Katalog

13 OCAK 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Adalet Bakanlığı’nca yapılan düzenlemeyle Yargıtay’a üye seçiminde HSYK saf dışı bırakılıyor Yargıya bakan oyunu İLHAN TAŞCI 33 Bin Çam Ağacı Kesilir mi?.. Anadolu’dan Ankara’nın gündemini izlemek daha keyifli oluyor... Liderler konuşuyor televizyon ekranlarında... AKP bir dönem “tarikat şeyhleri”nin ipine tutunmuş giderken bir de “milliyetçi” olup “ayına yıldızına kurban olam” demeye başladı... Bizim mandacılar ise gözlerini dört açıp birbirlerine bakıyorlar şaşkınlık içinde... Yoksa Tayyip Bey “milliyetçi” mi oluyordu?.. Cumhuriyet devrimlerine, Atatürkçülüğe, laikliğe, etnik kimlikten arındırılmış milliyetçiliğe “ırkçıfaşist” damgası vuranlar şaşkındı!.. ABD ve AB fonları, bursları, ödülleri ve gezileriyle “Irak’ın işgalini”, “ABD ve İngiltere demokrasi için oralarda” diye alkışlayan düşünce, şimdilerde tıpkı şaşkın ördek gibi kıçüstü dalıyor suya... Elbet ellerindeki demokrasi ve özgürlük silahını bırakmadan... Çokuluslu maden şirketleri Türkiye’de “taşeronları” aracılığıyla Kaz Dağları’nı, Kaçkarlar’ı, Tunceli’yi, Toroslar’ı kıyıma uğratırken, şimdi de Muğla yöresine el attı... Son 25 yıldır Türkiye’de uygulanan neoliberal ekonomiler, 2000’li yıllarla birlikte IMFDünya Bankası odaklı tarım politikalarıyla ülkemizi doyulamayan bir noktaya getirdi... O güzelim Afyon kaymağını bir süre sonra yiyemezsek hiç üzülmeyin... Bırakın Kars, Ardahan, Iğdır’ı, tüm Türkiye’de hayvancılık can çekişiyor... Tarım filan derken sırada ormanlar var... Bodrum’un Çamlık Köyü sınırlarında bulunan Moralı Tepesi ve Pamuk Çukuru’nda 90 hektarlık alana, hem madencilik hem de turizmcilik yapan bir şirket tarafından el konulmuş... Elbet zorla değil el koyma eylemi. Devletten ruhsat almış maden araması yapmak için. ??? Maden ararken ne yapacak şirket? 30 bin çam ağacını kesecek!.. Yani orman alanı yok olacak!.. Diyelim ki maden bulamadı. Bir yöntemle orada turizm tesisleri kuracak, villalar yapıp satacak. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ne diyor bu işe bilmem!.. Ruhsatı olan Bilak Madencilik İnşaat Turizm İthalat ve İhracat Şirketi’nin bir tek işi yok... Hem madenci, hem turizmci, hem ihracatçı, hem de ithalatçı... Yeme de yanında yat!.. Anadolu’yu dolaşırken tarımı da konuşuyoruz, turizmi de, ekonomiyi de, Bush’un yeni Irak politikalarını da... Burhaniye Ören’deki Orient Tatil Köyü’ne birileri taktı. Çevreci Birsel Lemke’yi cezalandırmak istiyor olmalılar. Aslında “kıyı şeridi” bahane. Minnacık bir tesis orası. Plajı bile yok sayılır. Altın avcılarını çok kızdırmıştı... İşin ilginç yanı, sabah yıkımı durdurmak için “tedbir kararı” alan yargıç, akşam “tedbir kararı”nı kaldırıyor... Bu arada Bursa İdare Mahkemesi’nin kararı hiç önemsenmiyor... CHP’li Belediye Başkanı Fikret Akova baskı altına alınıyor, panikliyor, pazartesi günü tesisin minnacık bölümünü yıkmaya hazırlanıyor... Şimdi soruyorum CHP’lilere: “Burası dünyanın 500 önemli turistik tesisinden (Focus Dergisi2006) biridir. Türkiye’den ise 11 tesis bu listeye girmiştir. Bir sosyal demokrat belediye başkanı, altın avcılarının baskısından korkmamalı ve yılmamalıdır. Bazı CHP’li belediye başkanları niçin bu denli ürkek ve çekingendir?” Sanırım bu konunun üzerine gider CHP lideri Deniz Baykal... ??? Hava yine güneşli. Meteoroloji yağmurlu olacağını açıklamıştı. Tek yağmur damlası bile düşmedi. Denizli Çardak’ta yine bir kır kahvesinde üreticilerle konuşurken, birisi söze girdi: “Irak yangın yeri. Bush, 21 bin asker gönderecekmiş. Bu Amerika, emperyalist. Ortadoğu’yu ve Türkiye’yi yutacak. Ben niye yanıyorum biliyor musunuz?” Sordum: “Niye?” Çayından bir yudum alıp ekledi: “1970’li yıllarda ülkücüydüm. Bizim buralardaki solcular ‘Kahrolsun ABD emperyalizmi’ ya da ‘Ne Amerika ne Rusya, tam bağımsız Türkiye’ afişleri astıklarında, onları yırtar, asanlara da meydan dayağı çekerdik. Şimdi çok pişmanım. Allah beni affeder mi bilmem?” AKP kırsal kesimde kan kaybediyor... Tayyip Bey’in “milliyetçiliği” bu yüzden. Fethullahçılar yavaş yavaş DYP’ye kayıyor. CHP, MHP ivme kazanıyor İç Anadolu ve Ege’de. Yine Tayyip Bey’in Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden biriki ay sonra genel seçimlere gidileceğini söylemesi, AKP’nin paniklediğinin göstergesi... Yarın, 10 Aralık Hareketi’nin sözcüleri DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Prof. Dr. Burhan Şenatalar’ın açıklamalarının Anadolu’da nasıl algılandığına değineceğim!.. ANKARA Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) üye yapısındaki değişiklikle kurulda “etkinliğini” yitirdiği dillendirilirken, bakanlıkça hazırlanan Yargıtay Yasası’nda değişiklik öngören tasarıyla Yargıtay’a 5 yıl süreyle üye seçiminde HSYK saf dışı bırakılıyor. Yargı kulislerinde tasarı, Çiçek’in ve iktidarın Yargıtay’a üye seçiminde etkili olamayacağı düşüncesiyle HSYK’ye seçim yaptırmamaya dönük adım olarak değerlendirildi. 250 üyesi olan Yargıtay’ın bugün itibarıyla 21 üyeliği boş bulunuyor. Yaklaşık 1 yıldır yeni üye seçimleri yapılmadı. Son olarak Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Ekim 2006’da HSYK’ye yazı göndererek boş bulunan üyelikler için seçim yapılmasını istedi. Bu arada Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kasım ayında Yargıtay kontenjanından Kadir Öz bek ile Musa Tekin’i HSYK üyeliğine atadı. HSYK Başkanvekilliği’ne de Mahmut Acar’ın seçilmesiyle iktidarın kuruldaki etkinliği zayıfladı. Yasayla kurul saf dışı Yargıtay Yasası’nda Değişiklik Öngören Tasarı’ya göre, Yargıtay’daki 21 hukuk dairesinin sayısı 13’e, 11 ceza dairesi sayısı da 7’ye indirilecek. Ancak istinaf mahkemelerinin kurulmasından itibaren mevcut işlerin bitirilmesi için 3 yıl süreyle bu daireler görevlerine devam edecek. Fakat yasanın bu haliyle yürürlüğe girmesi durumunda, Yargıtay’daki üye sayısı ölüm, emeklilik ve kendiliğinden ayrılma veya diğer sebeplerle 150’nin altına inmedikçe, Yargıtay üyeliği seçimi ya pılmayacak. Yalnızca yaş haddinden emeklilik dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre, Yargıtay’daki üye sayısının 150’nin altına düşmesi, ancak 5 yıl içinde mümkün olabilecek. Bu durumda ise iktidarın etkinliğini yitirdiği belirtilen HSYK 5 yıl boyunca Yargıtay’a üye seçimi yapamayacak. Yargı kulislerinde, “Kuruldaki yeni üye seçimleri nedeniyle HSYK’nin yapısındaki değişiklik siyasileri tedirgin etti. Siyasilerin kurulda etkin olamayacakları yeni yapı nedeniyle de HSYK’ye Yargıtay üye seçimi yaptırmamak için yasa çıkarılıyor. Çıkarılacak yasayla Yargıtay’a kurulun üye seçim hakkı gasp ediliyor. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa HSYK 5 yıl boyunca üye seçemeyecek” değerlendirmesi yapılıyor. Tasarının yasalaşmasıyla birlikte üye seçimleri duracağından şu anda 21 üyeliği boş bulunan Yargıtay’daki boş üyelik sayısı normal koşullarda 32’ye yükselecek. Yargıtay’ın üye sayısı da 228’e düşecek. Bu yıl aralık ayında Osman Arslan’ın yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalacak başkanlık seçiminde de boş üyeliklerin sıkıntı yaratabileceği konuşuluyor. Ölüm ve ayrılma gibi nedenler olmaması durumunda 218 üye ile yapılacak olan Yargıtay başkanlık seçiminde, adaylar 218 içinde 126 üyenin oyunu arayacaklar. Ancak seçimlerde birden fazla aday çıkması ve bölünmeler, salt çoğunluğa (126) ulaşılmasında sorunlara neden oluyor. Mevcut Yargıtay Başkanı Arslan da birden fazla yapılan turlar sonunda 135 üyenin oyuyla başkan seçilebilmişti. 250 üyeyle 126’yı bularak başkan seçilmek için yarışan Yargıtay üyeleri, bu kez de 218’den 126 çıkarmaya çalışacaklar. BAŞBAKAN ERDOĞAN ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART MHP LİDERİ K.Irak’a operasyon mesajı ? Ankara’nın ABD’den somut adımlar beklediğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin teröre karşı gerekenleri “vakti saati’’ geldiğinde yapacağı mesajını verdi. Erdoğan’ın, MKYK toplantısında AKP’nin cumhurbaşkanı adayının çok güçlü olduğunu, bunu bilen muhalefetin hükümetin üzerine geldiğini söylediği bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasette seviyeyi düşüren tartışmalar olduğunu ve bu tartışmalara kendisinin zorla çekilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Terör örgütüyle mücadelede soyut değil somut adımlar istediklerini belirten Erdoğan, “ABD’nin canı yandığı zaman hep beraber seferber olacağız. Peki, benim canım yanıyor, bizim canımız yandığı zaman niçin hep beraber seferber olmuyoruz” diye konuştu. Erdoğan, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonu “vakti saati’’ geldiğinde yapacağı mesajını verdi. Erdoğan, 3.5 saat süren AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Dışişleri, dünyada tepkiyle karşılanan ABD’nin yeni Irak planına destek verdi. ‘Başbakan psikolojik çöküntü içerisinde’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üslubundaki kirliliğin altını çizerek “Erdoğan’ın siyasi hayatımızda nezaket ve zarafeti temsil etmediğini” ifade etti. Bahçeli, yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın önceki gün bir televizyon kanalındaki sözlerini anımsatarak “Bugüne kadar siyasi literatüre kazandırdığı yakışıksız ve argo sözlerle üslup kirliliği konusunda zirveye ulaşan Başbakan’ın siyasi hayatımızda nezaket ve zarafeti temsil etmediği bir gerçektir” görüşünü dile getirdi. Erdoğan’ın “psikolojisinin ruhunda yarattığı çöküntünün üslubuna yansıdığını, bu alanda da giderek seviye ve irtifa kaybettiğini” belirten Bahçeli “Erdoğan’ın dalgalı siyasi çizgisi ve geçmişi, rüzgârın estiği yöne göre değişen ve şekil alan anonim siyasi kimliği, ilkeli, temiz, dürüst ve seviyeli siyasetten dem vurmasına manidir. Böyle bir sicilin ve hüviyetin sahibi olan Başbakan’ın slogan dili ve derinlik tartışmasına girmesi, kendisi açısından büyük bir talihsizlik olmuştur” dedi. [email protected] ‘Güya stratejik müttefik’ Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Kerkük konusunda yaptığı açıklamalar ve sonrasında ABD ve AB’den gelen görüşlere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, “Ülke adı vermeden ‘Kerkük Irak’ın iç meselesidir’ derken bir gün önce benim TBMM’de yaptığım konuşmaya herhalde atıfta bulunuyorlar. Ben sınır komşum olan, sınır komşusu olmaktan öte soydaşlarımın yaşadığı Kerkük’e yönelik düşünce beyanında bulunmayacağım ama kendileri güya stratejik müttefikimiz, her türlü alışverişimizin olduğu ABD, orada terör örgütü konuşlanacak, bu konularla ilgili Türkiye olarak herhangi bir açıklama yapmayacağız” dedi. ABD ile teröre karşı ortak mücadele konusunda mutabakata varıldığını söyleyen Erdoğan, “Biz, soyut ifadelerle oyalanmak istemiyoruz. Somut neticeler istiyoruz” diye konuştu. Özel Temsilci Edip Başer’in “Sınır ötesi operasyon masadaki seçenekler arasındadır” açıklamasının anımsatılması üzerine Erdoğan, “Bu konularla ilgili açıklamalar durup dururken yapılmaz. Yani, ülkemizi terör noktasında tehdit eden unsurlar ne ise ve buna karşı da yapılması gereken ne ise tüm bunların hepsini Türkiye Cumhuriyeti Devleti vakti saati geldiğinde yapar” diye konuştu. AKP’li Burhan Kuzu, Erdoğan’a yönelik eleştirilerin partiyi tahrik ettiğini söyledi: Zorla cumhurbaşkanı yapacaklar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Burhan Kuzu, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik tartışmalara ilişkin olarak, “Eleştiri hakkı vardır ama ‘vur abalıya’ olmamalıdır. Anlaşılan biz Tayyip Bey’i zorla cumhurbaşkanı yapacağız. Çünkü bu şekildeki gidiş, partiyi gıdıklar, tahrik eder” diye konuştu. Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlediği ve iki gün sürecek “Cumhurbaşkanlığı Seçimi Öncesi Cumhurbaşkanlığı” sempozyumu dün Hilton Oteli’nde başladı. TBB Başkanı Özdemir Özok, açılış konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla bir toplumsal duyarlılık oluştuğunu belirterek cumhurbaşkanı seçilecek kişinin anayasada yazılı ilkelere yüreğiyle ve tüm benliğiyle bağlı olup olmaması konusundaki endişelerin bu konuda etkili olduğunu vurguladı. Sempozyum bünyesinde “Başkanlık Sistemi ve Cumhurbaşkanı” konulu oturumda konuşan Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Burhan Kuzu, başkanlık sisteminin aklın bulduğu bir sistem olduğunu, fakat her ülkede bu sistemin uygulanamayacağını işaret etti. Başkanlık sistemi savunması Parlamenter sistemde başbakanların, başkanlık sistemindeki başkandan 3 kat daha fazla yetkiye sahip olduğunu belirten Burhan Kuzu, “Başkanlık sisteminin bizi çeken en önemli yönü sorumlu, yetkili kim bunu net olarak gösteriyor. Sevabıyla, günahıyla faturayı kime keseceğinizi biliyorsunuz. Böyle olunca parlamenter sistemde kim vurduya giden ülke konumundan kurtuluyorsunuz ve seçmen, daha rahat karar verir duruma geliyor” diye konuştu. Yüzde 10 seçim barajının yüksek olduğu, yüz de 5’e çekilmesi gerektiği yönündeki görüşlere dikkati çeken Kuzu, bunun ancak başkanlık sistemine geçilmesi durumunda mümkün olacağını savundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yöneltilen bazı eleştirilere yanıt veren Kuzu şunları kaydetti: “Eleştiri hakkı vardır ama ‘vur abalıya’ olmamalıdır. Anlaşılan biz Tayyip Bey’i zorla cumhurbaşkanı yapacağız. Çünkü bu şekildeki gidiş, partiyi gıdıklar, tahrik eder. Tayyip Bey’in adaylık anlamında bir açıklaması olmadı. Uzlaşma deniyor, uzlaşacak adamı bu kadar kötüleyeceksiniz sonra gelip masaya oturacaksınız... Böyle bir şey olmaz, kimse kusura bakmasın. Oturulur, konuşulur, o ayrı şey. Ama konuşmadan önce bir insana, ‘Sen olamazsın, çünkü sen çok çok kötüsün’ dediğin zaman iş çıkmaza girer. Bu konuların daha sakin konuşulması, tartışılması lazım.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘AKP’nin Köşk adayı güçlü’ MKYK toplantısında gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi, gerekse genel seçimlerin yapılacağı 2007 yılına ilişkin izleyecekleri strateji ve taktikler üzerinde durduklarını anlatan Erdoğan, isim vermeden muhalefet partilerinin liderlerini eleştirdi. Toplantıda Erdoğan’ın, AKP’nin cumhurbaşkanı adayının çok güçlü olduğunu, bunu bilen muhalefetin hükümetin üzerine geldiğini söylediği bildirildi. “Cumhurbaşkanlığı seçiminde problem yok, önemli olan genel seçimler” görüşünü dile getiren Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimleri için milletvekilleri, il başkanları ve teşkilata sorup karar vereceklerini söyledi. Erdoğan milliyetçi oyların peşinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yılbaşı öncesinde bazı kentlere astırdığı, üzerinde “Kurban olam ayına yıldızına” yazılı afişlerle “milliyetçi bir tavır” izlemeye başlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tavrı internet sitesine de yansıdı. Bir süre önce açılan “www.tayyiperdogan.com” adlı internet sitesi, arka fonundaki Türk bayrağı ile dikkat çekiyor. Sitede, Başbakan Erdoğan’ın sağ elini göğsüne koymuş bayrağa bakan bir fotoğrafı yer alıyor. Webajans.net İnteraktif İnternet Uygulamaları Şirketi tarafından hazırlanan sitede, Başbakanlık ve AKP’nin resmi sitelerine linkler bulunuyor. Siteye girenler bu linkleri tıklayarak parti ya da Başbakanlık sitelerini de ziyaret edebiliyor. Cumhuriyet tarihinin ilk kadın öğretmenlerinden 92 yaşındaki Refet Angın, kalp yetersizliği ve nefes darlığı nedeniyle Bahçelievler’de bulunan özel Hizmet Hastanesi’nde tedavi görüyor. Angın’ın sağlık durumuna ilişkin bilgi veren Dr. Bediha Sander, Angın’ın nefes almakta zorlandığını, kalp yetersizliği ve kalpte bir ritim bozukluğu olduğunu belirterek “Angın’ın tedavisi için gereken her şeyi yapıyoruz. Kendisini bir süre daha kontrol altında tutacağız” dedi. Refet Angın ise Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ilgi beklediğini belirterek “Bugün bana bir şey olsa cenazemi kim kaldıracak” dedi. (NİHAN İNAL) Angın: Bakanlıktan ilgi bekliyorum CUMHURİYET 05 K