18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2007 PERŞEMBE 4 cağını düşünmüştüm. 2007 yılında TürkiUnutmayalım, siyasal ye, bir sürü yaşamsal sorunların çözülmesi, sorunla karşı karşıya, her şeyden önce tanıama bunların içinde ALİ SİRMEN nın doğru konmasına hepsinden büyük olabağlıdır. Doğru bir tanı nı, politik çevrelerin için ise, her belirtinin her içinde yüzdükleri şaşolayın doğru olarak tarkınlık ortamı ve polititışılması, herkesin, bütün düşüncelerini, karşıka üretme yeteneksizlikleri. Kürt sorununu en iyi bilenlerden, bölgeyi en sındakilerin hassasiyetlerine de özen göstereyakından tanıyanlardan biri olan Mehmet Ağar’ın rek özgürce söyleyebilmesi gerekmektedir. Kürt sorunu, her şeyin açıkça söylenmesi ve Müteahhitler Birliği’nin düzenlediği toplantıda yaptığı konuşma, bu konuda çarpıcı bir örnek tartışılması ile çözülebilir. Bunun için, bu gidişin önündeki engellerin de kaldırılması zorunludur. oluşturuyor. ??? Geçen yılın ekim ayında çıktığı Güneydoğu Bugün bu yapılmamakta, yapılamamaktadır. gezisinde “Dağda silahla gezeceğine, insin düz ovada siyaset yapsın” diyerek tartışma yarat Sonuçta da, düz ovada siyaset yapması istenenmış, kimi çevrelerin tepkisini çekmişti Sayın Ağar. ler ve de onların adına yaptığını ileri sürenler, kışAğar Ankara’daki toplantıda ise, kendisi için kırtmalar, lafı eveleyip gevelemeler, teröre say“Diyarbakır’ı vermek istiyor” demiş olan Deniz gı sunmalar, yurttaşın çoğunun hassasiyetini hiBaykal’a cevaben, “Ben Diyarbakır’ı vermeye de çe saymalarla, sorumsuz bir tavır sergilemektedirler. ğil, Musul’u almaya çalışıyorum” demiş. Yasakların, kıvırmaların saptırmaların ardına Doğrusu açıklamayı okuyunca, bir anlam vermekte zorlandım. Gerçekten “ne demek oluyor saklananları, demokratik tartışmanın ışığında, gerçekten neyi temsil edip, neyi etmediklerinin şimdi bu?”. Herhalde, Mehmet Ağar, Türkiye’nin Musul ortaya çıkacağı bir biçimde gerçeğin siyaset üzerinde 80 yıl önce sona ermiş olan iddiasını minderine çekmek gerekmektedir. Ama bunun için, sorunu bütünüyle kapsayan, yeniden gündeme getirmek istemiyor. Zaten Lozan zabıtlarına bakıldığı zaman da ra her şeyi, ama her şeyi tartışmaya hazır olan, hatlıkla görülür ki, bugünkü koşullarda, Türkiye’nin kendi içinde bütünlüğü olan bir politikaya sahip böyle bir talebini haklı gösterecek bir dayanak olmak gerekir. Biliyorum, AKP ile liderinin kişiliğinde somutda mevcut değildir. laşan, yükselen Türk İslam sentezi şovenizmi ??? Ağar, Türkiye’nin Musul’u topraklarına katmak ile yine bu partinin bölgedeki ittifaklarının çelişiçin, Türkiye’nin Irak’a silahlı müdahalede bulun kisi şu anda, konunun popülizmin batağına sapmasını kastedeceğini düşünmek de mümkün ol lanmadan tartışılmasını, bu alanda yeni ve tumadığına göre, bu sözlerin iç tüketime yönelik tarlı bir bütün olan politikalar oluşturulmasını bir politik çıkış olduğunu kabul etmek akla da güçleştiriyor. Ama bu yapılmadan da bir yere varmak mümha yakın geliyor. Bu tür çıkışların ise, ister iç, ister dış politika kün olmuyor. Bundan böyle siyasal partilerimize düşen, Kuda olsun, büyük sakıncalar yaratacağını da görzey Irak ve Kürt sorunu konusunda, sloganların mezden gelemeyiz. Türkiye’nin hem sınırlarının içinde hem de dı ötesinde, sorumlu siyasetçiye yakışan bir olşında bir Kürt sorunu olduğunu yadsımak artık gunlukla politika oluşturulmasının zeminini hamümkün değildir, onları görmezden gelmek, so zırlamaktır. Ufukta bunu yapacak kimseyi görüyor musurunları çözmekten çok, daha da karmaşık hale getirmekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. nuz? Türkiye’nin en büyük sorununun ne olduğuBu yüzdendir ki, Ağar’ın geçen ekim ayında, ilk ağızda herkesi şaşırtan, kimilerinin tepkisini nu şimdi daha iyi kavrıyor muyuz acaba? çeken çıkışına öfkeyle yanıt verilmesi yerine, eğer var ise, kapsamlı politikasını açıklaması için kendisine fırsat tanınmasının daha doğru ola asirmen?cumhuriyet.com.tr HABERLER DÜNYADA BUGÜN Ne Demek Oluyor Bu? Prof. Günday, yüz kızartıcı suç işleyenlerin memur olamayacağını vurguladı ‘Maksut Serim’in yaptığı işlemler geçerli olmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sahte resmi belge düzenlediği için iki yıl ağır hapis cezası alan ancak afla kurtulan ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından Başbakanlık örtülü ödeneğinin başına getirilen Başbakanlık Başmüşaviri Maksut Serim’in “devlet memuru” olarak görev yapamayacağı ortaya çıktı. İdare hukuku Profesörü Metin Günday, Serim’in işlediği suçun “yüz kızartıcı suç” kapsamına girdiğini ve affedilse bile devlet memuru olamayacağına işaret ederek, “Bu kişinin kamu gücünü kullanarak yapacağı işlemler geçerli olamaz” dedi. Başbakanlık Başmüşaviri olarak atanan Serim’in durumu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Günday, bazı suçların af yasası kapsamına girmediğine işaret ederek şöyle konuştu: “Kararname ile atansa, Devlet Memurları Yasası’na göre atanacaktı, orada problem çıkabilirdi, onun için bu yöntemi uyguladılar. Devlet Memurları Kanunu’nda memuriyete atanma koşullarını düzenleyen 48. maddede deniyor ki, ‘Affa uğramış olsalar Yani, yüz kızartıcı nitelikte suç işleyip de mahkum olduktan sonra, ileride affedilse bile devlet memuru olamaz. Detayını fazla bilmiyorum ama, muhtemelen bu nedenle kararnameyle atama yoluna gitmemişler. ? İdare hukuku profesörü Günday, sahte resmi belge düzenlemek suçundan iki yıl hapis cezası alan Serim’in, Başbakanlık örtülü ödeneğinin başına getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Hükümetin bu durumu bildiği için Serim’i danışman sıfatıyla işe aldığını belirten Günday, “Bu kişinin kamu erki kullanarak, kamu gücü kullanarak yapacağı işlemler de geçersizdir’’ dedi. bile, devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilaf, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan mahkum olanlar devlet memurluğuna katılamazlar’. Ne yapıyorlar? Başbakan danışmanı olarak atıyorlar ve sonra da örtülü ödenekte görevlendiriyorlar.” Devlet Memurları Yasası’nın 59. maddesinde düzenlenen istisnai memurluklara da değinen Prof. Dr. Günday, söz konusu maddede de bu kadrolar için özel koşullar öngörülmediğini, ancak 60. maddede, “İstisnai devlet memurluklarına 48. maddede yazılı genel şartları taşıyan kimselerden atanmalar yapılabilir” hükmünün geçtiğine işaret etti. Günday, şunları kaydetti: “Şu halde eğer bu kişi yüz kızartıcı bir suçtan mahkum edilmiş ise, bu mahkumiyeti affedilmiş olsa bile ne olağan bir kadroya yani devlet memurluğuna tayin edilebilir, hatta devlet memururiyetinde ise oradan da çıkartılır, istisnai memurluklara dahi atanması mümkün değildir. Böyle bir atama hukuka açıkça aykırıdır, hatta yok hükmündedir. Böyle bir atama hukuken yok sayılır. Dolayısıyla bu kişinin kamu erki kullanarak, kamu gücü kullanarak yapacağı işlemler de geçersizdir. Çünkü memur değil bu kişi.” Baykal’a tepki Topbaş: İstanbul’da CHP’yi bitiririz ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) AKP, “evrakta sahtecilik” suçundan mahkum olan, ancak aftan yararlanan Maksut Serim’in Başbakanlık’ta örtülü ödeneğin başına getirilmesini eleştiren CHP lideri Deniz Baykal’ı hedef aldı. AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, Baykal’ın “çamur siyaset” anlayışı içinde olduğunu savunarak “Baykal’ın söylemleri gazete kupürlerine ve dedikodulara dayanıyor. Proje üretmediği için gerginlikten nemalanan Baykal’dan ancak bu beklenir” dedi. Baykal’ın seçim stratejisini iftira üzerine kurduğunu iddia eden Çelik, “Varsa belge açıkla. İspat etmeyen namerttir, müfteridir” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da Baykal’ın “Ankara’da siyaset üretemediğini’’ ileri sürerek “Ankara’da bitti. Şimdi yerel yönetimlerde ve özellikle İstanbul’da iddialar ortaya atmakta. Baykal’ı bir televizyonda karşılıklı oturuma davet ediyorum’’ dedi. CHP’nin barajın altına düşebileceği iddiasında da bulanan Topbaş, “İstanbul sizi batırdı, yine batarsınız. İstanbul’da sizi bitiririz’’ diye konuştu. C H P : H Ü K Ü M E T D E N E T İ M D E N K A Ç I YO R Kamu ihalelerine AKP perdesi ? Kamu İhale Kurumu Yasası değişikliği alt komisyondan geçti. Alt komisyon raporuna muhalefet şerhi koyan CHP’li üyeler, tasarıyla Kamu İhale Kurumu’nun politize edildiğini ve ihalelerin inceleme ve soruşturmalardan kaçırıldığını savundular. AYŞE SAYIN CHP’den önerge ANKARA TBMM Bayındırlık Alt Komisyonu, Kamu İhale Kurulu (KİK) üyeliklerine AKP’lilerin atanması ve atamaların yeni seçilecek cumhurbaşkanı tarafından yapılması yolunu açan yasa değişikliği önerisi görüşmelerini tamamladı. Komisyonun CHP’li üyeleri, “Ali Dibo ihalelerinin incelenmesi ve soruşturulması engellendiği” gerekçesiyle alt komisyon raporuna muhalefet şerhi koydu. CHP’nin şerhinde düzenlemeyle kurulun politize edildiği ve “kişiye özel düzenleme yapıldığı”na dikkat çekildi. TBMM Bayındırlık Alt Komisyonu’nda AKP Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan tarafından hükümet destekli hazırlanan KİK Yasası’nı değiştiren yasa önerisi hemen hemen aynen kabul edildi. KİK’in üye sayısını 10’dan 7’ye düşüren ve üyelerin yeniden seçilmeleri, süreleri dolmadan görevden alınmalarının önünü açan yasa önerisine CHP’li üyeler karşı çıktı. Düzenlemenin sakıncaları CHP’li Erdal Karademir ve arkadaşlarınca hazırlanan muhalefet şerhinde getirilen düzenlemelerin amacı ve sakıncaları şöyle sıralandı: ? KİK’in oluşturulması tamamen siyasi otoriteye bırakılmaktadır. ? KİK’te üye olabilmek için sivil toplum kuruluşları dışındaki üyelerden 12 yıl kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma şartı kaldırılmakta, kamuda bir gün dahi görev yapması serbest çalışanların üye olmasını sağlamaktadır. ? Kurum üyeliklerinde hiçbir partiye üye olmamak koşulu kaldırılarak politize edilmektedir. ? Bağımsız ve özerk olması gereken kurumun, ne yazık ki kurum başkanı tarafından bu özellikleri ortadan kaldırılmakta ve yetkileri daraltılmaktadır. ? Bu düzenlemeden sonra örneğin mevcut KİK’in iddialar üzerine Hatay’da ortaya çıkardığı “Ali Dibo ihaleleri”ni incelemesi ve soruşturması engellenecektir. ? Bu düzenleme usulsüz uygulamaların ve ihalelerin önünü açmak anlamına gelmektedir. ? 3. maddeyle yapılan değişiklikle bu kanunun yürürlüğünün, 16 Nisan 2007 tarihine alınmış olmasının, boşalan kurul üyelerinin yenilerinin hemen atanması yerine, atamanın yeni seçilecek cumhurbaşkanı tarafından yapılabilmesi amaçlanmıştır. ‘İstanbul ihaleleri incelensin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve arkadaşları İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki ihalelerin “yandaş firmalara verildiği, belirli tarikat bağlarının ihalelerinin dağıtımında etkili olduğu, belediyenin gerekli denetimleri yapmadığı” savlarının incelenmesi için araştırma önergesi verdi. TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde büyükşehir belediye başkanlığınca yapılan ihalelerle ilgili savlara dikkat çekildi. Önergede, ihalelerin sonuçlandırılmasında zaman zaman yürürlükteki yasalara ve mevzuta uyulmadığı, belediye tarafından gerekli denetimlerin yapılmadığı, inşaat bölgelerinde kent sakinlerinin güvenliğini koruyacak yeterli önlemlerin alınmadığı vurgulandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın karar ve uygulamaları nedeniyle meydana gelen her türlü olumsuzluğun ve sorumluluğunun araştırılması için Meclis araştırması açılması istenirken şu sorular yöneltildi: “Ölüme neden olan altyapı işinin müteahhidi olarak görülen MVM şirketinin işi alış şeklinde, bu konuda açılmış olan ihalenin kural ve yasalara uygun olarak yapılmış olup olmadığı konusunda Kamu İhale Kurumu’nun bu konuda yapmış olduğu itiraz ve müdahalelerinde gerçekler nedir? Birlik Vakfı son 15 yıldır yapılan ihalelerde müteahhit firma belirlenmesinde etkili olmuş mudur? Bu ilişkiler özelikle son 15 yıldır ülke yönetimine ağırlığını koyduğu gözlemlenen ‘tarikatticaretsiyaset’ sarmalının bir uzantısı değil midir?” CUMHURİYET 04 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle