Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Türkiye, ‘köprü’ olmanın faturasını hem gazsız kalarak hem de diplomatik sıkıntılarla ödüyor Doğalgaz savaşları MAHMUT GÜRER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU ‘Köşe’de Olmak Sorumluluğu Dünyanın herhangi bir başka ülkesinde bizdeki kadar çok sayıda “köşe yazarı” bulunduğunu sanmıyorum. Batı ülkelerindeki gazetelerin hiçbirinde köşe yazarı sayısı birkaç taneyi geçmez. Genellikle bir başyazı, bir de herhangi bir konunun uzmanlarının yazıları vardır. Bu gibi yazıları da konu gerektirdiğinde görürsünüz. Bizdeki durumun arka planı, toplumsal nedenleri incelenmeye değer. Denebilir ki bizim insanımız her konuda bilgilenmeyi kitaplardan değil köşe yazılarından edinmeye alışmış, alıştırılmış. Öyleyse, köşe yazarı olmanın, bir “köşe”ye sahip olmanın sorumluluğu bir kat daha artmıyor mu? Okura daha doğru, daha ciddi bilgi ulaştırmak sorumluluğunu taşımak gerekmiyor mu? Bizde bunun pek de böyle olmadığını, Saddam Hüseyin’in idam edilmesine ilişkin yazılardan birçoğu bir kez daha kanıtladı… ??? Haklarını teslim etmek için, bu konuda görebildiğim yazıların hemen hiçbirinde, bu çirkin, iç daraltıcı olayın ve görüntülerinin açıkça onaylanıp desteklenmediğini belirtmeliyim. Belki onaylayanlar, alkışlayanlar da olmuştur, ama ben rastlamadım. Fakat idamı da biçimini de eleştiren yazıların ne yazık ki birçoğunda, bu eleştiriyi anlamsızlaştıran, basitleştiren, olayın gerçek niteliğinden uzaklaştıran bir yaklaşım vardı. “Saddam eli kanlı bir diktatördü, ama….” diye başlayan, ya da aralara bu türden sözlerin ille de sıkıştırıldığı yazılardan söz ediyorum. Bu gibi yazıların sahipleri, eğer Türkiye’de yaşıyor olmasalar, böyle şeyler yazmaya belki de hakları olabilirdi. Türkiye’deki yazarın böyle bir “konformizm”e, rahat köşesinden ahkâm yürütmeye hakkı yok. Çünkü Türkiye aydını kendi “diktatör”üyle hesaplaşamamış olmanın utancını taşımaktadır ve belli ki taşımaya da devam edecektir. Bu söylediğim, işin alfabesidir sadece. Konunun can alıcı noktası ise, “köşe”deki yazarın kendisine şu soruyu sormasıdır: “Saddam Hüseyin eli kanlı bir diktatör olduğu için mi devrildi ve idam edildi?” Böyle olmadığını sokaktaki yurttaş köşedeki yazarlarımızın çoğundan daha açık seçik, daha ikircimsiz, daha netlikle biliyor. Onlarla konuştuğunuzda, Saddam’ın diktatörlüğü olgusunun, bir giriş cümlesi ya da ara nağmesi bile değil, hiç söz konusu edilmediğini görüyor, buna karşılık emperyalizmin ağır sözlerle eleştirildiğine tanık oluyorsunuz. Peki, Saddam Hüseyin’in eli kanlı bir diktatör olduğu hiç söylenmeyecek mi? Eğer söz konusu kişi bu gün iktidarda ve Irak bu alçakça saldırıya uğramamış olsa, ya da Saddam Irak’ı parçalayan işgalci güç tarafından değil kendi halkınca yargılanıyor olsa, söylenecekti elbette ve iktidarı sırasında gerektiğinde söyleniyordu da... Ama “demokrasi” yalanı arkasında en aşağılık emperyalist çıkarlar için iktidardan düşürülmüş, aşağılanmış, ülkesi paramparça ve kendisi de yok edilmiş bir insanın, insanlık adına utanç verici görünümlerle ortadan kaldırılmasından sonraki yazılarda, “gerçi eli kanlı bir diktatördü…” türünden giriş ya da ara cümleleri, benim gözümde, sadece bir üslup bozukluğu değil bir vicdan eksikliğidir de... ??? Köşe yazarı rahat koltuğunda değil, diken üstünde oturan kişi olmak zorundadır. Türkiye gibi bir ülkede özellikle böyle olması gereklidir bunun. “Köşe”lerimizi mülklerimiz değil, halkımızın vicdanı, aklı gibi düşünmemiz gerekiyor. Her konuda her zaman bilgi sahibi olunamayacağına göre de, bu örnekteki gibi asıl gerçeği bozup bulanıklaştıran klişeleşmiş cümlelerle hüküm vermek yerine kimi kez soru sormakla yetinmek, ya da belki sadece susmak bile bir erdemdir. Mumcu’yu anlamak... ? İstanbul Haber Servisi Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği (KYÖD) ve Kocaeli Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (KOKSED), gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’yu anmak ve anlamak amacıyla “Uğur Mumcu Sesleniyor” etkinliği düzenliyor. 9 Ocak tarihinden itibaren Mumcu’nun 14 yıl önce katledildiği 24 Ocak gününe dek her hafta salı günü düzenlenecek olan “Uğur Mumcu Sesleniyor” etkinliğinde Mumcu’nun “Tarikat, Siyaset, Ticaret” adlı kitabı geniş kitlelerle birlikte okunacak. KOKSED Başkanı Yetkin Yüksel, “Uğur Mumcu’yu anmaktan öte onu anlamak istiyoruz” dedi. ANKARA Türkiye, doğalgaz hatları arasında “köprü” olma politikası izlerken bu durum şimdiden sorun yaratmaya başladı. Özellikle Rusya, ABD ve İran, Ankara’ya karşı kendi çıkarları çerçevesinde yeni taktikler geliştiriyor. AB ise “Gelecekteki Enerji Planı”nda Türkiye’ye geniş yer ayırmayı planlıyor. Kış koşullarının ağırlaşmasıyla birlikte İran’ın doğalgazı kesmesi ile ortaya çıkan süreç, Türkiye’nin yeni enerji politikası geliştirmesinde büyük sıkıntılar yaşayacağını da ortaya koyuyor. Ankara, 2007 yılı içerisinde Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Gürcistan, İran, Mısır ve AB ile özellikle doğalgaz konusundaki ilişkilerini yeniden masaya yatırmak istiyor. Ancak her bir ülkeyle yapılacak müzakerelere 3. ülkeler de karışmaya çalışıyor. Türkiye’nin izlediği “Doğu ile Batı arasında Enerji Köprüsü olma” ve “Ceyhan’ı Akdeniz’in enerji kapısı ? Rusya, İran, AB ve ABD’nin enerji konularındaki çıkarları köprü olan Türkiye üzerinde çakışıyor. İran gazı kesmekle, Rusya fiyat yükseltmekle tehdit ederken ABD, Gürcistan’a gaz satılmasını, TürkmenKazak gazlarının BTE’ye katılmasını ve İran’la ticari enerji ilişkilerinin kesilmesini istiyor. haline getirme” projelerinden en çok rahatsız olan ülke ise Rusya. Avrupa’nın tek doğalgaz sağlayıcısı olan Rusya, Nabucco Projesi’ne özellikle karşı çıkıyor. Bu durumun altında ise Şah Denizi Projesi yatıyor. Önümüzdeki ay yürürlüğe girecek olan proje kapsamında Türkiye, Avrupa’ya 160 dolardan doğalgaz satacak. Rusya’nın Ukrayna üzerinden sağladığı gazın metreküp fiyatı ise yaklaşık 300 dolar... Türkiye’nin gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi planladığı projeler ve 3. ülkelerin bu projelere bakışı şöyle: Mavi Akım Türkiye’nin doğalgazı en pahalıya aldığı hat olan Mavi Akım’da herhangi bir aktarım sorunu yaşanmıyor. Ancak Rusya’nın fiyatı sürekli yükseltmeye çalışması sıkıntı ya ‘ZİHNİ SİNİR’LİK ÇİZMEDEN YUKARI Bayram bilançosu: 61 ölü, 476 yaralı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Kurban Bayramı’nda meydana gelen trafik kazalarında 61 kişinin yaşamını yitirdiğini, 476 kişinin yaralandığını söyledi. Haftalık bilgilendirme toplantısında konuşan Çalışkan, bunlardan yerleşim yerlerinde meydana gelen trafik kazalarında 32 kişinin, yerleşim merkezleri dışındaki kazalarda ise 29 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Çalışkan, kazaya en çok (B) ve (E) sınıfı belge sahibi sürücülerin karıştığını, kazaların yoğunlukla tek araçlı meydana geldiğini kaydetti. İran’dan ‘tek oda’ çalışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’ye doğalgaz akışını tekrar başlatmak için yoğun çaba harcadığını açıklayan İran, çözüm için halkı, “her odada değil tek odada oturarak doğalgaz tasarrufu” yapmaya çağırdı. İranlı yetkililerin Türkiye’ye de bu projeyi anlattıkları öğrenildi. Konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren üst düzey bir yetkili ise, “İran Enerji Bakanı çözüm için elimizden geleni yapacağız dediğinde, daha farklı düşünmüştük. Açıkçası böyle bir planlama beklemiyorduk” değerlendirmesini yaptı. Yetkili, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek doğalgaz projelerinin ardından İran’dan alınacak gaz konusundaki anlaşma koşullarının yeniden değerlendirilebileceğini vurguladı. 68’liler 6 Ocak’ı anıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 6 Ocak 1969’da gerçekleşen antiemperyalist hareketleri anmak amacıyla bugün saat 14.00’te ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisi’nde toplanacak olan 68’liler Dayanışma Derneği, dönemin belgelerinden ve tanıklarından oluşan bir sunum ve etkinlik gerçekleştirecek, “Komer Davası Sanıkları”na plaket verilecek. 68’liler Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Vargel yaptığı yazılı açıklamada, 6 Ocak 1969’da yaşananların ABD emperyalizmine karşı mücadele tarihinde bir kilometre taşı olduğunu, ABD’nin, Vietnam Savaşı’ndaki uygulamaları nedeniyle “Kasap (Hanço)” olarak anılan Büyükelçi Komer’i geri çekmek zorunda kaldığını anımsattı. kuTiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı’na paralel olarak gerçekleştirilen projenin şubat ayının ikinci yarısında çalışmaya başlaması hedefleniyor. Projeyle Azeri doğalgazının Avrupa’ya da ulaştırılacağı belirtilirken, Türkiye’nin diğer doğalgaz anlaşmalarından farklı olarak ratıyor. Türkiye’nin bu hattan aldığı gasatış yapma hakkı da bulunuyor. Bu zı satma yetkisi de bulunmuyor. kapsamdaki ilk alıcının AB, diğerinin RusyaBatı Hattı Özellikle kış ayise Gürcistan olduğu biliniyor. Proje larında Türkiye’nin en fazla sorun yaAB ve ABD tarafından yoğun bir biçimşadığı hatlar arasında yer alan Batı Hatde desteklenirken, Rusya’nın büyük tı, Ukrayna üzerinden geçiyor. Ancak Kitepkisini çekiyor. Rusya, AB ülkeleri ile ev’in gaz üzerinde parası karşılığında Azeri gazı yerine Mavi Akım’ı tercih etkullanma hakkına sahip olması, gelen melerini istiyor. doğalgaz miktarının zaman zaman düş Hazar Geçişli Boru Hattı Promesine neden oluyor. je kapsamında Türkmen ve Kazak do İranTürkiye Hattı Türkiye 2001 ğalgazının BTE aracılığıyla Türkiye’ye, yılından bu yana yapılan anlaşma kaporadan da Avrupa’ya taşınması amaçsamındaki hiçbir taahhüdünü yerine gelanıyor. Projenin zemin ve çevre etüttiremeyen İran’ı uluslararası tahkime lerinin ise ABD Merkez Bankası taraşikâyet ederken bu konuda bir an önce karar alınmasını bekliyor. ABD ise Türfından yapıldığı biliniyor. Bu projeye en kiye’nin İran ile ticaretine son vermebüyük tepkiyi ise Rusya gösteriyor. Russi yönünde baskı yapıyor. ya bu kapsamda Türkiye’yi Mavi Akım Şah Denizi (BTE) Projesi Badan gelen doğalgazın fiyatını artırmakla tehdit ediyor. Arap (Mısır) Doğalgazı Yıllık 4 milyar metMUSA KART reküp doğalgaz taşıması öngörülen MısırTürkiye Boru Hattı’nın Mısır’dan Ürdün’e, oradan da Suriye’ye geçişi tamamlandı. Ancak hattın Suriye’ye gelmesinin ardından Ceyhan’a kadar ulaştırılması yönündeki ihale bir türlü gerçekleştirilemiyor. Projeye başta İsrail, ABD ve Rusya olmak üzere birçok ülke tepki gösteriyor. RusyaTürkiyeİsrail Boru Hattı Türkiye ve İsrail, Karadeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Rus ve Kazak petrol ve doğalgazının daha çabuk ve güvenli şekilde Uzakdoğu pazarına ulaştırılmasını hedefliyor. Bu proje kapsamında kullanılması öngörülen SamsunCeyhan Boru Hattı’nın kullanılmasına ise İran karşı çıkıyor. Nabucco Projesi Türkiye’nin Azeri, Türkmen ve Kazak doğalgazını Avrupa’ya ulaştırmasını öngören projeye Rusya karşı çıkıyor. Bu proje ile Türkiye’nin Avrupa’ya, yaklaşık 120 dolara aldığı gazı 160 dolara satması öngörülüyor. Ancak Rusya, Avrupa’ya 270300 dolar arasında fiyatlarla satış yapıyor. ABD [email protected] ise projeyi destekliyor. İran’ın geçen yıl da kesinti yaptığına dikkat çeken TMMOB Başkanı’ndan çözüm önerisi: Sözleşmeler gözden geçirilsin Edirne’de doğalgaz umudu erty Energy Ltd. Mühendislik Operasyonlar Müdürü Tayfun Atalay, Edirne’nin Süloğlu ilçesinde açtıkları “Köyüstü1’’ kuyusunda doğalgaz bulduklarını bildirdi. Atalay, daha önce açtıkları “Batı Umur1’’ ve “Arpacı1’’ kuyularından sonra, Zorlu Petrogaz’ın sondaj kulesiyle “Köyüstü1’’ kuyusunu da açtıklarını söyledi. Atalay, “Kuyuda test için gaz alımına başlandı. 350 metrenin altındaki gazın ekonomik olmadığı görüldü. 150350 metreye kadarki gazın değerlendirilmesi yapılacak’’ dedi. (AA) M Ankara’da F tipi protestosu ANKARA (AA) Bazı sivil toplum kuruluşları, F tipi cezaevlerindeki uygulamaların sona erdirilmesi talebiyle eylem düzenledi. DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, Ankara Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Aydın Sanatçı Girişimi’nin temsilcileri, Adalet Bakanlığı Ek Binası önünde toplandı. DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, burada yaptığı basın açıklamasında, F tipi cezaevlerindeki uygulamaların yol açtığı sorunların görmezden gelinemeyeceğini belirtti. ‘Kriz göz göre göre geldi’ EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Küçük, Türkiye’nin enerjide dışa ve ‘özel’e bağımlı politikaların faturasını ödediğini belirtti OZAN YAYMAN İZMİR İran’ın doğalgaz akışını kesmesinin ardından yetkili birimler sorunun kısa sürede çözüleceğini açıklarken uzmanlar yaşanan sıkıntının “göz göre göre” geldiğini vurguluyorlar. Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Küçük, geçen yıldan bu yana enerji politikalarındaki dışa bağımlı yapıda bir değişiklik olmadığını söyleyerek “Yaşanan olumsuz süreç tüm uyarılara karşın devam ediyor” dedi. Küçük, çözümün dışa bağımlı enerji politikalarından vazgeçmekte olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bugün için iflas etmiş enerji politikaları terk edilmeli, toplumsal mutabakat ve bilimsel planlamaya dayalı, kamu yararına enerji politikaları oluşturulmalıdır. Bugüne kadar özelleştirmesi yapılan tüm kuruluşlar denetime tabi tutularak içinin boşaltılmasına fırsat tanınmadan geri alınmalılar. Enerjide al ya da öde koşullu tüm sözleşmeler askıya alınmalı ve iptal edilmelidir. Mevcut doğalgaz santrallarının tasfiyesi için süre verilmeli, bu süre içinde fiyatları uluslararası kabul edilebilir seviyeye indirilmelidir.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, Türkiye’nin İran ile yaşadığı doğalgaz krizinin ardından, alım yaptığı tüm ülkeler ile anlaşma ve sözleşmelerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini bildirdi. Koramaz dün yaptığı yazılı açıklamada, İran’ın geçen yıl da gaz kesintisi yaptığını, bu nedenle birçok sanayi kuruluşu ve ticari işletmenin büyük zararlara uğradığını anımsattı. Sorunun temelinde yıllardır göreve gelen hükümetlerin yerli enerji kaynaklarına önem vermemesinin yattığını anımsatan Koramaz, bu nedenle Türkiye’nin zengin kömür, hidrolik, jeotermal ve rüzgâr kaynaklarının kullanılmadığına dikkat çekti. Koramaz, şöyle konuştu: “Gaz temin anlaşma ve programlarının ilgili tüm tarafların, uzmanların ve akademisyenlerin de katılacağı çok ciddi bir stratejik çalışma olarak ele alınması gerekmektedir. Zira ülkemiz uluslararası arenada enerji kozunu elinden çı karmakta, vanaları başkalarınca açılıp kapanabilecek bir küresel enerji savaşında ‘enerji koridoru’ olmakla avunmaktadır.” MMO Başkanı, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı: Elektrik enerjisi üretiminde ulusal ve kamusal kaynaklara ağırlık verilmeli. Doğalgazda Rusya’ya bağımlılığımızın azaltılmasına yönelik çalışmalar yürütülmeli, bu alandaki “al ya da öde” koşullarını içeren abartılı projeksiyonlara dayalı anlaşmalar gözden geçirilmeli, kaynak çeşitlemesine gidilmeli. Yerli doğalgaz arama ve üretim faaliyetleri desteklenmeli. Silivri Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisi yatırımı bir an önce işletmeye alınmalı. BOTAŞ’ın mevcut doğalgaz sözleşmelerinin özel kuruluşlara devrine son verilmeli. Yapİşlet alım garantisi verilen doğalgaz yakıtlı Yap–İşlet santrallarının sözleşmeleri tekrar gözden geçirilmeli. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Kaynar yaşamını yitirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sıvas’ta şeriatçıların 1993’te yaktığı Madımak Oteli’nde yaşamını yitiren Şair Uğur Kaynar’ın eşi Serap Kaynar kansere yenik düştü. Serap Kaynar, uzun süren kanser tedavisine karşın dün yaşamını yitirdi. Kaynar’ın cenazesi, bugün Ankara Kocatepe Camisi’ndeki öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Saddam gösterisinde 8 gözaltı ? İstanbul Haber Servisi Cağaloğlu’nda cuma namazı sonrası, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in asılarak idam edilmesini protesto etmek isteyen 8 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Cuma namazı ardından İran Başkonsolosluğu önüne kadar yürüyen grup tarafından yapılan açıklamada, Saddam Hüseyin’in tüm emperyalist dünyaya karşı dimdik ayakta durduğu ve şehit edildiği belirtildi. Açıklama sonrası İran ve Şii karşıtı slogan atan ve döviz taşıyan 8 kişi gözaltına alındı. İstanbul’da çete operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’nda, önceki gece bir kahvehanede Muzaffer Çimen’in silahlı saldırı sonucu ölmesi olayını araştıran Organize Suçlar Şubesi Müdürlüğü ekipleri, cinayetin 2 ayrı grubun “çıkar çatışmasından’’ kaynaklandığını belirleyerek 11 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Gözaltına alınan şahısların üzerinde yapılan aramalarda 5 adet ruhsatsız tabanca ile 2 adet sahte kimlik ele geçirildiği kaydedildi. CUMHURİYET 06 K