuşmalarına bağlıyor. Burunlarından kıl aldırmayan kimi kodaman yazarlar ise nihayet bir itirafta da bulunuyorlar; Köşk ile TSK gibi iki önemli etkene bir üçüncüyü, 14 Nisan Tandoğan mitingini ekliyorlar. RTE, ayağına gelen Çankaya fırsatından yavaş yavaş uzaklaştığını ya gördü ya da hissetmiş olmalı ki; MKYK’de “Makam derdim yok, önemli olan ülkeye hizmet” gibi özveri kokan cümleler söylüyor. Alıştırma talimlerini Almanya’da güçlendirdi. Orada yaşayan Türklerle konuşurken “Musalla taşında başbakan ve cumhurbaşkanı değil, er kişi niyetine diyecekler” demedi mi? ??? Şayet RTE Çankaya’dan vazgeçme kararına varırsa, yerine son gün uzlaşma zemini aramadan AKP’den falancayı uygun gördüğünü açıklayabilir. Çankaya’yı elden ve gözden çıkarmayı asla düşünmeyen, Cumhurbaşkanlığı’nı iktidarın noteri gibi gören bir anlayış egemen RTE’ye. Bu nedenle 2007 seçimlerinde de tek başına iktidara geleceğini varsaydığına göre Çankaya’da iktidarın hemen her konudaki icraatına şapka çıkaracak, dinden diyanetten anlayan Devlet Bakanı Mehmet Aydın gibi veya bakanlığı süresince ne derse yerine getiren Beşir Atalay gibi birini ya da her konuda anlaştığı örneğin Gül’ü Çankaya’ya çıkarmak isteyebilir. Daha şimdiden ulusa hizmet gerekçesini kullanarak Çankaya’dan vazgeçme nedenlerini ya hazırlıyor ya da konuşmalarını yazan danışmanı Ömer Çelik’e hazırlatıyor olabilir. Kuşku yok; ulusa seslenirken “Ben aday olacağımı hiçbir zaman söylemedim. AKP içinden biri cumhurbaşkanı olabilir, dedim. Adaylığımı medya ilan etti, genelde bu yaklaşım kabul gördü. Oysa bennnn ülkemeee hizmetttt için varımmm dedim, yahu. Ama dinletemedim!” içeriğinde kıvırgan açıklamalar yapabilir. Tabii RTE’siz bir seçimi göze alamayan AKP zadegânı, hatta milletvekilleri ve de örgütten alkışlarla karşılanır bu türden hamaset ve özveri kokan açıklamalar… ??? Ya da Çankaya sevdasını geleceğe taşıyan bir formülle yine şaşırtıcı bir yöntem izleyebilir. Bir süre önce Güncel’de yazdık. Ecevit’in icat ettiği, ama TBMM’de itibar görmeyen, üstelik Süleyman Demirel’i hüsrana uğratan 5+5 formülüne sarılabilir. Örneğin Köşk’e (istifa et deyince istifa edecek) geçici bir konuk gönderir. Kasım 2007’de garantisi varmış gibi tek başına iktidar olunca bu kez başkanlık sistemini de içerecek anayasa değişikliğiyle ve de daha geniş yetkilerle donanmış bir cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkmayı planlıyor da olabilir. RTE yukarı giderse önümüzdeki seçimi partinin yitireceğini öne sürmek, başbakanlığa, doğal olarak genel başkanlığa getirilecek olan Abdullah Gül’ün liderliğini küçümsemek, güvenmemek anlamına gelmiyor mu? Vallahi billahi çok, ama çoook ayıp ediyor AKP kodamanları. Gül’ü daha yolun başında harcamak AKP’nin ağır toplarına yakışmıyor. RTE Çankaya’dan vazgeçerse Pınarhisar Cezaevi’nde iken söylediği, “Bir imam hatipli başbakan ve cumhurbaşkanı” olacak sözü ne olacak? Son gün piyasaya sürülen “ulusa hizmet uğruna Çankaya’dan vazgeçeceğini” öne süren gerekçe mi?.. …Yoksa, devletin ağır toplarının açıklamalarından sonra Çankaya’da görmek istemediğini 14 Nisan’da ilan eden halkın gür sesi mi RTE’yi Cumhurbaşkanlığı’ndan vazgeçirdi yargısı inandırıcı olacak? Hiç kuşku yok bugün halkımızın sergilediği ikinci yargı, genel seçimde de seçmene ve halkımıza egemen olacak. Belki erken ama; eğer ister Çankaya’dan vazgeçsin veya Çankaya’ya çıksın; kuşku yok bu kararı seçimleri de AKP aleyhine etkileyecek! ‘Böyle kalayım daha iyi’ Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin mesajlar vermeye devam eden Erdoğan, balıkçı esnafını ziyareti sırasında “Başbakan” diye tempo tutulması üzerine “aynen” dedi ANKARAİSTANBUL Ankara’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle 58 ülke ve yurtiçinden gelen çocuklarla ve İstanbul’da balıkçı esnafıyla görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’na ilişkin ilginç mesajlar verdi. Başbakan Erdoğan, Kumkapı’da bir balıkçı esnafının yukarıyı işaret ederek “Oraya çıkmayın, böyle iyi” demesi üzerine, “Siz ne diyorsanız o” karşılığını verdi. Erdoğan, balıkçıların “Başbakan” diyerek tempo tutması üzerine “Aynen” karşılığını verdi. “Yok, böyle kalayım daha iyi” dedi. Başbakan Erdoğan diğer tarafta kendisini görüntüleyen gazetecilere “Bakın, onlar da sizin sorduklarınızı soruyor” dedi. Gazetecilerin “Sizin yanıtınız önemli” demesi üzerine Erdoğan, çocukların kendisine başbakan olarak kalmasını önerdiğini ifade etti. Ersönmez Yarbay’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını açıkladığının anımsatılması üzerine “Hayırlı olsun” diyen Erdoğan, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile ilgili senaryolara da yine “Hayırlı olsun” yanıtını verdi. Ankara’dan İstanbul’a geçen Başbakan Erdoğan, Zeytinburnu sahilinde yurttaşlarla sohbet etti. Daha sonra Kumkapı’da balıkçı esnafını ziyaret eden Erdoğan bir esnafın eliyle yukarıyı işaret ederek “Oraya çıkmayın, böyle iyi” demesi üzerine, “Siz ne diyorsanız o” karşılığını verdi. Daha sonra, bir grup esnafın “Cumhurbaşkanı olun”, diğer bir grubun da “Başbakan olarak kalın” demesi üzerine Erdoğan, “Bakın gazeteciler de burada. Ne diyorsunuz” diye sordu. Bunun üzerine esnafın büyük çoğunluğu alkışlayarak “Başbakan” diye seslendi. Başbakan Erdoğan da buna karşılık gülerek ellerini iki yana açıp “Aynen” dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Yarbay’ın adaylığı hayırlı olsun’ Erdoğan, MKYK toplantısında Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “Öyle bir karar alacağız ki, herkes şaşıracak” dediğine ilişkin haberlerin anımsatılması üzerine, “Ben bunu zaten Almanya’ya giderken basın mensubu arkadaşlara söylemiştim. 25 Nisan saat 24.00’e kadar böyle bir karar şahsım tarafından açıklanabilir” dedi. Erdoğan, gazetecilerin, “Peki, herkes çok mu şaşıracak” sorusuna da, “Bana göre öyle de size nasıl olur bilmiyorum” yanıtını verdi. AKP Ankara Milletvekili Çocuklar başbakanlık önerdi Ankara’daki Karayolları Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda çocukları kabul eden Erdoğan, bir ilköğretim okulu öğrencisinin cumhurbaşkanı olup olmayacağı sorusuna “Siz ne düşünüyorsunuz?” yanıtını verdi. Öğrencinin “Siz bilirsiniz, fark etmez” demesi üzerine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Gül, sürpriz biçimde TBMM Başkanı Arınç’ı ziyaret etti Aday için yoğun trafik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı seçimine günler kala Ankara’da trafik yoğunlaştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da olduğu saatlerde, Ankara’da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, sürpriz biçimde TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı ziyaret etti. Arınç ziyaret öncesinde “Her şey çok normal, her şey çok belli, bu sözlerime dikkat edin” dedi. Kulislerde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylık konusunda Arınç’ın düşüncesini öğrenmek için Gül’ü gönderdiği yorumları yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimine kısa bir süre kala hareketlilik arttı. Arınç, TRT’nin düzenlediği 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılmak üzere 58 ülkeden Türkiye’ye gelen çocukları kabulünden sonra gazetecilerin, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine ilişkin sorularını yanıtladı. Arınç, Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağı yönündeki soruya, 25 Nisan saat 24.00’e kadar süre olduğunu belirterek “İnşallah vakti zamanı geldiğinde her şey açıklanacaktır. Her şey normal gidiyor” dedi. Arınç, “Seçim sırasında kürsüde siz mi oturacaksınız” sorusuna ise “Bunlar çapraz sorular” diyerek yanıt vermekten kaçındı. Sezer ve Erdoğan çocuklarla Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney ve beraberindeki TRT 29. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılan konuk ülke ve ev sahibi çocukların temsilcileri ile lider ve rehberlerinden oluşan heyeti dün Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Sezer, kabulde yaptığı konuşmada, Atatürk’ün çocuklara armağanı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukları konuk etmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Ankara’daki Karayolları Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda çocukları kabul etti. Çocuklara çeşitli hediyeler veren Erdoğan’a Rusya’dan gelen küçük bir kız da balalayka hediye etti. (Fotoğraflar:AA) ‘Sözlerime dikkat edin’ TBMM Başkanı, “Her şey çok normal, her şey çok belli, bu sözlerime dikkat edin” diye konuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşme konusunda henüz günü saati konuşulmuş bir randevu belirlenmediğini dile getiren Arınç, “Başbakan’la da bir araya gelerek bir çay içip görüşme yapacağız” dedi. Gül’ün kendisiyle görüşmeye geldiğini de gazetecilere haber veren Arınç, ziyaretin sürpriz olmadığını, Gül’ün kendisiyle bir “çay içmek istediğini” ifade etti. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başarılı bir şekilde geçtiğini savunan Arınç, adaylık meselesinin “ikinci planda” olduğunu ileri sürdü. Arınç, “Bizler şahıs olarak bugünkü konumlarımız itibarıyla bir yerlerdeyiz. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçiminin huzur, ülkeye güven ve istikrar getirecek, barış içerisinde daha büyük kalkınmalara yol açacak sonuç vermesini diliyoruz. Herkesin aday olması mümkün. Bunu da 25’inde son saate kadar hepimiz göreceğiz” dedi. Arınç’ın açıklamasından kısa bir süre sonra Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, TBMM’ye gelerek Arınç ile yaklaşık 45 dakika süren bir görüşme yaptı. Gül, görüşme sonrasında gazetecilerin soruları üzerine, “Biz her zaman görüşüyoruz, buna olağanüstü bir şey yüklemeyin” dedi. var. Ama başrollerde dört kişi dikkati çekiyor: Başbakan Erdoğan, AKP’nin Meclis Başkanı Arınç, Dışişleri Bakanı ve her yer adayı Gül, devletin bakanı Şener... Aralarındaki rol dağılımı geçmişteki deneyimlerinin de ışığında yapılmış... Buna bir anlamda sorumluluk gerektiren koalisyon da denebilir. Başbakan; öncelikli olarak ABD’yi ve ona bağlı kişilerle kurumları üzmemekten sorumlu. Attığı her adımda buna dikkat ediyor. Üzülmemesi gereken kişi Barzani ya da onun Türkiye’deki uzantıları bile olsa, itina ile yerine getiriyor. Buna bağlı bir ek sorumluluk da; ulusal unsurlara haddini bildirmek. Nerede bir çıkış varsa; anında çıkışıyor. 14 Nisan’da milyonu aşkın insan Ankara’ya gelmiş, bunu küçümsemek, yok saymak için elinden ne gelirse yapıyor. Köşk’e aday olma olasılığı gündeme gelince; ben herkesi temsil ederim, ona göre duruşum olur diyen kişi, toplumun önemli bir dilimini temsil eden bir mitinge el uzatacağına, dil uzatıyor. ??? Arınç’ın koalisyondaki sorumlulukları şunlar: Devletin temel değerlerinin neredeyse tümünü yeniden tarif etmek. Bunun için yakında özel sözlük oluşturursa şaşırmamak gerekir... Yeni cumhurbaşkanı tarifleri üretmek. Yaptığı tarifler arasında, halkın cumhurbaşkanı ve dindarlık var. Bunu nasıl ölçeceğini söylemedi ama, Turgut Özal’ı anma gününde söylediğine ve Özal’dan söz ederken ağladığına göre, buradan bir ipucu elde edebiliriz. Örneğin Özal; Azerbaycan’dan söz ederken, “Onlar Şii, bizden değil” demişti. Demek ki, dindar olmak için Müslüman olmak yetmiyor, Arınç katında makbul bir kolundan olmak gerekiyor! Arınç’ın koalisyondaki bir başka sorumluluğu da; muhalefet partilerinin getirdiği önerilerin AKP’ye uygun olup olmadığını irdelemek. Buna göre tavır koyup, karşı çıkana haddini bildirmek. Arınç son dönemdeki tavırlarıyla belki de şunu söylemek istiyor: “Çekirdek taban benim. Erdoğan aday değilse, ben çıkarım, ona göre...” Gül’ün rolü ise şu: AB’nin AKP’nin yanında durmasını sağlamak, AB’yi hiçbir şekilde üzmemek. Gül’ün de bunu başarıyla yaptığı söylenebilir. Örneğin; AB, kuruluşunun 50. yılına Tükiye’yi davet etmediği gibi, görünür 50 yıllık gelecekte de Türkiye’nin olmadığını ilan ediyor... Gül’den çıt yok... Kutlamaların coşkusu bittikten sonra, AB yarın Türkiye’yi içine alacakmış gibi hazırlandıklarını ilan ediyor. Bu kısmı önemli değil. Asıl olan AB’nin AKP’yi bir dönem daha iktidarda görmek istemesi! ??? Şener’in rolü, zaman zaman ölü gibi görünse de önemli: AKP içinde devlet ciddiyetini ve toplumsal sağduyuyu temsil etmek. Şener bu rolü öylesine benimsemiş ki; sanırız akşam yatağa uzanırken bile, mevzuata göre nasıldı, sorusunu sorup, iki ciltlik bir değerlendirmeden sonra uyuyordur! IMF Türkiye’ye dayatmadık şey bırakmamış. Hükümet tümüne evet demiş. AKP içinden bir “sağduyulu” ses: “IMF ile ilişkileri gözden geçirmeliyiz...” 14 Nisan mitingi herkesi hizaya getirmiş. AKP bunu yok saymak için elinden geleni yapıyor. Devletin bakanından “sağduyulu” ses: “Mitingi görmemezlikten gelemeyiz...” Ne koalisyon ama! İçinde yok yok... Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci başlayalı 6 gün olmuş, ortada aday yok, ama imzalar var. AKP’liler isimsiz boş kâğıda imza atmış, olmayan adayı desteklediklerini ilan ediyorlar! 4’lü koalisyon da ortaoyununu iyi bellemiş, bol nakaratlı oynuyor. Kim kazanır, kim haklı? Anadolu ağzıyla yanıt verelim: Hak vermek zor bir tekine Al birini vur ötekine! ankcum?cumhuriyet.com.tr SEZER DE KATILDI Afişler toplatıldı Gökçek, 23 Nisan’da Çankaya Belediyesi’nin düzenleyeceği konserin afişlerini hiçbir gerekçe göstermeden kaldırttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediyesi’nin, Çankaya Gösteri Merkezi’nde 23 Nisan’da düzenleyeceği “Grup 84” konserinin afişleri, Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerekçe gösterilmeksizin toplatıldı. Çankaya Belediye Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, “Gökçek’in kamu görevi yürüten Çankaya Belediyesi’nin bu bayramla ilgili pankartlarını büyük bir fütursuzlukla ve bir iş yaptığını zannederek toplatmaya kalkışması, ona ‘Sen haddini bilmelisin’ deme hakkını herkese vermektedir” dedi. Çankaya Belediyesi’nce, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde Çankaya Gösteri Merkezi’nde düzenlenecek “Grup 84” konserine ilişkin afişlerin, Anakent Belediyesi tarafından “hiçbir gerekçe gösterilmeksizin” kaldırıldığı bildirildi. Çankaya Belediyesi Basın Yayın Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, belediye, bayramı coşkuyla kutlama çağrısı yapan ve konser duyurusunun yer aldığı afişleri ilçe sınırları içindeki 200’ü aşkın noktaya astı. Ancak afişlerin, önceki gün ve dün, Büyükşehir Belediyesi tarafından toplatıldığı öğrenildi. Anakent’e tepki gösten Çankaya Belediye Başkanı Eryılmaz ise dün yazılı bir açıklama yaparak “Ulusun egemenliği ile çocukların sevincini birleştiren dünyanın benzersiz ilk ve tek çocuk bayramının ülkemizin ufuklarında yarattığı sevincin üstüne hiç kimsenin gölge düşürmeye hakkı yoktur” dedi. Mustafa Özbilgin konserle anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay’a 17 Mayıs 2006 tarihinde yapılan saldırıda yaşamını yitiren Mustafa Yücel Özbilgin anısına önceki gece konser düzenlendi. Özbilgin’in eşi Ayşe Sema Özbilgin, Türk milleti adına kutsal yargı görevini yerine getirmekteyken yapılan “korkunç, esef verici’’ olayda, kurşunların ‘’laik ve demokratik Cumhuriyetin en önde gelen koruyucularından yargıya sıkıldığını’’ vurguladı. Konseri Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile eşi Semra Sezer de izledi. Sezer çiftini, Bilkent Üniversitesi Konser Salonu’ndaki etkinliğe gelişinde Özbilgin’in oğulları Serkan ve Gökhan ile eşi Ayşe Sema Özbilgin kapıda karşıladı. Sezer ile eşi Semra Sezer’e Adalet Mensupları Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve Danıştay Savcısı Eren Sonbay, üzerinde Atatürk ve Türk bayrağı bulunan rozet taktı. Ünlü piyano sanatçıları GüherSüher Pekinel kardeşlerin verdiği konsere, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Anayasa Mahkemesi’nin bazı üyeleri, yüksek yargı organlarının mensupları ile çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Sezer ile eşi Semra Sezer salona girerken davetliler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Konser öncesinde, Özbilgin’in meslek hayatından fotoğrafların yer aldığı ‘’Demokrasi ve Hukuk Şehidimiz Özbilgin’’ adlı sinevizyon gösterisi sunuldu. Gösteri sırasında bazı izleyiciler gözyaşlarını tutamadı. İBB’den ‘Gülen’ çocuk şenliği İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi, tüm yurtta kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, düzenleyeceği şenliğe “Gülen Çocuk Şenliği’’ adını verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 27 ülkeden 750 çocuğun bir araya gelmesiyle Feshane’de ‘’Gülen Çocuk Şenliği’’ düzenleyecek. Kültür Bakanlığı ve SHÇEK gibi kamu kurumlarının yanı sıra bazı sivil toplum örgütlerinin de desteklediği şenliğe “Gülen’’ adının verilmesi ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’in adına gönderme olarak yorumlandı. Feshane’de düzenlenecek programa katılacak ülkeler arasında Almanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Filistin, Güney Afrika, Hırvatistan, İran, Kosova, Macaristan, Nijerya, Rusya, Uganda, Romanya, Pakistan, Makedonya, İsrail, Hollanda, Gürcistan, Bulgaristan, Bangladeş ve ABD’de bulunuyor. ‘Kavgalarla zihinlere kazınıyor’ Gökçek’in basit kavgalarla zihinlere kazınan bir belediye başkanı olduğunu kaydeden Eryılmaz, “Gökçek, ‘Gölge etme başka ihsan istemem’ denilen yerde koyu bir soğuğun beslediği gölgesini her insancıl ve olumlu işin üstüne düşürmeyi bir vazife saymamalıdır” dedi. Eryılmaz, Gökçek’in ulusun birliğinin simgelerine karşı “pabuç kadar uzayan dilini” artık geri çekmesi gerektiğini belirterek “Buradan sesleniyorum; Türkiye ve başkenti gerecek tutum ve davranışlardan kaçınsın, çocukların o tertemiz ellerinin uzandığı bayramına ve o bayramların temiz pankartlarına gecelerin kara rengi içinde ellerini uzatmasın” dedi. ‘Erdoğan gönderdi’ yorumları Kulislerde Gül’ün Arınç’ın nabzını yoklaması için Erdoğan tarafından gönderildiği dile getiriliyor. İki olasılıktan söz edilirken “Erdoğan, kendisi dışında birisini aday gösterecek. Buna Arınç’ın itiraz edeceğini ya da buna karşı aday olacağını biliyor. Bu nedenle önceden Gül’ü göndererek düşüncesini öğrenmek istedi” yorumu yapıldı. Diğer olasılık olarak da “Erdoğan, kendisi aday olsa bile Arınç’ın aday olmayacağından emin değil. O yüzden Arınç’ın düşüncesini alarak ona göre hareket etmek istiyor” görüşü dile getirildi. CUMHURİYET 15 K