Katalog

10 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Karikatür davasında takipsizlik talebi ? PARİS (AA) Fransız savcı dün, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürleri yayımlayan Charlie Hebdo dergisi aleyhine Fransa Müslüman Dernekleri Birliği ve Paris Camisi tarafından açılan davada, takipsizlik kararı verilmesini talep etti. İki gün süren duruşmaların sonunda söz alan savcı, “ifade özgürlüğünü’’ gerekçe göstererek davanın düşmesini istedi. Mahkeme, kararını ileri bir tarihte verecek. Davanın ilk gününde savunma avukatının, İçişleri Bakanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını koyan Nicolas Sarkozy’nin kendilerini destekleyen mektubunu okuması, büyük sürpriz yaratmıştı. dishab?cumhuriyet.com.tr 9 ABD’nin Musul’da El Kaide’ye karşı düzenlediği operasyonda “yanlışlıkla” 5 ila 8 peşmerge öldürüldü. Felluce’deki hava saldırısında aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişi öldü ve yaralandı. İsrail hava kuvvetlerine ait 27 savaş uçağı Yunanistan FIR hattına kadar geldi İsrail’ den İran tatbikatı ? 7 uçak için izin alan İsrail’in tatbikata 27 uçak göndermesi şaşkınlık yarattı. Gözlemciler ise olası bir ABDİran savaşında İsrail’in İran’ın orta ve doğusunu vuracak şekilde hazırlandığı yorumunu yaptılar. MURAT İLEM Dış Haberler Servisi İran Anayasayı Koruyucular Konseyi Genel Sekreteri Ayetullah Ahmet Cenneti, ABD’nin “atış menzilinde” olduğu uyarısında bulundu. Cenneti, dün devlet radyosundan yayımlanan cuma vaazında, “ABD’liler bizi kuşattı ama bu bizim yararımıza olacak. Amerikalılar doğuda, batıda, her tarafta atış menzilimizdeler” dedi. Cenneti’nin rek burada tatbikat gerçekleştiren İsrail hava kuvvetlerine ait çeşitli tipteki 27 savaş uçağı, daha sonra sorumluluk bölgelerine döndü. Yunan hava trafik kontrolörleri tarafından basına sızdırılan, ancak hava kuvvetleri tarafından yalanlanan olay, ismi açıklanmayan bazı yetkililer tarafından da doğrulandı. Yunan gazeteleri Elefterotipia ve Etnos’ta yer alan habere göre, İsrail yetkilileri geçen günlerde FIR hattını içine alacak şekilde tatbikat yapacak Irak, Afganistan ve Basra Körfezi’ndeki Amerikan askeri varlığına atıfta bulunduğu belirtiliyor. Ayetullah Cenneti, “İran’ın sınırlarını çiğnemeye cüret ederseniz başınıza gelecekleri de görürsünüz” diye konuştu. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de önceki gün bir saldırıya uğramaları durumunda tüm dünyadaki Amerikan çıkarlarını vuracakları tehdidinde bulunmuştu. dönemde uzun menzilli tatbikatlar gerçekleştirmesi, muhtemel ABDİran savaşına hazırlık niteliğinde. 600900 mil arasındaki tatbikatlar genelde tanker uçaklar desteği ile yapılıyor. İsrail’in elinde bulunan çok sayıdaki F16 savaş uçağının menzilinin 700 mil i geçemeyeceğini (sadece gidiş) belirten uzmanlar, 3040 bin feet yüksekten düşük yakıtlı uçuşlar yapacak olan uçakların, Yunan FIR hattı içinde tanker desteksiz en fazla 35 dakika ara ‘Anayasa iptal edilsin’ Savaş hazırlıkları ABD’nin Basra Körfezi’ne ikinci bir uçak gemisi göndermesi, İran’ın Devrim muhafızları, hava ve kara kuvvetleri ile başlattığı “şimşek” tatbikatı son dönemde bölgedeki gerginliğin giderek artmasına neden oldu. İran Basra Körfezi ve Umman Denizi’nde devam eden tatbikatlarında ilk kez orta menzilli füzeler de denedi. 350 km. menzilli, yaklaşık 500 kilo başlık taşıyabilen “Raad” (yıldırım) isimli İran füzelerinin, özellikle savaş gemilerine karşı etkili olduğu belirtiliyor. Bakoyanni’nin ziyaretine tepki ? Dış Haberler Servisi Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni’nin 57 Şubat’ta Batı Trakya’ya yaptığı ziyarette “klasik yaklaşım dışında yeni bir şeyler olmadığını” bildirdi. Dernek tarafından yapılan yazılı açıklamada, “ziyaret, kamuda işe alımlarda azınlıklar lehine yüzde 0.5 kontenjan uygulanacağı, vakıf idare heyetlerinin seçimle işbaşına gelmesi yönteminin tekrar uygulamaya konulacağı açıklamasının dışında genel anlamda hükümetin azınlık politikasında değişiklik olmadığını göstermiştir” denilerek Yunanistan’a azınlık hakları konusunda ciddi adımlar atma çağrısı yapıldı. ATİNA ABD ve İran arasında nükleer silah yapımından kaynaklanan gerginlik giderek tırmanırken, İsrail hava kuvvetleri uzun menzilli tatbikatlara başladı. Bugüne kadar Akdeniz’in uluslararası hava sahasında kısa menzilli tatbikatlar gerçekleştiren İsrail savaş uçakları, bu defa orta Akdeniz’e kadar gelmeye başladılar. Önceki gün ilk kez Yunanistan FIR hattına kadar gele larını belirterek, Yunan makamlarından 7 uçak için izin istediler. İznin verilmesi üzerine tatbikata başlayan İsrail hava kuvvetlerine ait uçakların, orta Akdeniz’deki Yunan FIR bölgelerine 27 uçakla girmeleri yetkilileri şaşırttı. Direnişçilerin koşulları Dış Haberler Servisi Irak’taki Sünni direnişçiler, ülkeyi 4 yıl önce işgal eden ABD ve İngiliz güçlerinin çekilmesini sağlayacak olası bir ateşkesin koşullarını açıkladı. Direnişin önde gelen örgütlerinden olan Sünni Irak İslami Direniş’in liderlerinden Ebu Salih el Cilani, İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesine gönderdiği bildiride, “Irak’ta akan kanın görüşmeler ve tartışmalar yoluyla durdurabileceğine inanıyoruz. ABD’liler çekilmek için görüşmeler yapmak isterse biz de bazı koşullara bağlı olarak görüşürüz” dedi. El Cilani’nin 20. Devrim Tugayları adıyla da bilinen grubu, 2003’teki işgalin hemen ardından saldırılara başlayan ilk direniş örgütünün silahlı kanadını oluşturuyor. Şii milislerin sözünün edilmediği bildiride, El Cilani bir ateşkes için öncelikle petrol bölgelerini Şii ve Kürtlere bırakan yeni anayasanın tamamen iptalini, hükümetin dağıtılmasını ve seçimlerin yenilenmesini istiyor. El Cilani, milis örgütlerinin dağıtılmasını, eski Irak ordusunun yeniden yasallaştırılmasını, İngiltere ve ABD’nin Irak’ı yeniden yapılandırma ve savaş zararlarını tazmin etme sözü vermesini talep ediyor. El Cilani’nin bildirisinin Sünni direnişinin tamamının görüşlerinin ne kadarını temsil ettiği bilinmiyor. El Kaide örgütünden de hiç söz edilmiyor. ABD’nin bu koşulları kabul etmesi ve 4 yıldır “terörist” olarak nitelendirdiği insanlarla masaya oturması imkânsız görünse de bildiri direnişçilerin en azından işgalcilerle temas kurmayı tartıştığını göstermesi açısından önem taşıyor. Tanker uçak destekli FIR bölgelerinin ilgili ülkelerin egemenlik alanları olmamasına rağmen bu iznin neden istendiği ise bilinmiyor. Konuyla yakından ilgilenen çevrelere göre, İsrail’in son ‘E SAS METİN LOZAN’ Gül, niçin Musul dedi BAHADIR SELİM DİLEK Saddam ‘40. gün’de anıldı ? AMMAN (AA) Irak’ın idam edilen devrik lideri Saddam Hüseyin, dün ölümünün 40. gününde, Ürdün’ün başkenti Amman’daki Baas partililer tarafından anıldı. Amman’da toplanan, aralarında Ürdün Baas Partisi ve Irak Baas Arap Sosyalist Partisi üyesi 2000 kişi, Saddam Hüseyin’in posterlerini taşıyarak, “Arap şehidi” olarak nitelendirdikleri Saddam lehinde sloganlar attılar. Yemen’de de yüzlerce Baas partili, Saddam Hüseyin’i andı. Başkent Sana’daki törene, Saddam Hüseyin’in büyük kızı Ragad ve avukatları da katıldı. ANKARA Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, “Biz o bölgeyi yüzyıllarca yönettik... Irak, Iraklılara aittir. Biz 1926’da Musul’u verirken tek bir Irak’a verdik. Karşımızda tek bir Irak görmek istiyoruz” yönündeki sözleri, Kerkük’ün hukuki statüsünü yeniden gündeme taşıdı. Irak Anayasası’nın Kerkük’te önce normalleşme, ardından nüfus sayımı ve 15 Kasım’da referandum yapılmasını öngören 140. maddesine ilişkin takvimin işlemeye başlaması ile birlikte Dışişleri Bakanlığı da harekete geçti. Bakanlık hukukçuları ve ilgili daireler Türkiye ile İngiltere arasında yapılan ve Kerkük’ün de içinde yer aldığı Musul vilayetini İngiliz mandası altındaki Irak’a bırakan 1926 tarihli Ankara Anlaşması’nı incelemeye aldı. Böyle bir inceleme ile birlikte Gül’ün, Türkiye’nin Kerkük’ün hukuki durumuna ilişkin mesaj vermesi dikkat çekti. Lozan konusunda uzman hukukçular, “Ankara Anlaşması tamamlayıcı belgedir. Irak’ın ülkesel statüsünü ortaya temel metin de Lozan Antlaşması ile yapılmıştır. 1926 Ankara Anlaşması’nı doğuran Lozan Antlaşması’dır” dediler. Kaynaklar, “Irak’a ilişkin statü değişikliği Lozan Antlaşması’na göre Türkiye’yi hak sahibi yapar. Türkiye’nin rızası olmadan burada bir çözüm söz konusu olamaz” görüşünü dile getirdiler. Servetinin kaynağı kaçak petrol İsrail’in Kudüs’te Haremüşşerif yakınındaki Mağripliler Kapısı’nda yaptığı kazı çalışmasını protesto eden yüzlerce Filistinliyle İsrail güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 40’a yakın kişi yaralandı. Kudüs’te birkaç gündür süren gerginlik dün çatışmaya dönüştü. Çatışmalarda 15 İsrailli polisle en az 20 Filistinli yaralandı. Filistinlilerin çoğunun plastik mermilerle yaralandığı belirtildi. Doğu Kudüs’ün çeşitli kesimlerinde de dün protesto gösterileri yapıldı. 17 İsrailli Arap gözaltına alındı. İsrail’in hafta başında Haremüşşerif’in hemen yanında kazı çalışması başlatması, Filistinlilerin tepkisini çekmişti. İsrail, çalışmanın Haremüşşerif’e yaya yolunu genişletmek amacını taşıdığını ve Mescidi Aksa’ya zarar vermeyeceğini savunuyor. (Fotoğraf: REUTERS) Haremüşşerif’te çatışma Sen neymişsin Talabani... Dış Haberler Servisi Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin, 19912003 dönemindeki petrol kaçakçılığından milyonlarca dolarlık servet edindiği belirtildi. İngiliz The Guardian gazetesi, “Mam Cemal” (Celal Amca) diye tanınan Kürt kökenli Talabani’nin kimliğini sorgularken “onu tanımanın imkânsız olduğunu” yazdı. Talabani ile Bağdat’taki konutunda söyleşi yapan Jon Lee Anderson, “Onu tanımak imkânsız. Hem ABD’nin dostu, hem İran’ın... Kendisini Maocu diye tanımlıyor, büyük bir servetin sahibi. Kim bu Talabani” sorusunu yöneltti. Anderson, Saddam Hüseyin’in ölüme mahkum edildiği haberini, Talabani ile birlikte, Paris’teki lüks Louis XVI Oteli’nde muhteşem bir odada öğrendiklerini anlatarak Talabani’nin “siyasi kurnazlığı, yemek ve pahalı purolara düşkünlüğü, mizah duygusu, sonsuz iyimserliği ve sır saklamadaki beceriksizliği” ile tanındığını yazdı. Talabani’nin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ı yanaklarından öpebilen çok az sayıdaki isimlerden biri olduğunu kaydeden yazar, ABD Başkanı George Bush’tan “iyi bir dost” olarak söz ettiğini, Mao Zedung’u ise “siyasi rol modeli” olarak gördüğünü belirtti. Anderson, Ulusal Celal Talabani Güvenlik Danışmanı Muvaffak el Rubai’nin Talabani hakkında, “İslami bir kişilikseniz size Kuran’dan ayetler okur, Marksistseniz MarksistLeninist kuramdan söz eder, pek çok dili sınırlı sözcük dağarcığıyla konuşabilir. Su gibi para harcar” dediğini yazdı. Talabani’yi ibadet ederken görmediğini belirten Anderson, Talabani’nin “gücünün bir kaynağının da serveti” olduğunu öne sürdü. Anderson “BM yatırımlarının uygulandığı 19912003 döneminde Irak’tan kaçırılan petrolden alınan ‘vergilerden’ milyonlarca dolar biriktirdiğine inanılıyor” diye yazdı. Geçen kasımda Talabani ve bazı Iraklı bakanlarla gazetecilerin bulunduğu uçak ile ilgili bir anısını da aktaran Anderson, uçakta para dolu zarflar dağıtıldığını, kendisine verilen zarfın 20 adet 100 dolar içerdiğini, zarfı geri verdiğinde de Talabani’nin bir armağanı olduğunun söylendiğini kaydetti. Anderson, Talabani’nin uçakta 100 bin dolar dağıttığını belirtti. M EKKE’DE İMZA ATILDI G ÜL’DEN RUMLARA Gazze’de bayram havası Dış Haberler Servisi Filistin’deki siyasi krize çözüm bulmak amacıyla Hamas ile El Fetih arasında Suudi Arabistan’ın arabuluculuğunda Mekke’de yapılan ulusal birlik hükümeti kurma görüşmelerinde dün anlaşma sağlandı. ABD, İsrail ve AB anlaşma haberine temkinli yaklaşırken Hamas, İsrail’i asla tanımayacağını yineledi. El Fetih hareketinin lideri Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas’ın siyasi lideri Halid Meşal, Mekke’deki sarayda Suudi Kralı Abdullah’ın ev sahipliğinde düzenlenen törenle anlaşmayı imzaladı. Heyetler, anlaşmada, koalisyon hükümetinin ilkelerinin düzenlendiğini belirtti. Anlaşmada, İsrail’le daha önce yapılan anlaşmalara “saygı” gösterilmesinin taahhüt edildiği, yeni hükümetteki bakanlıkların dağılımının yer aldığı kaydedildi. Anlaşmada, İsrail’in tanınmasıyla ilgili bir ifade ise yer almıyor. Hamas da dün İsrail’i asla tanımayacağını yineledi. Abbas’ın, yeni hükümeti kurma görevini Hamaslı Başbakan İsmail Haniye’ye verdiği belirtildi. Abbas, yeni hükümetten, uluslararası hukuka ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) anlaşmalarına uymasını da istedi. Anlaşma imzalandığının ilan edilmesiyle Gazze’de sevinç gösterileri başladı. Kanlı çatışmalara sahne olan Gazze’de bu kez sevinçten sıkılan silahların sesleri duyuldu. ‘Evet’ deselerdi asker kalmazdı BEHZAT BARIŞ ‘ABD 2008’de çekilmeli’ ? BAĞDAT (AA) ABD’deki araştırma kurumlarından Dış İlişkiler Konseyi, ordunun 2008 sona ermeden Irak’tan çekilmesi gerektiğini bildirdi. Konsey raporunda, 2003 Mart’ındaki işgalden sonra “amatörce” yürütülen politikaların iç savaşa sürüklediği Irak’ta askeri başarının mümkün olmadığı görüşü dile getirildi. Raporda, ABD’nin Irak’taki durumunu gözden geçirme vaktinin geldiği belirtildi. Washington’ın, takviye kuvvetlerin vereceği sonuçlar görülür görülmez, çekilme konusunu Bağdat hükümetiyle müzakereye başlaması gerektiği vurgulanan raporda, “Bazı felaketler telafi edilemez” denildi. NEW YORK New York’ta Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunda konuşan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, “Eğer Rumlar planı kabul etmiş olsalardı, bugün Türk askeri Ada’da olmazdı’’ dedi. Açıklama şaşkınlıkla karşılanırken, Gül, Annan Planı’nın BM ve AB tarafından desteklendiğini anımsattı. ABD’deki temasları kapsamında New York’taki Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunda konuşan Gül, Kıbrıs’a ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Gül, TürkiyeAB ilişkileri kapsamında Kıbrıs ile ilgili bir soru üzerine, kimi AB ülkeleri tarafından Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinde Kıbrıs sorununun “yapay’’ bir biçimde “mazeret’’ olarak kullanıldığını söyledi. Gül, Ada’da niçin bugün Türk askeri olduğunu soran Yunan asıllı ABD’li bir dinleyicinin sorusu üzerine, Türk askerinin Ada’ya, Kıbrıs anlaşmalarından doğan “garantörlük hakkı’’ çerçevesinde Rumlar tarafından zulüm gören Kıbrıslı Türkleri korumak amacıyla girdiğini bildirdi. “Biz, Ada’yı işgal etmek için oraya gitmedik’’ diyen Gül, “Eğer Rumlar referandumda Annan Planı’na ‘evet’ deselerdi, bugün Ada’da Türk askeri olmazdı’’ diye konuştu. Ada’da iki ayrı toplum, iki ayrı din ve demokrasi olduğuna işaret eden Gül, “Biz, Ada’da kapsamlı bir çözümden yanayız. Türkiye, sorunun çözümünü isteyen taraf. Ancak Papadopulos’un siyaseti hayli farklı’’ görüşünü dile getirdi. Sokaklara dökülen Filistinliler anlaşmayı silahlarını ateşleyerek ve havai fişekler atarak kutladı. (AFP) ‘ABDTürkiye ilişkileri kötüleşebilir’ Dış Haberler Servisi İngiliz Financial Times (FT) gazetesi, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Washington gezisinde beklentilerine ulaşamadığını, iki ülke ilişkilerinin kötüleşebileceğini öne sürdü. Gazeteye göre Gül Washington’daki temaslarında üç temel amacı olan; ABD’nin PKK’ye karşı harekete geçmesi, Kerkük’teki referandumun ertelenmesi ve Ermeni tasarısının engellenmesi için lobi faaliyeti yürütülmesi hedeflerinden hiçbirine ulaşamadı. Haberde, ziyaret sonrasında Türkiye ve ABD arasında Irak ve Ermeni tasarısı ile ilgili görüş ayrılıklarının derinleşmesiyle iki ülke ilişkilerinin daha da kötüye gidebileceği savunuldu. FT, Kongre’de ele alınan Ermeni tasarısı nedeniyle gelecek dönemde Türkiye’deki ABD karşıtlığının yoğunlaşabileceğini, ABD’de de Türkiye’nin Kuzey Irak’a olası bir müdahalesine ilişkin kaygılarının artabileceğini vurguladı. Gazete, bazı analistlerin kötüye giden ilişkilerin ABD’nin İran’ı etkisizleştirme çabaları çerçevesinde Türkiye’nin desteğini alamayabileceği görüşlerine yer verdi. CUMHURİYET 09 K (REUTERS) ‘ABD’LİLER BİZİ KUŞATARAK ATIŞ MENZİLİMİZE GİRDİLER’ sında görev yapabileceğine dikkat çekiyorlar. Söz konusu zaman birimi tanker uçaklardan destek alınması durumunda savaş uçaklarına saatler sürecek şekilde görev yapma olanağı sağlıyor. Yine uzmanlara göre İsrail, uzun menzilli tatbikatlarla muhtemel savaş durumunda İran’ın orta kesimleriyle doğusundaki hedefleri vurmaya hazırlanıyor.