18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 AKP destek kaybediyor İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet ve Demokrasi Araştırması’na göre toplumun büyük çoğunluğu cumhurbaşkanını halkın seçmesini istiyor. Seçmenin AKP’ye verdiği destek yaz aylarına göre azalırken CHP’nin oy oranında belirgin bir artış gözleniyor. ODAK Araştırma Grubu, 1685 seçmene ulaşarak bir araştırma hazırladı. Araştırmaya, Türkiye genelinde tüm yerleşim birimlerini kapsayacak şekilde çok aşamalı, tesadüfi örnekleme yöntemi ile belirlenen yurttaşlar katıldı. Araştırma, toplumun Cumhuriyet, demokrasi, temel hak ve özgürlükler, siyasi temsil ve seçimler konularında ne düşündüğünü aydınlatıcı ipuçları veriyor. Cumhuriyet ve Demokrasi Araştırması’na göre toplumun çoğu cumhurbaşkanını halkın seçmesini istiyor DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Erdoğan’ın PKK Çıkışı Başbakan’ın, PKK terörü ile mücadelede ABD’ye yönelik suçlamaları, haklı bir düş kırıklığının sesli hale getirilecek aşamada olduğunu kanıtlıyor. Lübnan’a giderken bu konuda uçakta gazetecilere yaptığı açıklamayı, geçen yılın son günlerinde Irak’ın bizim açımızdan AB’den daha önemli hale geldiğini ileri süren sözleri ile birlikte okuyanlar, Erdoğan’ın önümüzdeki ilkbaharda yeniden tırmanması beklenilen PKK terörünün arkasındaki kaynakları uyarmak gereğini duyduğunu görebilirler. PKK’li teröristlerin Kuzey Irak’ta konuşlanması ve eğitilmesini önlemek amacıyla Türkiye’nin sınır ötesi bir harekât yapmasına engel olan ABD’nin önerisi ile 2006’nın Eylül ayında oluşturulan Terörle Mücadele Koordinatörlerinin, o zamandan bu yana somut bir eylem yapmamalarının tek sorumlusunun Washington’un oyalama ve uyutma politikası olduğunu bilmeyen Türk vatandaşı kalmadı. İki ülkenin, emekli orgeneraller Edip BaşerJoseph Ralston ikilisinden oluşan Terörle Mücadele Koordinatörleri, son kez 11 Aralık 2006’da Almanya’nın Stuttgart kentinde bir araya gelmişlerdi. Başer’in yakın arkadaşı da olan Amerikalı muhatabına, terör örgütünün Avrupa’daki finansman kaynaklarını da içeren somut kanıtlar verdiği, karşılığında sürekli vaatler aldığı da biliniyor. ‘TAM DEMOKRASİ YOK’ raştırmaya göre, toplumun yüzde 56.2’si Türkiye’de tam demokrasi olmadığını düşünüyor. Eğitim seviyesi düştükçe tam demokrasi olmadığı yönündeki inanç azalırken, kentli seçmenlerde özellikle erkeklerde bu inancın daha fazla olduğu görülüyor. Türkiye’de demokrasi olmadığını en çok CHP’li seçmen düşünüyor. CHP’yi MHP, DYP ve ANAVATAN seçmeni izliyor. Türkiye’de tam demokrasi yoktur görüşüne en çok katılanları ise yüzde 86.6 oranla DTP seçmeni oluşturuyor. Türkiye’de tam demokrasi yoktur diyenlerin en demokratik bulduğu hak ise yüzde 29.9 ile ifade ve düşünce özgürlüğü. Demokrasinin olduğuna inananlar ise yüzde 34.2 ile seçme ve seçilme hakkının en demokratik hak olduğunu söylüyor. Din ve vicdan özgürlüğü ise yüzde 13.1 ile üçüncü sırada. A DAK Araştırma Grubu’nun, ülke genelinde 1685 seçmene ulaşarak yaptığı araştırmaya göre seçmenin AKP’ye verdiği destek yaz aylarına göre azalırken CHP’nin oy oranında belirgin bir artış gözleniyor. Siyasi eğilimini laik olarak tanımlayanların yüzde 69.7’sinin Cumhuriyet rejiminin ciddi tehdit altında olduğunu düşünmesi dikkat çekiyor. Katılımcılara göre, anayasadaki Türkiye Cumhuriyeti’nin temel esaslarına önem derecesinde, ilk sırayı laik devlet esası alıyor. O raştırmaya göre, yüzde 56.2 Türkiye’de tam demokrasi olmadığı görüşünde. Yüzde 77.5, cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi gerektiğini düşünüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 55.3’ü, AB uyum sürecinde demokrasi ve insan hakları standartlarının yükseleceğine inanıyor. AKP seçmeni dışındaki diğer tüm parti seçmenleri, mevcut seçim sisteminin yetenekli ve dürüst milletvekili seçimini sağlamayacağını belirtiyor. Çoğunluk, terorizmi teşvik etmediği sürece her türlü fikrin özgürce açıklanmasından yana. A Usta dolandırıcıların taktiği gibi... Bu vaatlerin, borcunu ödeyeceğini sürekli olarak muhatabına yineleyerek, zaman kazanmak isteyen usta ve profesyonel bir dolandırıcı taktiğine benzediği de söylenilebilir. Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, güvenlik birimlerimizin PKK’nin iki önemli adamı olan Murat Karayılan ile Cemil Bayık’ın Kuzey Irak’taki Erbil kentinde bir hastanede sağlık kontrolü için yattıklarının ABD’ye anında bildirildiği; “Bu iki teröristi ya siz bize teslim edin ya da biz gidip alalım” denildiği, ama önerinin kulak arkasına atıldığı anlatıldı. Karşılıklı olarak terörle mücadele özel temsilcilerinin zaman zaman bir araya gelmesine rağmen, somut bir sonuca ulaşılamamış olmasının PKK tarafından “Türkiye bizimle pazarlık yapmak istiyor” propagandasında kullanıldığı da belirtildi. Başbakan, Türkiye’nin bu konudaki düş kırıklığını, pekâlâ resmi yollardan ABD’ye iletmekle yetinebilirdi. Öyle yapmış olsaydı, kendisine yine aynı yollardan ya da dolaylı olarak yeni oyalama mesajları ile yanıt verilmesine ses çıkartamayacaktı. Lübnan yolculuğunun, Ortadoğu coğrafyasında sürdürülen terör ateşinin Erdoğan’da neden olduğu çağrışımlar dolayısıyla, ABD’ye medya yolu ile yüklenmeye yol açması, öyle anlaşılıyor ki, Başbakan için kaçınılmaz olmuştur. ÇOĞUNLUK İŞKENCEYE KARŞI oplumun yüzde 78.1’i aile içindeki kararların demokratik bir biçimde alındığını ifade ediyor. Toplumun çoğunluğu, daha güçlü bir devlet için demokratik hakların kullanımının sınırlandırılmasına ise karşı. DTP seçmeninin yüzde 76.1’i, CHP seçmeninin yüzde 53.1’i, DYP ve AKP seçmeninin yüzde 40’ı ve MHP seçmeninin yüzde 38.7’si demokratik hakların sınırlandırılmasına karşı olduğunu söylüyor. Demokratik hakların sınırlandırılmaması gerektiğini en güçlü savunanlar ise gecekondu bölgelerinde yaşayanlar. Toplumun çoğunluğu hangi gerekçeyle olursa olsun işkenceye karşı. Toplumun yüzde 58.5’i ve sosyal demokratların yüzde 73.6’sı Türkiye’deki hukuk ve yargı sisteminin adil olduğuna inanmıyor. Haksız yargı kararlarına karşı AİHM’ye başvurmayı düşünenlerin oranı ise yüzde 61. Sözde Ermeni soykırımı oplumun iddialarına da toplumun çoğunluğu, yüzde 13’ü katılıyor. Türbanın rejime karşı siyasi daha güçlü bir bir simge olduğunu devlet için düşünenlerin oranı ise yüzde 28.1. Araştırmaya göre demokratik milletvekili hakların dokunulmazlıklarının kullanımının sınırlandırılmasını sınırlandırılma isteyenlerin oranı yüzde 74.7. Dokunulmazlığın sına karşı. kaldırılmasını en yüksek oranda yüzde 87.4 ile MHP seçmeni talep ediyor. Bu oranı yüzde 77.1 ile CHP ve yüzde 76.7 ile DTP, yüzde 75.0 ile ANAVATAN seçmeni takip ediyor. AKP seçmeninin talep oranı da yüzde 71.1. Eğitim seviyesi arttıkça dokunulmazlıkların sınırlandırılmasını isteme oranı artıyor. AKP seçmeni dışındaki diğer tüm parti seçmenleri, mevcut seçim sisteminin yetenekli, dürüst, vatansever milletvekili seçimini sağlamayacağını düşünüyor. Toplumun yüzde 76.5’i, milletvekillerinin en az lise mezunu olması gerektiğini söylüyor T Hangisi En Demokratik Hakkınızdır? % Seçme seçilme hakkı 30.8 İfade ve düşünce özgürlüğü 26.0 Din ve vicdan özgürlüğü 13.1 Devlet dairelerinde eşit hizmet alma hakkı 7.8 Kıyafet özgürlüğü 4.3 Çalışma özgürlüğü 3.8 Seyahat özgürlüğü 2.4 Anadilde eğitim ve yayın hakkı 2.3 Örgütlenme hakkı 1.5 Haber alma hakkı 1.1 Fikrim Yok 3.1 Total 100.0 Sorunun öteki yüzü ABD ile Türkiye arasındaki Terörle Mücadele Koordinatörlüğü oluşumu hiçbir işe yaramadıysa bile; Erdoğan’a “stratejik müttefik”imizin, PKK terörü konusunda bizi nasıl uyuttuğunu anlatmış oldu. Sadece o kadar mı? Erdoğan’ın 2005 Haziran ayında “Kürt sorunu”na bakış açısı ile, daha sonraki aylarda bu konuda yaptığı açıklamalar arasındaki farklı söylemlerindeki çelişkilerde AKP’nin Güneydoğu politikasındaki bocalamayı ortaya çıkartmadı mı? Erdoğan artık 2005 Haziran’ındaki “demokratik cumhuriyet” reçetelerinin sunucusu olmaktan söz etmeyen, Lübnan gezisine katılan gazetecilerin anlattığına göre, hükümetinin yörede yaptığı yatırımlar sayesinde bölgede şikâyet edilecek ölçüde “sorun” kalmadığına inanan bir lider politikacı konumundadır. Bu konumunun, bölgedeki yerel Kürt asıllı politikacılarda yarattığı tepkiler için, Şırnak’ın Cizre ilçesi Belediye Başkanı DTP’li Aydın Budak’ın dün yaptığı sert eleştirilere göz atmak yeterli olmalı. Budak, PKK’nin tek taraflı olarak aldığı ateşkes kararının, çift taraflı ve kalıcı hale getirilmesini isteyen bir konuşma yaparak Başbakan’ı “iki değil, dört yüzlü olmakla” suçlamış. Bugün parlamentoda bulunan Kürt kökenli milletvekillerinin Kürtlerin oyları ile seçilmediği için kendilerini temsil etmediğini de söylemiş. Bu düşüncede olanlara göre, Güneydoğu’da politika yapmak için sadece Kürt kökenli olmak, öyle anlaşılıyor ki yeterli görülmüyor. Özel bir Kürt politikası izleyecek oluşumlar isteniliyor. Acaba Washington’un terör örgütünün moralini kırmamaya özen gösteren stratejisinin arkasında, bu isteklere yönelik bazı beklentiler de mi yatıyor? T ŞERİATÇILARIN YÜZDE 58.8’İ AKP’Cİ S CHP’NİN OYU ARTIYOR iyasi eğilim dağılımına göre yüzde 23.6 ile milliyetçilik birinci sırada. Araştırma sonuçları genel değerlendirildiğinde ise ülkenin iki ayrı blokta olduğu ortaya çıkıyor. Sosyal demokratlık yüzde 20.9 ile ikinci sırada yer alırken, yüzde 9.0 ile muhafazakârlık, yüzde 7.7 oranı ile laiklik de dördüncü sırada yer alıyor. Araştırmaya göre yarın seçim olsa, yüzde 36.2’lik oy oranı ile AKP birinci, yüzde 22.9 ile CHP ikinci, yüzde 12.0 oy oranı ile MHP üçüncü parti durumunda. DYP 5.9, ANAVATAN 3.9, DTP 5.7 ile takip ediyor. AKP köylerde ve sitelerde en yüksek oranda oy alıyor. CHP ise şehir merkezine yakın oturanlardan daha fazla oy alıyor. Kadınların, erkeklere oranla AKP’ye desteğinin fazla olduğu görülüyor. Sosyal demokratların yüzde 53.8’i, laiklerin 14.5’i ve milliyetçilerin 9.2’si CHP’ye oy vereceklerini söylüyor. Siyasi eğilimi olmayanların yüzde 27.2’si AKP’yi tercih ederken 57.2’si oy kullanmayacağını ifade ediyor. Şeriatçıların yüzde 58.8’i AKP’yi destekliyor. Araştırmaya göre kendi seçmeninin oyunu en yüksek oranda DTP ve MHP koruyor. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Kesinlikle inanmıyorum 6.8 İnanıyorum KAYGI YARATAN GÖRÜNTÜLER Uyuşturucu giren koleje inceleme Haber Merkezi Özel bir kolejin tuvaletinde öğrencilerin uyuştucu kullandıklarının televizyona yansıması endişeye yol açarken İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, görüntülerin çekildiği okulun Ankara’da olduğu yönünde bilgi aldığını söyledi. Ankara Milli Eğitim Müdürü Murat Bey Balta ise kendilerine herhangi bir ihbar ulaşmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı ise inceleme başlattı. Star televizyonu, önceki gün özel bir kolejin erkekler tuvaletinde uyuşturucu kullanan öğrencileri gösteren cep telefonu kamerasıyla çekilmiş görüntüleri yayımladı. Görüntüler okullarda yaşanan şiddet ve uyuşturucu kullanımının yaygınlığına ilişkin endişeye neden oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada görüntüler üzerine inceleme ve soruşturma başlatıldığı bildirildi. Açıklamada, “Bakanlık, haberin yer aldığı televizyon kanalından okulun ismini almış ve olayla ilgili olarak inceleme ve soruşturma başlatmıştır. Bakanlığımız, yapılan inceleme neticesinde ortaya çıkacak duruma göre gerekli hukuki işlemleri yapacaktır’’ denildi. S S eçmenin AKP’ye verdiği destekte yaz aylarına kıyasla belirgin bir oy kaybı görülürken CHP’nin oylarında ise belirgin bir artış gözleniyor. CHP ile MHP’nin toplam oyları AKP’nin oylarına yaklaşıyor. Türkiye’de çoğunluk, azınlıklara verilen hakların yeterli olduğu görüşünde ancak, Alevilerle ilgili hakların arttırılması konusunda hoşgörülü. Toplumun büyük bölümü terorizmi teşvik etmediği sürece her türlü fikrin özgürce açıklanmasından yana. Yüzde 55.3, AB uyum sürecinde demokrasi ve insan hakları standartlarının yükseleceğine inanıyor. Yüzde 53.7, ekonomik ve sosyal koşullarda da iyileşme yaşanacağını düşünüyor. iyasi eğilimini laik olarak tanımlayanların yüzde 69.7’si Cumhuriyet rejiminin ciddi tehdit altında olduğunu düşünüyor. Diplomasız okuryazarların yüzde 16.3, üniversite mezunlarının yüzde 44.8’i de bu görüşe katılıyor. Türkiye’de tam demokrasi vardır Rejim tehlikede mi? diyenlerin yüzde 50.8’i ise bu görüşe katılmıyor. Rejimi tehdit eden unsurların başında bölücülüğün geldiğini ifade eden yurttaşlar, fakirlik, dış borç ve ekonomik bağımlılıktan sonra irtica, dinci kadrolaşma ve tarikatları da tehlikeli buluyor. Toplumun büyük çoğunluğu, yüzde 77.5 oranla, cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi gerektiğini düşünüyor. Başkanlık sistemine geçiş konusunda ise ikiye bölünme olduğu görülüyor. Yurttaşların yüzde 38.2’si geçilmemeli derken, geçilmeli diyenlerin oranı yüzde 37.5. raştırmaya göre, toplum, yüzde 17.6 ile ‘medya’yı MEDYANIN A ülke yönetiminde en etkin grup olarak görüyor. Bunu sırasıyla yüzde 17.2’yle Amerika/İsrail, yüzde ETKİNLİĞİ 15.9’la ‘hükümet’ izlerken dördüncü sırada yüzde 10.3 ile ‘derin devlet’ yer alıyor. Kadınlar ve 55 yaşın üstündekiler ise birinci sırada hükümetin olduğunu söylüyor. Eğitim seviyesi arttıkça, medyayı, Amerika ve İsrail’i en etkin gruplar olarak görme eğilimi artıyor. ‘LAİK DEVLET’ İLK SIRADA Araştırmaya göre, anayasadaki Türkiye Cumhuriyeti’nin temel esaslarının önem derecesinde, ilk sırayı laik devlet, ikinci sırayı hukuk devleti ve üçüncü sırayı da demokratik ve sosyal devlet esası yer alıyor. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle