18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 ABD Başkanı’nın ‘yeni’ Irak stratejisi başkentin güvenliğinin sağlanması üzerine kurulu BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Bush’un Bağdat kumarı Dış Haberler Servisi ABD Başkanı George W. Bush, Irak’a 20’den fazla ek asker gönderilmesini de içeren son Irak stratejisini açıkladı. ABD Başkanı, Cumhuriyetçi Parti’sinin genel seçimlerde Demokratlara karşı ağır bir yenilgi almasının ardından ABD’nin gündemine yerleşen ve içeriği haftalar öncesinden kamuoyuna yansıtılan Irak planını Beyaz Saray’da TSİ sabaha karşı yaklaşık 20 dakikalık bir konuşmayla anlattı. ABD’nin Irak’ta özellikle son aylarda yaşadığı yenilgilere son vermesi umuduyla hazırlanan plan, ABD’de ve dünyada şüphe ve eleştiriyle karşılandı. Bush konuşmasına işgal politikasının başarısızlığını kabullenerek başladı. 2005 yılındaki seçimlerin ve Irak ordusunun oluşturulmasının zamanında kendileri için olumlu bir hava yarattığını belirten Bush, bu beklentilerin 2006 yılında şiddetin artmasıyla boşa çıktığını kaydetti. Askeri önlemelere ekonomik düzenlemelerin de eşlik edeceğini vurgulayan ABD Başkanı, çıkarılacak kanunla Irak’taki petrol gelirlerinin tüm Iraklılara dağıtılacağını belirtti. Plana göre Irak’ın kendi kaynaklarından sağlayacağı 10 milyar doları yeniden inşa ve altyapı harcamalarına harcaması, bu sayede Iraklılara yeni iş imkanları açılması öngörülüyor. Bush ayrıca daha donanımlı, daha büyük bir Irak ordusunun kurulacağını, Irak birlikleri içindeki ABD danışmanlarının arttırılacağını söyledi. Başarı için ülkenin toprak bütünlüğünün korunmasının şart olduğunu söyleyen ABD Başkanı, bunun için İran ve Suriye’nin topraklarını direnişçilere kullandırtmaktan vazgeçmelerinin gerektiğini vurguladı. İran ve Suriye’nin direnişe sağladığını iddia ettiği “maddi yardımın’’ kesileceğini söyleyen Bush, ABD’nin bölgedeki müttefiklerinin savunulması için Irak’ta Patriot hava savunma sistemi kurulacağını dile getirdi. Zaten AB’nin İçinde Değil miyiz? Biz çoktan AB’nin içine girdik bile. Çoktan Avrupa’nın bir parçası olduk. Gerçeklere bir göz atalım. 1) Önce iktisadi gerçeklerden başlayalım; Türkiye’nin dünya ile ilişkilerini Ankara hükümeti değil Brüksel yürütüyor. AB ticaret politikaları ulusal politikanın yerini almış artık. Türkiye yok, Avrupa’nın politikaları var. Dünyada onların gözü ile bakıyoruz. Türkiye AB içinde olmasa bunlar olur mu? Gelelim bizim pazarımıza; sanayi, ticaret, iletişim şirketlerinden sağlık, eğitim ve reklama kadar AB şirketleri bizim piyasamızda, “Avrupa’da olduğundan daha rahat ve özgür” çalışıyorlar. Ayrıcalıkları bile var; bir sorunla karşılaştıkları zaman bizim bürokrasi, siyasiler emirlerinde; hatta Meclis’ten onlara özel kanunlar bile çıkıyor. Biz AB içinde olmasak bütün bunlar olur mu? 2) Gelelim siyasi ve hukuki meselelere; onların kabul ettikleri kanunlar, kurallar, yönetmelikler otomatiğe bağlanmış bir biçimde bizim Meclis’ten geçiyor. Brüksel ne derse yapıyoruz. Hatta, kendilerinde olmayanları bile bizden istiyorlar; yine de olmaz demiyoruz, yerine getiriyoruz. Biz aslında, Avrupa ülkelerinden daha fazla Avrupalıyız dersek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Bizim Başbakanımızın, bizim bakanların gitmeye çekindikleri bazı kentlere Brüksel’in yönetici ve siyasileri çok daha rahat gidebiliyorlar. Bizim devletimizin küçültülmesi yüzünden artık yardım alamayan sivil toplum örgütlerine veya öğrencilere Avrupa Birliği her türlü para yardımını yapıyor. Sendikalarımız işçisine dayanacağı yerde Brüksel’in hibelerinden besleniyor. Biz Avrupa’ya girmiş olmasak bütün bunlar olur mu? 3) Gelelim dini meselelere; Papa geliyor, Fener Patriği ile buluşup Lozan Antlaşması’nı yırtıp atarak “Patrik evrenseldir”, Türkiye Cumhuriyeti dışında da yetkileri vardır diyor. AB’nin içine girmiş olmasak bütün bunlar olur mu? Gelelim bireysel meselelere; bakanların eşleri bile türban için AİHM’ye başvurmadılar mı? Cumhuriyet yasaları ve mahkemeleri yerine Avrupa’nınkini esas alıyoruz. Rumlara tazminat cezalarını Avrupa mahkemeleri veriyor. Biz Avrupa’ya çoktan dahil olmuşuz da haberimiz yok. Sınırdaki sorun? ABD’nin bölge ülkeleri üzerindeki tüm diplomatik etkisini kullanacağını kaydeden Başkan, Türkiye ve Irak hükümetleriyle “sınırdaki sorunun çözümü’’ için çalışacaklarını söyledi. ABD’de Demokratların büyük bölümü, asker sayısını arttırmanın sorunu çözmeyeceği görüşünü dile getirirken Bush’un kendi partisi Cum huriyetçi Parti’den Senatör Chuck Hagel, planı, Vietnam Savaşı’ndan beri ABD dış politikasındaki en tehlikeli hata olarak tanımladı. Avustralya ve Japonya’nın destek verdiği plana Almanya, Fransa ve Çin mesafeli yaklaştılar. Müttefiki İngiltere planı desteklediğini bildirmekle birlikte, asker sayısını arttırmayacağını vurguladı. Dışişleri Bakanı Margaret Beckett planın başarıya ulaşmasını umduğunu söyledi. Beckett buna karşın İngiltere’nin Irak’taki asker sayısını arttırmak gibi bir planı olmadığın belirtti. İngiltere’nin 2007 yılında binlerce askerini çekmesi bekleniyor. Bush’un sert bir biçimde uyardığı İran’ın Dışişleri Bakanlığı sözcü sü Muhammed Ali Hüseyni, yeni stratejinin Irak’taki işgalin devamıyla eş anlamlı olduğunu dile getirdi ve bunu kınadıklarını bildirdi. İran: Yersiz bir hediye Irak’taki ABD askeri sayısının artırılmasını “Bush’un ABD halkına yersiz bir yeni yıl hediyesi’’ olarak nitelendiren Hüseyni, “ABD askerlerinin sayısının artırılması sadece Irak’ta güvensizliğin ve gerginliğin artmasına neden olur’’ dedi. Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Faruk el Şara planın resmen kamuoyuna duyurulmadan birkaç saat önce yaptığı açıklamada ABD’nin ek asker göndermesini ‘’yangını körüklemek’’ olarak değerlendirdi. ‘Sorumluluk bana aittir’ Irak’taki siyasi sürecin “El Kaide teröristleri ve Sünni isyancılar’’ tarafından kasıtlı olarak sabote edildiğini öne süren Bush, şiddet eylemlerinin Bağdat’ta yoğunlaştığına dikkat çekti. Söz konusu grupların Şii camilerini hedef alarak mezhep kavgası yaratmaya çalıştıklarını iddia eden ABD Başkanı, “bazıları İran tarafından desteklenen radikal Şii unsurların’’ ölüm timleri oluşturduğunu öne sürdü. “Hata yapılan her yerde sorumluluk bana aittir’’ diyen ve ABD askerlerinin her şeyi en iyi şekilde yaptığını söyleyen Bush, başarısızlığın sorumluluğunu kişisel olarak üstlendi. Yeni Irak stratejisinin kapsamlı bir tartışma süreci sonucunda belirlendiğinin altını çizen ABD Başkanı, Eski Dışişleri Bakanı James Baker ve eski Kongre üyesi Lee Hamilton tarafından hazırlanan rapora da gönderme yaptı. Bush, tartışma sürecinin sonunda basit bir çözümün bulunmadığının anlaşıldığını ve Irak’ta başarısız olmanın ABD halkı için felaket anlamına geleceğini söyledi. Bush’un konuşmasında öne çıkan noktalardan biri de Bağdat’ın direnişçilerden ve paramiliter Şii örgütlerden temizlenmesi için hazırlanan ayrıntılı plan oldu. Bu yönde daha önce mahallelere başarılı operasyonlar yapıldığını belirten Bush, buna karşın işgal kuvvetlerinin buralarda daimi olarak konuşlanmadığını ve bu yüzden mahallelerin tekrar silahlı grupların denetimine geçtiğini öne sürdü. Bush bunun yeni planla geçmişteki planlar arasındaki temel farklardan biri olduğunu iddia etti. Bu doğrultuda Irak’a gönderilen 21 bin 500 askerin 5 tugayının Bağdat’ta konuşlandırılacağını belirten Bush, Irak ordusundan ve polisinden de 18 tugayın Bağdat’ın güvenliği için ABD ordusuyla yakın işbirliğinde bulunacağını söyledi. Bush 4 bin askerin de direnişin yoğun olduğu El Anbar vilayetinde konuşlandırılacağını belirtti. Bush buna karşın ABD ordusunun kayıp vermeye devam edeceğinin altını çizdi. B aşarısızlığın sorumluluğunu üstlenen Bush, gönderilecek 20 binden fazla askerin büyük bölümünün, Bağdat’ın direnişçilerden ve Şii milislerden temizlenmesi için hazırlanan plan çerçevesinde başkente gideceğini açıkladı. Cumhuriyetçi bir Senatör, planı Vietnam Savaşı’ndan beri en tehlikeli dış politika adımı olarak niteledi. Irak hükümetinin olumlu karşıladığı plana halk temkinli. Nikâhsız gerdek olmasın? Yalnız bizimki, nikâhsız bir gerdek gibi. Hukuk dışı, gayri meşru, tek yanlı bir birliktelik bu. “Köle sahip ilişkisi” benzeri bir durum. Benim insanım oraya gidemiyor, iş tutamıyor; onunki Türkiye’ye geliyor, istediğini yapıyor. Benim mallarım üçüncü ülkelere giderken bile AB’nin çıkarlarını korumak zorundayım. AB’nin kendi çıkarı doğrultusunda koyduğu kurallar bana zarar veriyor. Ve ben AB dışında olmama rağmen uygulamakla yükümlüyüm. Misyonerleri Türkiye’de, “işgal günlerindeki gibi” rahatça çalışıyor. Benim işçilerim, çiftçilerim, sanayicilerim AB’nin işgalinden yakınıyorlar. Ne Meclis, ne Hükümet onları dinliyor; onlar sadece Brüksel’i dinliyorlar; benim halkımı hoş kılmak için değil dışardakileri tatmin etmek için uğraşıyorlar. Anlaşılan bu beraberlikte Türkiye Avrupa’ya girmemiş.. ama Avrupa Türkiye’ye girmiş; hem de ne giriş... (Fotoğraf: AP) Irak Başbakanı, Bush’un telkinleri doğrultusunda siyasi müttefikini uyardı El Maliki, El Sadr’a yüklenecek Dış Haberler Servisi ABD Başkanı George Bush’un yeni Irak stratejisine Irak’tan farklı tepkiler geldi. Irak’ın Şii ağırlıklı hükümeti, planı olumlu karşıladı. Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin danışmanı Bassen Rida dün yaptığı açıklamada, “Plan umut vaat ediyor, ancak ilerlemenin önünde en büyük engel olan mezhep çatışmalarıyla karşı karşıyayız. Bu koşullarda güvenliği sağlamak kolay değil’’ dedi. Rida, Bush’un Irak hükümetine taahhütlerini yerine getirmesi yönündeki uyarılarına yanıt olarak “Biz elimizden geleni yapmaya çalışmak için Başkan Bush’u beklemedik. Irak’ı güvenli hale getirmek için elimizden geleni yapacağız. Başbakan Maliki ister Şii olsun ister Sünni, bütün milislerle savaşmaya kararlı. Varlıkları onun için kabul edilemez. Bizim kendi takvimimiz var’’ ifadesini kullandı. El Maliki’nin Bush’un konuşmasında hedef aldığı Şii din adamı Mukteda Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu’nu, silahsızlanması ya da topyekun bir saldırıya hazır olması yolunda uyarması da dikkat çekti. Peki Tayyip ve Abdullah Beyler neyi görüşüyorlar? Ha, o mesele biraz karışık. AB ile ilişkilerin bir kumalık düzeni olduğunu; Türkiye’nin, “AB’nin arka bahçesi yapılmak istendiğini” Abdullah Bey 1995’te Meclis kürsüsünden bağıra bağıra ilan etmedi mi? Peki bu, askıya alındı, askıdan indirildi meselesi ne ola ki? İşi düzeltmek için mi? Kumalığı medeni nikâha dönüştürmek için mi? Oligarşi, kumalık istiyor; Avrupa’nın metresi olmaya gönülden razı. Görüşmeler, “kumalığın meşrulaştırılması için yürütülüyor”. Adına da kibarca, ayıp olmasın diye “özel statü” falan diyorlar. Kalkıp 75 milyon insana, “Biz sizi kuma yapıyoruz” diyecek halleri yok ya... Yavaş yavaş, alıştıra alıştıra işi yürütüyorlar. Kumalığa gönülden razı bir azınlık da yanlarında tabii. Abdullah Bey 1995’te Meclis kürsüsünden çok acı konuşmuştu, “Bizi arka bahçeye bir köpek kulübesi gibi koymak istiyorlar” demişti. Tabii acemi günleriydi. Böyle şeyler öyle uluorta söylenmez. Dünya âleme ilan edilmez. Zaman geçti akıllandı; şimdilerde işi sessiz ve derinden yürütüyorlar. “Biz Avrupa’ya giriyoruz” diye Brüksel’le birlikte işi yürütüyorlar. Bizim bir yere girdiğimiz falan yok; onlar bize giriyorlar, hem de bölerek, parçalayarak; Kıbrıs’ı ele geçirdiler; şimdi Güneydoğu diyorlar, Ermeni tasarıları diyorlar, bağımsız Patrikhane diyorlar. Papa Avrupa’nın arka bahçesindeymiş gibi Fener’e giderek kutsal ittifak’ı dünyaya ilan etmedi mi? Askıya alınan Türkiye’dir, hem de Filistin askısına... Herkes bilsin ve üstüne düşen görevi yapsın... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali ‘Başbakan ayrım yapmayacak’ Adının açıklanmasını istemeyen Maliki’nin yakın bir danışmanı, Başbakan’ın hiçbir grup karşısında ayrım yapılmayacağını söylediğini kaydetti. Yetkili, hükümetin, Sadr yanlılarına “Bir devlet kurmak istiyorsak silahlı gruplara saldırmaktan başka seçeneğimiz yok” dediğini belirtti. Üst düzey Iraklı yetkililer, ABD’den baskı gören El Maliki’nin en güçlü siyasi müttefiki Sadr’ın Mehdi Ordusu’na karşı önlem alınmasını, daha önce reddetmesine rağmen kabul ettiğini belirttiler. Ülkenin en güçlü Şii siyasetçisi Abdülaziz el Hakim de Sadr milislerini silahlarını bırakmaları konusunda dolaylı olarak uyardı. Bush’un konuşmasından birkaç saat sonra Necef’te halka seslenen El Hakim, ABD Başkanı’na gönderme yaptığı konuşmasında, Irak’ta önceliğin başta Bağdat olmak üzere güvenliğin sağlanması olduğu ve hükümetin bu konudaki sert önlemlerini destekleyecekleri mesajını verdi. Önde gelen Sünni partisi olan İslam Partisi, ABD birliklerinin konuşlandırılmasına “geçici olarak’’ ihtiyaç olduğunu kabul etti. Irak meclisinin Kürt üyesi Mahmut Osman, siyasi çözüm bulunmadıkça daha fazla asker göndermenin ve mali desteğin tek başına yeterli olmayacağını söyleyerek planın başarısızlığa mahkum olduğunu savundu. Dışişleri Bakanı Gül: Petrolün dağıtımı ve Kerkük’te belirsizlik şiddeti körüklüyor tin bitmesi ANKARA için bu kritik (Cumhuriyet soruların yaBürosu) Dınıtının buşişleri Bakanı lunması’’ geve Başbakan rektiğini söyYardımcısı ledi. BölgedeAbdullah ki yeni kutupGül, Irak’ta laşmaların olpetrolün nasıl Gül, Mısır Dışişleri dağıtılacağı Bakanı Geyt ile görüştü. maması gerektiğine işave Kerkük gibi konuların “problem ret eden Gül, yeni ABD noktaları” olduğunu, bu stratejisinin başarılı olmakonuların belirsizliğini sını ve huzur getirmesini koruması durumunda her diledi. kesin ilerde daha çok söz sahibi olmak için bugün ‘Lübnan’da kü şiddeti devam ettire arabulucu değiliz’ ceğini bildirdi. Türkiye’nin Lübnan’da Mısır Dışişleri Bakanı arabuluculuk yaptığı yöAhmed Ebul Geyt ile Dı nündeki iddiaları anımşişleri Konutu’nda bir ara satması üzerine Gül, ya gelen Gül, görüşmele “Özel bir arabuluculuk rin ardından düzenlenen gibi bir görev içinde deortak basın toplantısında ğiliz. Başbakanımız gösoruları yanıtladı. Irak’ta rüşmelerinde hep bunki “problem noktaları ları söylemiştir ve iyi de nı’’ sıralayan Gül, “şidde karşılanmıştır’’ dedi. Hevesli ve istikrarlıysanız garanti benden... Westminister University ve Premier College sertifikalarına sahip, Londra’da master yapmış Öğretmenden, BRITISH ENGLISH Gramer, iş İngilizcesi, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık Kadıköy/İstanbul 0536 225 07 80 SAYI Esas No: 1988/438 Karar No: 2006/374 Davacı Ali Tanış vs. vekili tarafından davalılar S.S. Antalya İnşaat Mühendisleri Yapı Kooperatifi, Ali Bıdı, Sadık Sözen ve Durmuş Ali Yardımcı aleyhine açılan tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında tapuya tesciline dair açılan davacıların davasının kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 22.06.2006 günlü mahkememizce verilen karar taraflara tebliğ edilmiş olup davacılar Ali Tanış vs. vekili Av. Cihan Meydan tarafından 29.11.2006 günlü dilekçe ile iş bu mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Tebliğ yapılamayan davalı DURMUŞ ALİ YARDIMCI adına TEMYİZ DİLEKÇESİ tebliği yerine kaim olmak üzere İLANEN tebliğ olunur. (Basın: 938) T.C. ANTALYA ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ İLAN KADIKÖY İFLAS DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İFLASA İLİŞKİN İLAN DOSYA NO: 200624 İflas MÜFLİSİN ADl, SOYADI VE ADRESİ: ÇEVİK TEMİZLİK PEYSAJ İLAÇLAMA VE SOSYAL HİZMETLER LİMİTED ŞİRKETİ (ESKİ UNVANLARI: ÇEVİK GÜVENLİK SİSTEMLERİ TİCARET LTD. ŞTİ.ÇEVİK GÜVENLİK SİSTEMLERİ PEYSAJ GIDA TEMİZLİK BAKIM VE LOJİSTİK HİZMETLERİ TAAHHÜT TİCARET LTD. ŞTİ.) Rumi Mehmet Paşa Mah., Uncular Cad. No.36 D/4 Üsküdarİstanbul. İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun Üsküdar 453352382934 sicil sayısında kayıtlı yukarıda adı, soyadı ve adresi yazılı şirketin Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006561 esas sayılı dosyasından 28.12.2006 günü saat: 14.50’den itibaren iflasına karar verilmiştir. İİK 166. Maddesi gereğince keyfiyet tebliğ ve ilan olunur. 08.01.2007 (Basın: 709) SATILIK Silivri Cumhuriyet Mahallesi’nde (SilivriÇantaköy) 800 m2 bahçeli 210 m2 villa oturuma hazır. 0 532 277 84 76 CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle