19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜBA’nın hazırladığı Marmara depremi raporunda İstanbul’u bekleyen tehlikeye bir kez daha dikkat çekildi 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘Deprem altyapıyı vuracak’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Bilimler Akademisi’nce (TÜBA) konusunun uzmanı 4 bilim insanına hazırlatılan “Beklenen Marmara Depremi Riskler ve Önlemler” raporunda İstanbul’u bekleyen tehlikeye bir kez daha dikkat çekildi. Raporda, kenti depreme karşı güçlendirmek için acilen harekete geçilmesinin önemine de vurgu yapıldı. 45 sayfalık raporun; TÜBA Üyesi Prof. Dr. Naci Görür tarafından yazılan “Beklenen Marmara Depremi” bölümünde Marmara Denizi’nde yapılan araştırmalar sonucunda fay ile ilgili edinilen bilgilere ve risk analizine, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mustafa Erdik ve Doç. Dr. Eser Durukal’ın “İstanbul’da Deprem Riski” bölümünde senaryolara yer verilirken Dr. Gündüz Fındıkçıoğlu’nun kaleme aldığı bölümde de konutların dayanıklı hale getirilmesi için finansal öneriler ele alındı. Erdik ve Durukal tarafından incelenen bölümde bugüne dek açıklanan deprem senaryolarının yanı sıra altyapının durumuna da yer verildi. ört bilim insanınca hazırlanan raporda “1999 depreminin yarattığı tektonik gerilme değişikliğinin, fay yırtılmasının batı ucundaki etkisi ve 1894 depreminden beri Marmara Fayı’nda 7’den büyük bir deprem gözlenmediği dikkate alınırsa deprem oluşma ihtimalinin çok arttığı söylenebilir” denildi. Medyada Kadına Şiddet Bugünlerde kadına yönelik şiddet tartışılıyor. Ve bu şiddetin medya ile ilişkisi. İster ‘aile içi şiddet’ olsun. İster ‘kadına yönelik şiddet’.. Adı ne olursa olsun, kadının yüzlerce yıl ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf insan olarak görüldüğü, hatta çoğu yerde inekten sonra geldiği toplumlarda uygarlığa ulaşmak kolay değil. Son yıllarda kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadının insan haklarına saygı gösterilmesi için Türkiye’de büyük bir çaba var. Özellikle kadın kuruluşlarını kutlamak gerek. Çok güç koşullar altında bu büyük davanın kazanılması için mücadele veriyorlar. Uygarlık mücadelesi... Ama böyle bir davanın kazanılması için onların çabası tek başına yetmez. Hatta siyasal çaba da yetmez. Medyanın desteği şart. Desteği değil, davaya etkin olarak katılması şart. ???. Türkiye’de durum ne? Medya kadına yönelik şiddetin, ayrımcılığın önlenmesi için ne yapıyor? Ya da ne yapmıyor? Bu soruların yanıtı var, ama asıl yanıtlanması gereken başka sorular da var. Ne yazık ki, yüzlerce yılın körlüğü ya da çıkarcılığı, erkek egemen düşünce yapısı medyanın bir bölümünde de var. Kadını çarşafa sokan, onu erkeğin kaburgası, kulu, kölesi olarak gören ideolojinin savunucusu medyadan söz etmiyorum. ‘Miş’ gibi görünen medyadan söz ediyorum. Bu eşitliği savunuyormuş gibi görünen ama, önüne kadının ezildiği bir haber geldiği zaman, genlerine kadar işlemiş zihniyetin esiri olmaktan kurtulamayan medyadan... Sıkça görürsünüz. Adam kadını öldürmüştür. Neden? Neden çok. Karısının kendisini aldattığından kuşkulandığı için öldürmüştür. ‘Töre öyle emrettiği için’ öldürmüştür. Kafası bozulmuştur, öldürmüştür; tepesi atmıştır, öldürmüştür; canı öyle istemiştir, öldürmüştür. Say sayabildiğin kadar. Ve bu vahşetle ilgili gazetelerde, televizyonlarda, büyük büyük, gümbür gümbür başlıklarla karşılaşırsınız: ‘Elini kana buladı.’ ‘Karısını delik deşik etti.’ ‘Beş bıçak darbesiyle infaz.’ Öldürmek gerekmez, erkek kadını dövmüş de olabilir. Başlıklar yine birbirine benzer. ‘Karısını silletokat dövdü.’ ‘Evire çevire dövdü.’ ‘Karısını dövdü, çocukları seyretti.’ ??? Bu örnekler sayısız. Her birinde, öldürene ya da dayak atana bilinçaltında bir destek, içten içe bir hak verme... Sadece cinayet ya da dayak değil, kadına hitap ve davranışta bile bir aşağılamanın her tonunu gazete, televizyon haberlerinde ya da birçok dizide görmek mümkün. İster aile içi şiddet deyin, ister kadına yönelik şiddet, ister cinsiyet ayrımcılığı... Herkesten önce medyanın kendini bu konuda da toparlaması gerekiyor. ‘Kadın’ ve ‘şiddet’ sözcükleri birbirine hiç yakışmıyor. Önce medya bu gerçeğin farkına varmalı. [email protected] D 25 KÖPRÜ HASAR GÖRECEK Raporda, kentteki altyapı ile ilgili deprem zafiyetinin, güncel deprem şartnamelerindeki deprem performans isteklerinin artması ve bakım sorun larından kaynaklandığına dikkat çekildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve JICA tarafından yapılan çalışmalara göre kentte 480 adet köprünün deprem performansının ön değerlendirmesinin yapıldığı ve 21 köprünün hasara uğrayacağı, 4 köprünün orta derecede hasar alacağı sonucuna ulaşıldığı belirtildi. Raporda, metropol alanı içinde yer alan doğalgaz sistemi boru hatlarında çok az hasar meydana geleceğinin tahmin edildiği ifade edilerek “Çalışmalar sonucunda 70 sızıntı hasarının, 17 kopma hasarının oluşabile ceği öngörülüyor” denildi. SULAR KESİLEBİLİR İstanbul’da deprem sonrasında yaklaşık 1600 noktada boru hasarının oluşabileceğine vurgu yapılan raporda, hasarların daha çok Avrupa Yakası’nda yoğunlaşacağı kaydedildi. En çok hasarın Fatih ve Güngören’de oluşmasının beklendiğine dikkat çekilen raporda şöyle devam edildi: “ İçme suyu sisteminde en çok boru hasarının 123 kırılma ile Küçükçekmece’de oluşacağı, Adalar’da pompa istasyonu hasarlarının mey dana geleceği, atık su sisteminde ise Bakırköy’deki ana hatlarda 216 kırılma meydana geleceği, Pendik ve Tuzla’daki tünellerde orta derecede hasar oluşacağı öngörülüyor.” TRAFOLARA DİKKAT Raporda elektrik dağıtım istasyonlarının ve özellikle 380 kilovatlık trafo merkezlerinin yaklaşık yüzde 25’inin deprem performansları açısından yeterli güvenliklerinin bulunmadığının altı çizildi. İstanbul’da 1100 km. kablo hasarının oluşacağının tahmin edildiği raporda, en fazla hasa rın Zeytinburnu, Güngören ve Bahçelievler’de oluşacağı kaydedildi. İstanbul genelinde ve çevresinde endüstriyel tesislerin ortalama yüzde 68’lik bina kaybına uğrayacağının altı çizilen raporda, “Tüm sektörler için ortalama makine ve ekipman kayıpları yüzde 2.5, stok kayıpları ise yüzde 3 civarında gerçekleşebilir. Bu bağlamda İstanbul’da iş durması kayıplarının tüm sanayi tesisleri için depremin şiddetine göre yıllık cironun yüzde 510’u arasında ya da yüzde 2 ile 3’ü arasında olacağı söylenebilir” denildi. Dilara’nın ölümü referans oldu ? İstanbul Haber Servisi Tavukçu Deresi Islah çalışmaları sırasında gerekli önlemleri almayarak 5 yaşındaki küçük kız çocuğu Dilara Dumru’nun ölümüne neden olan MVM Firması, isim değiştirerek KBT adını aldı. Şirket isim değişikliğinin ardından 17 Ağustos 2007’de Avrupa Yakası 1. Kısım Dere Geçis Yapımı ihalesini alırken iş bitirme belgesi olarakta küçük Dilara’nın öldüğü Tavukçu Deresi projesini gösterdi. İhalenin ayrıntılarının ortaya çıkmasının ardından KBT şirketi de isim değiştirerek Tekno Yapı İnşaat ve Sanayi Limitet şirketi adını aldı. OĞLUNUN ARKADAŞI ÖLDÜ Divan tazminat ödeyecek ? İstanbul Haber Servisi AKP’nin 2003 yerel seçimlerinde Şişli’den Belediye başkan adayı olan Muhsin Divan, Şişli Belediye Meclis üyesi Bayram Özata’ya 20 bin YTL tazminat ödemeye mahkum edildi. AKP’li Divan, Özata hakkında “yolsuzluk ve rüşvete karıştığı” iddialarında bulunmuştu. Büyükelçinin evinde Rus ruleti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Varşova Büyükelçisi Ecvet Tezcan’ın evinde oğlu Sait Tarık Tezcan ve arkadaşlarının oynadığı “Rus ruleti” sonucu bir kişi yaşamını yitirdi. Ankara Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi öğrencisi Can Orga Turakan (20) adlı genç, kendini silahla başından vurdu. Büyükelçi Tezcan’ın Ankara’daki evinde oğlu Sait Tarık Tezcan ve arkadaşlarının düzenlediği eğlence kanlı bitti. Tezcan’ın oğlu Sait Tarık Tezcan ve arkadaşları, “Rus ruleti”ni gerçek silahla oynadı. Tehlikeli oyun sonucu Can Orga Turakan kendini silahla başından vurarak yaşamını yitirdi. Varşova Büyükelçisi Ecvet Tezcan’ın, önümüzdeki yıl emekli olması beklenen Emre Taner’in yerine Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı olması bekleniyor. Hükümet Tezcan’ı Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği için de önermiş ancak 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Tezcan’a ilişkin kararnameyi geri çevirmişti. Cezaevinde yangın çıktı ? İstanbul Habern Servisi Bayrampaşa Kapalı E Tipi Cezaevi’nde bir koğuşta dün akşam yangın çıktı. Çıkan yangında 7 tutuklu dumandan zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, “psikolojik sorunları” olan bir tutuklunun kendi yatağını ateşe vermesiyle yangının çıktığını söyledi. ROMBOPULOS ŞİKAYETÇİ OLDU Rum gazeteciye saldırı kınandı İstanbul Haber Servisi Basın Konseyi İkinci Başkanı Doğan Heper, Yunan Mega TV’nin İstanbul muhabiri ve İstanbul’da Rumca yayımlanan İho Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Andreas Rombopulos’a Beyoğlu’nda yapılan saldırıyı kınadı. Heper, yaptığı yazılı açıklamada, şu görüşlere yer verdi: “Saldırının İstanbul ve özellikle Beyoğlu’nda artmakta olan asayiş bozukluğu sonucunda sokak serserileri tarafından yapılmış olması ihtimalini göz ardı etmiyoruz. Ancak, hangi amaçla yapılırsa yapılsın, bu olay ayrımcı bir anlayışın ürünü olduğu izlenimini vermektedir. Bu ihtimal, gazetecinin hedef olmasıyla birleşince daha da endişe verici olmaktadır.” Öte yandan Rombopulos, polis merkezinde ifade vererek saldırganlardan şikâyetçi oldu. Polis, saldırının gerçekleştiği bölgedeki güvenlik kameralarının görüntülerini incelemeye aldı. 1.5 milyon YTL devretti ? ANKARA (AA)Süper Loto’da kazanan numaralar, “8, 22, 30, 45, 49, 52” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 520 bin 221 YTL 64 YKr haftaya devredildi. 5 bilenler 6 bin 310 YTL 10’ar YKr, 4 bilenler 91 YTL 40’ar YKr, 3 bilenler ise 7 YTL 15’er YKr kazandı. CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle