18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MART 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 13 Stockholm S S S PB PB PB PB PB PB 10 14 16 12 22 21 22 22 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S B S PB 11 14 12 14 16 17 16 10 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S B B B B B B B S 16 21 16 19 14 16 7 8 2 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Az bulutlu v açık, zamanla yurdun batı böleleri parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren kıyı Ege yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Sabah saatlerinde yurdun iç ve doğu kesimlerinde sis görülecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Rüzgâr kuzey ve kuzeydoğu yönlerden hafif ara sıra orta, yurdun kuzeybatı kesimlerde kuvvetlice esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB B B B Y Y 7 3 5 14 11 12 12 6 4 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y Y PB PB Y PB 11 13 20 11 14 14 17 16 28 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B K B PB B Y Y A 6 12 1 16 9 9 13 29 22 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu Rapora göre gazete ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Basın kuruluşlarının yayınlarını inceleyerek hükümete yakınlıklarını belirleyen Başbakanlık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağına hangi gazetecilerin davet edileceğini de buna göre şekillendiriyor. Başbakanlık “fişlemesinde” hükümeti “mutlak biçimde desteklediği” belirtilen dinci Yeni Şafak ve hükümete karşı “önyargısız olmakla övülen” Zaman gazetelerinin yazarları Ata uçağının değişmez konukları olurken raporlarda sert ifadelerle eleştirilen Cumhuriyet, Milliyet, Yeniçağ, Gözcü ve Güneş başta olmak üzere birçok gazete uçağa alınmıyor. Raporlarda olumlu şekilde değerlendirilen Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak ve Zaman gazeteleri Başbakan’ın her gezisine katılırken raporlarda haber ve köşe yazılarına “şüpheyle” bakılan gazeteler çoğu kez listeye eklenmiyor. Başbakan’ın Mayıs 2006 ile Mart 2007 arasındaki yurtdışı gezilerinde uçağa yazarları alınan gazeteler şöyle: YunanistanAzerbaycan 46 Mayıs 2006: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Akşam. AvustralyaEndonezya 1015 Mayıs 2006: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Star, Vakit. MısırCezayir 2023 Mayıs 2006: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Bugün. Fransa 2728 Haziran 2006: Hürriyet, Sabah, Zaman, Yeni Şafak. ABDİngiltere 30 Eylül3 Ekim 2006: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Bugün, Akşam, Milliyet, Vatan, Türkiye. Ürdün 2526 Kasım 2006: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Star, Vakit. Letonya 2829 Kasım 2006: Hürriyet, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Akşam, Star. Köln 4 Aralık 2006: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Star, Vakit, Milliyet. ABD 1920 Aralık 2006: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Star. Lübnan 3 Ocak 2007: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Radikal, Referans, Star. Etiyopya 2930 Ocak 2007: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Star, Vakit. Türkmenistan 1314 Şubat 2007: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Vakit, Vatan, Bugün, Star. Suudi Arabistan 2425 Şubat 2007: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Türkiye, Referans, Vakit. Azerbaycan 89 Mart 2007: Hürriyet, Zaman, Sabah, Türkiye, Yeni Şafak, Star. Genel Durum: Hürriyet 13, Sabah 13, Yeni Şafak 13, Zaman 13, Türkiye 12, Star 8, Vakit 6, Bugün 3, Akşam 3, Milliyet 2, Vatan 2, Referans 2, Radikal 1, Cumhuriyet 0, Posta 0, Dünya 0. Yalanlarken doğruladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Basın Merkezi, gazetemizin gündeme getirdiği Başbakanlık’taki basına yönelik “fişlemeyi” yalanlamaya çalışırken, doğrulamak zorunda kaldı. Açıklamada, rapor, “Bir Basın Merkezi çalışanının iletişim önerileri geliştirmek amacıyla bundan 2 yıl önce yaptığı bir içerik değerlendirmesi” olarak nitelendirilirken, çalışmanın kapağında neden Başbakanlık’ın resmi amblemi ile Başbakanlık Basın Merkezi ibaresinin yer aldığı konusuna ise açıklık getirilmedi. Başbakanlık Basın Merkezi dün yaptığı açıklama ile haberimizi yalanlamaya çalıştı. Raporun doğru olmadığı savunulurken, şöyle denildi: “Başbakanlık Basın Merkezi’nde herhangi bir fişleme çalışması bugüne kadar yapılmamıştır, bundan sonra da yapılması söz konusu değildir. Bir Basın Merkezi çalışanının iletişim önerileri geliştirmek amacıyla bundan iki yıl önce yaptığı bir içerik değerlendirmesi, nesnel ve anlamlı bulunmayarak sürdürülmemiştir. Bu içerik analizi denemesi dahi, hiçbir surette ‘fişleme’ unsurları içermemiştir. Ne Başbakanlık Basın Merkezi arşivlerinde böyle bir çalışma bulunmaktadır, ne de Sayın Başbakan’a herhangi bir şekilde böyle bir çalışma sunulmuştur. Başbakanlık Basın Merkezi tarafından yapılan akreditasyon uygulaması objektif ve şeffaf kriterleri esas almaktadır. Evrensel ölçekte kabul gören ve uygulanan bu kriterler, medya organları ve kamuoyumuza bildirilmiştir; aynı şekilde halen Başbakanlık’ı izleyen muhabirlerin yararlandığı basın odasının panolarında da asılı bulunmaktadır.” Başbakanlık Basın Merkezi bu açıklaması ile 5 Temmuz 2005 tarihli böyle bir çalışma yapıldığını kabul etmiş oldu. Buna karşılık çalışmanın “nesnel ve anlamlı bulunmayarak” sürdürülmediği ve Başbakan’a da sunulmadığı savunuldu. Ancak Cumhuriyet’in dün yayımladığı Medya Analizi Raporu’nun kapağında “Aylık Rapor” ibaresi ile birlikte “Başbakanlık’ın resmi amblemi” ve “Başbakanlık Basın Merkezi” logosuna da yer veriliyor. Başbakanlık’ın açıklamasında işaret edilen, “Bir Basın Merkezi çalışanının” iletişim önerileri için neden Başbakanlık’ın resmi ablemini ve logosunu kullandığı ise soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Başbakanlık’ın açıklamasında bu unsurlara hiç değinilmiyor. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Başbakanlık fişlemesine tepki ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) Gazetemi rap içiyor, ona varıncaya kadar belirleniyor. Çok zin, Başbakanlık’ın basın kuruluşlarına yönelik dikkat çekici. Bu hükümetin özgürlükler, insan hak“fişlemesini” ortaya çıkarmasının ardından muha ları karnesi çok zayıf. Her gün yeni örneklerle bu lefet partileri AKP iktidarına sert eleştiriler yönelt konudaki çifte standartlarını ortaya koyuyorlar. Mehmet Şandır (MHP Genel Başkan Yardımcıtiler. Siyasilerin Başbakanlık fişlemesine yönelik tepkileri şöyle: sı): Gazetecilerin bu şekilde kategorize edilmesi düDeniz Baykal (CHP Genel Başkanı): Türkiye’de şünce ve düşünceyi ifade özgürlüğü açısından debasının haber alma hakkına saygı gösterilmesi ihti ğerlendirildiğinde son derece onur kırıcı. Ancak ben yacı var. Açık, olabildiğince şeffaf bir ilişki düze değişik bir şey söylemek istiyorum. Aslında bu soninde Türkiye’de kamu otoritelerinin medya ile iliş nuç basına müstehak. Çünkü AKP iktidarının, baki kurmasının güvence altına alınmasının ihtiyacı sına ve yöneticilerine yönelik tavrı karşısında, gaçok önemli bir konu. Çok önemli gelişmeler yaşan zetecilerin ve aydınların tutumu bu sonucu doğurmıştır. Mesela Başbakan’ın yaptığı devlet gezilerin muştur. Hürriyetleri savunmazsanız hakaretlere rade medyamızın bir kısmının hiçbir biçimde yer al zı olmak zorunda kalırsınız. Hatta başbakanın vama şansına sahip olmadığı, kişisel, keyfi ölçülerle tan haini suçlamalarını da kabul etmek zorunda kamedyabaşbakan ilişkisinin tanzim edildiği hepi lırsınız. Aydınlar ve gazeteciler bu tavırlarını sürdürmizin bilgisi dahilinde. Başbakanlık Basın Merke dürmeye devam ettikleri sürece daha ağır hakaretler kaçınılmaz olacaktır. zi’nin basın temsilciliğinin bir anlamSüleyman Sarıbaş (ANAVATAN da Türkiye’de haberleri yönlendirme, ? Deniz Baykal sansürleme ve hoşlanılmayan haberle (CHP Genel Başkanı): Grup Başkanvekili): Bu ülkede Trin sorumlularını baskı altına alma SK’yi sevenler de var sevmeyenler de, Türkiye’de basının yöntemi olarak kullanıldığını çok iyi haber alma hakkına vatan hainleri de var, vatanseverler de. Aynı şey basın içinde de var. AB’den biliyoruz. Şeffaf, güvenilir medyakasaygı gösterilmesi destek alıp bölücülük yapan gazetecimu otoritesi ilişkisine Türkiye’nin ihihtiyacı var. Açık, ler yok mu? TSK’nin hazırladığı antiyacı var. İktidara muhalefet eden basın kuruluşları, onların şirketleri bas olabildiğince şeffaf bir dıcı eleştirenler Başbakanlık’ın andıilişki düzeninde cını da eleştirmeli. Bu ülkede Başbakı altına alınıyor. Türkiye’de kamu kanlık uçağının mürettebatı olmuş gaZeki Sezer (DSP Genel Başkanı): Esas andıççı bunlar. Bunlar herkese, otoritelerinin medya zeteciler yok mu? Aslında işin özü şu; her kesime baskı yapıyorlar. Kendile ile ilişki kurmasının Genelkurmay’ın vatan haini dediğini, rine karşı olanlara, kendilerine karşı en Başbakanlık vatansever olarak görügüvence altına ufak bir eleştirisi olanlara, işadamları alınmasının ihtiyacı yor, baş köşeye oturtuyor. Başbakanna, televizyonlara ciddi baskılar uygu çok önemli bir konu. lık andıcında gazeteciler ideolojik görüşlerine göre ayrıma tabi tutuluyor, luyorlar. Derdini anlatan işadamının şarap içenleriçmeyenler, türbana karkapısına maliyeciler dayanıyor. Son çırpınışları bunlar, gözleri döndü. Zannettiler ki ba şı olanlarolmayanlar diye ayrılıyor. Bu kabul edisın hep baştan olduğu gibi olacak. Özellikle ilk za lemez. manlarında cumhuriyet tarihinin basından en çok Saffet Arıkan Bedük (DYP Genel Başkan Yardestek alan hükümetidir bu. Şimdi durum biraz de dımcısı): Gazetecilerin bir süredir devlet yanlısı ğişmeye başlayınca, Başbakan kendisini padişah olanlarolmayanlar diye ayrıldığını biliyoruz. Tabii zannediyor da, padişamızı nasıl eleştirebilirsiniz di TSK’nin belli konularda hassasiyetleri olabilir. Başka ülkelerde de akreditasyon için böyle yöntemleye kabul edilemez uygulamalar içine giriyorlar. Ali Topuz (CHP Grup Başkanvekili): Cumhuri re başvurulduğunu biliyoruz. Ama bunu yaparken, yet gazetesini kutlamak lazım. Çok güzel bir haber. insanları kategorize ederek, onur kırıcı bir tavır içiBakalım hükümet yanlısı basın mensupları ne diye ne girilmemelidir. O nedenle TSK bu andıcı yenicekler? Andıça da tepki göstermek gerekirdi, hükü den gözden geçirmelidir. Ancak hükümetin yani simetin fişlemesine de. Ona gösterilen tepki, buna da vil iradenin de aynı yönteme başvurması hiçbir şegösterilmeli. Çifte standart olmamalı. Hükümetin kilde kabul edilemez. Başbakanlık da bu tutumunu bunca AB çalımı attığı bir ortamda bu kabul edile derhal gözden geçirmelidir. Demokratik bir topmez. Bakalım onlar askerler gibi kovuşturmaya ce lumda bu tür uygulamaları kabul etmek mümkün saret edebilecekler mi? Gazeteciler hangi marka şa değildir. Gazetelere fişleme TGS: Kınıyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlık Basın Merkezi’nin basın kuruluşlarına yönelik “fişlemesi” meslek örgütlerinin de tepkisini çekti. Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi, bu tür çalışmaların akreditasyona zemin hazırlamak amacıyla yapıldığını belirterek şöyle konuştu: “Zaten akreditasyon uygulaması son derece yanlış bir uygulama. Bir kurumu temsilen devlet dairelerine, resmi makamlara, kurum ve kuruluşlarına kimlerin muhabir olarak girip giremeyeceğine sadece o yayın organının temsilcileri karar verebilir. Haber kaynaklarının bu konuda bir seçme yapmak gibi bir lüksü demokrasilerde yok. Başbakanlık, nasıl kamuoyunun haber alma özgürlüğünü rahatlatacağını düşünmek yerine, gazeteleri ve gazetecileri kendi anlayışlarına göre sınıflandırmakla boş yere uğraşıyor. İşi gücü yok, gazeteciler üzerine raporlar tutuyorlar. Mesailerini daha verimli işlere harcamaları daha faydalı olur. Yapılması gereken, özgürlükleri genişletmek.” Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, yaptığı açıklamada, “Yapılanın hoş olmadığını, medya dünyası hakkında sicil tutma çabalarının o sicili tutanlara yarar sağlamayacağını, tam tersine, olayın içine faşizan bir zihniyetin katıldığını açıklıkla söyleyebilirim” dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, yaptığı yazılı açıklamada, yönetici kadroların gazete, televizyon ve gazeteciler için “kara listeler hazırlamasının hem bu kurumların zaaflarını hem de medya ve ifade özgürlüğüne karşı tahammülsüzlüklerini ortaya koyduğunu” belirtti. bakanlık arması, Başbakanlık Basın Merkezi. Cumhuriyet’in ulaştığı aylık rapor, bir arada bulunan 56 ayrı aylık rapordan biriydi. 55 sayfalık rapor hem bir ay boyunca meydana gelen, doğrudan hükümet, AKP ve Başbakan’la ilgili olayları analiz ediyor hem de gazeteleri tek tek sütuna yatırıyor. Bunun ayrıntılarını gazetemizin dünkü sayısında tam sayfa yayımladık. Başbakanlık Basın Merkezi dün yazılı bir açıklama yaptı. Özeti şöyleydi: “Fişleme iddiası doğru olmadığı gibi haber asılsız, mesnetsiz ve maksatlı bir dezenformasyon çabası olarak değerlendirilmektedir. Başbakanlık Basın Merkezi’nde herhangi bir fişleme çalışması bugüne kadar yapılmamıştır, bundan sonra da yapılması söz konusu değildir. Bir basın merkezi çalışanının iletişim önerileri geliştirmek amacıyla bundan iki yıl önce yazdığı bir içerik değerlendirmesi, nesnel ve anlamlı bulunmayarak sürdürülmemiştir. Bu içerik analizi denemesi dahi, hiçbir surette fişleme unsurları içermemiştir...” ??? Başbakanlık Basın Merkezi’nin bu açıklamasını temel aldığımızda aklımıza şunlar geliyor: 1. Demek ki Başbakanlık’ta her memur aklına esen çalışmayı yapıyor. Bunun için bir çalışma ortamı hazırlıyor... Zira bütün gazeteleri tek tek okuyup analiz etmek ve bunları şekilli istatistiğe dökmek için maddi bir altyapı da gerekiyor. 2. Bu tür çalışmaları yapanlar üzerine “taslak”, “öneri” ya da benzer tanımlar koymak yerine doğrudan resmi bir belgenin kapağında olması gereken başlık ve amblemleri kullanabiliyor. 3. Bu iki saptamanın ardından da sormak gerekiyor: Başbakanlık Basın Merkezi’nde buna benzer taslaklar, ince fikirli araştırmalar var mı? Erdoğan’ın ayrı bir önem verdiği, başına kendisini çok iyi anlayan kişileri getirdiği bir kurum, Başbakan’dan izinsiz böyle bir çalışma yapacak ha? Güldürmeyin! ??? Konu Başbakanlık Basın Merkezi’nden ve “yalanlamadan” açılmışken Basın Sözcüsü Akif Beki’nin başarılarını da dile getirmekte yarar var. Büroda arkadaşlarla, yakın geçmişteki Beki yalanlamalarını sıraladık, bu sütuna sığması olanaksız. Birkaç örnek: 7 Temmuz 2006’da Beki, Erdoğan’ın danışmanı Davutoğlu’nun, iddia edildiği gibi Şam’da Hamas lideri Halil Meşal’le görüşmediğini söyledi. 12 Temmuz’da Erdoğan NTV’ye çıktı, dedi ki: “Evet, ben Şam’da Meşal’le görüştüm...” İlk kez bir başbakan, kendisine bağlı basın merkezinin yalanlamasını yalanlıyordu! Talabani 5 Eylül 2006’da verdiği demeçte, “Erdoğan’a, ‘Öcalan, yandaşlarına telefonla randevu veriyor, engellemiyorsunuz’ dedim. Erdoğan da, ‘Demokrasi bu’ karşılığını verdi” demişti. Ertesi gün Beki şu açıklamayı yaptı: “Başbakan böyle bir diyaloğu anımsamıyor...” Erdoğan, Selanik gezisinde de Atatürk’ün doğduğu evdeki anı defterinde beğenmediği sayfayı herkesin gözü önünde yırttığı halde, aynı “kaynak” bunu yalanlamıştı! Bütün bunlardan öte, Beki’nin kaleme aldığı “Erdoğan’ın Harfleri” adlı kitap, Erdoğan’ı tanımak için iyi bir kaynak. Kitabın 14. sayfasından bir paragraf: “Ve Tayyip Erdoğan’ın harfler hiyerarşisindeki peygamberi. Erdoğan, İbn Arabi’nin çizelgesine göre Musa Peygamber soyundan geliyor. Yani hem Musa Peygamber’in karakteristik özelliklerini taşıyor hem de hayatı bu peygamberin yaşamöyküsüyle paralellik taşıyor.” İnsan kitabı okurken kendisini sırlar dünyasında hissediyor... Beki’ye böylesine derin çalışmalarında başarılar diliyoruz! ankcum?cumhuriyet.com.tr ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’deki ilk ve önemli ayağını oluşturan 12 Mart 1971 Askersel Karışması’nın 36. yılında uzmanlar olayları değerlendiriyor. CUMOK KARACABEY ÇAĞRISI “TEHLİKENİN FARKINDA” OLAN CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI “CUMOK’UN GÖREVLERİ KONULU” AYDINLANMA TOPLANTISINDA BULUŞUYOR. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ. Tarih Yer İletişim : : : 11 Mart 2007 Pazar Saat: 16.30 Atatürkçü Düşünce Derneği Lokali Yusuf Karayün 0 535 358 93 59 ADD Şube: 0 224 676 18 55 0 224 677 08 39 ABD GÜDÜMLÜ ASKERSEL DEVİRMELER ve 12 MART KARIŞMASI Sunum Sönmez TARGAN 68’liler Birliği Vakfı Başkanı PANEL Oturum Başkanı : Gökalp EREN 68’liler Birliği Vakfı Eski Başkanı Panelistler: Muzaffer İlhan ERDOST YayıncıYazar Mehmet ATAY DİSK Eski Genel SekreteriYayınc Vedii BİLGET Emekli Amiral Haşmet ATAHAN 68’liler Birliği Vakfı Eski BaşkanıHukukçu PANEL HALKIMIZA AÇIKTIR Yer: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu (Kat:2) Cağaloğluİstanbul Tarih: 11 Mart 2007 Pazar Saat: 14.00 İletişim: 0532 325 85 90 Tarih Yer İletişim : : : BURHANİYE CUMOK ÇAĞRISI KÜLTÜRLERİN AYDINLIKLA BULUŞTUĞU, İLKLER DİYARI BURHANİYE’NİN “TEHLİKENİN FARKINDA” OLAN AYDIN CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI AYDINLANMA KAHVALTISINDA www.cumok.org MERSİN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2006/655 Esas DAVALI: ÜLKÜ DURDU, Pirireis Mah., 1128 Sk., Pembe Apt. No: 4/8 Merkez/MERSİN Davacı Ekrem Kemal Kırmacı vekili tarafından aleyhinize açılan Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 21/03/2007 günü saat: 09.35’te duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde HUMK’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (Basın: 8275) AKHİSAR CUMOK ÇAĞRISI “TEHLİKENİN FARKINDA” OLAN CUMHURİYET GAZETESİ OKURLARI “CUMOK’UN GÖREVLERİ KONULU” “SABAHATTİN ALİ” OTURUMU İLE BULUŞUYOR. AYDINLANMA TOPLANTISINDA BULUŞUYOR. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ. 11 Mart 2007 Pazar Saat: 10.30 Akhisar Park Kulüp Abdullah Göllü 0 532 485 40 53 Mehmet Kapaklı 0 533 360 82 40 KONUMUZ: CUMOK İLKELERİ KONUŞMACILAR: KATILIMCILAR SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ. Tarih Yer : 11 Mart Pazar Saat: 13.00 : Burhaniye Belediye Kültür Evi Öğretmenler Mahallesi İskele Yolu İletişim : 0532 692 53 23 0532 497 24 17 www.cumok.org www.cumok.org ESAS NO: 200615 Davacı ALİ KÖPRÜBAŞI vekili Av. C. Fehmi Dolap tarafından davalılar T.C. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, SSK Genel Müdürlüğü, T.C. Emlak Bankası A.Ş. Hayrettin Alper aleyhine açılan Hizmet tespiti davasının yapılan yargılaması sonucu mahkememizce verilen, 23.02.2007 gün 200615 200712 sayılı karar ile davalı Emlak Bankası’na açılan davanın REDDİNE, davalı Hayrettin Alper ve SSK’ya açılan davanın ise KABULÜNE karar verilmiş olup karar gereği davacının Şanlıurfa’daki toplu konut inşaatında işveren Hayrettin Alper’in yanında 1.4.1980 tarihinde 1 gün asgari ücretle çalıştığının TESPİTİNE ilişkin hükmün davalı Hayrettin Alper açısından ilanen tebliğ olunur. 01.03.2007 (Basın: 11983) ŞANLIURFA İŞ MAHKEMESİ CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle