11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2007 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB Y Y Y Y PB PB 15 15 16 14 15 15 16 14 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S Y PB PB PB 14 16 12 14 12 9 5 5 19 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB S PB PB S PB PB S 17 17 11 13 9 9 2 4 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Kıyı Ege, Çanakkale ile Antalya’nın batı ilçeleri yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 9 Helsinki B 10 Stockholm B 5 Londra Y 8 Amsterdam Y 5 Brüksel Y 7 Paris Y 10 Bonn Y 7 Münih Y 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y B Y Y PB Y Y Y 0 9 13 9 17 13 16 16 7 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB B Y PB B PB B B 6 15 0 10 13 9 11 20 16 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Putin, dünyaya standart bir demokrasi dayatılamayacağını söyledi IŞIL ÖZGENTÜRK GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Yelkenler Fora! ? Baştarafı Arka Sayfada ‘Tek merkezli dünya olmaz’ MUSTAFA BALBAY her an yeniden yola çıkmak ve geçmişin izlerini silmek için umutlu olduğunu söylememiz gerek. Aksi halde, gerçekten çoktan parçalanmış bir ülke olurduk. Ama bu yetmez, şimdi her zamankinden çok projelere, hedeflere ve korkusuzluğa ihtiyacımız var. Büyük deprem sonrası gösterdiğimiz ulusal dayanışmayı hatırlamakla yola çıkmalıyız. Pek çok ülke, öyle bir felaketi bu denli hızla ve yapıcı bir biçimde atlatamazdı, bunu başardık, o zaman yeniden başarabiliriz. “Yelkenler fora!” deyip başlayalım. Yapılan araştırmalara göre, ülkede her dört kişiden üçü “Bu hükümet benim hükümetim değil” diyor. Bir o kadarı da “Bu muhalefet benim muhalefetim değil” diyor. Sözün kısası, bu ülkenin yurttaşları hem daha iyi yönetilmek hem daha etkin bir muhalefet istiyor. Örneğin 4.12.2006 tarihinde Mersin’de kadınların başını çektiği çok anlamlı bir eylem başlatıldı. Eylemciler “Bir El Tut Çankaya Aydınlık Kalsın” diyerek hem cumhurbaşkanının görev süresinin iki yıl daha uzatılmasını hem de CHP’nin sinei millete dönmesini istiyorlardı. Bunun için 8 Şubat 2007 tarihine kadar ellerinde amaçlarına uygun pankartlar, pazar hariç her gün 12.3013.00 arası Mersin Büyükşehir Belediyesi taş binası önünde toplandılar. Sayıları her gün biraz daha arttı. Yerel basının, yerel radyoların onlardan sürekli söz etmesine karşın ulusal basın ve televizyonlarda eylemleri çok az duyuruldu ve eylem CHP’nin sinei millete dönme süresinin dolduğu gün, 8 Şubat’ta bitirildi; ama girişimciler daha başka, daha etkili eylemler için hemen düşünmeye başladılar. Bu eylem “Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık” eyleminden sonra, yurttaş girişimiyle gerçekleştirilen ilk politik eylemdi. Şimdi yurttaş girişimiyle gerçekleştirilecek yeni eylemlere ihtiyacımız var, örneğin hepimiz gördük ki bu iki partili Meclis bize yaramıyor, öyle istikrar filan gibi palavralara artık karnımız tok, ama eğer seçime katılımı artıramaz ve oylarımızı çok akıllıca kullanmazsak bizi bekleyen gene aynı tablo. Bunun için sürekli eylemlerle, sürekli birbirimizi uyararak Meclis’e birkaç partinin girmesini sağlamalıyız. Öte yandan, 1968’de olduğu gibi, yeniden meydanları “Milli Petrol” sloganıyla doldurmalıyız. Cumhurbaşkanı Sezer’in yeni Petrol Yasası’nın dört maddesini veto ederek Meclis’e yeniden göndermesini bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Bu yeni yasayla petrollerimiz tümüyle yabancılara peşkeş çekilmek üzere. Örneğin özellikle Güneydoğu’da petrol yatakları olduğu bir sır değil. Bir zamanlar kendi teknolojimizle derin kuyular açmamız mümkün değildi, ama şimdi hem sermaye birikimimiz var hem de dışarıdan danışmanlık ve teknik ekipman alarak kendi petrolümüzü kendimiz çıkarıp işleyebiliriz. İşte size bir hedef! Petrolü olan ülkelerin sırtı yere gelmez. Şimdi bütün sivil örgütleriyle, odalarıyla, patronuyla, işçisiyle bu konuyu tartışmak ve gündemi sıcak tutmak gerekiyor, hadi yelkenler fora! Bitmedi, başka hedeflerimiz de var; örneğin internette kirlilik, yeni yasaların çıkması, çocuklar için perdeleme sistemlerinin tüm okullarda, sivil kuruluşlarda, hatta mahallelerde bilenler tarafından örgütlenilerek tüm velilere öğretilmesi, zararlı yayınlar için hiç üşenmeden RTÜK’ün aranması, gerekirse önüne gidilip protesto edilmesi. Bakın, “Kurtlar Vadisi” yeniden başladı, bu dizinin yasaklanarak kaldırılması yanlış olur, ama kaldırtmanın binbir yolu var, yayımlayan kanala telefon etmek, elektronik posta göndermek gibi. Etkili bir protesto biçimi de, diziyi izlemek ve dizi arasında reklam veren firmaların mallarını protesto etmek. Bu işin can damarı budur, kanal onu besleyen reklam vereni asla yitirmek istemez. Polat Alemdar da işsiz kalır. Hadi artık oturma zamanı değil, kara kara düşünüp “Artık bu ülkeden vazgeçtim” deme zamanı da değil, yoksa çocuklarımız bizleri hiçbir zaman bağışlamayacak! [email protected] BAYKAL: AB, TÜRKİYE’Yİ RAFA KALDIRDI Konferansta Türkiye adına ana muhalefet lideri, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yer alıyordu. Konferansa ayrıca Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz ve Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Komutanı Tümgeneral Necdet Soyer davetliydi. Baykal, konferansın ilk bölümünden sonra gazetecilere yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Heyecan verici bir toplantıydı. Putin’in ardından ortaya konulanlar ABD politikalarının böyle süremeyeceğini gösteriyordu. Ne Merkel’in, ne de Putin’in Türkiye’nin adını hiç anmamasının iyi yanı, Türkiye’nin krizli bir ülke olmamasıdır. Bu tabii ki böyle. Olumsuz yanı Deniz Baykal. ise Türkiye’nin giderek unutulmakta olan bir ülke haline gelmesidir. AB zaten Türkiye konusunu rafa kaldırmış görünüyor. Biz bunu bir süredir hissediyorduk. Burada görerek yaşamak, gözlemlemek üzüntü verici.” getirmek, tek bir ekonomik model uygulatmak istiyor. ABD’nin bu politikaları dayatmasından sonra dünya daha güvensiz hale geldi. ? Tek tip demokrasi yok: ABD kendi içindeki eyaletlerde bile eyaletlerin özelliklerine göre farklı kurallar uygularken bütün dünyaya tek tip demokrasi getirmek istemesi gerçekçi değil. Demokrasi; çoğunluğun haklarını, azınlıkların haklarını ihlal etmeden gerçekleştirmektir. ? NATO küresel güç değil: NATO üye sayısı belli bir askeri güçtür. Bu güce küresel politikaların hukuki dayanağının oluşturulduğu bir merkez gözüyle bakılamaz. Şu aşamada bütün dünyanın ortak zemin olarak kabul edebileceği tek yer BM’dir. ? Uluslararası hukuk kalmadı: ABD’nin ulusal güvenlik sorunlarını gerekçe göstererek öteki devletlerin ulusal sınırlarını tanımaması büyük bir düzensizlik ve çatışma ortamı yaratmıştır. Bu durum beraberinde uluslararası hukukun ortak bir değer olarak kabul edilmemesini getirmiştir. ? İran’ın nükleer gücü barış için: İran pek çok ülke gibi nükleer enerji ve teknolojiye sahip olmak isteyen bir ülke. İran’ın bu yöndeki çabalarına zaman zaman Rusya olarak biz de yardım ettik. Bu suç değil. Ama nükleer silahlardan söz edeceksek İsrail’in, Pakistan’ın, Hindistan’ın ve Kuzey Kore’nin girişimlerini de değerlendirmek gerekir. ? NGO’lar iyi niyetli değil: Rusya içinde çalışan bütün hükümet dışı kuruluşları (NGO) kayıt altına alıyoruz. Bu hakkımız. Bunda yanlış bir şey görmüyorum. Siz NGO’ların demokrasinin yeri olduğunu söylüyorsunuz MÜNİH Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dünyanın bir merkezden yönetilemeyeceğine dikkat çekerek, “Tek kutuplu dünya olmaz, olamaz. Tek bir merkezden dünyaya standart bir demokrasi dayatılamaz” dedi. Putin, NATO’nun askeri bir kurum olduğunu, küresel politikaları hukukileştirme merkezi olamayacağını söyledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, bugün dünyadaki en büyük güvenlik sorununun küresel ısınma olduğuna dikkat çekti. Münih’te gerçekleştirilen 43. Uluslararası Güvenlik Konferansı’nın ana konusu küresel krizler ve küresel sorumluluktu. Bugüne kadar Willy Brandt, Carter, Bush, Clinton, Mitterrand, Thatcher gibi liderlerin katıldığı zirveye ilk kez bir Rusya devlet başkanı da katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Merkel, Soğuk Savaş sonrasında oluşan yapıya değindi. Ekonomik dev olarak dünya sahnesine çıkan Çin’in başka alanlarda da sorumluluklar alması gerektiğini söyledi. Merkel, İran’ı İsrail gerçeğini kabul etmeye çağırdı. İran’ın nükleer bir güç olmasının kabul edilemeyeceğini söyleyen Merkel, bugün dünyanın en büyük sorunu olarak küresel ısınmayı gösterdi. Rusya Devlet Başkanı Putin, konuşmasına dünyanın içinde bulunduğu sorunların nedenlerini anlatmakla başladı, Rusya ile ilgili de mesajlar verdi. Putin’in konuşması satırbaşlarıyla şöyleydi: ? Tek kutba hayır: ABD dünyayı tek bir merkezden yönetmek, tek bir demokrasi standardı ama, biz bu kuruluşların Rusya’daki hedeflerine, para aldığı kaynaklara baktığımızda kimi devletlerin dışişleri bakanlıklarını görüyoruz. Başka bir ülkenin politikasını ülkemize yerleştirmek istiyorlar. Buna izin veremeyiz. ? Gazetecinin öldürülmesi: Rusya’da bir gazetecinin öldürülmesi değişik şekillerde değerlendirildi. Bir gazetecinin öldürülmesi tabii ki istemediğimiz bir durumdu. Ama sadece bizim ülkemizde öldürülmüyor. ? Enerji politikaları: Rusya Avrupa’nın ortağıdır. Bu çerçevede özellikle enerji alanında yapabileceğimiz çok şey var. Biz Gazprom ile birlikte dünya ekonomi pazarında denge getirici bir rol oynayabiliriz. Bu konudaki anlaşma arayışlarına açığız. ? Soğuk Savaş’ın çöküşü: Soğuk Savaş’ın ardından başta silahsızlanma olmak üzere o dönemin pek çok anlaşması yenilendi. Biz o sözlerimizin tümünü tutuyoruz. Ama ABD’nin Batı’nın desteğinde bu sözleri tutmadığını görüyoruz. Varşova Paktı bitirilirken Rusya’nın çevresinin silahlandırılmayacağı sözü verilmişti. Bugün Amerika’nın Bulgaristan ve Romanya’da askeri üs kurması nasıl izah edilir? Washington’dan tepki Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Basın Sekreteri Gordon Johndroe, Putin’in yorumlarına şaşırdıklarını ve “hayal kırıklığına’’ uğradıklarını belirterek “Suçlamaları yanlış. Rusya ile terorizm karşıtı ve toplu imha silahları tehdidinin azaltılması gibi uluslararası kamuoyu için önemli olan bölgelerde işbirliğine devam etmek istiyoruz’’dedi. Fransa’daki operasyonlar PKK zanlıları tutuklandı PARİS (AA) Fransa’da PKK’ye yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınan 14 zanlı hakkında geçici tutuklama kararı verildi. Pazartesi günü başlayan operasyonlar sonucu tutuklanan 14 PKK zanlısı terör örgütüne mali destek sağlamakla suçlanıyor. Bir kişi serbest bırakılırken soruşturma kapsamında bir Fransız sorgu hâkiminin Ankara’ya gelebileceği belirtiliyor. Paris’teki operasyonlarda PKK’ye ait çeşitli evrak ve bilgisayarlara el konulmuştu. Ülkenin diğer bölgelerinde PKK’ye yönelik operasyonlar ise devam ediyor. Toulouse kentinde kaçak yaşadıkları gerekçesiyle, 10 kişi gözaltına alındı. PKK’nin faaliyetleri, Fransa’da 1993 yılında yasaklanmıştı. Fransa’daki operasyondan sonra Belçika da harekete geçmiş, bir kişi tutuklanmış, örgütün önde gelen isimlerinden iki kişi de sorgulanmıştı. açıkça karşı çıktı, Avrupa’yı da bu konuda net olmaya çağırdı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bir saatlik sunumunu özetlemek gerekirse şu söylenebilir: “Böyle devam edemez.” 50 kadar ülkeden 300’e yakın devlet başkanı, lider, hükümet yetkilisi, siyasetçi ve özel konuğun çağrılı olduğu Güvenlik Konferansı’nın, dün sabah yapılan ilk bölümüyle ilgili gözlemlerini paylaşanlar, yorumlarını şu noktaya kadar getirdiler: “Soğuk Savaş bitmiş miydi!” Görünen o ki, Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından elini çabuk tutanların doldurduğu boşluklar, ABD’nin dayattığı “tek kutupluluk” yerine oturmadı. Buna karşılık tek kutupluluğun yerine neyin konabileceği konusunda da görüş birliği yok. Önümüzdeki 10 yılda ABD’nin dünyaya güvenlik getirmeyen politikalarının tartışılacağı, buna seçenek oluşturabilecek politikalar konusunda da görüş birliğinin oluşamayacağı bir süreç yaşanacak. Dileriz yanılırız. Ancak dünkü gözlemlerimiz de bu yorumu pekiştirecek nitelikteydi! ??? Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in konuşmasını dört başlıkta irdeleyelim: ABD, AB, İran, Rusya’nın içi... Putin, ABD’nin dünyaya dayattığı tek kutuplu politikanın yaşama geçirilmesinin olanaksızlığını evire çevire anlattı. Konferansa katılanlara sordu: “ABD’nin uyguladığı tek merkezli politikalardan sonra dünya daha güvenli oldu diyebilen var mı?” Rusya Devlet Başkanı, bu soruya hayır yanıtını verdikten sonra da NATO’nun, küresel politikaların uygulandığı bir merkez olamayacağını söyledi. Putin’e göre NATO, askeri bir kuruluş ve dünyanın bütün ülkeleri üye değil. O zaman geriye tek kurum kalıyor: Birleşmiş Milletler. Putin, Avrupa Birliği’nin Amerikan politikalarına ses çıkarmamakla, alttan almakla, görmezden gelmekle ulaşabileceği bir yerin olmadığını anımsattı. Putin’e bu cesareti veren belki de Merkel’in konuşmasında yer alan “Avrupa Birliği’nin bir güvenlik politikası yok” değerlendirmesiydi. Putin, İran konusunda hiç de alttan almadı. Amerikalı senatörün “İran’ı siz nükleer güç yaptınız. Şimdi İran’a karşı ne yapmayı düşünüyorsunuz” sorusuna karşılık, nükleer çalışma yapan ülkeler sıralamasında İran’ın yanına İsrail, Pakistan, Hindistan ve Kuzey Kore’yi de koyuverdi. İran’ı nükleer güç yapan ülkelerin arasında Rusya varsa bu ülkenin yanına, Avrupa’nın, Amerika’nın ve Çin’in de konması gerektiğini net ifadelerle vurguladı. Putin’in tavrından şu sonucu da çıkarabiliriz: ABD, İran’a müdahale etmeyi planlıyorsa uluslararası alanda Irak’taki kadar rahat hareket edemeyecek. ??? Putin, Rusya’nın içinden söz ederken de gizli kapaklı hiçbir işlerinin olmadığını, demokrasiyi kendi ülkelerinin gerçekleri içinde oturtmaya çalıştıklarını, dışardan demokrasi almaya da niyetleri olmadığını söyledi. Putin hükümet dışı kuruluşların (NGO), Rusya’nın içinde istedikleri gibi hareket edemeyeceklerini de vurguladı. Konferansta, etrafımızdaki hemen hemen her ülkenin adı geçti: İran, Irak, Bulgaristan, Romanya, Balkanlar... Türkiye’nin adı geçmedi! Elbette böyle bir komplekste değiliz, ama görünen o ki küresel politikalarda uluslararası oyuncular Türkiye’yi, birlikte plan yapılabilir bir ülke olarak da değerlendirmiyorlar. ankcum?cumhuriyet.com.tr 565 KİLOGRAM ELE GEÇTİ DTP eyleminde 4 gözaltı Demokratik Toplum Partisi (DTP) İl Başkanlığı ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi son günlerde Avrupa ülkelerinde terör örgütü PKK’ye yönelik düzenlenen operasyonları protesto ederek Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu önüne siyah çelenk bıraktı. Eylem sırasında Sayın Abdullah Öcalan ifadelerinin kullanılması üzerine gösteriye müdahale eden polis, 4 kişiyi gözaltına aldı. (Fotoğraf: SALİM HALİMOĞLU) Kapıkule’de ‘rekor’ eroin Haber Merkezi Kapıkule’de bir TIR’da 565 kilogram, İstanbul’da ise 258 kilogram eroin maddesi ele geçirildi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Kapıkule’de TIR gümrük sahasında bir TIR’ın içinde 42 adet pizza karton kutusuna konmuş halde 565 kilogram 14 gram eroinin ele geçirildiğini açıkladı. Ele geçirilen eroinlerin Cumhuriyet tarihinin “tek partide en yüksek miktardaki eroini’’ olduğunu söyleyen Tüzmen, eroinin piyasa değerinin 28 milyon dolar olduğunu belirtti. Tüzmen, TIR’ın Hollanda’ya gitmek için gümrük sahasında beklediği bilgisini verirken, İ.B’nin sürücülüğünü yaptığı TIR’ın adını vermediği bir firmaya ait olduğunu, 14 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Uyuşturucunun terör örgütü PKK’yle bağlantısı olabileceği ileri sürüldü.İstanbul’da düzenlenen uyuşturucu operasyonlarında ise 258 kilogram eroin maddesi ele geçirildi. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, son bir hafta içinde üç ayrı operasyonda 23 kişinin gözaltına alındığını, 12 zanlının adliyeye sevk edildiğini, bunlardan 9’unun tutuklandığını açıkladı. Fahiş fiyatla ilaç sattıkları ileri sürülen 39 firmaya yönelik soruşturma tamamlandı Diyanet Başkanlığı’nın Alevi Derdi ? Baştarafı 2. Sayfada birçok imamın geçimini sağladı. İmamlara üniversite yolunu da nitekim Evren açmıştı. Şimdi o nitekimin ne düşündüğünü merak ediyorum. Alevilik İslamın değişik bir yorumudur, bu Anadolu’da canlı olarak yaşamaktadır. Ne Şiidir, ne de Sünnidir. Özgün inançlı bir Türkmen yaşamıdır. Alevilerin, Diyanet’ten alacağı bir ders olamaz, varlığını içine sindirir ve gölge etmezse; başka ihsan istenmez. İlköğretim okullarında Sünni eksenli, uygulamalı din dersleri kitapları hazırlanıyor. Bu, asimilasyonun bu kez de çocuklardan başlayacağının işaretidir. Gelin ulus devletin sarsıldığı, birliğin bozulmaya yüz tuttuğu bu aşamada, herkesi inançları ile baş başa bırakıp ülkemize sahip çıkalım. Atatürk devrim ve ilkeleri yol göstericimiz olmalı, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin dediği “Bilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” usumuzda canlı tutulmalı. Değişik inançlar, mezhepler ayrımcı değil, zenginliktir; herkes buna saygı göstermelidir. Benim mezhebim de Kemalizmdir. Umarım Diyanet İşleri, buna da bir kitap yazacaktır. 37 sanık hakkında hapis istemi HİLAL KÖSE Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı suç duyurusu üzerine fahiş fiyatla ilaç sattıkları öne sürülen 39 ilaç firması hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan iddianamede 7 Sağlık Bakanlığı bürokratının da aralarında bulunduğu 37 sanık hakkında 2 yıldan 9.5 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede Eczacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mahmut Tokaç, Daire Başkanı İbrahim Peker, Şube Müdürü Ethem Turgay Aku ğur ile Bekir Keskinkılıç, Nilgün Kocamanoğlu, Cevdet Yalnız, Hüseyin Okyay Oflaz’ın suç örgütüne yardım ve yataklık yapmak ve görevi kötüye kullanmak iddiasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi talep edildi. Bakanlığı tarafından gönderilen raporda yer alan personel hakkında idari ve cezai yönden herhangi bir işlem tayinine yer olmadığı ifadesini eleştirdiği iddianamesinde, “Sağlık Bakanlığı’nın görevlileri adeta ‘sorumsuzluk’ kalkanı ile mükafatlandırılmıştır(...) Bu korumacılığın yanlış bilgilerden esinlenerek rapora geç tiği düşüncesiyle bu yanlışlığı, bu şahısların bilerek ve isteyerek görevlerini yerine getirmemek suretiyle kuruluşları, bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni zarara uğrattığı belirlenmiş olduğundan ilgililer hakkında görevi kötüye kullanma suçunun oluştuğu anlaşılmıştır” ifadelerine yer verdi. Wilde’dan alıntı Soruşturmayı tamamlayan Savcı Nazmi Okumuş, hazırladığı 10 sayfalık iddianamede ünlü yazar Oscar Wilde’ın “Bazı insanlar her şeyin fiyatını bilirler ama hiçbir şeyin değerini bilmezler” sözüne de yer vererek “Bu sözün en anlamlı olduğu alanlardan biri de ilaç sektörüdür” dedi. Savcı Okumuş, Sağlık Bursa’da rüşvet operasyonu ? BURSA (Cumhuriyet) Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görevli mübaşir Muharrem E’nin, “iş takibi karşılığı para aldığı” ihbarını alan Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri bu kişiyi gözaltına aldı. Zanlının ifadesiyle operasyon genişletilerek, olaya karıştığı iddia edilen 19 kişi daha gözaltına alındı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle