Katalog

10 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA DİSK, 40 YILLIK MARATONUNU KUTLUYOR 5 ESKİ TİP MİLLETVEKİLLERİ VE ÜYELER BİR ARAYA GELİYOR Çatlılar Ölmez Vatan Bölünmez(!) Hrant Dink cinayetinden sonra TV ekranlarındaki tartışma programını izleyen halkımız ne düşünüyor acaba? Bir masa çevresinde toplanan liberaller, dinciler, milliyetçiler, sağcısolcu aydınlar, yazarlar, bilim insanları, politikacılar Hrant Dink cinayetinin aydınlatılmasını bir kenara bırakıp “derin devlet” ve “milliyetçilik” üzerine ahkâm kesiyorlar... Oysa ortada “ihmal’’ var. Hrant Dink’in öldürüleceği ihbarı alınıyor ama İstanbul Emniyet Müdürlüğü “koruma önlemi’’ almıyor. Trabzon’da polis, jandarma bu cinayetin işleneceğini biliyor. İstihbarat Daire Başkanı bu konuda bilgi sahibi. Katil ise Trabzon’dan İstanbul’a gelip cinayeti işliyor. Fotoğraf ortada. Tüm üst yetkililer görevlerinin başında hâlâ!.. Tartışma bilerek ya da bilmeyerek bir başka noktaya kayıyor... Bazıları utanmasa Süleyman Demirel’in 1970’li yılların sonlarında söylediği “Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz”e getirecekler... Hrant Dink’in cinayetinde on binler “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz” sloganının milliyetçileri kışkırttığını söyleyerek, “Canım onlar kışkırtmasa futbol maçlarındaki bazı seyirciler hepimiz Ogün’üz, hepimiz Türk’üz derler mi?” diye karşı çıkıyorlar... 2 Temmuz 1993’te Sıvas Katliamı’nda onlarca aydınımız, şairimiz, ozanımız diri diri yakılırken dinci basının kalemşorları katliamın sorumlusu olarak Aziz Nesin’i göstermişlerdi... Dedikleri ise şuydu: “Aziz Nesin, Sıvas’ta Müslümanları tahrik etmeseydi kimsenin burnu kanamazdı...” Televizyon tartışmalarında özellikle konu milliyetçiliğe geldiğinde, kimi sağcı, solcu, sosyal demokrat eski ve yeni politikacılar milliyetçiliği öve öve bitiremiyorlar Mustafa Kemal Atatürk’ün arkasına sığınarak... Hepsi katıksız Atatürkçü ve milliyetçi oluveriyorlar... Bakın unuttum başta yazmayı... Bir emekli MİT yetkilisi bir tartışma programında her şeyi açık açık anlatıyor, yurtseverliği kalkan yapıp Abdullah Çatlı’ya “Abdullah” diyor, bir başkasının yanaklarından öpüyor... ??? Ortalıkta dolaşan fotoğraflar, haberler, video kayıtları var... Her şey toz duman!.. Önümüzdeki mayıs ayında cumhurbaşkanlığı seçimi, kasım ayında da genel seçim yapılacak... Irak’ta durum giderek kötüleşiyor!.. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD’den eli boş dönüyor. Gül, Ermeni tasarısına karşı umduğunu bulamıyor. Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Savunma Bakanı Robert Gates, Gül’e neden randevu vermiyor? Gül ne yapacağını bilemiyor... Bu arada Ankara’yı arayan Gül, TBMM heyetine “Washington’a gelmeyin” diyor... Arkadaşımız Leyla Tavşanoğlu ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’la yaptığı konuşmada çok önemli noktaları dile getiriyordu... Ermeni tasarısından, Türkiye’nin İranABD sorunuyla olan ilişkilerine, Dağlık Karabağ’dan Lübnan’a değin bölgedeki pek çok sorun, örtülü biçimde ifade ediliyordu... AB’nin, Akdeniz’in doğusunda petrol aramaya ve komşu ülkelere verdiği destek Kıbrıs Rum kesimini yüreklendirdi... Rum kesimi Türkiye’ye kafa tutuyor... Gelelim Petrol Yasası’na... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı “ulusal çıkarlara ters” diyerek veto etti.. Ülke kaynaklarının, ulusun tümüne ait olduğunun bilincinde olmayan hükümet “bağımsızlığın” ne olduğunun farkında bile değil... Halkımız bu olup bitenleri göremiyor; Cumhuriyet dışındaki medya AKP iktidarını kayıtsız şartsız destekliyor; kendi çıkarları doğrultusunda yayın yapıyor... Hrant Dink cinayetinin arkasındaki “Büyük patron kim” sorusunu bir kez daha yineliyorum... TV’lerdeki tartışma programlarını, gerçekleri saptırdığı için, artık izlemeyeceğim... Tartışmaları izlerken kurt ulumalarıyla karışan sloganlar geliyor kulağıma: “Çatlılar ölmez, vatan bölünmez!” ??? Burnumuzun dibindeki Irak bir kan gölü. Kuzey Irak’tan Türkiye’nin güneydoğu yöresinde ivme kazanan dinci örgütlenme... El Kaide, İslami Cihat, İslami Hareket ve Hizbullah... Devletin önemli kurum ve kuruluşlarındaki tarikatçı yapılanma... Hızla yükselen Türk ve Kürt milliyetçiliği... Sınıfsal temele dayalı bir siyasal oluşum neden gerçekleşmiyor Türkiye’de? Neden sağcısısolcusu “ben milliyetçiyim” diyor sadece? Birileri de çıkıp “ben sosyalistim” diyemiyor... Yıllar önce gençliğimizi de umutlarımızı da çaldılar. Şimdi çocuklarımızın umutlarını alıp götürmeye hazırlanıyorlar... Dağlarımızda, ovalarımızda çokuluslu maden şirketlerinin “altın avcıları” kol gezerken bizim milliyetçiler onlara da alkış tutuyorlar... ‘Örgütlenmeye ihtiyaç var’ TİP, 46. yılını kutluyor İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin en fırtınalı döneminde kapatılmalara, yargılanmalara, cinayetlere, katliamlara karşın demokrasi mücadelesine devam eden Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 40. kuruluş yıldönümünü bir dizi etkinlikle kutluyor. DİSK Yönetim Kurulu, 40 yıllık dostlarını şubat ayı boyunca düzenleyecekleri etkinliklerde bir araya getirecek. İstanbul Çemberlitaş’taki Şafak Sineması’nda, 12 Şubat 1967’de, yani tam 40 yıl önce toplanan Türkiye Madenİş, Lastikİş, Basınİş, Gıdaİş ve Türkiye Madenİş (Zonguldak) sendikaları ortak genel kurullarını yaparak DİSK’in kurulmasına karar verdiler. 13 Şubat 1967’de kuruluş başvurusu yapılan DİSK’in 40 yıllık maraton koşusu da bu genel kurulla başlamış oldu. Konfederasyon, şimdi kuruluş yıldönümü kutlamalarına da kurulduğu yerde, Çemberlitaş Şafak Sineması’nda başlayacak. 12 Şubat Pazartesi günü saat 11.00’de Şafak Sineması’nda “DİSK 40 yıllık arşivini açıyor” konulu toplantıya katılanlara 40 yıllık mücadele tarihinden görüntüler sunulacak, konuklara arşiv kataloğu armağan edilecek. 13 Şubat’ta saat 14.00’te Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde “DİSK Kuruluş Nedenleri ve Mücadele İçinde DİSK Kurumsal Kimliği’’ isimli panel düzenlenecek. Diğer etkinlik ise 26 Şubat Pazartesi günü Lütfi Kırdar Kültür Merkezi’nde saat 19.00’da başlayacak. İstanbul Haber Servisi Türkiye işçi ve demokrasi hareketinin en önemli kilometre taşlarından birini oluşturan Türkiye İşçi Partisi (TİP) bugün kuruluşunun 46. yıldönümünü kutlayacak. Eski TİP milletvekilleri ve üyeleri Cankurtaran’daki Armada Otel’de düzenlenecek yemekli toplantı ile 13 Şubat 1961’de kurulan TİP’in 46. kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Türkiye Sosyal Tarih Araştırmaları Vakfı (TÜSTAV) tarafından düzenlenen ve bugün saat 19.00’da başlayacak toplantının açılış konuşmasını vakıf başkanı Nihat Sargın yapacak. Sargın’ın konuşmasının ardından belgelerle TİP’i anlatan bir barkovizyon gösterimi gerçekleştirilecek. Geceye eski TİP milletvekilleri, üyeleri, TÜSTAV üyelerinin yanı sıra siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin de katılımı bekleniyor. Kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında İzmir’de de geniş katılımlı salon toplantıları düzenlenecek. Türkiye İşçi Partisi 13 Şubat 1961’de maden işçisi Kemal Türkler, tekstil işçisi Avni Erakalın, tekstil işçisi Şaban Yıldız, basın işçisi İbrahim Güzelce, çikolata sanayii işçisi Ahmet Muşlu, lastik işçisi Rıza Kuas, garson Kemal Nebioğlu, tütün işçisi Hüseyin Uslubaş, ilaç sanayii işçisi Saffet Göksüzoğlu, basın işçisi Salih Özkarabay, nakliyat işçisi İbrahim Denizcier ve şoför Adnan Arkın tarafından kurulmuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 İşçilerin kadro eylemi ? İZMİR (Cumhuriyet) İzmir’de bir grup belediye işçisi, Basmane semtindeki 9 Eylül Meydanı’ndaki AKP Konak İlçe Teşkilatı binasının önünde, daimi kadro talebiyle eylem yaptı. DİSK Genelİş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Seren, burada yaptığı açıklamada, hükümet tarafından geçici işçilerle ilgili olarak hazırlanan kanun tasarısının olumlu olmakla birlikte hem kapsam hem de içerik olarak ciddi eksiklikler içerdiğini öne sürdü. Seren, halen 4/B yasasına göre çalışan işçilerin durumunun belirsiz olduğunu ifade ederek “4/B diye bir kadro anlayışı var. Geçici işçi değil. Ama işçi olarak çalıştırılıyorlar. AK Parti iktidarının gözleri görmüyor, kulakları duymuyor. Ama biz işçiyiz, haklıyız, kazanacağız. Bizi görmeyenleri, zamanı gelince biz de görmeyeceğiz ve duymayacağız’’ diye konuştu. CUMHURİYET 05 K