13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER İzzetbegoviç’in mezarına saldırı ? SARAYBOSNA (AA) Eski BosnaHersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in mezarına bombalı saldırı düzenlendi. Polis, Saraybosna’daki Eski Şehir’de bulunan mezarın patlayıcıyla tahrip edildiğini bildirdi. Saldırının sabaha karşı düzenlendiği, çevredeki yapıların da hafif hasar gördüğü belirtildi. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Saldırı planını bilmesine karşın Barbados’tan dönmeyen İngiltere Başbakanı eleştiriliyor B ARZANİ’NİN GİRİŞİMİ Halk panikte, Blair tatilde MUSTAFA K. ERDEMOL Rusya kaçırılan uçakları vuracak ? MOSKOV A (AA) Rusya Hava Kuvvetleri Komutanı Vladimir Mihailov, teröristler tarafından kaçırılan uçakların Rusya’daki önemli tesislere yönelik somut tehdit oluşturmaları halinde düşürüleceğini söyledi. Mihailov, gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘‘başka bir ülkeden gelen yolcu uçağının talimatlarına uymaması ve içinde teröristlerin bulunması halinde uçağı düşürmek için gerekli önlemleri alacaklarını’’ belirtti. LONDRA İngiltere’de polisin önlediğini açıkladığı terör eylemi girişiminin ardından düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınanlarla ilgili ayrıntılar ortaya çıkarken olay İngiliz basınında ‘‘11 Eylül’den daha kötü olacaktı’’ şeklinde yorumlandı. Basında, saldırının nasıl gerçekleşeceğine dair senaryolar da yer aldı. Güvenlik yetkilileri, ev yapımı patlayıcılarla ABD’ye giden 10 yolcu uçağında aşamalı olarak gerçekleştirilecek bir saldırı planından söz ettiler. Gerçekleşmesi durumunda yaklaşık 3 bin kişinin yaşamını yitireceği belirtilen eylemin planlayıcıları olduğu iddiasıyla şu ana kadar 24 kişi gözaltına alındı. Zanlılar arasında sonradan Müslümanlığı kabul ederek Abdül Vahid adını alan 21 ya ? Blair’in, eşi ve çocuklarıyla birlikte tatile gitmeden iki gün önce, ‘‘11 Eylül’den daha kötü olacaktı’’ denen terör girişiminden haberdar edildiğinin ortaya çıkması, kamuoyunda tepki yarattı. Bir milletvekili ise zanlıların aylardır izlenmesine karşın operasyonun niçin bu kadar panik yaratılarak gerçekleştirildiğini sorguluyor. şındaki İngiliz genci Don StewardWhyte ile adını İbrahim olarak değiştiren Oliver Savant da bulunuyor. Gözaltına alınanlar arasında 6 aylık hamile genç bir Müslüman kadın da var. Gözaltıların gerçekleştirildiği bölgelerin İngiliz sakinleri, Müslüman zanlıların her birinin terörle bağlantıları olmayacak kadar iyi insanlar olduğuna dikkat çektiler. Gözaltına alınan ve El Kaide’ye sempatisi olduğu söylenen bu kişilerin 1 yılı aşkın bir süredir izlendiği, polisin aralıktan itibaren alarma geçerek toplantılarını takip ettiği, telefon konuşmalarını dinlendiği belirtiliyor. Gözaltına alınan bazı isimlerin Pakistan’a gidip geldiği de saptandı. Saldırı planının ortaya çıkarılmasında Pakistan istihbaratının kilit rol oynadığı ifade ediliyor. Amerikan ABC televizyonu, Amerikalı ve Pakistanlı yetkililere dayanarak, aralarında saldırı projesinin liderinin de bulunduğu 5 şüphelinin İngiliz polisi tarafından aranmakta olduğunu duyurdu. Pakistanlı yetkililere dayanarak arananlar arasında projenin şefi olarak kabul edilen 29 yaşındaki Matiur Rahman’ın da bulunduğunu bildiren ABC, Rahman’ın 11 Eylül saldırılarının yıldönümü sebebiyle ‘‘gösterişli bir saldırı’’ düzenleme niyetinde olduğunu savundu. İngiltere Merkez Bankası ise uçaklara saldırı planıyla ilgili olarak gözaltına alınanlardan 19’unun mal varlığını dondurduğunu açıkladı. Petrol kavgası kızışacak ? Kürtler, Kuzey Irak ve Kerkük petrolünü sahiplenmek için yasa taslağı hazırladı. BAHADIR SELİM DİLEK 1 günlük maliyet 10 milyon sterlin Saldırı girişimi yüzünden tüm uçuşların 3 saat süreyle iptal edilmesi ya da geciktirilmesi, İngiltere’ye tam 10 milyon sterline mal oldu. Uçuşlardaki her 1 saatlik gecikmenin maliyeti 3.2 milyon sterlin olarak hesaplanırken British Airways, maliyeti hesaplama konusunda zamanın erken olduğunu açıkladı. Eşi ve çocuklarıyla birlikte Barbados’ta tatil yapan Başbakan Tony Blair bir kez daha kamuoyunun hedefi oldu. Blair’in tatile çıkmadan iki gün önce terör girişiminden haberdar olduğu belirtiliyor. İngiltere Haberalma Örgütü MI5’in başkanı Eliza ManninghamBuller’in Blair ve İçişleri Bakanı’na terör girişimini ve öngörülen ölü sayısını bildirdiği de ileri sürülerek ‘‘Başbakan Blair buna rağmen nasıl tatile gider’’ sorusu soruluyor. Adı açıklanmayan bir milletvekili, ‘‘Madem Blair pazartesiden beri olaydan haberdardı, neden herkes haberdar olmadı’’ sorusuna yanıt arıyor. Blair’in yanı sıra kabinenin üçte ikisi de şu anda tatilde. S APTANMASI ZOR KYB bürosuna Şii saldırısı ? BAĞDAT (AA) Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) bürosuna saldırı düzenlendi. Polisin verdiği bilgiye göre, Şii dini lider Ayetullah Muhammed el Yakubi’ye bağlı 50 kadar silahlı adam, KYB bürosunu basarak korumaları dövdüler, eşyaları dağıttılar ve ayrılmadan önce binayı ateşe verdiler. Saldırganların, KYB’nin resmi gazetesini, El Yakubi’yi eleştirmekle suçladığı belirtildi. Fadhile (Fazilet) partisinin başkanı olan El Yakubi, Başbakan Nuri el Maliki’nin Şii ittifakında yer alıyor. Şişedeki bomba Dış Haberler Servisi İngiltere’de, engellendiği açıklanan saldırılarda eylemcilerin, yaklaşık 10 yıl önce tasarlanan sıvı patlayıcıların bir benzerini kullanmayı planladıkları sanılıyor. 1995’te, lens solüsyonlarında saklanabilecek nitrogliserin patlayıcılar geliştiren Remzi Yusuf’un liderliğinde, Pasifik üzerinde 12 uçağın havaya uçurulmasının planlandığı ortaya çıkmış, saldırı önlenmişti. İngiltere’deki hücrenin de peroksit sıvısını enerji içecekleri, bebek mamaları, lens solüsyonları gibi sıvılara karıştırılarak uçaklara sokmayı planlandığı belirtiliyor. Bu sıvıların iPOD, cep telefonu, şarj cihazları gibi elektrikli veya pilli aletlerle teması (örneğin fotoğraf makinesinin flaşı ile) ya da bu aletlerin içine yerleştirilen ateşleyici cihazlarla tutuşturulması halinde, ‘‘sıvı bombanın’’ kolaylıkla patlatılabileceği kaydediliyor. ABD’den gelen ancak henüz doğrulanmayan bilgiler, eylemciler, şişenin dibini de değiştirerek, içindeki içeceğin rengine uygun bir sıvı kullanmayı tasarladıkları yönünde. Şu anda kullanılan metal dedektörleri gibi tarama ve görüntüleme cihazlarının, bombayı şampuandan ayırması imkânsız. Bu tür güvenlik önlemleri yalnızca metal silah gibi kolay ayırt edilebilir silahların bulunmasını sağlıyor. Bu nedenle görevliler, uçaklara her türlü pilli ve elektrikli aletlerin sokulmasını yasakladı. Lübnan unutuldu Olayın ortaya çıkmasıyla beraber haftalardır İngiliz basınında yer verilen İsrail saldırısı ve Lübnan trajedisi haberleri ‘‘bıçak’’ gibi kesildi. İsrail saldırılarından hayli temkinli ifadelerle de olsa söz eden tek kişi, İşçi Partili Müslüman milletvekili Muhamed Sarwar oldu. Sarwar, ‘‘İsrail ve Lübnan’da uluslararası hale gelmiş bir felaket varken, evimizdeki teröristler aracılığıyla ülkemizde gerçekleştirilecek çok ciddi bir terör tehdidi altındayız’’ diyerek Ortadoğu’ya dikkat çekti. Niye sessizce yapılmadı? Terörle mücadele konusunda hükümete tam destek veren muhalefet partilerinde, Blair hükümetinin terör yoluyla paranoyaya yol açan bir hava estirdiğini düşünen milletvekilleri de var. Adının açıklanmasını istemeyen bir milletvekili, ‘‘8 aydan beri izlendiği söylenen zanlılarla ilgili işlem de ortaya çıkarılan eylemin uygulanması da bu kadar panik yaratılmadan engellenebilirdi’’ diyerek ‘‘Terör paniğinden kim yararlanabilir bu ülkede’’ sorusunu sordu. BBC İsrail’i rahatsız etmiş ? KUDÜS (AA) İngiliz yayın kurumu BBC, İsrailLübnan savaşı sırasındaki haberleri nedeniyle ‘‘tek yanlı’’ haber vermek ve ‘‘Hizbullah yanlısı’’ yayın yapmakla suçlanıyor. Jerusalem Post gazetesinin haberine göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı, vatandaşların, BBC’nin yeniden boykot edilmesi, Lübnan’daki savaşla ilgili ‘‘tek yanlı’’ haberleri nedeniyle BBC muhabirlerinin çalışma belgelerinin geri alınması baskısı altında... Haberde, diplomatik yetkililerin de BBC haberlerinin ‘‘tarafsız’’ olmadığını söyledikleri belirtiliyor. Kudüs’teki yetkililerin, ‘‘BBC’nin adeta Hizbullah’ın adına çalıştığı izlenimi verdiğini gördüklerini’’ ifade ettikleri de kaydedildi. Gazete, 2003 yılındaki Filistin olayları sırasında, İsrailli yetkililerin BBC haber programlarını boykot ederek 7 ay mülakat vermediklerini ve BBC habercilerinin brifinglere alınmadıklarını da hatırlattı. ngiltere’deki havaalanlarında zorunlu durumlar dışında (bebek maması kabul ediliyor, ancak yolcunun sıvıdan bir miktar içmesi gerek) yolcuların içecekleri yanlarına almaları yasak. Bu yüzden bazı yolcular, kıyamadıkları içeceklerini havaalanında tüketmeyi tercih ettiler. (Fotoğraflar: AP) İ ANKARA Irak’ta Kürt gruplar, Irak Anayasası’nın, ülkenin yeraltı kaynaklarına ilişkin tasarrufu düzenleyen ‘‘Irak’ta bulunan petrol ve doğalgaz, çeşitli bölge ve vilayetlerde yaşayan bütün Irak halkının malıdır’’ yönündeki 111. maddesine aykırı olarak Kerkük dahil, Irak’ın kuzeyindeki petrolü sahiplenmek için yasa taslağı hazırladılar. Erbil’deki Kürt Bölgesel Yönetimi Meclisi’ne sunulacak olan tasarının yasalaşması durumunda, Kürtler kendi bölgelerinde çıkan petrol üzerinde tek taraflı olarak hak iddia edebilecek. Cumhuriyet’e ulaşan bilgilere göre, Irak Petrol Bakanlığı ile Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi arasındaki petrol tartışması ciddileşiyor. Kürt bölgesel yönetimi 7 Ağustos tarihinde, Kuzey Irak ve diğer dini ve etnik gruplar ile önemli anlaşmazlıkların yaşandığı Kerkük’teki petrol arama, işletme ve pazarlama faaliyetlerini kendilerine devreden bir yasa taslağı yayımladı. Taslak eylül ayında sunulacağı parlamentodan geçerse bölgesel Kürt yönetimi, Kerkük ve Kuzey Irak’ın tümündeki petrol çıkarma, işletme ve pazarlama hakkını tek taraflı olarak kendilerine devretmiş olacak. Kürtlerin yasa taslağı, Irak Anayasası’nın 112. maddesine de aykırı. Bölgesel Kürt yönetimi, henüz anayasa yürürlüğe girmeden önce DNO isimli bir Norveç firması ve bir Türk firması ile de petrol anlaşması yapmıştı. Kürt gruplar, kendi yönetimlerinde bölgedeki rezervin, Irak genelindeki rezervin yüzde 3’ü civarında olduğunu ileri sürüyorlar. Öte yandan, Irak’taki Şii Fazilet Partisi, Kürt parlamentosu hukuk komisyonunun aldığı bir kararla Kerkük, Sincar ve Hanakin bölgelerinin yeni Kürt haritasında yer almasına karşı çıktı. Fazilet Partisi sözcüsü Sabah el Saidi, bu kararın neye dayanılarak alındığına ilişkin Kürt tarafından bir açıklama beklediklerini söyledi ve bu kararı geçersiz saydıklarını belirtti. Terör uzmanı Nihat Ali Özcan, örgütlerin eylem tarzlarını paylaştıklarını söyledi Türkiye de saldırı tehdidi altında kiye’de uygulamaya başlamıştır. İngiltere’de yapılmaya çalışılanı ANKARA Uluslararası stra niye uygulamasın?’’ dedi. tejist Nihat Ali Özcan, İngilteTürkiye’nin Ortadoğu ile Avre’deki saldırı hazırlığının ardın rupa arasında bir köprü oldudan Türkiye’nin de büyük teh ğunu ve Batı tarzı yönetim bidit altında olduğunu söyledi. çimini benimsediğini anımsaÖzcan, Türkiye’nin Batı tarzı tan Özcan, şunları söyledi: demokrasiyi kabul etmesinin ‘‘Türkiye hızla küreselleşen yanı sıra Ortadoğu ile Avrupa dünyada geçiş ülkesi olması nearasında köprü görevi yaptığı deniyle topraklarında özellikle dinı, bu nedenle hem dinci terör ni radikalizme dayalı terör için örgütlerinin hem de PKK’nin çok sayıda hedef bulunuyor. Yeaçık hedefi olduğuni dalga karşısında tehna dikkat çekti. dit altında olduğu kengiltere’deki sin... Türkiye coğrafi İngiltere’de teröristlerin saldırmak saldırı planını olarak hem Ortadoüzereyken yakalandeğerlendiren ğu’ya hem de Batı’ya ması, terörle uzun stratejist Özcan, ait. Ve Türkiye’nin içinyıllardır savaşan deki siyasi duruş da bu Türkiye’nin Türkiye’de de bu tarz tür bir tehdide yanıt saldırıların yapılma hem dinci terör verebilecek vasıfta deolasılığını akla geörgütlerinin ğil. Siyasi karar alıcıtirdi. Uluslararası ların ideolojik bakışı, hem de Stratejist Özcan PKK’nin açık Türkiye ile ilgili teröCumhuriyet’e yaprü engellemek için yetığı değerlendirme hedefi olduğuna terli değil.’’ dikkat çekti. de, Türkiye’nin koÖzcan, İngiltere’denumu ve önemi neki saldırıların terörün deniyle bu tür saldırılara maruz diğer coğrafyalarda da tüm çakalabileceğini söyledi. balara karşın süreceğini ortaya Örgütlerin bilgi paylaşımını koyduğunu belirtirken, ‘‘Hem hızla arttırmasıyla birlikte, ye küreselleşme hem de teknolojini bir terör dalgasının ortaya çık deki gelişme, terör örgütlerinin tığını vurgulayan Özcan, ‘‘Örgüt organizasyon yapısı ile eylem ler yaptıkları eylemlerden başa yeteneklerini giderek arttırdıkrılı olanları ya da olma olasılığı larını, geliştirdiklerini gösteribulunanları, birbirlerinden öğ yor. Bu kapsamda dünyanın renmektedir. Örneğin, PKK, karşısındaki bir numaralı tehIrak’ta gördüğü uzaktan kuman didin ‘terör olacağı’ bir kez dadalı bomba aracılığıyla saldırı ha ortaya çıkıyor’’ görüşünü diyöntemini hemen almış ve Tür le getirdi. MAHMUT GÜRER Paris: Gürültü koparmaya gerek yok LEFKOŞA (AA) Fransa’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Hadelin de la TourduPin, Fransa ile Kıbrıs Rum yönetiminin imzalayacağı askeri işbirliği anlaşmasının, askeri ittifak veya başka komşu ülkelerin aleyhine bir anlaşma olmadığını, Avrupa Savunma ve Güvenlik Politikası çerçevesinde, Fransa’nın birçok başka ülkeyle imzaladığı anlaşmaların aynısı olduğunu iddia etti. Fransa Büyükelçisi, Rum basınına yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs ile birçok anlaşma imzalandığına işaret ederek ‘‘Şimdi de savunma alanında bir anlaşma imzalamayı planlıyoruz. Bu anlaşma ise 25 AB üyesi ülkeyi bağlayan Avrupa Savunma ve Güvenlik Politikası kapsamındadır’’ dedi. İki ülke arasındaki işbirliğine, Limasol Limanı’nın Fransız savaş gemileri tarafından kullanılmasını ve Rum Milli Muhafız Ordusu’na yedek parça teslimini örnek gösteren Fransız Büyükelçisi, son bir ay içerisinde Güney Kıbrıs’ın, Fransız ve diğer ülke vatandaşlarının Lübnan’dan tahliyesi için Fransız askeri helikopterlerine Baf’taki Andreas Papandreu Havaüssü’nü kullanma izni verdiğini de söyledi. De la TourduPin, ‘‘Bu anlaşmada böyle gürültü koparılmasını haklı gösterecek herhangi bir şey yok. Günlük olarak bazı düzenlemeler yerine, iki ülke arasında bir anlaşma imzalayacağız’’ dedi. ‘‘Fransa’nın Güney Kıbrıs’ta askeri üsse sahip olma çabalarıyla’’ ilgili görüşleri ‘‘gülünç’’ olarak niteleyen Büyükelçi, ‘‘Bir tür desteğe ihtiyacımız olursa, bunu İngilizlerden isteyebiliriz’’ dedi. El bagajlarına dikkat THY yolcuları uyardı İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) İngiltere’de uçaklara yönelik saldırı planlarının ortaya çıkmasının ardından Türkiye’de de yetkililer, yolcuları el bagajları konusunda uyardı. Türk Hava Yolları Basın Müşaviri Ali Genç, ABD’den de uyarı alındığını, ABD güvenlik birimlerinin özellikle el bagajları konusunda sıkı önlemler uyguladığını dile getirdi. Genç; kolonya, saç jölesi ve içecekler dahil, hiçbir sıvı ya da jel malzemenin uçağa alınmayacağı konusunda uyarıldıklarına dikkat çekerek ‘‘Yolcular uçağın içine sadece bebek maması ya da kullanıcı adına kayıtlı, reçeteli ilaçları sokabilecek’’ dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü de, sivil uçuşların yapıldığı 37 kentteki havaalanlarını acil kodla uyardı. Uyarıda, bagajlara konulacak, lens ilacı dahil bütün sıvı kaplarının da olası bir patlayıcıya karşı incelenmesi istendi. İ ‘İslamcı faşist’e tepki yağdı WASHINGTON (AA) ABD Başkanı George W. Bush’un, İngiltere’de yolcu uçaklarına karşı planlanan saldırıların önlendiğine ilişkin haberlerin ardından, bu olayın ‘‘ABD’nin İslamcı faşistlerle savaş halinde olduğunu gösterdiğini’’ söylemesi, Amerikan Müslüman toplumunun büyük tepkisine neden oldu. Birçok Müslüman kuruluşunu bir araya getiren Amerikanİslami İlişkiler Konseyi’nin (CAIR) Yönetim Kurulu Başkanı Pervez Ahmed, Bush’a gönderdiği mektupta, başkanın kullandığı ‘‘İslamcı faşistler’’ sözünün, ABD’de İslam dinine ve Müslüman toplumuna karşı gösterilen düşmanlığı körüklediğini belirtti. Ahmed, Bush’a hitaben şunları söyledi: ‘‘Daha önceleri çeşitli vesilelerle İslamın barış dini olduğunu dile getirmiştiniz. En son kullandı ABD Castro’dan Chavez’e mektup ? CARACAS (AA) Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’dan mektup aldığını söyledi. ‘‘Mesaj, iyimserliğimi ve inancımı arttırdı...” diyen Chavez, kendisinin de Castro’ya bir mesaj ilettiğini kaydetti. Başkanı’nın sözleri Amerikan Müslüman toplumunu kızdırdı. ğınız sözle ise bu barış dinini faşizmin çirkinliğiyle eşitlediniz. ‘İslamcı faşistler, militan cihatçılık, İslami radikalizm ve totaliter İslam imparatorluğu’ gibi düşüncesizce terimler, ulusumuzun görüntüsüne ve çıkarlarına bütün dünyada ve özellikle İslam dünyasında büyük zarar veriyor. Bu ifadeler, teröre karşı savaşın, aslında İslama karşı olduğu algılamasına yol açıyor.’’ CAIR’nin İcra Direktörü Nihad Avad da, İslam dinini ve Müslü manları faşizm kavramıyla bir araya getirmenin zararlı olduğunu vurgulayarak ‘‘İslama ve Müslümanlara karşı bir dini savaş başlatılmamasını garanti altına almalıyız’’ dedi. Müslüman Kamu İşleri Konseyi kuruluşunun sözcüsü Edina Lekoviç ABD’deki Müslüman toplumunun ezici çoğunluğunun diğer Amerikalılar gibi emniyet içinde yaşamak istediğini, ancak Bush’un kullandığı terimlerin bütün Müslümanları töhmet altında bıraktığını belirtti. Müslüman temsilcisi Muhammed Elibiary de ‘‘Usame bin Ladin zaten dini bir tarafa çekiyor. Şimdi de Başkan Bush ve diğer kişilerin, dini diğer tarafa çekmek istediğini hissediyoruz’’ dedi. Bush, 11 Eylül terör saldırılarından kısa süre sonra terörle mücadeleyi ‘‘Haçlı seferlerine’’ benzetmişti. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle