11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP Genel Başkanı Ağar, bütün sorumluluğun hükümet yönetiminde olduğunu bildirdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Derin değil, perişan devlet’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Hükümet bugün beceriksizliğiyle sorumlu olduğu olayları derin devlet tarifinin arkasına sığınmak suretiyle geçiştirmeye çalışmaktadır. Bugün ortada derin devletten ziyade, bir perişan devlet görülmektedir” dedi. DYP Kadın Kolları tarafından düzenlenen “Kadın Siyasetçilerin Eğitimi” adlı eğitim programının sertifika törenine katılan Ağar, DYP Ankara İl Başkanlığı’na gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ağar, bir gazetede yer alan ve Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında tutuklanan Yasin Hayal’in Trabzon TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk’ten direktif aldığına yönelik ifadeleri bulunduğuna dair habere ilişkin soru üzerine şunları kaydetti: “Bunu savcıların çıkarması lazım artık. Bu olayın ardında, arkasında Mavi Kırmızı Bir Bulut... Bugün günlerden pazar... Şubat ortasında mıyız yoksa ilkyaz kapımızı mı çalıyor anlamış değilim... Mavi ve kırmızı bir bulut Beylerbeyi’nin üzerinden iniyor lacivert sulara... Bense Vitezlav Nezval’in dizelerinde aşk yoğunluğuyla masalımsı kentler kurma peşindeyim. Beyaz balıkların sözsüz oyunları içinde, avlarını dökmüş bir sabahı bekliyorum. Bilmiyorum kova burcu nasıl çıkar bulutların içinden, bir menekşe nasıl maviye dönüşür!.. Genç kızlar, delikanlılar şarkılar söylüyorlar deniz kıyısında... Hiç üşümüyorlar sabahın rüzgârında... “Acıdan ve güzellikten çatlar; acıdan çiçeklenir güzellik; gökyüzü yıldızlarla dolu püskürtme; gül rengi, bulutlar döner otlamaya çayırda.” Sözsüz bir ışık şarkısı gelir benim aklıma... Yüzyılların uğultusu gibi... Biraz karamsar biraz da hüzünlü... Yaşamın derin vadileri, ırmakları sessizliğin içinde bir çığlık olur zamanın saatlerine baktığımda... Televizyonu açarım, karşıma Polat Alemdar çıkar... Kurtlar Vadisi’nin Polat’ı teröre kafa tutar. Silahlar patlar, insanlar ölür. O saatlerde Trabzon’da, Rize’de, Samsun’da, İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da, Adana’da binlerce, on binlerce Polat Alemdar, ellerine silah alıp dünyaya meydan okumak ister... O saatlerde yoksul ve işsiz halkın umudu penceresini aralamıştı çocuklarının kahraman olması için... Bir emekli albay Haber Türk’te “bayrak, silah, karanfil ve Kuran” üzerine yemin törenini “vatan elden gidiyor” diye savunur!.. Sessizliğin sesi olan çığlığı duymak isterim, o görüntüleri seyrederken!.. Duyamam!.. ??? Bugün günlerden pazar... Çırpı Deresi neredeydi? Ceylanpınar Tarım İşletmeleri’nin yakınında... Kamyon Çırpı Deresi’ne uçtu... Ölü sayısı 10... Hepsi kız çocuklarıydı... Bir yazı yazdım ve onları anlattım birkaç gün önce: “Fırat’ın sularında...” Kamyonun kasasında 43 kişi vardı... 43 kız çocuğu, 34 YTL karşılığında Ceylanpınar’da süt sağıyorlardı... Dört gündür onları düşünüyorum ben. Gece gündüz durmadan. Düşlerimden çıkmıyor hiçbirisi. Bir sesle irkiliyorum sabahın ayazında: “Biliyorum bilmediklerini, oysa katilden kurbana, kurbandan cezaya, cezadan da yeni bir cinayete giden yolu” Fidan Elma, Hacer Kaya, Naile Çorak... Fatma, Halfe, Anutç ve ötekiler... Yüce devletim Ceylanpınar Tarım İşletmeleri’ni özelleştirmişti... Özelleştirmeyi alan kişi, çocukları köleleştirmiş, onları 34 Türk Lirası’na çalıştırmaya başlamıştı... Sigortasız ve güvencesiz!.. Tam o sıralarda televizyonlarda “derin devlet” tartışılırken Umur Talu’nun yazısını anımsamıştım: “Derin devlet, 1215 yaşlarındaki çocuklarını, kızlarını; Şanlıurfa’da Çırpı Deresi’nin derinlerine gömen, oradan Fırat’ın derinliklerine sürükleyendir. Bizi ölüme taşıyandır, hayatımızı suya düşürendir.” Çocuk bedenler “Fırat Suları”na Fırat’ın derinliklerine gittiler bir daha yeryüzüne dönmemek üzere... Maviye çalınmış bir gökyüzünün altında “derin devlet”in mafyaya, çetelere öpücüklerini sunan düşünce, Fırat’ın derinliklerinde kaybolan çocuklarımız için ne diyordu acaba? Belki haberleri bile yoktu!.. Benim güzel halkım Kurtlar Vadisi’ndeki Polat Alemdar’la övünüyordu... Afyon’da, Samsun’da, İzmir’de, Trabzon’da çocuklarımız “Hepimiz Ogün’üz, hepimiz Türk’üz” diye slogan atıyordu... ??? Bugün günlerden pazar... Yaşamın derin vadileri, ırmakları, sessizliğin içinde bir çığlık olmuyor... İçimde bir hüzün!.. İçimde bir yakarış!.. Umudumuzu çalıp kaçanlar, bizi öfkeyle, kinle, nefretle baş başa bırakanlar bir gün hesap verecekler mi? ??? Bana gelen gözdağı dolu elektronik mektupları merak ediyor musunuz? Birini sizlerle paylaşıyorum: “Şu sosyalistlere yaptığın yaltakçılığın zerresini de ecdadına yapabilseydin canım ülkem bu durumlara düşmezdi. Saydığın örgütlere 40 bin insanın katili itleri saymaya yüreğin yetmiyor anlaşılan. Bu ülkeyi kuran kurtlardır kardeşim. Sen istediğin kadar havlasan da nafile. TV programlarından ben de rahatsızım. Çünkü biri çıkıp da ‘Yeter kardeşim’ demiyor. Bu ülke her gün iki çakalın yüzünden şehit veriyor laf olmuyor da, milli duygu ve damarlarına basan birinin öldürülmesi niye bu kadar uzatılıyor. Ortada elbet ağır tahrik var. Sıvas’ta da vardı. Bu cinayette de var. O kadar.” Şimdi söyleyin bakalım, Türkiye’de yükselen, milliyetçilik mi, yoksa Türkİslam sentezine dayalı MilliyetçiMukaddesatçılık mı? ? Yasin Hayal’in TEM Şube Müdürü’nden direktif aldığı yönündeki ifadesini değerlendiren Ağar, “Bu olayın ardında, arkasında ne var, kim var, nereye kadar gidiyorsa bunların hepsinin çıkması lazım” dedi. ne var, kim var, nereye kadar gidiyorsa bunların hepsinin çıkması lazım. Görüldüğü gibi ortada derin devletten ziyade, perişan devlet yönetimi görülüyor. Bu vahim bir şey tabii... Yani bir insan hem haber elemanı olup da hem eylem yönlendirir hale geldiyse bu vahim bir şey...” Konuyla ilgili doyurucu bir siyasi makam açıklamasının görülmediğini belirten Ağar, “Hükümet, sanki sorumlusu ve tarafı değilmiş gibi görülmektedir. Bütün sorumluluk hükümet yönetiminindir, Başbakan’ındır. Çok süratle olay bitirilmelidir” dedi. Ağar, sertifika töreninde yaptığı konuşmada da Türkiye’nin meselesini yabancı ellere terk eden idareye karşı çıkmanın en büyük milliyetçi çıkış olduğunu söyledi. Ağar şöyle devam etti: “Yoksa ülkede insanlar arasında husumeti, düşmanlığı geliştiren ve bunun üzerinden siyaset yapmayı zannetmenin hiçbir doğru tarafı yoktur. Ülkenin 70 milyon insanının bu topraklar üzerinde eşit hissesi vardır. Meseleyi eğer bu noktadan görmediğimiz takdirde, Türkiye’nin çok çabuk bir şekilde 1980 öncesini aratmayacak, Allah korusun bir daha yenisini arzu etmediğimiz günlere dönüşü söz konusudur.” Karayalçın Antalya’da ? ANTALYA (Cumhuriyet) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, 8 Şubat itibarıyla sinei millet ve erken seçim tartışmalarının sonlandığını, artık Cumhurbaşkanlığı seçiminin AKP’nin dediği gibi yapılacağını vurgulayarak “Kimsenin timsah gözyaşı dökmesine gerek kalmadı” dedi. Karayalçın, Dink cinayetine de değinerek “Başbakan çete mensupları nerede örgütlenmişse, kimlerden oluşmuşsa açıklasın” dedi. Hükümetin, sorumlu olduğu olayları “derin devlet tarifinin arkasına sığınarak geçiştirmeye çalıştığını” vurgulayan Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümet, bunları kavrayabilecek bakış açısından uzaktır. Kendi sorumlu olduğu memurlarının ne yaptıklarını bilmeyen, onların hareketlerine hâkim olamayan, siyasi sorumluluk diye bir kavramı fark edemeyen, kavrayamayan, ülkeyi yönetemeyen, ülkedeki her olayı kriz haline getiren bir hükümet yönetimiyle karşı karşıyayız. Türkiye, böyle bir hükümet yönetimini ilk defa görmektedir ve inşallah bir daha da görmeyecektir.” Ağar, Türkiye’de her kesimin farklı sıkıntılarının bulunduğunu ve bunu yurt gezilerinde gördüklerini söyledi. Ağar, “Bir gezide ‘Yandık da dumanımız tütmüyor’ dediler. Türkiye sandığı bekliyor” dedi. ABD’YE GİDİYOR ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Büyükanıt’tan kritik ziyaret ? ABD Genelkurmay Başkanı Peter Pace’in resmi konuğu olarak Washington’a gidecek olan Büyükanıt’ın temasları gerek PKK ve Kerkük’e ilişkin yaşanan gelişmeler, gerekse Ermeni soykırımına ilişkin tasarı nedeniyle büyük önem taşıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün ABD ziyaretini tamamlamasından bir gün sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ABD’li mevkidaşı Peter Pace’in resmi konuğu olarak bugün Washington’a gidiyor. Büyükanıt’ın temasları gerek Irak’ta PKK ve Kerkük’e ilişkin yaşanan gelişmeler, gerekse ABD Kongresi’ndeki sözde Ermeni soykırımına ilişkin tasarı nedeniyle büyük önem taşıyor. Büyükanıt, Washington ziyaretinde ABD Genelkurmay Başkanı Pace ile yapacağı temasların ardından Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleriyle de bir araya gelecek. Amerikan Ulusal Savunma Üniversitesi’nde bir konferans vermesi de planlanan Orgeneral Büyükanıt’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ile de görüşmesi bekleniyor. Orgeneral Büyükanıt’ın yapacağı temasların ağırlık noktasını Türkiye ile ABD arasındaki askeri ilişkiler bağlamında, başta Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığına karşı mücadelenin oluşturması bekleniyor. Büyükanıt’ın, Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliği konularındaki hassasiyeti ile Irak’ta son dönemde yaşanan şiddet olaylarını gündeme taşıması söz konusu olacak. Büyütanıt’ın ziyaretinin diğer gündem maddeleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Pentagon arasındaki askeri işbirliği, savunma sanayii anlaşmaları ve ABD Temsilciler Meclisi’nde gündeme gelen soykırım yasa tasarısı da bulunacak. Edinilen bilgilere göre Orgeneral Büyükanıt, Washington ziyaretinde ABD’deki Türk toplumunun temsilcileriyle de bir araya gelecek. Büyükanıt için Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy’un ev sahipliğinde Washington’daki Büyükelçilik binasında 13 Şubat akşamı bir resepsiyon da verilecek. Orgeneral Büyükanıt’ın bir konuşma yapacağı resepsiyona bölgedeki Türk toplumundan 700’e yakın davetlinin katılması bekleniyor. Temasları çerçevesinde TürkAmerikan Konseyi yetkilileri ile de görüşecek olan Büyükanıt 17 Şubat günü Washington’dan ayrılacak. Mesrob II Bryza ile görüştü ? İstanbul Haber Servisi TürkiyeABD 3. Dönem Ekonomik Ortaklık Komisyonu toplantısına katılmak üzere Türkiye’de bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza dün Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II’yi ziyaret etti. Görüşmede, Hrant Dink cinayeti ve sonrası yaşanan gelişmeler ile ABD Temsilciler Meclisi’ndeki sözde soykırım tasarısının ele alındığı kaydedildi. Mesrob II’nin, tasarıya ilişkin, “Türk ve Ermeni toplumları arasındaki diyalog yolunu tıkayabilecek herhangi bir girişimi makul karşılamamaktayız’’ görüşünü dile getirdiği bildirildi. Madalya verilmişti... Büyükanıt, 2005 yılı sonunda ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker’ın davetlisi olarak Kara Kuvvetleri Komutanı sıfatıyla ABD’yi ziyaret etmiş ve kendisine iki ülke ilişkilerine yaptığı katkılardan dolayı üstün hizmet madalyası verilmişti. [email protected] ABD’den dönen Dışişleri Bakanı, Ermeni tasarısı konusunda umutlu konuşmadı Canay yemini savundu ? MERSİN (Cumhuriyet) Kuvayı Milliye Derneği’nin “silah üzerine yemin töreni”yle ilgili haberlerin ardından açıklama yapan derneğin Mersin Şube Başkanı emekli Emniyet Müdürü Kemal Canay, kendilerini “Genel başkanımız TSK’ye, ben Emniyet Teşkilatı’na katılırken silah ve bayrak üzerine yemin etmiştik. Buradaki tek fark Kuranıkerim’in de olması. Neden İncil üzerine yemin edenlerle uğraşmıyorlar?” sözleriyle savundu. ‘Tasarı derin izler bırakır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD’ye sözde Ermeni soykırımına ilişkin tasarının yasalaşması durumunda bunun TürkiyeABD ilişkilerinde gelip geçici bir etkisi olmayacağını, derin izler bırakacak bir netice olacağını açıkça anlattığını söyledi. Gül, PKK konusunda da Türk halkının artık sabrının taştığını ilettiğini dile getirdi. ABD’deki temaslarını tamamlamasının ardından Ankara’ya dönen Gül, Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. ABD’deki Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin yasa tasarısının sorulması üzerine Gül, tasarının bağlayıcı bir tarafı olmasa bile, temaslarında bunun iki ülke ilişkilerine nasıl büyük darbe vuracağını, stratejik ilişki içindeki iki ülkenin ilişkilerini tamamen esir alacağını ve çıkmaza sokacağını aktardığını kaydetti. Gül, “Bu konuda önümüzdeki günlerde dışişleri bakanının önemli bir çalışması olacak, yanına alacağı kişilerle Kongre’yi ziyaret edecek, Başkan’ın mektupları olacak” dedi. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ile görüşme olmamasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Gül, şunları söyledi: “Biz kendisiyle görüşme istedik, ama kendisi hazır olmadığını düşündü ki görüşmekten kaçındı.” Gül, Kerkük’ün geleceğinin de ne kadar önemli olduğunu, Irak’ın birliği ve bütünlüğünü korumak için orada yanlış yapılmaması gerektiğini örnekler vererek anlattığını söyledi. Gül, PKK ile mücadele konusunda da, çifte standardın hiçbir zaman kabul edilemeyeceğini, Türk halkının beklentisinin artık en üst noktaya geldiğini, herkesin sabrının taştığını, elle tutulur aksiyonun yapılması gerektiğini yine herkesle konuştuğunu anlattı. YENİ TÜRK PETROL YASASI BAŞBAKAN ERDOĞAN Hekimlerden protesto ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB), yabancı doktorların Türkiye’de çalışmasına olanak sağlayan ve Tıpta Uzmanlık Kurulu oluşturulmasını öngören yasa tasarısını protesto etti. Bazı illerdeki tabip odalarının temsilcileri, TTB merkez konseyi üyeleriyle İçkale Otel’deki toplantıda bir araya geldi. Toplantıya öğle saatlerinde ara veren doktorlar, ellerindeki dövizlerle otelden Sağlık Bakanlığı’na kadar yürüdü. ‘Sözde soykırım’ destekçilerine jest MURAT KIŞLALI ‘Nisan ayına kadar bekleyeceğiz’ RİZE (Cumhuriyet) Rize’de çeşitli açılış törenlerine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, memleketi Rize’de kadrolaşma iddialarına yanıt verirken CHP’nin “edep, adap çizgisini aştığını” savundu. Başbakan, partisinin ayrımcılık üzerine siyaset yapmadığını belirtti. Konuşması sırasında ezanın okunmasıyla sözlerine ara veren Erdoğan’a, bir yurttaş, “Beş yıl daha size ihtiyacımız var Sayın Başbakanım’’ diye seslendi. Erdoğan da, “Beş yıl yeter mi?’’ karşılığını verdi. Konuşmasında yöresel şiveyi de kullanan Başbakan Erdoğan, çay üreticilerinin paralarını kısa bir zamanda aldıklarını söyledi. Erdoğan’ın konuşmasının sonunda bazı yurttaşlar yine, “Sana beş yıl daha ihtiyacımız var’’ diye seslenince Erdoğan, “Nisan ayına kadar bekleyeceğiz. Nisana kadar dedik da, nisandan önce bir şey yok... Halkımız ne derse o’’ karşılığını verdi. ANKARA Jeofizik Mühendisleri Odası Yazman Üyesi Dündar Çağan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto ettiği Türk Petrol Yasası’nın TBMM’den aynen geçirilmesi durumunda devletin Türkiye’deki petrol ve doğalgaz üretiminden alacağı hissesinin 170 milyon YTL’den 52 milyon YTL’ye düşeceğini bildirdi. Yasa ile yabancılara 62.5 milyon YTL katkı sağlanmış olurken, bu nun çoğunluğu sözde Ermeni soykırımını destekleyen Amerikan ve Fransız şirketlerine gidecek. Çağan’ın verdiği bilgilere göre yabancıların 2006 yılı için devlete ödeyecekleri miktar yaklaşık 83.3 milyon YTL olarak gerçekleşti. Yeni yasa yürürlükte olsa bu miktar 20,8 milyon YTL ’ye (52 milyon YTL ’nin yüzde 40’ı) düşecek. Buna göre devlet hissesinin düşürülmesiyle yabancılara sağlanan katkı 62.5 milyon YTL olacak. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Taş atan zanlı tutuklandı ? Yurt Haberler Servisi Trabzon’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın içinde bulunduğu parti otobüsüne taş attığı gerekçesiyle gözaltına alınan zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Önceki gün, Trabzon Havalimanı’nda Başbakan Erdoğan’ın otobüsüne taş attığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve savcılığa sevk edilen Soner S.(23), savcılıktaki sorgusunun ardından tutuklanması istemiyle çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesinde tutuklandı. Tutuklanma gerekçesinin “6136 sayılı kanuna muhalefet, kamu görevlisine hakaret ve kamu malına zarar vermek’’ olduğu bildirildi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle