Katalog

1 MART 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Maliye kiradaki vergi kaçağını önlemek için hesaplara el koyarken ‘seçerek mi takip’ tartışmasını başlattı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Şimdi de hedef ev sahipleri Ekonomi Servisi Maliye Bakanlığı, gelir vergisinde bugün başlayacak beyan dönemi öncesi, kira gelirlerindeki vergi kaçağının önlenmesi için harekete geçti. Bu arada yapılan bir araştırmaya göre, Ankara’da kiracısı bulunan her 3 ev sahibinden sadece biri, kira geliri için beyanda bulunuyor. AA’nın haberine göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, kira geliri elde eden ev ve işyeri sahiplerinin bu gelirlerinin vergisini tam olarak ödemesi için bir dizi tedbiri uygulamaya koydu. Bu çerçevede gerek merkezde, gerekse taşrada muhtarlıklardan ev sahibi ve kiracılara ilişkin bilgiler toplanıyor. Gelir İdaresi Başkanvekili Osman Arıoğlu, muhtarlardan ciddi bir veri akışı sağladıklarını söyledi. Tehlikenin Farkında Olmak DSP’nin Emek Kurultayı’nın hemen arkasından gelen DİSK’in 40. yılı, “kırk yıllık dostlarla buluşma” gecesi, biri siyasi parti diğeri sendikal çatı olsa da benzer havada geçti. İdeolojisini, rotasını çok fazla kaybetmiş olsa da, her şeye rağmen kendilerini solda gören ya da örgütsel kimliği sol olması gereken örgütlenmelerin temsilcileri, çok geniş yelpazeden isimler ve örgütler temsil sorumluluğu içinde, en azından görünme gereksiniminde buluştular. Aynı fotoğraf karesi içinde yer almanın ötesinde, çaresizliğin yarattığı birleşme, örgütlülüğü büyütme baskısını duyumsadılar. Çok farklı pencerelerden bakıp yola devam etmeyi yeğliyor olsalar bile, tehlikenin farkında, temsil ettikleri görüşlerin, örgütlerin tek başına bir işe yaramadığının ayırımında, “Bir şey yapmalı” gereksinimi içinde yıllar sonra buluştular. DİSK’in 40 yıllık geçmişinde, uzaktan yakından katkısı olmuş, emeği geçmiş aydınlar, sanatçılar, sendikacılar buluşması, anıların, sanatın ağır bastığı bir gecede belki de daha çok nostalji yaşanmasına aracı olmuştur. Sorgulamayı, arayışları tazelediği, gündeme getirdiği de tartışılmaz. En azından geniş bir yelpazeden yüz yüze gelen insanlar, siyasi, sendikal liderlerin selamlaşmanın ötesinde, “Bir şey yapmalı tamam da nasıl yapmalı, nasıl sonuç almalı” sorusuna yanıt aramanın dışında bir şeyleri konuşmadılar.. ??? Demokrasi, sosyal devletin olmazsa olmazı hak düzeninden, siyasal İslamın, şeriatın dayandığı sadaka düzenine geçişin, tehlikenin farkında olanların kafaları hiç bugünlerdeki kadar karışık olmamıştı. Sorunlara unutulmuş ideolojik pencereden, birazcık soldan, insan haklarından, sosyal devletten, emek, sendikal haklar cephesinden bakmaya başladığınızda ortaya çıkan çarpık tablo, yaşamın dayattığı sorunlar, aslında bu kafa karmaşasının nasıl da büyük bir oyun olduğunu ortaya koyuyor. Sol adına birileri yükselen milliyetçiliği siyasal İslamdan, şeriattan daha büyük tehdit olarak algılamanın gerektiğini savunurlarken, şeriatın öngördüğü sadaka düzeni, yoksullaşan, yoksunlaşan, en çok da varoş gençliğinin içinden, kimileri şeriatçı, kimileri Türkİslam, Kürtİslam sentezci, aşiret, tarikatçı, töreci, tetikçileri üretiyor... Eğitim çağında okulsuz, işsiz gençlik, patlama yaşanan işsizlik, kayıt dışı, emek sömürüsünde damping düzeni, sendikasızlaştırma, kazanılmış sosyal haklar, sağlık, eğitim haklarındaki geriye yuvarlanış... Onurlu birey, vatandaş kimliğinden, kula, kapıkuluya dönüşümle atbaşı, her türden çarpık sosyal patlamaya hazır bomba niteliğinde odakların oluşumunu yaratıyor, çatışmacı cepheleşmeyi körüklüyor. Film setini basan törecilerin, kadın yargıcı tokatlayan, papazı, Dink’i vuran kiralık tetikçilerin, camide linç eylemi gerçekleştiren şeriatçıların, her tür siyasal terör militanlarının.. kafaları aynı tornadan çıkıyor, aynı türde şiddetten beslenip işliyor, çoğalıyorlar... Sol adına yapılan tartışmaların bir değeri, anlamı kalmıyor. Sol, küreselleşme artı 12 Eylül, dünya ve Türkiye gelişmelerinin özelinde, aslında liderlerin aymazlığı, hırslarının çok ötesinde, belirleyici sayısız nedenle paramparça... Yaşanan örnekler, yapılan anketler hem hepsinin toplamında, hem de kimi ilkesiz birleşmelerde, erimenin devam ettiğini, umut olunamadığını gösteriyor. Ilımlı siyasal İslam vitrininde, Erdoğan hükümeti icraatları kitleler için yaşamı eskisinden çok daha ağır bir karabasana çevirmişken, solun en şanslı olduğu bir ortamda, sol toparlanamadığı, güç oluşturamadığı için, önce Cumhurbaşkanlığı, sonra seçimle gelecek tehlike daha ürkütücü olabiliyor. Anketler artık tartışılmaz, çıplak bir gerçeği ortaya koyuyor; seçimlerde sol umut olabilirse AKP’nin üstüne çıkacak, olamazsa AKP karşısında rakip olmadığı için kazanacak. Cumhurbaşkanlığı için ise AKP’nin yolunu kesebilmek, ancak içinde bulunulan ataletten hızla sıyrılınıp toplumsal muhalefet olarak güçlü, caydırıcı güç oluşturabilme ile olası. Bu saatten sonra örgütsel birleşme, bütünleşme bir işe yaramayacağına göre, eylem gücünde buluşmanın dışında bir yol kalmıyor. AKP ılımlı siyasal İslam kimliği, ABD çıkarlarına teslim, BOP projesini uygulamaya mahkum konumu ile değil sadece, bu ülkede Cumhuriyet, laiklik, devrimlerin kazanımı, ürünü olan, hak düzeninden, demokrasiden, sosyal devletten sapmayı, şeriatın sadaka düzenine geçişi hızlandırdığı, sadaka düzeninde anayasal, yasal suçlar işleyerek var olmanın, oy toplamanın yolunu, çarklarını işlettiği için tehlike oluşturuyor... [email protected] H er 3 ev sahibinden sadece 1’inin kira vergisi ödemesi Maliye’yi harekete geçirdi. Muhtarlarla işbirliğine hazırlanan Maliye’nin VEDOP’la oluşturduğu veri ambarında yok yok. Kredi kartı hareketleri, gayrimenkul alımsatımları her şey izlenebiliyor. Ancak bazı illerde ‘münferit’ bazılarında da toplu hesaplara el konulması tartışma yarattı. MALİYE VEDOP’LA HANGİ BİLGİLERE ULAŞIYOR? Mükellefin ortak ve yönetici olduğu şirketler, Sahte ve yanıltıcı belge durumu, Mükellefe ait motorlu taşıtlar sorgulaması, Yurtdışına çıkış yasağı bulunan mükelleflerin vergi daireleri sorgulaması, İşe başlama ve terk tarihine ilişkin bilgiler, Gayrimenkul alımları, Gayrimenkul satımları Lehine ipotek edileni (alacaklıyı) sorgulama, Kredi kartı bilgileri sorgulama ekranı. çerçevede borçluların üzerine gidilebildiğini belirten Vergi Denetmenleri Derneği Başkanı Nuh Irmak, ancak uygulamanın il vergi Oluşturulan veri tabanına göre, Ankara’da kiraya verilen konut sayısı 350 bin. Buna karşılık 2006’da 113 bin konut için 70 bin kira ge liri beyannamesi verildi ve ev sahiplerinin 3’te ikisi vergi kaçırıyor. Maliye, mükellefle ilgili çok geniş bir veri ambarı oluşturdu. Bu idarelerince yürütüldüğünü ifade etti. Irmak, “Yani bütün borçluların üzerine gidiliyor mu? Buna mükellef bazında, borçlu bazında bakmak lazım” dedi. Batman’da Defterdarlık’ın 1000 mükellefin mevduat hesaplarına el konulmasının ardından gündeme gelen vergi takibinin pek çok ilde yürütüldüğünü ifade eden İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan da Maliye’nin kurduğu gözetim ağında her türlü mali hareketin izlenebildiğini ifade ederek “Artık her şey takip altında. Ancak kimi illerdeki uygulamada firmaların hesaplarına el konulması doğru bir uygulama değil, şirketleri kapatarak yapılmamalı” şeklinde konuştu. Turkcell’in net kârı 875.5 milyon dolar Ekonomi Servisi Turkcell’in 2006 yılı net kârı bir önceki yıla göre yüzde 13.4 artarak 875.5 milyon dolar, toplam gelirleri ise yüzde 3.8 artışla 4.7 milyar dolar oldu. Şirketten yapılan açıklamaya göre, Turkcell’in amortisman, faiz, vergi öncesi kârı (afvök) ise yüzde 5.7 artışla 1.82 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece afvök marjı 2005’teki yüzde 38’den 2006’da yüzde 39’a çıktı. Şirketin SPK mevzuatına göre hazırlanmış ve temettüye esas olan bilançosuna göre 2006 yıl sonu net kârı da 1.27 milyar YTL oldu. Bu rakam 2005 sonunda 1.08 milyar YTL olmuştu. TÜSİAD’ın raporunda deniz taşımacılığına da önem verilmesi istendi Ulaşıma acil önlem çağrısı Ekonomi Servisi Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) “Kurumsal Yapısı, Yasal Çerçevesi ve Göstergeleriyle Ulaştırma Sektörü” başlıklı raporunda, temel ulaşım sorunlarını çözemeyen ülkelerin hiçbir sektörde başarılı olmadığı ve belirleyici rol oynayamayacağı kaydedildi. TÜSİAD, ulaştırma yöntemlerinin sürdürülebilir büyümeye katkısının artırılması için somut bir plan oluşturulmasını hedefledi. Raporda şunlara dikkat çekildi: Karayolu ulaştırmasında; sermaye eksikliği, uygulamalardaki çifte standart, kayıt dışı çalışma ve atıl kapasite, katma değer yaratıcı hizmet eksikliği, gümrük sorunları, geçiş belgeleri sorunu, trafik güvenliği gibi sorunlar temel darboğazlar olarak sıralandı. Karayolları için geçiş belgeleri konusunda gerekli önlemlerin acilen alınması, Ulusal Ulaştırma Enstitüsü kurulması önerildi. Demiryolu, deniz ve havayolunun yaşadığı darboğazlara ve çözüm önerilerine de yer verilen raporda, karayollarında her geçen gün artan trafik kazaları ve hava kirliliği nedeniyle ulaştırmanın karayolundan demiryolu ve özellikle denizyoluna kaydırılması çalışmalarının hız kazandığı kaydedildi. Ulaştırma türleri arasındaki dengesizliğin giderilmesi için temel hedeflerden birinin de yurtiçi yük taşımalarında yüzde 3, yolcu taşımalarında ise neredeyse hiç yer almayan denizyolu taşımacılığının geliştirilmesi olduğu ifade edildi. İş Bankası 1.1 milyar YTL kâr etti Ekonomi Servisi İş Bankası, 2006’da 1 milyar 109 milyon YTL net kâr elde etti. İş Bankası’ndan 2006 yılı faaliyetlerine ilişkin yapılan yazılı açıklamada, bankanın aktif toplamının bir önceki yıla göre yüzde 18 oranında artış göstererek 75 milyar 205 milyon YTL ’ye ulaştığı ve aktif büyüklük açısından en büyük konumuna geldiği bildirildi. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, 2006 yılının ilk yarısında finansal piyasalarda yaşanan dalgalanma ve 31 Aralık 2006 tarihli mali tabloların uluslararası standartlara uyumu çerçevesinde Muhasebe Standartları’na uyarlanmasıyla ortaya çıkan ilave karşılık ve düzeltmelerin kârlılık üzerinde menfi etki yarattığını belirtti. Ford Otosan’dan okul Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç’un da aralarında bulunduğu çok sayıda yetkilinin katılımıyla Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu’nun resmi açılışı yapıldı. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, törende yaptığı konuşmada, “bir ülkenin en büyük varlığının iyi yetişmiş insan gücü olduğunu, bunun için de iyi bir eğitim verilmesi gerektiğini’’ söyledi. Türkiye’de üstün zekâlı çocukların eğitimine yönelik yeterli sayıda okul olmadığı için bu çocukların zekâlarının törpülendiğini dile getiren Koç, ayrıca bu çocukların eğitiminin özel beceri istediğini, bu konuda yetişmiş öğretmenlerin de bulunması gerektiğini kaydetti. Koç, bu nedenle Vehbi Koç Vakfı olarak eğitime büyük önem verdiklerini ve azımsanamayacak miktarda yatırım yaptıklarını anlattı. Bakan Hüseyin Çelik de Koç’a plaket sundu. BOTAŞ, SHELL VE GAZPROM’LA EL SIKIŞTI BOTAŞ’ın gerçekleştirdiği doğalgaz kontrat devri ihalesi kapsamında, Shell Enerji AŞ, Rus Gazprom Export firması ve BOTAŞ arasındaki devir protokolü dün BOTAŞ Genel Müdürlüğü’nde imzalandı. Shell, 30 Kasım 2005 tarihinde yapılan ihalede ödediği 2 milyon 10 bin dolar karşılığında yaklaşık 1 milyar dolarlık satış yapma hakkına kavuşmuş olacak. Shell ve Rusya ile yapılan Turusgaz anlaşmasının kalan 15 yıllık süresi boyunca, her yıl 250 milyon metreküpten 3 milyar 750 milyon metreküplük doğalgazı BOTAŞ yerine getirecek. Bu doğalgazın bugünkü piyasa değeri yaklaşık 1 milyar dolara denk geliyor. DELOITTE VE FORD’A TÜRK YÖNETİCİ Denetim, Vergi, Yönetim Danışmanlığı, Kurumsal Finansman ve Kurumsal Risk alanlarında hizmet veren Deloitte’un global bünyesindeki hizmet liderliğine ilk defa bir Türk getirildi. Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Sorumlu Ortağı Oktay Aktolun, başarılı proje yönetimi çalışmaları ve yürüttüğü çok sayıda Bilişim Teknolojileri (BT) odaklı projede elde ettiği deneyim nedeni ile Deloitte Global’in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı içine alan “EMEA Bölgesi Bilgi İşlem Denetim Hizmetleri Lideri” seçildi. Öte yandan Ford Otosan Kocaeli Fabrikası Müdürü Nuri Otay da Ford Motor Company’nin Köln’deki üretim tesisleri direktörlüğüne atandı. Ford’dan yapılan yazılı açıklamada, 2001 yılından itibaren Ford Otosan Kocaeli Oktay Fabrikası müdürlüğü görevini yürütüyordu. Aktolun CUMHURİYET 13 K