Katalog

8 OCAK 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Talim ve Terbiye Kurulu’ndan uzaklaştırılan öğretmenlere genel müdürlük sahip çıkıyor 5 ‘Kara listedekiler’e koruma FIRAT KOZOK ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarındaki skandalların ardından Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’ndaki görevlendirmelerine son verilen öğretmenleri koruyor. TTK’den ilişiği kesilerek okullarına gönderilen öğretmenlere, Bakanlık Merkez Teşkilatı’nda görev veriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın (TTK), ders kitabı inceleme komisyonundaki görevlendirmelerini sona erdirdiği öğretmenlere sahip çıkıyor. Kamuoyunda uzun süre tartışılan kitaplardaki hataların ardından TTK Başkanı İr ? Öğretmenlerin görev iptalinde, “ders kitaplarında ‘aptes suyunun faydaları’ gibi hurafelere yer vermek, tarikat ve cemaat kavramlarını yücelterek öğrenciye sunmak, yayınevlerinin lehine çalışmak” gibi savların etkili olduğu ileri sürülmüştü. fan Erdoğan, Personel Genel Müdürlüğü’ne başvurarak kurumdaki çok sayıda öğretmenin görevlendirmesinin iptalini istemişti. Öğretmenlerin görev iptalinde, “ders kitaplarında ‘aptes suyunun faydaları’ gibi hurafelere yer vermek, tarikat ve cemaat kavramlarını yücelterek öğrenciye sunmak, yayınevlerinin lehine çalışmak” gibi savların etkili olduğu ileri sürülmüştü. Erdoğan’ın başvurusu üzerine, listede yer alan öğretmenlerin TTK’deki görevlendirmeleri kesilmiş ve bu öğretmenler yeniden okullarına gönderilmişti. yonlarına alındı. Bu çerçevede TTK ile ilişiği kesilen Osman Yıldırım, Şerafettin Arıdil, Hasan Işık, Emel Çoban, Erol Duran, Okan Çoban ve Seda Zeybek, bir süre önce genel müdürlükte göreve başladı. İlköğretim Genel Müdürlüğü’ne geçtiler Ancak TTK ile ilişiği kesilen öğretmenler çok geçmeden bu kez bakanlık merkez teşkilatında görev almaya başladı. Ders kitaplarını inceleme yetkisini TTK’den alan yönetmelik değişikliği ile birlikte, öğretmenler, İlköğretim Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan kitap inceleme komis ‘Bakanlık koruyor’ EğitimSen 2 No’lu Şube Örgütlenme Sekreteri ve TTK çalışanı Tuğrul Culfa, bakanlığın birtakım çevreleri özellikle koruduğunu belirterek “Bir taraftan ders kitaplarında tahribat yapan, laikliğe, bilime düşman olan kişiler korunup ödüllendirilirken diğer taraftan yayınevleri lehine iş çevirmek gibi iddialarla kurumdan uzaklaştırılan kişiler, yeni yönetmelik doğrultusunda ilgili kitap inceleme birimlerinin başına getiriliyor” dedi. Özellikle din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarındaki hatalarda rol oynayan öğretmenlerin bakanlık tarafından “ödüllendirildiğini” belirten Culfa, bu çerçevede Nursel Ata’nın eğitim ataşesi olarak Kazakistan’a gönderildiğini, diğer öğretmenlerin de kurumlarındaki görevlerini sürdürdüğünü vurguladı. ‘Milli Görüş gömleği’ yerine ‘Amerikan hırkası’... Strateji belgesinde PKK, Filistin, Kıbrıs konularında ortak yaklaşım oluşmadı Ortak vizyon lafta kaldı MAHMUT GÜRER İtalya’ya gidiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, resmi temaslarda bulunmak üzere bugün İtalya’ya gidecek. Sezer’in 2 günlük ziyareti sırasında yapılacak görüşmelerde siyasal ve ekonomika konular başta olmak üzere, ikili ilişkileri ilgilendiren konular ve güncel uluslararası ve bölgesel konuların ele alınması öngörülüyor. Ziyaret sırasında, İtalya Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 10 Ocak31 Mart 2007 tarihleri arasında düzenlenecek “Türkiye: 7000 Yıllık Tarih” adlı serginin açılışı da Sezer ve İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano tarafından yapılacak. ANKARA ABD ile Türkiye ilişkilerini geliştirmek amacıyla imzalanan “Stratejik Ortak Vizyon Belgesi”, üzerinden 6 ayı aşkın süre geçmesine karşın “lafta kaldı.” Özellikle belgede Türkiye açısından kilit önemde olan PKK konusunda her iki tarafın birer özel temsilci atamasına karşın hiçbir olumlu gelişme sağlanamadı. ABD, Filistin’de yeniden seçim yapılmasını desteklerken Türkiye seçimle gelen Hamas’ın yönetimde kalmasından yana tavır koydu. KKTC’den İngiltere’ye doğrudan uçuşlar konusunda ise uluslararası kamuoyundan ilk açıklama, ABD tarafından geldi. Ankara’yı desteklemeye söz veren ABD’nin Atina Büyükelçisi “Uçuşlar uluslararası hu ? ABD ile Türkiye’nin ortak stratejik vizyonu, karşılıklı onaylanan belgeye karşın bir türlü uyuşmadı. ABD’nin PKK konusunda adım atmaması, Türk hükümetinin de Hamas’a yaklaşımı ilişkileri geren öncül unsurlar oldu. kuka aykırı” açıklamasını yaptı. ABD ile Türkiye arasında büyük umutlarla 6 ay önce onaylanan stratejik vizyon belgesi, uygulamaya konulduğu açıklanmasından bu yana neredeyse hiçbir somut sonuç doğurmadı. Özellikle PKK ve Irak konusundaki ortak payda arayışı ise tamamen suya düştü. Karadeniz coğrafyasında ABD’nin girişimleri karşısında Ankara, Moskova yönetimiyle stratejik işbirliğine gitmeyi seçti. Stratejik Ortak Vizyon Belgesi’nde yer alan ve “ortaklık yerine gerginliğin” olduğu konular şöyle: ? PKK ve buna bağlı örgütlerle mücadele dahil olmak üzere terorizme karşı konulması: ABD ile Türkiye arasında PKK ile mücadele özel temsilciliği makamı kurulmasına karşın, ABD Irak’taki PKK bürolarına dahi müdahale etmedi. Örgüt ile askeri mücadele için Ankara sürekli bastırırken ABD bu konuyu son seçenek olarak desteklediğini bildirdi. ABD, bunun yanı sıra Mahmur Kampı ve 66 PKK’linin iadesi için de hiçbir adım atmadı. ? İsrailFilistin ihtilafının iki devletli çözüm temelinde halli dahil, Arapİsrail ihtilafının kalıcı çözümüne yönelik uluslararası çabaların desteklenmesi: ABD, Hamas’ı terörist olarak niteleyerek Filistin’e yaptığı yardımları geri çekti. Türkiye ise bu konuda Hamas ile dünya arasında arabulucu olmaya soyundu. Türkiye bu nedenle ABD’nin tepkisini çekti. ? Birleşik bir Irak’ta istikrarın, demokrasinin ve refahın teşvik edilmesi: ABD birleşik Irak’ın korunması için en önemli simge olarak gösterilen Kerkük konusunda, referandumun ertelenmesini değil, bir an önce yapılmasını savundu. ABD Irak konusunda Türkiye’yi sadece Sünni bir ülke olarak değerlendirirken Saddam’ın Türkiye’nin tüm telkinlerine karşın asılması, Irak’ta istikrar değil, parçalanmanın yolunu açacak olay olarak gösterildi. Siyasi partilerin bayramlaşmaları sırasında Cumhurbaşkanlığı seçimi, erken seçim tartışmaları ve Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idamı gündeme geldi. SP Genel Başkanı Recai Kutan, Saddam Hüseyin’in bir zalim olduğunu, ancak Kurban Bayramı’nda idam edilmesinin doğru olmadığını söyledi. Kutan, Saddam’ın zalimliğine bir anısıyla örnek verdi: “1996 yılında Necmettin Erbakan’ın başbakan olduğu dönemde ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Hicaz’a gittik. Bir rica geldi, ticareti biraz daha geliştirmek bakımından acaba Türkiye’ye dönmeden Bağdat’a uğrar mıyız diye. Gittik, yine müzakereler yapıldı. Yalnız o sırada benimle müzakere yapan zat yoktu. Sordum ‘ne oldu’ diye. Saddam Hüseyin dedi ki ‘O benim akrabamdı, ama fitne işlerine girdiği için idam ettirdim’. Bunu o kadar rahatlıkla söyledi ki ben dondum adeta.” SP heyetinin CHP’yi ziyaretinde konu döndü dolaştı AKP’nin “Milli Görüş gömleği”ne geldi. SP Genel Başkan Yardımcısı Mete Gündoğan, eski yol arkadaşlarını eleştirdi: “Milli Görüş gömleğini çıkardılar, Amerikan bezinden mi nedir, üzerlerine bir hırka giydiler.” Genç Parti heyetinin CHP’yi ziyaretinde ise Genç Parti’nin reklamları espri konusu oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı Muzaffer Arıkan’a “Emeklilere 14 ay maaş verecekmişsiniz, 12 aylık maaşı bölüp 14 parçada mı vereceksiniz” diye takıldı. Arıkan, “Bu bir reklam ama. Bizde daha çok reklam var. Üniversitede harçlar kalkacak. ‘Bu iş yürek ister’ diye de reklamımız var” karşılığını verdi. Siyasi parti temsilcilerinin DYP ziyaretinde ise konu seçim ittifaklarıydı. CHP’li Engin Altay, kendilerinden önce giren MHP heyetinin içeride uzun kaldığına dikkat çekerek DYP Genel Başkan Yardımcısı Çağrı Erhan’a takıldı: “MHP’li arkadaşlarla bir ittifak mı kuruyorsunuz, diye düşündük”. Erhan da benzer bir espriyle karşılık verdi: “Biz de MHP heyetine,’CHP ile ittifak mı kuruyorsunuz’ diye sorduk, böyle bir deklarasyonlarının olmadığını söylediler.’’ TIR’la alkol hesabı... AKP Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alarak Necip Fazıl’ın “Ağlayın aşinasız, sessiz can verenlere/otel odalarında, otel odalarında..” dizelerinin yer aldığı şiirini içki tüketimine atıfta bulunarak günümüze uyarladı: “Kimsesiz sessiz sedasız, sokak ortalarında, sokak ortalarında...” Uzunkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “2005 yılı resmi kayıtlarına göre, ki resmi olmayan veriler çok daha fazlasını ifade ediyor, 903.9 milyon litre alkollü içki tükettiğimizi ortaya çıkıyor. Bunun anlamı nedir? Her bir tankerin 25 bin litre içki yüklendiğini düşünürseniz, tam 36 bin 156 TIR dolusu alkol. Her bir TIR’ın 18 metre uzunluğu olduğu göz önünde bulundurulursa, toplam 650 bin metre, bir diğer ifadeyle 650 kilometre peş peşe dizilmiş bir alkol konvoyu ve tüketimi. Yani, Ankara’dan Edirne’ye veya Samsun’dan İstanbul’a kadar kesintisiz bir TIR filosu yüklü alkolü ülke olarak tüketmişiz.” Uzunkaya, buna “dur” denmesi gerektiğini savunurken içkili resepsiyonlarla ilgili görüşlerini ortaya koydu: “Resmi birçok programın, hatta bir kısım resepsiyon ve anma programlarının alkollü içkilerle tertip edilmesinin çağdaşlık göstergesi, ilericilik simgesi olarak tanımlanması, hatta ortaöğretim kurumlarına varıncaya kadar mezuniyet balolarının içkilerle kutlanıyor olması, yeni yılın ilk saatlerine akıl tutulmasının ana amillerinden olan alkollü içeceklerle girilmesinin bir zaruretmiş gibi sayılması, bizi içerisinde bulunduğumuz toplumsal buhrana sürükleyen ana amildir.” Uzunkaya’nın bu açıklamaları, CHP ve AKP’li milletvekilleri arasında gerginlik yarattı. CHP’li Halil Tiryaki, “Başkan, camide vaaz verir gibi ne bu ya? Başkan, burası cami değil ya, git camide ver” diye laf atarken CHP’li Sami Tandoğdu, “Bu herkesi alkolik yaptı” diye tepki gösterdi. Uzunkaya, sözlerini “Oysaki ben, size ve hepimiz için söylenmesi gereken bir kısım şeyleri söylediğimi düşünüyorum, ama ne yazık ki CHP aynı CHP, CHP’liler aynı CHP’liler” diye sürdürünce, CHP’li Muharrem İnce dayanamadı: “Musa Bey, keşke siz de eskisi gibi olsaydınız, iktidara gelmeden önceki gibi olsaydınız...” İzolasyonların kaldırılması ? Kıbrıs sorununa BM gözetimi altında adil ve kalıcı, kapsamlı ve karşılıklı olarak kabul edilebilecek bir çözüm sağlanmasının desteklenmesi ve bu bağlamda Kıbrıs Türklerinin üzerindeki izolasyonun kaldırılması: ABD Kıbrıs konusuyla ilgili olarak AB nezdinde baskılarını sürdürürken, KKTC’ye doğrudan ticaret ve uçuşlar için hiçbir girişimde bulunmadı. Bunun yanı sıra İngiltere’ye yapılan doğrudan uçuşla ilgili başvuru tam uluslararası kamuoyunda güçlenmeye başlamışken ABD’nin Atina Büyükelçisi’nin “Uçuşlar uluslararası hukuka aykırı” açıklaması, Kıbrıslı Rumların cesaretlenerek, uluslarası kampanya başlatmasına neden oldu. ? Karadeniz Bölgesi, Kafkaslar, Orta Asya ve Afganistan’da istikrar, demokrasi ve refaha katkıda bulunulması: 2006’ya damgasını vuran önemli konular arasında ABD’nin NATO donanmasını uluslararası insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığını engellemek gerekçesi ile Karadeniz’e sokmak istemesi, Boğazların statüsünün tartışılmasına neden oldu. Ankara bunun ardından “Ulusal Karadeniz Uyum Harekâtı”nı uluslararası hale getirirken bu harekâta ortak olarak “Rusya, Ukrayna ve Romanya”yı seçti. 725 insan kaçakçısı İstanbul Haber Servisi İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, insan kaçakçılığı yaptıkları öne sürülen oluşumlara yönelik 20032004 yıllarında 30, 20052006 yıllarında da 82 operasyon düzenledi. Operasyonlar sonucu, 30’u 20032004 yıllarında olmak üzere toplam 725 kişi gözaltına alındı. Kırşehir’in Kaman ilçesinde yaptırılan Anadolu öğretmen lisesinin önceki gün düzenlenen açılış törenine katılan Çelik, eğitimin en önemli ayağının öğretmen eğitimi olduğunu söyledi. Çelik, okul yemekhanesinde öğrencilerle sohbet etti. (AA) Çelik, branşlara göre dağılımın henüz netleşmediğini açıkladı 10 bin öğretmen şubatta atanacak KAYSERİ (AA) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu yıl atama yapacakları öğretmen kadrosunun 40 bine ulaşacağını ve şubat ayında 10 bin kadrolu öğretmen ataması yapacaklarını bildirdi. Çelik, bu yıl, tüm kamuda, bu yıl kullanımı serbest bırakılan kadro sayısının 23 bin olduğunu ve bu 23 bin kadronun aslan payının kendilerine verilmesini ümit ettiklerini belirtti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’den 15 bin kadro talep ettiklerini ifade eden Çelik, emeklilerden boşalan kadro ile ilgili yanlış yorumlar yapıldığını, 2006’da emekli olan öğretmen sayısının yüzde 50’sini herhangi bir yerden izin almadan doğrudan atama yapma şansına sahip olduklarını belirtti. Bakan Çelik, atanacak öğretmenlerin branşlara göre dağılımının henüz netleşmediğini bildirdi. ‘Toprağı bol olsun’ gayrimüslimler için mi söylenir? TBMM Genel Kurulu’nda tatil öncesinde İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 100. ölüm yıldönümü nedeniyle anma konuşmaları yapıldı. Anavatan Partisi Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan, “Ruhu şad olsun, toprağı bol olsun” deyince, AKP Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz laf attı: “Toprağı bol olsun, yalnız gayrimüslimler için söylenir, onu düzeltin.” Özcan itiraz ederken tartışmalar uzadı: FAHRETTİN POYRAZ: Yani, ben, burada, bazen laf atmayayım diye kendimi zor tutuyorum, ama bazen öyle bir noktaya geliyor ki arkadaşlarımız ne konuştuğunun bile farkında değiller. Yani, Milli Mücadelemizi veren, Kurtuluş Savaşımızın önderlerini burada anarken bile ‘Toprağı bol olsun’ ifadesini kullanıyorlar. Arkadaşlar, yani, hangi kültürde yaşıyoruz? ‘Toprağı bol olsun’ ifadesi, bizde Osmanlı’dan gelen bir deyimdir ve gayrimüslimler için kullanılan bir tabirdir. Yani, bunu tutanaklara geçmek için, özellikle söylüyorum. HÜSEYİN ÖZCAN: O senin kafana göre… FAHRETTİN POYRAZ: Bana göresi yok, yani, Türk kültüründe bu böyledir. Lütfen… HÜSEYİN GÜLER (Mersin): Gayrimüslim de bu ülkenin vatandaşı, Türk vatandaşı, herkes bu ülkenin vatandaşı. FAHRETTİN POYRAZ (Devamla): Hayır, ben bir şey demiyorum. Ama, konuştuğunuz kişi İsmet İnönü… ZEYİD ASLAN (Tokat): Atatürk gayrimüslim mi? İnönü gayrimüslim mi? FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya): Toprağı bol olsun, rahmet eylesin tartışmasının yapılmasına çok üzüldüm. İkinci Cumhurbaşkanımız rahmetli İnönü’yü saygıyla anıyor, bir Malatya milletvekili olarak, ama bu şekilde bir tartışmaya, Sayın Özcan’ın dürüstçe söylediği bir şeye Sayın Fahrettin Poyraz’ın o şekilde cevap vermesine son derece üzüldüm. İkinci Cumhurbaşkanımızı rahmetle anıyor ve Meclis tutanaklarına geçmesi için bir Malatya milletvekili olarak kendisiyle gurur duyuyorum. Profesörün mücadelesi ? ADANA (AA) Çukurova Üniversitesi’nin geçen yılki Bahar Şenliği’nde öğrencilerin açtığı stantta terör örgütü propagandası yapıldığı ve yönetimin duyarsız kaldığı gerekçesiyle elektronik posta gönderdiği için rektörlükçe hakkında disiplin cezası uygulanan profesör, hakkını YÖK’te aradı. YÖK’ün “Suç oluşmadığı’’ yönündeki kararının ardından, Aydın’ın Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Otomotiv Anabilim Dalı Başkanlığı görevine döneceği bildirildi. Başvuru yapmadı ama tayini Şırnak’a çıktı KIRIKKALE (Cumhuriyet) Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesi Çok Programlı Lisesi öğretmenlerinden Hamdi Salar’ın tayini, kendisinden habersiz olarak IP bilgileri kullanılarak internetten yapılan başvuruyla Şırnak’a çıktı. Salar, tayinin iptali için mahkemeye başvurdu. Karakeçili Çok Programlı Lisesi’nde 12 yıldır elektrik bölümü öğretmeni olan Kırıkkaleli Salar’ın IP bilgileri girilerek Milli Eğitim Bakanlığı’ndan tayini istendi. Öğretmen Salar, geçen sabah okula gitmek üzere hazırlanırken, postacının getirdiği tebligatla neye uğradığını şaşırdı. Şırnak’ın Cizre ilçesine tayin edildiğini öğrenen Salar, tayinin bilgisi dışında internetten yapılan başvuruyla gerçekleştiğini öğrenince savcılığa başvurdu. Yapılan araştırmada öğretmenin tayin isteğinin IP numarası ve diğer kişisel bilgiler girilerek Kırıkkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden yapıldığı belirlendi. Meclis, ‘15 üniversite’ ve Halkbank’ı görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM, bayram tatili sonrasındaki haftaya yoğun bir gündemle giriyor. Genel kurulda bu hafta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye gönderdiği 15 yeni üniversiteye kurucu rektör atanmasına ilişkin yasa ile Halkbank’ın özelleştirilmesiyle ilgili yasa önerisi ele alınacak. TBMM’de bayram sonrası mesai yarın başlıyor. Genel kurulun yarın 15.0021.00, çarşamba ve perşembe günleri ise 14.0021.00 saatleri arasında çalışması planlanıyor. Genel kurulda perşembe günü Cumhurbaşkanı Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderilen ve 15 yeni üniversiteye kurucu rektör atanmasını öngören yasa görüşülecek. Yasa, bu üniversitelerin kurucu rektörlerinin 2 yıl için Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan’ın önereceği 3 isim arasından Cumhurbaşkanı’nca atanmasını öngörüyor. Türey Köse, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K