Katalog

16 KASIM 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Hizbullah’ın kasasının baldızı CIA’da ? Dış Haberler Servisi Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) için geçen haftaya kadar Ortadoğu’da ajanlık yapan Lübnan kökenli bir kadının, Lübnan’daki Hizbullah örgütünün başlıca finansörlerinden birinin baldızı olduğu ortaya çıktı. Nada Nadim Prouty (37), “sahtekârlıkla vatandaşlığa geçme”, “yasadışı olarak federal bilgisayar sistemine girerek akrabaları ve Hizbullah hakkında bilgi toplama” ve “ABD’yi entrikayla yanıltma” suçlarından mahkum edildi. Prouty’nin yaptığı işbirliği anlaşması sebebiyle 12 aya kadar hapis cezası alabileceği kaydedildi. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Dinciler, şeriata aykırı davrananlara şiddet uyguluyor, 3 ayda 42 kadın öldürüldü BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Basralı kadına şeriat terörü Dış Haberler Servisi Irak’ın Basra kentinde köktendincilerin kadınlara şeriata uygun giyinmeleri yönünde baskı yaparak “şiddet kampanyası” sürdürdükleri, bu çerçevede kentte son 3 ayda 42 kadının öldürüldüğü belirtildi. Basra Emniyet Müdürü Tümgeneral Abdülcelil Halef, kentte köktendincilerin kadınları hedef aldığı yönünde uyarıda bulundu. BBC’ye konuşan Halef, radikal dinci grupların başları açık ya da makyaj asra Emniyet Müdürü Halef, radikal dinci grupların başları açık ya da makyaj yapmış olan kadınlara yönelik cinayete varan sistematik bir şiddet uyguladıklarını söylüyor. Halef bir kadınla, 6 yaşındaki oğlunun, anneyle babanın evlilik dışı ilişki yaşadığı söylentileri üzerine öldürüldüğünü anlatıyor. yapmış olan kadınlara yönelik tehdit, gözdağı hatta cinayete varan sistematik bir şiddet uyguladıklarını söyledi. “Basra’da kadına yönelik korkunç bir baskı var” diyen Halef, başı açık ya da makyaj yapan kadınların saldırılara hedef olduğunu belirtti. B Acaba AKP’ye Ben de Destek Verdim mi? Herkes kendine şu soruyu sormalı: “Acaba farkında olmadan ben de destek verdim mi? Vermekte miyim” diye 73 milyonun bir daha düşünmesi gerekiyor. Türkiye’ye gerçek demokrasinin getirilmesine omuz vermeyerek, kayıtsız kalarak; özellikle toplumsal örgütlenmeleri göz ardı ederek, ben de AKP’nin iktidara getirilmesine katkıda bulunmadım mı diye sormak zorundayız. Ulusal ve antiemperyalist duruşa boş vererek; hatta bunu yapanları küçümseyerek, yabancı güçlerin dinci ve ayrılıkçı odaklarla işbirliğine neden olmadık mı? Sosyal devletin yerle bir edilmesine kayıtsız kalarak; tekelci ve yabancı piyasa güçlerinin egemen olmasını sadece seyrederek, onların, “dincileri kullanmalarına” ortam hazırlamadık mı? Dilini, dinini, ulusal kültürünü boşvererek küreselcilere ve liberallere ortamı bıraktık; dinciler de bu kozmopolit ve gayri milli ortamda kendilerine yer açtılar diye sormamız gerekmez mi? Bu ortamda tarikatların ve cemaatlerin ulusal kimlik yerine ümmetçi bir zihniyetle yerleştirilmelerine yol açmadık mı? Sermaye oligarşisine destek vererek sistemi teslim ettikten sonra onun dincilerle ortaklığını biz sağlamadık mı? Türkiye AB’ye ve IMF’ye bağlanırken seyirci kalarak, hatta çaktırmadan destek vererek; “ardından gelen dincilerin eline, onları, bir kaldıraç gibi kullanma ortamını yaratmadık mı’’? En serbest ve dışa en açık piyasa,Türkiye’nin içi boşaltılarak getirilirken; “bu tekelleşmiş ve yabancılaşmış mayın tarlasının, dinci yapılanmanın en önemli silahı olacağını’’ akıl edemedik mi? Bunu da sormalıyız kendimize. Atatürkçü görünürken, “ulusal politikalara ve sosyal devlete arkalarını dönerek Atatürk’e ihanet edenler”, dincilere en büyük katkıyı sağlamadılar mı? Aynen 12 Eylül generallerinin yaptıkları gibi. Siyasiler, askerler, profesörler, gazeteciler, işadamları, sendikacılar, bürokratlar, sanatkârlar kendini aydın sanan herkes bunu sormak zorunda. ‘İmzalarını’ bırakıyorlar Bazı kadınların, sırf haklarındaki bazı dedikodular yüzünden öldürüldüklerini kaydeden Halef, ellerinde İNGİLİZCE ÖĞRETTİ DİYE ÖLDÜRDÜLER Dış Haberler Servisi Afgan polisi, Taliban hareketi militanlarının “arkadaşlarına İngilizce öğrettiği” gerekçesiyle 16 yaşındaki bir çocuğu öldürdüğünü bildirdi. Ülkenin güneydoğusundaki Paktia vilayetinin Seyid Kerem bölgesindeki bir okula gelen silahlı kişilerin, 16 yaşındaki bir öğrenciyi dışarı çıkardıkları belirtildi. Paktia polis şefi General Esmatullah Alizai, “Taliban militanları, sadece sınıf arkadaşlarına İngilizce öğrettiği için çocuğu okulun dışına çıkarıp öldürdüler” dedi. Alizai, daha sonra olay yerine gelen polisle militanlar arasında çıkan çatışmada her iki taraftan 2 kişinin öldüğünü söyledi. Taliban sözcüsü ise olayı üstlenmedi. Bu arada, ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, güneydeki Helmand vilayetinde Taliban ile çıkan çatışmalarda çok sayıda militanın öldüğünü, Sangin bölgesinde ise 1 İngiliz askerinin öldüğünü açıkladı. temmuz ve eylül ayları arasında katledilen kadınlarla ilgili 42 dosya olduğunu açıkladı: “Kadınları öldürüyorlar ve yaptıkları şeyleri haklı göstermek gerekçesiyle cesetlerinin üzerine bir kâğıt parçası koyuyorlar ya da üzerine açık kıyafetler geçiriyorlar” diyen Halef’in şu sözleri ise dikkat çekti: “Örneğin bir kadını altı yaşındaki oğluyla birlikte öldürdüler. Bunun tek gerekçesi, çocuğun anne ve babasının evlilik dışı bir ilişki yaşadıklarına yönelik söylentilerdi.” Polisin genelde cinayetlerle ilgili gerekli bir soruşturma yapmadığını söyleyen Emniyet Müdürü, katledilen kadınların akrabalarının da olayları yetkililere bildirmekten çekindiğini ifade etti. ‘Kapan, yoksa...’ Basra’da yaşayan bir kadın avukat her iki üç günde bir kentte kadınlara yönelik şiddet olaylarının yaşandığını kaydetti. Bir üniversite öğrencisinin başını örtmediği için bacaklarından vurulduğunu belirten avukat, “Kamuya açık mekânlarda duvarlara asılan afişlerde ‘ya başını örter ya da cezalandırılırsın’ uyarıları var. Fotoğrafçıların camlarına da afişler asılıp dükkân sahiplerinin, gelinlik giymiş kadınların resimlerini sergilemeyi sürdürmeleri halinde öldürülecekleri kaydediliyor” dedi. Avukat, kendisine de bir grup adamın, “çalışacağına evde otur” yönünde tehditte bulunduğunu anlattı. Basra’da devlet memuru olarak görev yapan bir kadınsa BBC’ye verdiği demeçte “karanlık ve köktendinci” olarak nitelediği kişilerin saldırılarına kendisinin de bir kez hedef olduğunu ve bu hafta başında iki hemcinsinin evlerinde çocukları önünde silahlı kişiler tarafından öldürüldüklerini duyduğunu anlattı. Bazı kaynaklar, bu olayların arkasında polis gücüne sızdıkları kaydedilen rakip Şii militanların olduğuna dikkat çekiyor. Demokratların takvim çalımı ? Dış Haberler Servisi Acil Savaş Bütçesi tasarısını onaylayan ABD Temsilciler Meclisi, Beyaz Saray’ın veto tehdidine rağmen tasarıya Irak’tan çekilme takvimi koydu. Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu Mecliste, 203’e karşı 218 oyla kabul edilen 50 milyar dolarlık bütçe, 30 gün içinde Irak’tan asker çekme işleminin başlatılmasını ve 15 Aralık 2008’de tamamlanmasını öngörüyor. Tasarının Senato’da onaylanması için gerekli 60 oyu alabilme şansı bulunmadığı belirtiliyor. Şii milislerin rekabet ettiği Basra’da, başını örtmeyen bir öğrenci, bacaklarından vurulmuş. Ortadoğu’da Türkiye’ye düşen rol ELÇİN POYRAZLAR Dinci yapılanmadan şikâyet yetmez Eğer karşıysak bunun gereklerini hep birlikte yapmak zorundayız. “Karşıyım ama yapabileceğim bir şey yok!” Bu en büyük yalandır. Kendi insanlığımızı reddetmek, köleliğe ve faşizme evet demekle eşanlamlıdır bu. Barolar, sendikalar, üniversiteler, siyasal partiler, ulusalcı olduklarına inanan iş çevreleri, askerler hep birlikte gerçek demokrasi ve sosyal hukuk devleti için savaşmak zorundayız. Ben patrona, ben de yabancı şirkete bağlıyım; IMF’ye, AB bursuna mecburum; ne yapayım NATO’ya bağlıyım; Elimden bir şey gelmez, ben Amerikan şirketinde çalışıyorum; ben borsaya, borsa da Batı’ya bağlı; dolayısıyla ben de onun bağımlısıyım demeye hakkımız yok. Çünkü bunu reddetmezsek, farkında olmadan Cumhuriyetin yıkılmasına; demokrasinin tamamen ortadan kalkmasına ve dinci faşist bir düzenin gelmesine hepimiz yavaş yavaş katkıda bulunmuş oluruz. WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanlığı, Ortadoğu barış sürecinde Türkiye’ye önemli rol düştüğünü belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack günlük basın toplantısında, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Ankara’da bir araya geldiğine değinerek “Türkiye’ye siyasi ve diplomatik destek konusunda minnettar olduklarını” söyledi. McCormack, İsrail ve Filistinli işadamlarını bir araya getirmeye yönelik Ankara Forumu’na ilişkin olarak, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan’dan telefonda bilgi aldığını kaydetti. Türkiye’ye düşen önemli rolün, “iki devletli çözümün” sağlanması konusunda olduğunu söyleyen McCormack, Türkiye’den siyasi, diplomatik, ekonomik olmak üzere farklı alanlarda desteğe ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. ABD ve AB faktörü Her ikisi de Türkiye’yi tersyüz etmek istiyorlar; Lozan’ı Sevr’e, Cumhuriyeti İslam devletine dönüştürmek için düğmeye bastılar. Demokrasiyi ve Cumhuriyeti savunan güçlerin, “her ortamda ABD ve AB faktörlerine karşı bir duruş göstermeleri gerekir”. Bu duruş, sömürgeciliğe karşı eylemdir. “Ben AB görüşme sürecine karşı değilim; sadece dinci faşizme karşıyım” demek en büyük yalandır. Çünkü dinci faşizmin arkasında onlar var. Dinci faşistler sadece bir araç. Peres onuruna İstanbul’da yemek ? Haber Merkezi Türkiye ziyarareti kapsamında salı günü TBMM Genel Kurulu’na hitap geden İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres İstanbul’da işadamı Jak Kamhi’nin evinde onuruna verilen yemeğe katıldı. Yemeğe İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan, İsrail’in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi de katıldı. Peres yemeğin ardınan Türkiye’den ayrıldı. Bugün bile sürüyor Bugün boyunbağlı, burjuva, Batılı görünümlü; dincileri hiç mi hiç sevmeyen milyonlar, farkında olmadan dincilerin ekmeğine yağ sürüyorlar. Yukarıda sıraladığım gibi “dinci faşizmin” nelerin sonucu olduğunu; bu sonucu doğuran faktörlerde kendilerinin de katkısının bulunduğunu bazen anlamıyorlar; kimi zaman da anlamak istemiyorlar. Kendileriyle yüzleşmekten kaçıyorlar. Bazen açık, bazen örtülü biçimde ortaya çıkan papyonlusarıklı ittifakı sonuçta dinci faşizmi getiriyor. Kendilerinin “Batılı olduğunu sananlar”, Batı tarafından iğfal edilmiş, kandırılmış oluyorlar. Buna karşılık dinciler alışverişten memnun; Batı onları, onlar da Batı’yı kullanıyor. Karşılıklı çıkarlar çalışıyor. Çıkış yolu mu? Herkesin önce kendisiyle sonra da emperyalizmle, yani Batı ile yüzleşmesi gerekiyor. Boyunbağlı, sarıklı ve türbanlılar Batı ile gerçek bir stratejik ortaklık kurmuş durumdalar. Batı’nın istediklerini verirken kendi düzenlerini kurmak için... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali TUNCELİ KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2006/361 KARAR NO: 2006/328 Davacı Orman İşletme Müdürlüğü tarafından, davalı Gülabi Kur ve müşterekleri aleyhine mahkememize açılan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce verilen 29.05.2006 tarih, 206/361 E. 2006/238 Karar sayılı ilamı ile davacı Orman İdaresi’nin davasının dava konusu parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılmakla reddine, dava konusu Uzuntarla köyü, 116 ada, 50 No’lu parselin tespit gibi, davalılar adına tapuya tesciline dair karar davacı Orman İşletme Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24.05.2007 tarihi, 2007/52086827 esas, karar sayılı ilamı ile onanarak gelmiş olmakla, bütün aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen, Davalı Mirzaali KIZILBOĞA, mirasçıları Melek KIZILBOĞA (KUR), Fidan KIZILBOĞA, Hediye KIZILBOĞA (ÇELİK), Güllü KIZILBOĞA (KULLMANN), İmam KIZILBOĞA’ya Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24.05.2007 tarihi, 2007/52086827 esas, karar sayılı onama ilamının tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğine, ilanın yayınlandığı tarihten itibaren kanuni süresi içerisinde tashihi temyiz yoluna gidilmediği takdirde, kararın kesinleşmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 31.10.2007 Basın: 60614 İngiliz Bakan’dan AB desteği 68’LİLER BİRLİĞİ V AKFI’NDAN KONGRE DUYURUSU 68’liler Birliği Vakfı, 2425 Kasım 2007, Cumartesi ve Pazar günlerinde dönemsel olağan kongresini yapıyor. Cağaloğluİstanbul adresindeki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılacak kongrenin ilk gününde siyasal parti başkan ya da temsilcileri, sendikalar, demokratik kitle örgütleri ile meyda sözcüleri söz alacaklar ve ilk günkü oturum kamuoyuna açık olarak gerçekleşecektir. Vakıf organlarına, üyelerine ve ilgi duyan herkese önemle duyurulur. ? BRUGES (AA) İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Türkiye’nin hazır olduğunda AB’ye üye olması gerektiğini belirtti. Miliband, Belçika’nın Bruges kentindeki bir kolejde yapacağı konuşmanın önceden hazırlanan metninde, Türkiye ve Batı Balkan ülkelerinin, hazır olduklarında AB’ye üye olmalarına izin verilmesi gerektiğini kaydetti. Miliband, müzakerel sürecindeki ülkelere, üyelik kriterlerini tamamen yerine getirdikleri takdirde tam üyelik sağlanması gerektiğini ifade etti. Alman gazetesinden AB’ye uyarı Chavez’den ‘nükleer’ açıklama ? PARİS (AA) Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez, “Venezüella’nın, Brezilya ve Arjantin gibi barışçı amaçla nükleer enerji geliştirmeye başlayacağını” belirtti. Chavez, France 24 kanalında İran’a desteği konusundaki soruya verdiği yanıtta, “İran barışçı amaçla nükleer enerji geliştiriyor, bundan eminim. Aynı şekilde Venezüella da Brezilya ve Arjantin gibi barışçı amaçla nükleer enerji geliştirmeye başlayacak” dedi. Chavez önümüzdeki günlerde İran’ı ziyaret edecek. ‘Türkiye ve Rusya vazgeçilmez ülkeler’ BERLİN (AA) Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Türkiye ile Rusya’nın Avrupa’nın güvenliği için vazgeçilmez ülkeler olduğunu yazdı. Gazetede yayımlanan yorum yazısında, “Türkiye ile Rusya, Avrasya’da stratejik öneme sahip. Bunun göz ardı edilmesi, gereksiz risklere girilmesi anlamına gelecektir” denildi. Türkiye’nin Irak ve İran’la ilişkilerinin önemine dikkat çekilen yazıda, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının Avrupa için hâlâ büyük stratejik öneme sahip geçitler olduğu ifade edildi. Yazıda, 2003’te Irak savaşı başladığında, Türkiye olmadan bölgedeki bir askeri operasyonun ne kadar zor olduğunun görüldüğü, Ortadoğu sorununun çözümünde de Türkiye’ye ihtiyaç olduğu kaydedildi. Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasında Türkiye’nin önemli rol oynadığı belirtilen yorumda, Avrupa’nın enerji ikmalini Rusya ve Türkiye olmadan gerçekleştirilemeyeceği ifade edildi. 68’LİLER BİRLİĞİ V AKFI YÖNETİM KURULU ESAS NO: 2006/228 KARAR NO: 2007/379 Davacı EREN KALE tarafından, davalılar ŞENAY YENİGÜN NAİME MERAL ALİ MAHİR YENİGÜN AHMİET ZİYA KOPUZ MEHMET AKİF KOPUZ SELAHATTİN KOPUZ SEBAHAT KOPUZ NEBAHAT KOPUZ GÜNAY KOPUZ SONAY KOPUZ YANBAY MAHMUT KOPUZ HAYRİYE KOPUZ İBRAHİM KOPUZ MUSTAFA KOPUZ BARIŞ KOPUZ TUNCAY YENİGÜN HARBİ RIZA YENİGÜN SEVİM KARTAL ŞAR REZAN KARTAL ŞAR YÜKSEL KARTAL BİLGİN GÜNSER KARTAL GÖKOVA MEHMET TURGUT KARTAL MAHFUZENUR KARTAL EKREM HAKKI ÖZHAN PERİHAN ÖZHAN DERVİŞ ORAL ÖZHAN HASAN MALİK KANBUROĞLU HÜSEYİN NUMAN KANBUROĞLU ÖMER LÜTFİ KANBUROĞLU ERHAN KALE ÖMER FARUK KETENCİ NESLİHAN KETENCİ NUR KETENCİ KARAHAN HALUK KETENCİ ORHEN KEMAL KETENCİ SÜMER KETENCİ YAZOĞLU MUSTAFA RUŞEN YAVAŞ KEMAL YAVAŞ CEMİL YAVAŞ BERSEN KETENCİ AGUN PERİHAN KALE UNCU ALİ KALE ALEV KALE AKIN CANSEN KALE GÜLCAN KALE YILMAZ YAZOĞLU SALİHA SELMA YAZOĞLU TÜKEL CENGİZ YAZOĞLU SOLMAZ YAZOĞLU SELÇUK KÖSEOĞLU SEMA AKSOY IŞIK NUR AKSAY aleyhine mahkememizde açılan Vasiyetnamenin Tenfızi (Yerine Getirilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin, 2005/384 esas, 2005/1215 karar sayılı, 19/10/2005 tarihli ilamı ile açılmasına karar verilen Samsun 3. Noterliği’nin 01/05/1998 gün ve 09821 yevmiye nolu DÜZENLEME ŞEKLİNDE VASİYETNAME’nin kısmen tenfizi ile Samsun İli Merkez İlçe Kılıçdede Mahallesi 7902 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın, 12/100 arsa paylı 3 No’lu bağımsız bölümünün, tapu kaydının iptali ile davacı Hüseyin oğlu, 1950 doğumlu EREN KALE adına tapuya tesciline, Davacı tarafın diğer parseller açısından taleplerinin reddine karar verilmiştir. Tebliğ yerine geçmek üzere ilahen tebliğ olunur. 06/11/2007 Basın: 60676 SAMSUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 11 K